11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MART 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER TBMM İçişleri Komisyonu • AINKARA (AA) - Karavolları Trafık Kanunu'nda değışıklık yaparak. trat'ık kazalanndan siirücü kadar aracın sahıbının de sorumlu olmasim öngören kanun tekJjfı. TBMM îçışleri Komısvonu'nda kabul edıldı Teklıf. bırmotorlu aracı kullanırken. bır kımsenın Ölümüne \e>a \aralanmasına\a da bır şeşın zarara uğramasına sebep olunmas.1 halınde. motorlu araç sahıbinın de kuHanan gibi bu zarardan sorumlu olduğu hükmünü getınyor Öte yandan. DYP Grup Başkamekili Mehmet Gözlüka\a'nın. 'Tek gözü görme\en kışilerin sağlık açısından bır sakınca bulunmadığı takdirde A-l. A-2 \e\a B sınıfı ehlıyet alabilmelerine imkân veren kanun teklifi" ise komis)onda reddedildi. MHP'linin evi silah deposu • tZMİR(Cumhuri>etEge Bürosu) - Eşıne \e çocuklarına işkence yaptığı ıddıası> la gözaltına aiınan \e tutuklanan Harmandalı MHP tlçe Ba^kanı Raşit Güna\ ın e\ ınde el bombası. sılah elegeçtı. Gözaltına aiınan Raşıt Güna>. el bombası, ruhsatsız silah bulundurmak \e \akınlanna kötu muamele \ apmaktan çıkarıldığı Menemen Aslıye Ceza Mahkemes>ı'nce tuiuklandı. Kaçak Mercedes olayı • İstanbul Haber Senisi - kaçak \e sahte plakalı olduğu anlaşılan lük* Nkrcedes marka otomobilı Güne> Afhkalı eskı fuibolcu Kompela'ya sattığı öne surülen ünlü ses ve sınema sanatçısı Hülya A\şar'ın eşı Kaya Çılıngıroğlu, dün ıfade vermek üzere polıse başvurdu. İstanbul Malı Şube Müdürlüğü ekıplerı. > urda kaçak olarak •sokuldtfğu beJuienen 34 MA 395 sahte plakalı Mercedes ı kullanan Gökhan Boğuşlu'yu vakalamış. Boğuşlu'nun otomobılı Güney Afnkalı eskı futbolcu Kompela'dan aldığını bıldırmesı uzerıne Kompela gözaltına dlınmıştı. Kompela da ıfadesınde. otomobılı Kaya Çılıngıroğlu'ndan satın aldığını ıddıa etmıştı. Ender Arol toprağa verildi • İstanbul Haber Senisi - Geçırdığı kalp krızı sonucu ölen gazetecı-yazar Ender Arol. dün Söğütlüçeşme Camıı'nde öğle\ ın kılınan cenaze namazının ardından, Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa venldi. Cenaze törenine Ender Arol'un aılesi, yakınları ve çaiişma arkadaşları katıldılar. MHIetvekili dokunulmazlığı • ANKARA (AA)- Haklannda çeşıtli nedenlerle dava açılan 11 millet\ ekılinın dokunulmazlığının kaldırılmasinm dönem sonuna bırakılmasına ilişkin Anavasa-Adalet Karma Komisyonu raporlan. TBMM Genel Kurulu'nda okundu. Söz konusu millenekillerinin dokunulmazlıklannın kaldırılmasının dönem sonuna bırakılmasına ilişkin Karma Konm\on raporlanna lOgün içensınde ıtıraz olmazsa, raporları kesınleşecek. CHP'den iptal davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Çankaya tlçe Başkanlığı, Turk Telekomünıkasyon Anonim Şirketı'nın 199SOcak ayından ıtıbaren faturalara sabıt ücret adı altında 400 bin lira ekleme karamla ılgilı olarak iptal da\ası açtı. CHP Çankava İlçe Başkanı Haydar Yılmaz. Telekom'un Ocak 1998'de başlattığı bu uygulamanın amacı \e kavnağının belırsızlığıne dıkkat çekerken kamu hizmetı olan telefon hizmetinde yasal dayanaktan yoksun uygulamaların hukuk de\letine \akışmayacağını söyledı. Bakanlar Kurulu'nda oluşturulan alt komisyon, iki turlu yerel seçim çalışmalanna başladı Sistemde ıızlaşma arayışıANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Başbakan Mesut Yılmaz. lı- derler zırvesinın ardından yerel seçımlerde ıki turlu sistemın uy- gulanacağını açıklarken. hükü- met ortaklan ıkı turun yöntemı konusunda uzlaşmaya varamı- yor. ANAP ikineı tura. bınncı turda en fazla oy alan ıkı adayın katılmasını önerırken; hükü- metın DSP kanadı bu yöntemın halk arasında kutuplaşma yarata- bileceğıni sa\unuyor. Yerel seçimlerde belediye başkanlığı için ıkı turlu seçime "e\et" di\en hükümet ortaklan, bu sistemın uygulanmasında se- çılecek yöntem konusunda ayn düştüler. İçişleri Bakanlığı'nca hazırla- nan ve beledıye başkanlığı içın ı- ki turlu seçım yapılmasını da ön- gören yerel yönetımler yasa tas- lağı için Bakanlar Kurulu'nda alt komisyon oluşturuldu. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Meh- met Keçeciler \e içişleri Bakanı Murat Başesgioğlu. DTP'lı dev- let bakanlan Mehmet Batalb ve Rıfat Serdaroğlu ile DSP'li Kül- tür Bakanı İstemihan Talay ve Malıye Bakanı Zekeriya Temi- zel'den oluşan alt komisyon, or- taklann uzlaşamadığı noktalan yeniden değerlendirerek tasarı- ya son şeklini verecek. Tasarı- nın, önümüzdekı Bakanlar Kuru- lu'nda yenıden ele alınması bek- lenıyor. ANAP Genel Başkan Yardım- cısı Mehmet Keçeciler, belediye ve ıl genel meclisinin nispi seçim sistemiyle, belediye başkanının da iki turkı seçimle belirlenme- sinı önerdiklerinı belirterek. ıkıncı tura en çok oy alan ıkı ada- yın katılması gerektığını söyledı. Bu sistemın işlemeyeceğı yö- nündekı görüşlenn doğru olma- dığını savunan Keçeciler. "Bu sistem işler. Belediye başkanı. keyfi bir uygulama yürütemez. Ve belediye meclisi ile u> umlu bir çalışma gerçekleştirmek zorun- dadır. Belediye meclisi \e beledi- ye başkanının birbirine karşı kul- İanacakları silahlar sınırlıdır" dı- ye konuştu. Bakanlar Kurulu'nda AKAP'- ın bu önenMne karşı çıkan D- SP'li Devlet Bakanı HikmetSa- miTürk. ıkı rurlu seçım sistemı- nın Batılı ülkelerde de uygulan- dığını belirterek. "Bizimdeyap- mamız gereken sistemin alındığı ülkedeki gibi uygulanmasıdır" dedı. Ikı turlu sisteme karşı ol- madıklannı. ancak ikinci tura \ alnızca en fazla o\ alan iki ada- yın katılmasımn bazı sakıncalar doğurabileceğını \urgulayan Turk. "Bu. toplumda kutuplaş- malara. ka> galara neden olabilir. O nedenle ikinci tura da bütün adaylar katılmalıdır" dedı. Yerel yönetım refonn taslağın- da aynca. ıl ve ilçe meclislennin oluşturulması. bu meclıslenn ça- lışmalanna demokratık kıtle ör- gütlerınin katılabılmelen. valıle- nn görevlennın sınırlandınlma- sı. eğıtımden sağlığa kadar mer- kezdekı bırçok vetkının yerel yönetımlere de\redılmesı ön- görülüyor. Karatepe yargı öniinde Şevkî Yılmaz'a tutuklama kararı Haber Merkezi - Anav a- sa Mahkemesi'nin kararı ile mıllervekilliğı düşen Şevki Yümaz hakkında. Rize Sulh Ceza Mahkeme- si tarafından giyabı tutuk- lama karan verilirken An- kara Cumhuriyet Başsav- cılığı da ilk davavı açtı. Cumhunyet Savcısı Nihat Aröran tarafından hazırla- nan ıddıanamede. sanık Yılmaz'm yaptıgı bır ko- nuşmanın. 29 Mayıs 1997 'de 'Arena'da y ayım- landığı belirtılıyor. Iddıanamede, sanık Yıl- maz'm, Etımesgut ılçesin- de, Anayasa Mahkeme- si'nce kapatılan RP'nin düzenlediği bır toplantıda vaptığı söz konusu konuş- mada. "...ama rnuvaffak olamadık,önümüze kanun çıktı bu p in oluşturdu- ğu Tiirk Parlamento- su'ndan... Türkiye tehlike- dedir. Türkhe'nin başı >e pariamentosu ihanet için- dedir. Bu ülke hainlerin elindedir. bu ülke alçakla- nn idaresindedir... Bizi ida- re eden 60 >ıüık ikridann yüzde 80'inde, de\e kadar namus vok..." ifadelennı kullandığı kaydediliyor. tddianamede, sanık Şevki Yılmaz'ın. bu söz- leriyle, TBMM'nin mane- vi şahsiyetini alenen tah- kir ve tezyif ettiği belirti- lerek, eylemıne uyan TCK'nin 159,1. maddesı- ne göre, 1 yıldan 6 yıla ka- dar ağır hapıs cezasına mahkûm edilmesi isteni- yor. Eski Kayseri Belediye Başkanı Şükni Karatepe hakkında "halkı suiıf, ırk, din, mezhep ve bölge fark- lılıgı gözeterek kin \e düş- manlığa tahrik ettiği' ge- rekçesıyle 1 yıldan 3 yıla kadar hapıs ıstemıyle açı- lan dava dün Ankara 2 NoMuDGM'de başladı. Öte yandan Ankara DGM Savcılığı. Necmet- tin Erbakan'ın TBMM grup toplantısında söyle- diği "Geçiş dönemi yıımu- şak mı olacak. sert mi ola- cak" şeklındekı sözlennı 'yasama dokunulmazlığı" kapsamında değerlendırdı. DGM sav'cılığı. Erba- kan'ın bu sözleri hakkında soruştuımaya yer olmadı- gı karan ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, iki turlu seçim sistemini Cumhuriyet'e değerlendırdı 'Jki turlu, kutuplaşma yaratır' ANK.AR.A (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümet ortaklannın üzennde anlaştığı ıkı turlu bele- diye başkanlığı seçımının Türkı- ye'ye yaran olmayacağını belirte- rek "Bu, kutuplaşmaya neden olur. Bundan varar ummak iste- yenlere de faydası olmaz. Sayın Ecevit, sola karşı sağla işbiriiği içi- negirmişdurumda" deöerlendır- mesiniyaptı. Baykal. Cumhuri- yefin sorulannı yanıtlarken be- lediye başkanhf] seçımlennın i- kı turlu yapılması hazırlığı konu- sunda şunlan söyledi- "İki turlu seçim sistemi yerel için iyiyse, genel için de iyidir. Bu- nu önerenler bu tutarlılığı sergile- mediler. DSP sadece yerel seçim- lerde belediye başkanlığı seçüni için bunu öneriyor ama genel için önermiyor. Genel seçim için >ar olan sakıncalar burada ni> e olma- sın? Şunda şu bunda bu olur mu? DSP'nin belediye başkanlığı seçi- minde hiç şansı yok İki bin cha- nnda belediyeden sekizindeonlar var. Bu yiizden. benim için önem- ü degil, diyor. Sola karşı sağla iş- biriiği yapıyor. Bu tavır. DSP'nin solun aleyhindesonuç vereceğJ bi- linen seçim sistemini sağla işbirii- ği yaparak getirmesidir. Sağa pa- yanda olmasıdır." Baykal, iki turlu seçime karşı çıkış gerekçelerini de şöyle özet- ledi: "İki rurlu seçim iki kuruplu bloklaşmış biryapn ı getiriyor. Bu, sağlıklı bir oluşum ortaya koy mu- yor. Yapay bir kutuplaşmayı zo- runlu kılıvor. Bu seçim sistemini getirenler de istediği yararlan el- de edemezler. Radikal unsurtar beürleyici hale gelir." Türkiye'de siyasetin artık sağ- la-sağ, solla-sol biçiminde genış bır yelpaze halinde şekillenmesi gerektiğini vurgulayan Baykal, gıdışın de bu vönde olacağına ınandığını söyledı. Baykal, sağ- sol ıttıfaklannın beklenen sonucu vermedığıni, bunu daha 1991"de gördüf ünü. ancak o dönem anla- şılamadığını belırtti Her seçımde sistem değiştır- menin yararlı olmayacağını söy- leyen Baykal, şöyle devam etti: DSP Cenel Başkanı Ecevit partisinin tavrını acıkladı DSP'nin gündeminde seçim yok ANKARA (Cumhuriyet Börosn) - DSP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bölent Ecevit, Başbakan Mesut Yılmaz"ın gündeme getirip sonra da geri adım attıgı erken seçım tartışmalanna. "Hükümetimizin gündeminde erken seçimTOk"diyerek noktayı koydu. Yılmaz'ın bu konuda "güvence" verdiğini belirterek ortağına sahip çıkan Ecevit, geçmişte, kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ı "kandıran'' DYP lideri Tansu ÇDler'in şimdı de aynı taktiği CHP'ye karşı ızlediğini savundu. Ecevit, "Çiller şimdi de Deniz BaykaPı 2-3 ayhk başbakanhk için başbakanhk hayaü kunryor. Ama ÇHİer'in akhna uyanlann ne oldıığunu gördüL Çiller'in aklımn kendinc faydası yok ki başkasına olsun" dedi. Başbakan Yardımcısı Ecevit, dün partisinin grup toplantısında. erken seçim tartışmalannı değerlendirirken "Erken seçim gündeme getirilmek istendi Ama hükümet ve koaüs>i>n ortaklannın gündeminde erken seçim yok" dedi. ANAP Başkanlık Divanı'nda bu konunun dile getirildiğinedikkat çeken Ecevit, toplantı sonrası görüştüğü Yılmaz'ın kendisine, "Arkadaşianmız çeşhli alternatifkri dile getirdiler. erken seçim gündemimizde yok" dedığım aktardı. "Bizim önerdiğimiz milletve- kili sayısının iki katı aday olayı ise sistem değişiküği değildir. Hangi sistem olursa olsun u\ gulanabilir. Çiinkü bu partilerin temsil oranı- nı degiştirmiyor. Seçmenin daha fazla seçime katılmasını sağlnor. ıNasıl sağlıyor? Milletvekili sayısı- nın iki katı kadar aday arasından seçimini yapıyor. Bu önerimize öteki partilerin de zamanla katj- lacağına inanıyorum." Yeşil'ın evinin kamuoyunda duyulmasından sonra operasyon- lar düzenlendiğine dikkat çeken CHP Genel Başkanı Baykal, "Bunun peşini bırakmayacağız. Bir devlet bakanı çıkıvor. Yeşil'in >erini bildiğini sö>lü>or. Avcı ce- zae\inde. miilervekilimiz Sabn Er- gül 'e Veşü'le ilgili korkunç açıkla- malar yapıyor. Baskınlar bu aşa- madan sonra gündeme gelivor. Bu nedir? Acaba, Yeşil'e, 'önlemini al' mı deniyor" dıye konuştu. CHP lideri enfjasyonu değerlen- dirirken de "Üç haneli rakama çıkması haber değeri taşımıyor- du. Yiizde yüzün yanm puan al- üna inmesi haber oluyor" eleştı- risini getirdi. \Jf\ TlRMIKI AYDEV ENGtN Konumuz: Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilen. Türkiye'yi neden kapının önunde bıraktı- lar? Mesut Yılmaz. Avrupa Birliği'ne gırişi garantileyip Çil- ler'i siyasetten kazımayı he- saplarken. neden birkaç hafta sonra eşekten düşmüşe dön- dü? Mesut Yılmaz'ın umudu Almanya, niye sırtını dönüver- di? Avrupa gerçekten bir Hıris- tiyan kulübü olduğu, Haçlı zih- niyeti hâlâ yaşadığı için mi Tür- kiye -üstelik ıtilip kakılarak- AB kapısının önünde bırakılıverdi? Ola ki "Herife bak, üç beş gündür Almanya'da sürtüyor, başımıza dış politika uzmanı kesildi..."diyenler çıkar. lyisi mi hıç yorum yapmaksızın kimi gözlem ve bilgileri aktaralım. Başlıktan anlaşılacağı üzere, helvayı yapmak da size kalsın. 3 Mart gece yansı bir TV ka- nalındaaçıkoturum. Konu:AB. Belçikalı bır gazeteci konuşu- yor: - Avrupa Birliği'nin büyüme ve genişleme kararı alması... Işte sorun burada. AB'de böy- Yağ, Un ve Şeker... le bır eğilim yoktu. Ama Fede- ral Almanya bunda ısrariıydı. Israrını sürdürdü. AB'nin ge- nişlemesi, yeni üyeler alması karariaştınldı. Buyanlıştı ve ne yazık kı bunun yanlışlığını an- cak tarih kanıtlayacak. Tarihe kalması ise çoğu kez iş işten geçtikten sonra anlamına gelir. Hıristiyan Demokrat Par- ti'den (CDU) Beriinli bir politika- cı yanrtlıyor: - Her zaman değil. Kristof Kolomb'un haklılığını tarih ka- nıtladı ve iş işten filan da geç- memişti. Bakınız, Almanya, Av- rupa Birliği'nin lokomotifi ol- manın sorumluluğunu taşıdığı kadar, onunyönelimlerini belir- lemede söz sahibi olma hakkı- na da sahiptir. Tersi akıldışı olurdu... Bonn'da suratından aksilik akan bir taksi şoförü gazeteci- yi kestirmeden yanrtlıyor: - Türkiye, Avrupa'da değil, Asya'da!.. Duisburg - Bonn treninde iş- letme iktisadı mastın yapan Aachen'lı bir üniversıte öğren- cisi, sırnaşık gazetecinin art ar- da gelen sorulannı yanıtlarken: - Bunu bana Türk arkadaşlar da sordu. Sizi, hele duygusal- lığınızı anlamak zor. Niye düş- manlık olsun bu tercih? Avru- pa Birliği güneyde ve güney- doğuda doğal sınırlarına ulaş- tı. Oysâ kuzeyde ve doğuda çok zengin bir ufuk var. Çek Cumhuriyeti, Polonya, Maca- ristan, Baltık cumhuriyetleri, sonra Iskandinavya... - Kıbns? -Güzelsoru O, Yunanistan'ı Fransa ve Ingiltere'nin kucağı- na atmamak için politik bir ter- cihti. O kadar... - Kimın tercihi? - Ah, tabii benim değil!.. AB'ye Avrupalılık, Avrupa de- ğerieri, Avrupa kültürü olarak bakanlann tabii değil. AB lider- liği için yarışan Tngiltere ve Fransa 'nın ve elbette Helmut Kohl'ün tercihi. Yani Alman- ya 'nın. Çok uzun süredir Al- manya 'nın, Akdeniz bölgesiy- le ilgilenmediğini fark etmiyor musunuz? (Tabii gazeteci bu soruyu piş- kince "Ayıp ettin. Hiç fark et- mez olurmuyum?" gibisinden yanıtladı. Sonra da oturup dü- şündü ve bu gözlüklü, yüzü er- genlik sivilceleriyle kaplı deli- kanlının söylediklerindeki doğ- ruluk payını şaşarak fark etti.) Alman Metal Işverenleri Ge- nel Birliği Başkanı'nın 2 Mart'taki demeci: - Doğu Avrupa ülkeleri ser- best pazar ekonomisinin inşa dönemini tamamladılar. Artık uygun vergi sistemleri var ve enflasyonu kontrol altına aldı- lar. Avrupa Birliği için olgun- laştılar, diyebiliriz. Almanya, onları biıiiğe çekerken hem ta- rihsel bir banşmanın adımlan- nı atıyor, hem ekonomisinin geleceğine mükemmel bir u- fukaçıyor. DoğuAvrupa'da Ja- ponya ve ABD'den çok önde- yiz. 2000'liyıllann Avrupası, Al- man sanayiinin önünu açıyor... Kuzey Ren Vestfalya eyale- tinden bir yerel politikacı, aya- küstü bir kahve sohbetinde an- latıyor: - Sızin başbakan, problemi sadece işçilerin serbest dola- şım hakkı sandı. Enflasyonu, devletin aşırı borçlannı ve bu borçlann süreklilik kazandığını önemsemedi. Daha kötüsü önemsenmeyeceğini sandı. Oysa Lüksemburg'da Jun- ker'/n açıklamalan bu konuda kuşkuyayerbırakmıyordu. Ben taşrada politika yapıyorum, a- ma gene de bunu biliyorum... Siz duygusal demeçlerie poli- tika yapmaya kalkıyorsunuz. Türkiye elbette Avrupa Birli- ği'ne girecek... - Ne zaman? (Okkalı bir sessizlikten son- ra) - Geç. Çok geç... Yazık ki gerçek bu. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 'Çıkmaz Sokak../ KESK eylemi, üretıci kesimin çığlıkları, Türkiye'yi dalgadalgasanyor... Başbakan Mesut Yılmaz diyor kı: "Ekonominin sorumluluğunu ben üstleniyorum..." Günlerdir istanbul Beyazıt Meydanf nda şenatçı- lara hoşgörülü davranan polis, dün Ankara Kızı'ay'da memurların uzerıne su sıkıp, sis bombası atıyor... Bu çifte standart niye?.. Ülke bir çıkmaz sokağa doğru hızla sürüklenmek istenıyor. Faşistler, şeriatçılar ve mandacı solcular Musta- fa Kemal Atatürk'ün getırdiği devnm yasalarını çığ- nemek yolunda mesafe alıyor: kendıierıni "ınanç oz- gürlüğü" savunucusu ilan edenlertelevızyon ekran- larından ahkâm kesıyor: Fethullahçıların 'Halide Edip'\ hanımefendi, haftalık bir dergıde soyunup dö- külüyor... Galatasaraylı iki futbolcu Cüneyt Tanman ve Er- dal Keser, kurdukları hastaneyı tarikat şeyhı Esad Coşan'a satıyor... Samanyolu televızyonunda "Fethullahçı okullar1 ' tanıtılırken ekrana emeklı generaller gelıyor... Emekli generaller konuşuyor: "Sibirya'daki bu okullar Türk'ün gücünü gosteri- yor, övünç kaynağı oluyor..." 1987 yılında asken liselere sahte sağlık raporuyla öğrenci sokanlar, günümüzde bırer demokrası kah- ramanı; Susurluk çetesınin kilit adları Abdullah Çat- lı'yla Haluk Kırcı'yı bağlı oldukları tarıkatlara sokan- lar. şimdılerde özgürlük âşığı.. Türk-islam sentezı devletin tum kurum ve kuruluş- larını sarmış... Beyazıt Meydam'nda sakallı. sarıklı, takkelı. kara çarşaflı erkek ve kadın göstericıler bağırıyor: "Ortünmek Kuran'ın emri..." Polıs onları sadece seyrediyor... Bir grup öğrenci ise karşılık veriyor: "Kahrolsun şerıat, yaşasın cumhuriyet..." '. Polis 'Cumhuriyetçı' gençlerı tekme tokat yerler- de sürükleyip otobüslere dolduruyor ve gözaltına alıyor... Demokratık hukuk devleti demokrasiyi ayaklar af- tına alıp çiğnerken eli silahlı çetelere. şerıata. ırkçıiı- ğa, vurgunculuğa ödün veriyor... Avrupa Insan Hakları Komısyonu'nun verılerıne şöyle bir göz atıyoruz: 25 Mart 1997'ye dek Türkiye aleyhıne 1500 baş- vuru yapılmış... Başvurulardan salt 269'u geri çevrilmiş, 721 'i ı$- leme konulmamış... Abdullah Sur, 1993 yılında gözaltına alınmış, iş- kence görmüş. Avrupa Insan Hakları Mahkemesi. Türkiye Cumhuriyeti'nin suçu kabul etmesı sonucu kararını vermiş: Abdullah Sur'a 100 bin frank ode- necek... • • • 1977 yılında başlayan bir süreç. 1996'da Susur- luk kazasıyla "devlet içinde örgütlü silahlı gücü" or- tayaçıkardı... *. Aslında bu süreç 1968'li yıllarda başladı.,. Toplu namazlar, Komünızmle Mücadele Derneğl. Imam Hatip'i Koruma ve Yaşatma Dernekleri, 1977'de ateşlenen fitılın altyapısını oluşturuyordu... Kanlı Pazar'lar, Hisar Camii'nin bombalanması, sinemalardaki konferanslar, Atatürk'ün Bursa Nut- ku'na karşı Bomova Savcısı'nın çıkışı o tarihlere rast- lar... Sonra ne oldu? Nurcu ve ülkücü komando kampları kuruldu... Yıl1975'ti... Terör ivme kazanmaya başladı... 1977'de BülentEcevit'elzmirÇığliHavaalant'nda suıkast düzenlendı: aynı yıl içinde Doç. Dr. Orhan Yavuz, Doç. Dr. Bedrettin Cömert, Hamit Fen- doğlu, Akın Özdemir oldurüldu.. 1979'da Abdi Ipekçi, Adana Emnıyet Müdürü Ce- vat Yurdakul, Prof Dr. Ümit Ooğanay, Prof Dr. Cavtt Orhan Tütengil katledildi... 1980'e gelındığınde terör daha da hızlandı... 12 Eylül 1980 darbesiyle de terör birden kesildi... Kitaplartoplanıpyakıldı, aydınlar, öğrenciler, bilım adamlan, işçıler ışkenceden geçirildiler, cezaevlerin- de yattılar... 12 Eylül'ün cuntacı paşalan solu ezdi, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumu'nu, Türk Tarih Kurumu'nu kapattı, tarikat şeyhlerıne ise do- kunmadı... işte 1998'in fotoğrafı böyle ortaya çıktı... Hukuk devletinı ve demokrasiyi ayaklar altına alan- lar; çetelerle, şenatçılarla, faşıstlerle işbırlığı yapan- lar kimlerdi? Çevrenize bakın. onları görecek ve tanıyacaksınız! • • • Sevgıli Emin Çölaşan'ın "Ah Refah Vah Refah", Bekir Coşkunun "Avukatımı Istiyorum" kıtapları Ümit Yayıncılık'tan çıktı... İki kitap da Turkiye'nin bugün içinde bulunduğu durumu çok güzel yansıtıyor... Sıyasetteki yobazlığı, din tacirierıni Emin Çölaşan anlatırken demokrasiyi arayan bir bireyin ilginç izle- nimlerını Bekır Coşkun sergıliyor... Ümit Yayıncılık: Konur Sok. 27/1 06640 Kızı- lay/Ankara. Tel: (0312) 419 38 27. Faks (0312)417 56 68 E. Posta: Hikmet.Cetinkaya » raksnet.com Faks numaramız: 0212/513 90 98 TBMM yolsuzluğu Kalemli ifade vermeye çağnlacak A.NKARA (Cumhuri- yet Bürosu)- TBMM Ge- nel Kurul Salonu Inşaatı Yolsuzluğunu Araştırma Komisyonu. bugün >apa- cağı toplantıda ıfadesıne baş\ uracağı ısımlen beîır- leyecek. lzmır DSP Mılletvekılı Ahmef Pirişfinanm baş- kanlığında toplanacak olan komisyon. ihale söz- leşmesı \ekeşıfbedellen- nı son kez gözden geçıre- rek ıfadesini almak içın ça- ğıracağı ısimlen saptaya- cak. Komisvonun, önce- lıklı olarak'eskı TBMM Başkanı Mustafa Kalemli, eskı genel sekreter Necdet Basa ve eskı genel sekre- ter yardımcısı Fahri Kö'p- riilü'nün ıfadesıne başvur- ması beklenı>or -1 KomısvonavrıcaEmlak Konut Genel Nludürlüğiı. Ural Mımarlık. Mesa-!^«- roi vetkılılerı. koituklann alındığı İtaly an fırmasının temsılcısı. söküm ıhalesını gerçekleştıren fınnanın d- gılilen. Sıemeris. vetkılıle- rı. Başkanlık Dnanfnın bazı üyelen.ODTL \eBa- ymdırlık Bakanlığı uz- manlan \eTB\IM Telcnık İşler Daıre Başkanlığf nın da ıfadesıne baş\uracık Ote yandan, volsuzluk ıddıalarının orta\a çıkma- sının ardından oluşturuJan alt komisyon da raporunu tamamlama noktasına »eI- di.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle