13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15MART1998PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Taksim olaylarına 6 tutuklama • İstanhul Haber Servisi - 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Taksim'de çıkan olaylarda gözaltına alınan \e Beyoğlu Adlıyesi'ne sevkedilen 23 kişiden 6'sı "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na Muhalefet'. 'toplu ızrar". "polise mukavemet' suçlanndan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklanarak cezaevine konan 6 kişi arasında Ülkede Gündem gazetesi muhabiri Bülent Acar da bulunuyor. Örtülü ödenek davası • ANKARA (AA)- Yargıtay Ceza Genel Kurulu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "örtülü ödenek" davasında Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nın onama hükmündeki bir cümleye yaptığı itirazı 11 Mart Sali günü ikinci kez görüşecek. Bu sefer istemin kabulü veva reddi yönünde bir karar \erilmesi içın katılanların salt çoğunluğunun oyu >eterlı olacak. Türk Metal'dan eleştiri • ÇORLl (Cumhuriyet) - Türk-lş'ın düzenlediği 'Örgütlenme Önündeki Engeller \e Örgütlenme Stratejilerf konulu toplantılann ilki Çorlu'da yapıldı. Türk Metal Sendikası Genel Sekreteri Özbek Karakuş, Türk-Iş yönetimini eleştirerek, "Bu takım iyi oynamıyor. Takımda değişiklik vapılsın" dedi. Türk-lş yönetiminin işçi atılmalannda cesur kararlar alamadıgından da vakınan Karakuş. "Biz bölünmeden. parçalanmadan yana değiliz. ama Ankara'da Türk-lş'in varlığını ispat edecek yönetime ihtiyaç \ ar" diye konustu. Bilgisayar ansiklopedisi • Haber Merkezi - "Bilgisayar Öğreniyorum" isimli haftalık bilgisayar dergisi ve ansiklopedisi yayın hayatına başjadı. Bilgisayar teknolojisinden yararlanmak isteyen herkes için temel bir başvuru kaynağı olmayı amaçlayan ansiklopedi- dergi. özellikle bilgisayar dünyasına yeni adımlar atanlar için tasarlanmış. Her hafta çarşamba günü yayımlanan dergi için pusula yayıncılık yetkililen, "7'den 70'e herkesin bilgisayar öğrenmesini sağlayacak. hem her hafta okunacak kadar güncel hem de biriktirilip saklanacak kadar kalıcı bir temel başvuru kaynağı olacak" dediler. Kamu-Sen'e kınama • İstanbul Haber Servisi -Kamu-Senin CHP Genel Merkezi önünde yaptığı eylemle ilgilı bir açıklama >apan DİSK Tekstil işçileri Sendikası Genel Sekreteri Süleyman Çelebi. Kamu-Sen'in KESK'te bütünleşen kamu emekçilerini bölmek. emekçilerin topyekûn mücadelesini engellemek yönünde faaliyet gösterdiğini belırterek. 'CHP'ye. partının otobüslerine ve CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin nezdinde yapılan saldınlan işçi ve kamu emekçilerinin haklanna yapılan bir saldın olarak kabul ediyoruz" dedi. Hacı Sabancı taburcu oldu • İstanbul Haber Servisi - Solunum yollarındaki rahatsızlık nedeniv le Amerikan Hastanesi"nde bir süredir tedavi gören Hacı Sabancı dün taburcu oldu. Sabancf nın taburcu olmasıv la ilgili olarak bir açıklama yapan doktoru Sinan Özbayrakçı. "Sayın Hacı Sabancı, genel durumunun daha iyi hale gelmesi üzerine taburcu edilmiştir" dedi. Yargıçlar, özelleştirmenin yasal çerçeve içinde yapılması konusunda kararlı Yargıyı yönlendirme çabasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özelleştirmede hukuka aykın çözümlerde ısrar eden hükümet. yüksek yargı organlarını yönlendirmeye çalışıyor. Türk-Amerikan tş Konseyi'nin düzenlediği ABD gezisinde yabancı şirketlerin eleştırilerine hedef olan yargıçlann. özelleştirmenin yasal çerçe\e içinde yapılması konusunda kararlı tavır aldığı bildirildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer ile Ulaştırma Bakanı NecdetMeozir'in ABD gezisine davet edilen Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Güven Dinçer. üye Haşim Kıhç ile Danıştay üyesi tlhan Dinç. yabancı yatınmcıların istekleri konusunda yönlendirilmeve çalışıldılar. Ersümer ve Menzirin de katıldığı Türk- Amerikan Iş Konseyi toplantısında. özelleştirmeyle ilgili verdiği iptal kararlan nedeniyle ABD"li şirketlerin Türk yargısına karşı sert eleştiriler 2etirdi5ı bildirildi. Haşim Kılıç'ın. yoğun eleştiriler üzerine söz alarak konunun yanlış anlaşıldığını belirttiği öğrenildı. Anayasa Mahkemesi'nin özelleştirmeye karşı olmadığını belirten Kılıç'ın. özelleştirme >apılabilmesi için sağlam bir hukuksal altyapının oluşturulması gerektiğini v5 ancak bu şekilde halkın hakkına ka\ uşabileceğini vurguladığı kay dedildi. Anayasa Mahkemesi'nin. iptal kararlarını, bu hukuksal altyapının sağlanması amacıyla verdiğini belirten Kıhç. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği iptal kararlannın yeni bir içtihat açtığını. yüksek mahkemenin sağlıklı ve sağlam bir özelleştirme yapılmasından yana olduğunu söyledi. Kılıç'ın, yabancılann Türkiye'de yaptıkian vatınmlardan dogan uyuşmazlıklann uluslararası tahkim kurullannda çözülmesi istemine de karşı çıkarak. bu konuda anayasa! ve yasal değişiklik yapma yetkisinin TBMM'de olduğunu belirtti. Ara rejim tartısması ANAP: Kimse darbeden medet ııımnasın ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - ANAP Ge- nel Başkan Yardımcısı tb- rahim Yaşar Dedelek. de- mokrasinın verdiği özgür- lüklerle dini siyasete alet edenlerin ara rejim tartış- malarını gündeme getir- diğinı belirterek. 'Kimse ara rejimden medet um- mamalıdır" dedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Ali Şevki Erek, Türkıye "de sıstemın tıkandığını savu- narak. ülkenin çıkan ıçın uzlaşma sağlanıp seçime gidilmesıni istedi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Dedelek, dün düzenlediği basın toplan- tısında, 27 Mart'ta yapı- lacak Milli Güvenlik Ku- rulu (MGK) toplantısın- dan siyasi çıkarlan içın u- mut besleyenlerin heves- lerinin kursaklannda ka- lacağını kaydederek. CHP Genel Başkanı De- niz Baykalı yapay gün- dem yaratmaİda suçladı. Dedelek.''Birdelibirkıı- yuya taş atar, 40 kişi çıka- ramaz" dedi. Ara rejim tartışmalanndan en fazla yararı DYP Genel Başka- nı Tansu ÇiMer'in çıkar- maya çalıştığını savunan Dedelek, şu görüşlen di- le getirdi: "Ordumuz cumhurivetin ordusudur. Tabii ki Türldye Cumhu- riyeti'nin laik. demokra- tik ve sosyal hukuk de\ le- ti olarak sonsuza dek ya- şatılmasını istejecektir. Demokrasinin verdiği öz- giiriüklerle dini siyasete aletedenler. kendi çıkaria- - n uğruna bu zihnh ete des- tek \erenJerara rejim tar- tışmalarını gündeme ge- tirmişrir. MGK toplanü- sından kimse bir şe> um- masın. Baykal'ın konuş- masının üzerine Çiller benzin dökmüştür. Çiller, bir kin ve inrikanı peşin- dedir. Siyasi mart krizine girmiştir. Mart ayı vağışlı geçer. bu >ağış Çiller'in içindeki darbe vangınını söndürecektir." Dedelek. ırtica ile mü- cadelede kısa sürede so- nuç alınamayacağını be- lirterek. irtica hareketlen- nın kökeninin Osmanlı- lar'a dayandığını sav un- du. Baskı ve dıkta yakla- şımlanyla irtica mücade- lesinin toplumu patlataca- ğını belirten Dedelek, rektörlerin türban yasağı- nın uygulanması yönün- deki karannın anımsatıl- ması üzerine. "Yasalar çerçevesinde rektörler ge- reğini yaparlar. Hukuki yönünü inceiemek gere- İdr" dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART DYP lideri Tansu Çiller ve Mehmet Ağar'ın yeni dosyalan karma komisyonda görüşülecek 15 yeni fezleke gündemdeANKARA (Cumhuriyet Büro- su) -Gündemindekı 176dosyaile ilgili çalışmalan tamamlayan TB- MM Anayasa Adalet Karma Ko- misyonu. 14 milletvekili hakkm- da hazırlanan 15 yeni dokunul- mazlık dosyasını ele alacak. Kar- ma komisyonun gündemine gele- cek venı dosyalar arasında "çete" suçlaması nedeniyle daha önce dokunulmazlığı kaldınlan DYP Elazıg Milletvekili MehmetAğar ile ilgili 1. DYP Genel Başkanı Tansu Çilkr hakkında da iki dos- yabulunuvor. 176 dosya ile ilgili çalışmalan geçen hafta sonuçlandıran Ana- yasa Adalet Karma Komisyo- nu'nun gelecek hafta 15 yeni dos- yayı gündeme almak üzere top- lanması bekleniyor. Çiller ve Ağar'ın yanı sıra DYP'li Meral Aksener ile Mehmet Gölhan. FP'li Necati Çelikin de aralann- da bulunduğu 14 milletvekili ile ilgili olarak hazırlanan dosyalar, Ulugbay gensorusu, kutsal ittifakı su yüzüne çıkardı A.\K\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Köktendinci kesimin tepkisini çeken Milli Eğitim Bakanı IDk- metlluğbay hakkında verilen gensoru önergesinin ön görüşmesi salı günü yapılacak. "Partizan kadroiaşma" gerekçesiyle gensoru önergesini veren BBP. FP, DYP ve' MHP mil- letvekillerinin Uluğbay'a karşı oluşturduğu **Kııt- sai lttifak"ın ANAP'tan da destek aimaya yönelik girişimlerde bulunduğu ancak başan sağlaya- madığı bildirildi. ANAP'tan bazı mılletvekıllerinin kutsal ittifaka sıcak baktıkian haberi parti yöneti- mini hareketegeçirdi. Parti yönetiminin devreye girmesiyle bu mil- letvekillerinin gensoru önergesinin gündeme alın- ması yönünde oy kullanmaktan vazgeçirildikleri bildirildi. Muhafazakâr milietvekillerinin tepki- lerini oylamaya katıimayarak gösteımek eğili- minde olduklan belirtildi. karma komisyon tarafından oluş- turulacak hazırlık komisyonlan- na sevk edilecek.Yapılacak ınce- leme sonucunda oluşturulacak görüş, Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu'nda görüşülerek ka- rara ba'ğlanacak. Karma komisyon tarafından daha önce dokunulmazhğın kaldı- nlması karan verilen dosyalann. TBMM Genel Kurulu gündemine ne zaman gelecef i ise henüz net- lik kazanmadı. Bu dosyalardan sadece Susurluk olayıyla bağlan- tılı olarak DYP'li Mehmet Ağar \ e SedatBucak'ın dokunulmazlı- ğının kaldınlması doğrultusunda- ki karma komisyon karan. TB- MMGenel Kurulu'ndaonaylana- rak kabul edılirken. diğer dosya- larla ilgili belirsizlik sürüyor. Anayisa ve Adalet Karma Komis- yonu Başkanı AtiIlaSav. gündem- lerinde buiıınan dosvalan karara bağlayarak görevlerini yerine ge- tirdiklenni. 15 yeni dosyayı da so- nuçlandırmak üzere çalışmaya başlayacaklannı söyledi. Komis- yon gündemine gelecek olan diğer dosyalar ise şöyle: • FP'li Necati Çelık: Gıyabın- da hakaret. • ANAP'lı Jbrahim Yrimaz: Hakaret ve tehdit. • DYP'li Nuri Yabuz: Tedbir- sizlik ve dikkatsızlikle ölüme se- bebiyet vermek. • FPli Kahraman Emmioğiu: De\letın askeri kuvvetlerini ale- nen tahkir ve tezyif. • DYP'li Meral Aksener Dev- letın askeri kuvvetlerini alenen tahkir ve tezyif. • ANAP'İı Yaşar Dedelek: Se- çim yasaklannı ihlal. • DTPli Mehmet Batalh: Gö- revli memura görev i sırasında mü- essir fiıl ve hakaret. • ANAP'lı Naim Geylani: Te- rörle mücadelede görev almış ka- mu görevlilennın kimliklerini açıklamak \ e terörörgütlenne he- def gösteımek. • DYP'li Mehmet Gölhan: As- keri heyete hakaret. • FP'li VeyselCandan: Ihaleye fesat kanştınna. • CHP'li Mustafa Kul: Haka- ret ve söv me. • ANAP'lı Sami Küçükbas- kan: Kooperatıfler Yasası'na hakaret. IRMIKIAYDIN ENGİN Siyasete pek aklım ermiyor ya, ben de her sabah belli baş- lı günlük gazetelerle hatim indi- rerek eksiğimi kapamaya ça- balıyorum. Tıpkı dün sabah yaptığım gibi... Üstelik bu kez göz atar gibi değil, sindire sindire okudum. Çünkü tartışılan "ara rejim" ve ne zaman ara rejim gelse olan bana ve benim gibilere oluyor. 0 yüzden konu ve sorun beni salt gazeteci olarak değil, bu ül- kenin "ikinci sınıf" yurttaşı ola- rak da yakından ilgilendiriyor. Görünen şu: Birkaç gün ön- ce, ANAP'lı Kamran inan gibi, "hayatı gitmiş bayatı kalmış" politikacılardan oluşan bir de- met "çiçek", Çankaya'ya çıkıp bir "teknokratlar hükümeti" önerdiler. Demokratlıkları, "ye- diği çanağa şa'apan" diyen Ege halk deyişinde çok güzel tanımlanan bu "çiçeklere" tek tek baktık ve ciddiye alınacak bir yan bulamadık. Gel gör ki birkaç gün sonra, hem de 12 Mart'ın {"Anne- eee!..") yıldönümünde Deniz Ara Rejim ya da Rejim Ara! Baykal -adeta- durup durur- ken bir ara rejim arayışından söz ediverdi ve uyardı. "Ya cid- diyse, ya uyarısı gerçeğiyansı- tıyorsa" gibi bir olasılığı düşün- meyi, korkumdan göze alama- dım. 0 yüzden "Bu Baykal ol- dum bittim hır çıkanr. Yılmaz avantadan elde ettiği iktidar rantını çoktan yedi bitirdi. Ece- vit ise milliyetçiliğiyle Kürtleri gücendirdiğinden Güneydo- ğu'dan, tütüne verdiği 900 bin lira taban fiyatla da Ege 'den oy alamaz, deyip seçim hesabına yattı" diye kendimce yorumlar üretip, aklım sıra ara rejim teh- likesini yok saymayı denedim. Nitekim hemen ertesi gün Başbakanımız. CHP'nin "şom ağızlı" liderini yanıtlayıp "Bay- kal'ın durduk yerde bu tartış- mayı niye başlattığını anlamış değilim. Ben böyle bir tartış- mayı gerektirecek bir durum görmüyorum" deyiverince içi- me bayağı serin sular serpildi. Gel gör ki önce Ecevit'in geç- miş "ara rejimlen anımsattık- tan sonra yönelttiği "İrtica kılıç- la kesilmek istendi de ne oldu" sorusu, ardından Mesut Yıl- maz'ın.Tiflisyolunda, MGK'nin ünlü "s/yasefbe/ges/"ndekişe- riat ve terörden oluşan baş teh- like ikilisine. bu kez üçüncü bir tehlike ekleyen sözlerini oku- yunca ayıldım. Sırtım ürperdi. Hele namlı medya yorumcula- rının satır aralarından "üçüncü baş tehlike tanımının askeıieri kastettiği" sonucunu çıkarınca bende hoşafın yağı ciddi ciddi kesildi. Yanı fark etmeyeniniz varsa (kalmamıştır ama gene de...) söyleyeyım: Biz bal gibi. bir si- yasal bunalımın içindeyiz. Bes- belli ki askerler. "Şu şöyle ol- malı, bu da böyle. Eğer o öyle olmaz, bu da böyle yapılmaz- sa..." demekteler. Siyasilerimiz ise, "Bu bizim işımiz. Siz karış- mayın. Kanşıp bir kez daha de- mokrasinin canma okumayın" diye yanıtlamaktalar. Eh, Türkiye gibi ülkede siya- si bunalım dediğın de budur za- ten. 27 Mart'ta MGK toplantısı var. Bu toplantıda bu bunalım çözülmezse. ki böyle bir belirti yok, Mesut Yılmaz'ın "Alın öy- leyse emanetinizi" deme olası- lığı bir hayli yüksek. Gerçi bu- nu, emaneti alırken düşünme- si gerekirdı ama, bu saatten sonra bunu anımsatmanın, ara rejim tehlikesini önlemekte hiç bir yararı yok. Yurttaş dediğin, bencileyin ikinci sınıf bile olsa, bir bunalım döneminde tribünlerde oturup izlemez. Tarafını seçer ve tavır alır. Demesi kolay. Gel de seç, gel de al bakalım. Elbette sorun "Askerler mı, sivillermi" sorusuna indirgene- mez. Bu saatten sonra demok- rasi otobüsünden inip cemse- ye binecek değiliz. Sorun, "sivillerin ne kadar si- vil"; bugün kostaklanan siyasi parti liderlerinin ne kadar de- mokrat olduklarında. Soru ise, bunalım nedeninin, ülke için ne kadar "yaşamsal" olduğunda. Bu kuşku kesinlikle doğru ve haklı. Inanmazsamz bunalımın nedenine bakın. Bütün gazete- leri taradım; bütün kalem erba- bını satır satır okudum. Sonuç aynı: Bunalım türban yasağının dozu ve Fethullah Hoca Ca- miası'na alınacak tavırdan çıkı- yor. Koskoca Türkiye Cumhuri- yeti'nde, çok ciddi bir siyasal bunalıma yol açan, demokrasi- nin geleceğini belirleyecek şid- dette patlak veren anlaşmazlık bu ise ve bu çözülemiyorsa ga- liba yapılacak en doğru iş, "ara refım" tartışacağımıza, birbiri- mize "rejim ara" demek. Çün- kü böylesi bir sorunu bile aşa- mıyor, aşmak bir yana, kilitleni- veriyorsa ara ya da ana rejim- den değil, olsa olsa rejim boş- luğundan söz edilebilir. POIİTİKA GUNLUGU HtKMET ÇETİNKAYA 'Alacakaranlığın SesL/ Bir çocuk ağlıyor kapının önünde... Bir kadın kış yorgunluğunu atıyor üzerinden bal- konda şarkı söylerken... Bir adam ağacın gölgesinde mızıka çalıyor... Bir delikanh el sallıyor geçen gemilere... Sonra bir yaprak kımıldıyor usulca... Sen hiç dinlemiyorsun söylediklerimi, John Ful- ler'e takmışsın kafanı. Arabada sana sokulduğum- da gülüp kaçınyorsun benden gözlerini... Bir şeyler söylüyorsun Radovan Pavlovski'den, tıpkı akşamüstü kaçışlan gibi... Yağmur çiseliyor ardından, bulutlar geçiyor üze- rimizden... Sana yaklaştım, ıslaktı parmaklarım sözlerden, bir kaygıydı sanki yağmur sonu gün ortasında yıl- dızlargördüm... Korkuyordum yollara uzanıp uyumaya yapayal- nız, ama kanatlandım bir kuş gibi, kulene kondum... Kutusunda çayır çiçeklerini, gelgrtleri taşıyan o la- civert taşı geri verdi dalgalar... Ekinlerde parlıyordu yüreğim... Savaş kokusu vardı her yerde, görünmeyen bir savaşın kokusu... Bir düğün kokusu vardı... Kırmızı bir yemiş ısıtmıştı yatağımızı, korulann göl- gesi penceremde oyalanmıştı... Silinip gidecek düşlerde gövdem ama kalacak lacivert ıslığım... Savaş güllerini kokluyorum Samuil'ın, kavgala- rın orakçasını... Mısırlar arasında uyuyor çocuklar, ıslık çalıyor- lar... Hiç sevmiyorlar üstlerinden geçen kuşları... O güzelim Türkçesiyle çevirmiş Ulkü Tamer, Pav- lovski'nin 'Maya'sını... Ben uyumak üzere bir delikanh... Kızgın gülleri öpüyorum... Aşkımızın günü... Ay kırmızı bir rahibe gibi... • • • Bilmem alacakaranlığın sesini duydum mu hiç!.. Efrain Huerta'nm dizelerinde rüzgâra anlattın mı öpüşlerimizi! Ürkerek çekilen sessizliği, bir sevda masalının anlatılışını duydun mu? Bir yerlerden kopup gelen bir fırtına, bir sevgi se- li seni nerelere çeker bilemiyorum... Beyaz kâğıtlara çizdiğim resimler, cadılar bayra- mı, mavinin izdüşümü, sarı, kırmızı kelebekler hep bıraktığın anılardır bana... * Gel açmamış çiçeklere söyleyelim aşkımızı! Ayı gözetlemeyen çocuklara! Birbirimize bakmadan söyleyelim... Yalancıdır onlar; şu kuşlar, saçaklar... Artık birbirimizi sevmiyoruz, sevmedik de... Tutkuyla geldik, tutkuyla gidiyoruz... Alacakaranlığın sesindeyiz artık, çılgınlığın yüre- ğinde... Gel, rüzgâra anlatalım öpüşlerimizi, şarkılanmızı, acı yüreklerimize... Sana sessizliği ben buldum diyorum yeniden; o usul ikindide, adın yakılınca, kömüıieşince... Anılann bir iğne batışıdır dudaklanma; hayatımîn masallannı kurdum bugün, bir elmanın ince kabu- ğunda... Çocuklann veyaşlıların bilmediği birgecedeyiz... Bir ırmağız vadilerden süzülüp gelen, bir coşku- yuz mavinin kırmızılaştığı yerde; sevdayız, yıldızları topluyoruz bilinmeyen bir evrende... Evrenimizi kaplıyor aşkın duyarlığı, sesi ve solu- ğu dolduruyor yüreğimiz... Gün kısalıyor, körlük başlıyor şimdi... Otlar ve gövdesiz dumanlar... Mısırlar arasında uyuyan çocuklar uyanıyor; ço- cuklar artık ıslık çalmıyor... • • • Mızıka çalan adam, ağlayan çocuk, kış yorgun- luğunu şarkı söyleyerek atan kadın mavi bir kentin içinde kaybolup gittiler... Ben uyumak üzere olan bir delikanlıydım ve kız- gın gülleri öpüyordum... San çiçeklerin kara düştüğü günü çoktan unut- muştum. Silinmiş düşlerin sevgilisi de değildim... Tüm bu anlattıklarım bir masaldı aslında; Ler- montov'la başlayan. Gautior'le biten... Bir haykırıştı, seslenişti ne bileyim; bir düştü bel- ki de hiç bitmeyen: "Hayır böyle tutkuyla sevdiğim sen değilsin/ Gü- zelliğin panltısı etkilemiyor beni. I Sende geçmiş yıl- ların acılannı seviyorum/ Ve yıkılıp giden gençliğı- mi. Sana baktığımda kimi zaman,/ Dalıp gittiğimde gözlerine,I Gizemli bir konuşmaya dalmışımdır,/ Se- ninle değil ama, yüreğimle. Konuştuğum, sevgilisidir genç günlerimin, I Baş- ka çizgileh anyorum seninkilerde,..I Çoktan susmuş dudaklan, canlı dudaklarında senin,/ Sönmüş göz- lerin ateşini, senin gözlerinde..." E. Posta: Hikmet.Cetinkaya '" raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Perinçek: 16Mart katliamı zamanaşımına uğrayacak ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - İşçi Partisi (IP) lideri Doğu Perinçek. 16 Mart Î978 tarihinde yapılan bombali ve silah- lı saldında İstanbul Üni- versıtesi Eczacılık Fakül- tesi öğrencilerinden 7'sı- nin ölümüne. 5O'ye yakı- nının da yaralanmasına neden olan katliamla ilgi- li soruşturmanın varın za- manaşımına uğrayacağı uyansında bulundu. Perinçek. dün düzenle- diği basın toplantısında. 16 Mart 1T8 vılındager- çekleştırilen katliamda ro- lü olanlarla ilgili cumhuri- yet savcılığınca sevk edi- len suç duyurusunun 1.5 aydır Milli Savunma Ba- kanhğı'nda(MSB)ve as- keri savcılıklarda bekletil- dığinedikkat çektı. Dönemin askeri yargıcı Baki Tuğ'un da aralannda bulunduğu 16 kişinin yar- gılanabilmesi için 16 Mart 1998 Pazartesi akşamına kadar "celp" evTakının çı- kanlması gerektiğini söv- leyen Pennçek. "Aksitak- dirde zamanaşımı nede- nhle hiçbir işlcm \apıla- mayacak. İlgili makamlar yasalann gereğini >apma- yarak katlianıın üstünü örtmektcn sorumlu ola- caklardır" dedi. İP lideri Doğu Perin- çek, şöyle devam etti: "Suç duyurusunda emekli isrihkam Astsubay Başça\xış Oğuz Serçinoğ- lu'nun Aydınlık'a yapnğı katliamla ilgili açıklanua- lann. eski ülkücü Ali Yur- taslan'ın 1980 \ılında gün- lük A\dmlık gazetesinde yayımlanan itiraflarını doğruladığı belirtilivor. Serçinoğlu açıklamasında. katliamda kullanılan TNT kalıplannın o dönemde ordudaki bazı subaylar aracılığıyla saldırganlara ulaşdnldığını söylemisti."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle