19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 ŞUBAT1998 ÇARŞAMBA HABERLER M İ T ' İ N LİDERLER ZİRVESİNE SUNDUCU SUSURLUK RAPORU -1 Devleti hedef alan çok ciddi iddialarT.C. BAŞBAKANLIK Milli İstihbarat Teşküab Müsteşarlığı Konu: İncekme 17/12/19% BAŞBAKANLJĞA 1. Sayın Başbakanımızın, devlet içinde yasadışı özel örgütlenmeye gidilmesi ve bunlar aracılıgı ile yasadışı eylemler yaptınlması konusundaki ilgi (a) emirlerinin alınmasını müteakip gerekJi araştırma- lara başlanılmıştır. 2. Takdirbuyurulacağı gibi MİT Müsteşarlıfı'nm, vuku bulmuş, kamuoyuna mal olmuş ve yargı organ- lanna intikal etmiş olay ve iddialan, dığer yetkili, gö- revli ve sorumlu kuruluşlan bir kenara iterek araş- tırma ve soruşturma yetkisi bulunmamaktadır. Esa- sen açığa çıkmış bu tür olay ve iddialann kovuştu- rulması. güvenlik kuvvetlerimizin (emniyet vejan- darma) \e ilgili yargı organının görev alanında bu- lunmaktadır. Doğal olarak araştırmaya müstenit bil- gi. belge \e ıpuçlannın da anılan kuruluşlarda bu- lunması esasen yasal bir zorunluluktur. 3. Bu itibarla olay, olaya bağlı olarak ortaya atı- lan iddialar ve bunlara adlan kanşanlann durumla- n; ilgi emir ekınde intikal ettirilen dosya mündere- catı ile kayıtlanmızda yer alan bilgiler çerçevesinde ıncelenmiştir. lddialara konu olan şahıslar hakkında önceden kayıtlanmıza intikal etmış bilgiler ise müs- teşarlığımız görev alanına giren çalışmalar sırasın- da. bu çalışmalanmızla ilgili faaliyetler ölçüsünde- ki hususlan kapsamaktadır. Yukanda arzedilen esaslar çerçevesinde yapılan in- celeme sonuçlan bir dosya halinde ekte sunulmuş- tur. Arzederim. Sönmez Köksai / Müsteşar Ekler: Ek-1: Dosya (1 adet) 1. GİRİŞ 03 Kasım 1996 günü saat 19.25 sulannda Balıke- sir-Bursa karayolu Susurluk ilçesi Çatalceviz mev- kiinde meydana gelen trafık kazası Türkiye genelin- de büyük bir tartışma ortamı yaratmıştır. Kaza sıra- sında otomobilde bulunanlann kimliklen, meslekle- ri ve konumlan. medyanın konuyu sahiplenmesi, tartışmalan giderek tırmandırmış. basının isimlen- dirmesıyle tartışmalar "devlet-mafya-siyaset'' üçge- ni etrafında yoğunlaşmıştır. Tepki ve tartışmalar. siyasi zeminde de etkıli bir şekilde işlenmiş. devletin varolduğu öne sürülen ba- zı tasarruflanndan hareketle devlet ve devletin bazı kurumlannı irdeleyen nitelik kazanmıştır. Olay giderek kendi boyutlannı aşmış, siyasi. sos- yal güvenlik ve psikolojik açıdan Türkiye günde- mindeki en ağırlıklı konu haline gelmiştir. 2. Olaytn cereyanı i""""'» 1 ^-•'=• •->• DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak, ls- tanbul Kemalettin Eröge Polis Okulu Müdürü Hü- seyin Kocadağ, "MehmetÖzbsy" sahte kimlikli Ab- dÛHah Çaflı ile 1970 doğumluGonca Us 01 Kasım 1996 günü akşam saatlerinde Kuşadası Onura Otel'e gelmişlerdir. Bucak'a ait 06 AC 600 plakalı Merce- des marka otomobille Hüseyin Kocadağ yönerimin- de lstanbul'a gitmek üzereyolacıkan grup. 3 Kasım 1996 günü saat 19.25 sulannda Susurluk ilçesi Ça- talce\ iz mevkiinde benzin istasyonundan yola çıkan Hasan Gökçe yönetimindeki 20 RC 721 plakalı kam- yona çarparak trafik kazası yapmıştır. Kaza sonucu 06 AC 600 plakalı otoyu kullanan Hü- seyin Kocadağ. Mehmet Özbay sahte kimlikli Ab- dullah Çatlı ile Gonca Us hayatmı kaybetmişler. mil- letvekili Sedat Bucak ıse yaralı olarak kurtulmuştur. Kazada kamyon şoförü Hasan Gökçe aslı kusur- lu görülmüş ve sorgusunu takiben 04.11.1996 günü tutuklanmıştır. 2.2. Kaza sonrası Bucak'a ait otoda bulunan silah ve dokümanlar. 2.2.1 Çatlı'nın üzerinde bulunanlar: # Yapı Kredi Bankası kartı 9 Yapı Kredı Bankası Visa kartı 9 Fatura bilgi kardı 9 Barclays Vısa kartı 9 Istanbul Tıcaret Odası Üye Kimlik Kartı # 44.500.000 TL., 29 adet 100 ABD Dolan, 305 DM. 0 Mehmet Özbay adına düzenlenmiş sürücü bel- gesi. # Mehmet Özbay adına. Emniyet Genel Müdür- lüğü'nce düzenlenmiş Mehmet Ağar imzalı Emni- yet Genel Müdürlüğü uzmanı belgesi. 2.2.2 06 AC 600 plakalı otoda bulunanlar: # 930647 seri nolu 9 mm. çapında Saddam mar- ka tabanca ile bu tabancaya ait şarjör, 9 adet mermı. # U544265 seri nolu 9 mm. çapında Baretta mar- ka tabanca ve bu tabancaya ait 2 adet şarjör ile 10 adet mermı. 9 L534618 seri nolu 9 mm. çapında Baretta mar- ka ve bu tabancaya ait bir adet şarjör ile 45 adet mer- SZJ1VTJS ^"^ ^^^ ^~*^ 3» Susurluk 'ta ortaya çıkan bağlantılarla ilgili olarak haklarında teşkilatın arşivlerinde bilgi bulunan 59 kişiye yer verildi. Raporda aralannda Tansu Çüler, Özer Uçurttn Çiîler, Mehmet Ağar ve Ayvaz Gökdentir 'in de bulunduğu siyasilerle ilgili bilgilerin de yer alması dikkat çekti. Portrelerde, ÖmerLiitfü Topa/'ın emniyete rüşvet verdiği belirtilirken Mehmet Ağar ın Süleymancılar 'la ilişkileri, Sedat Demir'in vasadışı ilişkileri, Behçet Cantürk 'ün PKK, ASALA ve Talabani'yle bağlantılarına ilişkin iddialara yer verildi. Raporda adları geçen 59 kişiden 58 7 o dönem açıklanırken, FethuUah Gülen 'in adı gizlendi. Susurluk kazasından hemen önce îşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek tarafından açıklanan ikinci MİT raporundaki iddialann kazanın ardından doğrulandığı belirtildi. Raporda, araştırılması gereken iddialar arasında DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ile FethuUah Gülen 'in birlikte kara para akladıklarına ilişkin savlar da yer aldı. Cumhuriyet, dönemin MİT Müsteşarı Sönmez Köksal imzasıyla 17 Aralık 1996 da dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan 'a gönderilen ve Çankaya Köşkü 'ndeyapılan liderler zirvesine sunulan raporun tam metnini yayımhyor: Susurluk'ta meydana gelen kazadan sonra ortaya çıkan skandalın aydınlaülması için yurttaşlar günkrce 'bir dakika karanhk' eylemı yapmışlardı. mı. 9 B178902 seri nolu 9 mm. çapında Baretta mar- ka ve bu tabancaya ait bir adet şarjör ile 10 adet mer- mi. • A925710 seri nolu 22 Calibre Baretta marka tabanca ve bu tabancaya ait 2 adet şarjör ile 12 adet mermi. 9 22 Calibre tabancaya an susturucu. 21995 sen nolu 9 mm. çapında MP-5 makinalı ta- banca ve 2 adet şarjör. 9 C42952 seri nolu 9 mm. çapında MP-5 maki- nalı tabanca. iki adet şarjör ve 82 adet mermi. 9 13 adet 7.62 mm. çapında BKC (Bıksı) mermı. 9 100 adet 5.56 mm. çapında mermi. 9 8 adet 22 Calibre mermi. 9 Çeşitli markalarda 3 adet cep telefonu. 9 Bir adet ışıldak. 9 2 adet şifreli kilitli çanta, içerisinden; 19 kalem temizlık eşyası, 2 adet lnternatıonal Hospital üye kartı. cep bilgısayan ve değişik kredı kartlan. 9 06 AC 600 plakalı araç adına düzenlenmiş. Se- dat Edip Bucak adına onavlı 0514 seri nolu TBMM araç gınş kartı ve 46 kalem muhtelif eşya ve belge. 9 06 EMR 15 plakalı araç adına düzenlenmiş Uluç Gürkan adına onaylı 1070 seri nolu TBMM giriş kar- tı. 9 34 NUL 63 sayılı iki adet sac plaka ele geçiril- miştir. Öte yandan, Sedat Bucak kaza sonrası basına yap- tığı açıklamalarda; her an ölüm tehdıdı altmda oldu- ğunu. bu yüzden devamlı sılah taşıdığını, arabadaki sılahlann kendısıne an olduğu. bunlan PKK ile yap- tığı mücadelede kullandığı, ancak arabada bulunan susturucularla bir ilgisinin olmadığı. bahse konu sus- turuculann kaza sonrası arabaya konulduğu. bunun kendısıne karşı hazırlanan bir komplo olduğu husus- lanna deginmiştir. Öte yandan. Sedat Bucak. DGM Savcısı'na. Mec- lis lojmanlanndaki evınde \ erdiğı ıfadede; kaza son- rası arabada bulunan silah ve susturucular hakkında hiçbir bilgisinin bulunmadığını ıfade etmiştir. 5- Olaya adı karışanlar Kazada yer alanlar: Kaza yapan 06 AC 600 plakalı Mercedes marka otoiçensindebulunanlardan milletvekili Sedat Edip Bucak. emniyet mensubu Hüseyin Kocadağ ve Ab- dullah Çatlı'ya ilişkin olarak kayıtlanmızda yer alan dosyabilgılen EK-l'de sunulmuştur. Üner ve Gül kızı 1969 lzmir doğumlu Gonca Us hakkında kayıtlanmızda herhangı bir bılgı bulun- mamaktadır. Aynca olay sonrasında sürdürülen araş- tırmalar kapsamında, Abdullah Çatlı için 3 Ağustos 1994 tarihinde, Mehmet Özbay adına düzenlenmiş sahte talep formu tanzim edilerek Maliye Bakanlı- ğı'na bağlı, bırinci derece kadrodan Maliye müfet- tışi gösterilmek suretiyle hususı damgalı pasaport ta- lebilnde bulunduğu ve içişleri Bakanlığı'nca adına TR-A 245202 seri numaralı hususi pasaport düzen- lendiği anlaşılmıştır. Tarnşmalarla Gündeme Gelen Şahıslar: 1leri sürülen ıddıalarda ısmı geçen "59" şahıstan "17"si halen hayatta bulunmamaktadır. 9'u yalnızca isimlen ile tanınan 59 kişiden: 4'ü po- lıtıkacı, 4'ü işadamı, 14"ü mafya ilebağlantılı olduk- lan ileri sürülen eski ülkücü. 5'i TSK mensubu, 13'ü emniyet mensubu, 1 "i din adamı, 1 "ı MİT mensubu, 1 'i MtT'le bağlantılı olduğu iddia edilen şahıs, 2'si tran onjinli şahıs, 8'i mafya bağlantılı ve eroin ka- çakçısı olduklan iddia edilen şahıs, 1 'i şoför, 1 'i PKK ıtirafçısı, 1 'i Sunye orijinli bayan, 2'sı Kürt orijinli a\xıkat. l'i genele\ işletmecisi konusunda bulunmaktadır. 4. Şahtşlar arası lllşkller Yapılan araştırma sonucunda kazaya kanşan şahıs- lara ilişkin olarak. resmi görevli şahıslann görevle- rinden kaynaklanan doğal ırtibatlan dışında, bugü- ne kadar bırbirlenyle. olay ve sonrasındaki iddialar doğrultusunda ıltisaklan bulunduğu yolunda her- hangi bir bilgının kurumumuza intikal etmediği gö- rülmüştür. Buna karşın basında yer alan bilgilerle mü- talaa edildiğinde. iddialarda isimleri geçen şahıslar arasında Tansu Çiller,ÖzerÇiller, Mehmet Ağar, Ha- luk Kırcj, Sedat Bucak, İbrahim Şahin, Korkut Eken, Hüseyin Bavbaşin ile halen ölü bulunan Abdullah Çat- lı, Ahmet Cem Ersever ile Tank Ümit önem arzet- mektedir. Bahse konu şahıslar arasında varolduğu iddia edi- len ilişkiler ve bu şahıslann gerçekleştirdiği eylem- ler. genel olarak şematıze edilerek EK-4'de sunulmuş- tur. Aynca. olaya adı kanşan şahıslara ilişkin basında çıkan iddialar ve bu şahıslann ilişkileri ayn ayn şe- matize edilmek suretiyle EK-5'te sunulmuştur. 5. iddialar (iddialar basında veya iddianın yer aldığı kaynak- ta bulunduğu şekliyle aktanlmıştır.) îddialann aynntılan EK-6"da sunulmaktadır. Aşa- ğıdaki maddelerde iddialar başlık olarak sıralanmak- tadır. Aydınlık Dergisi'nin 22 Eylül 1996 tarih ve 483 sayılı, 17 Kasım 1996 tarih ve 491 sayılı, 24 Kasım 1996 tarih ve 492 sayılı nüshalannda yer alan iddi- alar; "Çfller Örgütü" iddialan 9 "DYT> Genel Başkanı Tansu Çiller, baa MİT ve emniyet mensuplan ile ülkücükrin içerisindc yer al- dığı "Özel Suç Örgütü" kurmuştur. 9 Anılan örgüt mensuplannca, kendi aralannda, özel büro' olarak adlandınlan, Çiller Özel Örgütü, CIA ve MOSSAD Ue bağlannhdır." Örgütün Yapısı ve Kadrolanna İlişkin İddialar: 9 "700 kişiden oluşan Özel Büro içerisinde; DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Özer Çiller, Mehmet Ağar, MİT Müsteşar Yardımcısı ve Kontr-Terör Da- ire Başkanı Mehmet Ejmür, Emniyet Genel Müdür- lüğü Müşaviri, EmekliAlbay KorkutEken, Özel Ha- rekâtDaireBaşkanı İbrahim Şahin,ülkücü mafya şef- lerindenAlaattin Çakjcı, AbduIlanÇatiı'' bulunmak- tadır. İddia edilen Özel Büro'nun yapısı ve kadrola- nna ilişkin şema EK-7'de sunulmuştur. Örgütün mafya ile baglanOsına ve ten'kçi kadrola- nna ilişkin iddialar: Orgütün, A. Çatlı liderliğindeki ülkücü grup ile iliş- kileri Örgütün. 6. Filo isimli ülkücü grupla ilişkileri. Orgütün, Söylemez çetesi ile olan ilişkileri. Orgütün eylemlerine ilişkin iddialar: Haydar Aliyev'i devirme operasyonu. Çeçenistan'a müdahale ve Avrasya feribotunun kaçınlması. M. Ağar'ın uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Bayba- şınilebağlantısı. Özer Çiller'in nükleer madde kaçakçılığı yapma- sı. Manukyan'a suikast girişimi. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral EşrefBrais'ın öldürülmesi. Cem Ersever ve arkadaşlannın öldürülmesi. AskarSmitko ve Lazun Esmaeli'nın öldürülmesi. Behçet Cantürk ve arkadaşlannın öldürülmesi. Tank Ümıt'in öldürülmesi. Avukat Yusuf Ekinci, Savaş Buldan, Hacı Karay, Adnan Yddınm ve Medet Serhat'ın öldürülmeleri. Te\fik Ağansoy'un öldürülmesi. Haluk Kırcı-Fethullah Gülen ilişkisine dair iddi- alar 9 1994 yılmdan itibaren Ankara'daki gazinolar- dan, kumarhaneleıiden, bariardan haraç toplamayabaş- lamıştır. 9 Devletten adamlan için milyarlarca liralık yar- dım alan Bucak Aşireti'nin adam sayısını abarttığı ıleri sürülüyor. 9 Askerlik yapmak istemeyen kaçakçılann, para karşılığı Bucak Aşiretı"nden korucu kımliklen aldık- lan ve askerlıklerini aşiretin belirlediği bir yerde, "geçici köy korucusu" olarak tamamladıklan söyle- niyor. 9 Sedat Bucak hastaneden çıkartıldıktan sonra, getirildıği TBMM lojmanlanndaki evinden 12 sa- atliğine aynlıyor. Sedat Bucak'ın Mehmet Ağar ve bir emekli generalle basına yapacağı açıklamayı gö- rüştüğü ve mezkur açıklamanın kendisine Ağar ve emekli general tarafından dikte ettirildiği söyleni- yor. 9 Bucak'ın katıldığı HBB'deki TV programını, anılan kanalda yöneticılik yapan eski MlT mensup- lanndan Bülent Öztürkmen, dostu Korkut Eken'in ricasıyla ayarladı. Diğer iddialar: Susurluk kazası ve sonrası basında yer alan iddi- alara ilişkin ayntılı bilgiler Ek-8'de sunulmuştur. Bunlar içerisinde aşağıda yer alan bilgiler önem ar- zetmektedir: 9 Abdullah Çatlı ile ilgili Susurluk kazası sonra- sı başlayan soruşturma sürerken, Çatlı'nın Ingiltere'de- kı ilişkileri dikkati çekmektedir. İngiliz hükümetinin ülkelerine yönelik uyuşturucu trafiğınin önünü kes- mek amacıyla. Çatlı gibi yabancılan kullandığı bi- liniyor. 9 Hüseyin Kocadağ, Abdullah Çatlı ve Sedat Bu- cak, Susurluk'taki kazadan önce Yalova'ya, kumar- hane açmak amacıyla arsa aramaya gitmişlerdir. 9 Mehmet Ağar'm istifasından sonra "ÇiDerÖzel Örgütü" üyelerine dağıtılan sahte kımlikler. ruhsat- lar, pasaportlar gen toplanmış. ve üyelenn ortalıkta görülmemesi emri verilmiştir. 9 Öte yandan, Hüseyin Kocadağ'ın eski lstanbul Asayiş Şube Müdürü Sedat Demir ile Sedat Bucak'ı banştırmak için arabada bulunduğu ve Bursa'ya git- tikleri de iddialar arasındadır. SÜRECEK IFI&NOKTASI IORAL ÇALIŞLAR oral.calislar(5 raksnet.com Medeni Kanun'un kabul edilişinin dün 72. yıldönümüydü. Cumhuriyet döne- minin en önemlı çağdaşlaşma atılımla- rından bırisı olan bu kanun, günümûz- de yeniden tartışılıyor. 70 yıl öncesınin koşullannda Medeni Kanun ne ifadeedi- ' yordu, bugün neden değıştirilmesi ge- rekiyor? ; Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu, Os- : manlı Imparatoriuğu'nun son iki yüzyı- - lında başlayan modrenleşme sürecinin • bir dönüm noktasıydı. Türkiye Cumhu- ı riyeti, Batı'ya göre geç kalmış, ancak - kendi coğrafyası içinde büyük bir ilerle- meyi ifade eden bir ulus-devlet yaratma- - yı hedeflemışti. Cumhuriyetten önce, Osmanlı impa- ratorluğu'nun yıkılış süreci içinde milli- yetçi akımlar ortaya çıkmıştı. Bu milliyet- çi akımlar arasında Osmanlı Meclisi Me- busanı'nda modeıieşme noktasında bir uzlaşma sağlanmıştı. Her iki Meşrutiyet atılımından sonra kurulan, Osmanlı mec- lisleri, aynı topraklar içinde yaşayan çe- * şitli milliyetlerin temsılcilerini içinde ba- • nndınyordu. Osmanlı'nın çok milliyetli Medeni Kanun ve Cumhuriyet Devrimiyapısı Meclıs'e de yansıyordu. Türkle- rin yanı sıra; Rum, Ermeni, Amavut, Kürt gibi farklı milliyetlere ve dinlere mensup parlamenterler 'Osmanlılık' çatısı attın- da yenı ve çoksesli bir modern devlet ya- ratmayı hedefliyordu. Jöntürkler'in için- de Türk olmayan birçok aydının bulun- ması, çoksesliliğin ifadesiydi. Gelişme yönü ulus-devlete doğru ol- duğu için bu uzlaşma kısa sürdü. Özel- likle imparatorluğun Balkan toprakları üzerinde milliyetçi ayaklanmalar başla- dı ve bu ayaklanmalar ulus-devletlerle sonuçlandı. Osmanlı, giderek çoğunlu- ğunu Türklerin oluşturduğu Anadolu'ya sıkışmaya başladı.lttihat Terakki önder- leri Osmanlı hülyası peşinde koşarken genç Mustafa Kemal, artık Türklerin yaşadığı topraklarda kurulacak bir ulus- devletin zamanının geldiğini görüyor, bu nedenle Trablusgarp, Balkanlar, Sa- nkamış'ta ortaya çıkan savaşlann an- lamsız olduğunu düşünüyordu. Türkiye Cumhuriyeti'ne gidiş süreci, Mustafa Kemal ve arkadaşlannın sap- tadığı doğruItudagelışti. Türk mılhyetçı- liğinin ve ulus-devlet ıdeolojısının öncü- lüğünü ıse daha çok Balkanlar'da ve Kafkaslar'da yetışmış aydınlar yaptılar. Dıyarbakırlı Ziya Gökalp de bu anlayı- şın öncülenndendı. O günün milliyetçi- leri, aynı zamanda modernleşmeyı ve demokratikleşmeyi de savunuyorlardı. Ziya Gökalp, o günlerdekı anlayışla- nnı bir yazısında şöyle dile getiriyordü: "Gelecekte tarafsız bir tarih, demokra- sı ile feminizmin Türklerden doğduğu- nu itirafa mecbur olacaktır. O halde ge- lecekteki Türk ahlakının esasları millet, vatan, meslek ve aile mefkureleriile be- raber demokrası ve femınizm olmalı- dır." Gökalp'ın geçmışe ilişkin ıddıaları tarihçilertarafından tartışılabilir, ancak ge- leceğe ilişkin tasavvurları önemli. Ora- da demokrasiyı hedef olarak önüne ko- yuyor, onunla da yetinmiyor femınızmi de ekliyordu. Türkiye Cumhuriyeti, birçok alanda- kı modernleşme atılımlannı bu anlayış- la yenne getırdi. Mustafa Kemal'ın ko- nuşma ve yazılarında da benzer düşun- ceteri bulmak mümkün. Cumhuriyet'in 1938'lere kadar -ki yönelimine büyük ölçüde bu anlayışlaryön verdi-, demok- rasi açısından baktığımız zaman Cum- hunyet atılımlannı eleştirebiüriz. Ancak o günün gen toplumsal yapısı ıçinde. bu atılımlan demokratik yörrtemlerte yapmak mümkün müydü? Asıl bu soruya cevap vermek gerekır. Gelışmış bir ışçı hareke- tine sahip olmayan bu dönem, birçok açt- lardan komünıstleri de hedef alan yap- tınmlaria dolu. Kurtuluş Savaşı'nın bir- likte yüruten Türkler ve Kürtler, zaman içinde bu beraberlığı ıç ve dış etkenle- rin zorlamasıyla demokratik bir ıttifaka oturtamadılar. Bütün bunlar bir yana, Cumhuriyet ıçindeki bütün olumsuz birikimlere rağ- men, 1940'lara kadardemokrasınin alt- yapısını oluşturabilecek önemli çağda- laşma atılımlan gerçekleştirdı. Türki- ye'dekı tıkanma; (kıncı Dünya Savaşı sı- rasında önce Nazilerle ittifakı savunan bir gücün hükümet olmasıyla ve savaş sonrası Batı kampın içinde yer alan, so- la ve demokrasiye düşman bir yönetim anlayışının hâkimiyetiyle hız kazandı. Medeni Kanun, 1926 yılında önemli bir atılımı ifade ederken tarih içinde es- kidı ve TBMM, erkek egemen tutucu anlayış nedenıyle bu kanunun çağdaş normlara göre yeniden yapılanmasına olanak tanımadı. Evlilik süresince elde edilen malların kadın ve erkek arasında ortak paylaşılmasını öngören; erkeğin aile reisliği kavramını kaldıran; çocuğun velayeti konusunda son karan babanın vermesıni reddeden kanun değışikliği yıllardır Meclis'te. 72 yıl önceki atılım ru- hu bugün olsa bu değışiklikler çoktan ger- çekleşirdi. Atatürk üzerinenutukatmak yenne. bundan 70 yıl önce yapılan de- ğışikliklerin ruhu kavransa, sorun kal- maz. Yağmurdereli'ye ret ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-Cezasının in- fazı ertelenmesi işlemine son venlen a\oıkat Eşber Yağmurdereli'nin karara itırazı reddedildı. Yağmurdereli. şartlı tah- liyeyle sahverildikten son- ra yaptığı bir konuşma ne- deniyle yeniden hapis ce- zasına çarptınlmıştı. Kararın kesinleşmesi üzenne yeniden cezaevine gönderilen Yağmurdere- li 'nin cezasının infazı "ra- hatsızhğı ntdenKie" ertelen- mişti. Çankın Cumhunyet Baş- savcılığı, infazın ertelen- mesi işlemini gen alarak, Yağmurdereli hakkında ya- kalama talimatı göndermiş- tı. Yağmurderelfnın avu- katı Şenal Sanhan'ın bu karara itirazını görüşen Samsun 2. Ağır Ceza Mah- kemesi, 16 Şubat'ta verdi- ği kararda. "Yağmurdere- li'nin özel aftan yararlan- mak üzere ve rahatsıznğı- nın Adli Tıp kurumu tara- fından tespitini ve bu hak- tan yararlanmak istemedi- ği yolunda beyanda bulun- duğu" kaydedildı. Kararda. Çankın Cum- huriyet Başsavcılığı'nın in- fazın ertelenmesine ilişkin karan için takdir yetkisini kullanmada herhangi bir yanhşlık bulunmadığı be- lirtilerek, itirazın reddedil- diği belirtildi. Yağmurdereli, bu kara- nn kesinleşmesinin ardın- dan 22 yıl 10 ay 178 gün ha- pis yatmak üzere cezaevine gönderilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle