Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10ŞUBAT1998SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
GAP'ta pamuk
borsası
• ŞANLIURFA(AA)-
Türkiye'nin ilk pamuk
borsası GAP'ta
kurulurken, Türkiye
genelinde Dünya
Bankası finansmanı ile 7
ürün borsası
oluşturulacak. Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı
Mustafa Korel Aytaç,
ürün borsalarının
uluslararası normlara
göre çalışması halinde,
üreticı aleyhine görülen
destekleme taban fiyat
sorununun ortadan
kalkacağını söyledi.
AB'de işsizlik
oranı düştü
• LUKSEMBURG
(AA) - Avrupa
Birliği'nde (AB) işsizlik
oranı. aralık ayında bir
önceki aya göre 0.1
azalarak, yüzde 10.6'dan
yüzde 10.5'e indi.
AB'nin istatistik
kuruluşu Eurostat'ın
belırlemelenne göre,
topluluk çapmda işsizlik
oranında görülen
düşmeye neden olarak,
başta Finlandiya olmak
üzere Hollanda,
Portekiz, Isveç, tngiltere
ve İrlanda'da işsız
sayısında yaşanan
azalma gösterildi.
Nükteer
güvenlik
• ANKARA(AA)-
De\ let Bakanı Mehmet
Batallı, "Nükleer
güvenhğe hassasiyetimiz
var. TR-2 reaktörü için
lisaslama işlemlerinin
her kademesi eksiksiz
yerine getirilecektir"
dedi. Batallı. Çekmece
Nükleer Araştırma ve
Eğitim Merkezi'nde bir
taraftan TR-2
reaktörünün işletmeye
alınması için bütün
teknik ve mekanik
hazırlıklara başlandığını
kaydetti.
Istanburda
fuar açıhştarı
• İSTANBUL(AA)-
Interteks taraftndan
düzenlenen
Ambalaj/Gıda lşlem'98
ile Plastik'98 fuarlan, 19
Şubat Perşembe günü
Istanbul'da açılacak.
Ambalaj-Gıda'98
Fuan'nda her türlü gıda
işlem ve ambalaj
makineleri yer
ahrken, Plastik'98
Fuan'nda ise plastik
maddeler, ara ve son
ürünler, plastik
enjeksiyon ve işleme
makineleri bulunuyor.
SBCtfdan
rekor üıracat
• ZONGULDAK(AA)
- Zonguldak'm Çaycuma
ilçesinde kurulu bulunan
Çaycuma SEKA Kâğıt
Fabrikası, 1997 yılında
rekor düzeyde, 6 trilyon
liralık ihracat
gerçekleştirdi. Geçen yıl
önceki yıla göre kraft
torba kâğıt ihracatında, 5
bin ton artış sağlandı.
Zeytinyağı alım
fiyatı diişük
• İZMİR(AA)-Tariş
Zeytin ve Zeytinyağı
Birliğı Başkanı Cahit
Çetin, tüccar tarafından
üreticinın elinden 250
bin liraya toplanan
zeytinyağının 750 bin
liraya satılmasının
haksızlik olduğunu
söyledi.
1997 İHftçesi
• ANKARA(AA)-
Mali bütçe, geçen yıl 2
katrilyon 181 trilyon lira
açık verdi. 1997'de vergı
gelirleri ise yüzde 111.7
oranında artış gösterdi.
Geçen yıl bütçede 8
katrilyon 35 trilyon
liralık harcama
yapılırken yatınm
giderleri 638 trilyon lira
olarak hesaplandı.
ÖZÜP
Gazetemizin önceki
günkü sayısında teknik
bir hata yüzünden
ekonomi sayfasında
iki haber tekrar
kullanılmıştır.
Yapılan bu yanlışhktan
doîayı okurlarımızdan
özür dileriz.
İşçi ve işveren, üzerinde uzlaşma sağlanamayan paketin TBMM'de değiştirilmesini bekliyor
Vergide tophımsal uzLaşma yok
• Toplam 12 yasada değişiklik öngören 81 maddelik
vergi paketi için bugün TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda siyasal uzlaşma arayışı başlatılacak. îşçi
ve işveren kesimleri, üzerinde uzlaşma sağlanamayan
paketin TBMM'de değiştirilmesini bekliyorlar.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Toplam 12 yasada değişiklik
öngören 81 maddelik vergi paketi
için bugün TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda siyasal uzlaşma
arayışı başlatılacak. İşçi ve işveren
kesimleri, üzerinde uzlaşma sağla-
namayan paketin TBMM'de değiş-
tirilmesini bekliyorlar.
Maliye Bakanı Zekeriya Temi-
zeTin geçen hafta cuma günü ver-
dığı bnfinge katılan DİSK Genel
Başkanı Rıdvan Budak. çalışanlar-
la birlikte işverenlenn de ödedığı
gelır vergisinin alt diliminin 1998
yılında yüzde 25'ten yüzde 20'ye,
üst sınınnın da yüzde 55'ten yüz-
de 45'e düşürülmesinı öngören ta-
sandaki değişiklik istemlenni ya-
zılı olarak Plan ve Bütçe Komisyo-
nu'na ıleteceklerini bıldirdi.
Budak, menkul sermaye gelir-
lerinin enflasyon oranı düsüldük-
ten sonra vergilendirilmesine kar-
şı olduklannı belırtti. Budak, bu
yıl yüzde 5. gelecek yıl yüzde 15'e
varan gelir vergisi indiriminin üc-
retlilenn yanı sıra zengınlere de ta-
nındığına dikkat çekerken, şunlan
söyledi:
"Oysa, yalnız ücretiflerin böyle
bir vergi indirimine. tabana yay-
mak bakınundan. ıhnyaçlan var.
Zaten Türkiye'de birçokşirket, ku-
nım ve kuruhış masraflannı vergi-
den düşmektedirler. Aynca bir ver-
gi muafiyeti sağlamaya ihtiyaç ol-
madıgını göriiyoruz. Burada, ka-
yıtdışı ekonominin kayıth ekono-
miye göre dengesini sağlamak gibi
politika güzetiliyw. Ama bu gerçek-
çi değildir. Bunun yerine kayıtdışı
ekonomi kayıt alüna alınarak.doğ-
ru rekabet sağlanmabdır."
Ankara Sanayi Odası Başkanı
ZaferÇağlayan ise, Türkiye bütçe-
sının vergıden başka ana gelir ka-
lemi bulunmadığını vurgularken,
1998 yılında 5.9 katrilyon liralık
bölümün faiz ödemelenne aynl-
masının ardından 40 milyar dolar-
lık "komik bir bütçe" kaldığını
söyledi. Çağlayan, Türkiye'yi ver-
gısini ödeyenleriçin "cenennem",
ödemeyenler için "cennet" olarak
nitelendirirken, kayıtdışı ekonomi-
nin büyüklüğüne de dikkat çekti.
Çalışan ve işverenler için ödene-
bilir bir vergi düzeyi istediklerini
kaydeden Çağlayan, "Türldyeeko-
nomisinin yüzde 98'ini küçük ve
orta ölçekli işletmeler oJoşturuyor.
Buralarda çalışan insanlarellerine
geçen nete bakar. Dolayısıyla bun-
ların üzerindeki vergi veprimde iş-
verenin üzerinde, yüzde 100enflas-
yona rağmen. Yüzde 100 enflasyo-
nun olduğu bir ülkede çok yüksek
vergi ahnamaz" diye konuştu.
Ücretlilerin vergi yükünün ta-
mamen kaldınlmasına karşı olduk-
lannı söyleyen Çağlayan, menkul
sermaye gelirlerinin vergilendiril-
mesiyle "Sermaye kaçışına, piya-
salarda ve tasarruilarda sorun ya-
ratümamasT gerektiğini savundu.
Vergi paketi üzerinde tüm tarafla-
nn uzlaşmasına gereksinim oldu-
ğunu belirten Çağlayan, tasannın
son şeklinin genel kurulda oluşa-
cağını söyledi.
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda
bugün görüşmelerıne başlanacak
olan vergi paketinin öncelikle alt
komisyonda ele alınması,
CHP'nin de alternatif öneriler sun-
ması bekleniyor. CHP, tasannın
"refonn" getirmediğıni, çalışanlar
üzerindeki vergi yükünün hafifle-
tılmemesi nedenıyle adaletın de
sağlanamayacağını savunuyor. Ta-
sannın 20-25 Şubat tarihleri ara-
smda genel kurula indirilmesi
planlanıyor.
Vergi paketinde, çalışanlann
"Ozel indirim tutaruun asgari üc-
retin yansma kadar yükseitihnesi,
tüm kesimler için öngörülen gelir
vergisi indirimi dışında gelir vergj-
sinin yüzde 51.4'ünü ödeyen çalı-
şanlara ayn bir tarifedüzeıüenme-
si.vergi iadesinin aylıkolması ve ia-
de kapsamındaki harcamalarm ge-
nişletUmesi" gıbı ıstemleri karşı-
lanmazken; sermaye kesimine ba-
zı ödünler verildi.
ÇelebVden üstii kapaheleştiri
Ekooomi Servisi- Devlet Bakanı Işın Çelebi, döviz
tevdiat hesaplanndan vergi ahnmasının yanlış oldu-
ğunu belirteTek, Bakanlar Kurulu Toplannsı'nda Ver-
gı Yasa Tasansı görüşülürken de itiraz ettiğini belirt-
ti. Çelebi, "Ancak Başbakan istediği için imzaladım,
bana göre çok yanhş" dedi.
İhracat Koordinasyon Toplantısı'nın açılışında ko-
nuşan Devlet Bakanı Işın Çelebi, döviz tevdiat hesap-
lanndan vergi aknmasına Bakanlar Kurulu Toplanü-
sı'nda karşı çıkan tek bakan olduğunu söyledi.
Çelebi, "Bana göre yüzde 100 yanhş. ama Başba-
kan rkaı eöiği için imzaladım. Bizim tasanmız olduğu
için Medis'te de arkasuıda olacağtz. Dünyada libonın
vergüeodirüdigi ülke bilmiyorum" dedi.
Döviz tevdiat hesaplanndan vergilendirilmesine
yaptığı itiraz ile Maliye Bakanı Zekeriya TemizeTi
üstü kapalı eleştiren Çelebi, görüşlerini iletmesi için
Gelirler Genel Müdürü Nevzat Saygdnğhı'nun orada
bulunduğunun anımsatuması üzerine "Ben Nevzat'ı
ne yapayım, söytersem bakana söyterinT dediği du-
yuldu. Çelebi, isim vermeden Sanayi ve Ticaret Ba-
kanı y'alun Erez'e de çatarak, toplantıda bulunan Sa-
nayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Veki-
li Ayhan Özer'ı göstererek, "Ayhan bey fnlen Sanayi
Bakanhğmı yöneten arkadaşunız" dedi.
KİA'nın iflas etmiş olmasına rağmen Türkiye'ye gi-
riş yaptığını, Malezya kökenli Proton'un 5 yıl yedek
parça ve bir milyon kilometre garantısi ile getırildiği-
ni belirten Çelebi, "Türkiye dünyanın en açık pazan
haüne gelmiş" şeklinde konuştu.
Çelebi, Başbakan Mesut Ydmaz'ın kendisine tele-
fon ederek, toplantının dikkatle değerlendırilerek not-
lann kendisine iletilmesini istediğinı söyledi.
Gelirler Genel Müdürü Nevzat Saygılıoğlu da sto-
paj yerine beyanname ile vergi alınması konusunda-
ki eleştirilen yanıtlayarak, kamu kağıtlan üzerine sto-
paj konulmasının faiz maliyetlenni antırdığını söyle-
di.
Türkiye thracatçılar Mechsı Başkanı Okan Oğuz
da bavul tıcaretiyle 80 milyar dolara ulaşan dış tica-
ret hacminı tek elden koordine edecek bir mekaniz-
ma bulunmadığını söyledi.
Asya krizine değjnen Oğuz, benzer ürün yapısı iti-
bariyle tekstil, demirçelık, elektronik ve gıda sektör-
lerinde beklenen rekabet koşullanna yönelik olarak
acilen karşı önlem almanın kaçınılmaz olduğunu bil-
dirdi. Oğuz, Körfez krizinin etkilerinin G.Doğu Ana-
dolu'da ortaya çıkmaya başladığını söyledi.
100 milyar dolarhk ihracat için strateji
thracat Genel Müdürlüğü
taraftndan hazırlanan, "Lzun
Vadefi thracat Stratejiave
1998 Yıo Eyknı Planı" başlıklı
raporda stratejınin
uygulanması durumunda
ihracatın 2005 yılmda 100
milyar dolar barajmı aşacağı
belırtildı. Stratejınin temel
hedefi, dünya ekonomisinin
sunduğu nrsatlardan
yararlanma imkânlaruu
aramak ve getirdiği tehditleri
yok edecek politıkalan
uygulayarak uluslararası
ticaretten daha fazla pay almak
olarak belirlendi. Raporda
hedef sektörler şöyle sıralandı:
Elektrik-elektronik, otomotiv
ana ve yan sanayii, makine-
ımalat. hizmet, demir-çelik,
gıda, toprak ürünleri sanayilen
ile moda ve markaya yönelik
olarak tekstil- konfeksiyon.
BDT ülkeleri, lCAnıerika,
Uzak ve Güneydoğu Asya,
G.Amerika, Ortadoğu ve
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin
hedef pazarlar olarak seçildiği
raporda, mevcut koşullann
devam etmesi halinde ihracat
2002 yılında 52,2OO5'te 87.4
milyar dolar olarak tahmin
edıldı.
1998 eytem planı
1998 eylem planında,
Ejcimbank'ın sermayesinin 75
trilyona çıkanlması, tanıüm,
ihracatı teşvik araçlan, serbest
ticaret anlaşmalan ve serbest
bölgeler konulannda yapılacak
düzenlemeler yer alıyor. 98
ihracat hedefi de
29 milyar dolar.
Dünya Bankası'nın kuruluşlan arasında yer alan Uluslararası Finans Birtiği (IFQ yet-
kttilerl Güneydoğu gezisine başlıyoıiar. Bugüne kadar 125 ülkede 1700'ü aşkm şirkete
finansal destek sağlayan IFC yetkilUeri, Adryaman, Şanhurfa ve DiyarbaJar'da sanayi-
ci ve işadamlanyla görüşecekler. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) yönetictleri, geçen yıl
ABD'de düzenlenen bir fuar sınısında Dünya Bankası ve IFC yetkflüeriyie görüşmeler
yapbklannda bölgedeki sanayi testslerine kredi desteği istediklerini anımsattılar.
Enerfi Bakanlığı tahkimde ısrarh
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Enerjı ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, ya-
bancı şirketlerin isteği doğrultusunda
yargı yetkisini uluslararası tahkime (ha-
keme) vermek için formül arayışını sür-
dürüyor. Bakanlık, Danıştay'ın uluslara-
rası hakeme yetki veren ana sözleşmele-
ri onaylamaması nedeniyle, tahkim ko-
şulunu diğer yan sözleşmelere koymayı
planlıyor.
Enerji ve Tabbi Kaynaklar Bakanlığı,
ABD Ticaret Bakanı VVTlliam Daky'in
geçen ayki Türkiye ziyareti sırasında
gündeme getirdiği uluslararası tahkim
konusunda yeni girişimleTe başladı. Ba-
kanlığın. bazı Damştay yetkililerinin
önerileri doğrultusunda, standart bir an-
laşma metni hazirladığı öğrenildi. Da-
nıştay incelemesınin uzun sürmesinden
yakınan bakanlık, standart anlaşma met-
ninin Damştay onayından geçmesi duru-
munda, hazırlıklan süren projelerle ilgi-
li sözleşmeleri art arda Danıştay'a gön-
derecek.
Bakanlık, standart sözleşmeyle Da-
nıştay incelemesini hızlandırmayı ve ulu-
sararası hakem koşulunu da diğer sözleş-
melere koyarak enerjideki özelleştirme-
nin önünü açmayı amaçlıyor.
Hukukçular, bakanlığın, ana sözleşme
dışındaki sözleşmelerin imtiyaz sözleş-
mesi niteliğinde olmadığını ileri sürerek
uluslararası hakem maddesını özel söz-
leşmelere koyma planının yasaya aykın
olduğunu belirtiyor.
Bir sözleşmenin imtiyaz sözleşmesi
niteliğinde olup olmadığının. sözleşme-
nin içeriğinden çıkacağını kaydeden hu-
kukçular. "Bu imtiyazsözleşmesi değfldir
denilse bile, o imtiyaz sözleşmesidir. Eğer
imtiyaz oluşturan bir sözJeşmede ulusla-
rarası hakem maddesi yer alırsa o sözleş-
me yargıda iptal edilir" görüşunü bildır-
diler.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Bu Düzen Bizim...
12 Eylül öncesi, üç işkolunun kilitlenmişgrevle-
rine ilişkin taraflar DlSK'te bir araya gelmişlerdi.
Düğümün tekstil jşkolunda olduğu sonucuna va-
nlınca, Halit Narin ile Rıza Güven uzun bir gece
pazarlığı için baş başa bırakılmışlardı. Gece tar-
tişma çikmış, DİSK ve Tekstil tarafını temsil eden
Rıza Güven kızarak görüşmeyi kesmişti. Sabah da
beni arayıp Halit Narin'i aramamı ve tekrar görüş-
me masasına oturup oturmayacaklarını sormamı
istemişti. TlSK ve Tekstil işverenlerinin tarafı Na-
rin'i aradığımda çok sınirliydi. "Rıza bana blöfyap-
tı, Rıza bana blöfyapamaz. Kartlar benim elimde.
Bu düzen bizim, düzü.. biz düze.." diye bağınşı
hâlâ kulaklanmda. Bilindiği üzere bu olaydan çok
kısa bir süre sonra 12 Eylül olmuş, DİSK yöneti-
cilerinin tümü ile birlikte Rıza Güven de ağır bir iş-
kencenin ardından 4 yılını cezaevinde geçirmiş,
sözleşmeleri YHK'ye kalan işçiler çok ağır bir yok-
sullaşmayı yaşamış, sendikal haklar da kuşa dön-
müştü.
Bu uzun girişle, sendikal yaşamımıza ilişkin ya-
ralan deşmek istemedim. Körfez krizindeki oyu-
nun niteliğine ilişkin bir benzetme olarak sadece
anımsattım. Süper güç ABD, Clinton ve diğerte-
ri "Bu düzen bizim, düzü.. biz düz.. "i ilan ettikten
sonra, açık kart poker oyununa başlıyortar. Açık
kartlannda Irak'a uygulanan ambargonun kaldırıl-
masının engellenmesi, saldın planları ile petrol te-
kellerinin çıkarlannın kollanması, petrol fiyatlannın
ucuzlamasını engelleme, dünya enerji kaynakla-
n, Ortadoğu üzerindeki egemenliğini tescil etme..
gibi nedenler var.
Kapalı kartlan ile ise Ortadoğu haritasını, den-
gelerini, iktidarlannı sağlama almak amacına yö-
nelik yeniden düzenlenmek ıstedikleri bilinmekte.
Bu noktada ABD, Ingiltere çıkarlannın başından
buluştuğu ortada. Çıkartarı, daha doğrusu hesap-
lan pek uyuşmayan Almanya'nın nasıl ikna edildi-
ği henüz bilinmıyor. Dış politika uzmanı kimi dost-
lar, Almanya'nın zayıf karnı Bosna ve eski Yugos-
lavya kartı ile ABD'nın Almanya'yı kendi iktidar
alanını onayazoriadığım söylüyortar. Japonya, Çin,
Rusya'nın ise güçlerı yetmeyeceği için, bu tek
yanlı açık poker oyunundaseyirciliği kabullenmek
zorunda oldukları söyleniyor.
Kurallarında ınsan haklarının, eşitliğin, hakkın,
hukukun söz konusu olmadığı bu acımasız oyun-
da, Irak'ı vurma adına, kendisine dönebilecek bu
tehlikeli darbeden en az zararla kurtulmak isteyen
Türkiye, dost(!) büyüğün kazığını yememek için
önlemlerinı almaya çalışıyor. ABD Irak'ı vurmadan
önce Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'a gir-
me senaryosunun anlamı, olsa olsa "Irak'ı bom-
baiamanızı engellemeye gücümüz yetmez, ama
geçen sefer olduğu üzere Kürtleri Türkiye'ye sür-
menize izin veremeyiz. Irak'ı üçe bölme, harita-
laria oynama, Kuzey'de ya da bizim topraklan-
mız üzerinde Kürdistan planlannıza karşı önlem al-
mak istiyoruz" anlamına gelebilir.
ABD'ye kayıtsız şartsız biat etmiş Suudilerin de
bu kez karşı durma çabalarında, galiba Ortadoğu
haritasının yeniden çizilmesine, kapalı kart oyunu
kurgulamasına karşı olma var.
"Bu düzen bizim, düzü.. biz düze.." diye dün-
yaya meydan okuyan ABD, jandarmalığındaki
zengin Kuzeyliler, oynamak istedikleri, "böl, yönet,
birbihne kırdır, o/mazsa sen ez.." olarak özetlene-
bilecek her oyunda hep başarılı olacak, hep ka-
zanacaklar mı?
Çok kültürlü toplumun, halkların barış içinde bir
arada, birlikte yaşayabilmelennin en başarılı de-
nemelerinden biri olan eski Yugoslavya'nın bu-
gün ne halde olduğuna bakarsak çok karamsar
olabilinz. Ya da Kurtuluş Savaşı destanımıza sığı-
nıp, Istiklal Marşımızın "Korkma" sözcüğü ile gi-
rip "Medeniyet dediğın tek dişi kalmış canavar"
tanımlaması ile bu kirli oyunun başarısız kalacağı
yargısına varabilir, çok fazla iyımser olabilinz.
Bu kirli oyunun tuzaklanndan en az zararla kur-
tulmanın yolları aranırken oluşan ABD'ciler ve
Saddamcılar cepheleri ya da suçlamalarından ise
alınacak çok önemli derslerimiz var. En ateşli mil-
liyetçiler, şeriatçılar, solcular arasında, Irak halkı-
nın çektiği acıları umursamayanlar, güçlü ABD'nin
tarafını tutarak, Özal'ın bir zamanlar gördüğü boş
rüyayı görerek, leş kargası örneği bu yağmadan
pay çıkarmayı umup ağızlanndan salyalar akıtan-
lar utanılacak kadar çoklar.
Türkiye Ar-Ge harcamalanna çok az pay ayınyor
Araştırıyoruz ama yetersiz
NİLÜFERŞENSÖZ
Verimlilığı arttırarak re-
kabet üstünlüğünü getıren
araştırma ve geliştirme fa-
aliyetlerine 90'lı yıllardan
bu yana eğilen Türk şir-
ketleri, bu konuda gelış-
miş ülkeleri yakalamaya
çalışıyor.
însan hayaünı kolaylaş-
tıracak yeni ürünlerin ge-
liştirilebilmesi için zorun-
lu olan Ar-Ge harcamala-
nna Türkiye, GSYtH'sin-
den (Gayri safi yurtiçı ha-
sıla) ayırdığı payla geliş-
miş ülkelerin 3-8 kat geri-
sınde bulunuyor. Dünya
pazarlannda rekabet üs-
tünlüğünü getirecek Ar-ge
faalıyetlerine, GSYİH'nin
yüzde 3.2'sinı ayıran lsveç
ilk sırada yer ahrken. on-
lan yüzde 2.9 ile Japonya
\e yüzde 2.4 ile ABD iz-
liyor. Türkiye ise bu alan-
da binde 5'lik bir paya sa-
hıp.
Ülkemızde teknolojiyi
yenilemede dışa olan ba-
ğımlılığı azaltacak Ar-ge
çalışmalannın yüzde 24'ü
özel sektör. yüzde 7'sı ka-
mu kesımi tarafından ya-
pılırken. yüzde 69'u da
üniversitelerde gerçekleş-
tiriliyor.
Ar-ge çalışmalarında
başı çeken şirketler, bu yıl
ilk kez verilecek olan Tek-
nolojı Ödülü'yle ödüllen-
dirilecek. Arçelik. Netaş,
Sımko, TAİ ve Türk
Elektnk Endüstrisi gibi
"Büyük Ödül" için finale
kalan şirketler.
Çalışmalaruu nasıl yü-
rütüyorlar?
Arçelik'in araştırma
geliştirme çalışmalanna
91 'den bu yana 75 milyon
dolar ayırdığı belirtiliyor.
Arçelik Genel Müdürü
Mehmet Ali Berkmen,
116 kişi temel teknoloji-
dolar bütçe ayınyor. Ne-
taş Genel Müdür Yardım-
cısı Suat Baysan, teknolo-
jiji tamamen özgür tasa-
nmlanyla ihraç ettiklerini
vurgulayarak, şirkette 400
araştırmacmın çalıştığını
kaydediyor.
Ar-ge'ye cirosunun
yüzde 2'si olan 70 milyar
lira ayıran Simko'dan Ya-
vuz Erduranh ise Türki-
ye'de şırketleTde son beş
yıldır araştırma geliştirme
bilincinin oluştuğunu be-
• Ar-Ge faaliyetlerine, GSYtH'sinin
yüzde 3.2'sini ayıran İsveç ilk sırada
yer alırken, onu yüzde 2.9 ile Japonya
ve yüzde 2.4 ile ABD izliyor.
Türkiye'de bu oran binde 5.
lerbölümünde olmak üze-
re 220 mühendisin ürün
geliştirmede çalıştığını
belirterek, yıllık ciro üze-
rinden .Ar-ge'ye aynlan
paranın yüzde 1.08 civa-
nnda olduğunu kaydedi-
yor. Berkmen, "Türki-
ye'nin ismiyle özdeşleşmiş
markası yok. Tüm dünya-
nın gelişmiş ülkelerinin
var. Arçelik denincede ak-
la Türkiye'nin gelmesi için
çaba harcıyoruz"diye ko-
nuşuyor.
Netaş da Ar-ge harca-
malanna yılda 20 milyon
lırterek, şöyle konuşuyor:
"BubilinçSO'liyıllarda
henüz ithal ikamesi düşün-
cesiyle yerli üretime geçi-
lirken oluşsaydı Türkiye
çok daha ileri bir durum-
da olurdu. Yerli üretimin
dış kuruluşlara bir el hiz-
metçiliği olmanın ötesinde
olmadığını görüp her li-
sanslı üretime geçilirken
aynı zamanda onun Arge
çahşmalanna başlatmalıy-
dL"
Ar-ge'nin son basamak
olamadığmı vurgulayan
Erduranh, pazarlama ve
pazar araştırması yapma
yeteneğinin de geliştiril-
mesi gerektiğine dikkat
çekti.
"Uzaktan Kumandah
Hedef Uçağı'' projesiyle
finale kalan Tusaş Havacı-
lık ve Uzay Sanayii'nin
(TAI) ise Milli Savunma
Bakanlığı'yla 150 uçak sı-
parişi için görüşmeleri de-
vam ediyor.
TAI Tasanm ve Geliş-
tırme Müdür Vekili Hay-
dar Şaürdal, 5 yıl boyun-
ca 10 milyon dolar civa-
nnda Ar-ge'ye pay ayır-
dıklannı dile getirerek, 60
mühendisin bu konuda ça-
lıştıklannı kaydediyor. Şa-
tırdal, "Bir F-16 uçağını
geüştirmek için 6.S milyar
dolar harcamyor. 10 mil-
yon dolar az bir rakam ol-
masına rağmen TAI ola-
rak bir yerlerden başladık.
Üretmekten riyade. uçağı
tasanmından alıp müşte-
riye teslinı edene kadar
bütün faaliyctkrini kendi
başımıza yapmayi amaçh-
yoruz" diye konuşuyor.
Türk Elektrik Endüstri-
si de 200 mühendisiyle
3.5 milyon dolar Ar-ge'ye
harcamayapıyor. 1997 yı-
lında 220 bin çamaşır ma-
kinesi motoru üreten Türk
Elektrik Endüstrisi, bu yıl
500 binden fazla makine
üretecek.
Bilgisayar oyunlannın çoğu sahte
GÜLDENOHRt
Atan salonlanyla başlayan, daha son-
ra evlere de giren bilgisayar oyunlannın
yüzde doksanının sahte olduğu öne sü-
rülüyor. Kopyalann, pazann yüzde
90'ına ulaşmasına, üretici fırmalar ça-
reler anyor.
Avrupa Birliği'nde yürürlükte olan
tüm copyright (telif hakkı) yasalannın
Türkiye'de de bulunmasınarağmen,bü-
tün gümrük kapılanndan kopya oyunla-
nn kolaylıkla ülkeye girmesı ve çoğal-
tılması, yasalann uygulanmasındaki ek-
siklikleri gündeme getiriyor.
Sega Türkiye Distribütörü Aral ttha-
lat Genel Müdürü Ömer Faruk Demir,
üretici fırmalann Türkıye'dekı durum-
dan şikâyetçı olduğunu söyle-
di. Bu durum karşısında Türkı-
ye'deki bilgisayar oyunu itha-
latçılannın örgütlenmeye baş-
ladığını belirten Demir, Türkı-
ye genelindeki 8 distribütörlü-
ğün içinde bulunacağı bir kuru-
luşun, Türkiye pazannda yüz-
de 90'lık paya sahip korsan
oyunlarla mücadele edeceğıni
belirtti.Avrupa'daki benzerle-
rinden örnek alınarak oluşturu-
lacak örgüt, avukatlar ve polis
yardımıyla, önceden yerleri be-
lirlenen sahte oyun stoklanna el
konmasını sağlayacak. Aynca
gümrük görevlilerinın bilgilen-
dirilmesme de çalışılacak.
Ihbarhatti
Bilgisayar programlannın te-
lıfhaklannı korumak için çalışan
uluslararası BSAfBusiness Soft-
ware Alliance) adh kuruluştan büyük
yardım aldıklannı belirten Demir. ken-
di kuracaklan demeğin adının da büyük
ıhtimalle GSA (Game Softvvare Allian-
ce) olacağını kaydediyor.
Yaklaşık üç yıldır Türkiye'de faaliyet
gösteren BSA, yazılım kopyacılığıyla
mücadele veriyor. Kurduğu ihbar hattı
aracılığıyla, gelen telefonlan değerlen-
direrek hukuki işlemleri başlatıyor. Te-
lif Haklan Kanunu'nun yanı sıra, Türk
Ceza Kanunu da bilgisayar programı
kopyacılığı için 5 yıla kadar hapis ve
ağır para cezası öngörüyor.
Sony Eurasia Play Statıon (Oyun
konsolu) Sorumlusu Ilker Alüparmak
ise kopya oyunlarla mücadelelerini, da-
ha önce korsan video kasetçılikle sava-
şan AMPEC Filmcilik ve Tic. A.Ş. ile
çalıştıklannı belirtiyor. AMPEC Türki-
ye temsilciliği avukatlannın kanun mü-
cadelesinin yanmda, merkezi Ingilte-
re'de bulunan Sony fırmasının sağladı-
ğı fınansmanla, müşteriyi kopya oyun-
lara karşı uyancı ve bilgilendirici yay ın-
lar Sony bilgisayar oyunu bayilerinde
bulunabiliyor. Altıparmak. böylece, tü-
keticinin de bilınçlendiğini ve birkaç yıl-
dır, otjinal oyunlann özellikle arandığı-
nı söylüyor.
Türkiye'ye bugüne kadar yaklaşık
300 bin PC oyunu gırdiğinı söyleyen
Demir ise bunlann sadece 10 bin kada-
nnın yasal yollardan ithal edilen onjinal
oyunlar olduğunu v e çoğunlukla Bulga-
ristan ve Tayland'dan geldığıni belirti-
yor.
Kopyanın dezavantajlan
Süpermarketlerde dahı kopyalanmış,
kılavıızu, serv ıs garantı belgesi ohnayan
oyunlara rastlamanın mümkün olduğu-
na dikkat çeken Demir. kopya oyun kul-
lanmanın dezavantajlannı şöyle sıralı-
yor:
• Kalitesiz CD'ler ve kötü ka-
yıt tekniklen bilgisayarlarda ta-
miri imkânsız hasarlara yol açı-
yor.
• Oyunlann kullanma kıla-
vuzlannın olmaması yüzünden,
oyunlar anlaşılamadan oynanı-
yor ve kısa sürede monotonlu-
ğundan şikâyet eden kullanıcılar
oyundan bıkıyorlar.
• Kopya oyunlann üzerinde
hangi yaş grubuna uygun oldu-
ğunu gösteren ıbareler bulun-
muyor.
' ' ' ' ') ^ •Onjinaloyunlarla
verilen ücretsiz servis
ve garanti hizmetlen söz konusu değil.