Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 MART 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldınm'ın evini yapan müteahhit, Polis Eğitim Vakfı Başkara çıktı
Herkes bîliyor^ ldıiLse taınmıyorİSTANBUL (UBA) - Susurluk skan-
dalının patlak \ermesınin ardmdan adı
gündemden hiç düşmeyen "^eşiT kod
adlı Mahmut Yddınm'ın Antalya'daki
dubleks dairesinin içinde olduğu siteyi
yapan müteahhit tbrahim Eltut'un Po-
lis Eğitim \ akfi Başkanı olduğu ortaya
çıktı.
Müteahhit îbrahim Eltut. Mahmut
Yıldırım'ın kendi yaptığı sitede ev al-
dığını üç ay öncesine kadar bılmediği-
ni, durumu yeni öğrendiğini belirterek
şunlan söyledi:
"Üç ay öncesine kadar hiçbir şey bil-
miyorduk. Sadece dedikodusu vardı.Za-
ten daireyi benden almış değil. Ben in-
şaatı 1994 yılında yapıp bitirmişim, baş-
kalan da kendilerine ait daireyi satmış-
lar. Ben inşaati kat karşılıgı yaptım. Ar-
sa sahibinin sekiz,benim de sekiz dairem
• Müteahhit İbrahim Eltut. Yeşil'in daireyi kendisinden almadığını öne sürerek "Ben bölgede
binlerce daire yaptım. Ev satarken sabıka kaydı arayacak değilim ya" diye konuştu. Daireyi Yeşil'e
satan Bülent Gürer ise satış sırasında görmediği Yeşil'le birkaç kez farklı yerlerde 'göz göze'
geldiğini belirterek "Ben ticaret yapmışım. Yeşil çıkmış, Demirel çıkmış bilemem ki" dedi.
vardı. Arsa sahibi kendisine ait olan da-
ireyi Yeşil'e satmış, Mavi'ye satmış, bi-
zimle alakası yok."
Polis Eğitim Vakfı Başkanı da olan El-
tut, bölgede binlerce daire yapıp sattı-
ğını, dairelerde kimlerin oturduğunu bi-
lemeyeceğini behrtti. Eltut. " Daireyi
ben de satmış olabilirdim. Yeşıl vekâlet
vermiş. Vekâlet verdiği adam da gitmiş
daireyi satuı almış. Daireyi satan da ya-
pan da Yeşil olduğunu bûemez ki. Site-
de kendime ait hiç dairem kalmadı. hep-
sini sattım. Arsa Hasan Gürer'e aitti.
Onun ölümünden sonra eşi Nazire Gü-
rer ve oğlu Bülent Gürer'e kaldı. Daire-
lerin sadece birkaç tanesini satmışlardı.
Geriye kalanlan ise hâlâ duruyor. Ben
bintanedaireyapümbumemlekette. Şim-
di yaptığım dairelerde kimlerin oturdu-
ğunu nereden bileyim? İnsanlara daire
satarken sabıka kayıtlannı almıyoruz
ki" diye konuştu.
Mahmut Yıldınm"a daireyi satan Bü-
lent Gürer ise dairelerin vapıldığı arsa-
nın kendilerine ait olduğunu ve sitede
hâlâ satıhk durumda 2 dubleks. 1 nor-
mal daire ile iki tane de dükkânlan ol-
duğunu belirtti. Yeşil'in daireye alıcı ol-
masına ilişkin süreç hakkındabilgi ve-
ren Gürer şöyle konuştu:
"Binaların inşaatı 1994'ün başuıda
tamamlandL Daha sonra bize teslim edü-
di. Toplam sekiz dairemiz vardı. Ben bu
kadar yerde oturamayacağım için hep-
sini satüığa çıkardım. Şu an hâlâ satılık
levhaları duruyor. Bu amaçla emlakçt-
> a, gazetelere ilan verdim. Oradaki tele-
fon numaralannı görmüş olacak ki biri
beni aradL Kendisini isim olarak hatır-
lamıyorum. Çiinkü evi sattığım insanın
bu kadar önemli bir şahıs olacağmı tah-
min edemezdim. Sıradan biri sandım.
Çiinkü o günlerde verdiğim telefon nu-
maralanna günde 50-100 tane telefon
geliyordu. Arayanlarla hep pazarlık ha-
Eyüp'te
türbanlı
öğretmenler
dersegiriyor
tstanbul Haber Servisi -
Eyüp Alibevköv Mehmet
Akif Erso> llköğretim Oku-
lu'ndagöre\ li NurayÇetin-
kaya ve Hülya Canker ad-
lı öğretmenler ile Eyüp
lmam-Hatıp Lisesi öğret-
menlerı Nuran Torun ve
Tunay Güner, derslere tür-
banla giriyor. Eyüp ilçe Mil-
li Eğitim Müdürü Aydın Şe-
nel. ılçesindeki okullarda
Milli Eğitim Bakanlığı'nın
kılık kıyafet genelgesinin
uygulandığını sa\undu.
Evüp Mehmet Akif Er-
soy llköğretim Okulu'nda
görevli bir grup öğretmen.
okulda 2-6 Mart tarihleri
arasında düzenlenen bir eği-
tim seminerinde de ders ve-
ren türbanlı öğretmenlerın,
kendilerinin yetkilıler nez-
dindekı uyarılarına karşın
derslere türbanla gırmeyi
sürdürdüklerini belirttiler.
Eyüp İlçe Milli Eğitim Mü-
dürü ve okul müdürlerinin
kılık kıyafet yönetmeliğine
.aykırı olarak derslere gıril-
mesine göz yumduklarını
savunan öğretmenler. "Bir-
çok okulda cumhuriyet dev-
rimlerinin çiğnendiğini"
söylediler.
Eyüp Mehmet Akif Er-
soy llköğretim Okulu müdür
yardımcıları Yunus Sağlam
ve Ayhan Aras ise derslere
türbanla giren öğretmenle-
re uyarı cezası verilmesine
karşın türbanlı öğretmenle-
rin tavırlannın devam ettti-
ğini belirttiler.
Eyüp İlçe Milli Eğitim
Müdürü Aydın Şenel ise du-
rumu bildiğini belirterek yö-
netmeliğe aykırı davranan
öğretmenlere uyarı cezası
verildiğini söyledi. Şenel,
657 sayılı yasaya bağlı olma-
sının, aynntılı bilgi verme-
sini engellediğini belirtti.
Sezgin'den
Küçükköy
Karakolu'na
ûyaret
İstanbul Haber Servisi -
Başbakan Yardımcısı ve Mil-
li Savunma Bakanı Ismet
Sezgin. Türkıye'yı yıkmaya
teşebbüs edenlerin başanlı
olamayacaklannı belirterek
"Bunlar sadece saüimış, kö-
kü dışanda, dışandan emir
alan kapıkullandır. Terörie
bir yere gelinememiştir. Bun-
lar son çırpınışlandır" dedi.
Saldınya uğrayan Küçük-
köy Jandarma Karakolu'nu
ziyaret eden İsmet Sezgin,
Gaziosmanpaşa Kaymaka-
mı Aziz tnci ve Gaziosman-
paşa İlçe Jandarma Komu-
tanı Yüzbaşı MehmetTayyip
Balkız tarafından törenle kar-
şılandı. Saldırganlann en kı-
sa zamanda yakalanacakla-
rına ınandığını ifade eden
Sezgin, bu tür olaylan yap-
manın kolay olduğunu, tero-
rün artık ses ve gürültü çıka-
ran eylemlere dönüştüğünü
kaydetti. Balkız da saldında
yaralanan ve tedavi altına
alınan 18 askerin taburcu ol-
duğunu. 11 askennse bu haf-
ta içinde taburcu edilecekle-
rini ve sağlık durumlannın
iyi olduğunu bildirdi.
Eski Bayrampaşa Bejedi-
ye Başkanı Muzaffer Özte-
küı'in cenaze törenine de ka-
tılan İsmet Sezgin, akademi
mezunu olmayan polislerin
askerliklerini maaşlı uzman
jandarma olarak yapmalan-
nı öngeren yasa tasansının
Meclis'ten geçeceğine inan-
dığını sö> ledı.
.<•*••
Halk turizm
alanı istemiyor
İstanbul'da birçok StT alanının. Turizm
Bakanlığı tarafindan turizm alanı ilan
edOerek imara açma yetkisi veren
kanunun iptali için CHP Beşiktaş İlçe
Örgütü tarafından 42 bin 868 kişi
arasında yapılan halk oylamasında, 42
bin 567 kişi kanunun iptal edümesini
istedi. CHP Beşiktaş İlçe Başkanı Zakir
Özlü, bu kanunun sadece tstanbul'un
yeşil alanını ve çevreyi talan etmek
anlamına gelmediğini, bunun ötesinde
yeşil alanlan imara açarak trilyonluk
rant sağlamaya yönelik olduğunu söyledi.
Beşiktaş, L lus ve Etiler başta olmak
üzere pek çok yerde 15 gün boyunca
sandık kurup kararla ilgili halk oylaması
vaptıklannı belirten Özlü. 42 bin 567
kişinin "katliamın sona ermesini
istediğjni" vurguladı. (İPEK YEZDANİ)
DAPJ^NEL
^ Önentaş Gıda San. A.Ş.
i~;r Yönetim Kurulu Başkanlığı'ndah
Olağan Genel Kurul Toplantısı'na Davet
Şirketimizin Olağan Genel Kurul Toplantısı 25 Mart 1998 Çarşamba günü saat ıı:oo'de izmir Yolu 4. km, Çanakkale Merkez adresindeki
fabrika binasında yapılacaktır.
1997 yılına ait Bilanço, Gelir Tablosu ile Faaliyet Raporu ve Denetim Kurulu Raporu, toplantı tarihinden 15 gün önce Izmir Yolu 4. km,
Çanakkale adresindeki fabrika binasında ve Valikonağı Cad. YKB Vakıf Binası No: 173 Nişantaşı adresindeki İstanbul büromuzda
ortaklarımızın incelemesine hazır bulundurulacaktır.
Nama yazılı hisse senedi sahibi hissedarlarımız toplantı günü ve yerinde hâzırun cetvelini imzalayarak giriş kartlannı almak suretiyle
toplantıya katılabilirler.
Ortaklarımızdan hamiline yazılı hisse seneti sahibi olanlar, hisse senetlerini toplantı gününden en geç bir hafta önce şirket merkezine
ya da İstanbul bürosuna teslim ederek giriş kartlannı alabilecekleri gibi, herhangi bir banka ya da aracı kuruma da tevdi etmek suretiyle
bu kurumlardan alacaklan belgeyi ibraz ederek giriş kartı alabileceklerdir.
Toplantıya bizzat iştirak etmeyecek ortaklanmız, Sermaye Piyasası Kurulu'nun Seri: IV No: 8 Tebliği hükümleri çerçevesinde hisse
senetlerinin bir banka ya da aracı kurumda saklandığını gösteren makbuz ve aşağıda örneği bulunan vekâletname formu ile yine
yukarıda belirtilen sürelerde, giriş kartı almak suretiyle vekilleri ile de kendilerini temsil ettirebilirler. Ancak bu durumda vekâletname
formundaki imzanın notere onaylattınlması ya da noterden onaylı imza sirkülerinin vekâletname formuna eklenmesi gerekmektedir.
Giriş kartı almayanlarm toplantıya katılmalarına kanunen imkân bulunmamaktadır.
Sayın hissedartarımızın bilgilerine arz olunur.
Gündem:
ı. Açıhş ve Başkanlık Divanı seçimi. Genel Kurul toplanh tutanağını Genel Kurul adına imzalamak üzere Başkanlık Divanı'na yetki
verilmesi.
2. 1997 yılı faaliyet hesapları hakkında Yönetim Kurulu ve Denetçi Raporları ile Bağımsız Dış Denetleme Şirketi Rapor özeti'nin
okunması, müzakeresi ve onaylanması.
1997 yılı Bilanço ve Gelir Tablosu'nun onaylanması.
Yönetim Kurulu üyelerinin ibrası.
Denetçinin ibrası.
Yönetim Kurulu'nun 1997 yılı kazancının dağıtılması hakkındaki tekliflerinin karara bağlanması.
Görev süresi sona eren Yönetim Kurulu üyelerinin yerine seçilecek üye adedi ve görev sürelerinin tespiti ile seçimlerinin yapılması.
Görev süresi sona eren denetçinin yerine yeni denetçi seçimi.
Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerine verilecek ücretlerin tespiti.
10. Yönetim Kurulu üyelerine TTK'nın 334. ve 335. maddelerine göre gerekli iznin verilmesi.
11. Dileklerve kapanış.
lindeydim. Beni aradığında kendisine
dairenin fıyatının 90 bin mark olduğu-
nu söyiedim. Adamın alıcı olması üzeri-
ne aile meclisiyle görüşeceğimi söjleyip
kendisinden süre istedim. Çünkü daire-
lere kardeşlerün de ortakü. .Alıcı olan şa-
hıs 80 bin mark teklif etti. Alım- satım
da onlara ait olmak üzere daireyi 80 bin
marka verdik."
Daireyi sattıktan sonra tapu işlemle-
rini annesiyle birlikte yaptığım kayde-
den Gürer, "Tapu dairesinde annem Na-
zire Gürer. ben ve ismini hatırlav amadı-
ğımvekâletsahibiylebirlikteLşlemlerihal-
lettik, Paravı da peşin verince adama
hiçbir soru sormadım, herhangi bir şey-
den kuşkulanmak da aklıma gelmedLBen
Mahmut Yıldınm ya da bilinen adıyla
Yeşil ile tapu işlemleri sırasında hiç yüz-
yüze gelmedim. Fakat daha sonra ken-
disivle diğer evlerim için
müştcri getirip götürürken
karşüaştik. Ara sıra göz gö-
ze geliyorduk. Fakat kendi-
siyle hiç konuşmadık" de-
di.
Gürer. "Ben daireyi Mah-
mut Yıklırım isimli birine
sattığımı biliyordum. Çün-
kü vekâletnamede ismini
görmüştüm. FakatMahmut
Yıldırım'ın Yeşil olduğunu
bilmiyordum,sonntdan öğ-
rendim. Evin parası peşin
olarak ödendi. Bankadaki
hesabuna havale v apıkİL Pa-
ravı tapuda imza atan kişi-
nin yatırdığını zannetmivo-
rum. Öyie olsaydı havaleye
gerekduymaz tapu dairesin-
de paravı elden verirdi" di-
ye konuştu.
Babası Hasan Gürer'in
cinayete kurban gittiğıni.
cinayette adı geçen Metin
Güneş'in adına kayıtlı te-
lefonun ise Yeşil'e sattığı
dairede bulunduğunu hatır-
latan Gürer. "Bizim de bu
konudan sonradan haberi-
miz oldu. Şimdi düşünüyo-
nız. Bu Metin Güneş acaba
0 Metin Güneş mi? Bu ko-
nudan önceden bilgim ol-
saydı değil 80,180bin mark
bileverselerdairevi satmaz-
dım. Şu an olayla ilgili ola-
rakcmniyet araştırması sü-
rüyor, ben de ifade verdim.
Üzerinde durdukları en
önemli nokta bahsi geçen
Metin Güneş'lerin aynıolup
olmadığı. Şu an hepimiz te-
laş içindeyiz. Ben hem canı-
nrukaybetmişûn hem dedüş-
manıma mal satmışım. Bu
olacakiş mi? tnsanın aklıal-
mıyor" görüşünü dile ge-
tirdı. Gürer, ortaya çıkanbil-
gilerden Yeşil'in oldukça
ilginç bir kişiliğe sahip ol-
duğu izlenimini edindiğini
vurgulayarak şunlan söy-
ledi: "Adam hem MÎFIe ir-
tibat halinde hem de asker-
le ilgisi var. Bu yiizden şaşır-
mamak gerekir. \eşil ismi
zaten garip bir isim. Ya da
Hacu Mahmut Yıldınm ve-
ya Emmi. Bir trafık kazası
oluyor ve adamın ismi bir-
den gündeme geliyor. Bu
olay ın patlak vermesi be-
nim için de iyi oldu. Çünkü
bu sayede babamın cinaye-
tini aydınlatabileceğim. Ben
zaten 5 yıldır bu işin peşin-
deyim. ArtıkNeşil bana cep-
he alır mı almaz mı bile-
mem. Bu onun problemi.
Kimseden çekinecekbir şe-
yimiz yok. Ben ticaret yap-
mışım, daire satmışım. Sa-
tın alan Yeşil çıkmış bile-
mem. Süleyman Demirel
de çıkabilirdi. Tahmin ede-
mezsiniz ki."
Vekâletname:
Dardanel önentaş Gıda San. A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanlığı'na
Dardanel önentaş Gıda San. A.Ş.'nin 25 Mart 1998 Çarşamba günü saat moo'de İzmir Yolu 4. km, Çanakkale adresinde yapılacak Olağan
Genel Kurul Toplantısı'nda aşağıda belirttiğim görüşler doğrultusunda beni temsile, oy vermeye, teklifte bulunmaya ve gerekli belgeleri
imzalamaya yetkili olmak üzere vekil tayin ediyorum.
A. Temsil yetkisinin kapsamı:
a. Vekil tüm gündem maddeleri için kendi görüşü doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir.
b. Vekil aşağıdaki talimatlar doğrultusunda gündem maddeleri için oy kullanmaya yetkilidir.
Talimatlar: (özel talimatlar yazılıdır.)
c. Vekil şirket yöfıetiminin önerileri doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir.
d. Toplantıda ortaya çıkabilecek diğer konularda vekil aşağıdaki talimatlar doğrultusunda oy kullanmaya yetkilidir. (Jalimat yoksa, vekil
oyunu serbestçe kullanır.)
Talimatlar: (Özel talimatlar yazılıdır.)
B. Ortağın sahip olduğu hisse senedinin
a. Tertip ve serisi:
b. Numarasi:
c. Adet-Nominat değeri:
d. Oyda imtiyazı olup olmadığı:
e. Hamiline-Nama yazılı olduğu:
Ortağın adı soyadı ya da unvanı:
Imzası:
Adresi:
Not: (A) bölümünde, (a), (b) ya da (c) olarak belirtilen şıklardan birisi seçilir, (b) ve (c) şıkkı için açıklama yapılır.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Ya Hep Ya Hiç... (2)
Geçen yazımda da değinmiştim. Birileri işi, "Ya
hep ya hiç" noktasına çekmek istiyor. Toplumumuz
bu gerginliği kaldırmaz. Zaten böylesine bir gergin-
lik ve kutuplaşma. demokrasiyle de bağdaşmaz. Fa-
kat bana öyle geliyor kı bu hain planın hazırlayıcıla-
rının demokrasi falan umurlarında değil.
ANAP'ın önde gelen sıyasetçilerinden biri kalkıyor.
"Eğer" diyor, "sahillerimizde kimi hanımlanmız üst-
süz bir biçimde denize girebiliyorlarsa, kimi başka
yerlerde başörtülü insanlann bulunmasını da hoşgö-
rûyle karşılamak gerek." (Sayın Agâh Oktay Gü-
ner'in bu düşüncelerini, partisinin genel başkanı ve
Başbakan'ın haberi olmaksızın dile getirebileceğini
sanmıyorum.)
Aslında söylenen. ilke olarakve mantık olarak dog-
ru. Birileri üstsüz olarak denize girme özgürlüğüne
sahipse. başkalan da başlarını örtme özgürlüğüne sa-
hip olmalıdıriar. Fakat ne üstsüz denize girenlerin, can-
lanlarının istedıği her yerde üstsüz dolaşma özgür-
lükleri vardır; ne de başını örtmek isteyen genç ha-
nımlarımızın, canlannın istediği her yerde kendi "üni~
formalannı" giyme hakkı.
Arkadaşlarımın eşleri arasında; başını bağlayan
birkaç hanım olduğu gibi, başını bağlayan bizzat
kendi arkadaşlarım da var. Hiçbir biçimde en ufak bir
rahatsızlık duymam. Bunlann çoğu islamiyetin bu
şekil şartına uymakla birlikte; islamiyetin kendilerini
mahküm ettiği "ikinci s/n/f vatandaş" olma görev ve
zorunluluğunu kabul etmezler Laik cumhuriyetimi-
zin anayasasının ve Medeni Yasası'nın (hatta ticaret
yasalannın) verdiği, eşitlik ve özgürlükleri sonuna ka-
dar yaşamak isterler. Bundan ötesi onları ilgilendirir
ve eğer bu bir sorunsa. onlann sorunudur.
Ancak bunlardan hiçbırinın: nasıl giyinileceği ya da
nasıl giyinilmeyeceği belirlenmiş alanlarda çalışma ar-
zulannı görmedım de duymadım da. Belli "kurallan"
önce kabul edip daha sonra bu kurallan ihlal etme-
nin bir hak olduğunu ileri sürmek. mümkün değildir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin yürürlükteki yasaları ara-
sında öyle yasalar var ki; sinir oluyorum. Ama ne ka-
dar sinirolursamolayım, ne kadar kızarsam kızayım,
kendimde bu yasalara uymama "hakkını" görmem.
Bir yandan bu yasaların değiştirilmesi için uğraşırım,
biryandan da bu yasaların boşluklarından yararlan-
maya çalışırım. Ve eğer o yasayı "ihlal edersem", ya-
sanın getirdiği "yaptınmlara'' (müeyyidelere) katlanı-
rım. Biraz homurdansam bile...
Bizim "Islamcı muhteremlerin" garip bir yaklaşım-
ları var. Beğenmedikleri yasaiara uymamayı, bir "hak"
olarak görüyor ve bu yasaların uygulanmasını, bir "zu-
lüm" olarak değerlendiriyorlar.
Aralarında bazıları. "Toplumda bir laik olanlarla la-
ik olmayanlar çatışması yaratı/masın" diyorlar. Ben
de aynı şeyi söylüyorum. Fakat "Maksat bir de riva-
yet muhtelif" deyiminin tersine, burada "rivayet bir
de maksat muhtelif."
Bir yandan laik devletın temel ilkelerini ve cumhu-
riyetimizin kuruluş felsefesini devamlı topatutacak-
lar ve bunu "demokrasi gereği" sayacaklar ve bir yan-
dan da "Aynm yapmayalım" diye ahkâm kesecek-
ler. Bunlar ancak Özalcı dönek solculan ve "süper
zekâlı" liberalleri kandırabilirler.
Bunlardan bazılannın "Ben demokrat değilim, çok
şükür Müslümanım" diye yazdıkları yüzlerce örnek
getirebilirim. Buna da saygım var. Bence hiç kimse;
ne demokrat olmak zorundadır, ne Atatürkçü olmak
zorundadır, ne Beşıktaşlı olmak zorundadır. ne de ke-
reviz sevmek zorundadır. Herkesin her türiü düşün-
cesine ve beğenisine saygı duyarım. (Hatta Huysuz
Vırjin'i izleyenlere bile tahammül etmeye çalışırım.)
Fakat kendi yaşam tarzlarını ve inançlarını. siya-
sal talepler olarak dile getirirlerse ve siyasal olarak
"dayatmak" isterlerse. o zaman kıyamet kopar. Ve
Beyazrt Meydanı'nda"Ya hep ya hiç" diye slogan atan-
lar, bu kıyametin son "habercileri."
Devletler belli felsefelerle kurulur. Dünya üzerinde
her devletin değişmez bazı temel ilkeleri vardır. Ve o
devlet çökünceye ve tarih sahnesinden silininceye
kadar, o ilkeler geçerli kalır.
Turgut Özal da bunun farkında olduğu için, "Bi-
rinci Cumhuriyet artık çöktü, bız şimdi İkinci Cum-
hunyefı/<uruyoa/z"diyerek işin kurnazlığınakaçmış-
tı. O zamanlar etrafına topladığı. kimi "süperzekâlı-
lar" aynı motifleri zaman zaman işliyortar. "Demok-
rasi gereği" diyerek kimlikler çerçevesinde bir par-
çalanmayı bile göze alabıliyorlar.
Boşuna uğraşıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti "Halk
egemenliğine dayanan çağdaş ve laik bir devlet"
olarak hâlâ ayaktadır. Kimilerı ıçerden, kimileri dışar-
dan çok uğraşıyoriar ama devletimiz "devlet yetkisi
kullanan kimi kirli ellere rağmen" çökmedi ve çök-
meyecek.
işi zıtlaşmaya götürmemek gerek. "Ya hep ya hiç"
gibisinden sloganlara itibar etmemek gerek. Çatış-
ma kimseye fayda getirmez.
Tabii böyle bir çatışmadan "kimileri" çok yararla-
nır ama inanın onlar Türkiye'nin ve Turk milletinın dos-
tu değildir.
Davada karsılıklı suclamalar
6
Abdullah Çath siialı ruhsatını
Kocadağ'ın referansıyla aldı9
İstanbul Haber Servisi - Ül-
kücü katliam sanığı Abdullah
Çatlı'ya Mehmet Ozbay sahte
kimliğıyle silah ruhsatı veril-
mesini sağladıkları için "gö-
revi kötüye kullanmak" suçun-
dan haklannda dava açılan po-
lis memuru Dinçer Sanboğa.
başkomiser Doğan Şimşek ile
Uzunyusuf Mahallesi Muhta-
rı Burhan Kocapehlivan"nın
yargılandığı davada, sanıklar
birbirlerinı suçladı. Dinçer Sa-
nboğa. Çath için muhtarlıktan
ikametgâh belgesi almadığını
söylerken başkomiser Şimşek
Hüsevin Kocadağ'ın referan-
sıyla Özbav "a silah ruhsatı ve-
rilmesi işlerıyle Sanboğa"nın
ilgilendiğini belirtti.
Fatih 3. Asliye Ceza Mah-
Uzunyusuf Mahallesi Muhta-
n Burhan Kocapehlivan.
kemesi'nde görülen davanın dün yapılan otu-
rumuna 14 aydır açıkta bulunan. Artvin Em-
niyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru
Dinçer Sanboğa. yine açıkta olan Şehremi-
ni Karakolu"nda görevli başkomiser Doğan
Şimşek ve Uzunyusuf Mahallesi Muhtarı
Burhan Kocapehlivan ile Sarıboğa'nm avu-
katı KaşifTöre.\ğanoğlu katıldı. Duruşma-
da öncelikle Kocapehlisan'ın aynı mahke-
mede yargılandığı dava-
nın. bu davavjabirleştiril-
mesine karar \ erildı. Mah-
keme başkanı daha sonra
duruşmaya ilk kez katılan
polis memuru Sanboğa'nın
sorgusunu yaptı. Sanbo-
ğa. Çatlı'ya silah ruhsatı
verılmesi ışıyle de uğraş-
madığını savundu.
Daha ^onra söz alan Bur-
han Kocapehlivan ise is-
mini Erdinç olarak anım-
sadığı Dinçer Sanboğa'nın
kendisine gelerek Özbay'm
Şehremıni'dekı Mecıdiye
Karakolu'nda ikamet etti-
ğıni belirterek. onun için
ikametgâh belgesi aldığını
belirtti. Başkomiser Dogan
Şimşek de Mehmet Oz-
'bay"a silah ruhsatı verilmesi için dönemin
Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyın Koca-
dağ'ın referans yazısı gönderdiğını. bu işle
de Sanboğa'nın ilgilendiğini belirtti.
Sanboğa \e Şimşek halckındaki soruştur-
mav ı vürüten polis müfettişlerinin İstanbul'da
görevlüerse tanık olarak. şehir dışındalarsa
taümatla itadelennin alınmasına kararveren
mahkeme ba^kanı duruşmavı erteledi.