22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MART 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Denktaş: İyi komşu olalım • LEFKOŞA (AA) - Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti (KKTC)Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbns'ta Rumlarla birlikte iyi niyetli iki komşu olarak yaşamak istediklennı. uzlaşmaya hazır olduklannı belirterek "'Bütün dava. gönderdeki bayrağı indirmemek" dedi. Girne ile "kardeş şehir" anlaşması imzalamak üzere KKTC'ye gelen Karşıyaka Belediyesi heyetini kabul eden Denktaş. her zaman Türkiye"yi yanlannda bulduklannı söyledi. Toplumlar arası görüşmelerde esasın •'toplum'" olması gerektiğini. ama Rum yönetiminin bu görüşmeleri baltaladığuıı ifade eden Denktaş, şöyle dedi: "AB'nın Kıbns Rum Yönetimi ile tam üyelik görüşmelerinı başlatması nedeniyle toplumlar arası görüşmeler sona erdi. Bız her şeyi konuşmaya hazınz. ama bizi tuzağa düşürmek istiyorlar. Karşı tarafta Rum, Yunan. tngiliz. bazı Avrupa ülkeleri. biz tekiz. Bız diyoruz ki 'Türkiye de bizimle birlikte sahaya çıksm' onlar hemen karşı çıkıyorlar. Biz Türkiye ile savunma ve ekonomide bir bütûnüz. Rumlar nasıl Avrupa ile bir yere gitmek istiyorsa. biz de Türkiye olmadan bir yere gitmeyiz." Hollanda'da yerel seçimler • AMSTERDAM(AA)- Hollanda'da dün halk 500 dolayındaki belediyede görev yapacak yaklaşık 10 bin belediye meclisi üyesini belirlemek üzere sandık başına gitti. Seçimlere bu ülkede yaşayan Türk vatandaşlan da katılırken değişik siyasi partilerin listelerinde 200"e yakın Türk adayyeraldı.TSl2l.O0'de sona eren seçimlere katılma oranının yüzde 60 dolayında gerçekleştiği tahmın edilıyor. Seçimlere ülke genelınde siyaset yapan 5 büyük parti ile küçük sol ve Hıristiyan partiler dışında. 700'den fazla yerel parti katılıyor. Hollanda"da yaşayan yabancılann yerel yönetim seçimlerine katılma hakkı bulunurken genel seçimlerde Tfenüz oy kullanamıyorlar. VVeizman yeniden başkan • KUDÜS(AA)-lsrail Devlet Başkanı Ezer Weizman, yeniden bu göreve seçildi. 120 sandalyeli Israil Parlementosu Knesset'te dün yapılan seçimde. Weizman 63 oy alırken Başbakan Benyamin Netanyahu'nun desteklediği küçük bir kentin belediye başkanı olan rakibi Şaul Amor49 oy aldı. Oylamada. 7 milletvekili çekimser oy kullandı. Yeniden De\let Başkanı seçilen NV'eizman. 18 mayısta ikinci dönem görevme başlayacak. Rus Büyükelçe'si sitem etti • ANKARA (AA) - Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Vadim Kuznetsov, dün Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak, kendisine Hazar petrolleri konusunda lstanbul'da geçen hafta düzenlenen toplantıya ilişkin bilgi verildiğini söyledi. Bosna Hersek milli günü dolayısıyla Ankara'da verilen resepsiyonda gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Kuznetsov. Rusya'nın Hazar petrolleriyle doğnıdan ilgili ülke olduğunu belirterek, Rusya'nın da toplantıya çağnlmamiş olmasının nedenini anlayamadıklannı söyledi. Kuznetsov, "Türkiye ve Gürcistan Hazar'a kıyılan olmadığı halde bu toplantıda yer alırken. Rusya ve Iran davetli degildi. Bu durum, çok anlaşılır değil" dedi. Fransızlar inek kopyaladı • PARİS (AA) - Fransız araştırmacılarının. ineği genetik yolla kopyaladıklan (klonlama) bildirildi. Paris'teki Tarım Araştırnıa Enstitüsü'nden yapılan açıklamaya göre, embriyon hücresinin kopyalanması yoluyla. 20 Şubat'ta dünyaya getirilen ineğe, Marguerite (Papatya) adı verildi. Açıklamada. Papatya'nın. 60 günlük ceninin kas dokusundan alınan hücrenin kopyalanması yöntemiyle ' "yaratıldığf' belırtıldi ABD, Bosna'daki Sırp vahşetine gönderme yaparak şiddete tahammül etmeyeceğini bildirdi Mfloseviç'e savaş uyansıDış Haberler Senisi - ABD. Koso- va'daki Arnavutlara şiddet uygulama- sı durumunda Sırplann başkanlığın- daki Yugoslavya yönetimine karşı "ciddi önlemler" alınacağını ve aske- ri müdahalede bulunmaya hazır oldu- ğunu bildirdi. ABD'nin Balkanlar'daki temsilcisi Robert Gelbard Bosna'daki Sırp vah- şetine üstü kapalı bir gönderme yaptı- ğı açıklamasında. şiddet uvgulanması durumunda sorumluluğun Yugoslav- ya Federal Cumhuri\etı'ne yüklene- ceği mesajmı vererek "Siziteminede- rim ki, yeni bir şiddete kesinlikle ta- hammül etmeyeceğiz" dedi. Gelbard. VVashıngton'un Belgrad'ı uluslararası topluluğa dahil etmek için • Washington'un Balkanlar'daki temsilcisi Robert Gelbard şiddet uygulanması durumunda doğrudan Yugoslavya'yı sorumlu tutacağını ve gerekirse askeri müdahalede bulunmaya hazır olduğunu bildirdi. Balkanlar cla bir savaştan çekinen Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya Sırbistan'ı kmamaya hazırlanıyor. attıgı olumlu adımlardan geri dönebi- leceğini ve gerekirse tek başına yeni önlemlere baş\Tirabileceğinı vurgula- yarak YugoslaN-ya Devlet Başkanı Sto- bodan Miloseviç'i uyardı. Gelbard. ül- kesinin gerekirse askeri müdahaleye hazır olduğunu vurguladı. VVashington'un müttefikleriyle sü- rekli temas halinde olduğunu kayde- den Gelbard. ABD Dışişleri Bakanı Madeteine AJbright'ın bu hafta sonu Avrupalı meslektaşlanyla yapacağı görüşmelerde, Kosova konusunda atı- lacak adımlan tartışacağını sözlerine ekledi. Kosova"daki olaylann başka ülkele- re sıçrayarak yeni bir Balkan savaşını ateşlemesinden duyulan endişeler ar- tarken Türkiye. Bulgaristan. Roman- ya ve Yunanistan'ın, Sırbistan'ın Ko- sova"daki Arna\ııtlan hedef alan sert politikalannı kmamaya hazırlandıkla- n bildirildi. Bulganstan Dışişleri Bakanlı- ğı'ndan yapılan açıklamada. dört ülke- nın hafta sonunda konuyla ilgili bir deklarasyon yayımlayarak "terör ve şiddeti" kınayacaklan kaydedildi. Ba- kanlık sözcüsü Radko Maikov; hakla- ra saygı gösterilmesine dayalı daha ge- niş bir özerklikten yana olduklannı ifade ederken Kosova sorununun çö- zümünün var olan sınırlar içinde üre- tılmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Avrupa Birliği dönem başkanı ln- giltere'nin Dışişleri Bakanı RobinCo- Sırp polisinin saldınlannda can veren Arnavutiar kalabalık bir topluluğun kaüldığı törenle toprağa verildi. (Fotoğraf: Reuters) Ecevit: Arnavutlara haklan verilmeliANKARA (CumhurivetBürosu)-Dışışleri Bakan- lığı. Yugoslavya'nın Kosova bölgesinde Arnavutlar ve Sırplar arasındaki gerginliği kaygıyla izlerken Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, bölgede çoğun- luğu oluşturan Arnavut çoğunluğun haklannm iade edilmesi gerektiğini bildirdi. Ece\ it. dün partisinın grup toplantısında yaptığı konuşmada. Kosova'da Sırplann baskısı nedeniyle acı olaylar yaşandığmı belirterek "Sırp yönetimi ta- rafından Arnavut çoğunluğa, komünizm dönemin- de bile tanınan haklar geri ahnmıştır" dedi. Ecevit. Arnavut çoğunluğun haklannın iade edilmesi ge- rektiğini de vurguladı. Devlet Bakanı Şiikrfi Sina Gürd dün düzenledi- ği basın toplantısındaKosova bölgesinin patlamaya hazır bir yanardağ niteliginde olduğunu söyledi. Gü- rel "Bizim umudumuz Kosova konusunda bir de- mokratik çözüm bulunması ve kosova halkının de- mokrarik isteklerine >amt \eren bir çözümün önce- likk gerçekleşmesidir. Bu yalnız bizim dileğimiz de- ğiL ulusiararası tüm toplumun dileğidir. l'luslarara- sı alanda bu doğmltuda çabalar sarfedilmektedir. Türkiye de bu çabalara katkı vermekten öte öncii- lük etmek nivetindedir" dedi. okda Kosova'ya özerklik çağınsmda bulundu. AB'nin bağımsızlık arayı- şmda olmadığını belirten Cook "An- cak özellikk eğitim, kültür alanlann- da ve toplumsal konularda daha fazla özerklikten yanayız" dedi. Ingiltere Dışişleri Bakanlığı ABD, Rusya. lngiltere. Fransa. almanya ve ttalya'dan oluşan Temas Grubu'nun dışişleri bakanlannın Kosova sorunu- nu görüşmek üzere pazartesi günü bir araya geleceğini açıkladı. Ote yandan, Balkan ülkelerinin Kosova'da süren çatışmalara ilişkin hazırladığı "Kosova Deklerasyo- nu"na Türkiye'nin de katılacağı öğ- renildi. Bulgaristan Dışişleri Ba- kanlığı Sözcüsü Radko yiayköv'un dün hazırlıklannın sürdüğühü açık- ladığı Kosova Deklerasyonu'nun dört Balkan ülkesi Türkiye, Yuna- nistan. Bulgaristan ve Romanya'nm ortak çalışmalan sonucu ortaya çı- karıldığı kaydedildi. Deklarasyo- nun hafta sonuna kadar hazır olaca- ğı kaydedildi. Bölgede patlak veren çatışmalar, Kosova'daki özerlik yanlısı ılımlılar ile bağımsızlık yanlısı radikal gruplar ara- sındaki bölünmeyi de ateşledi. Uzlaş- ma yanlısı siyasi gruplar. Batı'yı acil müdahaleye çağınrken yasadışı ayn- lıkçı Kosova Kurtuluş Ördusu (UCK) "masum insanlann hayatma karşıhk öc eylemkrine başlanacağuıT duyur- du. UCK'dan yapılan açıklamada " Kurbanlann kanı üzerineyemin ede- riz ki ICK. defalarca öc alacaktır" dendi. Yugoslavya Cumhuriyeti 'nde özerk olan Kosova'nın bu statüsü, Yugoslav- ya yönetimi tarafmdan 1989'da geri alınmıştı. Nüfusun yüzde 90'ını Arna- vutlann oluşturduğu Kosova"da Belg- rad yönetiminin uyguladığı sert poli- tikalar. Sırpvetkililerle Amavutlarara- sında iplerin gerilmesine yol açtı. Böl- gede. Sırp polisiy le Arnavutlar arasın- da hafta sonu çıkan çatışmalarda 25 kişi hayatını kaybetti. Kosova'daki son gelişmeler en çok komşusu Makedonya'yı tedırgin edi- yor. Makedonya Savunma Bakanı La- zar Kitanovski de "Arnavutiann. Yu- goslavya sınırian içinde haklannı ka- zanmasını sağlayacak si\asi birçiizüm" üretılmesini ıstedi. Makedonya'nın "Balkanlar'da ve Avrupa"da herhangi bir anır değişikligine karşı olduğunu" belirten Kitanovski, Kosova"daki an- laşmazlığın derinleşmesi durumunda "Bunun yansımalannın bütün bir böt- geye yayüacağı" uyansmda bulundu. Bosna Sırplarınm lideri Bilyana Pla>'S»ç ise, Kosova"daki şiddet olay- lannın başka ülkelere sıçramasındân endişe ettiğini kaydetti. İRÎ KATOLİKDÎĞERÎPROTESTANÎKÎ ARKADAŞ PROTESTANMÎLÎSLERCE ÖLDÜRÜLDÜ Kuzey Manda'da kardeşliğe kıırşunDış Haberler Servisi - Kuzey lrlanda'nın Poyntzpass kentindeki bir barda. biri Protes- tan diğeri Katolik iki yakın arkadaş birlikte içki içerken kimligi belirsiz maskeli saldır- ganlar tarafından öldürüldü. Başkent Belfast'ın güneybatısındaki Poyntzpass'taki Katoliklere ait ban basan iki maskeli saldırganın açtığı ateş sonucu iki ki- şi de yaralandı. Polıs. saldınnın Kuzey lrlan- da'nın lngiltere'nin egemenliği altında kal- masını savunan ve lngilız-lrlanda banş süre- cine karşı olan Protestan milisler tarafından düzenlendiğıne inanıyor. Görgü tanıklarına göre yakın arkadaş olan Katolik Damien Traynor ile Protestan Philip Allen, barda birlikte içki ıçerlerken ban ba- san iki maskeli milis "Yereyatın piçler" diye bağırarak iki arkadaşa yere yatırdı. tki arka- daşı vurup öldüren saldırganlann kaçarken bann içine açtıklan ateş sonucu iki kişi de ha- fif yaralandı. Katolik ve Protestanlann banş içinde bir- likte yaşadığı küçük bir kasabadaki bann, ılımlı Katolik milliyetçisi Sosyal Demokrat ve Ulusçu Parti (SDLP) üyesi bir politikacı- nın erkek kardeşine ait olduğu ve saldınyı henüz üstlenen olmadığı bildirildi. Ingiltere'nin Kuzey Irlanda Bakanı Mo Mmvlam u Bu korkakça saldınyı kınıyorum. Bazı insanlar banş sürecini engellemek için öl- diirüp yok etme\e kararü. Bu kişiler Kuzey İr- landa halkının büyük çoğunluğunun istegini görmezden geliyor" dedi. SDLP milletvekillerinden Seamus Mallon u Bu yalnızca saygın bir yerel bara düzenlen- miş bir saldın değil bütün banş sürecine yö- nelik bir saldındır" diyerek bu tür saldınla- nn tngiliz ve trlandalı politikacılann banşçı bir çözüme varmasını engellemeyeceğini söyledi. Mallon "Saldın banş sürecine katı- lan bütün taraflann karaıiüığını daha da güç- lendirecektir" dedi. Sinn Fein lideri Garrv Adamsda saldınyı kınayarak saldınnın ama- cının ınsanlan korkutup yıldırarak banş sü- recinden vazgeçirmek olduğunu belirtti. tngiltere ve trlanda hükümetlerinin mayıs ayı içinde Kuzey lrlanda'nın konumuna iliş- kin bir karara varmalan bekleniyor. Yılba- şından bu yana banş sürecine karşı olan Pro- testan ve Katolik milislerin saldınlan sonu- cu 20 kişi yaşamını yitirdi. Kuzey Irlanda po- lisinin iki saldırıdan Irlanda Cumhuriyetçi Ordusu'nun (IRA) sorumlu olduğunu açıkla- masının ardından IRA'nın siyasal kanadı Sinn Fein, banş göriişmelerinden geçici olarak uzaklaştınlmıştı. ABD'de ırkçılık tırmanıyorDış Haberler Servisi - ABD'deki ırkçı örgütlerinin sayısının 1997 yılında 1996 yılına oranla göre yüzde 20, eşcinsellere yönelik saldınların ise yüzde 2 oranında arttıği bildirildi. Güney Yoksulluk Hukuk Merkezi'nin araştvrmasına göre ABD'deki 474 ırkçı ör- gütün 127'sini beyaz ırkın üstünlüğünü sa- \unan Ku Klux Klan örgütünün dallan, 100'ünü Neo Nazı örgütleri. 81'ini u Hı- ristiyan Kimliği'' ilkelerini izlediğinı öne süren örgütler, 42"sini Dazlak örgütleri, 12'sini siyah aynlıkçı hareketleri ve 112'sini çeşitli ırkçı ilkeleri savunan örgüt- ler oluşturuyor. Beyazlann seçilmiş ırk olduğunu öne süren ve Yahudilik karşıtı olan Hıristiyan Kimliği örgütünün 50 bin yandaşı var. Alabama'daki insan haklan örgütü Mont- gomery de ırkçı örgütlerin Internet ve çe- şitli müzik gruplan aracıhğıyla yandaş topladıklannı belirtti. Irkçı gruplann In- ternet'te 163 siteleri bulunuyor. Uluslararası Şiddet Karşıtı Programlar Koalisyonu da eşcinsellere ve eşcinsel topluluğuna yakın kişilere yönelik saldı- nlann arttığını bildirdi. Koalisyon son ra- porunda. eşcinsel. biseksüel. transseksü- el ve HIV taşıyıcılanna yönelik saldınla- nn 1997 yılında 1996'ya göre yüzde 2 oranında artış gösterdiğini belirtti. Rapora göre 1997 yılında eşcinsellere yönelik 2445 saldın gerçekleşti. Eşcinsel- lere yönelik polis saldınlan. 1996 yılına göre yüzde 76 oranında artış göstererek 468'a ulaştı. Cezaevlerindeki ve karakol- lardaki polis saldınlan da yüzde 83 ora- nında arttı. Almanya Gestapodan korkunç ; itiraf STUTTGART(AFP)-Eski bir Alman Gestapo subayı, İkinci Dünya Savaşı sı- rasında Polonya'daki bir toplama kam- pında aralannda kadın ve çocuklann da bulunduğu 500 kişiyi öldürdüğünü itiraf etti. Polonya'nın Lublin kentindeki Alman güvenlik güçlerinin bir üyesi olan eski . subaytn, öncekı gün AlmaBya'nın Stutt- gart kentindeki evinde tutuklandıktan sonra itiraflarda bulunduğu belirtildi. Savcılık. adı açıklanmayan 78 yaşındaki Ukrayna doğumlu subayın 1942-43 yıl- lan arasında çoğunluğu Yahudi 70 bin ki- şinin öldürülmesine katkıda bulunduğu gerekçesiyleturuklandığını açıkladı. Es- ki subay, 1943 yılının 3-4 kasım günle- rinde, Polonya'nın Maydanek kentinde "HasatŞentiği" adı verilen ve 42 bin ki- şinin öldürüldüğü biroperasyon sırasın- da kendisinin de 500 kişiyi öldürdüğünü itiraf etti. Stuttgart Savcılığı'ndan bir sözcü. es- ki subayın 500 kişiyi öldürdüğünü, ama astlannaöldüremri vermediğini söyledi- ğini belirtti. Sözcü. subayın "Hâlâyargı- lanabileceği gerçeğini algüayamadığmı" belirtti. Eski subayın, savaştan sonra Sov- yet birlikleri tarafından tutuklanarak Sov- yetler Birliği'ndeki bir kampa götürül- düğü, mahkeme tarafından Sibirya'daki birçalışma kampına sürgüne gönderildi- ği, 1958 yılında serbest bırakılmasına karşın 1991 'e kadar SovyetlerBirliği'nde kaldığı ve sonra Almanya'nın Bavyera eyaletine yerleştiği bildirildi. ORTEGA TECAVÜZLE SUÇLAINIYOR Sandinist lidere kızından darbeDış Haberler Servisi - N ika- ragua'nın eski Devlet Başka- nı ve halen Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin lideri Daniel Ortega'nın evlat edin- diği üvey kızı, Onega'nın kendisine 11 yaşından beri te- cavüz ettiğini ileri sürdü. Or- tega. eşi ve 7 çocuğuyla bir- likte düzenlediği basın top- lantısında söz konusu iddiala- n şiddetle kınadı. Daniel Ortega'nın eşi şair Rosaria Murillo'nun ilk evli- liğinden olan kızı Zoilamen- ca (25) >erel bir gazetede ya- yımlanan mektubunda. One- ga'nın kendisine 11 yaşından itibaren tecavüz ettiğini ileri sürdü. Bu tecavüzün kendi- sinde korku ve kuşku yarattı- ğını, ayrıca gelişimini etkile- diğini belirten Zoilamerica "Bu taciz, tehdit ve santaj eş- liğinde uzun süren saldınnın üstesinden gelmek pek kolay olmadı" dedi. Ortega soyadını artık kul- lanmayacağını açıklayan Zo- ilamerica "Bütün bunlan dik- kat çekmek için yapmıyonım. Bir kadın v e Sandinist e> lem- ci olarak vicdanımın sesini diniedim" dedi. Zoilamerica. önceki gün, söz konusu mek- tubu yazdığını kabul etti ve tüm sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğunu açıkladı. Eski De\let Başkanı Dani- el Ortega, Zoilamerica'nın annesi Rosario Murillo ve 7 çocuğuyla birlikte düzenledi- ği basın toplantısında. teca- vüz suçlamasının bir aldat- maca olduğunu söyledi. Ortega öfkeli Ortega, bu olayın kendisi- ne acı verdiğini ve öfke duy- duğunu açıkladı. Ortega aile- sinin ortak bildirisinin okun- duğu basın toplantısında Mu- rillo, Ortega'yı kendisini hal- kına adamış birisi olarak ta- nımladı ve Sandinist lideri desteklediğini açıkladı. Mu- nllo "Acı içindeyiz. Bu bir ai- le meselesi. Fakatsiyasi biryö- nü de var. Çiinkü babası. 14yıl boyunca siyasi mücadele ver- drdedi. Daniel Ortega. Nikara- gua'da diktatör Anastasio So- moza'yı 1979 yılında deviren devrimin liderleri arasında yeralmıştı. 1984 yılında dev- let başkanlığı görevini üstle- nen Ortega. bu görevden 1990 yılında seçimieri kay- bedince aynlmıştı. Çu En Lay İOO yaşında Ma ao ve Çu ikilisi, Atatürk- İnönü ikilisine pek çok noktada benzerlik gösterirler. Atak, devrimci, komutan, önder Mao'nun "Büyük Yürüyüş"ünde ve sonrasında Çu, daima onun yanında karargâh adamı olarak plancı, ılımlı, tedbirli ve dış siyasada etkin bir ad oldu. ÖZGEN ACAR ANKARA -Yüzyılımızaadını kazıyan.ün- lü Çinli de\let adamı Çu En Lay yaşıyor ol- saydı bugün 100 yaşında olacaktı. Çin Halk Cumhunyetı'nin Mao Zedung'dan sonraki 2 numaralı kurucusu olan Çu En Lay ile Nisan 1955'te Pekin'de parlamento binasındakı ma- kam odasında tanışmıştım. O günlerde Türkiye ile Çin arasında diplo- matik ilişki yoktu. Meslektaşlanm "bambu du\an" aşıp Çin'e giden ilk Türk gazetecile- ri olmaya can atıyorlardı. Ben de Pakıstanlı dostların aracılığı \ e meslektaşım Turan Gö- kaltav'ın Çin Dışişleri Bakanı Mareşal Şen Yi nezdinde "torpil" patlamasıyla Karaçi üze- rinden Pekin'e ulaşmıştım. S'etkililer ile ilk görüşmemde rande\ r u istediğım kişilerin ba- şında kuşkusuz Mao \e Çu ikilisi geliyordu. Çin Dışişleri Bakanlığı'ndaki yetkili "Her- hangi bir komünistpartisine üye olmadığı~ v e aynca "herhangi bir komünist gazetesinde yazmadığım" için Mao'nun beni kabul etme- yeceğini söyledi. Ancak Başbakan Çu En Lay için gerekli gırişim yapacaktı. Hürriyet gazetesinin Paris Temsilcisi Gök- şin Sipahioğlu da Kahire'deki Çin Büyükelçı- liğı'nden aldığı \ ize ile Hong Kong üzerinden benden bir gün önce Pekin'e ulaşmıştı. O ta- nhlerde, ülke içine gitmek için a\nca özel vi- zelergerekliydi.BirKanadalıgazetecibiryıl- dıroradaydı vebu vizeyi elde edememişti. Bu vizeler bize sağlanmış. hiçbir yabancının gi- demediği kentleri gezme olanağı elde ettiği- mizde oteldeki yabancı gazeteciler hayret içinde kalmışlardı. Üçüncii kente yeni gel- miştik ki rehberimiz "AcelePekin'edönmemiz gerektiğini ve Çu'nun bizi kabul edeceğjni" bildirdi. Pekin'e döndüğümüzde iki Türk gazeteci- si daha bekliyordu. Bir başkası da böylesine önemli bir mülakata katılmak yerine Pekin sokaklannda gördükleri ile yetinerek Türki- ye'ye dönmüştü. Başbakanlık yetkilisi, bizden kesinlikle sabah saat 9'da otelin bekleme sa- lonunda hazır olmamızı, bir yere aynlmama- mızı istemişti. Daha sonra başbakanlıktan ge- len Ingilizce çevirmen, kapıda bizi iki Limu- zin arabanm beklediğini ve acele etmemizi söyledi. Tiananmen Meydanf ndaki ünlü par- lamento binasına götürüldük. Gece yansından sonra Çu makam odasının kapısına kadar ge- lerek bizi karşıladı. Sorulanmız önceden ya- zılı verildiği için yanıtlan da yazılı olarak ha- zırlamıştı. Bu demekti ki görüşme yanm sa- at bile sürmeyecekti. Türk-Çin ilişkileri hak- kında Çu şöyle düşünüyordu: "Türkiye ile Çin arasında ilişkilerin kurul- ması konusunda bizim bakımımızdan herhan- gi bir sakınca vBktur. Önce bilimsel ve ekono- mik ilişkileri kurabiliriz. Daha sonra yan res- mi temaslara da başlayabiliriz. Çin de Türki- ye de Asya ülkeleridir. Tarih ve kültür bala- mından aralannda çok eski ve derin bir bağ- lantı vardır. Türk ve Çin halklannın gelenek- sel bir dostluk kurmuş olduğunu biliyoruz. Çin ile Türkiye arasındaki ilişkiler. Bandung Kon- feransı'nın. toprak bütünlüp. eşirlik \e banş içinde yaşamak gibi esaslan göz önünde ruru- larak kurulmalıdır." Kıbns sorunu hakkmdaki soruya Çu "Kıb- ns sorunu, Batı ülkelerinin güttüğü emperya- list siyasanın bir sonucudur. Sorun toplumla- nn çıkartan göz önünde tutularak çözümlen- meHdir" yanıtını vermişti. Gelenek gereği fıncanlanmızdaki yasemin çayı boşaldıkça dolduruluyordu. Başbakan Çu'nun yanında bir buçuk saat kaldık. Bu sü- renin yanm saatini biz, bir saatini o kullanmış- tı. Sanki o gazeteciydi de biz basın toplantısı düzenlemiştik. Çin Başbakanf nın sorulan- nm tümü Türkiye üzerineydı. Asken darbeden sonra koalisyon nasıl işliyordu? Türk dış po- litikasında gelişmeler nasıldı? Türkiye ABD'nin sözünü nereye kadar dinlıyordu? Rusya ile imzalanan yedi proje anlaşmasının kapsamı neydi? Aynı anda beş Türk gazete- cisinin vize için başvurması Türkiye'nin Çin'i tanımak istemesinin bir işareti miydi? Türk ekonomisinin durumu nasıldı? Türkiye, Çin'i tanımadan önce bazı A\Tupa ülkelerinin yap- tığı gibi iki başkentte Ticaret Odalannca bü- rolar açamazlar mıydı? Bu görüşmeden ancak 4-5 yıl sonra Paris'te Türk ve Çin büyükelçileri arasında gizli yü- rütülen "tanıma gönışmeleri" başlayacak ve iki ülke birbinni 4 Ağustos 1971 'de resmen ta- nıyacakJardı. Hiç kuşkusuz bunda Çu'nun et- kisi ve önceliği inkâr edilemezdi. Çu. daha sonra ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissin- ger'ın Pekin'e >aptığı gizlı zıyaretın ardmdan 1972'de ABD Başkanı Richard NL\on'u da ayağına getirecekti. Mao ve Çu ikilisi Atatürk-İnönü ikilisine pek çok noktada benzerlik gösterirler. Atak, devrimci. komutan. önder Mao'nun "Büyük Yûrüynş"ünde ve sonrasında Çu daima onun yanında karargâh adamı olarak. plancı, ılım- lı tedbirli ve dış siyasada etkin bir ad oldu. Bu nedenledir ki 1958 yılına değin Dışişleri Ba- kanlığı görevini sürdürdü. Yıllannı Çin Ko- münist Partisi'nin şubesini kurduğu Pans'te geçirmiş olmanın avantajı ile çok iyi tanıdığı Batı için daima en güvenilir kişiydi. Bandung Konferansı kararları ile "Üçüncü Dünya Cl- kekri" için "Banş içinde birlikte. eşjtyaşama" ilkesinin miman oldu. Pekın'den aynlmamdan bir yıl sonra Mao ile birlikte "Kültür Devri- mi"ni başlatmış ve 1976'da Pekin'de öldüğün- de 1 milyara yakın Çinli gözyaşı dökmüştü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle