25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ŞUBAT 1998 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURİCIYİ istanbul Y 4 Sinop 4 Adana 16 Edirne B 5 Samsun Kocaeli 4 Trabzon Çanakkale B 5 Giresun Izmir B TÖ Ankara Manisa Aydın _B 8 Eskışehir Denizlı _B ]2_ Konya Y 10 Sıvas Zonguldak Y 3 Antalya Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y Y Y Y K K K 16 8 13 5 3 2 0 19 Kars Bütün bölgeler çok bulutlu, Maımara'nın batısı ile Kıyı Ege dı- şında bütün bölgeler- de yağış bekleniyor. Yağışlar Akdenız'de yağmur, diğer yerler- de karla kanşık yağ- mur ve kar şeklinde olacak. Rüzgârgüney ve batı yönlerden or- ta, yağış anında kuv- vetlı olarak esecek. Münih AVRUPA Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB K K PB PB PB PB PB 4 3 4 9 9 12 13 11 PB 10 Milano Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB B PB B B PB B PB 9 4 18 9 8 4 14 15 B 13 Taşkent Tahran Kahıre* ÂSYÂ Moskova Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire K B K B Y B Y PB -8 5 -5 -4 10 -4 12 20 Şam 17 Parçalı bulutlu Sısl ^ Çok bulutlu ı Yağmuriu V,flW Kariı -*^° Sulukar > Gok gurultûlü G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada Öncelikle takıyye ustası RP'deki son gelişmelere bir göz atalım. Gerekçeli kapatma kararı çıkar çık- maz takkeliler yeni bir siyasal kuruluşun çatısı altın- da toplanacaklar. Nasıl bir parti kurulacağı günlerdir tartışıhyor. Ga- zetelerde tutarsız bilgiler ve haberlerden geçilmiyor. Yazılanlar doğruysa hemen her şey olmuş bitmiş, partiyi hangi ekibin yöneteceği noktasına kadar ge- linmiş. Takkeli Erbakan'ın 15 kişiyi geçmeyen yaşlı ar- kadaşlan mı egemen olacak partiye yoksa "yenilik- çiler" diye anılan, ama yıllardır yaşlılann peşinde y- ol alanlar mı yönetimi ele geçirecek? ' Dananın kuyruğu bu noktada kopacak. Kimi söy- lentilere göre yenilikçiler, 70 yaşını aşmış, 5 yıl ya- saklı Takkeli Erbakan'ı bir kenara koymanın hazırlı- ğını yapıyorlar. Ne var ki takkelilerin genci ihtiyan Erbakan'dan vazgeçemez. Çünkü RP yönetiminde bulunan, milletvekili olan yaşlı-genç kadro Refah'ı bir tarikat, Erbakan'ı da Refah tarikatının önderi kabul ediyor. Takkeli Erbakan şu anda gençlerle yaşlıları bir ara- da tutmaıın yollannı anyor, belki de buldu, ona gö- re düzenlemeler yapıyor. Beri yandan yenilikçilerin önde gidenlerinden bi- ri, hatta başlıcası olan Manisa Milletvekili Bülent Annç, yeni siyasal kuruluşu programıyla projeleriy- le "yepyeni bir parti" diye yutturmaya çalışıyor. Bel- ki de "yeniden diriliş" diyecek, ne ki bilinen neden- lerle söyleyemiyor. Yaşlı-genç RP'liler, oysa tam bir takıyye hazıriığı içindeler. Zira biliyorlar ki yeni partiye RP'nin sürgrti bir kim- lik verecek olurlarsa bu partinin de kapatılması o gün gündeme gelecek. Medyamıza da diyecek yok doğrusu; Tayyip Er- doğan'ı, Bülent Arınç'ı, Abdüllatif Şener'i. Abdul- lah Gül'ü. Abdülkadir Aksu'yu değişik bir dünya- nın insanlarıymış gibi "yenilikçiler" diye kamuoyu- na reklam ediyor. Erdoğan'dan Aksu'ya herbiri takıyye ustası Erba- kan'ın çırağı. Amaçları da bugünlerden ortada: "Müslümanlığı tekele almayan bir parti" kurdukla- nna halkımızın büyük bölümünü, laik cumhuriyeti korumaya karaıiı sivil-asker güçleri inandırmak, a- ma el altından yine bildikleri yolda ilerlemek! Kanıt Baştakkeli'yi safdışına itme hazırlıklannın ne den- li bir düş ürünü olduğunu anlamak için köktenci ba- sının yorumlanna göz atmak yeteıii. Bu yorumlar gerçeği olduğu gibi ortaya koyuyor. Örneğin Yeni Şafak'ta Ahmet Taşgetiren son başyazısında "RP misyonunun yeniden yapılanma- sında en belirleyici etkenlerden birisi, hiç şüphesiz Erbakan'ın tavn olacak" dedikten sonra şu nokta- lara değiniyor: "Çünkü Erbakan'ın ilk adımı kendisinin de belirt- tiği gibi yeni yapılanmaya verilecek ilk açı olacaktır. Yeni yapılanmanın imajına atılan ilk fırça darbesi belki de... Bu yeni oluşumun ilk merhaleierinde atı- lan her fırça darbesi kamuoyunun zihnine kazına- caktır. O yüzden Erbakan'ın yeri, tavn, işareti, desteği veya muhalefeti son derece önem arzetmektedir." Taşgetiren iki önemli noktaya işaret ediyor. Birin- cisi Takkeli Erbakan'ın yeni partideki önemli yerinin altını çiziyor. Ne ki bir başka önemli vurgulama ya- pıyor: "RP misyonunun yeniden yapılanması" diye sö- ze başlıyor. Bu vurgulama; yenilikçi adıyla ortaya çıkanlann "yeni bir program yeni projeleıie yepyeni bir parti kurulacağı" yolundaki savlarının ne denli palavra, büyük ölçüde siyasal bir takıyye olduğunu kanıtlı- yor. Yeni partinin RP'nin sürgiti olacağı varsayımlan köktendinci yorumlanylateori olmaktan çıkıyor, ger- çeğe dönüşüyor. Yenilikçilerin sözcüsü gibi davranan Annç'ın "bu partinin RP çizgisinde olmayacağını" sık sık savla- maya gereksinen sözleri, böylece havada kalıyor. Kısacası kılık kıyafet değişik, ama kafa aynı kafa. Takıyye üslubuyla kurulacak yeni parti, RP'nin Is- lam cumhuriyeti idealini koruyup savunacak. Tellaklar bile değişmiyor. Eski tas, eski hamam bir parti geliyor. Ingiltere'den ikili oyun I Baştarafı 1. Sayfada Başbakanf nın. kendi Dı- şişleri Bakanı gibi düşiin- memesi iyi bir getişme" de- di. Dışişleri Bakanlığı'na ulaşan incelemelere göre. olası bir parçalanma duru- munda en büyük tehlike Kuzey Irak'ta görülüyor. KDP ve KYB'nin son dö- nemde aralanndaki dertle- ri çözmek için bir araya geldiklerini belirleyen Dı- şişleri. Kürtlerin tarihsel amacının Bağdat yöneti- mine karşı mümkün olan en geniş otonomiyi sağla- mak olduğunu kaydediyor. 1992 yılından bu yana bölgede ileri bir yönetim sağlamış olan Kürt grupla- nn ulaşmak istedikleri bir sonraki noktanın bağımsız devlet olabileceğinden kaygı duyan Dışişleri. bu konudaözellikletran'laiş- birliği yapma gereksinimi duydu. Dışişleri Bakanlığı Müs- teşan Büyükelçi Korkmaz Haktanır'ın geçen hafta sonunda lran"a yaptığı zi- yaret sırasında, Irak'ın top- rak bütünlüğünün korun- ması konusunda işbirliği- ne vanlırken. Kuzey'de ba- ğımsız bir devlet kurulma- ması için gerekli önlemle- rin alınmasına karar veril- di. Buna göre Türkiye ken- disine daha yakın olan KDP"nın. Iran da KYB' nin faaliyetlerini yakından iz- leyecek. Dışişleri kaynaklan, Türkiye'nin Suriye ile de yeniden diyalog kurması- nın söz konusu olduğunu kaydediyorlar. Türkiye- Iran-Suriye arasındaki üç- lü danışma mekanizması- nın yeniden çalıştınlması- na. Şam yönetiminin de is- tekli olduğunun belirlendi- ğini kaydeden kaynaklar. "Bu konuda uzun zaman- dır zemin yoklanıvordu" dediler. Irak Büyükelçiliği Mas- lahatgüzan Saad Al-Sa- marrai. Türkiye Ziraat Odaları Birliği'ni ziyare- tinde yaptığı konuşmada. bunalımı, ABD'nin yarat- tığını ve sorunu barışçı yol- lardan çözmek istemediği- ni öne sürerek. "Süpergüç- ler, bölge ülkeleri arasına giriyor: sorunu çözümle- mek yerine, önce kendi ÇH karlanna bakıyorlar. Yeni dünya düzeni diyoıiar. Böl- ge üJkelerini parçalayarak, kendi yönetimlerine alma- ya çalışıyorlar. Asıl ele geçi- rilmek istenen, başta petrol olmak üzere, bölge ülkele- rinin doğal kaynaklandır" dedi. 'Papa'yla görüşmesi önemsiz' Gülen 7 darbecüer korudu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Diyafıet Işleri Başkanı ve Türk Hava Kurumu (THK) Yönetim Kuru- lu üyesi Lütfı Doğan. Nur cemaati li- deri Fethullah Gülen' in Papa 2. Jean Paul ile görüşmesini Vatikan'ın çok önemli bulduğunu sanmadığını söy- ledi. Doğan. "Papa ile Diyanet İşleri Başkanlığı düzeyinde görüşülmeliy- di" dedi. Vatikan'a yaptığı ziyaretin ardın- dan Fethullah Gülen'in gündeme oturtulmasını değerlendiren Doğan. iki din adamınm statülerinin tama- men farklı olduğunu vurguladı. Do- ğan. "Birinin statüsü bir Müslüman din bilgini, din adamu biri de yalnız din adamı değil, devlet başkanıdır. Bu bakundan, bunun daha geniş olması gerekirdi. Geniş olması için de Türki- ye olarak Vatikan ile ilişkilerin daha ciddi, o statüye uygun olması gerekir" dedi. Görüşmenin sağlıklı sonuç ve- rebilmesi için kişilerin statülerinin ay- nı düzeyde olması gerektiğini vurgu- layan Doğan, yöntemde de eksiklik olduğunu kaydetti. Doğan, Gülen'in bu geziyi Türkiye adına değil, sade- ce temsil ettiği grup adına yaptığını belirtti. Görüşmenin kişisel açıdan ol- sa bile Türkiye açısından herhangi bir yarar sağlamayacağını anlatan Do- ğan, istenen ilişkiierin sağlanabilme- si için Diyanet Işleri Başkanlığı'nın 2000 yılına gelinmeden. belli birpro- je çerçevesinde görüşmeleri başlat- ması gerektiğini söyledi. Doğan. çe- şitli ülkelerden din adamlannın. dev- let adamlannın Vatikan'a sık sık bu tür ziyaretlerde bulunduklannı belir- terek bu nedenle görüşmenin Vatikan açısından çok büyük önem taşıdığını sanmadığını söyledi. Doğan. Türkiye'nin tümünü temsil etme yetkisi bulunmayan Fethullah Gülen'in hoşgöriiyü desteklemesine karşm. kendi grubunu aşan davranış- lan olduğunu belirtti. Papa ve Gülen'in karşılaşmasını banş için hoşgörü diyaloğunu açaeak yeterlikte bulmadığını kaydeden Do- ğan, "Ciddi olarak Türkiye'deki yet- kili kişilerin konuya yaklaşarak her tüıiü başka anlamlara çekilebilecek durumlan engellemeleri lazun. Doğal olan Fethullah Gülen'in değil de Diya- net İşleri Başkanlığı'nın ve Türk hü- kümetinin bu yaklaşımlara girmesi- dir" dedi. Lütfi Doğan. "Gülen'in örtülü bi- çimde haüfeliğe soyunduğuna" iliş- kin değerlendiımeler konusunda şun- lan söyledi: "Halifelik bana göre di- ni bir şey değildir, siyasidir. Böyle bir siyasi gücü olmadan bir insanın hali- feliği isteme olanaği olamaz. Siyasi bir yanı taşıdığı sonucuna da varmak mümkün olabilir. Her şey shaset ola- bilir. Ama ben siyasetin din için dinin siyaset için kullaıulmasmdan yana de- ğUim. Türkiye'de en büyük acılann kaynağı dinin shaset için kullanılma- suıdan, dinin si> asallaşbrümasından, hatta siyasetin iman haline getirilme- sindendir. Ama bunun böyle bir yanı varsa tamamen bu görüntüsünün dı- şında çıkar. Her dini gnıbun başı, bir siyasi etkinlik içinde." 6 Amaç orduya sızmaktı' • Baştarafı 1. Sayfada ile cemaatin evlerinde kal- dığını belirterek kadına ba- kış konusunda cemaatin ta- kıyye yaptığını savundu. Özkan, "Izmir'e ilk gitti- ğimde kadınlarla görüş- mek, el tutmak, hatta bayan hocaya soru sormak bile ya- saktı. Kadının elini tutar- sam, kor parçasını tutmuş gibi olacağım söylenirdi. Oyle etkilenmiştim ki Os- maniye'ye gidince öz yeğen- lerimi kucaklayamadım. TV'de kadın görüntüsü ÇH kınca TV' kapatılır, kadın te- rimi yerine 'Nısa' denirdi. Şimdi ise T\ "lerinde kadın spiker var, kadınlar prog- ram yapıyor" diye konuştu. Hizmetin ihlasını yitirdiği- ni savunan Özkan, Hoca- efendi Hızmet ıhlastan uzaklasmca, Allah cemaati basımıza ters çevirir" derdi. Şimdi bence bu oluyor" di- ye konuştu. Belirli dönemlerde hiz- metten soğumalar, aynima- lar olduğunu, u çok başanlı olan ve cemaat için iyi şeyler yapan" bir arkadaşının Os- maniye'ye geri gönderilme- si üzerine kendisinin de ko- puş sürecine girdiğini söy- Öncü Gençlik İstanbul İl Başka- nı Çulhaoğlu. Eşref Bitlis'in uçagının düşmesinin hemen ardından Genelkurmav tarafından yapılan, "uçağın son an- da Bitlis'e tahsis edildigj ve dolav ısıyla sabotaj yapacak zaman bulunmadığT açıklama- sının yalan olduğunu öne sürdü. Ele geçirilen belgelere göre Bitlis'in Ankara"dan Diyar- bakır'a ve tekrar Ankara'ya uçuşunu sağlayacak uçak tahsisi için Jandarma Genel Ko- mutanlığı ile Genelkurmav Başkanlığı arasında yazışmalar yapıldığının ortaya çıkanldı- ğını iddia eden Çulhaoğiu. 16 Şubat 1993 tarihli ve üzerinde "Gizli-Çok lvedi" yazılı bel- gelerin birer örnegini basına dağıru. İP Ankara tl Örgütü de Bitlis ve silah arkadaşlan- nı anmak üzere dün bir toplantı düzenledi. Toplantna, İP llderi Doğu Perinçek. Orge- neral Bitlis'in oğlu Tank Bitlis, av nı kazada şehit düşen Pilot Yüzbaşı Tugnıl Sezginler'in aUası Saime Se^inler \e çok sajıda partiU katıldı. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL) İeyen Özkan. bu arkadaşının sonra iç- ki ve kumar düşkünü olduğunu kay- detti. Özkan. yaşadığı olaylar ve ezi- yetlerden sonra iyice soğuduğunu da belirterek "Cemaatin 3 hedefl eğhim, ordu ve iş çevreleridir. Eğitim ele ge- çirildi. Orduda ne derece başanlı ol- dular bikmiyorum" dedi. Çocukken askerlere hayran olduğu için kendisini de askeri okula sokmak istediklerinı. bu amaçla sınav sorula- nnın önceden alınarak sınava çalıştı- nldığını ifade eden Özkan. sınavda- ki sorulara daha önceden çalıştınldı- ğını. sonradan anladığını ve amcası- nın sabıkası olduğu için sınavı kazan- masına karşın askeri okula alınmadı- ğını söyledi. Özkan "Polis Koleji'ne sokulan bir' arkadaşun şimdi komiser yardımcısı. Cemaatten a\rılanlar şimdi çok zor şartiardalar. Geçmişte günde 7 >'akit namaz kılan, pazartesi \e perşembe oruçlarını kaçırmayan biri olmama karşın, şimdi her şe>i bıraktım ve hiç Ugim yok. Babam hanz ve eşim hâlâ tesettürlü" dedi Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi ol- duğunu belirten Özdemir ise şu anda Çağdaş Eğitim Vakfı ve Çağdaş Ya- şamı Destekleme Derneği'nden burs aldığını. Dayanışma Derneği'ne de burs için başvurduğunu söyledi. Ken- disinin imam-hatip lisesinde okudu- gunu belirten Özdemir. "Cemaatin yurtlannda kalırken Yamaniar Kole- ji ve Fen Lisesi'nden çok sa>ıda arka- daşımız \ ardı. Ben kendi üniversitem- den bir arkadaşımı cemaate çekmek istedim ama o beni etkiledi. Ona teşek- kür borçluyum, çünkü sayesinde kul- ken birey oMum" diye konuştu. Gülen cemaatinin kadına bakışının takıyye olduğunu sa\unan Özdemir. "Kadın ekrana çıkınca o zamanlar uzaktan kumanda aleti olmadığı için kanal değiştirilemiyor ve T\ ekranı büyüklüğünde bir karton ekranın önüne tutuluyordu" dedi. Gülen'in 8 yıllık eğitime destek vermesinin tamamen ordu korkusu- nun ürünü olduğunu ifade eden Öz- demir şunlan söyledi: "Cemaat,ken- dilerine bağh kulları okullarında. dershanelerinde, yurtlannda zaten eğitiyor. Atatürk'e devrimleri sayesin- de toplumu İslamdan ve inançtan uzaklaştırdığı gerekçesiyle 'Deccal' deniwr. 30 yıldır yaşananlan anlatan çıkmadu sesini duyuramadı. Bizim için belki de ilk kez 'Katli vaciptir' hükmü verilebilir. Biz Don Kişot olup yel degirmenleriyle savaşmayı gözeal- dık." Fikri anlamda değişmesi ve bunla- n açıklamaya karar vermesinin birkaç yıl aldığını savunan Özdemir. ailesi- nin koyu RP'li olduğunu ve kendisi- ni o yıllarda mücahit olarak gördüğü- nü anlattı. Şu an namaz kılmadığını. yalnızca cuma namazlanna gidip ramazanda oruç tuttuğunu belirten Özdemir. can güvenliği nedeniyle Emniyet Müdür- lüğü'ne başvurduklannı ve sonuç al- dıklannı da kaydetti. Özdemir şunla- n anlattı: "Cemaatte, RP'nin radikal çıkış- larla >alnızca kendisine değil, hizme- te de zarar vereceği düşünülür. Çün- kü ihtilal ortamında hizmetin finans kavnaklan, uluslararası bağlantılan büyük zarar görebilir. Gülen'in bir- kaç kez darbeyi önlediği, darbe olaca- ğım önceden hissedebildiği söylenir. Orduya sızılamadı. Polis kolejlerine ise çok iyi sızıldı. Böylelikle ordunun gücüne ve bir ihtilal olasüığına karşı bir denge oluşturuklu." ŞTKB adına konuşan Çağdaş Eği- tim Vakfı Başkanı Gülseven Yaşer de Özkan ve Özdemir'in başına gelebi- lecek her türlü tehlikeden cemaat ve tarikatlann sorumlu olacağım belirte- rek "STKB tarafından basılan Hoca- nın Okullan adlı kitabınfotoğraflarve kaynaklarla genişletilmiş 2. baskısı Bilge ve Remzi kitabevlerinde satışa sunulacak" dedi ANKARA (CumhuriyetBürosu) -MlTin, Çankaya Köşkü'ndeki liderler zirvesi için ha- zırlayıp. dönemin Başbakanı Necmettin Er- bakan'a sunduğu rapor, Nur cemaati liderle- rinden Fethullah Gülen'in 12 Eylül 1980 dö- neminde korunduğunu ortaya koydu. MİTU- rafından hazırlanan rapora göre devletin is- tihbarat kurumunda 5 sayfalık bir bilgi notu- nu dolduran Fethullah Gülen'in, arandığı dö- nemde devletin kurumlannın bilgisi dahilin- de sağlık raporlan almış olması dikkat çekti. Gülen'in MlT tarafından yeri bilinmesine karşın sıkıyönetim mahkemeleri tarafından arandığı halde bulunmamasına işaret edildi. Raporda. Gülen hakkında 1980-1983 yıllan arasına ilişkin bilgiler şöyle sıralandı: • 12.09.1980 tarihinde Ege Ordu ve Sıkı- yönetim Komutanlığı'nca kendisini yakala- mayayönelik operasyonu haber alması sonu- cu, lzmir'den Erzurum'a kaçmıştır. • 16.10.1980 tanhinde müstafı addedıl- mek için Erzurum'dan 20 günlük, daha son- ra Kayseri Tıp Fakültesi'nden 45 günlük ra- por alıp Bornova Müftülüğü'ne göndermiş- tir. • 1980 Aralık ayında lzmır-Bornova Merkez Vaizliği'nden Çanakkale'ye tayinini yaptırmıştır. • 1981 Ocak ayı itibanyla Isparta ili Ulu- borlu ilçesinde bulunan fslah Sitesi'ndeki "İmam-Hatip Lisesi Oğrencilerini Konıma ve Yetiştirme Derneği"' merkezmde gizlen- miştir. • 27.02.1981 tarihinde Ejüp Istanbul Hü- kümet Tabıblığı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psi- kiyatri Klıniğı'nden 20 günlük rapor almış- tır. • 22.03.1981 tanhinde Çanakkale Müftü- lüğü Merkez Vaizliği'nden istifa etmiştir. • 1981 yılında Ankara'da Nurcu liderler- den "Toprak Diş Kliniği'" sahıbi HavTettin Toprak'm e\inde saklanmıştır. • 1982 Mayıs ayında Konya"daki Nurcu liderlerle bir toplantı düzenlemişttr. • 7.8.1982 tarihinde Keşan'ın bir köyün- de gizlenerek "MoUa" \e "Dahhak" takma isimlerini kullanmıştır. • Aynı yıl itibanyla Sızıntı grubuna men- sup şahıslarca. Mekke'de kiralanan bir dük- kânda adı geçenin bantları Hac süresince Türk hacılanna satılmıştır. • 10.06.1983 tarihinde Menemen Helva- cıköy'de YlE öğrencisi Yaşar Erdoğdu'nun yanında saklanmıştır. Kadın erkek eşitüğî saglanacak • Baştarafı 1. Sayfada tan Sungurlu'ya sunuldu. Adalet Bakanı Sungurlu, 4 yıllık bir çalışmanm ürünü olan tasannın herkesi memnun etmesinin beklenemeyeceğini belirterek "Ancak bu tasan yasalaşırsa çok bü> ük yenilikler ge- tirecek. Tasannın yasalaşması için elimiz- den geleni yapacağz" dedi. Ön tasan, yasayı günümüz Türkçesine uyarlarken 'nesep, ikamet ve kan' sözcükle- rini yürürlükten kaldırarak "so> bağı,\erleşim yeri ve kadın' sözcüklerini getiriyor. Ön ta- san, Isviçre medeni hukukuna dayanarak Al- manya, Fransa ve Italya medeni hukuklann- dan da yararlanılmasıyla oluşturuldu. Ada- let Bakanlığı'nm çalışmalannın ardından Ba- kanlar Kurulu'nda tasan haline getirildikten sonra TBMM'ye sevk edilecek olan ön tasa- nnın getirdiği değişiklikler özetle şöyle: # Şahsın hukukunda yapılan değişiklik- le, her isteyenin cinsiyet değiştirmesi engel- lenecek. Yalnızca 18 yaşını bitiren bekârlar mahkeme ızni ile cinsiyet değiştirebilecek. Mahkeme izninde sağlık kurulu raporu esas alınacak.' '1 # Kadın. evlendiği kocasının soyadını ala- cak. ancak isterse kızlık soyadını, eşinin so- yadıyla birliktekullanabilecek. Ancak, koca eşinin soyadını alamayacak ve böyle bir be- yanda bulunamayacak. Eğer isterse mahke- meye başvurabilecek.. # Boşanan kadın, evlenmeden önceki so- yadını kullanabilecek. Bu soyadı. kadının ta- nmdığı soyadı da olabilecek. 0 Evlilik birliğinin reisi koca olmaya- cak. Evlilik birliğinin temsilinde kadına da kocaya da eşit söz hakkı tanınacak. Eşler, oturacaklan evin seçimine birlikte karar ve- recek. (Mevcut yasaya göre evin seçimi ko- caya bırakılıyor). # Kadın ve çocuklann geçim ve bakımı, eşitlik ilkesine aykın olduğu için kocaya ait olmayacak. Eşlerden her ikisi de mali güçle- ri oranında evin geçimıne katkıda buluna- cak. Eşit mali sorumluluk ilkesi getirilecek. # Eşlerden her biri meslek ve iş seçimın- de serbest olacak. ancak bu seçimlerde eşin ve ailenin huzurunu göz önünde bulundur- makla yükümlü olacaklar. 0 Boşanma nedenleri arasına 'onur kın- cı davranış halleri'de eklenecek. # Boşanma halinde özellikle ev kadınla- rının aleyhine sonuçlanan 'mal aynlığı' hük- mü kaldırılacak. Evlilik birliği, boşanma, ölüm ve diğer hallerde sona erdiğinde. 'pay- laşmah mal aynlığı rejimi' uygulanacak. Bu- na göre boşanmayla birlikte, eşlerin evlilik birliği süresince edindiği her türlü konut, ta- til evi, otomobil. ev eşyası ve diğer mallar, taraflardan birinın üstüne kayıtlı da olsa, ka- dın ve koca arasında eşit olarak paylaştınla- cak. Eşler, aile konuru ve ev eşyasını kimin kullanacağı konusunda anlaşamazlarsa. hâ- kim, eş ve çocuklann geleceğini dikkate ala- rak adil bir karar verecek. # Kadmlara da vesayet hakkı tanınacak. Fakat bu süre 4 yıldan 2 yıla indirilecek. # Yoksunluk nafakasını yalnızca kadın değil, erkek de isteyebilecek. Nafakada, ta- raflann refah durumu dikkate alınacak. # E\ lenme yaşında kadın \ e erkek farkı gözetilmeyecek. 17 yaşını bıtirip. 18 yaşın- dan gün alan kadın ve erkek evienebilecek. (Yürürlükteki yasaya göre evlenme yaşı ka- dında 15. erkekte 17) 9 Kız kaçırma olaylannı engellemçk için anne babanın haksız gerekçe ile çocuklannın evlenmesine engel olma durumunda hâkim iznine başvurulabilecek. 16 yaşını bitirip, 17 yaşından gün alanlar hâkime başvurarak ev- lenmek isteme nedenlerinin haklılığını anla- tarak izin alabilecek. # Evlenme töreni, artık sadece erkeğin değil, kadının oturduğu yerdeki evlendirme memurluğunda da yapılabilecek. # Çocuğu olanlar da evlat edinebilecek (Mevcut yasada, çocuğu olanlar evlat edine- miyor). Evlatlıkla evlenmek ise mümkün ol- mayacak (Mevcut yasa aynı hükmü içerme- sıne karşın yaptınm öngörmüyor. Yeni dü- zenlemeyle evlatlıkla yapılan nikâh yok sa- yılacak). E\ lat edinmede 2 yıllık bir deneme süresi öngörülecek. # Evlilik içinde doğan çocuk" ile 'evlilik dışı doğan çocuk'aynmına son verilecek. E\- lilik dışında doğan çocuklar, evlilik içinde doğan çocuklarla aynı yasal haklara sahip olacak ve mirastan yararlanabilecek. # Akıl hastalığı, akıl zayıflığı ayyaşlık, hastalık derecesinde bağımlılık gibi neden- lerle ailesine ve çevTesine zarar veren kişiler mahkeme karanyla koruma amacıyla bir sağ- lık kurumuna yerleştirilebilecek. Hükümet ekonomiyi masaya yatırdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükü- met, Güneydoğu Asya ve Irak krizlerinin eko- nomiye olası olumsuz etkilerine karşı gerek- li önlemlerin almması için Yüksek Planlama Kurulu'nu (YPK) topladı. YPK'de, Uluslara- rası Para Fonu'ndan (IMF) kredi alınamaya- cağının anlaşılması nedeniyle kaynak yarat- mak üzere özelleştirmeye hız verilmesine ka- rar verildi. YPK, dün Başbakan Mesut Yümaz'ın baş- kanlığındatoplandı. Toplantı sonrasında açık- lama yapan Devlet Bakanı Işın Çdebi, Yıl- maz'ın, Güneydoğu Asya ve Irak krizlerinin olumsuz etkilerinden korunmak için, bütün kamu kuruluşlanna 1998 programının disip- linle uygulanmasına yönelik talimat gönder- diğini bildirdi. Ithalatın 50 milyardolarda tutulması ve ih- racat hedeflerinin gerçekleştirilmesi için ge- rekli önlemlerin ele alındığını bildiren Çele- bi, mali sektör, sermaye piyasası vetanm sek- törü reformlanna yönelik çalışmalann hız- landınlacağını belirtti. Çelebi. hükümet or- taklan arasında tartışma yaratan sosyal gü- venlik yasa tasansının Yılmaz ile Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit arasında yeniden görüşüleceğıni bildirdi. Çelebi, Güneş Ta- ner'in enflasyonun çözümü olarak ileri sürdü- ğü Hal Yasası Değişiklik Taslağı'nın bir an ön- ce hazırlanması için Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığı'na görev verildiğıni belirtti. Çelebi. akaryakıtta otomatik fıyatlandır- ma sistemine 1 Mayıs 1998'de geçilmesinin kararlaştınldığını söyledi. Çevik Bir'e Genelkurmay Başkanhğı yolu açık değil LALE SARIİBRAHİ1V1OĞLU / ALPER BALLI ANKARA - Genelkurmay Baskanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın, görev süresine ilişkin düzenleme- lerle ilgili senaryolarda Ikinci Başkan Orgeneral Çevik Bir'in Genelkurmay Başkanlığı'na getirilme şansının zayıfolduğu belirtiliyor. TSK'de her yılın ağustos ayın- da yapılan nöbet değişiminin, mevcut hiyerarşik yapıya uygun olarak gerçekleştirilmesi halinde Bir'in ortaya atılan iki ayn halde de Karadayf nm yerine Genelkurmay Başkanı olmasının zor olacağına dikkat çekiliyor. TSK'de bu yılın ağustos ayında yapılacak nöbet deği- şimi öncesi Karadayı'nın görev süresinin bır>ıl daha uza- tılması olasılığı gündeme geldi. Karadayı'nın gerek Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL gerekse hükümet ile uyumlu çalışıyor olmasının görev- süresinin bir yıl daha uzatılmasını gündeme getirdiği belirtiliyor. Diğer yan- dan Genelkurmay Başkanlığı'na gelecek her kişinin bu koltuğu dolduracağına işaret ediliyor. DYP'den Kilis Mil- letvekili olan eski Genelkurmay Başkanı Doğan Gü- reş'in. Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde görev süresinin uzatılması, ordudaki hiyerarşik yapırun bozul- masına ve huzursuzluğa yol açmıştı. Başta Karadayı olmak üzere üst düzey TSK mensup- lan, Çiller ve RP lideri Necmettin Erbakan'ın geçen yıl kurduğu REFAHYOL koalisyon hükümeti ile ciddi gö- riiş aynlıklanna düşmüşlerdi. TSK'nin baskılan sonucu REFAHYOL'un istifası üze- rine kurulan Başbakan Mesut Yılmaz başkanlığındaki koalisyon hükümeti ile askerler arasında Tek başh bir Türkiye' görüntüsü oKıştu. Karadayı'nın görev süresinin 1 yıl uzatılması ya da uzatılmayıp bu yıl emekliye aynlması gibi her iki halde de mevcut hiyerarşık yapıya göre senaryolar şöyle: # Karadayı'nın görev süresinin uzaması halinde Ka- ra Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu göre\inde 1999 Ağustos ayına kadar kalır. Knnkoğ- lu'nun bir yıl daha görev de kalması nedeniyle Kara Kuv- vetleri Komutanlığf na atanamayacak olan 1. Ordu Ko- mutanı Orgeneral Atilla Ateş yaş haddınden bu yıl emek- liye aynlır. # Atilla Ateş'in emekli olması ile 1. Ordu Komutan- lığı görevine bu yıl büyük olasılıkla Çevik Bir atanır. # Karadayı'nın bir yıllığına uzatılan görev süresi 1999'da dolduğunda Kara Kuv\etleri Komutanı olan Kıvnkoğlu. Genelkurmay Başkanı olur. Bu tarihte 1. Or- du Komutanı olan Bir'in böylece Kara Kuvvetleri Ko- mutanlığı için önü açılır. # 1999 yılında Kara Kus-vetleri Komutanlığı'na ge- tirilen Bir, bu görevde 2001 yılına kadar iki yıl kalabili- yor. 2001 yılında Kıvnkoğlu ise Genelkurmay Başkan- lığı görevinde 2. yılını dolduruyor. 2001 yılında orgene- rallikte kalma süresi olan 4 yılı çoktan doldurmuş olan Bir emekliye aynlır. # Kara Kuvvetlen Komutanı Kıvnkoğlu, Karada- yf nın görev süresinin uzatılmayıp bu yılki ağustos şûra- sında emekliye aynlması halinde otomatik olarak Ge- nelkurmay Başkanlığı'na atanır. Kıvnkoğlu'ndan boşa- lan Kara Kuvvetlen Komutanlığı'na ise 1. Ordu Komu- tanı Orgeneral Atilla Ateş atanır. Bir de bu sene Ateş'in yerine 1. Ordu Komutanlığı'na atanır. # Ateş, Kara Kuvvetleri Komutanı olarak 1 yıl görev yaptıktan sonra yaş haddinden 1999'da emekliye aynlır. Aynı yıl Ateş'in yerine getirilecek olan Çevik Bir bu ko- mutanlıktaki görevini ancak iki yıl, yani 200 l e kadar sürdürebilir. 1999'da bu göreve getirilen Bir, 2001 'de kuvvet komutanlığından emekliye aynlır. O dönemki si- yasi gelişmelere göre Bir'e Genelkurmay Başkanlığı yo- lu açılabilir. 0 2001 'de Kı\Tikoğlu'nun Genelkurmay Başkanı ola- rak görevde kahp kalmayacağı belirsiz. Çünkü 1934 do- ğumlu olan ve 2001 yılında 67 olan emeklilik yaşını dol- duracak olan Kıvnkoğlu'nun, aralık ayında doğmuş ol- ması nedeniyle 2002 yılına kadar Genelkurmay Başkan- lığı'nda kalacağı senaryolan da yapılıyor. Cenelkurmay Yabancı basına PKKbrifingi Haber Merkezi - Genelkurmay Baş- kanlığı, PKK'nin yurtdışı faaliyetleriy- le ilgili olarak yabancı basın yayın ku- ruluşlannın Türkiye'deki temsilcilerine brifing verdi. Genelkurmay Başkanlığı karargâhında verilen, 'PKK'yeçeşitliül- kder tarafindan sağtenan destekler ve PKK'nin gelir ka> naklan' konulu bri- fmgde, PKK'nin; Avrupa, Balkanlar ve Ortadoğu'daki faaliyetlerini, 178'i Al- manya'da olmak üzere çeşitli ülkelerde teşkil ettiği 313 büroyla yoğun şekilde sürdürdüğü kaydedüdi. Brifingde. Yu- nanistan'm PKK'nin en büyük destekçi- lerinden biri olduğu da belirtildi. Bu arada 20 kadar PKK'linin, Birlik Yeşiller 90 Partisi'nin Bonn'daki merke- zini bastıklan ve burada bir süre eylem yaptıklan bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle