11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 MART 1998 PAZARTESİ HABERLER Yunanistan Tüpkleri • İstanbul Haber Servisi - Yunanistan'm Batı Trakya'da yaşayan Türk toplumu üzerindeki yaklaşık bir asırdır süren baskısını konu alan bir belgesel film hazırlandı. DTPA Ajansı'ndan Metin Dalman ve Turgut Dedeoğlu tarafindan hazırlanan yanm saatlik belgeselin, 50'yi aşkın fılm festivaline gönderileceği ve birçok ülkedeki televizyon kanallannın yayın programına almdığı belirtildi. Ülkücülerin haraç çetesi • BALIKESİR (Cumhurhet) - Balıkesir'de yaşlan 15-20 arasında değişen gençlerin çeteler oluşrurup "ülkücü" kimliği altında zorla haraç topladığı öne sürüldü. Balıkesir Ülkû Ocaklan adına para toplayan üç kişi hakkında davacı olan esnaf Bozan Şahin'le bir basın toplantısı düzenleyen ÖDP îl Başkanı Niyazi Akdeniz, kentte işyerlerinden baskıyla, tehditle zorla para toplandığıru savunarak "Para vermeyenler ülkü ocaklarına götürülmekte, diz çöktürülmekte ve ölümle tehdit edilmektedir" dedi. Uir milyon sendikalı var' • A L L \ Ğ A (AA) - Petrol-tş Sendikası Genel Başkanı Bayram Yıldınm, Türkiye'de 20 milyon çalışan bulunmasına rağmen. 1 milyon sendikalı işçi olduğunu söyledi. Yıldınm, Aliağa Belediye Düğün Salonu'nda yapılan Petrol-lş Aliağa Şubesi 5. Olağan Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, son günlerde gündemde olan özelleştirmenin bugüne kadar yapılamadığını, bundan sonra da yapılamayacağını savunarak "Eğer özelleştirme Anayasa Mahkemesi'nden dönüyorsa bunda Petrol-tş'in büyük payı \ar" dedi. kader ftası • ANKARA (ANKA)- DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in Örtülü Ödenek dolandıncıhğı nedeniyle Yüce Divan'a gönderilip gönderilmeyeceği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun salı günü yapacağı toplantıda açıklığa kavuşacak. Geçen hafta yapılan oylamada 16 üye, Başsavcılığın, Çiller'in lehine yorumlanan cümlenin daıre karan metninden çıkarılması istemiyle başvuramayacağı görüşünü dile getirdiğı için nihai karar çıkmamıştı. Nihai karar salı günü yapılacak toplantıda çıkacak. Usul tartışmalannın Başsavcılık lehmde sonuçlanması durumunda, Çiller'e Yüce Divan yolunu açacak karann oylamasında salt çoğunluk yeterli olacak. Baro başkanının şıkayeü • ANKARA (ANKA)- Hatay Barosu Başkanı Nabi Inal, 'evTakta sahtecilik' yaptığı gerekçesiyle hakkında kamu davası açılan lcra Müdürü Hasan Erkuş'u Adalet Bakanlığı'na şikâyet etti. Baro Başkanı lnal, Adalet Bakanlığı'na bir mektup yazarak Hatay lcra Müdürü Erkuş'un görevden alınmasmı talep etti. lnal, mektubunda, "Hakkında kamu davası açılmış bulunan bir kişinin aynı yerde görevde kalmasının sakıncalan tarafınızdan takdır edilecektir" dedi. tnal, Erkuş'un görevine devam etmesinin meslektaşlan arasında sıkmtılar yarattığını da belirtti. Bkatmış'ın iddiası • NEVŞEHİR (Cumhuriyet) - Fazilet Partisi Nevşehir Millervekili ; Mehmet Elkatmış, halkın büyük bir bunalım ve baskı âltında olduğunu belirterek ülkenin önündeki tıkanmışlığı aşabilecek tek partinin Fazilet Partisi olduğunu savundu. Elkatmış, "Fazilet Partisi bugünkü şartlarda iktidar olabilecek pozisyondadır. Olası bir erken genel seçimde TBMM'deki en güçlü parti haline geleceğiz" dedi. Hükümet, tasanları TBMM'den geçiremezse erken seçime gitmeyi planlıyor Seçîm reformlara endeksKANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Enflasyonla mücadele prog- ramında ilk aylarda başan göste- remeyen 55. hükümet, "erken se- ÇUB" olasılığım reformlann TB- MM'den geçip geçmemesine bağ- ladı. Ekonomideki kötü gidiş hü- kümet ortaklan arasında da rahat- sızlığa neden olurken; ANAP, Uluslararası Para Fonu"nun (IMF) da isteği olan emeklilik yaşrnın öncelikle 58-60'a çıkanlması ko- nusunda DSP'yi ikna edemediği için sosyal güvenlik reformunu bekletiyor. Vergi reformu tasansı konusunda da koalisyonu dışan- dan destekleyen CHP'nin muha- lefetiyle karşı karşıya kalan 55. hükümet. TBMM'de tasannın de- linmesine karşı çıkıyor. Başbakan Mesut Yıhnaz, geçen hafta ANAP grubundaki konuş- masında, "Eğer vergiyasasıvesos- yal güvenlik reformunu aynen ge- çiremeyeceğimiz orta\a çıkarsa ge- ri çekerim. Sonra da halka gider başta CHP olmak üzere muhale- fet partilerini şikâyet ederim" de- di. Yılmaz, DYP lideri Tansu Çfl- ler'le görüşrükten sonra da "CHP vergi reformuna destek vermezse seçim gündeme gelebiür" açıkla- masını yaptı. Reformlar TB- MM'den geçirilemezse erken se- çime gitmeyi planlayan hükümet ortaklan, muhalefet partilerine de böylece gözdağı veriyor. 55. hü- kümetin kuruluşuna destek veren Türk-tş. DİSK.. TESK, TİSK ve TOBB'den oluşan sivil girişım de. geçen hafta içinde reformlann ya- pılmaması durumunda erken seçi- me gidilmesi yönünde ortak bir deklarasyon yayımladılar. TBMM'de bulunan ve üzerinde toplumsal uzlaşma sağlanan sos- yal güvenlik tasansında emekli- lik yaşının 50-55 olması öngörül- mesine karşın EMF'nin dayatma- sı doğrultusunda hükümetın ANAP kanadı ve Hazine Müste- şarlığı, emeklilik yaşının öncelik- le 58-60 olması konusunda ısrar ediyor. DSP buna karşı çıkarken. Başbakan Yardımcısı Bülent Ece- vit, IMF'nin isteği doğrultusunda emeklilik yaşının 60-65'e çıkanl- masını hükümet kabul etse bile TBMM'den bu yasanın çtkama- yacağına dikkat çekti. Ecevıt. "Biz azınlık hükümetiyiz. Hangi reformlann geçip geçmeyeceğini bilhoruz. IMF'nin acı reçetelerini uygulamaya kalkan demokratik ülkeler kolay kolay bunu uygula- ma olanağı bulamıyorlar" görü- şünü dile getinyor. Ece\it'in. çalışanlann gelirleri- nin arttınlması için gerekli oldu- ğunu belirttiği vergi reformu da. TBMM'de CHP'nin muhalefetıy- le karşı karşıya kaldı. Plan ve Büt- çe Komisyonu'nda oluşturulan alt komısyonda görüşmeleri tamam- lanmak üzere olan vergi paketı üzerinde. CHP'nin "ücretlileriçin iyileştirme getiren" önergeleri ka- bul görmedi. TBMM'ye gelme- den önce sermayenin baskısı ne- deniyle çeşitli ödürder verilen ver- gi paketine, CHP'nin. "TBMM Genel Kurulu'nda önergeleri ka- bul edümese bile engelleyen parti olmamak için" kabul oyu verece- ği belirtildi. CHP, ücretliler için, 1 milyar liraya kadar yüzde 3 'lük alt dilim ile 50 milyar liradan fazlası için yüzde 40'lık üst dilim öngö- ren kademeli ayn bir tarife öneri- si sundu. CHP. yıllık beyanname verilecek ücret dışı gelirler için de 2 milyar liraya kadar yüzde 10'luk alt dilim ile 60 milyar lirarun üs- tünde yüzde 45'lik kademeli tari- fe öngörüyor. Tevhid-i Tedrisat'ın 74. yılında 'Çağdaş Eğitimde Kültür ve Sanat Sempozyumu' düzenlendi 'Eğitim, kiiltiirle pekîştirflmeli9 İstanbul Haber Servisi- Çağ- daş Yaşamı Destekleme Derne- ği Genel Başkanı Prof. Dr. Tür- kân Saylan, Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitimde yaşanan üç başlılığın kaldınldığını be- lirterek "Bugün decumhuriye- tin yeni kuşaklan, çok başlı okullarda ve buralarda yetişen, başta eğitim olmak üzere devlet kurumlanna sokulan devrim düşmanlannca devşirilmekte. yine birbirine düşman. bölücii- lüğün karambolüne getirilmiş gençlik ortaya çıkmaktadır" dedi. Tevhid-i Tednsat (Öğretim Birliği) Kanunu'nun yürürlüğe girişinin 74. yıldönümü nede- niyle Kültür Bakanlığı ve Çağ- daş Yaşamı Destekleme Derne- ği'nce (ÇYDD) ortaklaşa dü- zenlenen "Çağdaş Eğitimde Kültür ve Sanat Sempozyu- mu", ÎTÜ Maçka Sosyal Tesis- leri'nde başladı. Bugün sona erecek sempozyuma bir mesaj gönderen Kültür Bakanı tste- mihan Talay, dünyanın hiçbir ülkesinde eğitim ve kültürün ,harbirinden ayn düşünüleme- yeceğıni belirterek "Eğitim ile desteklenen bir >aşam. mutlaka kültür ile pekiştirilme- lidir. Eğitim düze\i \ üksek olan bir ülkeden söz ediiecekse eğer, o ülkenin kültür düzeyi- nin de yüksek olduğu kendiliğinden kabul edilnüş demektir" dedi. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Tİirkân Saylan ıse 3 Mart 1924'te çıkanlan Tev- hid-i Tednsat Kanunu'na dek olan süreçte dinsel içerikli medreseler, rüştiye ve idadi denilen devlet okullan ile Anadolu'nun her yenne yayılmış misyoner okullannın bu- H i i « u > v i n a n i l r l ı O z a n H a s a n Hüseyin, 71. doğum yıktönümünde Gürün H U » f YU1 c U I U U l YardımlaşmaDerneğitarafindandünAtatürkKültürMer- kezfnde düzenlenen bir etkinlikk anıldı. EtkinJiğe Hasan Hüseyin Korkmazgü'in eşi Azime Kork- mazgil, Metin Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe, eski İstanbul Büyükşehlr Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen, gazetemizin yazan Ataol Behramoğiu, yazar Sennur Sezer, Cengiz Gündoğdu, şair Giilsüm Akyüz. ses sanatçısı Ahmet Kaya >e Korkmazgil'in dostlan katüdı. Açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Nurettin Sözen. Hasan Hüseyin'in Nâzım Hikmet ve Rrfat Ilgaz gibi antiempenaliz- min, banşın, eşitiiğin. adaletin Ne özgürlüğün kapısmı açüğını ve bunun da bedeiini ödediğini söyledi Türkiye'de sanatçı olmanın zor olduğunu belirten Sözen, "Demokrasinin salt sandığa gitmek oldu- ğunun sanddığı ülkelerde, sanatçının üzerine daha da fazla sorumluluk düşüyor" dedi. lunduğunu anımsattı. Eğitimdeki buüç baş- lılığın bırbmne düşman ve birbirini anlama- yan insanlar yetiştirdiğini, bu yasanın ise Türkiye'deki tüm bilim ve öğretim kurum- lannı Milli Eğitim Bakanlığı'na bağladığı- nı belirten Saylan. "Bugün bu karardan 74 yıl sonra, siyasetin ilkelerini değil. çıkarian- nı düşünen siyasetçilerin, oy ve iktidar elde etme kavgalan ve halkın oiup bitenlere se- yirci kalma tembelBği sonucu gelinen nok- taneaddır"dedı. Cumhuriyetin temelini oluşturan laiklik ilkesi ve Öğretim Birliği Yasasf nın temel- den yok edildiğini belirten Saylan, şunlan söyledi: "Demokrasi sözcüğü, demokrasi- yi ve laik düzeni yok etmek isteyenlerin *di - İediğımi yapanm. kimse bana kanşamaz" ifadesine dönüşmüştür.' Hoşgörü' ödülle- ri alıp >erenler, siyaset-ticaret-tarikat-ce- maat iiişkileri içinde vıcık \icık bir durum- dadırlar. Herkes. iktidan eline geçirince. ne- reye nasıl ödün \ erip hangi cemaati yanına alacağnu hesaplamakta; kadın eli sıkma- yan, kadını şeytan bilen. bu dünyayı yalan sav dınp cennetin anahtannı satanûr, 'ikti- dar için her yol mubahtır' deyip her türlü takıyyeviyapanlar sahneleri al- mışlardır." Sempozyumda konuşan Ye- dıtepe Üniversitesi Güzel Sa- natlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevat Çapan ise Batı'nın yarattığı değerlerin cumhuriyet için önemli olduğunu savuna- rak 19. yüzyılın getirdiği ulusal kültür olgusunun da bunda be- Iirleyici olduğunu söyledi. Cumhuriyetin, bu kültür değer- leri doğrultusunda kurulduğu- nu belirten Çapan, "Cumhuri- yet,kühürde dış egemenliğe de- ğil, ülke içindeki halktan kopuk Arap-Fars kültürünün ege- menliğine karşı bağımsızlık sa- vaşı vermiştir. Osmanb kültü- rüyle bugün korkusuzca hesap- laşmak gerekhor" dedi. Doç. Dr. Hüseyin Batuhan da bilim eğitiminin sevdirile- memesinde matematiksel ve yaşamdan kopuk bir eğitim an- layışının etkili olduğunu savu- narak bilim felsefesi ve bilim tarihinin, popüler bilim kitapla- n yardımıyla öğrencilere sevdi- rilebileceğini öne sürdü. Yazar Dr. Füsun Akatta da kültür ve eğıtün alanmda cumhuriyetin ku- ruluşundan 30 yıl sonra ızlenen politikala- nn bugünkü "kültürsüzleşme'" ortamını ya- rattığını öne sürerek "Bugünkü külrürel kofluktan kurtulmanın yolu, toplumu yeni bir heyecanla sarsacak. ütopyalar \aratabi- lecek eğitim reformculannın ortava çıkma- sıdır" görüşünü savundu. ÇYDD Beyoğlu Şube Başkanı, yazar Oya Adalı ise anadili eğitimınde sorunlar yaşandığını belirterek eğitimde dinleme, okuma, konuşma ve yazma etkinliğinin ryi öğretilmesi gerektiğini söyledi. İsci alacakları 5 trilyona ulaştı Belediyeler borç batağı içindeERZURUM (AA) - Belediye- İş Sendi- kası Genel Başkanı Efendi Güvercin, be- lediye işçilerinin alacaklannın 5 trilyon liraya yaklaştığını belirterek "Bu durum- dan sorumlu beledhe başkanlan gasp su- çundan yargüanmalı" dedi. Güvercin, toplam 186 beledıyede ışçi ücretlerinin ödenmediğini bildirerek, 24 bin işçinin mağdur edildiğini kaydetti. Çok sayıda belediyenin. zorunlu tasarrufu teşvik ödentilerini yatırmadığını kaydeden Gü- vercin, "45 ilde 120 belediyenin 32 bin ça- lışanına 9 trilyon 248 milyar lira nema borcu olduğu tespit edilmistir. Aynca, be- lediye işçisinden kesildiği halde sendikaya yaünl- mayan aidat miktan bir buçuk trilyon lirayı aşü" diye konuştu. Efendi Güvercin. bele- diyelerin borçlan ile ilgi- li olarak şu bilgiyi ver- di:u 22RP'libslediyenin5 bin 652 işciye toplam 1 trilyon 416 milyar lira borcu bulunmaktadır. RP'li belediyeler arasın- da en fazla borçlu beledi- ye, 420 miKar üra ile Di- yarbakır'ın Yenişehir alt beledi>esidir. DYP'li 52 beledhenin 4 bin 789 işçiye 1 trihon 61 milyar lira borcu bulunuyor. DYP'li belediyeler arasında 380 mihar lira borç ile Mardin Belediye- si başta ver alıyor. 60 ANAP'lı belediye- nin 3 bin 946 işçiye 836 mihar 500 milyon lira borcu bulunuyor. ANAP'lı belediyeler arasında en borçlu belediye Mardin'in Kızıltepe İlçe Beledhesi, 407 milyar Bra ik önde geliyor. CHP'li 26 belediyenin 4 bin 986 işçiye 483 mihar 100 mihon lira bor- cu var. CFIP'li belediyeler arasında 121 milyar ile Kocaeli'nin Saraybahçe İlçesi Beledh esi yer alıyor. 12 MHP'li beledive- nin 2 bin 82 işçiye 369 mihar 800 milyon lira borcu bulunuvor. MHP'li betediveler • Belediye-îş Sendikası Genel Başkanı Efendi Güvercin, Afyon'un Çay Belediyesi'nde işçilere 40, Mardin'in Nusaybin Belediyesi'nde 33, Mardin Belediyesi'nde ise 22 aydır maaş ödenmediğini açüdadı. arasında İskenderun'un Kınkhan tlçe Belediyesi 205 milyar lira ile önde geliyor. DSP'li 2 belediyenin 974 işçiye 110 mihar 300 müyon lira borcu bulunuyor. Zongul- dak Belediyesi DSP'li belediyeler arasın- da 110 milyar lira en fazla borçlu beledi- yeler arasında yer ahjor. DTP'li 4 beledi- yenin 388 işçiye 347 mihar 400 milyon li- ra borcu bulunuyor. DTP'li belediyeler arasında en borçlu belediye ise Mardin'in Nusaybin tlçe Belediyesi geliyor. BBP'nin 2 beledh esinin 102 işçiye 6 milyar 700 mil- yon lira borcu bulunuyor. BBP'li belediye- ler arasında Giresun'un Esphe tlçe Bele- diyesi 4 milyar lira ile ön- de geliyor. Bağımsız 6 be- lediyenin ise 1082 işçiye 125 milyar 700 miiyon li- ra borcu bulunuyor. Ba- ğımsız belediyeler arasın- da en fazla borcu olan be- lediye 100 mihar lira ile Siirt Belediyesî'dir." Afyon'un Çay Beledi- yesi'nde işçilerin 40 ay- dır maaş alamadıklannı bildiren Güvercin, Mar- din'in Nusaybin Beledi- yesi'nde 33 aydır, Mar- din Belediyesi'nde ise 22 aydır maaş ödenmediğini anlattı. Güver- cin, Türkiye'de en uzun süre ile maaş ödemeyen belediyeler arasında Bitlis, Kızıltepe, Osmaniye, Şanlıurfa, Diyarba- kır, Siırt ve Hakkâri belediyelennin gel- diğini kaydetti. Güvercin, son siyasi gelişmeler ışığın- da Türkiye'nin artık seçim sürecine gir- diğini savunarak şöyle devam etti: "Siya- si gelişmeler, Türkiye'de arnk seçim süre- cine prildiğini açıkça ortaya koymakta- dır. Onümüzde \erel seçimler de söz ko- nusu. Bu amaçla sorumlu belediye baş- kanlanndan seçimlerden önce mutlaka hesap sorulmahdır. tçişleri ve Maliye ba- kanhklaruu göreve davet ediyoruz." EmniyetGenel Müdürlüğü'nün \ aptıgı çalışmava göre dairenin yeni adı 'Anti Terör Grubiı' ve>a 'Anti Müdahale Grubu" olacak OzeltimderevizyonANKARA (AA) - Susurluk'ta meydana gelen kazadan sonra ortaya çıkan ola^lar dolayısıyla kamuoyunda eleştirilen Ozel Harekât Daire Başkanlığı, "imaj değişikli- ği" için yeni baştan yapılandınlıyor. Baş- kanhğın adı ve personelin kıyafeti değişti- rilirken, görevli sayısı da azaltılıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü yetkililerin- den edinilen bilgiye göre Özel Harekât Da- ire Başkanlığı'nın adı "Anti Terör Grubu" veya "Anti Müdahale Grubu" olarak değiş- tiriliyor. Özel harekâtçılann giydiği kamuf- laj ejbiseleri de yenileniyor. Özel Harekât'ta. halen 6.080 polis gö- rev yapıyor. Bu sayı, yenıden yapılanma çerçevesinde 4 bine ındiriliyor. Özel Hare- kât'a mensup polisler bundan böyle yal- nızca Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölge- lerinde görev yapacaklar. Ankara, tstanbul, Izmir gibi özel statülü il müdürlükleri ve Adana, Bursa, Mersin, Kocaeli, Samsun, Sıvas, Konya, Muğla, Manisa, Balıkesir gi- bi A tipi il emniyet müdürlüklerinde görev yapan Özel Harekât timine mensup polis- ler, Doğu ve Güneydoğu'ya kaydmlacak. Doğuye Güneydoğu dışında sadece An- kara'da Özel Harekât polislerinden oluşan bir "çekirdek grup" görev yapacak. Bu grup, Ankara ve batı illerinde meydana ge- lecek uçak kaçırma, rehin alma gibi özel- likli suçlara müdahalede kullanılacak. Doğu %e Güneydoğu'da görev süreleri dolan Özel Harekât polisleri, bu kadrodan çıkanlarak terörle mücadele, istihbarat, asayiş hizmetleri gibi diğer birimlere ata- nacak. BÎZBtZE... ERDAL ATABEK Sınav Heyecam... Mart ayı sonunda "Üniversite öğrenci Seçme Sınavı - OSS" var. iki milyon dolayındaki öğrenci bu sınava girecek. Haziran sonunda yapılacak "Üniversite öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sına- vı - ÖSYM" ile de meslek bölümlerinden seçecek- lerine ulaşmaya çalışacaklar. Lise II. sınıfta başla- yan "alan seçme" ile girilen yolun sonu bir yük- seköğrenim kurumuna girme başansıyla biterse, çabalar boşa gitmemiş olacak. Ne ki çoğunluğun istediği yere giremeyeceği ya da başarılı olamayacağı bu sınavla bütün bir ge- leceğin meslek açısından belirtenmesi başlı başı- na kaygı nedenidir. Gençler çok çeşitli nedenler- le bu sınavı kaygıyla beklemekteler, gelecekleri- nin belirsizliği de umutlannı törpülemekte. Bu konuda bütün olumsuzluklara karşın "olum- lu davranış gücü" genç insanın en önemli yardım- cısı olacaktır. Bu konuda ailelere de çocuklannı bi- linçle desteklemeyi bilme açısından önemli görev- ler düşüyor. Gençleri bu sınavda kaygılandıran nedenlerin başında "ailelerin çocuklarından beklentilerinin yüksek bir düzeyde olması" gelmektedir. Acar ve Zuhal Baltaş'ın bu konuda yaptıkları araştırma "yüksek düzeydeki aile beklentisi"n\n önemli bir kaygı nedeni olduğunu göstermiştir. Oysa aileler çocuklan için yaptıklannı biryükümlülük durumu- na sokmak yerine "geleceklerinin onlann sorum- luluğu olduğu"nu söyleyerek uyarı görevlerini ye- rine getirseler daha başanlı bir destek sağlayabi- lirier. Unutulmasın ki annelerin babalann yüksek bir beklenti ve kaygıyla sınavı beklemeleri çocuk- lannın stresini arttırarak başarıya yönelik perfor- manslannı düşürmektedir. Gençlerie yaptığımız toplantılarda da bu durum onlar tarafindan dile ge- tirilmektedir. Annelerin babalann yüksek düzeydeki beklen- tileri sadece sınav başansında değil, meslek se- çiminde de kendini göstermektedir. Çocuklannın seçmesi gereken mesleği kendileri seçmek iste- yen anne ve babalar bu düşüncelerini çoğu zaman öneriden çok ötelere götürmekte, baskı biçimini alan bir aile karanna dönüştürmektedirler. Oysa genç insana yapılması gereken yardım, onun ken- di karannı doğru vermesine destek olabilmektir. Bu da genç insanı düşünmeye, ölçmeye, danış- maya, görüşmeye çağırmak, bütün olasılıklan el- bette kendi isteği, kendi yetisi, kendi kapasitesiy- le uyumlu olarak ölçerek kendi karannı vermesini istemektir. Geleceğinin sorumluluğunu taşıma hakkı ve yükümlülüğü genç insanın kendisinindir. Genç insanlara düşen görevler de başta söz konusu olanın kendi gelecekleri olduğunun bilin- cine varmaktır. Burada, öncelikle kendi sorumluluğunu bilmek, bu sorumluluğu taşımak önemlidir. Bu sorumlu- luğu başka etkenlere yüklemeden kendi durumu- nu doğru ölçebilmek birincil görevdir. Aslında bu konuyu daha lise eğitiminin başında ciddi olarak ele almak, kendini geleceğe hazıriamak gerekir. Yapılması gerekenleri hep başkalanndan bekleye- rek aileyi görevli saymak, öğretmenleri, okulu eleş- tirerek rahatlamak, sınavdan yakınmak aslında so- runun çözümünü kendi sorumluluğuyla göze ala- mamaktan^aynaklanmaktadır. Bir öğrenci, lise sürecinin başında kendi yetersiz olduğu konulan doğru saptarsa, zamanında programını yapıp uy- gularsa, nerede ve ne zaman destek alması ge- rektiğini doğru saptarsa başan oranını elbette yük- seltir. Ama lisenin ilk yıllannı geçer notlarla idare edip son sınıfta yetersiz bir donanımla sınav ka- pısına gelirse yapabileceği çok az şey vardır. Bu- rada, çocuklanna gerekli sorumluluğu zamanında veremeyen ailelerin davranış kusurian da çok bü- yüktür. Çocuklannın her güçlüğünü çözmeyi kendi gö- revleri sayan anne ve babalar aslında çocuklan- nın sorun çözme gücünü engellemektedirler. Son- ra da çocuklannın hiçbir sorununu çözemedikle- rinden yakınmakta, ancak kendi yanlışlannı göre- memekteditier. Sonuçta bu sınav da her engel gibi hayatın so- nu değildir. Yapılacak olan da kalan zamanı etkin bir programla değerlendirerek sınavdan en iyi so- nucu almaya çalışmak, sonrası için de bu sınav- dan çıkanlacak dersleri alabilmektir. Her zaman söylediğimiz gibi başan, onu hak edenin olacaktır. 68Tiler ortak eylemi eleştirdi İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi'nde sağ görüşlü öğrencilerle birlikte eylem yapan ba- zı sol görüşlü öğrenci gruplan, 68'li gençlik li- derlerinden sert eleştiri- ler aldı. Eski Dev-Genç- li ve vakıf üyesi Mustafa Zulkadiroglu. "Biz 68'li devrimciler, günümüz gençliğine böyle bir mi- rasbırakmadık" dedi. Bir grup 68'li lider, 68'liler Birliği Vakfı'nda basın açıklaması yaptı. Açıkla- mayı yapan Mustafa Zul- kadiroglu, bu eylemleri esefle izlediklerini vur- gulayarak "Özgürlük ve bağımsızlık kavgasımn savaş alanı olan Beyazıt Meydanı 'sol' maskeli mandacılann şeriatçılar- la birlikte yaptığı eylem- krlekirietikli" dedi.Ge- riciliğin ezilerek aydınlı- ğa, demokrasiye ulaşıla- bileceğini belirten Zulka- diroglu, şöyle devam et- ti: "Biz 68'ü devrimcUer günümüz gençliğine böy- le bir miras bırakmadık. Devrimci harekerimizin gelenegi şeriata ve emper- yalizme karşı uzlaşmaz bir mücadetedir. Bu çir- kin evleme katılan em- peryalizm sokulannı la- netüvoruz ve şunu herke- se haörlatrvoruz. Biz he- sabı mahkeme-i kübrada değil dünyada, Türki- ye'mizde soranz." Bu arada grup dışından toplantıya katılan Türki- ye Halk lCurtuluş Ordusu kuruculanndan ve 68 ku- şağının gençlik önderle- rinden Mustafa Yalçıner, mandacı olmadıklan- nı. İstanbul Üniversite- si "nde yapılanın, yasak- çılığı dayarmak olduğu- nu söyledi. Yalçıner, "68'liler hiçbir zaman postal yalamamıştır" de- di. Mustafa Zulkadiroglu ise, "Sağcılann eylemine katüanlann utanç duy- ması gerekir" diyerek Yalçıner'e tepki gösterdi. tstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'nden yapılan açıklamada, 23 Şubat 1998 tarihli duyuruda be- lirtilen "Başörtülü, sakal- lı ve kimliksiz öğrencile- rin üniversiteye giremeye- ceğtoe" ilişkin uygula- manm yeni kimlik kart- lannın basınu ve dağıtı- mındaki gecikmeler ne- deniyle öğretim yılı so- nuna kadar ertelendiği anımsatıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle