18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ŞUBAT 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER RP'li belediye başkanı, 2.5 trilyonluk 'Maslak Bölge Parkı' ihalesini de finansörüne verdi Erdoğan 6 diyet' ödüyorMEHMET DEMİRKAYA tstanbul BüyükşehİT Belediye Başka- nı Tayyip Erdoğan'ın seçim kampanya- lannda finansörlüğünü yaptığı iddia edi- len Ahmet Albayrak'ın şirketi, yakla- şık 2.5 trilyonluk "Maslak Bölge Par- kı" düzenleme işini de aldı. CHP tstan- bul Milletvekili Mehmet Sevigen, Albay- rak'ın aldığı işin ihalesiyle ilgili, lçışle- ri Bakanlıgı'nca incelemeyapılması için TBMM Başkanlığı'na soru önergesi ve- receklerini söyledi. Ahmet Albayrak, muhammen bedeli 2.4 trilyon olan işi yüzde 18 indirim ya- parak aldıklannı belirterek "17 firma- nın katüdığı ihaleyi teklif vererek al- dık. Bu memlekette ihaleye de girme- • Tayyip Erdoğan'ın seçim kampanyası finansörü Ahmet Albayrak, metronun elektromekanik sisteminin ihalesini de almıştı. CHP Istanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Albayrak'ın aldığı ışin ihalesiyle ilgili, Içişleri Bakanlıgı'nca inceleme yapılması için TBMM Başkanlığı'na soru önergesi vereceklerini söyledi. mek mi lazun?" dedi. RPIilerin belediyelerde yönetıme gel- mesinden sonra Albayraklar'a ait firma- lann belediyelerin trilyonluk ihalelenni alması dikkat çekiyor. Istanbul Metro- su'nun 2 kez iptal edilen elektromeka- nik sistemimn 3. kez yapilan ihalesini. Albayraklar'ın da içerisinde yer aldığı konsorsiyumun kazanması. Istanbul Bü- yükşehir Beledıyesi'nın yaklaşık 7 tril- yonluk "çöp transfer tstasyonlannın iş- letilmesi ve çöplerin depolama alanla- rına taşınması" işini Ahmet Albay- rak'ın akrabalanna ait şirketlerin alma- sı ve RP'lilerin yönetimde bulundufu il- çe belediyelerinin çöp toplama işlerini yi- ne Albayraklar'ın yapması, "RP'liler seçim kampanyalanna maddi kaynak sağlayanlara diyet ödüyor" şeklinde değerlendiriliyor. Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 1998 yılmdaki ilk büyük ihalesini de Al- bayraklar aldı. 2.4 trilyon muhammen bedelle ihaleye çıkanlan "Maslak Böl- ge Parkı Düzenlemesi İnşaatı" ışinin ihalesi 22 Ocak 1998 tarihinde yapıldı. Ihale 2886 sayılı Devlet Ihale Yasası'nın 36. maddesi kapsamında kapalı teklif eksiltme usulüne göre yapıldı. ihaleyi Ahmet Albayrak'ın firması aldı. CHP tstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, RP içerisinde etkin olan birisi- nin Maslak Parkı işiyle ilgili kendisine, Albayraklar'ın, ihaleye katılan diğer fir- malara yüksek teklif vermeleri karşılığın- da büyük miktarlarda para ödediğı şek- linde bilgi verdiğini söyledi. Aynı kişi- nin, Albayraklar'ın Tayyip Erdoğan'uı fi- nansörü olarak da bilindiğini söylediği- ni belirten Mehmet Sevigen, "Halkın paralannın nerelere ve nasıl harcan- dığının araştırılması lazım. Bu ihale- nin de Içişleri Bakanlıgı'nca incelen- raesi için soru önergesi verecegim" de- di. Söz konusu ihaleyi kazanan firmanın sahibi Ahmet Albayrak ise 2.4 trilyon- luk işi yüzde 18 eksiltmeyle aldıklannı söyledi. RP'nin 1984 yılında Fatih llçe Başkanlığı'nı da yapan Albayrak, hak- kındaki iddialarla ilgili şunlan söyledi: M Bu işin ihale şartlan var. ihale ka- nunu var. Bu iş için 17 finna teklif ver- di. Aralannda Ceylanlar'ın da bulun- duğu büyük firmalar teklif verdi. An- laşümaz ve enterasan bir durum. Bu memlekette ihaleye de mi girmemek la- zım. Ne yapmak lazım? thaleye ginnek her Türk vatandaşı gibi benim de taak- kımdır." Demokratik kültür projesi • Türkiye'de demokratikleşme çabalan çerçevesinde Helsinki Yurttaşlar Demeği ve Burhan Şenatalar'ın hazırladığı demokrasi kavramı ve demokratik kûltür içerikli projelerin bir süre sonra yaşama geçeceği belirtildi. BARIŞ DOSTER Türkiye'de demokra- tik kültürün geniş halk kit- leleri içinde yerleşme- si için Helsinki Yurttaş- lar Dernegi ve tO SiyasalBil- giler Fakültesi öğretim Üye- si Prof. Dr. Burhan Şenata- lar birer proje hazırlıyorlar. Projelerde demokrasi kav- ramından başlayarak en te- mel demokratik kavramla- rm seminerler verilerek ve ki- tapçıklar yoluyla halka an- latılması amaçlanıyor. Türkiye'de demokratik- leşme çabalan çerçevesin- de Helsinki Yurttaşlar Der- neği ve Burhan Şenatalar'ın haarladıklan demokrasi kav- ramı ve demokratik kültür içerikli projelerin bir süre sonra yaşama geçeceği be- lirtildi. Her 2 projede de de- mokrasi, insan haklan, te- mel hak ve özgüriükler, ka- tılımcılık, liberal demokra- si, sosyal demokrasi, hukuk devleti, anayasa gibi temel kavramlann eğitmenlerce, aktif ve katılımcı bir yön- temle halka anlatılması dü- şünülüyor. Eğitimin kitap- çıklar ve broşürlerle de des- teklenmesı planlanıyor. Pro- jelerde "Demokratik hu- kuk devletini savunma or- tak paydasında birleşen" TÜSİAD. TOBB, KESK. başta DtSK olmak üzere iş- çi sendikalan, meslek örgüt- leri ve yine bu konuya duyar- lı, gerçek anlamda demok- rasiyi benimsemiş sivıl top- lum örgütlerinin de katkısı- nın almacağı, bu örgütlerin üyeleriyle birlikte diğer yurt- taşlara da bu eğitimin açık olacağı belirtiliyor. Şenatalar'ın projesinin ül- ke dûzeyinde ve genel, Hel- sinki Yurttaşlar Demeği'nin projesinin ise yerel ve kısmi olması düşünülüyor. Prof. Dr. Şenatalar, kendi projesi dışında Helsinki Yurttaşlar Demeği'nin projesi içinde de çalıştığını, her 2 projenin de felsefe ve yöntemlerinin aynı olduğunu söyledi. Şe- natalar, projelerin finansma- nımn esas olarak katılan si- vil toplum örgütlerince sağ- lanacağını, bunun yanında yerel yönetimlerin katkılan- nın ve yurtdışından gelecek fonlann da kullanılabilece- gjnı, üniversıtelerden de bı- na ve donanım yardımı alı- nabileceğini kaydetti. Şena- talar. tarih ya da müzik eği- timi gibi demokrasi eğıtimi de verilebileceğini vurgula- yarak, programlan destek- leyecek demokratik kitle ör- gütlerinin her konuda hem- fıkir olmalannı beklemedi- ğini, sivil. çoğulcu, demok- ratik rejim konusunda hem- fıkir olmalannm yeterli ol- duğunu söyledi. Demokrasi eğitiminin kendisinin, de- mokratik ve katılımcı olma- sı gerektiğinin altını çizen Şenatalar, önce eğitmenle- rin eğitileceğini belirterek şunlan söyledi: "Alman- ya'da benzer projeleri dev- İet ve siyasi vakıflar yapı- yor. Bizde ise var olan si- yasi vakıflar çok güçsüz. Devlet ise böyle bir proje yapmaz. Bu nedenle bu eği- timi vermek sivil örgütle- re düşüyor. Kendi projcm çok dalia geniş kapsamlı olduğu için Helsinki Yurt- taşlar Derneği'ninki bir tür pilot proje olacak. Eği- tim, kişilerin merak ve ta- lepleriyle örtüşecek ve ola- bildiğince katılımcılığı esas alacak. lnsanlar bilgi alır- ken hem demokrasi kültü- rün ü yaşayacaklar, hem de demokratik tavır alacak- lar." Helsinki Yurttaşlar Der- negi'nden proje koordına- törü Taciser Ulaş ise sivıl toplum kuruluşlannın nıte- likli insan yetışmesı konu- sundaçokönemli işlevleri ol- duğunu belirterek, demokra- tik kültür konusunda egıtim vermenin önemine dikkat çekti. Atntiivh fnfnarnflnnS\lUlUin JVlUgl UJIUI l "Atatûrk'ten Anılar" fotoğraf sergisi Harbiye Kültür Merkezi Askeri Müze'de a ç d d l T ü r k j y e Yardım Sevenler Derneği'nin 70. kuruluş. yıldönümü nedeniyle düzenlenen sergide, Atatürk'ün özel fotoğrafçısı Cemal Işıkseî tarafından 1925-1938 yılları arasında çekilen 300'ü aşkın Atatûrk fotoğrafı yer alıyor. Türkjye Yardım Sevenler Derneği Üsküdar Şube Başkanı ve Cemal Işıksel'in kızı Sema Acuner, bugüne ka- dar birçok yerde babası tarafından çekilen Atatürk fotoğraflarının izinsiz ve isim belirtilmeden kullanıldığını belirterek sergi- nin bir amacının da bu fotoğrafların orijinal baskılarıyla ve Cemal Işıksel'in imzasıyla görülmesini sağlamak oiduğunu söyledi. Sergi, 20 Şubat Cuma gününe kadar ücretsiz gezilebilecek. (Fotoğraf: KADER TUĞLA) RP'li başkan Sekmen ile yardımcısı Ölmez'in yolsuzluk yaptıklan iddia ediliyor Kartal Belediye Başkanı'na yargı yolu CEM ULUTAŞ ll Idare Kurulu'nun. Refahlı Kar- tal Belediye Başkanı Mehmet Sek- men ve Başkan Yardımcısı Ejder Ölmez'in haklarında kaçak inşaat- lara göz yumarak yolsuzluk yaptık- lan iddialan üzerine gerçekleştiri- len sonışturma sonucunda. "göre- vi ihmal suçundan" yargılanma- lanna karar verdiği belirlendı. Refahlı belediyeler. yolsuzluklar- la elde ettikkn iddia edilen yakla- şık 300 trilyon liralık geliri, genel merkez!enne"malikaynak" ola- rak aktarmakla suçlanırken bu uy- gulamalara en dikkat çekici örnek olarak tstanbul 11 ldare Kurulu'nun "lüzumu muhakeme" karan ver- diği Mehmet Sekmen gösterildi. Is- tanbul ll ldare Kurulu, Işçi Partısi (tP) Kartal llçe Başkanı Tayfun Ta- bakoğlu'nun yaptığı suç duyuru- sunu değerlendirdiği sonışturma so- nunda,Sekmen'in ve yardımcısı Öl- mez için lüzumu muhakeme karan vererek TCK'nin görevi ihmal fiili- nı düzenleyen 230. maddesi gereği yargılanabilmelerinin yolunu actı. Başkan Sekmen ve yardımcısı 01- mez, karara Danıştay'da itiraz etti. Lüzumu muhakeme karan, hazi- ne arazisi ve yeşil alan olarak behr- lenen 136 pafta, 2285 ada ve 5 par- selde bulunan kaçak imam-hatıp okulu: Milli Savunma Bakanhğı'na tahsisli 131 pafta. 1101 ada ve 1 parselde bulunan kaçak ruhsatsız cami ile tamamı yeşil alan olan 140 pafta, 1100 ada ve 2 parselde bulu- nan llkışık Yapı Kooperatiff ne ait kaçak inşaatlara göz yumulduğu ge- rekçesiyle verildi. tstanbul tl ldare Kurulu'nun, Memurin Muhakema- tı Hakkında Kanun'a dayanarak ver- diği karara göre, Sekmen, tstanbul asliye ceza mahkemelerinden birin- de yargılanacak.Vali Yardımcısı Os- man Demir'ın başkanlığmda top- lanan tstanbul tl ldare Kurulu'nun 14.8.1997 tarihinde verdiği lüzumu muhakeme karanna göre, belediye, lşık Yapı Kooperatifi'ne ait kaçak inşaat için Belediye Encümeni'nin verdiği yıkım kararlannı gerçekleş- tirebilecek makine, araç ve perso- nele sahip olmasına karşm, yıkım iş- lerini ihale ettiğı belirtildi. Aynca, aynı kooperatiFın kaçak ve ruhsat- sız olduğuna dair ilk tespitin üzerin- den ıkı yıl geçtikten ve inşaat ta- mamlaranak üzereyken yapılan ikin- ci tespitin görevi ihmal anlamına geldıği ıfade edildı. Tayfiın Tabakoğ- lu'nun, geçen yılın şubat ayında ts- tanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve tstanbul Valiliği'ne yaptığı suç du- yurulanndan üç ay sonra Refahlı Kartal Belediye Başkanı Sekmen, 163 ayn kaçak inşaatının yıkım işi- ni ihale etti. Tabakoğlu, Sekmen'in, hakkında yasal işlem yapılacağı en- dişesiyle açtığı ihalelerin yıkım iş- lerini "sonsuza kadar ertelemek" amacıyla açtığını iddia ederek "Açı- lan ihalelere de hiçbir müteahhit katılmadı. Çünkü, ihaleler kasıt- lı olarak son derece düşük bedel- lerieaçılmıştı" dedı. Sekmen'in vakit geçınlmeden görevden alınmasını isteyen Taba- koğlu, Istanbul ll tdare Kurulu'nun 10 ayn usulsüzlük için yapılan suç duyurusundan, sadece üçü için lü- zumu muhakeme karan verdiğini söyledi Sekmen, lüzumu muhake- me karanna Danıştay'da itiraz eder- ken Tabakoğlu da, Sekmen'in yar- gılanmasına gerek görühnediği 7 ayn yerdeki kaçak inşaatlar için verilen meni muhakeme karanna itiraz etti. 14 Ş u b a t "SEVGİLÎLER GÜNÜ" (St. Valentine's Day) Sevgi sözcükleriniz, sevgi dolu bir günde Cumhuriyet ile ulaşması gereken "sevgiliye..." llan-ı Aşklannızı bekliyoruz. 1 st. (3.6 cm) x 5 cm.'lik ilanlar: 5.000.000 TL. (KJJV Dahil) 1 st. (3.6 cm) x 2.5 cm.'lik ilanlar: 2.500.000 TL. (KDV Dahil) Bilgi için: Ayşım Durmaz Medya C Türkocağı Cad 39 4 ! Cağaloğlu ISTANBUL Telefon (0212) 513 84 60 - 61 Faks: (0212) 513 84 63 ADANA'MN SULARININ YÜZDE 4O'l SAĞLIKSIZ Içme suyunda insan dışkısı ADANA (AA) - Adana Su ve Kana- lızasyon tdaresi'nin (ASKf) içme suyu sağladığı kuyularda yapılan analizler- de, ıçme suyunun yüzde 40.5'inin tü- züğe uygun olmadığı anlaşıldı, 10 sem- tin içme suyunda ise fecal (insan dışkı- sı) saptandı. ASKİ Genel Müdürü Bay- ram Merdan . Sağlık Mü- dürlüğü raporlannın aksine, suyun "temiz" olduğunu sa- vundu. Hıfzıssıhha Enstitü- sü'nde geçen yıl yapılan ana- lızlere göre, bakteriyolojik yönden. Adana genelinde su- lann yüzde 11. 3'ünün, kent merkezinde ise yüzde 10.4'ünün kirli olduğu tespit edildi. Kimyasal analizde il genelinde suların yüzde 28.4'ünün, kent merkezinde de yüzde 40.5'inin "tüzüğe uygun olmadığı" belirlendi. Klor analızlennde de, il ge- nelindeki sulann yüzde 13.3'ünün, kent merkezinde ise yüzde 9.1 'inin klorsuz ol- duğu ortaya çıkanldı. Yine 1997 yılında, sağlık ocaklann- ca alınan baktenyolojik su ör- neklerınin analizinde, PTT E%len.Sofulu,Köprülü,100. Yıl, Dağlıoğlu, Akkapı, Eski- bey, Televi, Mithatpaşa ve Şa- kirpaşa semtlerinın içme su- yunda insan dışkısı bulunuyor. Hıfzıssıhha Enstitüsü'nün, 1996 yılında, ASKl'nin, kentin kuzey bölümüne su veren bazı kuyulannda nitrat oranmın litrede 86.2'ye kadar ulaştığı ve bu sulann içme ya da kul- lanmaya uygun olmadığı tespit edildi. Özellikle bebekler açısından hayati önem taşıyan nitrat tahlilleri, 1997 yı- lında. Hıfzıssıhha Enstitüsü'nce yapıl- madı. TSE'nin, 266 sayılı içilebilir su- yun fıziksel ve kimyasal özelliklerine ilişkin standardına göre, litrede en faz- la 45 miligrama izin verilen nitrat ora- nı; ASKJ'nin, söz konusu kuyulannda litrede 86.2 miligrama kadar çıkıyor. üm ödülleri verildi Fuji Fam 1997Avrupa Basın F °- u m UUUUVtl VerilUl t0ğrananYanşması'nda,Fransız Franck Faugene birinci oldu. Geçen yıl Izzet Keribar birinci olduğu için bu yıl Türkiye'de düzenlenen yanşma SvvissoteFde yapıldı. 25 ülkenin katıldığı yanş- mada haber, spor ve röportaj dallarında renkli baskı, renkli dia ve siyah-beyaz eserler kompo/isyon, teknik başan ve görsel özellikler açısından değerlendiril- di. Yarışmada Fransız Franck Faugene birinci, Belçika'dan Wim Van Cappel- len ikinci ve tngiltere'den Martin Birlhall üçüncü oldular. Fotoğraflar, yanndan itibaren Fotoğraf Evi'nde sergilenecek. (Fotoğraf: SAADET USLU) ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Körfez'deki Bk Kriz ve Türkiye Geçmişte, günümüzde (ve herhalde gelecekte), devletler dış po'itikalannı belirlerken coğrafi konum- lannın birinci dereceden etkisi altındadırlar. Bu ko- num; kimi zaman o devlete avantaj sağlar, kimi za- man da dezavantaj. Türkiye'nin coğrafi konumu, bü- yük dezavantajlar getiriyor. Aslında müthiş bir avan- taj sağlama potansiyeli de var, ama şimdilik o po- tansiyelden yararlanamıyoruz. Türkiye dünyanın en kritik üç bölgesinin ortasın- da bulunmaktadır. Bunlar; Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu'dur. Balkanlar her an patlamaya hazır bir barut fıçısı- dır. Eımenistan'daki iktidardeğişimi Kafkasya'da da ciddi çatışmaların işaretini vermektedir. Biraz yuka- nda 'Ortedoğu' olarak isimlendirdiğim, "Sasra Kör- fezi ve Petrol Bölgesi" sürekli çatışmalann alanı du- rumundadır ve petrol önemini koruduğu sürece ve oralarda bulunan petrol tükeninceye kadar bu çatış- malar sürecektır. Bu çatışma kimi zaman, bölge ül- kelerinin kendi yapılanndan ortaya çtksa bile, çogu kez 'dış güçler' bu çatışmayı provoke edeceklerdir. Şimdi, Ortadogu'daki 'çıkarhesaplannı' ele alma- dan önce, attını çizmek istediğim önemli bir konu var. Gerçekten, dünyanın en duyarlı üç noktasının orta- sında bulunan Türkiye, (kimılennın hiç begenmediği ve inanılmaz bir nefretle karaladığı) son 75 yılında, bu çatışmalann dışında kalabilmiştir. Üstelik bu du- yarlı noktalarda çatışmalara neden olan; etnik, eko- nomik ve toplumsal sorunlann tümünü içermesine karşın... Bunun nedeni, cumhuriyetimizi kuran kad- ronun 'gerçekçi' ve 'akılcı' bir başlangıç yapmış ol- malandır. Sevr'i tarihin çöp tenekesine atan Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümeti; (koşullann zorlanabilir ol- masına karşın) ne Batı Trakya ve Selanik üzerinde hak iddia etmiş, ne Batum'u istemiş, ne de (Misak-ı Mil- li sınırian içinde olmasına karşın) Musul konusunda herhangi bir macerayı göze almıştır. Dış politikada 'anlık' karar almak çok yanıltıcıdır. Uzun soluklu bir politika izlenmesi gerekir. 1. Dünya Savaşı sonrasında, müttefikler Almanya'ya öyle bir anlaşma dikte etmişlerdi ki; anlaşmanın imzalandı- ğı gün, 2. Dünya Savaşı süreci başlamıştı. Aynı şey bizim açımızdan da söz konusu olmuş ve "makul ve mantıMı" bir anlaşma önerisi getirmeyen müttefikte- rin bu hatalannın bedeüni Yunanistan ödemişti. Irak'a bağımsızlığı verilirken zengin petrol kaynak- lanna sahip okjuğu anlaşılmış olan Kuveyt'in Irak'tan koparılması, Ingiltere'nin çıkarlanna uygundu, ama haklı ve mantıklı değildi. O gün için gücü olmayan Irak'ın, eninde sonunda Kuveyt'i isteyeceği açıktı. An- cak Saddam hesap hatası yaptı ve bölgedekı ABD politikalannı dikkate almadan Kuveyt'i ılhak ve işgal etti. Daha dogrusu, bölgede bir gövde göstensi yap- mak isteyen ABD'nin provokasyonlarına kandı. Körfez krizi, ABD'nin 'dünya patronluğu'nu, gös- termesi ve bu konudaki tereddütlen ortadan kaldır- maya yönelik bir savaşla sonuçlandı. Ancak ABD'nin bölge politikasındaki çelişkileri, kesin bir sonuç al- masına engel oldu. Zira, ABD bir yandan Irak'ın ezil- mesini istiyor, bir yandan da Irak'ın parçalanmama- sını bekliyordu. Zira; eğer Irak tümüyle parçalanırsa, Basra Körfe- zi'nde rakipsiz kalacak olan Iran'ın, hem petrol böl- gesine, hem de Israil'e birtehdit oluşturacağı çok açık- tı. Kaldı ki; Saddam'a bir alternatif bulamayan ABD, eğer Irak parçalanırsa, savaş tazminatı isteyecek bir makam da bulamayacaktı. Japonya ve başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri, Körfez petrolüne bağımlı durumdaydılar. Körfez krizi şunu gösterdt ki; ABD istediğı anda bu ülkelerin "bogaz/annı sıkabılecekti". Bu olgunun ser- gilenmesi, ABD için yeterli olabılırdı. Fakat Körfez Savaşı ABD'ye bir avantaj daha ge- tirdi. Her zaman olduğu gibi BM şemsiyesi altında, 36. paralelin kuzeyinı Irak'a yasakladı ve sözde ta- rafsız bir bölge oluşturdu. Bu bölge, sözde tarafsız bir bölgeydi. ABD'nin asıl amacı, Kürt kartını etkili bir btçimde kullanabilmek- ti. Fakat bölgedeki Kürt liderlerinin birbirleriyie ça- tışmaları, ABD'nin bu politikasını boşa çıkardı vedu- rumdan yararlanan PKK oldu. Tüm bu gelişmeler Türkiye'nin aleyhıne iken, ge- ne sözde, bölgeyı denetlemek üzere oluşturulan Çe- kiç Güç, Türkiye'de konuşlandırıldı. Aynca savaş sı- rasındaTürkıye'ye sığınan binlerce Kürt mülteci, çok sayıda PKK miHtanını ve sayısız silahı Türkjye'ye sok- tular. Türkiye'nin ne Irak'la bir sorunu vardı, ne de böl- gedeki çatışmalaria bir ilgisi. Ancak en ağır fatura ge- ne bize çıktı. ABD'nin dar açılı politikası sonuç vermemişti. Sad- dam'ın geçen yıl 36. paralelin kuzeyine geçerek Er- bil'in işgaline katılması, ABD politikasının iflası oldu. Bölgedeki binlerce Kürt kökenli CIA ajanını Türkiye üzerinden gerı çekmeleri, yeni politika arayışlarının başlangıcını oluşturdu. Konuya devam edeceğim. Ataması tebliğ edilmedi 'Soruşturmaaçılan müdür kollanıyor' İPEK YEZDANİ Hakkında, sekiz yıllık kesintisizeğitıraekarşı iş- ler yaptığına dair şikâyet- ler bulunan ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hak- kında soruşturma açılan Fatih llçe Milli Eğitim Şu- be Müdürü Hüseyin Ef- kari Dolu için venlen ata- ma karannın yaklaşık bir buçuk aydır tebîiğ edilme- diği, bu şekilde Dolu'nun kollandığı öne sürüldü. Dolu'nun aynca sekiz yıllık eğitime katkı ama- cıyla toplanan parayla tlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne üç tane müzik seti aldığı, paranın geri kalanmı da re- poya yatırdığı iddia edil- di. tstanbul tl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, Dolu'yu kollamak gibi bir olaym söz konusu olmadı- gını ve kararnamenin ılde resmi işlemler nedeniyle bekletildiğini belirterek "Ancak ilçe milli eğitim müdürlüğü tarafından neden bekletildiğini araş- tıracagım" dedi. tl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, Dolu'nun atamakararnamesinin ken- disine tanıdıkları vasıta- sıyla Ankara'dan bildirilmiş olabileceğini söyledi. Sekiz yıllık kesintisiz eğitime karşı işler yaptığı- na dair şikâyetler nedeniy- le Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hakkında sonış- turma açılan Dolu'nun 22 Aralıkl997'de "tstanbul il emri öğretmeni" ola- rak İstanbul tl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gelen ata- ma kararnamesinin 9 Ocak'a kadar ıl müdürlü- ğünde tutulduğu öne sü- rüldü. Atama karan kendisine gayriresmi olarak bildinlen Dolu'nun 23 Aralık'ta 15 günlük rapor alarak izne çıktığı öne sürüldü. Kara- nn resmi olarak kendisine bildirilmesini geciktirmek amacıyla 1998'de de 60 günlük izne çıkan Do- lu'nun atama karannın, 9 Ocak'ta Fatih tlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gön- derildiği ve o tarihten bu yana da kendisine tebliğ edilmediği iddia edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle