12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 1998 PERŞEMBE HABERLER 11 milletvekili hacı olacak • ANKARA (AA) - Diyanet Işlen Başkanlığı'nın bu yıl kutsal topraklarda misafir edeceği miUetvekilleri belli oldu. Hacca gitmek için başvuran 11 milletvekilinden 9'u Fazilet Partili. biri ANAP'lı, diğeri de DYP'lı. Hac farizasını yerine getirmek isteyen milletvekillerinden ANAP Ankara Milletvekili Mehmet Sağdıç, eşı. kayınvalidesi ve baldızı ile birlikte kişi başına 5500 dolar ödeyerek lüks sınıfta hac yapmayı tercih etti. Normal hacı adaylan 1800 dolar öderken eşleri ile birlikte hacca gidecek olan Fazilet Partili 8 milletvekili ve tek giden DYP Bolu Mılletvekih Necmi Hoşver. 1150 dolar ödeyerek hacı olacak. TSK'ye yeni sistem • ANKARA (AA) - Tûrk Silahlı Kuvvetleri. personel alımında "Davranış Değerlendirme Sistemi"nden yararlanacak. Türk Silahlı Kuvvetleri, günümüzde birçok yabancı silahlı kuvvetler tarafından etkili olarak kullanılan sistemi, sivil kaynaktan personel alımında. bu yılın temmuz ayından itibaren kullanmayı planlıyor. Sistem yeni personel alımında, personel kariyerinin geliştirilmesinde, mevcut personelin yeni bir göreve atanması veya daha üst bir göreve getınlmesı ve ekip oluşturulması konusunda büyük faydalar sağlıyor. Sistem bu kapsamda, aday personelin görevini yaparken göstereceği davranışlarla. görevin gerektirdiği davranışlann objektif şekilde tespitine imkân tanıyor. Gazetecilere yasak kalktı • ANKARA (AA) - Genelkurmay Başkanlığı. Hürriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Muharrem Sankaya. Milliyet gazetesi yazan Yalçın Doğan ve Sabah gazetesi yazan Mehmet Ali Birand için koyduğu tedbin, "olayın mahiyeti anlaşıldığından" kaldırdı. Genelkurmay Basın ve Halkla Hişkiİer Daire Başkanlığı'ndan \erilen bilgiye göre, "son gelişmeler çerçevesinde. Genelkurmay Başkanlığı'nın, üç gazeteciye koyduğu tedbir. olayın mahiyetinin anlaşılmış olması nedeniyle" bugünden itibaren yürürlükten kaldınldı. Çocuk gözüyle • ANKARA (AA)- Emniyet Genel Müdürlüğü'nün. polis teşkilatının 153. kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlediği "Çocuk Gözüyle Polis" adlı resim varışması sonuçlandı. Hköğretim okulu öğrencilerinin katıldığı yanşmada birinciliği Samsun Alpaslan llköğrerim Okulu'ndan Nihal Kutlusoy, ikinciliği Sakarya Sabiha Hanım tlköğretim Okulu'ndan Tuğçe Taşçeken, üçüncülüğü ise Antalya Özel Akev Hköğretim Okulu öğrencisi Tuğçe Türe kazandı. Yanşmada Elife Yıldınm, Seda Kaplan ve Cem Arda'nın resimleri de mansiyona değer bulundu. Özer Çiller'e tazminat cezası • ANKARA (AA)- Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi, Işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'inkişilik haklanna hakaret ettiği gerekçesiyle, Özer Çiller'in, 3 milyar lira manevi tazminat ödemesine karar verdi. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin ilk yargılama sonunda verdiği 5 milyarlık tazminat miktannı, "fahiş" bularak bozmuştu. Petrol-is Sendikası'nın ( 1998'de Yaşanacaklar ve Beklentiler' başlıklı raporu açıklandı Emekçi yasal giivence istiyor• I997'de işten atılmalann yüzde 84'ünün sendikasızlaştırma, özelleştirme ve tazminatlı fesih sonucu gerçekleştirildiği belirtilerek iş güvencesinin yasal çerçeveye kavuşturulması istendi. İstanbul Haber Servisi - I997'de işten atıl- malann yüzde 84"ünün sendikasızlaştırma, özelleştirme ve tazminatlı fesih sonucu ger- çekleştirildiği belirtilerek iş güvencesinin ya- sal çerçeveye kavuşturulması istendi. 1997 yı- h içinde satınalma düzeyinin yüzde 50.2'ye gerilediği, mevcut koşullann sürmesi duru- munda. I998'in, ücretlerden sosyal haklara, sosyal güvenlikten çevre sağlığına kadar pek çok alanda emekçiler için zor bir yıl olacağı kaydedildı. Türk-iş"e bağlı Petrol-îş Sendikası'nın ha- zırladığı U 1998'de Yaşanacaklar ve Beklenti- ler" başlıklı raporda, mevcut durumdan hare- ketle yakın geleceğe ilışkm olası gelişmeler değerlendirildi. Toplam 26 bölümden oluşan raporda. 1998 bütçesınin sermaye kesiminın ihtiyaçlarına göre şekillendiği, yüzde 39.9'u- nun faizlere aynldığı ve faız ödemelerinin gü- venceye ahnmasının hedeflendıği ve bunun için ücretlerin en alt düzeyde tutulmasının ön- görüldüğü savunuldu. Raporda, 1998 yılı için- deki olası gelişmelerle ilgıli öngörüler özetle şöyle sıralandı: I998'de de bütçe gelirlerinin büyük kısmı- nı çalışanlardan kesilen gelir vergileri ile tü- ketim harcamalan sonucu ödedikleri dolaylı vergiler oluşturmaya (yüzde 50'den fazlası) devam edecek. Kemer sıkmaya yönelik politikalar uygula- maya konulsa bile. ekonominin yapısal sorun- lan nedeniyle enflasyonun yüzde 100'ün altı- OLEYÎS'İN ÇIRAĞAN OTELİ İÇİN ALDIĞI YETKİ BOZULDU îşçi haklanna Yargıtay'dan engel ALİER İstanbul Haber Servisi - 12 Eylül yasala- nnın kıyımındarı arîa kalan işçi hakları, Yar- gıtay 9. Hukuk Dairesi'nin kararlanyla bu- danıyor. Yerei mahkemelerin çalışanlar le- hine sonuçlandırdığı çok sayıdaki karannı bozan 9. Daire'nin bu kararlan arasında da- ha önce işçi lehine sonuçlandırdığt konular da bulunuyor. OLEYÎSin Çırağan Kempinski Otel'de aldıgı yetki. Çahşma Bakanlığı. bilirkişi he- yeti ve yerel mahkemenin sendika lehinde- ki kararına rağmen 9. Daire tarafından "staj- yerler de işçi kabul edflerek" bozuldu. Da- irenin, sendika yöneticiliğine getirilen gü- venceyi işlevsiz bırakan kararı ise Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'ndan döndü. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikasrnm (MESS) "1997 Endüstri İlişkilerT adlı kitabında, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 11 karan hu- kukçularcadeğerlendirildi. Yerel mahkeme- lerce işçi lehine verilen bu kararlann tama- mmın 9. Daire tarafından bozukiuğu belir- lendi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin sendi- kalarca tepkiyle karşılanan kararianmn ba- şında sendika yöneticiliği güvencesini yok sayan karan yer aldı. Karann gelişimi özet- le şöyle gerçekleşti: Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde işçi olarak çahşırken üyesi olduğu sendikanın yönetim kuruluna seçilen İbadet Kahra- man, sonraki genel kurulda seçilemeyince Sendikalar Kanunu'nun 29. maddesine da- yanarak eski işine geri dönmek istedi. Kah- raman'ın bu isteği Ankara Büyükşehir Be- lediyesi'nce kabul edilmedi. Tazminat iste- mi de reddedilen Kahraman, Ankara 3. İş Mahkemesi'nebaşvurdu. Mahkeme, Kahra- man'm ihbar ve kıdem tazminatı istemini yerinde buldu. Belediye avukatlarının tem- yiz istemini ele alan Yargıtay 9. Hukuk Da- iresi ise iş mahkemesinin fbadet Kahraman lehindeki karannı 4 Kasım 1997 tarihinde bozdu. Karann gerekçesinde özetle şu gö- rüşlere yer verildi: "Hemen belirtmek gerekir ki. davacı sen- dikayönetimkurulunaseçilmekSeişyerinden aynlımş bulunmaktadır. Diğerbir de\ imk is- tifa etmiştir. Böyle bir durum iş aktinin as- kıyaahnması anlamına gelmez.Taraflar ara- sında tekrar iş akdi ilişkisi kurulamarruşür. Bu durum ihbar ve kıdem tazminatı gerek- tiren haller kapsamına gjnnemektedir." na düşmeyeceğini söyleyebiliriz. Bütün bu ve- riler enflasyon oranının 1998"de üç haneli ra- kam olacağınının işaretlerini veriyor. Maliye Bakanlığı verilerine göre Türki- ye'nin 1998"de ödeyeceği dış borç miktan 11.1 milyar dolan anapara, 5.1 milyar dolan faiz ol- mak üzere toplam 16.2 milyar dolar. Borç ge- n ödemelerinin yüzde 42si de 98'in ilk üç ayında ödenecek. Hükümet. 1998'de faiz ödemelerini rahatla- tarak bütçe açığmı azaltmak için, maaşlarla birlikte yatınmlann kısılması politikalannı be- nimsedi. 1998"de yeni yatınmlann planlanmayacağı, devam eden yatınmlann bitirilmesinin esas alındığı hükümet tarafından açıklandı. 1997'de tanm ürünleri talebi ithalatın arttı- rılmasıyla karşılanabildi. Tarımsal üretimin 1997'de bir önceki yıla göre yüzde 2.5 oranın- da azalması ithalat hacmini artırdı. Güneydo- ğu'da devam eden savaş, tarımsal üretimin azalmasında en önemli etkenlerden birini oluş- turdu. 1997'de süt ve et ürünlerinin perakende satış fiyatlan ortalama yüzde 130 oranında arttı." DİE verilerine göre fiziki sanayi üretimi 1997"de yüzde 10.8 oranında arttı. İmalat sa- nayiindeki üretim artış oranı ise yüzde 11.5 oranında gerçekleşti. Üretim artışının lider sektörü ise yüzde 43.8"le metal ve makine sa- nayii oldu. Tekstil sektöründe nispi bir daral- ma yaşanırken kimya sektöründeki üretim ar- tışı yüzde 2.2 oldu. Sermaye kesimikrize çabukintibak edebil- mek için istıhdamı kolayca daraltabileceği bir ortam hazırlamaya 1998'de de devam edecek- tir. Çalışanlann işten atılmalannı kolaylaştiran politikalan, esnek üretim adı altında uygula- maya koymak isteyecektir. 1997'de tekelci özelliklere sahıp sanayi iş- letmelerinin bir yıllık üretim faaliyeti sonucu elde ettikleri kâr ve faizin bir önceki yıla gö- re reel olarak yüzde 26 oranında arttığı tahmin ediliyoT. Bu gelir sermaye kesiminın servet- lerini önemli ölçüde arttırmasını sağlamıştır. Aynı egilimin 1997'de de sürdüğünü tahmin ediyoruz. Rami gıda toptancılan. 1997'de büyük fir- maların kendilerine mal vermediklerini, tekel- leşmeye ve aşırı fiyat anışma gittiklerini açık- ladılar. DİE üretim istatistiklerine göre imalat sanav ıındeki 84 sektörün yüzde 60'ında tekel- leşme oranı çok yüksek: pıyasalann en az yüz- de 51'rii birkaç firma belirliyor. Özelleştir- me} le birlikte tekelleşme daha da artacak. Hükümet. özelleştırmeleri kolaylaştırmak, işçilerin ve sendikalann tepkilerini aşabilmek için yeni yöntemlergeliştirmektedir. Özelleş- tirmeye verilen önemin bir başka nedeni de IMF ve Dünya Bankasfnın istemlerine uygun da\ ranmaktır. Kayıt dışı ekonomi Kayıt dışı sektör ekonominin yapısal bir özelliği haline gelmiştir. Prof. Dr. Osman Al- tuğ'a ve Maliye Bakanı'na göre kayıt dışı sek- törün büyüklüğü ekonominin yansına ulaştı. Kayıt dışı sektör kendı ıçınde yaptınm gücü- nü. kendi yargılama usullerini oluşturarak sis- temleşti. Emniyet kayıtlanna göre Türkıye'de mafya organızasyonu içinde faaliyet gösteren 23 bin tetikçi \ ar. Petrol-lş'in raporunda. merkezi hükümetin sermaye yanlısı altvapı yatınmlan nedeniyle kentlerde yaşamın gıderek güçleşeceği, sular- dakı kırlilığin anacağı, SİT alanlanndaki yağ- manın süreceği. sanayi yatınmlannın tanm alanlarını sınırlaNacağı uyarısında bulunula- rak işçilenn temiz çe\Te için de örgütlü müce- dele etmesi gerektiği vurgulandı. Eğitim ve sağlıkhızmetlerinın "piyasayaterkedilemeye- eiğT ifade edilen raporda. özel dershanelerin eğitimde özelleştirmenin bir başka boyutu ol- duğu savunuldu. SSK'nin sorunlannın kuru- mun özerkleştirilerek çözülebileceği sa\unu- lan raporda. işyeri demokrasisinin. siyasi de- mokrasinin bir parçası olduğu kaydedildı. Genelkurmay'ın isteğine, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden 'Bizim için çok önemli' yanıtı GüveıJikte w ağır sflah' kavgasıANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Genelkur- may Başkanlığı'nın. daha önce terörle mücadele için Emniyet Genel Mü- dürlüğü'ne verilen ağır si- lahları geri istemesi gü- venlik birimleri arasında anlaşmazlıkyarattı. Emniyet Genel Müdü- rü Necati Bilican, istenen silahların teşkilat için çok önemli olduğunu savu- nurken Mıllı Savunma Bakanı İsmetSezgin. "Si- lahlar görev alanlannın dışındabir nitelikte" dedı Genelkurmay'ın Milli Savunma Bakanlığı ara- cılığıyla lçişleri Bakanlı- ğı'na ılettiği "aralannda havan ve roketlerin de bu- lunduğu ağır silahlann emniyetten alınarak TSK'ye de\Tedilmesi" is- temi tanışma doğurdu. Emniyet görevlilerın- den oluşan bir heyet ile TSK heyeti arasındakı görüşmelerden sonuç alı- namaması üzerine Millı Savunma Bakanı Ismet Sezgin imzasıyla Içişle- ri'ne 17 Subat 1998'de gönderilen yazıda. Emni- yet'in elindeki ağır silah- ların Genelkurmay'a dev- redilmesi istendi. Yazıya lçişleri Bakanlığfndan henüz yanıt verilmedi. Emniyet Genel Müdü- rü Bilican. istenen silahla- nn teşkilat için önemli ol- duğunu belirterek. "Ozet- likle özel harekât birimi- mizin yaptığı görevlerde kullanümaktadır. Bu bi- rimlerimiz, operasyonla- ra kaOldı.dolayısıyla böy- le ağırsilahlann olmasıla- zım. Zaten bu silahlar, T- SK ile yapılan bir anlaş- ma, protokol çerçevesinde kullarulrvor" diye konuş- tu. Milli Sa\Tinma Bakanı Sezgin ise ağır silahlann görev alanlannın dışında bir nitelikte olduğu için Emnıyet'ten istendiğini belirterek şunlan söyledi: "Belirli bir dönemde Emniyet örgütümüzün etinde bulunan bu kabilsi- lahlann güvenlik güçkri- mizin görev konumlan. alanlannın dışında bir ni- telik ve nicelikte olduğu için Genelkurmay üe Em- nhet arasında bir yanşma olmuşrur ve ne gerekiyor- sa yapüacaktır." Sezgin. •'Emniyetin si- lahlan teröre karşı kullan- dıklan gerekçesiyle ver- mek istemedikleri gibi bir durumlan var nu" sorusu üzerine "Ha>ır, devletin kurumlan arasında bir anlaşmazhk olmaz. Hepi- miz bir görev yapıjoruz. Terörle mücadelede. iç güvenlikte de TSK'ye gö- rev sorumluluk ve yetki veriyoruz. 1993 Hazira- nından sonra bu görev, hemen hemen bütünüyle TSK'ye verilmiştir" dedi Milli Savunma Bakanı Ismet Sezgin. silahlann ne zaman teslim edilece- ği yolundaki soruya "Be- nim alanımda değir kar- şılığını verdı. Cindoruk: Gericilikle savaşıyoruz DTP lideri Hüsamettin Cindoruk. Türki>e'de gericilikle ciddi şekilde mücadelede kararlı bir hükümetin işbaşmda olduğunu belirterek "TBNlM'nin de gericiliği savunduğunu kimse söyleyemez" dedi. CHP Ğenel Başkanı Deniz Baykal'ın, partisinin gnıp toplantısında söylediğj "Hükümet ötanazi istiyor" sö/lerini değerlendiren Cindoruk. "Türk hukukunda ötanazive izin >ok" görüşünü dile getirdi. (AA) 4 Sakık, örgiitün Çath'sıydı'DİYARBAKIR (Cumhumet Büro- su)- PKK. infaz edileceği endişesiyle örgütten kaçarak Kuzey Irak'ta Mesud Barzaniliderliğindeki IKDP güçlerine sığınan "Parmaksu Zeki" kod adlı ŞemdinSakık'a yönelik psikolojik sa- vaş başlattı. Önceki gece MED T\"de Sakık'ın örgütten kaçmasıyla ilgili dü- zenlenen bir programda konuşan. PKK Merkez Komite üyesı Ali Havdar Kajtan, "Sakık. PKK'nin Çatlı'sndı. 1993 vıtanda öklürülen 33 askerin Bin- göl'den silahsız \e sa\ unmasızgeçiş ha- berini deSakık, Yeşü'den aldı" dedi. Örgütten kaçanların genellikle "a- jan" olarak nıtelendırıldıği PKK'de. psikolojik sa\ aşın lıedefi bu kez bir sü- re önce KDP'ye sığınan Semdin Sakık. Örgütiin bu önemli ismi. sonunun PKKnın Merkez Komite üyesi Meh- met Şener gibi olmaması için IKDP'nin bir karargâhında sıkı güven- lik önlemlen altında tutvıluyor. Şener. örgütten kaçarak [KDP'ye sığınmış, önce "hain", sonra "ajan" olarak suç- lanmış ve bir süre sonra da ölü olarak bulunmuştu. Türkiye'nin, geri getirilmesi için IKDP nezdinde girişimlerini sürdür- düğü Sakık'ın örgütten kopması ile PKK içinde başlayan çözülme büyüye- rek sürüyor. Türkiye içindeki militan- lann da güvenlik güçlerine teslim ola- cağından endişe duyan örgüt yönetici- leri, Sakık'a ilginç suçlamalar yönelt- meye başladılar. ^^aaa-a. H Mahkemenin gerekçeli kararı îşkenceyi belgeleyen doktor görevini yaptı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Verdıği ra- porla işkencenın kanıtlan- masını sağlayan Dr. Eda Giivenhakkında beraat ka- rarı veren Incirliova Aslı- ye Ceza Mahkemesi Yar- ' gıcı Era> Kannca. gerek- çeli karannı tamamladı. Eray Kannca. gerekçeli kararında. "Doktor Eda Güven. işkence ve kötü muamelenin önlenmesine ilişkin uluslararası anlaş- malar uyannca bir doktor olarakgörevini \apmıştır" görüşüne yer\erdı. Dr. Eda Güven. lncirli- o\a Ilçe Jandarma Karakol Komutanı Astsuba> Suat Öriiik ile Astsubay Zeke- riya Mirik tarafından hır- sızlık suçlamasıvla gözal- tına alınan 6 gence işken- ce yapıldığını kanıtlayan rapor verdiği için şıkâyet edilmış. hakkında ''göre- vini kötiiye" kullanmaktan Incırliova Asliye Ceza Mahkemesf nde 3 vıla ka- Sanlıurfa Valisi dar hapis cezası istemiyle da\ a açılmıştı. Eda Güven, duruşmada, gençler üze- rinde gördüğünü rapora döktüğünü belirterek "Ben hekimlik görevimi yaphm" demişti. İlk duruşma sonunda Mahkeme Yargıcı Eray Karınca, Savcı Eyüp Ba>- sal'ın soruşturmanın ge- nişletilmesi istemine kar- şın dosyadaki tüm belgele- nn tamamlandığmı açıkla- varak Dr. Güven'in bera- atine karar vermişti. Konuyla ilgili bir açık- lama yapan Eda Güven'in avukatı ve Aydm ADD Şu- be Başkanı Erol Ertuğrul karann yargıçlara yol gös- tencı nitelikte olduğunu v urgulayarak "İşkence >a- pan polislerin aklandığı bir dönemde İncirliova Mah- kemesi'nin karan, 'Türki- ye'de yargıçlar da var' de- dirtecek niteliktedir. Bu kararTürk hukuksistemi- ne ışık tutacaktır" dedi. Harput muhabirimizi hedef gösterdi Yurt Haberleri Servisi- Sanlıurfa Valisi Şahabet- tin Harput. laiklik ve Atatürk karşıtı uygula- maları haberleştiren Cumhuriyet muhabiri ÖzcanGüneş/i ikinci kez hedef gösterdi. Harput. "Bu muhabir BÇG'de mi göre\ \apiyor" dedi. Atatürk karşıtı uygula- malara destek verdiği sa- vıyla BÇG tarafından ha- zırlanan raporda görev- den ahnması istenen an- cak ANAP'ın muhafaza- kârmilletvekillerinceen- gellenen Harput. hakkın- daki iddialara yanıt ver- mek yerine Cumhuriyet muhabiri Özcan Güneş'i suçladı. NOKTASI I ORAL ÇALIŞLAR oral.calislar(â raksnetcom P nin deneyimli isimlerin- den Aydın Güven Gürkan, De- niz Baykal'ın tersine CHP'nin hükümeti daha güçlü şekilde desteklemesi gerektiğini belirt- ti. Baykal'ın son günlerde geri- limi tırmandtran tavrının da par- ti içinde konuşulmadan uygu- lanmaya konulduğunu söyledi. Baykal'ın, hükümetten destegi- ni çekeceğini söylemesine ise şutepkiyi gösterdi: "Sayın Bay- kal'ın yakın çevresiyle görüşe- rekaldığı kişisel karartardırbun- lar. Hükümetin gensoruyla dü- şürülmesi, erken seçime gidil- mesi gerektiğine katılmıyorum. Eğergrubumuzda sorulursa bu yolda oy kullanmam. Erken se- çim Türkiye'ye çok şey kaybet- tirir. Böyle birsorumluluğupay- laşmam." Aydın Güven Gürkan gibi söylediği sözleri tartarak söyle- yen, dikkatli bir siyaset adamı- nın, kritik bir dönemde böyle konuşması anlamlı değil mi? Daha sonra konuştuğum CHP'li bazı önemli siyaset adamlan da benzertepkiler gösterdiler. Gür- CHP ve Erken Seçim... kan'ın CHP iktidarda olsaydı ne yapardı sorusuna verdiği cevap da dikkat çekiciydi: "Fazla bir şeyyapamazdı. Denedikzaten. Birsistemi köklü bir şekilde ye- nilemeden, iktidara hazırlıklı gelmeden, sağlam projeler oluşturmadan hiçbiriktidar Tür- kiye'nin bu savrukakışını değiş- tiremez. Türkiye yönetilmiyor, savruluyor." Türkiye, yıllardır bir krizden çı- kıp diğerine giriyor. DYP-SHP iktidannı yaşadık. Kürt sorunu, bu koalisyon hükümeti döne- minde ağııiaştı. CHP-SHP bir- leşince partinin başına Deniz Baykal geçti, DYP-CHP koalis- yonunu bozarak Türkiye'yi er- ken seçime zortadı. Baykal'ın bu zortamasından Refah Parti- si birinci parti olarak çıktı ve kı- sa bir ANAP-DYP koalisyonun- dan sonra REFAHYOL hükü- meti gündeme geldi. REFAHYOL döneminde ne- ler yaşandığını hepimiz biliyo- ruz. Türkiye bir askeri darbenin eşiğinden döndü. Bu krizin ar- dından ANASOL-D hükümeti kuruldu. Kriz yine çözülemedi. Siyasi Islama karşı alınacak ön- lemter konusunda askerle sivil yönetim arasında ayrılıklar çık- tı. Şimdi, bir uzlaşma sağlandı ve 'irtica'ya karşı hükümetle. Si- lahlı Kuvvetler birlikte hareket edecek bir noktaya geldiler. Ya- nn toplanacak MGK'den ortak bir tavır çıkması bekleniyor, Şimdi yalnızca siyasi Islama karşı mücadele noktasında be- raberiiğin sağlanması, Türki- ye'nin önünü açacak mı? Bazı çevreler bu hareketten önemli sonuçlarbekliyorlar. Büyük ola- sılıkla bazı sonuçlar da alınacak. Peki ya sonrası? Türkiye'yi kriz- den krize sürükleyen köklü so- runlar ne olacak? Örneğin, bü- tün devleti saran ırkçı-faşist ge- lenek ne olacak? Abdi Ipek- çi'leri, Doğan Öz'leri öldüren devlet tercihi sona erecek mi? Susurluk masaya yatınlabilecek mi? Solu hâlâ sistemin baş düş- manı gören ve üniversite kapı- lannda solcu öğrencilerin kafa- sını kıran anlayış değişecek mi? Daha bir gün önce İstanbul Üniversitesi'nin kapısında polis, solcu öğrencileri dövdü ve ülkü- cülerin satııia onlara saldırması- na seyirci kaldı, hatta koruduğu- nu belirten görüntüler ekranla- ra yansıdı. Bu konular ne zaman devletin temel sorunu olarak gündeme gelecek? Devletin ye- niden yapılanması ne zaman asker-sivil bütün çevrelerin or- tak derdi haline dönüşecek? Düşünce özgürlüğü ne zaman bu ülkede tartışılır bir konu ol- maktan çıkacak? • • • CHP.neden demokrasi proje- leri üretmiyor? Neredeyse bir senedir Baykal, erken seçim di- ye tutturuyor da bir türlü de- mokrasi diye tutturamıyor. Şu bir senedir eline çok önemli fır- satlar geçti. bir gün bile bu nok- tada kararlı, ısrarlı bir tutum al- madı. Israıia söylediği tek şey seçim. Hele şu koşullarda, her şeyin birbirine iyice kanştığı dö- nemde Baykal, seçimden ne çı- karacak bir tüıiü anlamtş deği- lim. Seçim zorlaması, eger bu koşullarda öne sürülürse gerili- mi ve kargaşayı daha da arttınr. Nitekim arttınyor, Baykal'ın her açıklaması ortalığı kanştırıyor. Şimdi de alınan son önlemle- ri göz boyama olarak değerien- diriyor. Eğer bu önlemlerin doğ- ru olduğuna inanıyorsa gerçek- leşmesi için mücadele etmesi gerekmez mi? Baykal'ı anlamı- yorum desem yalan olur. Anlıyo- rum da bu siyasetin kendisine ne kazandıracağını çözemiyo- rum. • • • Sayın Baykal, yasak gelen şu üç gazeteci için de bir açıklama yaptı mı acaba? Dikkatle izliyc- rum, böyle bir açıklama yaptığı- nı duymadım. Yanılıyor mu- yum? ECumhurryeit kitap kulübü TAKSİM Sergi Salonu MART AYİ ETKİNLİKLERİ SOYLESİÜ IMZAGÜNU 28 Mart Cumartesi Saat:1'5.00-17.00 HIKMET ÇETINKAYA Son kitabı" Sevdanın Adresi Belli Değil" ve diğer kitaplarını imzalayacak Adres: Istiklal Cad. (Aksanat Karşısı) Taksım Tel:252 38 81/82
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle