13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Yönetmenı ürhan Erinç • Gene! Yayın Koordınatoru HikmetÇe- tinka\a # Yazıı^len Muduru Ibrahinı Yıldı/ • Sorumlu Mudiır Fikret tlkiz 0 Haber Merkezı Müdürii Hakan Kara • Görsel Yonetmen: Fikret Eser Dıi) Haberlcr Şinasi Danışoğlu 0 Istıhbarat Cengiz ^ \ldınm • Ekonomı Mehmet Saraç 9 Kultur Handan Şenköken # Spor Vbdülkadir v. üa-lman 9 Makaleler Sami Karaören 9 Dıızeltrtv Abdullah Yaacı# Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge- Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Ya\ın Kurulu llhan Selçuk (Ba^kan). Orhaıt trinç. ()k(a> Kurtböke. llikmet Çetinka>a, Şükran Soner. Ergun Balcı, Ibrahim Ylldlz. Orhan Bursak, Mustafa Balbav Hakan Kara. AnkaraTemsılcıs.1 Mustafa Balba\ Ataturk BuK an No 125.Kat4.Bakanlıklar-AnkaraTel 4195O2Orhat). Faks 419502" • lzmır TemMİciM Serdar kı/ık. H Zıya Blv 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks.44191179) Adana TemsılcısrÇetinYiğenoğlu. ınonüCd 119 S Ncvl Kat 1. Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Muduru Cstfin \kmen • Koordınator Ahmet Korulsan 0 Mutoebe Bulent \ emT»ldare Hüsevin Gürer»i»letnR Önder Çefik • Bıigı- Işlem Nail Inal • BılgMyar Sıstem M8rih« Çller • Satış Vuflrt Kuza MEDYA C: • Yonctım Kurulu Ba^kanı - Genel Mudur Gülbin Erduran 9 K.oordmator Reha Işıtman • Genel Mudûr Yardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-513&46O-61.Faks 5138463 ^a>ım)n>iin \e Bas»n: "i enı Cjun Haber Aıansı. Basın \e Ya>ıncilık A S TurkocaJıCaJ 39 41 Cağaloğlu 34334 k PK 246 tslanbu] f et 10 2121 512 05 05 (20 hall Faks (U 212ı 5 P >> 18MART1998 lmsak: 4.38 Güneş: 6.05 Öğle: 12.20 tkındi: 15.40 Akşam: 18.20 Yatsı. 19.41 Atatürk Bilgi Bankası • ANKARA (AA) - Türk Demokrasi Vakff mn. Türk Tanıtma Fonu ve Forsnefin katkılarıyla gerçekleştirdiğı "Atatürk \eTürkıye Cumhun>etı Bılgv Bankası" yann açılıyor. Türk Demokrasi Vakfı Başkanı Bülent Akarcalı, internet üzerinden hizmet verecek bankanın Türkiye'nin en kapsamlı ve en ciddi bilgi bankası olduğunu bildirdi. Akarcalı. Türkçe ve lngılızce olacak \erilerin, zaman ıçerisınde dığer dünyadillerındede hazırlanacağını kaydetti. Dünyanın ünlü 14 DJ'si İstanbul'da • Haber Merkezi - Bu yıl ilk kez düzenlenen "Yılın En lyi Remixerı" kategonsınde Grammy Ödülü'nü kazanan ünlü DJ Frankie Knuckles, aynı dalda Grammy "e aday gösterilen Da\ ıd Morales ile LordG \e Satoshı Tomiie. çeşıtli gösteriler sunmak \ e Türk müzık çevreleriyle tanışmak üzere lstanbul"a geldı. Johnnie Walker-House Mix Tour kapsamında gerçekleştirilen gezıve katılan ünlü DJ'ler. İstanbul'da iki, Ankara'da bir kez sahne alarak dünvaca tanınmış parçalarını çalacaklar. Cnlü DJ'ler. Mıchael Jackson, îınaTurnerveToni Bra\ton gıbi ünlü sanatçıları bir araya getırmekle tanınıyorlar. Diş hekimliğinde robot hasta • İstanbul Haber Servisi - Türkiye'de ilk kez. diş hekimliği öğrencılerinin üzerınde pratik eğitim yapabıleceklen robot hasta uy gulama laboratuvarı. Acıbadem'dekı Yeditepe Ünıversıtesı'nde açıldı. Okulda AIDS İstanbul Haber Senisi - İSTEK Vakfı Özel Acıbadem Lisesı öğrencileri. AIDS Savaşım Derneğı ve L'MCEF'ın "Lıselı Gençlığın HIV AIDS Akran Eğitim Projesı" kapsamında 16 Mart'ta başladıklan uygulama çahşmalanm 20 Mart'a dek sürdürecekler. Etkinlık kapsamında AIDS hakkında bılgüendirme amacıyla okul gazetesi, afiş. dısco partisi. folklor gösterilen. anket. tiyatro gösterisi ve sokak röportajlan gerçeklejjtıriliyor. Kanser ilacı • istanbul Haber Senisi - Lıly llaçları AŞ tarafmdan üretılen gemsıtabın hıdroklorür etken maddeli ilacın küçük hücreli olmavan akcığer kanseri teda\ısinde etkili olduğu belırtıldı. Yapılan açıklamava göre ılaç. yumurtalık. mesane ve meme kanserlen üzerinde de olumlu etki yaratıyor. ilacın aynca kilo kaybı, ağn. iştahsızlık. halsizlık. bulantıyı azalttığı. kullanımı sırasında kusma ve saç dökülmesinin yaşanmadığı belirtildi. 07.00 GSnoydın T Mehmet Ali 10.00 Coffee-Time Rana 12.00 Uzmanlar, ilk doğum sonrası kadınlann büyük bölümünde görülen ruhsal değişimi doğal karşılıyor Kacbnda *ilk annelik 9 bunahmı• Ilk doğum sonrası görülen tepkilerin başmda 'annelik hüznü' geliyor. Huzursuzluk. yorgunluk ve ağlama krizi şeklinde beliren bu tepki, kadınlann çoğunda görülüyor. Daha az görülen 'doğuoı sonrası depresyon' ve 'psikoz' durumunda kadının tedavi olması gerekiyor. FİGEN ATALAY Anne oldunuz ve çok mutsuzsunuz. Çevrenizdekiler. "Bebeği oldu, ağh- yor" diye sizi ayıplıyor. Sakın aldır- mayın ve suçluluk duymayın. Kadın- lartn büyük bölümünün yaşadığı bu süreç çok doğal ve geçici. Psikiyatrist Dr. Ayten Dursun Sökü- cü, gebelik ve doğumun çok doğal bir yaşam olayı gibi gözükse de kadın için büyük bir stres nedenı olduğuna dik- kat çekiyor. Bu dönemde her kadın ki- mi zamân hafif. kimi zaman yoğun olarak bir sürü kaygı yaşıyor. Sökü- cü'nün anlattıklanna göre "Kadınhköz- deşimi. kendi annesine aşın bağımlılık, kendi annesKle çaüşmah ilişki. iş>aşa- nu \« kariyer bekJentisi" dıye sıralanan faktörler. annelik rolüne uyumda çok önemli. Örneğin; kadınhközdeşiminin yeterince oluşmaması, kariyer beklen- tisinin yüksek oluşu, çocuğu kabullen- mede sorun çıkarabiliyor. Anne adayı- nın kendi annesine aşın bağımlı olma- sı. kadının kendi içinde bir çocuk ba- nndırdığını gösteriyor. Anneyle çatış- malı ilişki ıse çocuğa yansıyor. Doğum sonrasmda ise kadında üç tep- ki görülebiliyor. Bunlar şöyle: 1.AnnetikHüznü(Maternıty Blues): Doğumdan sonraki ilk 3-10 gün için- de görülen hafif birtablo. Hafif huzur- suzluk. yorgunluk. ağlama krizleri var. Yüzde 50-80 annede oluyor. Birkaç gün içinde kendiliğinden geçiyor. 2. Doğum Sonrası Depresyon: Biraz daha ağır bir tablo. Annelerin yüzde 10- 15'inde oluyor. Tedavi gerektiriyor. Doğumdan sonraki üç ay içinde görü- lüyor. Daha sonra tekrarlayabiliyor. Anne çocuktan uzaklaşıyor. kendine dönüyor. Çocuk çok büyük bir anne yoksunluğu yaşıyor. 3. Doğum Sonrası Psikoz: Binde 1 - 2 sıklıkta görülüyor. Doğumdan son- raki 3-4 hafta içinde ortaya çıkıyor. Nedenleri; bıyolojik-hormonal. birey- sel-psikolojik. psikososyal nedenler. doğum öncesi dönemde âdet düzen- sizliği diye sıralanıyor. Hastane tedavisi gerektıren bu has- talıkta anne. "Çocuğu, kendini öldür" gibi seslerduyabiliyor, çocuğun hasta ya da sakat olduğundan kuşkulanabi- liyor. tlk gebeliklerde daha sık görülü- yor. Dr. Ayten Dursun Sökücü. üç tablo- da da anne ve çocuğun birbirlerinden aynlmaması gerektiğini vurgulayarak çocuğun annesi tarafından dokunul- maya en çok gereksinim duyduğu dö- nemde. ikisinin gözlem altında tutula- rak \e destek verilerek bir arada tutul- malannın önemine dikkat çekiyor. Bu- rada bir başka önemli nokta da eş des- teğinin zorunluluğu. Annelik Hüznü'nün. çok doğal bir tablo olmasına \e sık karşılaşılmasına karşın toplumda "Çocuğu oldu.sevine- ceği>erdeniyeağJn'or?" diye tepkı gös- terıldığinı söyleyen Sökücü. "Buyar- gılar kadınızorlu>or, suçluluk duyma- sına neden oluyor" diyor. Riskli gruplar İlk annelik bunaltmı açısından nsk oluşturan durumlar şöyle sıralanıyor: • Doğum öncesi dönemde âdet dü- zensizliğı olan kadınlar. • Ailede duygulanım bozukluğu ol- ması. • Çatışmalı. bozuk evlilik ilişkileri. nıkâhsız evlılıkler. • İstenmeyen gebelik. • Zorlayıcı yaşam olaylan. • Sosyal destek sistemlerinin olma- ması. valnız kalma. • Geleneksel toplumlarda çocuğun cinsiyetine yönelik beklentı. • Çocuğun özürlü doğması. lCadinda meydana gelen değişimin klinik belirtileri de şunlar: AnneBt Hüznü: Uykusuzluk, yorgun- luk, dikkat azlığı. bazen gereksiz neşe hali, ağlama krizleri. Depresyon: Yukandakilere ek ola- rak; isteksizlik. iştah sorunu, aşın en- dişe, sıkıntı, yoğunlaşma güçlüğü. çev- reye ilgisizlik. bebekle ilgili aşın kay- gı ya da boş verme. annelik rolüne iliş- kin kaygı. suçluluk. yetersizlik duygu- su. ölüm korkusu. Psikoz: tki tabloda görülen belirtile- re ek olarak: varsayım ve hezeyanlar, bilinç sislenmesi, çocuğu kurtarmak için öldürme. 'öklür' diyen sesler, in- tihareğilimi. Fırtına güneydoğuya kaydı, kar yüzünden 1500 köyün yolu kapandı Mart iııadıııı sürdürüyor Uludağ'da Snow Festşenliği Kar yağışı. soğuk ha>a \e fırtına yurdun büyük bölümünü olumsuz etkilerken Jack Daniels'ın organizeettiği Snow Fest '98 Lludağ'ışenlendirdi. L ludağ'dadü- zenlenenfestivalin ilkgünündesnov\board,ikinci giinünde iseka>ak \anşları ya- pildı. Gcce düzenlenen karmotoru gösterilerine eski ralli pilotu EmreAerliei de katıldı. Tarkan'ın festhal kapsamında verdigi konseri ise ha>amn soğuk olması- na rağmen yaklaşık 3 bin kişilik bir ha>Tan kiriesi izledi. Festi\aL son gün vapılan karmotoru"ralUsi ile son buldu. (Fotoğraf: HAKAN AKARSU) YurtHaberferiSenisi-Hatayın Er- zın. Dörtyol ilçeleri ile Osmaniyecle büyük hasara yol açan şiddetli fırtı- na önceki gece de güneydoğuda et- kili oldu. Batman'da TV \ericilerı devrildi çok sayıda binanın çatısı uç- tu. Yurt genelınde karnedeniyle yolu kapanan köy sayısı 1.500'e ulaştı. Çorum'un Ortaköy ile Samsun'un Asarcık ilçesinde tüm okullar 2'şer gün süre ile tatil edildi. Meteoroloji don olayına karşı yurttaşlan uyanr- ken Çankm'da buzlanma nedenivle devrilen bir yolcu otobüsündeki 5 yolcu öldü. 26"sı yaralandı. Çukurova bölgesinde önceki gece etkili olan ve Hatay"ın Erzin ilçesi- ne bağlı Kızlarçayı Köyü'nde. bir ki- şinin ölümüne yol açan fırtınadan sonra hasartespit çalışmalan sürüyor. Dörtyol. Erzın. Osmaniye ve Isken- derun'da, 5 cami minaresinin yıkıl- masına \ e 100'den fazla binanın ça- tısının uçmasına yol açan fırtınanın bölgede 500 milyan aşkın hasara yol açtığı tahmin ediliyor. Söz konusu ılçelere enerjı verilebilmesi içinelekt- nk kablolannın onanmı da sürüyor. TEDAŞ'tan vapılan açıklamada. önceki gün yaşanan fırtına nedeniy- le yurdun büyük bölümünde elektrik Şiddetli fırtına Hata\ ı telç etti. DörtjoL Erzin, Osmaniye ve İskende- run'da birçok binanın çatısının uçmasına neden olan fırtınanın bölge- de 500 milyan aşkın hasara yol açtığı tahmin ediliyor. (Fotoğraf. A A) kesintileri yaşandığı belırtıldı. Buz- lanmanın da enerjı ıletim hatlannda kopmalara yol açtığını belırten TE- DAŞ. Keban'daki ana trafolarda mey- dana gelen anzalann da gıderildiği- ni bildirdi. Kar yağışı nedeniyle ilköğretim okullan. lıse ve dengi okullann tatil edıldigi Ankara. Burdur, Isparta. Kayseri. Konya ve çe\resinde kapa- lı bulunan bınden fazla köy yolunun açılması ıçın de çalışmalar sürüyor. Dün de yoğun yağış nedeniyle Sam- sun, Bolu, Amasya. Malatya'da 300'den fazla yerleşim birimi ile ir- tibat kesildi. Fırtına nedeniyle Van'ın Gürpınar ılçesindekı Yatılı Bölge Okulu'nun ça- tısı uçtu. Batman'da ise önceki gece meydana gelen fırtına nedeniyle çok sayıda ev ve ışyerinin çatısı uçtu, Çamlıtepe bölgesindekı televizyon yansıtıcılan da devrildi. llçede TRT 1 dışında yayınlar izlenemiyor. Fırtına nedeniyle Bandırma-lstan- bul arasındaki deniz otobüsü ve fe- ribot seferleri de yapılamıyor. Kar yağışının etkili olduğu Ço- rum'un Ortaköy ile Samsun'un Asar- cık ilçesinde tüm okullar 2'şer gün süre ile tatil edildi. Devlet Meteoroloji Işleri Genel Müdürlüğü, hava sıcaklığının tüm yurtta mevsim normallerinin 8-12 derece altında seyrettiğini açıkladı. So- ğuk havanın hafta sonuna kadar ku- zey \e iç kesimlerde etkisini sürdü- receği, Marmara ve Ege de de don olaylan yaşanacağı belirtildi. Ote yandan Çankın "nın Ilgaz ilçe- si Çörekçiler Köyü yakınlannda 34 Y 9052 plakalı yolcu otobüsü yolun buzlu olması nedeniye devrildi. Ka- zada 5 kişi yaşamını yitirdi, 26 kişi de yaralandı. kabataş Külrür Merkezd'ndeki panelde, ormanla ilgili politikatann degişmesi gerektiği vurgulandu 'Orman Azalmasının Ulusal ve Küresel Nedenleri' paneli w Küresefleşme, ormanı yok ediyor' İstanbul Haber Senisi - Prof. Dr. tçkun Geray, TÜT- kiye'deki orman azalmasının sadece bizden kaynaklan- madığını. dıştan dayatılan küreselleşme politikaları- nın da ormanlann azalma- sında etkili olduğunu belir- terek "Satılmış köşe yazar- lan da bu küreselleşmeyi ya- alannda işliyorlar" dedi. İstanbul Orman Çevre ve KültürVarlıklannı Koruma Platformu. "DünyaOrman- cıhk Haftası" kapsamında Kabataş Kültür Merkezı'nde dün "Orman Azalmasının Ulusal ve Küresel Nedenle- ri" konulu bir panel düzen- ledı..Çevre ve Kültür De- ğerlerini Koruma ve Tanıt- ma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen'in yönettiği pa- nele. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesı Dekanı Prof. Dr. Melih Boydak, platform sekretaryası baş- kanı Prof. Dr. Uçkun Ge- ray, Orman Mühendısleri Odası Marmara Bölge Şu- besi Başkanı Prof. Dr. Ka- dir Erdin ve Kırsal Çevre ve Ormancıhk Sorunlan Araş- tırma Demeğı Başkanı Doç. Dr. YüeelÇağlarkonuşma- cı olarak katıldı. Prof. Dr. Metin Sözen, panelin açılışında yaptığı konuşmada, günün orman günü kutlaması değil. dün- ya için onurlu birkavga ver- me günü olduğunu söyledi. Türkiye'deki orman polıti- kalanyla ilgili gündemin de- ğişmesi gerektiğini \urgu- layan Sözen. "Türkheyedi- ri kim kaldıysa birbiriyle dirsek teması içinde olmalı- dır" dedı. İstanbul'da yenı tu- rızm alanları ılan edilmesı- ni de eleştiren Sözen, tu- rızm alanlan kararnamele- riy le en güzel yerlenn "abuk sabuk" insanlann eline düş- tüğünü ıddia etti. Prof. Dr. Melih Boydak. Türkiye'de bireysel çevre bilincinin geliştiğini. ancak toplumsal çevTe bilincinin olmadığını söyledi. Milattan öncedünyada 8 milyarhek- tar orman alanı bulunduğu- nu, 1980'de bunun 3.5 mil- yar hektara düştüğünü vur- gulayan Boydak, özetle şun- lan söyledi: "Türkiye'de bi- rinci sınıftanm alanlan baş- ka alanlara a\ nlmaktadır. Orman alanlannı da aça- rak tanm yapılmak isten- mektedir. Orman kö>lüle- rini kalkındırma gerekçe- siyte ormanlan yakarak, kc- serek yokedenlercezalandı- nlacak \erde, buralar ken- dikerineverilerek ödüllendi- riliyor. Orman alanlannın, orman dışına çıkanlması, viiksekrantpeşindeolan ku- ruluş ve kişiler tarafından desteklenmektedir. Turi/mi e-posta : tan «' prizma.net. tr Teşvik Yasası ile ormanlan Orman BakanlığTnın değiL Turizm Bakanlığı'nınolınuş- nır." Prof. Dr. Kadir Erdin. or- man alanı içensinde kalan en güzel yerlerin \akıf ünıver- sıtelerine \enldiğini, bunun aynı zamanda ayrıcalık ve bir anlamda kapitülasyon olduğunu sa\ undu. Vakıf üniversitelerinin Koç Cnıversıte&i gibi en gü- zel ormanlık alanlan seç- memesı gerektiğini belirten Kadir Erdin. TEMA Vak- fı'nı ad \ermeden eleştire- rek "Erozyonla uğraşan ba- zı kuruluşların kendileri erozyona uğra\acakhr ka- nısındayım" dedı. istan- bul'daki ormanlık alanların nasıl yok edildiğini dia gö- rüntüjeriyle anlatan Erdin, Koç Cniversitesı'nın sahibi olduğu holdinge yıne aynı bölgede maden arama ruh- satı \enlmesi ve bölgenin turizm alanı ilan edilmesi- ni de eleştirdi. Türkıye'de sıyasetın de- ğişmesi gerektiğini, sıyaset değışmedikçe çevrenin bir "fantea" olduğunu sav unan Doç. Dr. Yücel Çağlar da "Rant öğesi. bütün değerie- rin üstüne çıkacak düzc>e gelmişse maden alanı, tu- rizm alanı gibişejlerleuğras- mak Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'ındeyi- şiyle abesk iştigaldir" dedi. Prof. Dr. Uçkun Geray ıse küreselleşmeyle üçüncü dünya ülkelennın değerlen- nın çökertilerek bağımsızhk- lannın sulandınlmak isten- dığinı söyledi. Geray. satıl- mış bazı köşe yazarlannın da bu küreselleşmeyi ışlediğini öne sürdü. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Kaç ay oldu, bir mi iki mi? Bulut ıslağı günler: İs- tanbul, su tozu, yağmur dumanı; sabahlan, Maç- ka'dan Taksim'e, gözlük camlanm buğulanmış, sınl- sıklam yürüyorum; ıçimde, o sıkıntı: o 'söyleşı 'yi yap- mazsam, geceleri bir zaman rahat uyuyamayacağım! Gazetenın bırinde, Savunma Sanayiı'ne daha fazla önem venleceğını, okuyup sevinmiş; bunun Askerı Fabrikalar'ın 'özelleştirilmesi' yoluyla yapılacağını ögrenip, üzülmuştum: 'Özelleştirme', 'küreselleş- me'nin ilk basamagr, 'küreselleşmiş' savunma-sa- nayıi ise, ecnebı denetımıne 'terkedilmış' anlamına geliyor. Sonunda çıktım, örnekler vererek, kaygılanmı televizyonda anlattım; dogrusu ya, -çoğu asker kö- kenli- bu kadar 'olumlu' tepkıyi ne umuyordum, ne de bekliyor: kimisi, irticâlen yapılmış o söyleşinın metni- ni istedi, tabii ulaştıramadım: kimisi, kasetini rica etti, bende yoktu ki, göndereyim! Konuya dönmek, hem bu yüzden vâcip oldu; hem de OECD bünyesinde hazırlanan 'Çokyönlü Yatı- nmlar Anlaşması'nda savunma gibi 'ulusal ve stra- tejık' sanayi sektötierinin de (diğerleri iletişim, ulaşım, kültür vs.) çokuluslu sermayeye 'açılması' zorunlulu- ğunu getirmesi yüzünden! Adı üzerinde 'çokuluslu' ya- hu, böyle bir sermaye, adı üzerinde 'ulusal' -yâni ön- cekinin karşıtı- olan bir savunmayı, nasıl gerçekleşti- rebilir; anlayan varsa, beri gelsin! Cevap bekleyen soru bu! Lavvrence'e göre. 'TUrkler neye önem verir'? • • Once, o 'söyleşi'de verdiğim örnekler daha çok.on- lann üzerinde duruldu da. onun için! I. Dünya Savaşı'nda Arabistan Cephesı. Mekke Şerifi Hüseyin'in oğlu, Faysal kumandasındakı 'âsı kuvvetler', Kızıldeniz'deki El Ouedj limanını ele ge- çirmiş: Medine müdafii Fahri Paşa'nın 'durumu'as- kıda demektir; Osmanlı Erkân-ı Harbiyesi, onu ve yir- mi beş bın askerini, Bi'r-üs-Sebi Cephesi'ne naklet- mek karannı almış; ingilizler, engel olsunlar diye. Me- dine demiryolunataarruz emn veriyor: Emir Faysal'ın 'danışmanı' ünlü 'casus' Lawrence'e göre. yanlış bir karardır bu; 'Haf/ra/ar'ında özet olarak diyor ki: "...Medine'ye saldınp ne yapacağız, oradaki yirmi beş bin Türk'ü öldürmekle elimize ne geçe- cek? (Buraya dikkat) Türk ordusunda önemli olan asker değildir, malzemedir. Türkler ellerindeki araç-gereç, silah ve donatım üzerine titrer, buna karşılık asker kaybına pek önem vermezler; bu ba- kımdan biz asıl Türklerin araç-gereç, donatım gi- bi önem verdikleri şeylerin tahribine yönelmeli, adamlanna dokunmamalryız; çünkü Arap tarafın- da durum tersinedir, bizde adam az, malzeme bol, kısa sürede Londra, Arabistan çöllerine 10 milyon sterling değerinde malzeme akrtmadı mı? O hal- de El Ouedj'in düşürülmesinden sonra bırak Me- dine'yi kendi haline, o bir meyve gibi olgunlaşıp kendiliğinden ağzımıza düşecektir; bizi ilgilendi- ren, bir yandan Arap başkaldırmasını fikir olarak, ülkü olarak Mezopotamya'ya ve Suriye içlerine gö- türebilmektir; bir de Türk askerlerini değil, Türk malzemesini tahrip etmektir..." (Bkz. T.E. Lavvren- ce, LesSeptPilliersdelaSagesse', P.B. Payot, 1978, Paris.) 'El, Elin EşeğinL.' Hem doğru' hem de geçerll' Lavvrence'ın 'tesbıtı', hem doğru hem geçerii! Tör- kiye, NATO'ya bile, o standartta silah, araç-gereç ve donanımı elde edebilmek için gırmiştir; hâlâ, Ame- rika'nın 'ıskartaya çıkardığı'şu ya da bu 'malzemeyi' adam edip kullanabilmekle övünürüz; sadece bu ka- dan bile, 'ulusal' savunma sanayiinin önemini belirt- meye yeterya, bir de Lawrence'in yaptığı, Mekke Şe- rifi Hüseyin'le Londra ilişkilerinin 'sonrası'na dair açıklamalanna göz atmalı... "...Arabistan başkaldırması boyunca Lavvrence, Şerif Hüseyin kuvvetleri için, Ingiltere'nin Kahire'de- ki genel karargâhından, bir türlü istediği ölçüde araç-gereç sağlayamıyor; göndermiyoriar mı, el- bette gönderiyorlar, ama ne kadar isterlerse, o ka- dar, sözgelişi Faysal kuvvetleri, hanl hanl, cebel topu' istiyor Osmanlı toplannın daha uzun men- zilli oluşundan dolayı, bir türlü, istedikleri kadar etkili olamıyoriar, Lavvrence belki bin kere bu is- teği Kahire'ye iletiyor, gelgelelim birkaç köhne top bir yana btrakılırsa, Faysal kuvverJerine Ingil- tere yeterince top vermiyor. Lavvrence'in vardığı sonucu merak etmez misiniz? (Buraya dikkat) "...her- halde Londra, Faysal'ın da gerektiğinden fazla güçlenmesini arzu etmemektedir." (Sağım Solum Sobe, s: 149, Özgür Yayınevı, 1985, Ist.) Bu akıl. nasıl bir akıl? Bu size ders olmadıysa. bir de bize -yani Osman- lı'ya- bakınız: Devlet-i Aliyye. 'uluslararası bir savunma sfstemı'ne bağlanmıştı; o savaşa katlmş han- gi 'Paşa'nın hatıralarını okusanız, aynı şeyi söyier. Al- manya/Osmanlı ittifakı, gerçekte, Alman Emperya- lizmı'ni Anadolu, Mezopotamya veArabistan'a (Siz Ortadoğu Petrolleri'ne, anlayın) yerieştirme amacı- na yöneliktı; Enver Paşa, Osmanlı Silahlı Ku/vetie- n'ni, Alman Savaş Endüstrisi'nin teknolojisiyte çüçlen- direbileceğını hayal etmişti; neticede, asla yeterince donanım sağlayamadı (muhtemelen Beriin de, Os- manlı'yı 'gerektığinden fazla güçlendırmek stemi- yorduy. aksine, Kanal gibi, Galiçya gibi, Romanya gibi alâkasız cephelerde, Almanya ıçın asker-ı telef etti. Çıksa çiksa, bu örneklerden iki 'sonuç' mu çıkar? 1/ NATO dahil, günümüzdeki çoktaraflı safljnma 'sıstemlerı' de Türkiye'yi 'gereğinden fazla giıçlen- dırmek ıstemeyebilirter', türtü bahanelerte 'teslimat gecıktirdiklennden', hatta gözümüzün yaşına bak- madan, sırasında 'ambargo uyguladıklanndar'. yılla- rın verdiği izlenim de bu merkezdedir. Hal böy^eyken, 'ulusal' Savunma Sanayii'ni 'öze/'e, hele 'ecrebi'ye açmak, ne akıldır? Mutlaka tartışılmalı! 2/ Sütten ağzı yandığı için yoğurdu üfleyere<yıyen eskiler.yerinde olarak demiştirki: "El, elineşeÇjf>i, tür- kü çağıra çağıra arari" Bana hiç de yanlış gibi prün- müyor. Bilmem siz ne dersiniz? Bu bahis hem uzun, hem mühim, bıraz tarşaca- www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.httm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle