Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 ŞUBAT 1998 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
G Ü N C E L CÜNEYTARCAYİREK
• Baştarafi 1. Sayfada
eylemlerini kışkırtıyor hem de laik cumhuriyeti sa-
vunanları hedef göstermeyi sürdürüyor.
Geçenlerde bir eğ'rtim parkının açılış törenlerini
yansıtan özel bir TV'den, Istanbul'un göbeğinde-
ki Fatih ilçesınde hâlâsarıklıların, cüppelilerin cad-
delerde, meydanlarda ellerini kollannı sallayarak
gezdiklerini izledik.
Yasak dediğimiz bizde bir iki gün sürüyor. 28
Şubat 1997'de MGK'deki ünlü toplantıdan önce
devrim yasalannı umursamayan, Iran özentisi ki-
şilerden oluşan manzaralar Fatih ilçemizde sapta-
nıp hemen her kanaldan günlerce kamuoyuna
gösterilmışti.
Polis harekete geçirildi. Sarıklılar, cüppelilertop-
lanmaya, hatta RP'nin düzenlediği miting alanla-
nna girmeleri engellenmeye başlandı.
Bu söylediklerimiz 28 Şubat'tan bir iki gün son-
raki "devlet icraatı" idi.
Ya daha sonralan? Bir zaman geçti; işte, günü-
müzde Fatih ilçesinde sanklılar, cüppeliler, sakal-
lılar sokaklarda.
Körfez krizi, vergi yasaları, hükümetteki çifte
başlılık, IstanbuPda turizme açılan SİT bölgeleri gi-
bi sorunlar kılıf kıyafetle ilgili olayların gündemin ilk
sıralannda yer almasını önlüyor.
Şu son günlerde izlediklerimiz ise ürpertici:
Eğitim alanında "örtünme olaylan" o denli ge-
lişmiş ki Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay bir
genelgeyle kılıf kıyafetin "çağdaş ölçülere" uydu-
rulmasını istemek zorunda kalıyor.
Türbanlı öğretmenlere izin verilmeyeceği aynı
genelgede yer alıyor.
Bilmem izleyebildiniz mi; sonra neler oluyor, ne-
ler!
Köktendinci yayınlarda birinci sırada yer alan
Akit gazetesi, genelgeyi titizlikle uygulayan Anka-
ra Milli Eğitim Müdürü Behçet Yavuz'u açıkça he-
def gösteriyor.
Yüzlerce tehdit alan Yavuz'un ilk suçu:
"Yönetici, öğretmen ve görevlilerin Atatürk //-
ke ve inkılaplanna uygun çağdaş, aşınlığa kaçma-
yacak şekilde sade bir kılıf kıyafetle biriik ve bü-
tünlük içinde bulunmalannı" eğitim camiasına du-
yurmak.
Ikinci suçu daha büyük; genelgeyi yaşama ge-
çiriyor:
"Uyanlan dikkate almayan 150 türbanlı öğret-
men hakkında soruşturma açıyor ve 4 stajyer öğ-
retmenin görevine son veriyor."
Önlem gerek
Köktendinci şiddet hareketi bitmiyor:
CerrahpaşaTıp Fakültesi'nde öğretim görevi ya-
pan eski lstanbul Belediye Başkanı Nurettin Sö-
zen'e, durup durduk yerde türbanlı öğrencilerden
birinin velisi saldırıyor. Yumrukluyor, yanağında ke-
sik meydana getiriyor ve tabii bu tip adamlardaki
karakter gereğı yaradılışından korkak olduğu için...
Kaçıyor!
SSK'de değişik illerde görev yapan 5 avukat tür-
ban ve türban üzerine takılmış perukla duruşma-
lara giriyor. Araştırılınca olayın altından türbanlı
avukatların, REFAHYOL'un Çalışma Bakanı Neca-
ti Çelik'in atadığı_SSK'nin imam asıllı personel da-
ire başkanı Naci Clnal zamanında kuruma alındık-
tan ortaya'çıkıyor '
k
•"•• ^ — - - '~~
Bu olaylar önemli bir işaret veriyor. Ne kapatılan
RP'nin yerini alacak olan parti huyundan vazge-
çecek, ne de köktenci hareketler hız kesecek! Ye-
ni yöntemler, yeni olanaklar, yeni alanlar bularak
belki de giderek genişleyip daha da gelişecekler.
Bu olayları "köktendincilerin önümüzdeki za-
man içinde başvuracağı şiddet eylemlerinin" ilk ör-
nekleri diye kabul etmek zorunlu hale geliyor.
Üstelik köktendinci eylemlerin RP'nin -nihayet-
"fıilen kapatılacağı günlere denk gelmesi bir baş-
ka kanıyı güçlendiriyor. Laik cumhuriyeti yıkıp ye-
rine din devleti kurmak isteyenlerin örgütlü ey-
lemlere girişeceklerini" gösteriyor.
Bir hukuk devletinde köktendinci şiddet hareket-
leriyle de etbette hukuksal kurallaria savaşım ve-
rilebilir.
Ama, hukuksal eksiklikler varsa tamamlanması
ve geleceğe dönük önlemlerin bugünden alınma-
sı artık zorunlu hale geliyor.
Irticanın önünde "en büyük engel olduğunu"
söyleyen Mesut Yılmaz hükümeti hâlâ görev ba-
şındadeğil mi?
öyleyse? Önlem almak için ne duruyor?
Perinçek'ten
suç duyurusuANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-tşci Partısi (İP) Ğe-
nel Başkanı Doğu Ferinçek.
1995 yılında Azerbaycan
Devlet Başkanı Haydar Ali-
yev'e karşı düzenlenen başa-
nsız darbe girişimine kanş-
tıklan gerekçesiyle DYP li-
deri Tansu ÇiDer. DYP mıl-
ietvekıllen AyvazGökdemir
ve Mehmet Ağar ile eskı
Özel Harekât Daıresi Baş-
kanvekıli tbrahim Şahin
hakkında suç duyurusunda
bulundu.
İP Genel Başkanı Perin-
çek. 1995 yılında Aliyev'e
karşı düzenlenen başansız
darbe ginşımiyle ilgili sır
perdesini aralayan Susurluk
ve 3. MlT raporlannda.
"darbeciler" olarak gösteri-
len de\ let görevlılen hakkın-
da Yargıtay Cumhunyet Baş-
savcılığYna suç duyurusun-
da bulundu.
Pennçek. Azerbaycan dar-
besine ilişkin 1 klasörlük bel-
ge ve kanıtlan. suç duyurusu
dilekçesiyle bırlikte Yargıtay
Cumhuriyet Başsa\cısı Mü-
kerrem Malatyah'ya sundu.
Yargıtay çıkışında gazete-
cilerin sorulannı yanıtlayan
Pennçek. Azerbaycan darbe-
sınin. devlet makamlannı iş-
gal eden üst düzey görevlile-
rince, devlet olanaklan kulla-
nılarak yapıldığını söyledi.
Suç ve suçluya ilişkin bel-
gelenn ortaya çıkmasına kar-
şm hükümeti bu konuda ge-
reken adımlan atmamakla
eleştiren Perinçek. Başbakan
Mesut Yılmaz'ın da olaylan
sadece bir gazeteci gözüyle
değerlendirmekle yetindiği-
ni söyledi.
Bu tür suçlann bütün bo-
yutlanyla ortaya konulması
için kamu yetkisinin kulla-
nılması gerektığine işaret e-
den Perinçek. "Bu yetld ve
görev savcüık makamına ah-
tir. Savcılığın görev i. bizim
sunduğumuz kanıüan değer-
lendirmekten ibaretolmayıp,
olayı araştırmak, kanıüan
toplamak ve yargı önüne ge-
tirmektir'1
dedı.
Azerbaycan darbesinin,
Türkiye Cumhuriyeti devle-
tinin "örtülii operasyonu" ol-
madığını söyleyen Perinçek,
bu olayın ABD adına hareket
eden küçük bir grubun işi ol-
duğunu savundu.
Çiller ve ekibinin bu dar-
bede "bir nokta, bir virgüT
olduklannı ileri süren Perin-
çek, şöyle devam etti: "Çün-
kü Devlet Başkanı Demirel,
darbeyi Azerbavcan Cum-
hurbaşkanTna bildirmiş ve
ban de\let makamlan dar-
beyi önlemek için girişimler-
de bulunmuşlardır. Bu du-
rumda. darbenin Türkiye
devleti adına değiL fakat bir
başka devlet adına yapddığı
ortadadır. Takdir edilecegi
üzere, de\ let darbesi gjbi ey-
lemlerözelgirişinı ve bireysrt
çabalaria gercekleştirilmez.
Kaldı kL Azerbaycan darbe-
sinin ardında ABD'nin bu-
lunduğunu herkes bilmekte-
dir."
Azerbaycan darbesînde MİT çatLağıI Baştarafi 1. Sayfada
OMON karargâhında Aliyev'e bağ-
lı birliklerce öldürülûnce darbe başa-
nsız kalmıştı. Olay sırasında yakala-
nan ve darbecilenn yanında yer alan
Avusturya vatandaşı Kenan Gürel
yakalanıp Bakû'de hapse atıldı. Tl-
KA görevlisi ve Azerbaycan mecli-
sınin danışmanı Ferman Demirkol
ise Ankara'dan gelen talimat ile Tür-
kiye Büyükelçiliği'ndeki din görev-
hsı Abdülkadir Seışn' ın evinde sak-
landı.
.\zerbaycan'daki darbe girişiminin
perde arkasını en iyi bilen kişiler,
Türk Bü>1ikelçisi AltanKaramanoğ-
lu. eski MİT Müsteşan Sönmez Kök-
sal"ın Mehraet Eymür"ün teşkilata
geri alınmasına karşı çıkması üzerine
Bakû'ye sürgün ettiği Müsteşar Yar-
dımcısı Ertuğrul Güven ve şu anda
Genelkurma> Başkanlığı Özel Hare-
kât Dairesi Başkanı olan. Bakû'de dö-
nemın askeri ataşesi olarak görev ya-
pan Emin Alan \e din görevlisi Ab-
dülkadir Sezgin. Bu kişiler aynı za-
manda. başta Demirel'den aldıklan
talimat ile Aliyev'e karşı olası darbe-
yi önleme görevini üstlendıler. Bu sı-
rada TİKA görevlisi Ferman Demir-
kol'un darbeci Cevadov'ukışkırtma-
sı. Türk Büyükelçıliği görevlilerinın
Alıyev ile Ce\ado\'un arasını bulup
olası bir darbeyi önleme çabalannı
zorlaştınyordu. Bir dığer zorluk ise
Ankara'dan Bakû'ye gelen \ e kafala-
n kanştıran bir kripto oldu.
Karamanoğluve Emin Alan ile bır-
likte Alıye\ 'e karşı darbe hazırlıkla-
nnı Demırel'e ıleten MlT görevlisi
Ertuğrul Güven, 17 Mart darbesi ön-
cesinde Ankara MlT "ten bir kripto al-
dı. Yalçın Ertan'ın imzasını taşıyan
kriptonun, •'AByev üe görüşmeyin ve
kcndisinc karşı darbe girişimi olacağı
haberini Uetmejin" şeklınde talimat
içerdiğı öğrenildi. Aynı kriptonun, Er-
tuğrul Gü\en'ı Alıyev "e götürmesın-
den dolayı Türk Büyükelçisi Kara-
manoğlu'na teşkilatın kızdığinı ima
eden ifadeler de taşıdıgı belirlendi.
MtT'ten gelen talimat üzerine Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin Aliye\'i des-
tekleyip desteklemediği konusunda
tereddüte düşen Ertuğrul Güven, Ka-
ramanoğlu"na Ankara'nın polıtikası-
nı netleştirme önerisi getirdı. Bunun
üzenne Karamanoğlu. o sırada Was-
hıngton'da bulunan dönemin Dışişle-
ri Bakanı Karayalçın'ı arayarak, Tür-
kiye'nin Aliyev'in desteklenmesi dı-
şında bir polıtıka değişiklığıne gidip
gıtmediğini sordu. Karayalçın, Was-
hington'dan yakıt ikmali için uğradı-
ği Belçika'dan Bakû"ye çektiğı mesaj-
da. Türkiye'nin politikasında bir de-
ğişiklik olmadığını bildirdi.
Karayalçın sorulanmızı yanıtlar-
ken, dönemin Başbakanı Çiller"ın
Aliyev aleyhtan bir tutum içinde ol-
duğu izlenimi almadığını söyledi.
Ancak darbe olayına yakından ta-
nık olanlar. darbecilenn yanında bir
politika izleyen Çiller'in, Cevadov ve
ekibinin başansız kalacağını anlayın-
ca geri dönüş yapıp Aliyev 'e arka çık-
tığı izlenimi verdığine işaret ediyor-
lar. Karayalçın, darbenin olduğu mart
ayı sonlanna doğru dışişleri bakanlı-
ğı görevinin sona erdiğine de işaret
ederek "Kimin eJi kimirı cebinde, so-
ruştunılsun" dedi.
Azeri darbesi olayında kendisini
"paratoner"' seçtiklerini ve olayla il-
gisi olmadığını savlayan DYP Kayse-
ri Mılletvekili A^-azGökdemir de so-
rulanmızı yanıtlarken, Çiller'in Müs-
teşan Tuncer ile birlikte Demırkol'u
almaya giden uçakta MlT görevlisi
Yalçın Ertan'ın bulunduğunu söyle-
mişti. Demirkoru Türkiye'şe gerir-
dikten sonra Ingiltere'ye göndenlen
Tuncer. şu anda MtT'te müşav ır ola-
rak görev vapıyor. Ertan. "darbecile-
rin yanında %'eraldığı'" iddialanyla il-
gili sorulanmıza \ anıt vermekten ka-
çınarak "Ben sizi sonra aranm" kar-
şılığını vermekle yetindı.
Ertan'ın Ingiltere'ye gönderilme-
sinin nedenleri arasında, teşkilatın
darbe olayını örtbas etme çabaları
gösteriliyor. Ertan'ın şimdi Türki-
ye'nin Paris Büyükelçisi olan eski
MÎT Müsteşan Sönmez Köksal'dan
aldığı talimat ile Bakû'nün kafasını
kanştıran kripto çektiği ve olayın ar-
kasında Çiller ailesinin bulunduğu
belirhliyor.
Teknolojiyi
yakalamak için
büyük
vantaj
OPeşin fiyatına
- 3 ay taksit
70 ekran
Şupersonic
"
37 ekran
Şupersonic
bedava
VVS3268N
• 84 cm duz kare sınemaskop ekran
• 100 Hz titreşımsız göfüntü
• 16:9 veya 4 3 göfüntü tormatına otomatik olarak geçebılme
13 aya varan
ekonomik
taksitler
HEMEN T E S L I U
TELEVİZYOHLAH
TfLEFUNKEN 37 ŞUPERSONİC
TELEFUNKEN 37 ŞUPERSONİC TX nWM*xW)
TELEFUNKEN 51 MASTER
TELEFUNKEN 51 SUPERSONIC
TELEFUNKEN 51 MASTER TX (Teletertll)
TELEFW«EN 51 ŞUPERSONİC TX (Tele(axlli)
TELEFUNKEN 51 A 314 MT
TELEFUNKEN 55 SON1C
TELEFONKEN 55 SONIC TX (Teleteıctll)
TELEFUNKEN 55 ŞUPERSONİC TX a«MextH)
TELEFUNKEN 55 ŞUPERSONİC TXST (Tel8textlı-Siereo)
TELEFUNKEN 55 MS 2170 CT
TELEFUNKEN 70 ŞUPERSONİC TXST (Teleıextlı-Stereo)
TELEFUNKEN 70 OS 2866 J
TELEFUNKEN 70 CINEVISION 28 M
TELEFUNKEN 84 F 840 M NIC
TELEFUNKEN 84 WS 3268 N
Peşln FlyM
61 600 000
67.480.000
76 600 000
80.160.000
81 600 000
87 920 000
94 080 000
86.240.000
90 520 000
95.640.000
101 080 000
111.440.000
176 960 000
179.200.000
284 480 000
311 360.000
499 520 000
1.SEÇENEK
Pe^n Flyrtna Taksltl*
Peştrnt*
3 T«k»lt Toptam
15 400 000 61 600 000
16 870 000 67 480 000
19 150 000
20 040 000
20 400.000
21 980 000
23 520 000
21 560 000
22 630 000
76 600 000
80 160 000
81.600 000
87 920 000
94 080 000
86 240 000
90 520 000
23 910 000 95 640 000
25 270 000 | 101.080.000
27 860 000 | 111 440.000
44.240 000
44 800 000
71 120 000
77 840 000
124 880 000
176.960 000
179 200.000
284 480 000
311 360.000
499 520 000
2. SEÇENEK
Peflnat*
S TaksH
11 290 000
Toplam
67 740 000
12.360.000 { 74.160.000
14 040 000
14.690.000
14 950 000
16.110.000
17 240 000
15.800.000
16 580 000
17.520.000
18 520 000
20.420.000
32 420 000
32.830.000
52 120 000
57.040.000
91 510 000
34 240 000
88.140.000
89 700 000
96.660.000
103 440 000
94.800.000
99 480 000
105.120.000
111 120 000
122.520.000
194 520 000
196.960.000
312 720 000
342.240.000
549 060 000
3. SEÇENEK
P»»ln«t*
9TaksH
7.910 000
8.670.000
9 840.000
10290.000
10.480 000
11290.000
12080 000
11.070.000
11 620 000
12280.000
12 980 000
14.310.000
22 720 000
23.010.000
36 530 000
39.980.000
64 140 000
Top4»m
79 100 000
86.700.000
98 400 000
102.900.000
104 800 000
11Z900.000
120 800 000
110.700.000
116 200.000
122.800.000
129.800 000
143.100.000
227 200 000
230.100.000
365 300 000
399.800.000
641 400 000
4. SEÇENEK
P*fln«t +
13 Taksit
6 490 000
7.110.000
8.070 000
8.440.000
Toplam
90 860 000
99.540.000
112.980.000
118.160.000
6 590 000 . 120 260 000
9260.000 I 129.640.000
9.910 000
9.080.000
9 530.000
10.070.000
10.650 000
11.740.000
18 640 000
18.870.000
29 960 000
32.790.000
52 610 000
138 740 000
127.120 000
133 420 000
140.980.000
149 100.000
164.360.000
260 960 000
364.180.000
419440 000
459.060.000
736 540 000
Fıyatlara KDV dahıldır KDV ve dığer vergılerde b-ır değışıKSık olursa fıyatlara yans'iıiacaktsr Kampanyamız 28 Şubat 1998 tanhınde sona erecekîif Bu kampanya BSG G
r
unberg Ev Aletien Tıcaret A Ş
(Cemal Sar- r Sokak 26/28 Meadıyeköy-istanbul) tarafından duzenlenmıştır Fıyatlanmız Turk Lırası dır Urunlenmrz Bosch Yetkılı Satıcılannda tesltm edıleceKtır Sanayi /e Ttcaret Bakanhğı nca 25 5 1994
tarır ve 21943 sayıtt Resmı Gazeîe'de tlan edılen teblığe uygundur Ürüntertmız sîok mjkîarlanyia ssnırhdır Kampanyada bütün ürûnfer tçın 1 seçenekte %0 - 2 seçenekte %4 5 - 3 seçenekte %6 8 -
4 seçenekte % 7,6 oranında aylık basıt faız uygu'anmıştır Vade farkiar' ürünier arasmdakı fiyat yuvarlamalan nedenıyle ± %0,5 değışebıiır Bu k^npanyaya dahıl o'an dığer ürunlen Muzık Setten. Vıdeo.
Faks. Uydu Antent Setı ve İntemet Gezgınını. Bosch Yetkili Satıcılartnda bı>iabıl<rsıntz
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafi 1. Sayfada
Ama ne yazık kı, bu netleşmenin gereği yerine
getirilmiyor. Kamuoyu unutmazsa, bu aşamanın da
başlayabileceğine olan inancımızı yineleyelim.
Şu aşamada yaşananları şöyle özetleyebiliriz:
"Ftaporsavaşı..."
Üç Kasım sonrası Meyilli istihbarat Teşkilatı'nın
(Ml"0 hazırladığı rapor 17 Aralık 1996'da dönemin
Başbakanı Necmettin Erbakan a iletiliyor. Erba-
kan o dönem, hangi imamı nereye atamalıyım, ta-
rikat şeyhlerini nasıl ağırlamalıyım gibi daha önem-
li işlerle uğraştığı için raporu okumakla yetıniyor.
Dönemin MlT Müsteşan Sönmez KöksaJ imza-
lı raporun tam metni Cumhuriyet'te yayımlanıyor.
Raporda, Susurluk kazası kahramanlarıyla ilgili şu
değerlendirmeler yer alıyor:
-Bu kişiler devleti kullanmıştır.
-ASALA ile mücadele kamuflajdır.
-Içine girdikleri kirli işleri örtmek amacıyla "Her
şeyi devlet için yaptık" savunmasına gırmişlerdir.
-Çiller'in siyasete girdikten sonra oluşturduğu
özel örgüt iddiası ciddidir.
-Azerbaycan darbesinde Çiller'in parmağı var-
dır.
Değerlendirmeler uzayıp gidiyor. MİT, raporda
yargıda bulunmaktan çok durum saptaması işle-
vini yerine getiriyor.
Bu saptamaların içinde medyanın "Methullah
Gülen "inden "ulusal kahraman" Abdullah Çat-
lı'ya kadar yirmiyi aşkın kişinin son 20 yıl içinde ya-
pıp ettikleri de yer alıyor.
Raporda yer alan bilgiler şu saptamanın doğru-
luğunu ortaya koyuyor:
"12 Eylül sürecınde solun bütün yelpazesini
sahneden silmek için akla gelebilecek her şey kul-
lanılırken, MHP'lileri ve şehatçılan devlet koruyor-
du, besliyordu."
12 Eylül'ün hangı kesim için darbe, hangi kesim
için rütbe olduğu bir kez daha ortaya konuyor.
Hem de "solcu yazar" ıddıalarından değil, devlet
arşivlerinden...
Devam edelim...
Mesut Yılmaz, Başbakanlık kottuğuna oturduk-
tan sonra, sanki daha önce hiçbır şey yapılmamış
gibi Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanvekıli Kutlu
Savaş'ı Susurluk raporu hazırlaması için görevlen-
diriyor.
Savaş, içinde Susurluk dışında her şeyin oldu-
ğu çok ayrıntılı bir rapor hazırlıyor. Hidayet ailesi-
nin tüm şeceresini öğrenip hidayete eriyoruz, Su-
surluk kazasında üç yurtseverin nasıl olup da bir
araya geldiğini öğrenemiyoruz.
Savaş'ın raporunda da söz konusu kahraman-
lann devleti kullandığı yer alıyor ama genel olarak
baktığımızda şu soruyu sormadan edemiyoruz:
-Acaba bu rapor Mehmet Ağar'ı aklamak için
mi hazıriandı?
Her gelen Ağar'ı ağarta ağarta bitiremiyor. Ra-
porlarüstü bir şahsıyet.
Rapora havale...
Bu iki raporun ardından başkent kulisleri üçün-
cü değerlendirme ile çalkalanıyor. MlT, Kutlu Sa-
vaş'ın hazıriadığı rapora yanıt verdi. Yanıtın özeti
şu:
"Savaş 'ın raporundan rahatsızız."
Daha sonra ayrırvtılara geçıüyor. MJT'in iddiası o
ki, Savaş yanlı davrandı. Bilgilerde yönlendirme
var. Bazı bölümler de eksik...
"Bakalım raporun gereği yerine getirilecek mi"
sorusuna yanıt aranırken yön değişiyor. Gidiş şu:
"Kimin raporu ya da değertendirmesi dikkate
alınacak?"
TBMM'de bir yasa ya da düzenleme kabul gör-
memişse rumuz şudur:
"Komisyona havale..."
Komisyon bir süre çalışır, alt komisyon oluştu-
rur. O karar verir, üst komisyon bakar. Bereket yan
komisyon yok...
Buna benzer uygulama devlet işlerinde var. Ka-
muoyunu rahatsız eden konu mu var? Yanıt hazır:
"Bir rapor hazırlayalım..."
Rapor bir süre tartışılır, sonra unutulur... Bu uy-
gulamaya da şu adı takabılıriz:
"Rapora havale..."
Devletın üst kurumları rapor savaşı yaparken art-
ta hukuk kalıyor...
Barış umudu
Hayalleri gerçeğe dönüştürür!
• Baştarafi 1. Sayfada
mesekr de. rutumlan buna
neden olabilir. ABD ile İn-
gütere, lrak politikasuıı be-
lirlerken murlaka Tiirki-
ye'den görüş almalılar. C1ın-
ton ile Blair bir ara>a gelip
Irak'la ilgili konuşacaklar,
sonra da Türkiye") e telefpn-
la bilgi >erecekler. Bu, ger-
çek anlamda bir diyalog de-
ğfl. Türkh'e'nin bazı tuzak-
lara sürüklenmcmesi için
her riirlü önlemi alıyoruz."
Ecevıt. 1991 bunahmın-
dan farklı olarak. bu kez
Türkiye'nin daha hazırlıklı
olduğunu, 30 milyar dolar-
lık döviz rezervi bulundu-
ğunu anlatırken, "Turistik
tesislerde iptak dair bir ha-
reket olmadı. Bu, bizim sa-
vaşa bulaşmama kararlılıgı-
mıan sonucu" dedi
Güneydoğu ekonomısi-
nin şimdiden bunalımdan
etkilendiğine dıkkat çeken
Ecevit.
u
Güne>doğu hal-
kından özür dilenmeli" di-
yen CHP lıderi Baykal'a
"Günahlannın itirafi anla-
mına geien bir girişimde bu-
lundu. Yerindedir, 4-5 yıl ik-
tidarda kaldılar. Güne\do-
ğu halkına >önelik hiçbir
önlem almadılar. CHP an-
laşdan o bölge halkının acı-
lannı ancak muhalefete dü-
şünce anbyor'" diye konuş-
tu.
Ece%ıl, 21 Şubat günü
KKTC Cumhurbaşkanı Ra-
uf Denktaş ile bırlikte Gazi-
antep'e gıdeceklerinı de
kaydettı. Türkiye-AB Par-
lamentolararası Karma Ko-
misyonu Eşbaşkanı ANAP
lstanbul MilleUekilı Bülent
Akarcalı, TBMM'de düzen-
lediği basın toplantısında
ABD-Irak krizıne ilişkin
görüşlerini aktardı. Irak'ın
elinde bulundurduğu kon-
vansıyonel olma\an sılah-
lann 1980'li yıllarda Avru-
pa ülkelen tarafmdan satil-
dığına dikkat çeken Akar-
calı. konvansiyonel olma-
yan silah üreten 207 Batılı
şirketin Irak'a silah sattığı-
nı \airgulayarak şunlan söy-
ledi:
u
Irak'a bu silahlan sa-
tan Batılı ülkelerin başını da
Almanya. İngiltere. ABD
çekmekte; sıralamayı Fran-
sa ve Avusturya izkmekte-
dir."
lnsan haklannı savunan-
lann Halepçe'de 6 bin kişi-
nin öldüğü katlıamda kim-
yasal silahlann kullanıldığı-
n\ unuttuğunu kaydeden
Akarcalı. "Rüşvetverende,
rüşvet alan gibi suçju oldu-
ğuna göre. Irak'taki silahlar
konusunda Saddanı kadar,
bu silahlan satan Avrupalı
ülkeler de suçludur" diye
konuştu.
Akarcalı. hükümetin bu
tür silahlann satışınin dur-
durulması konusunda dün-
ya kamuoyuna yapacağı
çağnmn büyük ses getirece-
gini vurgulayarak. Avrupa
Parlamentosu"na insan hak-
lan konulannda 20 bin mek-
tup gönderdiklerini sövledi.
Mektuplarda. 16 yıldır AB
üyesi olan Yunanistan'ın
kendı vatandaşı olan azm-
lıklara karşı sergilediği tav-
n dile getırdiklerini kayde-
den Akarcalı, bu yıl da Av-
rupa Parlamentosu'nun son
toplantısı öncesinde Türki-
ye'nin AB üyeliği konusun-
da 5 ayn dilde 2 bin 40 adet
mektup gönderdiklerini
sözlerıne ekledi.