Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ŞUBAT 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kısa... Kısa...
• TBMM Genel Kurul
Salonu'nun yenilenmesinde
usulsüzlük yapıldığı
iddialannı araştırmak üzere
başkanlık divanında
oluşturulan komisyon, "21
milyon dolann üzerindeki
ödemelerin yapılmaması ve
zarann sorumlulardan
tazmin edilmesini"
kararlaştırdı.
• Emniyet birimlerinio,
"güvenlik" gerekçeshle
hiçbir yasal ve hukuksal
dayanağı olmadan teiefonlan
dinlediği savlannın
tarnşddığı TBMM'de,
"biüşim suçlanna karşı yasal
duzemente" istemi dik
getiririldL
• Amerika'nın Sesi
Radyosu Türkçe yaymlar
servisinde çalışan muhabir
spiker Kemal Ayaydın, dün
sabah eşi Gülten Ayaydın'ı
tabancayla ağır yaraladıktan
sonra intihar etti.
• L'ğur Mumcu'nun
öldürülmesiyle ilgili
soruşturmayı yürûten DGM
Sa>cısı Hamza Keleş,
Gaaantepli ışadamı Mehmet
Ali Yaprak'ın iki kardeşinin
ifadesini aldL
• Aralaruıda HADEP
Genel Başkanı Murat
Bozlak'ın da bulunduğu 7
parti yönetıcisinin
tutuklanmasının ardından,
57 partili hakkında daha
yakalama emri verildi.
• TEM katliammı
soruşruran Edirne
Cumhuriyet Savcısı Ali Sami
Arlı'yı tartaklayan 3 kişi dün
savcüığa teslim otdu.
Saldırğanlar tutuklandı.
• Pekin'de bulunan
Dışişleri Bakanı tsmail
Cem, dün Çin Devlet
Başkanı Can Zemin'le
görüşerek Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in iyi
niyet mesajmt iletti.
• DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller. yann
toplanacak genel idare
kuruhından (GİK) liderier
turu için yetki çıkaracak.
GİK'te öiellikle Çiller ile
Başbakan Mesut Yılmaz
görüşmesinin ana hatlannın
belirieneceği, ANAP'a
hükümet önerisinde bulunup
bulunulmayacağının
tarüşılacağı bildirildL" ''
M Berfın Yayınlan Genel
Yayın Yönetmeni Ismet
Arslan, yayınevinin
Cagaloğlu'ndaki bürosunda
geçen perşembe sabahı
çıkan yangmın, sabotaj
nedeniyle meydana geldiğini
iddia ettı.
• Eski Özel Harekât Dairesi
Baskanveküi. Susurluk
davası sanığı Ibrahim Şahin.
Azerba\can'daki darbe
girişimine katıldığı
iddialannı > alanladı.
• Anayasa Mahkemesı
heyeti, RP'nin kapatılmasına
ilişkin gerekçeli karar
taslağını okumaya dün de
devam etti. Okuma
işleminın bugün sona
erebilecegi belirtildi.
• istanbuTdaPKK
bombacısı olduğu ileri
sürülen Taki Dogan (32) ile
kendisine yardımcı olduğu
iddia edilen Halit Erik (38)
gözalnna alındı.
I tstanbul'da önceki gün
ölen tiyatro sanatçısı
îbrahim Alben'in (56)
cenazesi, Sanyer Merkez
Camii'nde öğleyin kılınan
namazdan sonra Feriköy
Mezarlığı'nda toprağa
verildi.
Ankara'da 14 aday öğretmenin görevden alınması için bakanlığa başvuruldu
Türbana büyük sonışturmaA3VKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Ankara % e Konya'daki yüz-
lerce türbanlı öğretmen, Milli
Egitim Bakanı Hikmet Uluğ-
bay'ın ocak ayında yayımladığı
kılık kıyafet genelgesine ve yü-
rürlükteki yönetmeliklere uymu-
yor. Ankara'da 200, Konya'da 250
türbanlı öğretmen hakkında so-
rusturma açılırken denetim yapan
müfettişlere de baskı uygulanı-
yor.
Milli Egitim Bakanı Hikmet
Uluğbay'ın geçen ayki genelge-
sinde, tüm öğrenci ve öğretmen-
lerin kılık kıyafet yönetmelikleri-
ne uyması, imam-hatip liselerin-
de Kuran dışındakı derslerde ba-
şörtüsü takılmaması uyansında
bulunulurken açılan soruşturma-
lan dikkate almayan yüzlerce öğ-
retmen derslere türbanla gırmeye
• Ankara'da 200, Konya'da 250 türbanlı öğretmen hakkında kıyafet
genelgesine uymadıklan gerekçesiyle soruşturma açıldı. Konya'da aday
öğretmenlerin yüzde 90'ı türbanlı...
devam ediyor. Özellikle aday öğ-
retmenlerin türban takmakta ıs-
rar ettiği öğrenilirken müfettişle-
rin de üst düzey kanallarla tehdit
edildiği bildiriliyor.
Yapılan soruşturmalar sonucu
verilen kınama ve uyan cezalan-
nı dikkate almayan öğretmenler
karşı etkili çözümler üretmeye
çalışan il milli egitim müdürlük-
leri, son çare olarak türbanlı öğ-
retmenleri görevden almaya baş-
ladı. Özellikle Beypazan'ndaki
okullarda görev yapan türbanlı
öğretmenlerin üst düzey memur-
larca korunarak kılık kıyafet yö-
netmeliğine aykın davranışlarda
bulunmaya devam ettiği belirlen-
di. Ankara tl Milli Egitim Mü-
dürlüğü'nün, uyanlan dinleme-
yen 14 aday öğretmenin görevine
son verilmesi için resmen Milli
Egitim Bakanhğı'na başvurdugu
belirlenirken başta imam hatip li-
seleri olmak üzere tüm okullarda
sıkı denetimler yapacak ekipler
deoluşturulmayabaşjandı. llköğ-
retim müfettişlerinden oluşacak
ekipler, bakanın genelgesi doğ-
rultusunda hareket edilip edilme-
diğini denetleyecek.
Şeriatçı kadrolann egemen ol-
duğu Konya'da da denetimlerini
sıklaştıran müfettişleT, 250 öğret-
men hakkında soruşturma başlat-
tı. Konya'da aday öğretmenlerin
yüzde 90'ının, bayan öğretmenle-
rin üçte birinin türbanlı olduğunu
saptayan müfettişler, kınama ve
uyan cezasım dikkate almayanla-
n da görevden alma karan aldı.
Bakanın genelgesini dikkate alan
Konya Valisi N'amık Günel de
okullara gönderdiği genelgede.
sağlık raporlan alarak kıyafet ge-
nelgesini delen türbanlı öğret-
menlerin "tedsviolnıasını" istedi.
Konya'daki şeriatçı yerel gazete-
ler ise Konya Valiliği'nin yasalar
doğrultusunda ilköğretim müfet-
tişleriyle yaptığı çalışmalan he-
def gösterdi.
Konya'da özellikle imam-hatip
liselerindeki durumun düzeltile-
mediğini belirleyet. müfettişler,
düzenledikleri raporda Karatay
tmam-Hatip Lisesı meslek dersi
öğretmeni SaJihÇetmih"yı örnek
gösterdi. Çetmıli'nin "Kolay
Arapça 1" kitabmın 3. ve 4. say-
fasındakı Türk bayrağı, Istiklal
Marşı ve Atatürk'ün resmi bulu-
nan sayfalan yırtarak çöpe attığı,
öğrencilerden de aynı davranışı
gerçekleştirmesinı istedigini be-
lirttiler. Bakanlığın merkez teşki-
latı ile il milli egitim müdürlük-
lerinin koordinelı olarak çalışma-
smı isteyen müfettişler, aksi hal-
de kılık kıyafet yönetmeliğinin
uygulanamayacağı uyansında
bulundular.
Ecevit
'MÎT
rapordan
rahatsız'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Yardım-
cısı Bülent Ecevit Milli lstih-
barat Teşkilatı'nın (MİT),
Başbakanhk Teftiş Kurulu
Başkanvekili Kutiu Savaş ta-
rafından hazırlanan raporda
teşkilatm eleştirilmesinden
rahatsızhk duyduğunu söyle-
di.
Ecevit, MlT'in teftiş kuru-
lunun hazırladığı Susurluk ra-
poruna ilişkin olarak Başba-
kanlığa bilgi notu gönderdiğı-
ni belirterek "Rapordan duy-
duklan ban rahatsızlıklar
var,onlan ifade ediyoriar" de-
di.
Başbakanhk Teftiş Kuru-
lu Başkanvekili Savaş tarafın-
dan hazırlanarak Başbakan
Mesut Yümaz'a sunulan ra-
porda, devlet içi yasadışı ör-
gütlenmelerde MİT'e yöne-
lik suçlamalar dönemin MÎT
Kontrterör Daire Başkanı
MehmetEvmürodaklanmış-
tı. "Yeşfl" kod adlı Mahmut
Yüdınm ın bazı MİT men-
suplanyla ılişkilen anlatıl-
mıştı. Raporda, bazı MİT ele-
manlannın Gazıantep'te
uyuşturucu kaçakçısı Meh-
met Ali Yaprak'ın kaçınlma-
sı olaylanna kanştıklan yo-
lunda anlatımlara da yer ve-
rilmişti. Bunun üzenne ekle-
riyle birhkte raporu isteyen
MtT, hazırladığı yanıtı Baş-
bakan'a göndermıştı.
DemireTin ziyaretine, tstanbul Valisi Kutiu Aktaş, Fransa'nın Ankara Büyükelçisi M. Daniel Ltquer-
tier, tstanbul Emniyet Müdürii Hasan Özdemir ve tl MiUi Egitim Müdürii Ömer Baiıbey de kaöldı.
Demirel GalatasantyLisesi'nde
lstanbulHaberServisi-Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, dün Galatasaray Lisesi'ni ziyaret etti. De-
mirel'i Galatasaray Üniversıtesi Rektörü Prof. Dr.
Yıldızhan Yayla, Galatasaray Lisesi Müdürii Prof.
Dr. Erdoğan Teâç, Galatasaray Kulübü Başkanı Fa-
ruk Siiren, Galatasaray Egitim Vakfı Başkanı Inan
Kıraç ve öğretim üyeleri karşıladı. Tezıç, Demirel'e
günün anısına bir şilt sundu ve yakasına "Galatasa-
ray rozetT taktı.
tkı Galatasaraylı öğrenci de Etemirel'e san ve kır-
mızı birer gül verdi. Galatasaray'ın sadece bir eğitim-
öğretim kurumu olmadığını belirten Demirel. ''Ga-
latasaray Lisesi öyle bir egitim kurumu ki çağjan,
uluslan birbirine bagla>an birilimveirfan yu\-asıdır"
dedi.
Lisenin Fransa ve Türkiye arasmda bir bağ oluş-
turduğunu da ifade eden Demirel,"Fransa, birim ka-
dim dostumuzdur. Fransa,TürkiyeCumhuriyeti'nita-
nıyan ilkdo lettir" dedı. 19 Şubat'ta Fransa Cumhur-
başkanı Jacques Chirac'ın daveti üzenne bu ülkeyi
ziyaret edeceğini hatırlatan Demirel, bu ziyarete fev-
kalade önem verdiğini söyledi. Demirel. "Ben buüni-
versitenin peşindevim. Fransa'da üniversite ile ilgili
destek arayacağım'' diye konuştu.
Soruşturma
Çiller
için zor
günler
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DYP Genel Başka-
nı Tansu Çiller'in malvarlığı
nedeniyle yenı bir soruştur-
ma komisyonu kurulması
için getirilen süre sının bu-
gün sonaerdi. CHP Içel Mil-
letvekili Fikri Sağlar'm, ör-
tülü ödenek davası nedeniy-
le verdiği soruşturma komis-
yonu önergesı de CHP gru-
bunun imzastnı bekliyor.
Ortülü ödeneği amacı dı-
şında kullandığı, Parsadan
davasında Yargıtay'ın verdi-
ği onamayla kesinleşen Çil-
ler hakkında gelecek aylarda
birbiri ardına soruşturma ko-
misyonlan kurulacak.
Çiller'in malvarlığının
kaynağına ilişkin suçlamala-
n araştırmak üzere kurulan
ve başta vergi kaçırma ol-
mak üzere pekçok usulsüz
işlemi belirleyen soruşturma
komisyonunun 1 yılı bugün
doldu. lçtüzük uyannca,
Çiller hakkmda yeni bir so-
ruşturma komisyonu kurula-
bilecek.
Çiller'in yasama doku-
nulmazlığının kaldınlması
için TBMM'ye gönderilen
fezleke sayısı da 3'e ulaştı.
Başbakanlık. Çiller'in doku-
nulmazlığınm kaldınlması-
na ilişkin tezkereyi dün Ana-
yasa-Adalet Karma Komis-
yonu'na gönderdi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında konuştu
Türkiye, Güneydoğu üe hesaplaşsın'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal bu hafta sonu
Siirt'te gerçekleşecek kadm kurultayı ön-
cesinde bölgeye dönük mesajlar \erirken.
"Güneydoğu'daki kadına gidiyoruz, onlan
Türkhe'nin vitrinine getirmek istiyonız.
Türkiye, onlarla hesaplaşsın istiyoruz" de-
di.
Baykal, partisinin grup toplantısında
ekonomik durumu değerlendirirken, hükü-
metın "gereken hızda davranmadığınr
söyledi. Öğretmen maaşına yüzde 18'lik
ek zam vaadinin "soğutulmaya" çahşıldı-
ğı izlenimini aktaran CHP lideri, TBMM
Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olan mil-
letvekillennden ivedilikle bu konuyu gün-
deme getirmelerini istedi.
Baykal, 6.5 milyon vatandaştan toplanan
800 trilyona yüzde 17 nema verildiğini
anımsatarak, "Bu hem hukuka, hem de
yurttaşa sa>gı ile bağdaşmaz. Açık bir gasp
söz konusu. Hükünıetin bu konuda açık ta-
ahhüdü vardır, bir şey yapmadılar" dedi.
CHP liden Baykal. vergi yasa tasansı
görüşmelen sırasında da, adaleti sağlaya-
cak ve etkinliği yükseltecek önerilerinin
dikkate alınmasını istedi. Hükümetin 1997
yılı özelleştirme hedefînin 4 milyar dolar
olduğunu, bunun onda birinin bile gerçek-
leşmediğini anımsatan Baykal, özelleştir-
me politikalannı eleştirdi.
Baykal, Irak'ta banş için bir umut orta-
ya çıktığına dikkat çekerken, bunu sonuna
dek desteklediklerini bildirdi. Banşa bir
şans daha tanınması için başta Irak yöneti-
mine görev düştüğünü vurgulayan CHP li-
deri, "Artık uluslararası denetimi engeUe-
meninanlamıkalmadı"dedi. Baykal, Me-
deni Yasa'nın kabul edilmesinin 72. yıldö-
nümünü kutlarken de, yeni düzenleme ge-
reksinimine dikkat çekti. CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal, 21 Şubat günü Si-
irt'te gerçekleştirilecek kaciın kurultayı ko-
nusunda da, "Güneydoğa'da kadm obna-
nınnedemekolduğunu Türkiye'nin görme-
sini istiyoruz. Bunun için Güneydoğu'ya,
Güneydoğu daki kadına gidiyoruz" dedi.
Bölgeye "başını öne eğerek gjtmek" ge-
rektiğini vurgulayan Baykal, "Geünennok-
tadan biz sonımhı değiliz ama tophım ola-
mkbuböigedeyasayaninsanlardanözürdi-
kmemiz gerekiyor" diye konuştu.
DüZYAZII ORHAN BtRGİT
Ikincisinın eli kulağındayken, birinci
Körfez Harekâtı'nda, Amerika'nın Sad-
dam'ı devirecek bir sonuca ulaşmayı-
şının nedeni, bu ülke yasalannda "ya-
bancı bir memleketin yöneticilerine
karşı darbe düzenlemenin yasaklandı-
ğı" bildirilerek anlatılıyor.
Böyle bir yasa olmasına karşın, ün-
lü CIA'nin bir kanadı Irak lidennı alaşa-
ğı etmek; hatta öldürmek için bazı plan-
lar üzerinde çalışmış. FBI, şimdi bu ça-
lışmanın perde gerisini gün ışığına çı-
karmakla görevli.
Tıpkı, Çankaya'da 22 Aralık 1996 gü-
nü düzenlenen Liderier Zirvesi'ne su-
nulan MİT raporunda anlatılan, 15 Mart
1995 Bakû darbesı girişiminin perde
gerısı gibı. Bugünkü Cumhuriyet'te ya-
yımlanmasına başlanan buraporuniO
ve 11. sayfalarında şunlar söylenıyor
"Mart 1995'te Azerbaycan Cumhur-
başkanı Aliyev'/ devırmeye yönelik
darbeyi Tansu Çiller'in onayıyla dö-
nemin Türk Cumhuriyetlerinden So-
nımlu Devlet Bakanı Ayvaz Gökde-
mir, Emniyet Genel Müdürü Mehmet
Ağar, ibrahim Şahin ve Korkut Eken
planlamış, ancak MlT'in olayı Demi-
rel 'e bildirmesi ve Cumhurbaşkanı 'nın
da Aliyev'i haberdar etmesiyle darbe
girişimi başansızlığa uğramıştır."
Aradaki benzeriik tamam da küçük
bir değişiklik farkı da gözünüzden kaç-
mamış olmalı. VVashington'da Irak lide-
rıni öldürmek için kullanılanlann kay-
nağı CIA; olayın peşine düşenter FBI'cı-
lar. Bizde olayın peşine düşen MtT; suç-
lananlar Emniyet Genel Müdürlü-
ğü'nün o dönemdeki sorumlulan.
Bu raporun ipuçlan, Susuriuk'tan
sonra ışık görmeye başlamıştı. Başta
Tansu Çiller ve hemen arkasından çok
yüksek sesle Ayvaz Gökdemir, suçla-
malan reddetmişlerdi. Ancak bu inkâr-
lann, işin üstünü tam olarak örtmek is-
teyenlere yeterince yardımcı olmadığı
anlaşılıyor.
Ünlü Susurluk olayından sonra, Em-
niyet Genel Müdürlüğü'nün Israil'den
özel Harekât Timleri için sağladığı sı-
lahlann kaybolması üzenne sürdürülen
ız, öyle anlaşılıyor ki Bakû'ye kadar
uzanabiliyor.
Önce anımsayalım. Bu silahlar, adı ile
sanı ile birer "suikast silahı" idi. 20 Uzi,
10 adet 22 kalibrelik Beretta ve bir adet
AI-50 tıpi havan.
Danıştay, bu silahlan zimmetlerinde
bulunduran Ibrahim Şahin ile Korkut
Eken'in de aralarında bulunduğu bazı
emniyet mensupları için dava açılma-
OMahilerki...
sına karar verdi. Böyiece ünlü Memu-
rin Muhakematı Kanunu'nun bu kişiler
üzerindeki dokunulmazlık zırtıı da kalk-
mış oldu.
Korkut Eken, silahlann nerede kulla-
nıldığını "devlet sırn" olduğu için söy-
leyemeyeceğini, soruşturma sırasında
Içışleri Bakanlığı müfettişlerine bildir-
mış. Ama silahlan bulundukları yerden
alıp getırebıleceğint, mühimmatlann ise
tüketilmiş olduklannı anlatmış.
Bu açıklamalar, silahların 15 Mart
1995 darbe girişimi için Azerbaycan'da
bulunabileceği olasılığını akla getiriyor.
Gerçi Korkut Eken, Azerbaycan'a gidi-
şinin, darbeci Cevadov'un değil, Ali-
yev'in resmi çağnsı üzenne olduğunu
ve Bakû'de dört gün kaldığını söyleye-
rek, kendi üzerindeki iddialan bir ölçü-
de aydmtatma yoluna gidiyor. Ama o
"devlet sım" nedir?
Susuriuk olayı ile kaybolduğu anla-
şılan Israil kaynaklı suikast silahlan, ör-
neğin teröristlere karşı Güneydoğu'da
kullanılırken kaybolmuş olsaydı, Eken
bunu "devlet sırn" perdesi ardında mı
gizleyecekti?
Ozaman bu silahların, hangi "devlet
sım" ise nerede kullanıldığını öğrene-
meyen bir mahkemenin, "Türk ulusu
adına adalet dağıttığı"n\ kim söyleye-
bilir? Az kaldı, Azerbaycan ile Türkiye
Cumhuriyeti'nin arasını onanlmaz bir
biçimde açacak olan şu 15 Mart 1995
darbe girişimindeki bir dizi komediye
ne diyeceğiz? Devletin resmi haberal-
ma örgütü, Cumhurbaşkanı'na başvu-
ruyorve o dönemin Başbakanı ileAzer-
baycan'la ilişkilerden sorumlu olan
Devlet Bakanı'nın da adını vererek,
komşu ülkenin cumhurbaşkanına su-
ikast yapılacağı duyumunu iletiyor. Bu
darbenin perde gerisi planlayıcısı ol-
duğu bildirilen kişi, Türkiye'nin devlet
memuru olarak Azerbaycan'da görev
yapan birisi. TİKA görevlisi olan bu ki-
şi, dönemin Başbakanhk Müsteşan'nın
gönderdiği bir resmi uçakla Bakû'den
adeta kaçınlır gibi geri çektiriliyor.
İşin daha komiği, o dönemin Başba-
kan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı,
Azerbaycan ilişkilerinden birinci elden
sorumlu olması gereken bakanlığının
darbe girişiminden neden sonra bilgi
sahibi kılınmasını, o dönemde Gümrük
biriiğine girebilmemiz için yaptığı çalış-
malar ile örtmeye kalkışıyor. Yine o dö-
nemin koalisyon ortağı olarak Çiller'in
çevresinde bakan etiketi ile görev ya-
pan bir başka SHP'li, olup bitenlerden
yıllar sonrası bir gazete okuru sıfatı ile
haberli olduğunu saklayamayan sözler
söyleyebiliyor.
Aliyev'e karşı düzenlenip de son an-
da önlenilen darbe, iki ülke arasında
bugün Bakû petrollerinin Ceyhan'a u-
laştınlmasına kadar uzanan ekonomik
ilişkileri bir daha onanlmaz bir biçimde
tahrip etmekle mi kalacaktı?
Azerbaycan ya yeniden bir Rusya
dostu ya da Iran muhibi olmayacak
mıydı? Amerikan Kongresi'nin yaban-
cı bir devletin liderine karşı eylemi ön-
leyen yasa hükmünün ele alındığı gü-
nümüzde, bizim Türk Ceza Kanu-
nu'nun 128. maddesini kimse işletme-
yecek mi?
Hele şu kaybolan siahlarta ilgili so-
ruşturma, Danıştay'ın kapılan açması
ile yargıya intikal edecek aşamaya bir
gelsin. O silahlann nerede kullanıldığını
ya da kullanılmak istendiğini devlet sır-
n perdesi altında gizlemeye kalkışan-
lara, "Mahkemeden gizlenecek sır ol-
maz" yanrtını verecek yürekli ve dürüst
bir yargıçlar heyeti kürsüdeki yerini al-
sın.
O zaman görelim, bızim derya için-
de olup da deryayı bılmeyen mahileri-
mizin halini.
POLİTtKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Caniler...
Öğretmen Oktay Bulun, 10 Ekim 1997'de Tar-
sus'ta boğazı kesilerek öldürüldü...
Oktay öğretmen Elazığ'ın Hal köyündendi. Aydın
ve demokrat bir kimliğe sahipti. Doğduğu Hal kö-
yünde yaşayanlar da Oktay Bulun gibi ilenci ve de-
mokrattılar...
Oktay öğretmenin köyüne komşu olan Hedi köyü
ise hem dinci hem de ülkücüydü. Hal köyü ile Hedi
köyü yıllardır birbirleriyle geçinemez, sık sık arala-
nnda kavga çıkardı. Aczmendi tarikatı lideri Müslüm
Gündüz ise Hedi köyüne sık sık gelirdi...
Oktay öğretmenin katilleri yakalandı. Katillerin Hiz-
bullah adlı yasadışı şeriatçı örgüt militanlan olduk-
lan Içel Emniyet Müdürü Tuncay Yılmaz tarafından
açıklandı...
Cinayeti işledikleri saptanan Hizbullah militanları
Mustafa Eroğlu, Abdülvahit Kaya, Erol Konuray
ve Mehmet Şimşek gözaltına alındılar...
9 Ekim 1997'de öğretmen Mustafa Özkan, bir
gün sonra da Oktay Bulun öldürülmüştü. Mustafa
öğretmen başına sıkılan kurşunla, Oktay öğretmen
ise boğazı kesilerek katledilmişti...
İki cinayet de şu çağrışımı yapmıştı bizde:
"Bu cinayetlerin işlenişi Hizbullah'ın yöntemini
anımsatıyor..."
1992'den başlayarak bugüne dek süren faili meç-
hul cinayetlerin, Güneydoğu'dan, Mersin veTarsus
gibi göçün yoğun olduğu kentlere taşınması dikkat
çekiciydi. Kürt kökenli yurttaşlarımızın önemli nüfu-
sa sahip olduklan güneyde Hizbullah'ın eylemleri
yoğunlaşmıştı...
Oktay Buiun'un öldürülmesinden sonra, polis ola-
yın üzerine gitti, bu yöreye karargâh kuran Hizbul-
lah'ı araştırmaya başladı...
Yaz aylannda, Gaziantep Sanayi Fuarı'nda bir ki-
tabevine bomba atan, bir kişinin ölümüne neden
olan Hizbullah bağlantılı 'Vasat-Ortayol' adlı şeriat-
çı örgüt nerede yakalanmıştı?
lcel'de...
Orgütün, 'Içelaskerikanatsorumlusu'FarukÖz-
türkoğlu, yakalandığında şöyle diyordu:
"Biz hücreyiz ve birbirimizi tanımayız..."
• • •
Hizbullah adlı şeriatçı örgüt, işledikleri cinayetle-
re hemen bir kılıf buluyor:
"Namus meselesi..."
Akit gazetesi de aynı yoldan yürüyor:
"Tarsus 'taki ikinci cinayefm sebebi de namus me-
selesi..."
Bakın şeriatçı gazete, haberi dün nasıl verdi:
"Tarsus'ta 1997yılı Ekim ayında öldürülen öğret-
men Oktay Buiun'un katil sanığı yakalandı. Tarsus'ta
yapılan operasyondayakalanan Mustafa Eroğlu'nun
(23) Tarsus'ta işlenen ikinci öğretmen cinayetinin
sanığı olduğu belirtildi. Yetkililer, cinayetin siyasi de-
ğil, namus meselesinden kaynaklandığını kaydetti-
ler. Mersin Emniyet Müdürü Tuncay Yılmaz, dün
yaptığı açıklamada, öğretmen Oktay Buiun'un na-
mus meselesinden dolayı öldürüldüğünü bildirdi.
Yılmaz, 'öğretmen Buiun'un ilişki kurduğu bayan, bu
kişilerden veya bu şahıslardan birinin ailesınden ola-
bilir. Firarda olan Harun Tetik ile öldürme emrini ve-
ren Mustafa Gürlüler ın yakalanmasıyla korvu açık-
lığa kavuşacaktır" dedi. Sanık Mustafa Eroğlu ise tat-
bikatsırasında, 'Bulun'u korkutmak amacıyla gittik.
Fakat çıkan tartışma sonucu öldürmek zorunda kal-
dık' şeklinde konuştu.
öte yandan, Tarsus'ta yapılan operasyonlarda
Mustafa Eroğlu'nun yanı sıra, Abdülvahit Kaya (30),
Erol Konuray (28) ve Mehmet Şimşek (27) adlı 3 ki-
şi yakalandı. Harun Tetik ile Mustafa Gürlüler ve
kimliği tespit edilemeyen 5 kişinin de firarda oldu-
ğu bildihldi."
Akit gazetesi daha önce Gümüşhane Barosu Baş-
kanı Av. Ali Günday'ı hedef gösterip öldürülmesine
neden olmadı mı?
Akit adlı şeriatçı gazete, Oktay Buiun'un katilleri
Hizbullah militanlannı acaba niye koruyup kolluyor?
• * •
Hizbullah militanlannın 'örgüt merkezleh' nereler-
dir?
Camiler...
Bugün Hizbullah, Batman'dan Diyarbakır'a; Istan-
bul'dan Izmir'e dek her kentte örgütlüdür.
Hizbullah'ın Batman grubunun 'Ilimciler Kanadı'
1993-1997 yıllan arasında 20 kişi öldürmüştür.
Diyarbakır DGM Başsavcılığı'nın iddıanamesin-
de, Hizbullah'ın Batman'da, Karşıyaka ve Hayriye
camilerini karargâh olarak kullandığı ortaya çıkmış-
tır.
Sanıklar Lazgin Cangir, Bilal Taş, Salih Karade-
niz ve Abdülhakim Cihangir, 20 yıl hapıs istemiy-
le yargılanmaktadırlar.
Eli kanlı Hizbullah, öğretmen Oktay Bulun'u niçin
öldürdü?
Hizbullah bu tür cinayetleri Batman'da, Diyarba-
kır'da ve Içel'de de işledi...
Içel'de S'ıteler Camii imamı Hüseyin Gül'ü, Hiz-
bullah militanları katletti...
Hizbullah, dinci terörün önde gelen adıdır...
Şeriatçı basın ise bu eli kanlı çetelere hâlâ sahip
çıkıyor...
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya@raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Tasarı TBMM'ye sevk edildi
Idam protokolü
orduya danışılacak
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)- Hükümet Av-
rupa Insan Haklan Sözleş-
mesi'njn idam cezasını
kaldıran 6. protokolünü
onaylamak için Türk Si-
lahlı Kuvvetleri'yle fıkir
alışverişinde bulunacak.
Bakanlar Kurulu top-
lantısında Insan Haklan
Sözleşmesi'nın ıdamın
kaldınlmasına ilişkin 6.
protokolünü ele aldı. Top-
lantıda, idam cezasının
kaldınlması için Türk Ce-
za Yasası'nda değişiklik
yapılmasına ilişkin yasa
tasansının TBMM'ye sev-
kedildiği de ammsatıldı.
Bakanlar Kurulu'nda,
Askeri Ceza Yasası hü-
kümlerine uygun olup ol-
madığının belırlenmesi
amacıyla Adalet Bakanı
Oltan Sunguriu ve Devlet
Bakanı Hikmet Sami
Türk'ten oluşan bir alt ko-
misyon kuruldu. Bu ko-
misyon, idam cezasının
kaldınlmasına yönelik
protokolü imzalarken Av-
rupa Konseyi'ne iletilmek
üzere gerekli olan bildiri-
yi de hazırlayacak. Proto-
kolün, savaş ve savaşa ya-
kın hallerde idam cezası-
nın uygulanabileceğini
hükme bağladığı belirtile-
rek. bu nedenle TSK mev-
zuatı açısından da sakınca
olacağının sanılmadıgı
kaydedildi.