Katalog

SAYFA CUMHURİYET 16 MART 1998 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denızli PB Y PB Y Y Y Y 3 6 5 10 10 12 8 5 Sinop Y 6 Adana Y 16 Samsun Y 10 Mersin Y 17 Trabzon Y 16 Diyarbakır Y 11 Giresun Ankara Y 14 Şanlıurfa 16 K 4 Mardin Y 10 Eskişehir 5 Siirt 11 Konya K 5 Hakkâri Sıvas Y 4 Van Zonguldak Y 6 Antalya Y 16 Kars Marmara'nın batısı ıle Kuzey Ege kıyılan dışın- da tüm yurt yağışlı ge- çecek. Yağışlar yer yer sağanak. Marmara'nın doğusu. Iç Ege. göller bölgesı, Iç Anaddu nun kuzeyı. Batı ve Orta Ka- radenız'in ıç kesımlerı ıle Doğu Anadolu'nun kuzedoğusunda karla karışık yağmur şeklınde olacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y K K PB Y Y PB PB b 0 0 13 12 12 15 9 Berlin Y 8 Moskova K 1 Budapeşte PB 5 Aşkabat PB 1 Madrid PB 17 Akmola K 15 Viyana ÇB 5 Taşkent K -3 Belgrad PB 7 Bakû Sofya PB -2 Bişkek K -7 Roma PB 15 Tiflis Atina Y 10 Kahire Y 23 Münih Y 11 Zürih ÇB 10 Şam Y 22 •Tahran P a "? a İ 1 b u l u t l u Sıslı t Çok bulutlu . Yağmuriu \MM* Karlı Sulu kar , Gok gurOltûh. Fethullah Gülen sıkıntısı• Baştarafı 1. Sayfada nn Gülen"i korumak için yapıldığını bildirdi. Perin- çek. Fethullah Gülen'in. Amerika'nın'Türkiye plan- lannda önemli biryere otur- duğunu sa\oınarak. "Türki- ye'ye ılımlı İslam lanm. Onu sağlayacakda Fethullah Ho- ca korosu oluştu" dedi. Bu konuda Başbakan Mesut Yılmaz'ı ve diğer siyasi par- ti temsilcilerinin turumlan- nı eleştiren Perinçek. iktida- n tarikatlara dayandırmanın cumhuriyete karşı işlenmiş bir suç olacağmı söyledi. Perinçek. Başbakan Yıl- maz'ın. orduyu irtica ve te- rörün yanında üçüncü tehli- ke olarak göstermek istedi- ğini savunarak. şöyle ko- nuştu: "Oysa giinümüz Türkiyesi'nin sorunu ordu- da degil. Meclis'te ve hükü- mettedir. Sorun 50 yıllık si- yasal kadrolaşmadadır. Ne yazık ki. pariamentodaki si- yasi partilerin hemen hepsi bu yozlaşmadan şu veya bu derecede etkilenmiştir." Cumhuriyet devrimi rota- sından çıkılmaması için tek iktidar seçeneğinin solda güç birliği olduğunu vurgu- layan Perinçek, CHP. DSP ve iP'nin "Alö Ok"u tü- müyle sağlamak için bir güç birliği içine girmeleri gerek- tiğini kaydetti. Perinçek, ga- zetecilerin bir sorusu üzeri- ne de. "Cumhuriyet devri- tni orduyla yapılmayacak a- ma silahsız da hiçbir şey ol- maz. Ordu ve halkın birlik- te olması gereklT dedi. DSP'de de Gülen rahat- sızlığının arttığı bildirildi. L'BA'nın haberine göre, Ecevit'in son çıkışı, eski ve yeni DSP'li milletvekilleri- nin tepkisine neden oldu. D- SP'den ihraç ve istifalar so- nucu aynlmak zorunda ka- lan Ce\ det Selvi, VeB Aksoy, Bekir YurdagüL, YükseJ Ak- su gibi isimler Ecevit'in son çıkışını sert dille eleştirerek, "sola ihanet" olarak değer- lendırdıler. DSP'li mılletve- killen içinde ise rahatsızlık "tepkiye" dönüşme nokta- sına geldi. Millen ekilleri, kendi ara- lannda yaptıklan değerlen- dirmelerde "Fethullah Gü- len'in RP'ye alternatif gibi gösterümesini" eleştirerek, "Bir yanlıs başka bir yannş- la giderilemez. Demokratik Sol Parti olarak. bir tarikat liderini bu biçimde değer- lendirmek dogru değü" de- ğerlendirmesini yaptılar. Milletvekillerinin bu rahat- sızhğını çarşamba günü ya- pılacak grup toplantısının kapalı bölümünde dile ge- tirmeye hazırlandıklan bil- dirildi. Çağdaş Hukukçular Der- neği (ÇHD) Genel Başkanı Aydın Erdoğan da. son gün- lerde irtica kaynakh ara re- jim tartışmalannın yeniden başladığına dikkat çekerek gerekli önlemlerin. özgür- lükler yok edilmeden derhal alınması gerektiğini söyle- di. Erdoğan, dün yaptığı ya- zılı açıklamada. Türkiye'de "şeriatgetirecegiz" diyenle- rin yüzde 20. radikal milli- yetçi partinin yüzde lO'lar civannda oy potansiyeline sahip bulunması gerçeği üzerinde ciddiyetle durul- masını istedi. Erdoğan. "Bir toplumda yüzde 30un üze- rinde şiddete başvurma egi- limi bulunan radikal partile- rin oy alması, ciddi bir so- run olarak değerlendirilme- li. ekonomik, sosyal ve kühü- rel nedenleri üzerinde du- rulmalı ve çözümler üretil- melidir" dedi. Radikal eğilimli siyasi oluşumlann, ortaya çıkan ve gün geçtikçe de artan güven bunalımından beslendiğini kaydeden Erdoğan. açıkla- masında şu görüşlere yer verdi: "İnsanlanmızın bu- güne ve yanna güvenleri yoktur. Halkın büyük ço- ğunluğu, yann yaşamını sürdürüp sürdüremeyece- ğinden kuşkuludur. Çocuk- lan için kaygı duyuyor. Ge- lir dağüımındaki adaletsiz- lik sürekli büyüyor. Sosyal bunalıtn ortamı, halkı de- mogojilere, safsatalara ina- nır duruma getiriyor. Faşist rejim tehditlerini bertaraf etmek için, zaman geçiril- meden, sosyal güvenlik te- min edici, enflasyonu düşü- riicü. gelir dağılımındaki esitsizliği giderici. vergi ada- letinisağlayıcıönlemler alın- malıdır." ODP: Arbk halk konuşacak Istanbul Haber Servisi - ÖDP Genel Başkanı Uftık Uras. Meclıs'tekı partilerin son kullanım tarihinin Su- surluk'ta dolduğunu söyle- di. Hükümetin yarattığı po- litik boşluğun ara rejim he- veslilerince dolduruldugunu belirten Uras. hükümet or- taklarına da seslenerek "Eğer gerçekten darbelere karşıysantz, yapmanız gere- ken şey Türkiyt'yi hızla bir demokratiklesme sürecine sokmaktır" dedi. ÖDP, dün Okmeyda- nı'ndaki Fatma Girik Par- kı'nda düzenlediği bir etkin- likle ülke çapında "Artık Halk Konuşacak" kampan- yasını başlattı. Yurttaşların karşı karşıya kaldıklan ye- rel ve genel sorunları konu- şabilecekleri platformlar oluşturmak amacıyla ger- çekleştirilen kampanya. ÖDP il ve ilçe örgütlennce yaz me\ simine kadar süre- cek. Kampanyanm başlatıl- dığı etkinlikte bir araya ge- lenyaklaşık2binÖDP'lisık sık. "Çeteler halka hesap ve- recek". "tnadına aşk. inadı- na devrim ve sosyaüzm", ".-Vrtıkhalkkonuşacak'' slo- ganlarını attı- . Etkinlikte sanata getirilen baskıları anlatmak için "Grup Moğollar" ve "Dü- şünceye Özgüriük Kitabı" da\ asından yargılanan tiyat- ro sanatçısı MahirGünşım; gençlik adına sürekli aydın- lık eylemine destek verdik- İeri için yurttan atılan Vezne- ciler Kız Yurdu öğrencile- rinden biri; Güneydoğu so- rununu yansıtmak amacıyla köyü yakılan ve kızı öldürü- len bir anne; emek sömürü- sünü dile getirmek için Top- kapı Şişe Cam Fabrikasrnda grev yapan işçilerden biri: faili meçhul cinayetlere dik- kat çekmek amacıyla Gazi Mahallesi'nde öldürülen Ze>nep Poyraz'ın babası Ce- mal PoyTaz. Cumartesi An- neleri'nden ve Hasan O- cakın annesi Emine O- cak'la 1980 öncesınde öldü- rülen Savcı DoğanÖz'ün eşi Sezen Öz ve şehirleşme so- runlannı aktarmak için Ok- meydanı muhtarlarından Alaaddin Alkılıç kürsüyeçı- karak birer konuşma yaptı- lar. Uras da partililere sesle- nerek son darbe tartışmala- rını eleştirdi. Uras. Türki- ye'yi bugünkü karanlığın içine 12 Eylül darbesinin it- tiğini anımsatırken irticayı gerekçe haline getirerek as- keri vesayet rejimini kalıcı kılmak isteyenlerin ülkeye en büyük zaran \erdıklerini kaydetti. CHP lıderi Deniz Baykal' ın ara rej im karşısm- da erken seçim istemesinin de yeterli olmadıgını savu- nan Uras, önce Seçim \e Si- yasi Partiler Yasasfnın de- mokratikleştirilmesi gerek- tiğini söyledi. Uras "Artık Halk Konuşacak" kampan- yasını başlatmalannın nede- nini de şöyle açıkladı: "Bu- gün halka hiçbir şey danışıl- mamaktadır. Halk hiçbir ko- nuda söz sahibi değüdir. 11- kenin önünde bulunan deva- sa sorunlara ilişkin bugüne değin konuşanlar. sözde çö- zümler üretenler krizi derin- leştirmektedir. Şimdi herkes kendi sözünü kendi usulüne göre söyleyeeek. Artık halk konuşmalı diyoruz." Genelkıırmay: Nifak sokuyorlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Genelkurmay Başkanlığı. son günlerdekı gerginliğin altında. Türk Silahlı Kuvetlen'nm komuta kademesinde "terfı hesaplannın" yattığına itişkin yorumlara sert tepkı gösterdi. Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterli- ği'nden yapılan açıklamada. ılerı sürülen savlann gerçekd\şı olduğu vurgulanarak "Bu mülahaza- far. TSK komuta kademesi içerisine nifak sokma- ya, bölmeye \ e zavıf düşürme\ e \ önelik esef \ erici izan ve insaf ölçülerine sığma\an hezeyanlardır** değerlendirmesı şapıldı. Başbakan Mesut Yümaz'ın Tiflis gezısıne katı- lan kimi yazarlar. bu gezı sıra.sinda gündeme ge- len tartışmaları kaleme alarak. "Son günlerdeki gerginliğin temelinde TSK'deki terfi hesaplan > an Hükümet çe\TCİeri bu değerlendirmeleri >apıyor" yorumundabulunmuşlardı. Bu yorumlara. Genel- kurmay Başkanlığı. dün akşam saatlerinde sert bir karşılık verdi. Yapılan açıklamada şu görüsler yer aldı: "İleri sürülen bu sav. tamamen yanlış \e ger- çekdışıdır. Asılsız \e ha\al ürünü bu mülahazalar TSK komuta kademesi içerisinde. nifak sokma>a. bölmeye ve zayıf düşürmeje \onelik. esef verici, izan ve insaf ölçülerine sığmayan hezeyanlar ola- rak değeriendirilmiştir. Son günlerde ülkenin acil çözüm bekleyen bunca sorunlanyla uğraşmak ye- rine silahlı kuvvetlerimizin içte ve dışta bu kadar yoğun gayretier içerisinde bulunduğu bir dönem- de, Türkiyt'nin içeride ve dışanda itibar ve görün- tüsünü zedeleyecek yanhş ve hayali konulann ba- sında yer alması ve bununla kamuoyunun meşgul ediunesi sağduyulu herkesi derinden üzmektedir." Açıklamada. TSK'deki görev değişiminin kök- leşmiş geleneklece, şanlı maziye ve hukuk kural- lanna uygun olarak gerçekleştiriIdiği vurgulana- rak hiçbir komutanm rakam ve rütbe hırsı içerisin- de olmadığı. bundan böyle de olmayacağı dile ge- tirildi. Görevi yeni devralacak komutanlann da la- ik Türkiye Cumhuriyeti'nin şanlı bayTağını daha da yükseklerde aynı he>ecan ve anlayışla dalgalan- dıracağmdan kımsenin şüphesi olmaması gerekti- Sine dikkat çekilen açıklamanın son bölümü şöy- Te: "Her zaman nıilli biriik ve beraberliğimtrin. hu- zur ve güvenliğimizin en büyük teminatı ve cum- huriyetimizin bekçisi olan TSK, büyük bir görev aş- kı ve özveri ile > urtiçinde ve yurtdışında yüce mil- letinin kendisine verdiği kutsal göre\ leri iera eder- ken kendisine > önelik haksız \e maksatlı söylenti- leri üzüntü ile izlemektedir. TSK. demokrasinin ve anavasada temel ilkeleri belirtilen Türkiye Cumhu- riyeti'nin en büyük güvencesi, kollayıcısı ve koru- \ucusu oimuştur ve olmaya da de\am edecektir." Genelkurmay'da hareketii gün Gazetelerde yukandaki açıklamaya ilişkin ha- berlerin yer alması Genelkurmay"da hareketii bir pazann vaşanmasına neden oldu. Genelkurmay yetkilileri. dün sabah saatlerinden itibaren bir ara- ya gelerek bu gelişmeyi degerlendirdiler. Yapılan bu iç değerlendirmede şu noktalann altı çizildi: # TSK'deki görev değişiminin pazarlık konu- su olmadığının en sıcak göstergesi 1997 Ağusto- su'ndaki durumdur. Yüksek Askeri Şûra sonra- sında göre\r süresi dolan 4 kuvvet komutanı emek- liye aynlmıştır. Kuvvet komutanlan 1997 yılında yaşananları hiçbir şekilde kişisel hesaplara yöne- lik olarak kullanmamıştır. • Türkiye'nin gündeminde terör ve irtica var- dır. Bu konuda TSK üzerine düşen görevi yap- maktadır. Son günlerdeki siyasi tartışmalar bu mü- cadeleye olumlu etki yapmamaktadır. 9 TSK, irtica ile mücadelede hiçbir şekilde ödün vermeyecektir. Siyasilerin oy kaygısı ile ver- diği kimi ödünler laik Türkiye Cumhuriyeti'nin te- mel taşlanna zarar vermektedir. Genelkurmay Başkanlığı, irtica ile mücadelede dönüm noktası olarak kabul edilen 28 Şubat top- lantısmdan bir ay önce Genelkurmay Karargâhfn- da Demirel"e verdiği brifingin benzerini yann ye- niden verecek. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ve üst düzey yetkililerle Genelkurmay daki birim başkanlannın katılacağı brifıngde ağırlıklı olarak Fethullah Gülen cemaati olmak üzere Türkiye"deki irticai faaliyetler ve bun- lan destekleyen unsurlar anlatılacak. Yürürlükte- ki yasaların uygulanmaması nedeniyle irticanın rejim için oluşturduğu tehdidin altının çizileceği brifingde. rejim karşıtı faahyetlerin finansal des- teSinin de aynntılan ile anlatılacaSı kaydedildi. ~28 Şubat 1997 Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında alınan kararlardan yalnızca 8 yıllık kesintisiz eğitıme geçilmesi maddesinin yaşama geçirildiğine dikkat çekılmesi beklenen brifingde, sokağa yansıyan "türban eylemleri" de aynntılı olarak irdelenecek. Bnfingde. fotoğraflar ve viedo görüntülerine kaydedilen ve irticanın Türkiye'de ulaştığı durumun boyutlannı sergileyen malzeme- lerden yararlanılacağı bildirildi. Genelkurmay, şe- riatçı propaganda ve irticanın finansal kaynaklan konusunda mücadelenin laik. demokratik rejimin korunması açısından önemini Demirel'e anlata- cak. Brifingde. irticai faaliyetlerinin yanı sıra terör- le mücadelede gelinen son nokta da değerlendiri- lecek. Kış mev siminin sona ermesiyle birlikte te- rör örgütünün Türkiye içlerine yönelik terör faali- yetlerinin engellenmesi amacıyla alınan önlemler de Demirel'ın bilgisine sunulacak. Örgütün, böl- gedeki etkinliğınin azalmasının ardmdan PKK içinde yaşanan çatışmalann da anlatılacağı bri- fingde. örgüte \ önelik yurtdışı destek konusunda- ki son istihbarat bilgileri de değerlendirilecek. atıda bahar, do kısMart soğuklan kendini hisscrtirmcvc devam ediyvr. Doğuda yağan kar kayak merkezlerinin vüzünü güMürürken batı soğuğa karşın güneşli bir hafta sonu geçirdi Istanbul'da soguğa aldırmayan yurttaşlar hafta sonunu parklarda, deniz kenariannda geçirirken Palandöken'dekiler ise kardan heykeller yaptılar. Palandöken Kayak Merked'nde, Dedeman Şirkeder Grubu tarafındSn Berna Dedeman anısına düzenlenen etkinliklcrde. Atatûrk İniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü ögrencikri, kardan yaptıklan birbirinden güzel heykelleri sanatseverierin beğetıisine sundular. Erciyes Kayak Merkezi, kar kalıniığının İ metre 20 santime ulaşması üzerine. kayakse\erierin ve piknikçilerin akınına uğradı. Demirel: Fevkalade rahatsızım • Baştarafı 1. Sayfada ramayız. Bırakın. asker anayasada- ki yerindedir. işinde gücündedır. Kendisine verilen her görevi kahra- manca yapmaktadır. Dokunmayın canım. -Tarnsmalann 12 Mart 'ınyıldö- nümüne rasttaması mart sendronıu yonımlanna da vol açtı... - Aradan 27 sene geçmış. 12 Mart diye bir şey kalmamış ki ortada. Her yıldönümünde de, aman geliyorlar. denilemez kı - Salı günü Genelkurmay'da bri- fing alacaksınız. Bu gelişmelerle ay- nı tarihe rastlaması da dikkati çek- ti... - Her sene 1-2 defa alırım: nor- mal. rutın birolavdır.. - Lç yıl önce vaprığınız degerlen- dirmelerde. siyasetin iki seçim sonra rayına oturacağını vurguluvordu- nuz. Şimdi siyaset nereye oturmuş dunımda. karaya mu rayına nn? - Ne karaya oturuyor. ne rayına oturuyor. Açık rejimin anormal sa- yılamayacak neticelen. Açık rejimin sorumluluklannı kazanıncaya kadar bu tartışmalar kaçmılmazdır. Ama ben söyleyeyim. hem kaçınılmaz bu- luvorsunuz. hem memnun olmuyor- sunuz. diyeceksiniz. Doğrudur... - Siz. oradan nasıl bir Türkiye gö- rüyorsunuz? - Şimdi bakın. herkes işinde gü- cünde. biruçtanbiruca... Fabrikalar çalı^ıyor. Ülkenin mütesebb\sleri ya- tırım için çırpınıvor. dev let veniden yollar. elektnk santralı yapılsın diye çırpınıvor. Antalya'da havalimanı açılacak. mart ortasmda da Çoruh Nehri üze- rinde 1 milyar dolarlık projenin te- meli atılacak. Ben. bu ayın sonuna doğru üniversiteleri toplantıya çağır- dım. toplantı yapacağım. 70 tane üniversıte. Türkiye'nin okullannda bırtakım hadıseler var, ama bunlann arkasında ideoloji yok. Ve hadiseler- de kan yok. oteller 5 aylığına dolu. Daha şimdiden turist akını parlak görünüyor. Türkiye'nin manzarası bu. - Ama toplumda umutsuzhık dik- kati çeldyor.. - Umut olacak birçok şey var. Enf- lasyon \ükseldi\ se. çaresini anyor- Manisalı genclerin davası Mahkemeden çelişkili karartstanbul Haber Servisi- Manisa- lı gençlere işkence yaptıklan iddia- sıyla yargılanan polisler hakkında beraat karan veren Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nin bir yıl önce verdiği bir başka karannda gençle- re yapılan işkenceyi teyit ettiği be- lirlendi. Manisalı genclerin a\u- katlarından SemaPektaş aynı mah- kemenin bırbınni yalanlavan ka- rarlannı emniyetin yargı üzerinde- ki "gücüne" bağladı. Manisalı gençlerden AliGöktaş, Mahir Göktaş ve Faruk Deniz. "bi- na yakmak" suçlamasıyla Manisa Ağır Ceza Mahkemesı'nde yargı- landılar. Mahkeme heyeti gençler için verdiği beraat kararını "CMUK'a aykın sorgu yöntemle- riyle alınan ifadelerin delil olama- yacağı" ilkesine dayandırdı. 21 Mavıs 1997'de açıklanan \e heyet başkanı yargıç Mehmet V ımıaz'ın ımzası bulunan kararda şöyle de- nildi: "Hazıriıktasuçlannı kabule- den sanıklann ifadeleri CMUK'a aykın olarak alınmıştır. Sanıklann mahkûmiyetlerine yeterii kesin ve inandıncı deliller elde edilemedi- ğinden sanıklann beraatına karar verildi." 21 Mayıs 1997 deki karanyla Manisalı gençlere işkence yapıldı- ğını teyit eden yargıç Yılmaz baş- kanlığındaki aynı heyet. 11 Mart 1998'de tam tersi bir karar vererek bu kez de gençlere işkence yaptık- lan savıyla yargılanan polisleri be- raat ettirdi. Aynı heyetin çelişentıu iki kara- n Manisalı genclerin avukatlann- dan Sema Pektaş tarafından "'heyet üzerinde baskı bulunduğu" yönün- de değerlendirildi. Pektaş. "Emni- yet Türkiye'de büyük bir güç. 8 ay- dır duruşmalara gelmeyen polisler sonra. özellikle kendilerini göster- mek için tam olarak geldiler" dedi. lar. bulacaklarbirgün. Enflasyon bu- günün meselesi değil ki. Bunlardan dolayı insanlann ken- di kendilerini bunaltmasma gerek yok. Yüzde 90-95 enflasyonu ben de iyi karşılamıyorum. Ama 15 senedir var enflasyon, bundan bunalım çı- karmıyorum. - Seçim görünüyor mu? - Seçim görüyorum, görmüyonım tartışması yanıltıcı. Meclis biraz da- ha tartışsın bakalım ne olacak. Bir beyanda bulunmam. - FP'yi izliyorsunuz... tlk günlerde, biraz izlemektev arar var,demiştiniz. Şu aşamada değeriendirme yapabi- lir misiniz? - Bir değeriendirme için çok er- ken. Benim söyledığim şu. hukukun genel kurallanna uymaya mecbur- sun. Hukuken genel orta yerde bir şey varsa, karan hakim verir. Hâkim RP'yi kapatmış. 6 üyeyi siyaset dışı bırakmış. Geride kalanlann siyaset hakkı- dır. yaparlar. Ama yine RP doğrul- tusunda siyaset yaparlarsa. savcı, RP gibi onlann da yakasına yapışır. De- diğim budur. -Ünhersite rektörlerini ay sonun- da toplayacağınızı söylediniz. Bu top- lanüyı biraz açar mısınız? - Ben. her sene rektörleri topla- nm. Üniversitelerin sorunlan var, bir tanesi çağdaş üniversite olarak, baş- ka dünya üniversiteleriyle mukaye- sedir. Mali. laboratuvar, yerleşim so- runlan vardır. Hepsinebakanmben. Onlar gelir. bana her şeyi söylerler. Ben de bunlann hepsini alt alta kor, hükümete veririm. Bu sene de öyle yapacağım. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada "8u söz/er darbe çığırtkanhğıdır." - Hayır değildir, asıl sizin demeçleriniz darbeye davetiye çlkarmaktır. "Bu ülkede darbeden medet umanlar var." - 28 Şubat gibi bir durum olursa hükümetten çe- kiliriz. "Hükümet, başansızlığının faturasını orduya kesmek istiyor..." Darbe yerine ülkenin gündemindeki öteki so- runlan bu kadar demokratik tartışsak şimdiye çok- tan çözmüştük. Böyle birtümce kim bilir kaçıncı kez yinelenmiş- tir, ama yinelemeden geçemeyeceğiz; kritik bir haf- taya giriyoruz. Bu haftanın neler getireceğine bakmadan önce, geçen haftanın genel görünümünü aktaralım. Başbakan Mesut Yılmaz ve DTP Genel Başka- nı Hüsamettin Cindoruk'un Tiflis yolunda, ara re- jim söylentileri üzerine, "çok sert". "zehir zembe- rek" demeç verdiği saatlerde 71 üniversite rektö- rü. Genelkurmay Başkanlığı'nın görevlendirdiği üç komutandan "irtica brifingi" alıyordu. Demokrasiden sorumlu DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in. Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'i, "araziye uymakla" suçladığı saatlerde De- mirel, hangi heyeti kabul ettiğine bakmaksızın, de- mokrasi üzerine uyanlarda bulunuyordu. Başbakanlığı döneminde, Türkiye'de darbe ol- mayacağını, Genelkurmay Başkanı'nın kendisini desteklediğini söyleyen Çiller, bugün orduya ne kadar çok çatarsa o kadar çok demokrat olacağı- nı düşünüyor. Tam Aziz Nesin'lik bir durum. Geçen haftayı tek tümceye indirirsek şunu söy- leyebiliriz. Siyasi partiler, ordu üzerinden siyaset yapıp or- dunun siyaset dışında kalması gerektiğini söyledi- ler. Bu haftaya gelirsek. Yann Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e Ge- nelkurmay'da brifing verilecek. Demirel brifingi kendisinin istediğini söyledi. Brifing çıkışı Demirel şöyle bir demeç verirse şaşmamak gerekir: "Türkiye'de her kim irticaya destek olursa kar- şısında önce beni bulur.' Demirel, dünkü sohbetimizde dört beş kez "ra- hatsızım" sözcüğünü kullandı. Demirel'e bu kadar çok "rahatsızım" dedirten durum, son iki gün içinde gazetelerde yer alan as- kerlere ilişkin "sivil" değeriendirmelerdi. Genelkurmay'ın dünkü gündemini de bu oluş- turuyordu. Dün akşam saatlerine dek Genelkur- may Başkanlığı'nda yapılan karşı değerlendirme- lerin ardından, saat 19.00 sıralannda bir sayfalık açıklama yayımlandı. Yılmaz'ın ziyaret ettiği Tiflis kaynaklı yorumlarda, son günlerdeki gerginliğin al- tında, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki terfi hesaplan- nın yattığı vurgulanıyordu. Gazetemizin öteki sü- tunlarındaki yanıt, yeni tartışmaları beraberinde getirecek. irtica sorun mu değil mi? Demeç üretimi olarak değerlendirirsek hükümet, çok başarılı bir süreçten geçiyor. Üç-beş değil, ne- redeyse on koldan demeç salvoları var. Ancak dün devurguladığımızgibi, demokrasi mezarlıktan ge- çerken korkmamak için söylenecek bir türkü de- ğil, yaşam biçimi. Bu noktada birinci sorumluluk, hükümet üyelerinin. Hükümetin, REFAHYOL'un orduyla dalaşarak demokrat olmayı kanıtlama oyu- nuna gelmemesi gerekiyor. Özellikle ANAP'ın, RP'nin kapatılmasından sonra boşta kalan oylan alma sevdasına da son vermesi şart. Örneğin, Istanbul Üniversitesi'nde yaşananlara bakalım. ANAP'lılar dört bir yandan, "Halkımız... Gelenekler... Başörtüsü namustur"edebiyatınagi- rişmek yerine Yılmaz, Rektör Alemdaroğlu'yla gö- rüşerek sorunu anlayıp dinleseydi... ANAP'lılar hâlâ, seçimden yüzde 40 oy almışda tek başına iktidara gelmiş havasıyla hükümet et- me sevdasında. Hükümetin 27 Mart'a, kamuoyuna demeçler ve- rerek değil. gerçekleri görerek hazırlanması gere- kiyor. O gerçek de şu: Türkiye'de irtica tehdidi var mı, yok mu? Var diyoriarsa alınacak önlemleri sıralasınlar... Yok diyorlarsa ne düşündüklerini açıklasınlar... Halka dönüp laikliğin altını çizmekle, şeriatçıla- ra dönüp üstünü çizmekle bulunabilecek üçüncü biryolyok... 8 yıl bağışına yazılı • Baştarafı 1. Sayfada ğışlayan fedakâryurttaşlar- dan biri. "GençBkyıllann- dan beri okumayı çok sev- diğini" söyleyen Bostan, "Okumayı önce Arapça olarak öğrendim, sonra kendi çabalanmla Türkçe olarak öğrenmeye başla- dım. 85 yaşında olmama karşın okumadan geçirdi- ğiın gün yok gibi" diye ko- nuşru. Bostan, çocuklarının ekonomik durumunun iyi olduğunu. bu nedenle emeklilikten aldığı parayla yaptığı evini ve arsasını eğitim hizmetlerinde kul- lanılmak üzere bağışladı- ğınıbelirtti. Genç nesillere "Boş va- kit geçirmeden, sürekli okuyun" çağnsı yapan» Bostan. ülkenin aydırJık. yannlara ulaşabilmesi içint eğitime çok büyük önerr» verilmesini ve daha çok. yurttaşın kampanyaya ia- tılması gerektiğini söyledi. 8 yıllık kesintisiz tenel eğitime 1 milyarliralık ba- ğış yapan izmirlı Melalat Ayla Ceren de yalnızlıgmı başkalanna yardım edeıelc unuttugunu vurguladı. Milli Eğitim Bakanlğı Müsteşar Yardımcısı Ce— mil Çetin. yapılan bağışfcr- la derslik, okul yapılacajı- nı ve mevcut eksiklikleır» giderileceğini belirteîîk "Bağış yapan tüm yurttoş-- lara sonsuz teşekküritr"" dedi. SATILIK Basmkent 1 "de satılık yazlık Tel: 0542 423 28 72 727 82 15 Akşam 441 00 88 Istanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi'nden aldığı n 1304930015 numaralı kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. OLCAYÇATAK