19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ŞUBAT 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kısa... Kısa... • TBMM Genel Kurul Salonu'nun yenilenmesinde usulsüzlük yapıldığı iddialannı araştırmak üzere başkanlık divanında oluşturulan komisyon, "21 milyon dolann üzerindeki ödemelerin yapılmaması ve zarann sorumlulardan tazmin edilmesini" kararlaştırdı. • Emniyet birimlerinio, "güvenlik" gerekçeshle hiçbir yasal ve hukuksal dayanağı olmadan teiefonlan dinlediği savlannın tarnşddığı TBMM'de, "biüşim suçlanna karşı yasal duzemente" istemi dik getiririldL • Amerika'nın Sesi Radyosu Türkçe yaymlar servisinde çalışan muhabir spiker Kemal Ayaydın, dün sabah eşi Gülten Ayaydın'ı tabancayla ağır yaraladıktan sonra intihar etti. • L'ğur Mumcu'nun öldürülmesiyle ilgili soruşturmayı yürûten DGM Sa>cısı Hamza Keleş, Gaaantepli ışadamı Mehmet Ali Yaprak'ın iki kardeşinin ifadesini aldL • Aralaruıda HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak'ın da bulunduğu 7 parti yönetıcisinin tutuklanmasının ardından, 57 partili hakkında daha yakalama emri verildi. • TEM katliammı soruşruran Edirne Cumhuriyet Savcısı Ali Sami Arlı'yı tartaklayan 3 kişi dün savcüığa teslim otdu. Saldırğanlar tutuklandı. • Pekin'de bulunan Dışişleri Bakanı tsmail Cem, dün Çin Devlet Başkanı Can Zemin'le görüşerek Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in iyi niyet mesajmt iletti. • DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. yann toplanacak genel idare kuruhından (GİK) liderier turu için yetki çıkaracak. GİK'te öiellikle Çiller ile Başbakan Mesut Yılmaz görüşmesinin ana hatlannın belirieneceği, ANAP'a hükümet önerisinde bulunup bulunulmayacağının tarüşılacağı bildirildL" '' M Berfın Yayınlan Genel Yayın Yönetmeni Ismet Arslan, yayınevinin Cagaloğlu'ndaki bürosunda geçen perşembe sabahı çıkan yangmın, sabotaj nedeniyle meydana geldiğini iddia ettı. • Eski Özel Harekât Dairesi Baskanveküi. Susurluk davası sanığı Ibrahim Şahin. Azerba\can'daki darbe girişimine katıldığı iddialannı > alanladı. • Anayasa Mahkemesı heyeti, RP'nin kapatılmasına ilişkin gerekçeli karar taslağını okumaya dün de devam etti. Okuma işleminın bugün sona erebilecegi belirtildi. • istanbuTdaPKK bombacısı olduğu ileri sürülen Taki Dogan (32) ile kendisine yardımcı olduğu iddia edilen Halit Erik (38) gözalnna alındı. I tstanbul'da önceki gün ölen tiyatro sanatçısı îbrahim Alben'in (56) cenazesi, Sanyer Merkez Camii'nde öğleyin kılınan namazdan sonra Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verildi. Ankara'da 14 aday öğretmenin görevden alınması için bakanlığa başvuruldu Türbana büyük sonışturmaA3VKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Ankara % e Konya'daki yüz- lerce türbanlı öğretmen, Milli Egitim Bakanı Hikmet Uluğ- bay'ın ocak ayında yayımladığı kılık kıyafet genelgesine ve yü- rürlükteki yönetmeliklere uymu- yor. Ankara'da 200, Konya'da 250 türbanlı öğretmen hakkında so- rusturma açılırken denetim yapan müfettişlere de baskı uygulanı- yor. Milli Egitim Bakanı Hikmet Uluğbay'ın geçen ayki genelge- sinde, tüm öğrenci ve öğretmen- lerin kılık kıyafet yönetmelikleri- ne uyması, imam-hatip liselerin- de Kuran dışındakı derslerde ba- şörtüsü takılmaması uyansında bulunulurken açılan soruşturma- lan dikkate almayan yüzlerce öğ- retmen derslere türbanla gırmeye • Ankara'da 200, Konya'da 250 türbanlı öğretmen hakkında kıyafet genelgesine uymadıklan gerekçesiyle soruşturma açıldı. Konya'da aday öğretmenlerin yüzde 90'ı türbanlı... devam ediyor. Özellikle aday öğ- retmenlerin türban takmakta ıs- rar ettiği öğrenilirken müfettişle- rin de üst düzey kanallarla tehdit edildiği bildiriliyor. Yapılan soruşturmalar sonucu verilen kınama ve uyan cezalan- nı dikkate almayan öğretmenler karşı etkili çözümler üretmeye çalışan il milli egitim müdürlük- leri, son çare olarak türbanlı öğ- retmenleri görevden almaya baş- ladı. Özellikle Beypazan'ndaki okullarda görev yapan türbanlı öğretmenlerin üst düzey memur- larca korunarak kılık kıyafet yö- netmeliğine aykın davranışlarda bulunmaya devam ettiği belirlen- di. Ankara tl Milli Egitim Mü- dürlüğü'nün, uyanlan dinleme- yen 14 aday öğretmenin görevine son verilmesi için resmen Milli Egitim Bakanhğı'na başvurdugu belirlenirken başta imam hatip li- seleri olmak üzere tüm okullarda sıkı denetimler yapacak ekipler deoluşturulmayabaşjandı. llköğ- retim müfettişlerinden oluşacak ekipler, bakanın genelgesi doğ- rultusunda hareket edilip edilme- diğini denetleyecek. Şeriatçı kadrolann egemen ol- duğu Konya'da da denetimlerini sıklaştıran müfettişleT, 250 öğret- men hakkında soruşturma başlat- tı. Konya'da aday öğretmenlerin yüzde 90'ının, bayan öğretmenle- rin üçte birinin türbanlı olduğunu saptayan müfettişler, kınama ve uyan cezasım dikkate almayanla- n da görevden alma karan aldı. Bakanın genelgesini dikkate alan Konya Valisi N'amık Günel de okullara gönderdiği genelgede. sağlık raporlan alarak kıyafet ge- nelgesini delen türbanlı öğret- menlerin "tedsviolnıasını" istedi. Konya'daki şeriatçı yerel gazete- ler ise Konya Valiliği'nin yasalar doğrultusunda ilköğretim müfet- tişleriyle yaptığı çalışmalan he- def gösterdi. Konya'da özellikle imam-hatip liselerindeki durumun düzeltile- mediğini belirleyet. müfettişler, düzenledikleri raporda Karatay tmam-Hatip Lisesı meslek dersi öğretmeni SaJihÇetmih"yı örnek gösterdi. Çetmıli'nin "Kolay Arapça 1" kitabmın 3. ve 4. say- fasındakı Türk bayrağı, Istiklal Marşı ve Atatürk'ün resmi bulu- nan sayfalan yırtarak çöpe attığı, öğrencilerden de aynı davranışı gerçekleştirmesinı istedigini be- lirttiler. Bakanlığın merkez teşki- latı ile il milli egitim müdürlük- lerinin koordinelı olarak çalışma- smı isteyen müfettişler, aksi hal- de kılık kıyafet yönetmeliğinin uygulanamayacağı uyansında bulundular. Ecevit 'MÎT rapordan rahatsız' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yardım- cısı Bülent Ecevit Milli lstih- barat Teşkilatı'nın (MİT), Başbakanhk Teftiş Kurulu Başkanvekili Kutiu Savaş ta- rafından hazırlanan raporda teşkilatm eleştirilmesinden rahatsızhk duyduğunu söyle- di. Ecevit, MlT'in teftiş kuru- lunun hazırladığı Susurluk ra- poruna ilişkin olarak Başba- kanlığa bilgi notu gönderdiğı- ni belirterek "Rapordan duy- duklan ban rahatsızlıklar var,onlan ifade ediyoriar" de- di. Başbakanhk Teftiş Kuru- lu Başkanvekili Savaş tarafın- dan hazırlanarak Başbakan Mesut Yümaz'a sunulan ra- porda, devlet içi yasadışı ör- gütlenmelerde MİT'e yöne- lik suçlamalar dönemin MÎT Kontrterör Daire Başkanı MehmetEvmürodaklanmış- tı. "Yeşfl" kod adlı Mahmut Yüdınm ın bazı MİT men- suplanyla ılişkilen anlatıl- mıştı. Raporda, bazı MİT ele- manlannın Gazıantep'te uyuşturucu kaçakçısı Meh- met Ali Yaprak'ın kaçınlma- sı olaylanna kanştıklan yo- lunda anlatımlara da yer ve- rilmişti. Bunun üzenne ekle- riyle birhkte raporu isteyen MtT, hazırladığı yanıtı Baş- bakan'a göndermıştı. DemireTin ziyaretine, tstanbul Valisi Kutiu Aktaş, Fransa'nın Ankara Büyükelçisi M. Daniel Ltquer- tier, tstanbul Emniyet Müdürii Hasan Özdemir ve tl MiUi Egitim Müdürii Ömer Baiıbey de kaöldı. Demirel GalatasantyLisesi'nde lstanbulHaberServisi-Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dün Galatasaray Lisesi'ni ziyaret etti. De- mirel'i Galatasaray Üniversıtesi Rektörü Prof. Dr. Yıldızhan Yayla, Galatasaray Lisesi Müdürii Prof. Dr. Erdoğan Teâç, Galatasaray Kulübü Başkanı Fa- ruk Siiren, Galatasaray Egitim Vakfı Başkanı Inan Kıraç ve öğretim üyeleri karşıladı. Tezıç, Demirel'e günün anısına bir şilt sundu ve yakasına "Galatasa- ray rozetT taktı. tkı Galatasaraylı öğrenci de Etemirel'e san ve kır- mızı birer gül verdi. Galatasaray'ın sadece bir eğitim- öğretim kurumu olmadığını belirten Demirel. ''Ga- latasaray Lisesi öyle bir egitim kurumu ki çağjan, uluslan birbirine bagla>an birilimveirfan yu\-asıdır" dedi. Lisenin Fransa ve Türkiye arasmda bir bağ oluş- turduğunu da ifade eden Demirel,"Fransa, birim ka- dim dostumuzdur. Fransa,TürkiyeCumhuriyeti'nita- nıyan ilkdo lettir" dedı. 19 Şubat'ta Fransa Cumhur- başkanı Jacques Chirac'ın daveti üzenne bu ülkeyi ziyaret edeceğini hatırlatan Demirel, bu ziyarete fev- kalade önem verdiğini söyledi. Demirel. "Ben buüni- versitenin peşindevim. Fransa'da üniversite ile ilgili destek arayacağım'' diye konuştu. Soruşturma Çiller için zor günler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DYP Genel Başka- nı Tansu Çiller'in malvarlığı nedeniyle yenı bir soruştur- ma komisyonu kurulması için getirilen süre sının bu- gün sonaerdi. CHP Içel Mil- letvekili Fikri Sağlar'm, ör- tülü ödenek davası nedeniy- le verdiği soruşturma komis- yonu önergesı de CHP gru- bunun imzastnı bekliyor. Ortülü ödeneği amacı dı- şında kullandığı, Parsadan davasında Yargıtay'ın verdi- ği onamayla kesinleşen Çil- ler hakkında gelecek aylarda birbiri ardına soruşturma ko- misyonlan kurulacak. Çiller'in malvarlığının kaynağına ilişkin suçlamala- n araştırmak üzere kurulan ve başta vergi kaçırma ol- mak üzere pekçok usulsüz işlemi belirleyen soruşturma komisyonunun 1 yılı bugün doldu. lçtüzük uyannca, Çiller hakkmda yeni bir so- ruşturma komisyonu kurula- bilecek. Çiller'in yasama doku- nulmazlığının kaldınlması için TBMM'ye gönderilen fezleke sayısı da 3'e ulaştı. Başbakanlık. Çiller'in doku- nulmazlığınm kaldınlması- na ilişkin tezkereyi dün Ana- yasa-Adalet Karma Komis- yonu'na gönderdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında konuştu Türkiye, Güneydoğu üe hesaplaşsın' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bu hafta sonu Siirt'te gerçekleşecek kadm kurultayı ön- cesinde bölgeye dönük mesajlar \erirken. "Güneydoğu'daki kadına gidiyoruz, onlan Türkhe'nin vitrinine getirmek istiyonız. Türkiye, onlarla hesaplaşsın istiyoruz" de- di. Baykal, partisinin grup toplantısında ekonomik durumu değerlendirirken, hükü- metın "gereken hızda davranmadığınr söyledi. Öğretmen maaşına yüzde 18'lik ek zam vaadinin "soğutulmaya" çahşıldı- ğı izlenimini aktaran CHP lideri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olan mil- letvekillennden ivedilikle bu konuyu gün- deme getirmelerini istedi. Baykal, 6.5 milyon vatandaştan toplanan 800 trilyona yüzde 17 nema verildiğini anımsatarak, "Bu hem hukuka, hem de yurttaşa sa>gı ile bağdaşmaz. Açık bir gasp söz konusu. Hükünıetin bu konuda açık ta- ahhüdü vardır, bir şey yapmadılar" dedi. CHP liden Baykal. vergi yasa tasansı görüşmelen sırasında da, adaleti sağlaya- cak ve etkinliği yükseltecek önerilerinin dikkate alınmasını istedi. Hükümetin 1997 yılı özelleştirme hedefînin 4 milyar dolar olduğunu, bunun onda birinin bile gerçek- leşmediğini anımsatan Baykal, özelleştir- me politikalannı eleştirdi. Baykal, Irak'ta banş için bir umut orta- ya çıktığına dikkat çekerken, bunu sonuna dek desteklediklerini bildirdi. Banşa bir şans daha tanınması için başta Irak yöneti- mine görev düştüğünü vurgulayan CHP li- deri, "Artık uluslararası denetimi engeUe- meninanlamıkalmadı"dedi. Baykal, Me- deni Yasa'nın kabul edilmesinin 72. yıldö- nümünü kutlarken de, yeni düzenleme ge- reksinimine dikkat çekti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 21 Şubat günü Si- irt'te gerçekleştirilecek kaciın kurultayı ko- nusunda da, "Güneydoğa'da kadm obna- nınnedemekolduğunu Türkiye'nin görme- sini istiyoruz. Bunun için Güneydoğu'ya, Güneydoğu daki kadına gidiyoruz" dedi. Bölgeye "başını öne eğerek gjtmek" ge- rektiğini vurgulayan Baykal, "Geünennok- tadan biz sonımhı değiliz ama tophım ola- mkbuböigedeyasayaninsanlardanözürdi- kmemiz gerekiyor" diye konuştu. DüZYAZII ORHAN BtRGİT Ikincisinın eli kulağındayken, birinci Körfez Harekâtı'nda, Amerika'nın Sad- dam'ı devirecek bir sonuca ulaşmayı- şının nedeni, bu ülke yasalannda "ya- bancı bir memleketin yöneticilerine karşı darbe düzenlemenin yasaklandı- ğı" bildirilerek anlatılıyor. Böyle bir yasa olmasına karşın, ün- lü CIA'nin bir kanadı Irak lidennı alaşa- ğı etmek; hatta öldürmek için bazı plan- lar üzerinde çalışmış. FBI, şimdi bu ça- lışmanın perde gerisini gün ışığına çı- karmakla görevli. Tıpkı, Çankaya'da 22 Aralık 1996 gü- nü düzenlenen Liderier Zirvesi'ne su- nulan MİT raporunda anlatılan, 15 Mart 1995 Bakû darbesı girişiminin perde gerısı gibı. Bugünkü Cumhuriyet'te ya- yımlanmasına başlanan buraporuniO ve 11. sayfalarında şunlar söylenıyor "Mart 1995'te Azerbaycan Cumhur- başkanı Aliyev'/ devırmeye yönelik darbeyi Tansu Çiller'in onayıyla dö- nemin Türk Cumhuriyetlerinden So- nımlu Devlet Bakanı Ayvaz Gökde- mir, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, ibrahim Şahin ve Korkut Eken planlamış, ancak MlT'in olayı Demi- rel 'e bildirmesi ve Cumhurbaşkanı 'nın da Aliyev'i haberdar etmesiyle darbe girişimi başansızlığa uğramıştır." Aradaki benzeriik tamam da küçük bir değişiklik farkı da gözünüzden kaç- mamış olmalı. VVashington'da Irak lide- rıni öldürmek için kullanılanlann kay- nağı CIA; olayın peşine düşenter FBI'cı- lar. Bizde olayın peşine düşen MtT; suç- lananlar Emniyet Genel Müdürlü- ğü'nün o dönemdeki sorumlulan. Bu raporun ipuçlan, Susuriuk'tan sonra ışık görmeye başlamıştı. Başta Tansu Çiller ve hemen arkasından çok yüksek sesle Ayvaz Gökdemir, suçla- malan reddetmişlerdi. Ancak bu inkâr- lann, işin üstünü tam olarak örtmek is- teyenlere yeterince yardımcı olmadığı anlaşılıyor. Ünlü Susurluk olayından sonra, Em- niyet Genel Müdürlüğü'nün Israil'den özel Harekât Timleri için sağladığı sı- lahlann kaybolması üzenne sürdürülen ız, öyle anlaşılıyor ki Bakû'ye kadar uzanabiliyor. Önce anımsayalım. Bu silahlar, adı ile sanı ile birer "suikast silahı" idi. 20 Uzi, 10 adet 22 kalibrelik Beretta ve bir adet AI-50 tıpi havan. Danıştay, bu silahlan zimmetlerinde bulunduran Ibrahim Şahin ile Korkut Eken'in de aralarında bulunduğu bazı emniyet mensupları için dava açılma- OMahilerki... sına karar verdi. Böyiece ünlü Memu- rin Muhakematı Kanunu'nun bu kişiler üzerindeki dokunulmazlık zırtıı da kalk- mış oldu. Korkut Eken, silahlann nerede kulla- nıldığını "devlet sırn" olduğu için söy- leyemeyeceğini, soruşturma sırasında Içışleri Bakanlığı müfettişlerine bildir- mış. Ama silahlan bulundukları yerden alıp getırebıleceğint, mühimmatlann ise tüketilmiş olduklannı anlatmış. Bu açıklamalar, silahların 15 Mart 1995 darbe girişimi için Azerbaycan'da bulunabileceği olasılığını akla getiriyor. Gerçi Korkut Eken, Azerbaycan'a gidi- şinin, darbeci Cevadov'un değil, Ali- yev'in resmi çağnsı üzenne olduğunu ve Bakû'de dört gün kaldığını söyleye- rek, kendi üzerindeki iddialan bir ölçü- de aydmtatma yoluna gidiyor. Ama o "devlet sım" nedir? Susuriuk olayı ile kaybolduğu anla- şılan Israil kaynaklı suikast silahlan, ör- neğin teröristlere karşı Güneydoğu'da kullanılırken kaybolmuş olsaydı, Eken bunu "devlet sırn" perdesi ardında mı gizleyecekti? Ozaman bu silahların, hangi "devlet sım" ise nerede kullanıldığını öğrene- meyen bir mahkemenin, "Türk ulusu adına adalet dağıttığı"n\ kim söyleye- bilir? Az kaldı, Azerbaycan ile Türkiye Cumhuriyeti'nin arasını onanlmaz bir biçimde açacak olan şu 15 Mart 1995 darbe girişimindeki bir dizi komediye ne diyeceğiz? Devletin resmi haberal- ma örgütü, Cumhurbaşkanı'na başvu- ruyorve o dönemin Başbakanı ileAzer- baycan'la ilişkilerden sorumlu olan Devlet Bakanı'nın da adını vererek, komşu ülkenin cumhurbaşkanına su- ikast yapılacağı duyumunu iletiyor. Bu darbenin perde gerisi planlayıcısı ol- duğu bildirilen kişi, Türkiye'nin devlet memuru olarak Azerbaycan'da görev yapan birisi. TİKA görevlisi olan bu ki- şi, dönemin Başbakanhk Müsteşan'nın gönderdiği bir resmi uçakla Bakû'den adeta kaçınlır gibi geri çektiriliyor. İşin daha komiği, o dönemin Başba- kan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı, Azerbaycan ilişkilerinden birinci elden sorumlu olması gereken bakanlığının darbe girişiminden neden sonra bilgi sahibi kılınmasını, o dönemde Gümrük biriiğine girebilmemiz için yaptığı çalış- malar ile örtmeye kalkışıyor. Yine o dö- nemin koalisyon ortağı olarak Çiller'in çevresinde bakan etiketi ile görev ya- pan bir başka SHP'li, olup bitenlerden yıllar sonrası bir gazete okuru sıfatı ile haberli olduğunu saklayamayan sözler söyleyebiliyor. Aliyev'e karşı düzenlenip de son an- da önlenilen darbe, iki ülke arasında bugün Bakû petrollerinin Ceyhan'a u- laştınlmasına kadar uzanan ekonomik ilişkileri bir daha onanlmaz bir biçimde tahrip etmekle mi kalacaktı? Azerbaycan ya yeniden bir Rusya dostu ya da Iran muhibi olmayacak mıydı? Amerikan Kongresi'nin yaban- cı bir devletin liderine karşı eylemi ön- leyen yasa hükmünün ele alındığı gü- nümüzde, bizim Türk Ceza Kanu- nu'nun 128. maddesini kimse işletme- yecek mi? Hele şu kaybolan siahlarta ilgili so- ruşturma, Danıştay'ın kapılan açması ile yargıya intikal edecek aşamaya bir gelsin. O silahlann nerede kullanıldığını ya da kullanılmak istendiğini devlet sır- n perdesi altında gizlemeye kalkışan- lara, "Mahkemeden gizlenecek sır ol- maz" yanrtını verecek yürekli ve dürüst bir yargıçlar heyeti kürsüdeki yerini al- sın. O zaman görelim, bızim derya için- de olup da deryayı bılmeyen mahileri- mizin halini. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Caniler... Öğretmen Oktay Bulun, 10 Ekim 1997'de Tar- sus'ta boğazı kesilerek öldürüldü... Oktay öğretmen Elazığ'ın Hal köyündendi. Aydın ve demokrat bir kimliğe sahipti. Doğduğu Hal kö- yünde yaşayanlar da Oktay Bulun gibi ilenci ve de- mokrattılar... Oktay öğretmenin köyüne komşu olan Hedi köyü ise hem dinci hem de ülkücüydü. Hal köyü ile Hedi köyü yıllardır birbirleriyle geçinemez, sık sık arala- nnda kavga çıkardı. Aczmendi tarikatı lideri Müslüm Gündüz ise Hedi köyüne sık sık gelirdi... Oktay öğretmenin katilleri yakalandı. Katillerin Hiz- bullah adlı yasadışı şeriatçı örgüt militanlan olduk- lan Içel Emniyet Müdürü Tuncay Yılmaz tarafından açıklandı... Cinayeti işledikleri saptanan Hizbullah militanları Mustafa Eroğlu, Abdülvahit Kaya, Erol Konuray ve Mehmet Şimşek gözaltına alındılar... 9 Ekim 1997'de öğretmen Mustafa Özkan, bir gün sonra da Oktay Bulun öldürülmüştü. Mustafa öğretmen başına sıkılan kurşunla, Oktay öğretmen ise boğazı kesilerek katledilmişti... İki cinayet de şu çağrışımı yapmıştı bizde: "Bu cinayetlerin işlenişi Hizbullah'ın yöntemini anımsatıyor..." 1992'den başlayarak bugüne dek süren faili meç- hul cinayetlerin, Güneydoğu'dan, Mersin veTarsus gibi göçün yoğun olduğu kentlere taşınması dikkat çekiciydi. Kürt kökenli yurttaşlarımızın önemli nüfu- sa sahip olduklan güneyde Hizbullah'ın eylemleri yoğunlaşmıştı... Oktay Buiun'un öldürülmesinden sonra, polis ola- yın üzerine gitti, bu yöreye karargâh kuran Hizbul- lah'ı araştırmaya başladı... Yaz aylannda, Gaziantep Sanayi Fuarı'nda bir ki- tabevine bomba atan, bir kişinin ölümüne neden olan Hizbullah bağlantılı 'Vasat-Ortayol' adlı şeriat- çı örgüt nerede yakalanmıştı? lcel'de... Orgütün, 'Içelaskerikanatsorumlusu'FarukÖz- türkoğlu, yakalandığında şöyle diyordu: "Biz hücreyiz ve birbirimizi tanımayız..." • • • Hizbullah adlı şeriatçı örgüt, işledikleri cinayetle- re hemen bir kılıf buluyor: "Namus meselesi..." Akit gazetesi de aynı yoldan yürüyor: "Tarsus 'taki ikinci cinayefm sebebi de namus me- selesi..." Bakın şeriatçı gazete, haberi dün nasıl verdi: "Tarsus'ta 1997yılı Ekim ayında öldürülen öğret- men Oktay Buiun'un katil sanığı yakalandı. Tarsus'ta yapılan operasyondayakalanan Mustafa Eroğlu'nun (23) Tarsus'ta işlenen ikinci öğretmen cinayetinin sanığı olduğu belirtildi. Yetkililer, cinayetin siyasi de- ğil, namus meselesinden kaynaklandığını kaydetti- ler. Mersin Emniyet Müdürü Tuncay Yılmaz, dün yaptığı açıklamada, öğretmen Oktay Buiun'un na- mus meselesinden dolayı öldürüldüğünü bildirdi. Yılmaz, 'öğretmen Buiun'un ilişki kurduğu bayan, bu kişilerden veya bu şahıslardan birinin ailesınden ola- bilir. Firarda olan Harun Tetik ile öldürme emrini ve- ren Mustafa Gürlüler ın yakalanmasıyla korvu açık- lığa kavuşacaktır" dedi. Sanık Mustafa Eroğlu ise tat- bikatsırasında, 'Bulun'u korkutmak amacıyla gittik. Fakat çıkan tartışma sonucu öldürmek zorunda kal- dık' şeklinde konuştu. öte yandan, Tarsus'ta yapılan operasyonlarda Mustafa Eroğlu'nun yanı sıra, Abdülvahit Kaya (30), Erol Konuray (28) ve Mehmet Şimşek (27) adlı 3 ki- şi yakalandı. Harun Tetik ile Mustafa Gürlüler ve kimliği tespit edilemeyen 5 kişinin de firarda oldu- ğu bildihldi." Akit gazetesi daha önce Gümüşhane Barosu Baş- kanı Av. Ali Günday'ı hedef gösterip öldürülmesine neden olmadı mı? Akit adlı şeriatçı gazete, Oktay Buiun'un katilleri Hizbullah militanlannı acaba niye koruyup kolluyor? • * • Hizbullah militanlannın 'örgüt merkezleh' nereler- dir? Camiler... Bugün Hizbullah, Batman'dan Diyarbakır'a; Istan- bul'dan Izmir'e dek her kentte örgütlüdür. Hizbullah'ın Batman grubunun 'Ilimciler Kanadı' 1993-1997 yıllan arasında 20 kişi öldürmüştür. Diyarbakır DGM Başsavcılığı'nın iddıanamesin- de, Hizbullah'ın Batman'da, Karşıyaka ve Hayriye camilerini karargâh olarak kullandığı ortaya çıkmış- tır. Sanıklar Lazgin Cangir, Bilal Taş, Salih Karade- niz ve Abdülhakim Cihangir, 20 yıl hapıs istemiy- le yargılanmaktadırlar. Eli kanlı Hizbullah, öğretmen Oktay Bulun'u niçin öldürdü? Hizbullah bu tür cinayetleri Batman'da, Diyarba- kır'da ve Içel'de de işledi... Içel'de S'ıteler Camii imamı Hüseyin Gül'ü, Hiz- bullah militanları katletti... Hizbullah, dinci terörün önde gelen adıdır... Şeriatçı basın ise bu eli kanlı çetelere hâlâ sahip çıkıyor... E. Posta: [email protected] Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Tasarı TBMM'ye sevk edildi Idam protokolü orduya danışılacak ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)- Hükümet Av- rupa Insan Haklan Sözleş- mesi'njn idam cezasını kaldıran 6. protokolünü onaylamak için Türk Si- lahlı Kuvvetleri'yle fıkir alışverişinde bulunacak. Bakanlar Kurulu top- lantısında Insan Haklan Sözleşmesi'nın ıdamın kaldınlmasına ilişkin 6. protokolünü ele aldı. Top- lantıda, idam cezasının kaldınlması için Türk Ce- za Yasası'nda değişiklik yapılmasına ilişkin yasa tasansının TBMM'ye sev- kedildiği de ammsatıldı. Bakanlar Kurulu'nda, Askeri Ceza Yasası hü- kümlerine uygun olup ol- madığının belırlenmesi amacıyla Adalet Bakanı Oltan Sunguriu ve Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk'ten oluşan bir alt ko- misyon kuruldu. Bu ko- misyon, idam cezasının kaldınlmasına yönelik protokolü imzalarken Av- rupa Konseyi'ne iletilmek üzere gerekli olan bildiri- yi de hazırlayacak. Proto- kolün, savaş ve savaşa ya- kın hallerde idam cezası- nın uygulanabileceğini hükme bağladığı belirtile- rek. bu nedenle TSK mev- zuatı açısından da sakınca olacağının sanılmadıgı kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle