22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 1998 PERŞEMBE HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Y 8 Sinop Y 10 Adana Edırne 7 Samsun PB 14 Mersin ÇB 18 Kocaeli ÇB 20 Çanakkale Izmir _8 Trabzon PB 11 Diyarbakır PB 11 8 Gıresun PB 12 Şanlıurfa PB 14 Y 14 Ankara 6 Mardin PB 12 Manisa Y 13 Eskişehir 5 Siirt PB 11 Aydın Denizli _Y V7 Konya 9 Hakkâri PB 9 Y 13 Sıvas PB 5 Van PB 10 Zonguldak Y 7 Antalya Y 17 Kars PB Yurdun batı kesımlerı çok bulutlu, Marmara. Ege, Batı Akdenız, Iç Anadolu'nun batısı ıle Batı Karadenız yağışlı geçecek. Yağışlar yaQ- mur, Ege ve Batı Akde- nız kıyılannda sağanak Trakya, Batı Karade- nız'ın iç kesımleriyte Iç Anadolu'nun kuzeyba- tısında karla karışık yağmur şeklınde ola- cak ÖISMERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y PB Y Y Y Y Y Y 5 4 6 13 10 9 12 7 Münih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sotya Roma Atına Y PB PB PB PB Y PB Y 9 7 21 7 11 6 8 14 8 Zürih PB 9 Şam Moskova Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB Y PB Y PB Y PB PB 6 8 2 10 13 16 9 18 PB 22 Taşkent •Tahran Parçalı bututiu • Sıslı l Çok bulutlu ı Yağmurtu Kariı jkar '. Gok gurultulu GÜNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada larını dünden bugüne yaşayan tek hükümet üye- si! REFAHYOL dönemindeki gelişmeleri aynntılany- la biliyor. Bugünlerde de Yılmaz'ın irtica ile "yeterince" savaşamadığını irdeleyen gelişmeleri ve sonuçla- rını izliyor. Bu iki niteliği kişiliğinde toplayan Erez; Bakanlar Kurulu'ndan geçen 16 yasa tasansı üzerindeşöy- le konuşuyor: "Mec/ıs'e sevk edilen tasarıların hepsi, dini si- yasete, dini kendi emellerine alet eden, 5e/// kıya- fetlerini bir ideoloji amacıyla kullanan insanlara karşı, 'daha önce mevcut olan', ama kanunlarda yeterli olmayan ceza oranlannı arttırmaya yönelik- tir." Sanayi Bakanı'nın bu saptamast birkaç yönden önem taşıyor. Ülkemizin yaşadtğı ve yaşamakta ol- duğu gerçekleri ortaya koyuyor. Once bir noktayı anımsatalım: 28 Şubat 1997'deki MGK'de irticaya karşı alınan 18 önem- li karardaki önlemlerin 15'i yürüriükte olan yasa- larda zaten yazılıydı. MGK üyeleri, "yürürlükte olan yasalann uygulan- mayışından şikâyetçiydiler". Zaman geçmiş; kimi yasalardaki cezalar "hafif" kalmış olabilirdi. Cezalar, yeni yasalarla çağa uy- gun duruma getirilebilirdi. Bu nedenle Yılmaz'ın aynntılarıylaaçıkladığı "ye- ni yasalan" için Bakan Erez, "daha önce mevcut olan ama kanunlardaki yeterli olmayan ceza oran- lannın arttırılmasına yönelik" diye tanımlıyor. Erez'in kısa açıklamasında ikinci, ancak daha önemli olan bir başka nokta dikkat çekiyor: içerdiği cezalar günümüzde "hafif" kalıyor ama; demek ki irticaya karşı laik cumhuriyet yürürlükte- ki yasalarla donanımlı! Öyleyse; yasalar varken irtica ile yeterince mü- cadele edilmediğini vurgulayan sorunlar, çekişme- ler, tartışmalar nereden kaynaklanıyor? Yanıt. tek sözcükle geliyor: Uygulamadan! Yasalar var: Ne çare, yasalan uygulayacak olan- lann; valilerin, kaymakamların, emniyetörgütünün, savcılann.. kısacası devleti korumakla görevli ku- rumların başında olanların "mevcut yasalan bugü- ne kadar uygulamadıklan" gün ışığına çıkıyor. Ya sorumluluktan kaçma! Başbakan Yılmaz, "mevcut yasalan tazeleye- rek" TBMM'ye göndermeye hazırlanırken "topye- kûn savaş" öğelerinin medyada kabul görmesin- den aldığı cesaretle, ANAP grubunda sorumluluk- tan uzaklaşan bir üslup kullanıyor. Başbakanımtz; "Yasalan hazıhadık, Meclis'e gönderiyonız. Üstümüze düşeni yaptık" demeye getiriyor. Bir başbakan, Türkiye'den sorumlu tek kuru- mun başı olarak sağa sola demokrasi aklı veriyor. Nasıl oluyor da Bakanlar Kurulu'nda imzalanıp par- lamentoya gönderdiği yasaların akıbetinden artık sorumlu olamayacağını ifade edebiliyor. Evet, başbakan bu üslubu sadece irticaya kar- şı mevcut yasaları yenilerken kullanmıyor. Vergi ta- sarısı yasalaşmazsa, enflasyonun düşmemesi so- rumluluğunun TBMM'ye ait olacağını söylüyor. Doğrusu acaip bir iktidar anlayışı. Denilecektir ki "Adamcağız ne yapsın ? CHP destek vermiyor, za- ten DYP ile FP'den hayıryok." İktidar sözcüğü bu türden özürtere sığınmayı en- gelliyor. İktidar olmak, yasalan ne yapıp edip par- lamentodan da geçirmeyi, görevi A'dan Z'ye yer- ine getirmeyi emrediyor. Sorumluluğu muhalefetin üzerine atarak muhalefeti yerii yersiz suçlayarak iktidar sürdür- mek, siyasal marifet sayılabilir mi? İrticaya "topyekûn savaş" açtığı önyargısıyla, hükümet hemen her çevrede övülüyor; ne ki irtica kaynaklarıyla iç içe ya da o çevrelere karşı önlem almayan hükümetin emrindeki vali sayısı 27, kay- makam sayısı ise 276. Bu gerçeğe ne demeli? Dinsel içerikli 3 bin vakıf, 30 bin dernek, din eğitimine öncelik veren 850 okul, 2 bin yurt, pan- siyon, 5 bin dershane, parasal açıdan milyariarca dolar. Bu siyasal ve idari kadrolarla, bu örgütlenmeler- le... Yasalan yenilemek derde çare mi acaba? Hükmetmek gerekiyor, hükümet olmak! Yimpaş i^l>iıHgi SEVFt ÇELtKKAYA YOZGAT-Yozgat'ın, OHAL bölgesindeki illere tanınan yatınm teşvikleri \ e vergi istisnalanndan yararlandınlmasının ardından harekete geçen Yozgat Valiliği. Genelkurmay brifinglerinde "irticacı kuruluşlar" arasında yer alan Yimpaş ile birlikte yapı malzemeleri fabrikası inşa etmek üzere ortak şirket kurmaya hazırlanıyor. Valilik. Bakanlar Kurulu'ndan izin bekliyor. Milli Güvenlik Kurulu toplantılannda irticacı kuruluşlara kredi musluklannın kısıtlanması yönünde hükümete tavsiyelerde bulunulmasına karşın. Yozgat Valiligi'nin, Yimpaş'la birlikte şirket kurmaya yönelmesi dikkat çekti. Valiliğin, yapı malzemeleri fabrikası inşa etmek üzere kuracağı şirketle ilgili teklife Yimpaş'ın yanı sıra Yozgat Belediyesi. Ticaret Odası ve Yibitaş da olumlu yanıt verdi. Ancak halka açık olarak kurulması planlanan şirketle ilgili tüm hazırlıklar tamamlanırken. kurucular kurulunun önüne yasa engeli çıktı. Belediye ve özel idare gibi kuruluşlann, bu tür şirketler kurabilmesi veya ortak olabilmesi için Bakanlar Kurulu karanna gereksinim duyuldugunun anlaşılması üzerine, Valilik. Başbakanlığa başvurdu. Şirketin kuruluşu. Bakanlar Kurulu'ndan alınacak onay sonrasına bırakıldı. Manisah gençler 800 gün sonra özgür • Baştarafi 1. Sayfada lanmız. kimin çocuklan olduğuna bakılmaksızın bizim de çocuklan- mızdır. Hiçbir organize grubun. su- çu ne olursa olsun. bir insana, insan- tık dışı muamele yapmasına. işkence yapmasına, onlann bedenlerinde. sosyal yaşamlannda, nıhsal yapıla- nnda onanlamaz tahribatlar açma- sına izin vermeyeceğiz. tçindeyaşadı- ğımız bu coğrafyada insan haklan- nm. en temel sorun ve hak. işkence- nin ise suç olduğu kesinleşineeye ka- dar, bizler. benzeri veçağdışı uygula- malarayükselerek. artarakve vılma- dan tepki vermeye devam edeceğiz." Sanık >akınlan Erdoğan"ın açıkla- masınm ardından çeşitli sloganlar at- tılar. Destek v erenler arasındaCHP Ge- nel Sekreter Yardımcı sı Erdoğan Ye- tenç, lzmir Milletvekili Sabri Ergül. CHP lzmir ll Başkanı. meslek oda- lan, lzmir Barosu temsilcileri. İnsan Haklan Vakfı lzmir Temsikisi Veli Lökdeyeraldı. Duruşmada ilk olarak mahkeme Başkanı Niyazi Ersoy. 15 sanıklı da- vayla ilgili Yargıtay'ın bozma kara- nnı okudu ve taraflardan itirazlan olup olmadığını sordu. Yargıtay'ın. 10 genç hakkında "örgüt üyefigi ve yardım, yataklık"tan 2.5 yılla 12.5 yıl arasında verilen cezalarla ilgili bozma karanna uyulmasını isteyen sanık avukatlan.mahkemedenbera- at eden 5 sanıktan 3'üyle ilgili veri- len bozma karanna karşı ise diren- mesini ve tutuklu sanıklan tahliye et- mesini istediler. Savcı ise tüm tutuk- lu sanıkların tutukluluk hallerinin sünnesi gerektiği yönünde görüş bil- dirdi. Mahkemeye. hazırladıklan tahliye dilekçesini sunan sanık avukatları Pelin Erda ve Sema Pekdaş. istemle- rini şöyle dile getirdıler: "Uzenerine atılısuçlann maddive manevi unsurlannın. müvekkilkri- mizin herbiri yönünden oluşmadığı kesin bir biçimde bellidir. Müvekkil- k-rimizin üzerierine atılı suçtar nede- Manisalı gençler davasında tutuklu S kişi tahliye edildi. İrmir DGM'deki duruşmavı. aralannda Türkan Şo- ray'ın da bulunduğu çok sayıda aydın ve sanatçı da izledi. (Fotoğraflar: NECATİ AYGIN) me olasılığı''nı göz önüne alarak ve lardan AliGöktaşsalındı. EmrahSa-niyk cezalandınlamayacaklan bir gerçekken. tutukluluklarının de\a- mının bizce hukuki bir izahı yoktur. Diğer taraftan bir tedbir olan tutuk- luluk.artıkcezaya dönüşmüşve ama- cından uzaklaşmıştır." Bergama Cezaevi'nden mahke- meye getirilen Ali Göktaş. Levent Kı- hç. Emrah Sait Erda ve Aşkın Neğin ile Muğla Cezaevi'nden getinlen Fa- nık Deniz. duruşmada yaptıklan sa- vunmalannda. suçsuz olduklannı. DGM'de üzerierine atılan suçlardan Manisa'daki mahkemelerde aklan- dıklarını belirterek eski sav unmala- nnı yinelediler ve tahliyelerini iste- diler. Sanıklann avukatlarından Er- can Demirde. Yargıtay'ın bozma ka- ranna uyulması ısteminde bulundu. Sanıkların savunmanlığını üstle- nen diger avukatlar da meslektaşla- nnın tahliye istemlerine aynen katıl- dıklannı açıkladılar. Başkanlıgını NKazi Ersoy "un vap- - tıgı mahkeme de. "suç vasfinın degiş- sanıklann tutuklu kaldığı süreyi de- ğerlendirerek tahliyelerine karar ver- dı. Ersoy başkanlığındaki aynı mah- keme heyeti. bir yıl önce aynı sanık- lan 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarp- tırmıştı. Tahliye kararıyla birlikte duruşma salonunda ve dışmda sevinç çığlık- lan duyuldu. Avukatlar ve sanık ya- kınlan sanlarak sevinçlerini paylaş- tılar. Destek için mahkeme önünde bekleyenler, "İnsanhk onunı işken- ceji yenecek", "Çeteter Meclis'te. öğ- renciler hapiste", "Anneterin isyanı katiHeriDoğacak" sloganlannı attılar. Bu arada tahliyelerine karar verilen gençler, ailelerin se\gi gösterilen arasında cezaevi aracına bindirilerek Bergama Cezae\i"ne götüriildüler. Tahliye kararlanyla birlikte Berga- ma'ya giden gençier gece geç saat- lerde serbest bırakıldılar. Tahliye karanndan sonra Berga- ma Özel Cezaevi"nde bulunan sanık- it Erda. Lo'ent Kıbç ve Aşkın Yeğin yoklama kaçağı olduklan gerekçe- siyle cezae\ inden alınarak Bergama llçe Jandarma Komutanlığı'na geti- rildiler. Üç genç bu sabah Bergama Askerlik Şubesi"ne götürülecek. Er- den ile Yeğin"in üniversite öğrencisi olduğunu belirten avukatı. bugün 3 gencin de salınacağını bildirdi. Sanıklardan Faruk Deniz. işlem- leri tamamlanmak üzere götürül- düğü Muğla Cezaevinden akşam saatlerinde serbest bırakıldı. Ber- gama Özel Tip Cezaevi'nden ser- best bırakılan Ali Göktaş'ı ailesi, a\ukatlan. CHP lzmir Milleneki- li Sabn Ergül ve Bergama Beledi- >e Başkanı Sefa Taşkın karşıladı. Ali Göktaş. "2.5 yıldır içerdeyiz, yorgunuz. Kamuo>unun duyarlılv- ğına teşekkür ediyoruz. Bizim için bu karar sürpriz olmadı. Çünkii kendimi/j her türiii karara hazırla- mışok" dedi./iı >•>/.>!••>>.< Enerji için sınırsız kredi Hükümete çağrı • Baştarafi 1. Sayfada ABD'nin Türkiye Büyükelçisi MarkPar- ris. Cumhuriyefe yaptıgı açıklamada, önce- ki gün ziyaret ettıği Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanı Cumhur Ersümer'e, ABD yöne- timınin. kabul edilebilır v e Amerikan firma- lannın içinde yer alacağı boru hatlan dahıl enerji projeleri \e dığer tüm projeler için Türkiye'ye sınırsız Eximbank kredisi açma- ya sıcak baktığını ilettiğini söyledi. ABD Büyükelçisi Parris'in Ersümer'e ilettığı mesaj, daha önce TürkiyeVe gelen ABD Enerji Bakanı Federko Penanın te- maslan kapsammda bu yönde verilen gü- \encenın resmıyet kazanması anlamına ge- liyor. Bakan Cumhur Ersümer de. Parris ile gö- rüşmesinde hızmet alımı ve elektnk satım anlaşmalarına koyacakları uluslararası tah- kimin Danıştay denetimi dı^ında olduğunu anlattıklanm belirtirken "Ozellikle Danrç- tay'ın Bovabat ile ilgili vermiş olduğu kara- nn üzerindedurduk. Bu. nihai birçözum de- ğildir araçözümdür. ama bizezaman kaybet- tirmeyecek bir çöziimdiir'" dedi. ABD'li yatırımcılar. Türkiye'dekı enerji projelerine katılımın ön şartı olarak çıkabi- lecek sorunlann çözümü için uluslararası hakemlik kurumuna gidilmesıni istıyorlar. Türkiye ve ABD arasında daha önce ımza- lanmış olan yatınm anlaşması da uluslara- rası Tahkim'e gidilmesini öngörüyor. Hü- kümet tahkime gıdilmesıne sıcak bakarken, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay. anaya&a- ya aykmlık gerekçesiyle bu uluslararası ha- kemlik müessesesine gıdilmesıne karşı iptal kararlan \eriyor. Üst düzey bir ABD'li dip- lomat da Cumhuriyet'in. Türkiye'de tahki- me gidilmesi konusunda muhalefet bulundu- ğunu anımsatması üzerine. hükümetin bu sorunun aşılması konusunda büyük çaba gösterdiği izlenimi edindigini söyledi Üst düzey ABD'li diplomat Cumhun>et ile söyleşisinde şu mesajian \crdi. - Bakû-Ce>han hattı gerçekleşecek. Birile- ri Ce> han üzerinden Akdeniz'e açılacak bo- ru hattını yapacak. Boğazlann güvenliği ve çevre kirtenmesi açtsından bu su yolundan herkes btediği kadar petrolii geçiremez. - Bakû-Ceyhan'a paralel olarak kurula- cak bir boru hattı ıle Türkmen dogalgazının da Hazar Havzası'nın altından geçerek Tür- kiye'ye ulaşmasını öngören Transkafkasya projesı en geçerlı projedir. - Türkmen ve diğer Orta Asya gaz ve pet- rollerinin Iran üzerinden Türkiye'ye \e bu- radan da uluslararası pazariara ulasması kö- tü bir fikirdir ve hatadır. Çünkü Iran için stratejik ve istikrar endişeleri taşıyoruz. - Hazar petrollerinın bırden fazla hat ıle uluslararası piyasalara pazarlanmasına kar- şı değiliz. - Rusya'nın Karadeniz'in altından döşene- cek boru hattı ile Türkiye've doğalgaz taşı- ma projesi (BlueStream) konusunda Mosko- \ a Ile rekabet içinde değiliz. Ancak bizim bu konuda endişemiz var. Bu endişe de. Türki- ye'ninRusya ile "al veöde" şeklindebupro- jeden geri dönemeyeceği bir anlaşma yap- nıası. Türkiye'den AB'ye misilleıııe ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkiye ve KKTC, AB \e Güne) Kıbns Rum Yöne- timi'nin 31 Mart'ta başlayacakları tam üye- lik görüşmeleri ile aynı gün Ortaklık Konse- yi'ni toplayacak. Her iki ülkeden birçok ba- kanın katılacağı v e "özelilişkinin siyasi >« eko- nomik temeHnin" atılacagı konsey toplantısı. adadaki bölünme sürecinin keskin bir döne- meci olarak degerlendiriliyor. Türkiye ve KKTC, AB ve GKRY'nin 31 Mart'ta başla- tacaklan bütünleşme sürecine misüleme yap- ma hazırlıgında. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Necatil'tkan. dün düzenledigi ba- sın toplantısında. bir soru üzerine, Ortaklık Konseyi toplantısının 31 Mart'ta Ankara'da yapılacagınıaçıkladı.Toplantıya her iki ülke- den birçok bakanın katılacağını belirten Ut- kan, konseyin açık gündemlı olacağını ve ekonomik ve siyasi ilişkilerin zemıninin de- gerlendirilecegini bildirdi. Diplomatik kay- naklar. 31 Mart 1998'in. 35 yıllık Kıbns so- runununbölünme ile sonuçlanması olasılıgı- nı gittikçe güçlendiren çok önemli birtarih ol- duğunu vureuluyorlar. Ortaklık Konseyi. Türkiye ile KKTC ara- sında geçen yıl imzalanmış. bu ay içinde de onay belgeleri teati edilmişti. Ortaklık Kon- seyi. iki ülkenin ekonomik. siyasi ve güven- lik alanlannda derinleştirilmiş ilişki kurma- larını öngörüyor. Türkiye. Ortaklık Konse- yi'nin AB ile GKRY'nin bütünleşmesine tep- ki olmadığını. Kıbns Türklerinin mağdur du- rumda kalmalannı önleyecek bir önlem oldu- ğunu kaydediyor. Utkan, Kıbns sorununun çözülmesi için Kıbns Türk tarafının siyasi eşıtlığinin tanın- masının önkoşul olduğunu belirttı. Utkan. bu gerçeğin BM Kıbns Özel Temsilcisı Diego Cordm^z'e de iletildiğini anımsatarak Kıb- ns'ta iki eşit tarafın var olduğuna ilişkin ye- ni bir yaklaşımın kabul edilmesi gerektiğini söyledi. ütkan. Yunan ve Kıbrıs Rum yetki- lilerinın son günlerde gündeme getirdikleri "uçusa yasak bölge w moratoryum* önerile- nnm ciddi olmadı|ını belirterek "Bu onlann taktiğklir. Önceolma>acaktürden rahatsıdık- lar yaratırlar. Adada üsler açariar, S-300 ge- tiritier. Sonra da kendi ürunleri olan canava- nn ehlileştirilmesi için tüm dümayı fıkir cim- nastiğine süriiklerier" dedi. Ütkan. bir baş- ka soru üzerine dünyaca ünlü "Tıme" dergi- sinde Yunanıstan- PKK üişkileriyle ilgili bir makale çıktığını. bunun da Atina'nın teröre verdigi destegin bir başka kanıtı olduğunu söyledi. Bir, Yunan resepsiyonunda Genelkurmay İkıncı Başkanı Orgeneral Çevik Bir. dün gece Yunanistan Milli Günü nedeniyle verilen resepsiyona katıldı. Genel- kurmav Başkanı Orgeneral İsmailHakkıKa- radayı'nın yurtdışında olması nedenı> le ken- disınin geldiğini belirten Bir. "Hükümetiniz- lediği politikayı biz de izliyoruz. Biz \unanis- tan ik diyalogdan yanayu. Dost ülkenin mil- li gününü kudamaya geldim" dive konuştu. Yunanistan"ın Ankara Büyükelçisi Dimitri- osNezeritisde gazetecılere, Bir'in resepsiyo- na katılmasımn iki ülke arasındakı dostluk ve iyimserliğin bir ifadesi olduğunu söyledi. • Baştarafi 1. Sayfada mediği demokrasi dışı tar- tışmalan aşabilmenin tek yolu. hukukun egemenliği- nin, sosval adaletin. Ata- türk ilke ve inkılaplannın uygulanmasına ve örgütlü toplumun geliştirilınesine olanak verecek gerçek bir demokratikleşmenin haya- ta geçirilmesidir" dedi. Anayasa ve temel yasa- larda demokratikleşme ge- reğı değişiklikler yapılma- sını; insan hakları. temel özgürlükler ve yargı ba- ğımsızhğının güvenceye alınmasını isteyen Meral. Türkıye'nin acil sorunları- nı "Başta irtfca. terör. bölü- cülük ve devletimıri ele ge- çirmeye çalışmış olan çete- ler, işsizlik, enflasyon. ada- letsiz gelir dağıhmı ve vok- sulluk" olarak sıraladı. Meral. üreten kesımler olarak hükümetin irticaya karşı mücadele programını desteklediklerini. sivil top- lum örgütleri olarak bu mücadelede üzerierine dü- şen görev ı yapmaya hazır olduklannı bildirdi. Meral. ırticanın kaynak- larının kurutulması için "vergi reformu, sosyal gü- venlik reformu, kayıt dışı sektörün kayıt altına alın- ması. istihdamın arrnnl- ması, yatınmlann ve giri- şimciliğin özendirilmesi*- nin sosyal adalet ilkesine uygun şekılde gerçekleşti- rilmesi gerektiğini kaydet- ti. "Belirli çe\relere çıkar sağlamaya dönük özelleş- tirmeye karşıyu" dıyen Meral. yasadışı örgütlen- melerin devletteki kadro- laşma girişimlerinin tasfi- ye edilmesini isterken. in- san hakları ihlalleri, işken- ce ve her türlü av rımcılığın karşısında olduklannı bil- dirdi. Türk-lş Genel Baş- kanı Meral. ordunun uyan- sını haklı bulup bulmadık- lanna ilişkin bir soru üze- rine. "Ülkede bir sorun \ar. Bu kesimleri rahatsız edi- yor. Siyasi hükümet. hiçbir şeye gerek kalmaksızın bu sorunu ortadan kaldınyor- sa herhangi bir uyarıv a ge- rek kalmaz. Kaldırmıvor, ikaza müsaade ediyorsa haklıdır" dedi. Meral, yaptıklan uyan- ya ordunun desteğıni iste- yip istemeyecekleri yö- nündekı bir soruya ise "Bi- zim uyarımız yetertidir. Kimsenin desteğine ihriya- cımız>ok n yanıtını verdi. Bayram Meral. irticayla mücadelenin aynmcılık ol- madığını anlatırken. "Mes- citte Allah'a karşı dini ve- cibelerini yerine getirenlere kimsenin müdahalesi yok- tur. Bunlaıia İran modeta'- nin, Cezavir modelinin Türkiye'ye aktanlması farklı bir olaydır. Bir öğret- men kızımtnn, başını ört- rüğü için tayini çıkartıldı. Ben ona,' Senın Allah sev- gın kalbinde" dedim. ÇH karttırdım, tayinini de dur- duttum" dıye konuştu. Hükümetin ve Mec- lis'in sorunlann üstesinden geleceğine inandıklarını belirten Meral. gerekirse eylem tartışmasının daha sonra ele alınabileceğini söyledi. Talepleri doğrul- tusunda 3 ay içinde belirti- lerin görülmesi gerektiğini kaydeden Meral. sivil giri- şim temsilcileri olarakbel- li aralıklarla bir araya gele- ceklerini ve görüşmelerini sürdüreceklerini bildirdi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafi 1. Sayfada yorsa ben dayatmam... Var mı bana yan bakan? Salondan bir kişi çıkmtş, seslenmiş: - Vaar... Delikanlı bakmış olacak gibi degil. Çevik birha- reketle onun yanına gitmiş, salona seslenmiş: - Var mı ikimize yan bakan? Günlük gelişmelerle hiç ilgisi olmayan bu fık- ranın ardından konumuza girelim. Yoğun hafta- nın en yoğun ikinci dilimine girdik. Son anda bir değişiklik olmazsa bugün saat 11.00'de Başba- kan Mesut Yılmaz'la Genelkurmay Başkanı Or- general Ismail Hakkı Karadayı Başbakanlık'ta görüşecek. Karadayı bu görüşme öncesinde, saat 10.00'da kuvvet komutanlanyla bir araya gelecek. Görüşmeye mini Milli Güvenlik Kurulu (MGK) demek abartma olmaz. Yılmaz, irtica ile mücadeleye ilişkin sorularyö- neltildiğinde zaman zaman şu çıkışı yapıyor. - Bizim olaylann üzerine gereği gibi gitmedi- ğimizi iddia edenler, belge getirsinler. Yılmaz'ın bu değerlendirmesi de etkin olmuş olmalı ki, Karadayı görüşmeye "belgeli" gele- cek. Bize ulaşan bilgilere göre irtica ile mücadele- de çizilen tablo şu: - Valiler ve kaymakamların durumu. - Devlet içindeki kadrolaşmalar. - Irticayı destekleyen sermaye. MGK'nin askeri kesimi bu konularda demeç- ten, paketten çok somut adım bekliyor. Irticayı destekleyen yada bu tür çalışmalara göz yuman kamu yöneticilerine karşı alınacak tavır da bu "somut" adımın "somut" göstergesi olacak. Konuya ilişkin düşüncelerini açıklayan bir as- keri yetkili, Yılmaz'ın paketini degerlendirirken üç kez şu tümceyi yineledi: "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz..." ANAP'ın durumu Bütün bu gelişmelerde kendisinden somut adım beklenen kişi, Başbakan'dır. Başbakanlık yakınmayeri degil, sorun çözüm yeridir. Bu yüz- den Başbakan Mesut Yılmaz'ın kendisine yöne- lik eleştirileri, "saldırı odağı haline getihldim" di- ye değil, "çözüm benden beklendiği için" yak- laşımıyla karşılaması gerekli. Bu bağlamda ANAP'ın da artık eskisi gibi, du- ruma göre görüntü oluşturma politikası izleme- si olanaksız. ANAP, çağdaş-laik kesime selam vemnek mi istiyor, o gün basın toplantısını Yüksel Yalova ya da Erkan Mumcu yapıyor. Arkadaşlar ciddi bir edayla sesleniyor. "Kimse Türkiye Cumhuhyeti'nin çağdaş gö- rüntüsünü bozmaya girişmesin, karşısında bizi bulur." ANAP, dini siyasete alet eden, bu yüzden de Fazilet'i arayan kişilere mi seslenmek istiyor, o gün basın toplantısını Agah Oktay Güner ya da Mehmet Peçeciler. affedersiniz Keçeciler dü- zenliyor. Muhteremlertarihin derinliklerinden ge- liyor: "Kutsal değerlerimizin yegâne bekçisi ANAP'tır. Bu böyle biline, kanşmaya kalkan sa- hip olsun diline..." ANAP, milliyetçiliği kullanarak çıkış yapmak mı istiyor, o gün basın toplantısını Yaşar Okuyan ya da Mustafa Taşar yapıyor. Delikanlılar bildi- ğini okuyor: "Hiç kimse Türk milletini küçük düşürmeye kalkamaz. Kalkanı ANAP indihr, haddini bildi- rir..." Üç politikanın ortasında kalan MesutYılmaz da zaman zaman "anlaşılmaz" olabiliyor. Anlayan da yanlış anlamış oluyor. Sözün özü ANAP'ın artık irticaya karşı "çok net" tavır alması gerekiyor. Fazilet'e giden oyiar- dan bize de düşer diyorsa yanılıyor. Kapatılan RP'nin hemen tüm milletvekillerinin Fazilet'e gir- mesi bunun somut göstergesi. Yılmaz'ın hem irticayla mücadele paketi aç- ması hem de bu mücadele yasalannda destegini almak zorunda olduğu CHP'ye çatması, başka bir anlaşılmazlık. Baykal'a göre bunun nedeni Yılmaz'ın "ötenazi" istemesi. Ister misiniz Yılmaz, Baykal'ı yanlış anlayıp çıkışsın: - Kimse bana, öte Naziberi Nazi diyemez. Asıl Nazi sensin... Şirketlere güvenBk soruşturması ANKARA (CumhuriyetBürosu) -Özel okul- lar, yurtlar. Kuran kurslan, dershaneler. vakıf- lar. dernekler voluyla faaliyet şösteren irticai gruplann malı kaynaklanna ilişkin araştırmalar- da henüz sonuca ulaşılamazken. uzmanlar ön- celikle bu faaliyetlerın yasadışı sayılması gerek- tiğini belırtiyorlar. Bu tür kurumlann hertıangi bir engelle karşılaşmaksızın faatiyetlerini sür- dürdügüne dikkat çeken uzmanlar. "Yasal ola- rak faaliyet gösteren vakıflara. okullara yardım v^pılmasını vasaklamak mümkün değil. Ancak \ergl ka>ıt gibi koşullar açısından deneücnebi- lir.uymuyorsacezalandınhr. Önceiikle,bu faali- yetleryasaklanacak kiondan sonrabu yasaklan- mış faalhetlere maddi destek verenler hakkın- da ceza vasası çerçevesinde işlem vapdabilsin" değerlendırmesini vaptılar. İrticai örgütlenme- lerin malı kaynaklan ve bunlara karşı alınması öngörülen önlemler şöyle: İslami şirketler: Dini duvgulan kullanarak v asal hiçbir geçerlıliğı olmay an makbuzlarla or- taklık yapan lslamı şirketler. yurtdışından top- ladıklan paralan da yasadışı yollardan getiriyor. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndagörüşül- me>e başlanan Sermaye Pi) asası Kurulu (SPK) Yasa Tasansı ile kurulun yasadışı yollardan pa- ra toplayan çok ortaklı lslamı şirketler üzerin- deki denetim yetkileri arttınlıyor. SPK"nm Kombassan soruşturmasında karşılaştığı yetk; sorunlan bu tasanvla aşılacak. Faizsiz finans kuruluşlan: Hazine Müsteşar- lığı'mn hazırlıklannı sürdürdüğü malı sektör yasa taslağı ile faizsiz finans kuruluşlannın ki- mi avantajlan ortadan kaldınhrken, bankalara da kâr ortaklığı sıstemine dayalı işlem yapma yetkisi verilmesi öngörülü>or. Taslakla. faizsir fmans kuruluşlan bankalann tabı olduklan de- netimler kapsamına alınırken, mevduat sigorta kapsamına alınmayarak güv encesız olmaya de- vam edıyor. Faizsiz finans kuruluşlan yenı şu- be açabılmek için de Merkez Bankası ve Hazi- ne"den izin almak zorunda olacak. Taslağın, fa- izsiz fmans kuruluşlanna bir yıl içinde banka- ya dönüşme hakkı tanıması ise bankacılanr» eleştinlenne neden oldu. N'akıflar: Vergi reformu yasa tasansı ıle Ba- kanlar Kurulu'nca vergi bagışıklığı tanınan va- kıf ve derneklere yapılan bagışlarda binde 1. di- ğerlerinde de vüzde 1 oranında stopaj kesintısî yapılması öngörülüyor. Bu yolla. vakıflara \e derneklere vapılan bağışlann kayıt altına alına- rak ızlenmesi sağlanacak. Yurtdışından para transferi: İrticai faaliyet— len desteklemek amacıvla yurtdışından kurye- ler aracılığıyla yapılan kayıt dışı para trans— ferleri Mali Suçlan Araştırma Kurulu'nca (MSAK) takibe alındı. İrticai örgüılere gelen pa- ralann birkısmımn Arap ülkelerindeki örgütler- den, bir kısmmın da Avrupa'dakı Türklerdet» toplanan paralardan oluştugu belırtılivor. Teş>ikWr.krediler,ihaleler:tslamışirketlenm; son yıllarda sağladıklan hızlı büyümede, de\ — letteki irticai kadrolann desteg:yle sağlananı devlet teşviklerinin. kamu bankalanndan almam ucuz kredilerin ve kamu ıhalelerinin de etkili ol— dugu belirtıldı. Özellikle Refah Partîli beledı- yelerin lslamı şirketler ile vakıflara çeşitli yol— lardan büvük kavnaklar aktardıklan belirtildı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle