Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 1998 PERŞEMBE
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul Y 8 Sinop Y 10 Adana
Edırne 7 Samsun PB 14 Mersin
ÇB 18
Kocaeli
ÇB 20
Çanakkale
Izmir
_8 Trabzon PB 11 Diyarbakır PB 11
8 Gıresun PB 12 Şanlıurfa PB 14
Y 14 Ankara 6 Mardin PB 12
Manisa Y 13 Eskişehir 5 Siirt PB 11
Aydın
Denizli
_Y V7 Konya 9 Hakkâri PB 9
Y 13 Sıvas PB 5 Van PB 10
Zonguldak Y 7 Antalya Y 17 Kars PB
Yurdun batı kesımlerı
çok bulutlu, Marmara.
Ege, Batı Akdenız, Iç
Anadolu'nun batısı ıle
Batı Karadenız yağışlı
geçecek. Yağışlar yaQ-
mur, Ege ve Batı Akde-
nız kıyılannda sağanak
Trakya, Batı Karade-
nız'ın iç kesımleriyte Iç
Anadolu'nun kuzeyba-
tısında karla karışık
yağmur şeklınde ola-
cak
ÖISMERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
Y
5
4
6
13
10
9
12
7
Münih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sotya
Roma
Atına
Y
PB
PB
PB
PB
Y
PB
Y
9
7
21
7
11
6
8
14
8 Zürih PB 9 Şam
Moskova
Aşkabat
Akmola
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
Y
PB
Y
PB
Y
PB
PB
6
8
2
10
13
16
9
18
PB 22
Taşkent
•Tahran
Parçalı bututiu • Sıslı l Çok bulutlu ı Yağmurtu Kariı jkar '. Gok gurultulu
GÜNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
larını dünden bugüne yaşayan tek hükümet üye-
si!
REFAHYOL dönemindeki gelişmeleri aynntılany-
la biliyor.
Bugünlerde de Yılmaz'ın irtica ile "yeterince"
savaşamadığını irdeleyen gelişmeleri ve sonuçla-
rını izliyor.
Bu iki niteliği kişiliğinde toplayan Erez; Bakanlar
Kurulu'ndan geçen 16 yasa tasansı üzerindeşöy-
le konuşuyor:
"Mec/ıs'e sevk edilen tasarıların hepsi, dini si-
yasete, dini kendi emellerine alet eden, 5e/// kıya-
fetlerini bir ideoloji amacıyla kullanan insanlara
karşı, 'daha önce mevcut olan', ama kanunlarda
yeterli olmayan ceza oranlannı arttırmaya yönelik-
tir."
Sanayi Bakanı'nın bu saptamast birkaç yönden
önem taşıyor. Ülkemizin yaşadtğı ve yaşamakta ol-
duğu gerçekleri ortaya koyuyor.
Once bir noktayı anımsatalım: 28 Şubat
1997'deki MGK'de irticaya karşı alınan 18 önem-
li karardaki önlemlerin 15'i yürüriükte olan yasa-
larda zaten yazılıydı.
MGK üyeleri, "yürürlükte olan yasalann uygulan-
mayışından şikâyetçiydiler".
Zaman geçmiş; kimi yasalardaki cezalar "hafif"
kalmış olabilirdi. Cezalar, yeni yasalarla çağa uy-
gun duruma getirilebilirdi.
Bu nedenle Yılmaz'ın aynntılarıylaaçıkladığı "ye-
ni yasalan" için Bakan Erez, "daha önce mevcut
olan ama kanunlardaki yeterli olmayan ceza oran-
lannın arttırılmasına yönelik" diye tanımlıyor.
Erez'in kısa açıklamasında ikinci, ancak daha
önemli olan bir başka nokta dikkat çekiyor:
içerdiği cezalar günümüzde "hafif" kalıyor ama;
demek ki irticaya karşı laik cumhuriyet yürürlükte-
ki yasalarla donanımlı!
Öyleyse; yasalar varken irtica ile yeterince mü-
cadele edilmediğini vurgulayan sorunlar, çekişme-
ler, tartışmalar nereden kaynaklanıyor?
Yanıt. tek sözcükle geliyor:
Uygulamadan!
Yasalar var: Ne çare, yasalan uygulayacak olan-
lann; valilerin, kaymakamların, emniyetörgütünün,
savcılann.. kısacası devleti korumakla görevli ku-
rumların başında olanların "mevcut yasalan bugü-
ne kadar uygulamadıklan" gün ışığına çıkıyor.
Ya sorumluluktan kaçma!
Başbakan Yılmaz, "mevcut yasalan tazeleye-
rek" TBMM'ye göndermeye hazırlanırken "topye-
kûn savaş" öğelerinin medyada kabul görmesin-
den aldığı cesaretle, ANAP grubunda sorumluluk-
tan uzaklaşan bir üslup kullanıyor.
Başbakanımtz; "Yasalan hazıhadık, Meclis'e
gönderiyonız. Üstümüze düşeni yaptık" demeye
getiriyor.
Bir başbakan, Türkiye'den sorumlu tek kuru-
mun başı olarak sağa sola demokrasi aklı veriyor.
Nasıl oluyor da Bakanlar Kurulu'nda imzalanıp par-
lamentoya gönderdiği yasaların akıbetinden artık
sorumlu olamayacağını ifade edebiliyor.
Evet, başbakan bu üslubu sadece irticaya kar-
şı mevcut yasaları yenilerken kullanmıyor. Vergi ta-
sarısı yasalaşmazsa, enflasyonun düşmemesi so-
rumluluğunun TBMM'ye ait olacağını söylüyor.
Doğrusu acaip bir iktidar anlayışı. Denilecektir ki
"Adamcağız ne yapsın ? CHP destek vermiyor, za-
ten DYP ile FP'den hayıryok."
İktidar sözcüğü bu türden özürtere sığınmayı en-
gelliyor. İktidar olmak, yasalan ne yapıp edip par-
lamentodan da geçirmeyi, görevi A'dan Z'ye yer-
ine getirmeyi emrediyor.
Sorumluluğu muhalefetin üzerine atarak
muhalefeti yerii yersiz suçlayarak iktidar sürdür-
mek, siyasal marifet sayılabilir mi?
İrticaya "topyekûn savaş" açtığı önyargısıyla,
hükümet hemen her çevrede övülüyor; ne ki irtica
kaynaklarıyla iç içe ya da o çevrelere karşı önlem
almayan hükümetin emrindeki vali sayısı 27, kay-
makam sayısı ise 276. Bu gerçeğe ne demeli?
Dinsel içerikli 3 bin vakıf, 30 bin dernek, din
eğitimine öncelik veren 850 okul, 2 bin yurt, pan-
siyon, 5 bin dershane, parasal açıdan milyariarca
dolar.
Bu siyasal ve idari kadrolarla, bu örgütlenmeler-
le...
Yasalan yenilemek derde çare mi acaba?
Hükmetmek gerekiyor, hükümet olmak!
Yimpaş i^l>iıHgi
SEVFt ÇELtKKAYA
YOZGAT-Yozgat'ın,
OHAL bölgesindeki
illere tanınan yatınm
teşvikleri \ e vergi
istisnalanndan
yararlandınlmasının
ardından harekete geçen
Yozgat Valiliği.
Genelkurmay
brifinglerinde "irticacı
kuruluşlar" arasında yer
alan Yimpaş ile birlikte
yapı malzemeleri
fabrikası inşa etmek
üzere ortak şirket
kurmaya hazırlanıyor.
Valilik. Bakanlar
Kurulu'ndan izin
bekliyor. Milli Güvenlik
Kurulu toplantılannda
irticacı kuruluşlara kredi
musluklannın
kısıtlanması yönünde
hükümete tavsiyelerde
bulunulmasına karşın.
Yozgat Valiligi'nin,
Yimpaş'la birlikte şirket
kurmaya yönelmesi
dikkat çekti. Valiliğin,
yapı malzemeleri
fabrikası inşa etmek
üzere kuracağı şirketle
ilgili teklife Yimpaş'ın
yanı sıra Yozgat
Belediyesi. Ticaret Odası
ve Yibitaş da olumlu
yanıt verdi. Ancak halka
açık olarak kurulması
planlanan şirketle ilgili
tüm hazırlıklar
tamamlanırken. kurucular
kurulunun önüne yasa
engeli çıktı. Belediye ve
özel idare gibi
kuruluşlann, bu tür
şirketler kurabilmesi veya
ortak olabilmesi için
Bakanlar Kurulu karanna
gereksinim
duyuldugunun
anlaşılması üzerine,
Valilik. Başbakanlığa
başvurdu. Şirketin
kuruluşu. Bakanlar
Kurulu'ndan alınacak
onay sonrasına bırakıldı.
Manisah gençler 800 gün sonra özgür
• Baştarafi 1. Sayfada
lanmız. kimin çocuklan olduğuna
bakılmaksızın bizim de çocuklan-
mızdır. Hiçbir organize grubun. su-
çu ne olursa olsun. bir insana, insan-
tık dışı muamele yapmasına. işkence
yapmasına, onlann bedenlerinde.
sosyal yaşamlannda, nıhsal yapıla-
nnda onanlamaz tahribatlar açma-
sına izin vermeyeceğiz. tçindeyaşadı-
ğımız bu coğrafyada insan haklan-
nm. en temel sorun ve hak. işkence-
nin ise suç olduğu kesinleşineeye ka-
dar, bizler. benzeri veçağdışı uygula-
malarayükselerek. artarakve vılma-
dan tepki vermeye devam edeceğiz."
Sanık >akınlan Erdoğan"ın açıkla-
masınm ardından çeşitli sloganlar at-
tılar.
Destek v erenler arasındaCHP Ge-
nel Sekreter Yardımcı sı Erdoğan Ye-
tenç, lzmir Milletvekili Sabri Ergül.
CHP lzmir ll Başkanı. meslek oda-
lan, lzmir Barosu temsilcileri. İnsan
Haklan Vakfı lzmir Temsikisi Veli
Lökdeyeraldı.
Duruşmada ilk olarak mahkeme
Başkanı Niyazi Ersoy. 15 sanıklı da-
vayla ilgili Yargıtay'ın bozma kara-
nnı okudu ve taraflardan itirazlan
olup olmadığını sordu. Yargıtay'ın.
10 genç hakkında "örgüt üyefigi ve
yardım, yataklık"tan 2.5 yılla 12.5
yıl arasında verilen cezalarla ilgili
bozma karanna uyulmasını isteyen
sanık avukatlan.mahkemedenbera-
at eden 5 sanıktan 3'üyle ilgili veri-
len bozma karanna karşı ise diren-
mesini ve tutuklu sanıklan tahliye et-
mesini istediler. Savcı ise tüm tutuk-
lu sanıkların tutukluluk hallerinin
sünnesi gerektiği yönünde görüş bil-
dirdi.
Mahkemeye. hazırladıklan tahliye
dilekçesini sunan sanık avukatları
Pelin Erda ve Sema Pekdaş. istemle-
rini şöyle dile getirdıler:
"Uzenerine atılısuçlann maddive
manevi unsurlannın. müvekkilkri-
mizin herbiri yönünden oluşmadığı
kesin bir biçimde bellidir. Müvekkil-
k-rimizin üzerierine atılı suçtar nede-
Manisalı gençler davasında tutuklu S kişi tahliye edildi. İrmir DGM'deki duruşmavı. aralannda Türkan Şo-
ray'ın da bulunduğu çok sayıda aydın ve sanatçı da izledi. (Fotoğraflar: NECATİ AYGIN)
me olasılığı''nı göz önüne alarak ve lardan AliGöktaşsalındı. EmrahSa-niyk cezalandınlamayacaklan bir
gerçekken. tutukluluklarının de\a-
mının bizce hukuki bir izahı yoktur.
Diğer taraftan bir tedbir olan tutuk-
luluk.artıkcezaya dönüşmüşve ama-
cından uzaklaşmıştır."
Bergama Cezaevi'nden mahke-
meye getirilen Ali Göktaş. Levent Kı-
hç. Emrah Sait Erda ve Aşkın Neğin
ile Muğla Cezaevi'nden getinlen Fa-
nık Deniz. duruşmada yaptıklan sa-
vunmalannda. suçsuz olduklannı.
DGM'de üzerierine atılan suçlardan
Manisa'daki mahkemelerde aklan-
dıklarını belirterek eski sav unmala-
nnı yinelediler ve tahliyelerini iste-
diler. Sanıklann avukatlarından Er-
can Demirde. Yargıtay'ın bozma ka-
ranna uyulması ısteminde bulundu.
Sanıkların savunmanlığını üstle-
nen diger avukatlar da meslektaşla-
nnın tahliye istemlerine aynen katıl-
dıklannı açıkladılar.
Başkanlıgını NKazi Ersoy "un vap-
- tıgı mahkeme de. "suç vasfinın degiş-
sanıklann tutuklu kaldığı süreyi de-
ğerlendirerek tahliyelerine karar ver-
dı. Ersoy başkanlığındaki aynı mah-
keme heyeti. bir yıl önce aynı sanık-
lan 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarp-
tırmıştı.
Tahliye kararıyla birlikte duruşma
salonunda ve dışmda sevinç çığlık-
lan duyuldu. Avukatlar ve sanık ya-
kınlan sanlarak sevinçlerini paylaş-
tılar. Destek için mahkeme önünde
bekleyenler, "İnsanhk onunı işken-
ceji yenecek", "Çeteter Meclis'te. öğ-
renciler hapiste", "Anneterin isyanı
katiHeriDoğacak" sloganlannı attılar.
Bu arada tahliyelerine karar verilen
gençler, ailelerin se\gi gösterilen
arasında cezaevi aracına bindirilerek
Bergama Cezae\i"ne götüriildüler.
Tahliye kararlanyla birlikte Berga-
ma'ya giden gençier gece geç saat-
lerde serbest bırakıldılar.
Tahliye karanndan sonra Berga-
ma Özel Cezaevi"nde bulunan sanık-
it Erda. Lo'ent Kıbç ve Aşkın Yeğin
yoklama kaçağı olduklan gerekçe-
siyle cezae\ inden alınarak Bergama
llçe Jandarma Komutanlığı'na geti-
rildiler. Üç genç bu sabah Bergama
Askerlik Şubesi"ne götürülecek. Er-
den ile Yeğin"in üniversite öğrencisi
olduğunu belirten avukatı. bugün 3
gencin de salınacağını bildirdi.
Sanıklardan Faruk Deniz. işlem-
leri tamamlanmak üzere götürül-
düğü Muğla Cezaevinden akşam
saatlerinde serbest bırakıldı. Ber-
gama Özel Tip Cezaevi'nden ser-
best bırakılan Ali Göktaş'ı ailesi,
a\ukatlan. CHP lzmir Milleneki-
li Sabn Ergül ve Bergama Beledi-
>e Başkanı Sefa Taşkın karşıladı.
Ali Göktaş. "2.5 yıldır içerdeyiz,
yorgunuz. Kamuo>unun duyarlılv-
ğına teşekkür ediyoruz. Bizim için
bu karar sürpriz olmadı. Çünkii
kendimi/j her türiii karara hazırla-
mışok" dedi./iı >•>/.>!••>>.<
Enerji için sınırsız kredi Hükümete çağrı
• Baştarafi 1. Sayfada
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi MarkPar-
ris. Cumhuriyefe yaptıgı açıklamada, önce-
ki gün ziyaret ettıği Enerji ve Tabii Kaynak-
lar Bakanı Cumhur Ersümer'e, ABD yöne-
timınin. kabul edilebilır v e Amerikan firma-
lannın içinde yer alacağı boru hatlan dahıl
enerji projeleri \e dığer tüm projeler için
Türkiye'ye sınırsız Eximbank kredisi açma-
ya sıcak baktığını ilettiğini söyledi.
ABD Büyükelçisi Parris'in Ersümer'e
ilettığı mesaj, daha önce TürkiyeVe gelen
ABD Enerji Bakanı Federko Penanın te-
maslan kapsammda bu yönde verilen gü-
\encenın resmıyet kazanması anlamına ge-
liyor.
Bakan Cumhur Ersümer de. Parris ile gö-
rüşmesinde hızmet alımı ve elektnk satım
anlaşmalarına koyacakları uluslararası tah-
kimin Danıştay denetimi dı^ında olduğunu
anlattıklanm belirtirken "Ozellikle Danrç-
tay'ın Bovabat ile ilgili vermiş olduğu kara-
nn üzerindedurduk. Bu. nihai birçözum de-
ğildir araçözümdür. ama bizezaman kaybet-
tirmeyecek bir çöziimdiir'" dedi.
ABD'li yatırımcılar. Türkiye'dekı enerji
projelerine katılımın ön şartı olarak çıkabi-
lecek sorunlann çözümü için uluslararası
hakemlik kurumuna gidilmesıni istıyorlar.
Türkiye ve ABD arasında daha önce ımza-
lanmış olan yatınm anlaşması da uluslara-
rası Tahkim'e gidilmesini öngörüyor. Hü-
kümet tahkime gıdilmesıne sıcak bakarken,
Anayasa Mahkemesi ve Danıştay. anaya&a-
ya aykmlık gerekçesiyle bu uluslararası ha-
kemlik müessesesine gıdilmesıne karşı iptal
kararlan \eriyor. Üst düzey bir ABD'li dip-
lomat da Cumhuriyet'in. Türkiye'de tahki-
me gidilmesi konusunda muhalefet bulundu-
ğunu anımsatması üzerine. hükümetin bu
sorunun aşılması konusunda büyük çaba
gösterdiği izlenimi edindigini söyledi
Üst düzey ABD'li diplomat Cumhun>et
ile söyleşisinde şu mesajian \crdi.
- Bakû-Ce>han hattı gerçekleşecek. Birile-
ri Ce> han üzerinden Akdeniz'e açılacak bo-
ru hattını yapacak. Boğazlann güvenliği ve
çevre kirtenmesi açtsından bu su yolundan
herkes btediği kadar petrolii geçiremez.
- Bakû-Ceyhan'a paralel olarak kurula-
cak bir boru hattı ıle Türkmen dogalgazının
da Hazar Havzası'nın altından geçerek Tür-
kiye'ye ulaşmasını öngören Transkafkasya
projesı en geçerlı projedir.
- Türkmen ve diğer Orta Asya gaz ve pet-
rollerinin Iran üzerinden Türkiye'ye \e bu-
radan da uluslararası pazariara ulasması kö-
tü bir fikirdir ve hatadır. Çünkü Iran için
stratejik ve istikrar endişeleri taşıyoruz.
- Hazar petrollerinın bırden fazla hat ıle
uluslararası piyasalara pazarlanmasına kar-
şı değiliz.
- Rusya'nın Karadeniz'in altından döşene-
cek boru hattı ile Türkiye've doğalgaz taşı-
ma projesi (BlueStream) konusunda Mosko-
\ a Ile rekabet içinde değiliz. Ancak bizim bu
konuda endişemiz var. Bu endişe de. Türki-
ye'ninRusya ile "al veöde" şeklindebupro-
jeden geri dönemeyeceği bir anlaşma yap-
nıası.
Türkiye'den AB'ye misilleıııe
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkiye
ve KKTC, AB \e Güne) Kıbns Rum Yöne-
timi'nin 31 Mart'ta başlayacakları tam üye-
lik görüşmeleri ile aynı gün Ortaklık Konse-
yi'ni toplayacak. Her iki ülkeden birçok ba-
kanın katılacağı v e "özelilişkinin siyasi >« eko-
nomik temeHnin" atılacagı konsey toplantısı.
adadaki bölünme sürecinin keskin bir döne-
meci olarak degerlendiriliyor. Türkiye ve
KKTC, AB ve GKRY'nin 31 Mart'ta başla-
tacaklan bütünleşme sürecine misüleme yap-
ma hazırlıgında. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Büyükelçi Necatil'tkan. dün düzenledigi ba-
sın toplantısında. bir soru üzerine, Ortaklık
Konseyi toplantısının 31 Mart'ta Ankara'da
yapılacagınıaçıkladı.Toplantıya her iki ülke-
den birçok bakanın katılacağını belirten Ut-
kan, konseyin açık gündemlı olacağını ve
ekonomik ve siyasi ilişkilerin zemıninin de-
gerlendirilecegini bildirdi. Diplomatik kay-
naklar. 31 Mart 1998'in. 35 yıllık Kıbns so-
runununbölünme ile sonuçlanması olasılıgı-
nı gittikçe güçlendiren çok önemli birtarih ol-
duğunu vureuluyorlar.
Ortaklık Konseyi. Türkiye ile KKTC ara-
sında geçen yıl imzalanmış. bu ay içinde de
onay belgeleri teati edilmişti. Ortaklık Kon-
seyi. iki ülkenin ekonomik. siyasi ve güven-
lik alanlannda derinleştirilmiş ilişki kurma-
larını öngörüyor. Türkiye. Ortaklık Konse-
yi'nin AB ile GKRY'nin bütünleşmesine tep-
ki olmadığını. Kıbns Türklerinin mağdur du-
rumda kalmalannı önleyecek bir önlem oldu-
ğunu kaydediyor.
Utkan, Kıbns sorununun çözülmesi için
Kıbns Türk tarafının siyasi eşıtlığinin tanın-
masının önkoşul olduğunu belirttı. Utkan. bu
gerçeğin BM Kıbns Özel Temsilcisı Diego
Cordm^z'e de iletildiğini anımsatarak Kıb-
ns'ta iki eşit tarafın var olduğuna ilişkin ye-
ni bir yaklaşımın kabul edilmesi gerektiğini
söyledi. ütkan. Yunan ve Kıbrıs Rum yetki-
lilerinın son günlerde gündeme getirdikleri
"uçusa yasak bölge w moratoryum* önerile-
nnm ciddi olmadı|ını belirterek "Bu onlann
taktiğklir. Önceolma>acaktürden rahatsıdık-
lar yaratırlar. Adada üsler açariar, S-300 ge-
tiritier. Sonra da kendi ürunleri olan canava-
nn ehlileştirilmesi için tüm dümayı fıkir cim-
nastiğine süriiklerier" dedi. Ütkan. bir baş-
ka soru üzerine dünyaca ünlü "Tıme" dergi-
sinde Yunanıstan- PKK üişkileriyle ilgili bir
makale çıktığını. bunun da Atina'nın teröre
verdigi destegin bir başka kanıtı olduğunu
söyledi.
Bir, Yunan resepsiyonunda
Genelkurmay İkıncı Başkanı Orgeneral
Çevik Bir. dün gece Yunanistan Milli Günü
nedeniyle verilen resepsiyona katıldı. Genel-
kurmav Başkanı Orgeneral İsmailHakkıKa-
radayı'nın yurtdışında olması nedenı> le ken-
disınin geldiğini belirten Bir. "Hükümetiniz-
lediği politikayı biz de izliyoruz. Biz \unanis-
tan ik diyalogdan yanayu. Dost ülkenin mil-
li gününü kudamaya geldim" dive konuştu.
Yunanistan"ın Ankara Büyükelçisi Dimitri-
osNezeritisde gazetecılere, Bir'in resepsiyo-
na katılmasımn iki ülke arasındakı dostluk ve
iyimserliğin bir ifadesi olduğunu söyledi.
• Baştarafi 1. Sayfada
mediği demokrasi dışı tar-
tışmalan aşabilmenin tek
yolu. hukukun egemenliği-
nin, sosval adaletin. Ata-
türk ilke ve inkılaplannın
uygulanmasına ve örgütlü
toplumun geliştirilınesine
olanak verecek gerçek bir
demokratikleşmenin haya-
ta geçirilmesidir" dedi.
Anayasa ve temel yasa-
larda demokratikleşme ge-
reğı değişiklikler yapılma-
sını; insan hakları. temel
özgürlükler ve yargı ba-
ğımsızhğının güvenceye
alınmasını isteyen Meral.
Türkıye'nin acil sorunları-
nı "Başta irtfca. terör. bölü-
cülük ve devletimıri ele ge-
çirmeye çalışmış olan çete-
ler, işsizlik, enflasyon. ada-
letsiz gelir dağıhmı ve vok-
sulluk" olarak sıraladı.
Meral. üreten kesımler
olarak hükümetin irticaya
karşı mücadele programını
desteklediklerini. sivil top-
lum örgütleri olarak bu
mücadelede üzerierine dü-
şen görev ı yapmaya hazır
olduklannı bildirdi.
Meral. ırticanın kaynak-
larının kurutulması için
"vergi reformu, sosyal gü-
venlik reformu, kayıt dışı
sektörün kayıt altına alın-
ması. istihdamın arrnnl-
ması, yatınmlann ve giri-
şimciliğin özendirilmesi*-
nin sosyal adalet ilkesine
uygun şekılde gerçekleşti-
rilmesi gerektiğini kaydet-
ti.
"Belirli çe\relere çıkar
sağlamaya dönük özelleş-
tirmeye karşıyu" dıyen
Meral. yasadışı örgütlen-
melerin devletteki kadro-
laşma girişimlerinin tasfi-
ye edilmesini isterken. in-
san hakları ihlalleri, işken-
ce ve her türlü av rımcılığın
karşısında olduklannı bil-
dirdi. Türk-lş Genel Baş-
kanı Meral. ordunun uyan-
sını haklı bulup bulmadık-
lanna ilişkin bir soru üze-
rine. "Ülkede bir sorun \ar.
Bu kesimleri rahatsız edi-
yor. Siyasi hükümet. hiçbir
şeye gerek kalmaksızın bu
sorunu ortadan kaldınyor-
sa herhangi bir uyarıv a ge-
rek kalmaz. Kaldırmıvor,
ikaza müsaade ediyorsa
haklıdır" dedi.
Meral, yaptıklan uyan-
ya ordunun desteğıni iste-
yip istemeyecekleri yö-
nündekı bir soruya ise "Bi-
zim uyarımız yetertidir.
Kimsenin desteğine ihriya-
cımız>ok
n
yanıtını verdi.
Bayram Meral. irticayla
mücadelenin aynmcılık ol-
madığını anlatırken. "Mes-
citte Allah'a karşı dini ve-
cibelerini yerine getirenlere
kimsenin müdahalesi yok-
tur. Bunlaıia İran modeta'-
nin, Cezavir modelinin
Türkiye'ye aktanlması
farklı bir olaydır. Bir öğret-
men kızımtnn, başını ört-
rüğü için tayini çıkartıldı.
Ben ona,' Senın Allah sev-
gın kalbinde" dedim. ÇH
karttırdım, tayinini de dur-
duttum" dıye konuştu.
Hükümetin ve Mec-
lis'in sorunlann üstesinden
geleceğine inandıklarını
belirten Meral. gerekirse
eylem tartışmasının daha
sonra ele alınabileceğini
söyledi. Talepleri doğrul-
tusunda 3 ay içinde belirti-
lerin görülmesi gerektiğini
kaydeden Meral. sivil giri-
şim temsilcileri olarakbel-
li aralıklarla bir araya gele-
ceklerini ve görüşmelerini
sürdüreceklerini bildirdi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
B Baştarafi 1. Sayfada
yorsa ben dayatmam... Var mı bana yan bakan?
Salondan bir kişi çıkmtş, seslenmiş:
- Vaar...
Delikanlı bakmış olacak gibi degil. Çevik birha-
reketle onun yanına gitmiş, salona seslenmiş:
- Var mı ikimize yan bakan?
Günlük gelişmelerle hiç ilgisi olmayan bu fık-
ranın ardından konumuza girelim. Yoğun hafta-
nın en yoğun ikinci dilimine girdik. Son anda bir
değişiklik olmazsa bugün saat 11.00'de Başba-
kan Mesut Yılmaz'la Genelkurmay Başkanı Or-
general Ismail Hakkı Karadayı Başbakanlık'ta
görüşecek. Karadayı bu görüşme öncesinde,
saat 10.00'da kuvvet komutanlanyla bir araya
gelecek.
Görüşmeye mini Milli Güvenlik Kurulu (MGK)
demek abartma olmaz.
Yılmaz, irtica ile mücadeleye ilişkin sorularyö-
neltildiğinde zaman zaman şu çıkışı yapıyor.
- Bizim olaylann üzerine gereği gibi gitmedi-
ğimizi iddia edenler, belge getirsinler.
Yılmaz'ın bu değerlendirmesi de etkin olmuş
olmalı ki, Karadayı görüşmeye "belgeli" gele-
cek.
Bize ulaşan bilgilere göre irtica ile mücadele-
de çizilen tablo şu:
- Valiler ve kaymakamların durumu.
- Devlet içindeki kadrolaşmalar.
- Irticayı destekleyen sermaye.
MGK'nin askeri kesimi bu konularda demeç-
ten, paketten çok somut adım bekliyor. Irticayı
destekleyen yada bu tür çalışmalara göz yuman
kamu yöneticilerine karşı alınacak tavır da bu
"somut" adımın "somut" göstergesi olacak.
Konuya ilişkin düşüncelerini açıklayan bir as-
keri yetkili, Yılmaz'ın paketini degerlendirirken
üç kez şu tümceyi yineledi:
"Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz..."
ANAP'ın durumu
Bütün bu gelişmelerde kendisinden somut
adım beklenen kişi, Başbakan'dır. Başbakanlık
yakınmayeri degil, sorun çözüm yeridir. Bu yüz-
den Başbakan Mesut Yılmaz'ın kendisine yöne-
lik eleştirileri, "saldırı odağı haline getihldim" di-
ye değil, "çözüm benden beklendiği için" yak-
laşımıyla karşılaması gerekli.
Bu bağlamda ANAP'ın da artık eskisi gibi, du-
ruma göre görüntü oluşturma politikası izleme-
si olanaksız.
ANAP, çağdaş-laik kesime selam vemnek mi
istiyor, o gün basın toplantısını Yüksel Yalova
ya da Erkan Mumcu yapıyor. Arkadaşlar ciddi
bir edayla sesleniyor.
"Kimse Türkiye Cumhuhyeti'nin çağdaş gö-
rüntüsünü bozmaya girişmesin, karşısında bizi
bulur."
ANAP, dini siyasete alet eden, bu yüzden de
Fazilet'i arayan kişilere mi seslenmek istiyor, o
gün basın toplantısını Agah Oktay Güner ya da
Mehmet Peçeciler. affedersiniz Keçeciler dü-
zenliyor. Muhteremlertarihin derinliklerinden ge-
liyor:
"Kutsal değerlerimizin yegâne bekçisi
ANAP'tır. Bu böyle biline, kanşmaya kalkan sa-
hip olsun diline..."
ANAP, milliyetçiliği kullanarak çıkış yapmak mı
istiyor, o gün basın toplantısını Yaşar Okuyan
ya da Mustafa Taşar yapıyor. Delikanlılar bildi-
ğini okuyor:
"Hiç kimse Türk milletini küçük düşürmeye
kalkamaz. Kalkanı ANAP indihr, haddini bildi-
rir..."
Üç politikanın ortasında kalan MesutYılmaz da
zaman zaman "anlaşılmaz" olabiliyor. Anlayan
da yanlış anlamış oluyor.
Sözün özü ANAP'ın artık irticaya karşı "çok
net" tavır alması gerekiyor. Fazilet'e giden oyiar-
dan bize de düşer diyorsa yanılıyor. Kapatılan
RP'nin hemen tüm milletvekillerinin Fazilet'e gir-
mesi bunun somut göstergesi.
Yılmaz'ın hem irticayla mücadele paketi aç-
ması hem de bu mücadele yasalannda destegini
almak zorunda olduğu CHP'ye çatması, başka
bir anlaşılmazlık. Baykal'a göre bunun nedeni
Yılmaz'ın "ötenazi" istemesi.
Ister misiniz Yılmaz, Baykal'ı yanlış anlayıp
çıkışsın:
- Kimse bana, öte Naziberi Nazi diyemez. Asıl
Nazi sensin...
Şirketlere güvenBk soruşturması
ANKARA (CumhuriyetBürosu) -Özel okul-
lar, yurtlar. Kuran kurslan, dershaneler. vakıf-
lar. dernekler voluyla faaliyet şösteren irticai
gruplann malı kaynaklanna ilişkin araştırmalar-
da henüz sonuca ulaşılamazken. uzmanlar ön-
celikle bu faaliyetlerın yasadışı sayılması gerek-
tiğini belırtiyorlar. Bu tür kurumlann hertıangi
bir engelle karşılaşmaksızın faatiyetlerini sür-
dürdügüne dikkat çeken uzmanlar. "Yasal ola-
rak faaliyet gösteren vakıflara. okullara yardım
v^pılmasını vasaklamak mümkün değil. Ancak
\ergl ka>ıt gibi koşullar açısından deneücnebi-
lir.uymuyorsacezalandınhr. Önceiikle,bu faali-
yetleryasaklanacak kiondan sonrabu yasaklan-
mış faalhetlere maddi destek verenler hakkın-
da ceza vasası çerçevesinde işlem vapdabilsin"
değerlendırmesini vaptılar. İrticai örgütlenme-
lerin malı kaynaklan ve bunlara karşı alınması
öngörülen önlemler şöyle:
İslami şirketler: Dini duvgulan kullanarak
v asal hiçbir geçerlıliğı olmay an makbuzlarla or-
taklık yapan lslamı şirketler. yurtdışından top-
ladıklan paralan da yasadışı yollardan getiriyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndagörüşül-
me>e başlanan Sermaye Pi) asası Kurulu (SPK)
Yasa Tasansı ile kurulun yasadışı yollardan pa-
ra toplayan çok ortaklı lslamı şirketler üzerin-
deki denetim yetkileri arttınlıyor. SPK"nm
Kombassan soruşturmasında karşılaştığı yetk;
sorunlan bu tasanvla aşılacak.
Faizsiz finans kuruluşlan: Hazine Müsteşar-
lığı'mn hazırlıklannı sürdürdüğü malı sektör
yasa taslağı ile faizsiz finans kuruluşlannın ki-
mi avantajlan ortadan kaldınhrken, bankalara
da kâr ortaklığı sıstemine dayalı işlem yapma
yetkisi verilmesi öngörülü>or. Taslakla. faizsir
fmans kuruluşlan bankalann tabı olduklan de-
netimler kapsamına alınırken, mevduat sigorta
kapsamına alınmayarak güv encesız olmaya de-
vam edıyor. Faizsiz finans kuruluşlan yenı şu-
be açabılmek için de Merkez Bankası ve Hazi-
ne"den izin almak zorunda olacak. Taslağın, fa-
izsiz fmans kuruluşlanna bir yıl içinde banka-
ya dönüşme hakkı tanıması ise bankacılanr»
eleştinlenne neden oldu.
N'akıflar: Vergi reformu yasa tasansı ıle Ba-
kanlar Kurulu'nca vergi bagışıklığı tanınan va-
kıf ve derneklere yapılan bagışlarda binde 1. di-
ğerlerinde de vüzde 1 oranında stopaj kesintısî
yapılması öngörülüyor. Bu yolla. vakıflara \e
derneklere vapılan bağışlann kayıt altına alına-
rak ızlenmesi sağlanacak.
Yurtdışından para transferi: İrticai faaliyet—
len desteklemek amacıvla yurtdışından kurye-
ler aracılığıyla yapılan kayıt dışı para trans—
ferleri Mali Suçlan Araştırma Kurulu'nca
(MSAK) takibe alındı. İrticai örgüılere gelen pa-
ralann birkısmımn Arap ülkelerindeki örgütler-
den, bir kısmmın da Avrupa'dakı Türklerdet»
toplanan paralardan oluştugu belırtılivor.
Teş>ikWr.krediler,ihaleler:tslamışirketlenm;
son yıllarda sağladıklan hızlı büyümede, de\ —
letteki irticai kadrolann desteg:yle sağlananı
devlet teşviklerinin. kamu bankalanndan almam
ucuz kredilerin ve kamu ıhalelerinin de etkili ol—
dugu belirtıldı. Özellikle Refah Partîli beledı-
yelerin lslamı şirketler ile vakıflara çeşitli yol—
lardan büvük kavnaklar aktardıklan belirtildı.