23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 1998 PERŞEMBE 12 KULTUR IŞILDAK YE YELPAZE ATİLLA BİRKİYE Klasik müzik ve cazda önemli yapıtlara imza atan Amerikalı besteci 100 yaşında Orkestralar Gershwin çahyor i J a n a t dünyası, ünlü besteci George Gershvvirf in doğumunun 100. yıldönümünü konserlerle kutluyor. Dört bir yanda gerçekleşen anma konserlerinde Gershvvin'in orkestra eserleri, müzikalleri, Porgy&Bess, Mavi Rapsodi gibi ünlü yapıtlan büyük ilgi topluyor. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası da Gershwin'i yann (19.00)ve cumartesi (11.00) günleri iki konserle (Porgy&Bess Orkestra Süiti, Mavi Rapsodi, Şarkılar, Paris'te Bir Amerikalı) anacak. Bir Kitap... Kimden bulmalıydım? Dostlarıma, çevremdeki yazar arkadaşlanma sorup durmuştum. Evet, Beyazıt'taki kütüphanede bulmak olanaklıydı; ancak bildiğim kadarıylafotokopi çektirmek çok güç, ben kıtabın kendisini istiyordum. Gecenin ilerleyen birsaatinde, dışardan gelen seslerin kesildiği, odanın içindeki kitap kokusunun yoğunlaştığı saatlerde, kitapla baş başa kalmak istiyorum. Aradığım, Aşkı Memnu'nun 1939 basımıydı. Halit Ziya Uşaklıgil'in kendi sadeleştirdiği basım... Sonunda, kıtaba ulaştım. Halit Ziya Uşaklıgil'in torunlarından Ayşe Berker, dedesinin kendisine imzaladığı ve kendisinin ciltlettiği kitabı okumam için verdi. Canım gibi koruyacağıma, en degerti varlığım gibi, yüreğim gibi koruyacağıma söz verdim. Ayşe Berker'den izin almadım, ama söz etmeden geçemeyeceğim. Halit Ziya Uşaklıgil kitabı şöyle imzalamış: "Sevgili tonınum Ayşe'ye büyüdüğü zaman okumak üzre." Altında da ımzası. Kitabı elime aldığım gün, Ayşe Berker ile Halit Ziya Uşaklıgil'den konuştuk. Dahası, ben sordum, o da büyük bir incelikle yanıtladı. Küçük bir kız çocuğunun belleğine işlenen anıları, benle paylaşmaktan, bana anlatmaktan çekinmedi. Sokağa adımımı atar atmaz, eve kadar sabretmenin sıkıntısını yaşamaya başlıyor, kitapla baş başa kalacağım zamanı dört gözle bekliyorum... • •• Daha önce üç kez inkılap Kitabevi'nin yayımladığı Aşkı Memnu'yu okumuştum. Zaten 22.1.1998 tarihinde bu köşede de romandan söz etmiştim. Yazının sonunda da: "Aşkı Memnu, roman tarihimizin en önemli köşe taşlanndandır. Insan bu romanın yeni basımını eline aldığı zaman bir 'özenle' karşılaşmak istiyor. Neyazıkkibu 'özeni' bulamıyoruz. Birde 'sadeleştirme' sonjnu var. Doğrudur, günümüz okunı için sadeleştirme gerekli. Ancak bunun ölçüsünü iyi ayartamak; yazann biçemini ve dilini 'korumak' da çok önemli" diye yazmıştım. Romanı bir kez de 1939 basımından okudum ve ister istemez birtakım "yerieri" karşılaştırdım. Romanın çok şeyler yitirdiğini anlamak güç olmadı. Dilinin şiirselliğinden, biçeminden çok şey yitirmiş. Inkılap'ın yayımladığı Reşat Nuri Güntekin'ler de böyle. Yine bu köşede Yeşil Gece'nin özensizliğinden söz etmiş, birtakım hatalara kısaca deginmiştim. Yanılmıyorsam, son basımda Yeşil Gece'nin kapağını değiştirdiler. Ama içini değil. Yeşil Gece gibi, Aşkı Memnu gibi eski metinlerin "sadeleştirilmesi" çok önemli. örneğin • "emin" »İKCüğününkarşilığınaiHa Türkoe'yazacağım diye "güvenli" yazar ve büyük halanın Ni : hal'e dediğini de şöyle "sadeleştirirseniz": "Iskeleye Bülend için gittiğinden güvenli misin Nihal?" Komik olursunuz. ("Iskeleye Bülend için gidildiğinden emin misin Nihal?") Şemsettin Kutlu'nun "sadeleştirdiği" Aşkı Memnu'daki bütün "emin"ler "güvenli"... Butüreski metinlerin "sadeleştirilmesi" tartışma konusudur, ancak aklınıza estiği yerde satırbaşı yaparsanız, sözcükler arasındaki "nüansiarı gözetmezsenız. yazarın biçemine zarar verirsiniz. (Dizgı yanlışları, karışıklıklar. atlamalar başka bir konu.) Sonunda bunca yıl "başka" Aşkı Memnu'lar okuduğum ortaya çıktı. Tabii ki yapıtta bilmediğim Osmanlıca sözcükler var; olmaz mı? Onları da Sevgili Aziz Çalışlar'ın verdiği Osmanlıca sözlükten zevkle buldum. Zaten cümlenin gidişatına göre birçoguna bakmaya gerek kalmıyordu. Sonuçta tnkılap Kitabevi'ne, örneğin futbol karşılaşmalarında olduğu gibi kırmızı kart göstermeli. Bir süre yayın yapmasın diye... ••• Ayşe Berker'den aldığım kitabı, bir süredir gözüm gibi koruyorum. Eve gelen konuklara, en değerli varlığım olarak gösteriyorum. Kitaba özenle dokunuyorum, sayfaları endişeyle çeviriyorum. Özcesi büyük bir aşkyaşıyorum. Bıliyorum, her büyük aşk gibi bu da bitecek. Herkes kendi yoluna gidecek. Doğrusu da bu. O, yıllardan berı durduğu rafında, kuşkusuz rafı da onu çok özlemiştir, eski yerini alacak. Ben de ayrılığın hüznünü yüregime yazacağım... ASUMAN KAFAOĞLUBÜKE 1898 yılında dünyaya gelen George Gershwin, doğumunun yüzüncü yılında adeta yeniden kes,fedılıyor. Düny anın dört bır köşesinde gerçekleşen anma konserlerinde Gershuin'in orkestra eserleri, müzikalleri, ünlü operasi "Porgy&Bess" \e başyapıtı sayılan "Mavi RapsodT bu > ıl. hıç görmedıği kadar ilgi toplujor. A\rupa kıtasının yıllarca fazla önemsemediğı klasik Amerikan müzıeımn bır zaferi belkibu. Gershu ın. müzığinı herkesten ıyı anlatı\or: "Benim müziğimdeyenibirşe) yok. Farkiı bir öğenin birikintisî oimanın dişında özellik taşımıyor: Biraz" ragtıme". biraz °blues'. bir nebze klasik ile birazcıkdailahiler. Fakat hepsinden önemlisi müriğimdeki ritim duy gusu. Ritim kadar önem vvrdiğim bir başka olgu da ses aralıklannın uyumu." Ç ladı. Gershvvin bu istek üzerine en beğenilen eserlennden biri olan 'Ma>i Rapsodi'} ı besteledi. Caz orkestrası ve piyano için bestelediği bu yapıt. daha sonra birkaç kez orkestrasyonu yapıldı \e farkiı biçımlerde seslendirildi. 1924'ten sonra şarkı sözü yazan ağabeyi IraGerslmin ıle birlikte uzun yıllar süren çok başanlı ışbirliği de başlamış oldu. lkili. Gershwin'in ölümüne dek Broadway tanhinin en önemli şarkı yazan ekiplerinden bıri oldu. Sevirci çekmeyi biliyordu Gershwın artık ünlü bıriydı. tçki içmeyi, çılgm Nev. York partilennı ve kadınlan seviyordu; New York partilerinin aranan simalarından bın olmuştu. Fred Astraire. Bob Hope, Jimım Durante gibi Amerikan sahnelerinin ünlü ısımleri için şarkı vemüzikallerbesteliyordu. Konulan içenk açısından çok zayıf olan bu müzikaller. sanatçılann sahnede kendılerini gösterecekleri çok güzel dans \e şarkılarla donatıldığı için hep seyirci buluyorlardı. 1930'Iardan sonra lra ve George. eserlerinde taşlama kullanmaya başladılar; böylecekonu ilk müzikallerdeki kadar arkaplandakalmıyordu: 'GiriCrazyYStrikeVptheBand" veİGotRhyihm'Gershwin"ın en güzel melodilerinın bulunduğu eserlerı sayılıyordu. Özellikle 'I Got Rhythm'i ilk kez sahnede Ginger Rogers söylediğinde, ona eşlik eden orkestrada Benn> Goodman, Genç Krupa, Glenn Miller ve Red Nichols gibi de\ cazcılar çalıyorlardr, seyircilerin yıllar sonra bile unutamadıkları bır gösterı olmuştu. Hem klasikte, hem popta başarüı Müziğınde >er alan bu çeşıtlilik sayesınde Gershu in hem konser salonlannda hem de pop miizik üstelerinde başan kazanmış ender bestecılerden biridır. Hıç operaya gıtmemış insanlann reklam filmlerinden du\ duklan Verdi'nin melodilerinı mırıldanmaları gibı George Gershwin'ın adını duymamış birçokları şarkılannı ezbere bilirler. Bu nedenle bazı müzik eleştirmenlerının burun kı\ ırdıkları bırı olmuştur. Cnüne ragmen, klasik müzık eserlerı besteci hayatta iken çok az seslendirilmiş \e bestecının istedığı etkı\ı yapamamıştı. Ölümünden sonrakı yıllarda da klasik müzik parçalan sezon dışı programlarda ya da gençlik konserlerı gıbi hafif müzik sunulan gecelerde seslendınldı. Ancak son yıllarda konser salonlannın tavn değiş.tı ve Gersh\\ ın'ın müzığı sadece eğlencelı değıl. çağımız sanatının güzel örneklerınden birı olarak kabul edılıroldu. George Gershwın, Rus Yahudisi bir göçmen ailenin ikıncı oglu olarak Neu York'ta 26 Eylül 1898 günü dünyaya geldı. Kendisınden iki yaş büyük ağabeyi Ira'nın müzısven olması beklenıvordu. fakat kuçük George. altı yaşında ilk kez bır caz orkestrasını dinledığınde müzığe âşık olmuştu bıle. çocukluğunda başlayan bu sevgı \aşamı boyunca sürdü. On ıkı yaşmdapnanoderslerınebaşladı. Başanlı bır besteci olduktan sonra da kompozısyon teknığını gehştırmeyi sürdürdü. Üzerınde büyük etkı bırakan ilk müzik öğretmenlerı onu Debuss\ ıle Ra\el'ın müzıklenyle \e Arnold Schoenberg'ın ilk bestelerıyle tanıştırdı Klasik edebi\atının yanı sıra 20. yüzyıl bestecılerını çalışıyorlardı. Fakat piyano desrlerini başanyla sürdüren George. aynı başanyı okulda göstermiyordu: onun için entelektüel arayışlar \e 'gereksiz bilgiler', zaman kaybıydı. On beş yaşında okulu bırakıp müzik yay ıncısı Jerome Remick'ın yanında 15 dolar haftalık karşılığında ışe gırdı. Görevı, şarkı tanıtıcılığıntnyanı sıra pro\a piyanistliğiydi tlk Broadwa\ müzikalı 'La, La, Lucü Cezmi Baskın, Max Aub 'un 'Ornek Suçlar' yapıtını tek başına yorumluyor Toplumsal dnnetin bireysd mizahı ESRA ALİÇAV l'ŞOĞLU "Benim gibi düşünmediği için öldürdüm onu.." "Za\ allı o kadar çirkindi ki her buluşmamız bir küfür gibtydi..." "Onu öldürmem için jirmi lira verdilerJ* ' "Ölürüm de olmaz dedi! Oysa tek istediğim ona haz \ermekti..." "Yemin etmiştim, piyango biletini uğur getirsin di>e kambtıruma siiren ilk kişiyi öldürecektim" Her gün onlarca ölüm habenyle karşılaşıyoruz gazeteleri \e televızyonlan açtığımızda. Çoğunun anlamstzhğı \e nedensizliği karşısında. acaba gülsek mi diye düşünürken. ölüme de gülünür mü diyerek ya sayfalan ya da kanallan değiştirip son veriyoruz bu düşüncelere. Ama yaşam devam ediyor her gün işlenen cinayetler de... k Cezmi Baskın, Max Aub'un Örnek Suçlar' adlı kitabından uyarlanan. 'Örnek Suçlar1 (TekKişiiik Kalababk Toplumsal Cinnet Gösterisi) adlı oyunu. her cuma, cumartesi ve pazar günü Kabataş Kültür Merkezi Tiyatro Salonu'nda sahnelıyor. Memet Baydur'un çevirisiyle Türkçeye kazandınlan oyununun 'İtiraf* başlığındakı gınş bölümünde şöyle dıyor Ma\ Aubj "İste size kulağa teğet geçip. ağızdan kâğıda dökülen birinci el mallar. Yalansız itiraflar: Dolambaçsız. yata> ya da dike>. şidderi açıklamaktan başka hiçbir ervgi \ a da isteği olmayan itiraflar. İspama'da. Fransa'da \v \ lcksika"da \irmi vılda topladığım bu malzemeyi şimdi süslemeye kalkamazdım elbette. İlkel olmalannın nedeni budur. Bu itiraflar, kuşkusuz, bu insanlann, Tann ile araJannı düzeltmek \c giinahtan annmak için sö\ledikleridir." Cezmi Baskın 'Örnek Suçlar' üzerine iki yıldır çalışıyormuş. Genellikle yazılmış tiyatro metınlennden yana olmadığını söyleyen Baskın. daha çok düz metınlen tiyatroya uyarlamaktan yana Gershvun. Hollywood'a 1930 yılında gidip ilk filmı 'Deficious' çekti, aynı yıl aynca Lewısholn Stadyum'da kendi bestele' 1919 yılında peş peşe yüz kere sahnesinın şeflığını yapıyordu. 'Of Thee I Sing' lendi. Ardından yazdıgı 'Swance* adlı şaradlı polıtık taşlaması. 1932 >ılında Pulitkıysa. bugün bile çok büyük bir başan sazerOdülü'nükazandığındaöersrrvvin, aryılacak. iki mılyon adet satarak 'hit' oltık müzikallerin yanı sıra ciddi müzik du. 1922'de 'SkandaT müzikalinın içerieserleriyle de tanınıyordu. sine tek perdelik 'Mavi Pazartesi'1 adlı bir En büyük \e en iddialı >apıtı sayılan, opera yerleştirerek cıddi bestelere dönüş Dubose He>"ward'ın'Porgy' adlı romanmyaptı. fakat bu opera sadece bir kere sahdan uyarladıgı 'Porg> veBess' operasının nelendı. Fakat bu eserle Paul NVhiteman'ın lıbrettosunu. lra G. \e Heyvvard birlikte dikkatini çektı. Whıteman. Gershwın'e yazdılar. Gershwin, operanın metnini alır caz üslubunda senfonık bir yapıt ısmaralmaz. Güney Carolina'ya gidıp bütün bir yaz boyunca o yörede yaşayan AfroAmenkalılann müzik ve törelerini ıncelemiş v e tanımaya çalışmıştı. Eserinde bu yörenin zengin folklorik temalannı kullanmaktan özellikle çekinmiş, etnilc dokuyu klasik müzik içinde vermeyi tercih etmiştır. Böylece si>ahyoksul Amerika kültürünü caz ritımlennden esınlenerek. ama bilinen melodiMAXAUB len kullanmadan dile getır2 Haziran 1903 te, Paris'te domiştir. Operadakı karakterğan Max Aub'un babası Alman, len ve olaylan çağdaş bir annesi ıse Fransızdı. I. Dünya Samüzik içinde, ama klasik arvaşı patlayınca lspanya'ya yerleya dokusundan çıkmadan şen Aub, babasıyla birlikte gezici yapabılmiştir. satış elemanı olarak çahştı. böyle'Porgy \e Bess' ilk kez ce bütün ülkeyi gezme olanağı olsahnelendığınde eleştirmendu. Herhangi bir ülke seçme vakler çok zıt görüşler ortay a atti geldigınde, duraksamaksıztn tstılar. Eseri beğenmeyenler panya'yı seçti. Fransa, Almanya çoğunluktaydı; Gershvvin de ve Rusya'yı gezdı. tspanyolca bir çeşit küskünlük ıle kenyazmaya başladı. tç savaşın ardındinı smemaya verdi. Kalidan Fransa'ya sürgün edildi. fornıya'ya yerleşerek Fred 1941 'e kadar burada kaldı. ardınAstaıreGınger Rogers ıkilıdan Cezayır. Djelfaya gönderilsi için fılm müzıkleri bestedi. 1942'nin sonlannda halen yaledi. şadığı Mexico'ya gitti. 1%9'da geçici olarak lspanya'ya dondü. 38 yaşında öldü Max Aub'un antoloji, düzyazı, şiir, roman, anlatı. tiyatro oyunu oîaGershwın. 1937'debaşağrak çok sayıda kitabı bulunuyor. nsı ve bulantıdan şıkâyet etruz. Metinde bunlann olması nedeniyle oyuna bunu anlabcı nitelikte diyaloglar koyduk. Bir anlamda dramaturji çalışması yapük." Oyun kalabahk bir metin olmasına rağmen Cezmi Baskın tek başına canlandınyortüm karakterleri. Bu yüzden de oyunun alt başlığı 'Tek Kişilik Kalabahk Toplumsal Cinnet Gösterisi' Sahnedeki dekorlann tümünün kendisinın rol arkadaşı olduğunu söylüyor Baskın. "Oyundaki tüm karakteıie konuşuyonım. Ama teypten gelen seskrie. Sesleri stüdyoda doldurduk. Sesimi degiştirerek farkiı karakteriere büründüm. Zaman zaman ölen, zaman zaman öldürcn oluyorum. Bazen de öldüreni izleyen oluyorum." Daha kalabahk işlerde prodüksiyon masraflannm arttığını söyleyen Cezmi Baskın. bu durumun oyunun tek kişilik olmasında büyük rol oy nadığını da ekliyor sözlerine. meye başladı. ama yapılan tıbbı testler sorunun ne olduğunu açıklamıyordu. Gıderek artan başağnsı sonunda 9 Temmuz günü komaya girmesıne neden oldu. artık hastalık nedeni de bilını>ordu; hızla bü\üyen beyın tümörü doktarlara y apacak bir şey bırakmıyordu. Komadan hiççıkamayanGersh\vin. 11 Temmuz günü. 39 yaşına basamadan vefatetti. Gershwin. yakından tanıdığı Avrupa cazı ile Amerikan siyalı melodilerini. klasik teknikle ve kompozisyon bılgisıyle bır araya getiren, hayal gücü çok geniş. yorulmak bilmez bir besteciydi. Ressam. sporcu. çapkın ve çok cömert biri olarak tanınan Gershvvin. büyük bir egoya sahipti. ama bunu etrafındakilen ezmek için kullanmazdı. Çevrenm dikkatlennın üzennde toplanması onun için yeterliydı, elbette sahip olduğu renkli karakterı. ılgı görmesinı kolaylaştırıyordu. Doğumunun 100. yılında İstanbul De\ let Senfoni Orkestrası da çağımızm bu önemli kişiliğinı konser salonuna. bestecinin var olmayı en se\dığı yere getınyor. Konser programında 'Porgy ve Bess Orkestra Suin". 'Mavi Rapsodi', 'Paris'te Bir Amerikalı' ve Gershvvin'in sevilen şarkılan yer alıyor. Konserde şef ErolErdinç hem orkestrayı yönetiyor hem piyano çalıyor: ayrıca soprano Jeanette Thompson ve bariton Mare Ross konsere solist olarak katılıyorlar. Femet M, Baydur'un çevirisiyle Türkçeye kazandınlan 'Örnek Suçlar" (Tek Kişilik (Fotoğraf: LĞLRDEMtR) Kalabahk Toplumsal Cinnet Gösterisi) her cuma. cumartesi ve pazar günü Kabataş Kültür Merkezi Tiyatro SalomTnda sahneleniyor. Oyunda. küçük öykücükler, mahkeme tutanakları, polis ifadeleri ve itiraflardan yola çıkıhyor. tap. Zaten Türkiye'de daha önce hiçbir oyunu oynanmamış. Oyunda, küçük öykücükler. mahkeme rutanaklan. polis ifadeleri, itiraflar \ar." Kitabı okudugunda Türkıye"dekı insanlann aynası gıbı gördügünü belirtıvor Baskın \e ekliyor: "Çocukluğumda küçük bir cinayet bile günlerce manşette kalırdı. Ama artık daha çok cinayet işlenmesine rağmen, gazetelerin üçüncü sayfasında bile yer almamaya başladı. O kadar kanıksadık ki cinayetleri... Cinayetin >e cinnetin nıh sağltğı ile ilgjli oldıığuna, fakat bunun sosyal \e ekonomik etkiler sonucu açığa çıktığına da inanıyorum." Oyunda cinnet noktalannın tümü avrıntılarıvla ırdelenıvor. Oyunun kara mızah. eleştirel bir tarzı olduğunu vurgulayan Cezmi Baskın. bunun üzerine yoğunlaştıklannı ifade ediyor. Tek kişilik oyunlann stand up komedı olarak nitelendirildiğini fakat bu oyunun sit dovvn komedi olduğunu vurgulayan Cezme Baskın. komıklik yapmadan oynamav a özellikle dıkkatettiklerini söylüyor. Metınde sürekli dili geçmiş zamanın kullanıldığını, kendilerinin tiyatroya daha yatkın olduğu için gen dönüş bıçimini benimsediklerinı söyleyen Baskın, oyunda günümüz Türkiyesi'ne de göndermeler olduğunu söylüyor. "Bir mahkemede ifade verir biçimde oy nuyoruz. Olay ı anlatı\<oruz, yaşıyonız \e tekrar olaydan çıkıyo olduğunu söylüyor. Oysa bu oyunun metnını okudugunda toplumsal cınneıın en kara mızah bıçırnde anlatılmasından dolay ı çok heyecanlandığını behrtı\or Max Aub'un deneme. roman \e oyunlardan olu^an 53 kitabı bulunmasına rağmen Türkçeje sadece 'Örnek Suçlar' adlı oyunu çevnlmış, Sınemayladailgılenen Max Aub. Luis Bunuel'ın Ispanya'da çektıği bütün filmlere de senaryolar\azmış "Aub'un oyıınlannın çok modem şey ler olduğunu sanmıyonım. Bildiğimiz sahne tasanmını. nıizansenini anlatan başı sonu belli olan o> unlar. Bu kitabını da Memet Ba> dur İspamolca öğrenirken dalga geçmek için başlı\or \e sonuna dek gen'riyor. Türkçeye geçmtş tek yapıtı bu k> Louvre, Mona Lisa'yı özel bölüme taşıyor Kültür Senisi Lou\re Müzesi yetkılileri. Leonardo da Vlnci'nin Mona Lısa yapıtını restore edecekleri yönündekı söylentilenn sanat dünyasını karıştırması üzerine. yapıtı özel bir bölümde sergilemeyi düşündüklerini ancak restore etmeyeceklerini açıkladılar. Uzmanların bir kısmı. restorasyonun gızemli kadının görünüşünü aydınlatacağını \e 500 yılın götürdüğü parlaklığı geri getıreceğine inanırken diğerlerı böyle bır ışlem sonucunda tablonun güzelliğinin ve detaylannın kaybolacağını \urguluyorlar. Müze yetkililerinin tabloyu restore etmeyeceklerini açıklamalarına karşın. üzerı kahverengi bır tabakayla kaplanan yapıtın Da Vınci'nin mıkroskopla ıncelenecek derecede ınce fırça darbelerine zarar \ermeden restore edilmesının gereklılığı hâlâ gündemde. • Kültür Servisi Berlin Atatürkçü Düşünce Derneği'nin "Türkiye'de Sekiz Yıllık Eğitıme Katkı" konserı 29 Mart f'azar günü gerçekleştirilıyor. Konserin solıstleri tenor Erol Uras. piyanoda Serdar Yalçm. kanunda Ruhı Ayangil ve utta Mutlu Torun. Atatürk'ün scdiği şarkılann da yer aldığı 'Klasik'ten Popüler'e Batı ve Türk Müziği Konseri' programında evreısel müzik ile geleneksel ve çağdaş Türk müziğniden örnekler \erilecek. Programda Carmen. Tosca, Kerem operaları. Tebessümler Diyarı operen, Se\mek Nedır melodramından birer arya. E Di Curtis \e Saadettin Kaynak'tan film şarkılan. Ispanyol ve Türk müzığinden fanteziler, Refik Talat Bey \e Tambun Cemil Bey'densaz eserleri. Yunus Emre'den deyiş. Dede Efendı, Kaptanzade Ali Rıza Bey. Mesud Cemil \e Münir Nurettin Selçuk'un şarkılan yer alacak. Berlin AOD'nin konserinde Eroi Uras Sponsor Japon şirket Tablonun restore edileceği yönündekı söylentilenn nedeni. özel bölüm inşaatının sponsoru olan Japon şırketinin bu işlem için iki yüz elli milyon frank ayırdığını söyleyen bır mektubun ele geçmesi. Sadece bir oda inşaatı ıçın bu kadar paranın çok fazla olduğunu düşünen kişiler. Mona Lisa'nın sanat dünyasına haber \ erilmeden gizlice restore edileceğini söylüyorlar. Lomre Müzesi yetkililen ise Japon şirketinden kırk mılyon frank alacaklarını \e bu parayla da kesinlıkle restorasyon işıne girişmeyeceklerinı açıkladılar. Mona Lısa şu anda izleyıcilerin görüşünü engellemeyen kurşun geçırmez bir cam içinde sergileniyor. Y'enı açılacak bölümde sanatseverler uzun kuyruklara girmeden rahatlıkla görebilecekler yapıtı. • Kültür Servisi Kuruluşunun onuncu yılmı kutlayan Bakırköy Oyunculan, bu sezon ıkmci oyunları olarak Cem Yalın'ın yazıp yönetüğı 'Generalin Büyük Düşü" adlı oyunu 27 Mart Dünya Tiyatro Günü dolayısıyla yann sahnelemeye başlıyor. Alfred Bester'in 'Kaybolma Numiiası' adlı bilimkurgu öyküsünden Cem Yalın'ın uyarladıgı oyun. gelecekte tüm dünyayı bar'arlık tehlikesinden kurtarmak. tek tip bir şiiri. müriği. kültürü egemen kılmak için dünyaya savas jçnıış çılgın bir generalin öy küsünü anlatıyor. Dekor ve aksesuvar tasanmını Songül Coşkun'un yaptığı oyunda 17 oyuncu rol alıyor. Bakırköy Oyunculapı'ndan 'Genenalin Büyük Düşü'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle