Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 ŞUBAT1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Tüpkiye
hakkındaki
davaya ret
• WASHESGTON (AA) -
Rum kökenii 3 Amerikah,
Takey Crist, Eugene
Rossides ve Daniel
Rossides tarafından 3 yıl
önce Türkiye aleyhine
açılan dava rededildi.
Davacılar, Türkiye
Cumhuriyeti'nin. Kuzey
Kıbns'taki kişisel mallannı
"adayı işgal yoluyla el
koyarak gasp ettiği"
iddiasıyla ortaya
çıkmışlardı. Yargıç Royce
Lamberth. adadaki durum
nedeniyle bir Amerikan
mahkemesine
başvurulamayacağı ve ABD
mahkemesi olarak bu
konuda bir yargıya varmaya
yetkilerinin bulunmadığına
kararverdi. Lamberth'in
karannın. bundan sonra
açılabilecek benzer davalar
açısından. Türkiye
Cumhuriyeti ve KKTC için
mükemme! bir emsal
oluşturduğu belirtildi.
Maliyenin RP
kararı
• ANKARA (UBA)-
Anayasa Mahkemesi'nin
RP'yi kapatma karanndan
sonra, RP'nın mallanna el
koymak ıçin hazırlıklara
başlayan Maliye Bakanlığı,
harekete geçmek için
gerekçeli karann Resmi
Gazete'de yayımlanmasma
kadar beklenme karan aldı.
Maliye Bakanlığı yetkılileri.
RP'nin mallanna el
konulması konusunda tüm
hazırlıklan
tamamladıklannı; kapatılan
RP'nin elektrik ve su
borçlannın da Hazine
tarafından ödenceğini
bildirdiler.
Başkomiser
yangında öldü
• İstanbul Haber Servisi -
Seyrantepe Seringül Siteleri
M Blok'ta oturan emekli
başkomiser Turan Yılmaz,
(52) daıresinde çıkan
yangın sırasında dumandan
boğularak öldü. Olaya
müdahale eden ıtfaiye
ekipleri, yangının emekli
başkomiserin yanan
sigarayla uyuması üzerine
çıkmış olabileceği bildirdi.
Trafîk kazası:
6ölü
• İstanbul Haber Servisi -
Bayrampaşa E-80 Karayolu
Sağmalcılar Viyadükü'nde
lastiğı patlayan Haydar
Gökçe yönetimindeki
kamyonetin bariyerlere
çarparak takla atması
sonucu 6 kişi öldü. 3 kişi
yaralandı. Kazada Sinan
Karakuş(25) ve eşi Zeynep
Karakuş ile Rıfat Sağıroğlu
ve eşi Ayşe Sağıroğlu olay
yerinde ölürken yaralanan
Ayşe Gökçe(31). Erdinç
Karaca(2)ve Ayşe Sağıroğlu
VakıfGureba
Hastanesi'nde, lpek
Sağıroğlu (3) Ömür
Hastanesı'nde. Pınar
Sağıroğlu( l) da Çapa Tıp
Fakültesi Hastanesi'nde
tedavi altına alındı. Pınar ve
lpek Sağıroğlu hastanede
yapılan tüm müdahalelere
karşın kurtanlamazken
kazayı yara alamadan
atlatan sürücü Gökçe
gözaltına alındı.
Huzur
operasyonu
• İstanbul Haber Servisi -
tstanbul Emnıyet Müdürü
Hasan Özdemir
yönetıminde Istanbul'daki
tüm polislerin katılımıyla
önceki gece yapılan huzur
operasyonu çerçevesinde
91 'i yabancı uyruklu 252
kişi gözaltına alındı. Polisin
yurtta$lann rahat ve huzurlu
bir bayram geçirmesi
amacıyla yaptığı
uygulamalar sırasında 22
araç trafikten men edildi.
Memura
sendika hakkı
• ANKARA (AA)- Kamu
çalışanlannın sendika
kurabilmelerine imkân
tanıyan yasa tasansı. 4
Şubat Çarşamba günü
TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda ele
alınacak. Kamu
görevlilerinin ortak
ekonomik. sosyal.
kültürel ve mesleki
hak ve menfaatlannın
korunması, geliştirilmesi
amacıyla sendika
kurmalannı öngören
tasanya göre. sendikalar
belirlenen hizmet kollannda
önceden izin alınmaksızm
serbestçe kurulabilecek.
Susurluk raporunda adı geçen Yaprak ve Hidayet aileleri uyuşturucu nedeniyle çatışıyor
Kavganın nedeııi Captagon
BEKİR ŞAHÎN
AHMET BARUTÇU
GAZİANTEP / KİLİS - Susur-
luk raporunda adı "fevkalade güç-
iü bir çete reisi" olarak geçen ve
halen cinayete azmettırmek su-
çundan Nizip Cezaevfnde bulu-
nan MehmetAli Yaprak ıle uyuş-
turucu ticaretı ıle uğraştığı ıleri
sürülen Hidayet Turizm sahibi
Cemil Hidayet'in arasını ''Capta-
gon" açtı. Yaprak'ınkaçınlmasın-
da Captagon ilacının formülünü
ele geçırmek ısteyen Hidayet'in
rolü olduğu ileri sürülüyor.
Susurluk raporunda Mehmet
Ağar'a 500 milyar lira aktardığı,
Özel Harekât Dairesi Başkanı fb-
rahim ŞahiıTe de 100 milyar lira
rüşvet verdiği öne sürülen Meh-
met Alı Yaprakın Sunye ve Su-
udi Arabistan bağlantılı uyuşturu-
cu tıcaretınden geçindiği belirti-
liyor. Gaziantep'in Oğuzelı ilçe-
si doğumlu Yaprak'ın kımyevı
madde, otomotiv. bılgısayar ve
yayıncılık gibı alanlarda yaptığı
işlerin asıl amacının ise uyuşturu-
cu ticaretini gizlemek olduğuna
dikkat çekiliyor. Gaziantep"te ye-
rel yayın yapan Yaprak TV'nın de
sahibi olan Yaprak, ilk kez. kaçı-
nlmasıyla gündeme gelmişti.
Yaprak'ın. seçımlerden önce
Ağar ve Şahin'e verdığı paradan
haberdar olan Abdullah ÇanYnm
adamlan Ercan Ersoy ve Avhan
adlı polis memurlannca kaçınla-
rak Siverek'e götürüldüğü bilini-
Maliye
Çetenin
vaHıklanna
araştırma
ANKARA (UBA) - Baş-
bakan MesutYılmaz'ıntali-
matı üzenne harekete geçen
Maliye Bakanlığı \e Hazine
Müsteşarlığı, Susurluk ra-
porundaki para bağlantıla-
nnı araştırmava başladı.
Maliye Bakanlığı. Susur-
luk raporunda adı geçen çe-
te mensuplannın malvarlık-
lannı araştınrken, kara para
ile mücadele kapsamında
kurulan Malı Suçlar Araş-
tırma Kurulu'nun da rapor-
daki uyuşturucu bağlantıla-
nnı araştırmaya başladığı
bildırildi. Maliye uzmanla-
nnın. raporda adı geçen kı-
şilenn 1993-1996 yıllan
arasındaki mal varlıklann-
daki artışlan ıncelemeye al-
dıklan belirtildi.
Yetkililer. olayın çok bo-
yutlu olduğunu belırterek.
çete mensuplannın para iliş-
kilerinı saptamak için daha
çok kişilerin servetlerindeki
artışlann kendılerine yarar-
lı olacağını söylediler. Yet-
kililer, bu kapsamda şahıs-
lann ve yakınlannın yurtı-
çinden çok, yurtdışında
edindikleri malvarlıklannın
araştınlacağını vurguladı-
lar. Hazine Müsteşarlı-
ğı'nın ıse Başbakan Mesut
Yümazın talimatmdan son-
ra, raporda adı geçen kamu
bankalannın söz konusu dö-
nemde verdikleri kredilerı
incelemeye aldlğı belirtildi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
Ustamdı, ağabeyimdi... Ne çok kum saati çizerdi...
yor. Rapora göre "Yaprak'ın ka-
çınlmasının ardında Hidayetier
var." Çath'nın Yaprak'tan serbest
bırakılma karşılıği 1-2, Hidayet-
ler'den de 10 milyon mark aldığı
öne sürülüyor. Kaçınlmasından
20 gün sonra serbest bırakılan
Yaprak ile Hidayet Turizm sahibi
olan ve "Hacı" lakabı ile tanınan
Cemil Hidayet'in arasındaki asıl
kavganın ise uyuşturucu ti-
caretinden aldıklan paydan
kaynaklandığı rapora yan-
sıyor. Rapora göre, "Hida-
yet, Yaprak'taki Captagon
formülünün peşindeydL"
Hakkında bazı gerçekle-
ri açıkladığı gerekçesiyle
eski avukatı Burhan Veli
Tonın'un öldürülmesine
azmettirmek suçundan 5 yıl
ağır hapis cezasına çarptı-
nlan Yaprak, can güvenliği
gerekçesiyle bir süre önce
Gaziantep'ten Nizip Ceza-
evi'nesevk edildi.
Hidayet'in hızlı çüoşı
Yaprak'ın kaçınlması
olayına kanşan Hidayet ai-
lesinın adı Susurluk rapo-
runda duyuldu. Ailenin
uyuşturucu ticaretinden
geçindiği. 5 kardeşten Ra-
şim Hidayet'in de uyuştu-
rucu nedeniyle cezaevin-
de bulunduğu ileri sürülü-
yor.
Aslen Kilisli olan Hida-
yet ailesinin daha önce
Çerçili köyünde kaçakçı-
lık yaptığı biliniyor.
Geçen aylarda Çerçi-
li "de arama yapan emniyet
güçleri çok sayıda otoma-
tik tüfek ve özel mermiler
bulmuş, ancak tüm silahla-
nn ruhsatlı olması nede-
niyle herhangi bir şey ya-
pılamamıştı.
Çerçili'deki evlerinin al-
tında çeşitli dehlizler, tü-
neller bulunan Hidayet ai-
lesi İstanbul, Gaziantep ve
Mersin'e de yayılan bir ti-
cari işletme ağına sahip.
Ailenin Kilis, Gaziantep
ve İstanbul'da birçok pet-
rol istasyonu, Mersin'de
taşımacılık, tekstil ve Iz-
mir Çeşme'de de Altın
Yunusadlı oteli bulunuyor.
Meclis Başkanı'ndan genel kurul yolsuzluğuna adı kanşan bürokratlarla ilgili eleştirilere tepki
Çetin: Kimse belgeleri yok edemez
Hikmet Çetin, genel kurul salonunundaki eksiklikle-
rin Emlak Konut tarafından saptanacağıru söyledi.
ANKARA (ANKA)-
TBMM Genel
Kurulu'nun
salonunda yapılan
yenıleme inşaatı
sırasında yolsuzluğu
adı kanşan
bürokratlan
görevden almak
yerine danışmanlığa
getırdiği için eleştirilerin odağı
haline gelen TBMM Başkanı Hikmet
Çetin eleştırileri sert bır dılle
yanıtlayarak bu eleştirilerin
bilgisizlikten kaynaklandığını
söyledi. Çetin. inşaatı eksik olduğu
için teslim almadıklannı bıldırerek
her gün için 10 bin dolarlık tazminatı
firmanın alacağmdan keseceklennı
açıkladı. TBMM Başkanı Hikmet
Çetin. sözleşmeye göre genel kurul
salonunun Meclis adına Emlak
Konut tarafından teslim alınacağını
ve eksikliklerin de Emlak Konut
tarafından saptanacağını bildirerek
"Ancak ben bu aşamada Meclis'in
de\ reye girmesini istedim.
Arkadaşlar bir inceleme yaptılar.
Yüzde 5'ten daha az eksik olduğunda
tazminat ödeme durumu
• Hikmet Çetin, Meclis yolsuzluğuna adı kanşan
bürokratlan görevden almayarak danışman yapması
nedeniyle yapılan eleştirilerin bilgisizlikten
kaynaklandığını söyledi. Görevde bulunan bürokratlann
yolsuzlukla ilgili belgeleri yok edebileceği yönündeki
iddialan da haksız bulan Çetin, "Bunlann hepsi devletin
kayıtlannda, belli defterlerde kayıtlan bulanan belgeler.
Nasıl belge kaçınrlar" dedi.
olmayacaktı. Ama eksiklik yüzde 1 de
olsa bu genel kurulun işlevini yerine
getirmesini engelleyecek bir eksiklik
olduğu için tazminatı devreye
soktuk" dedi
Bu durumu Emlak Konut'a
bıldirdıklerini söyleyen TBMM
Başkanı Çetin, genel kurulun işlevini
yenne getirecek hale getinlınceye
kadar geçecek süre için geçerli
olacak toplam tazminatı firmanın
alacağından keseceklerini söyledi.
Çetin, "Bize bir istihkak daha
gelecek. Biz de 15 Ocak'tan geçerli
olmak üzere gecikme tazminatinı
buradan kestikten sonra ödeme
yapacagız" diye konuştu.
Genel kurul yolsuzluğuna adı
kanşan bürokratlan görev den
almayarak danışman yapması
nedeniyle yapılan
eleştırileri haksız bulan
ve bunlann
bilgisizlikten
kaynaklandığını
vurgulayan Çetin
şunlan söyledi:
"Başbakan'ın yüzlerce
danışmanı var.
Çoğunun >üzünü bile
görmez. Bu adamlan aktif görevden
aldım pasif göreve getirdim.
Başdanışman yapmışım, bunlara
danışıyormuşum. Bunlar cehalct
örünü sözler. Belli bir memuriyeti
olan insanı nasıl görevden ahrsınız.
Ben genel sekreteri, daha göreve gelir
gelmez bu görevden aldım."
Görevde bulunan bürokratlann
yolsuzlukla ilgili belgeleri yok
edebileceği yönündeki eleştirileri de
haksız bulan Çetin şöyle konuştu:
"Bu belgeler koyun kuzu mu kolayca
kaçırılacak? Nasıl belge kaçınrlar?
Bunlar hepsi devletin kayıtlannda,
belli defterlerde kayıtlan bulunan
belgeler. Araştırma komisyonu zaten
geniş çaplı bir araştırma yapacak.
Bunlann hepsini ortaya çıkanr
zaten."
IRMIKI AYDIN ENGİN
Kendinizden pay biçin. Işi-
nize her gün keyifle mi gidi-
yor, işe her gün keyifle mi
başlıyorsunuz? Kaytarmak
için bahane aradığınız, hayta
gezmeyi özlediğiniz, düşlerin
buğulu akışına kendinizi bı-
rakıvermeye can attığınız
günleri, anları anımsayın.
Bıliyorum, bu yazıyı yaz-
mam için bana para veriyor-
lar. Ne olursa olsun, tiyatroda
perde açılır, gazete de çıkar.
Demek ki bu yazı yazılacak.
Ister okuduğun bir şiir kitabı
gecenin yarısını çalmış olsun;
ister pek sevdiğın bir arkada-
şının yenı çıkmış kitabı, ge-
cenin öteki yarısını gasp et-
miş olsun.
Yani okuduğunuz "yazı"f\-
lan değıl. Olsa olsa, seve is-
teye çaldırılmış, tutsak veril-
miş bir gecede, el ahşkanlığı
ile bilgisayarın tuşlarında par-
mak dolandırmak ya da bit-
mekte olan gecenin iki hırsı-
zı ile çalakalem bir sohbet...
llki bir... Biröykü (yok hayır),
bir anı (yok, o da değil), bir iz-
Gecemin îki Hırsızı
lenim (bu da uymuyor), bir
anlatı (ne demekse) kitabı:
"100'lük Ülkeden Mektup-
lar." Feride Çiçekoğlu nun
dördüncü ve sonuncu kitabı.
Günlerdir, karımın bitirmesi-
nı. sıranın banagelmesinı ar-
sız kediler gibi beklediğim ki-
tap.
Yanılsam şaşardım. Bekle-
diklerim herparagraftatırma-
narak gerçekleşti. Yok, yok
dil özeninden. Türkçenin kıv-
rak kullanımından söz etmi-
yorum. Keza ancak profes-
yonel yazıcıların becerebile-
ceği "acemice olmayan iç-
tenlık" de değil gecemi ça-
lan.
Kitabın ilk satırlarında ken-
dıme rastladım, kitabın sonu-
na dek de kendimle dolaş-
tım. hesaplaştım, dalga geç-
tım, gülüştüm, cigara içtim,
kederlendim, öfkelendim.
Feride Çiçekoğlu elimden
tuttu kendi yaşam izleğinde,
benı benle buluşturup gezin-
tiye çıkardı.
Askeri hapishanelerin ka-
ranlığını ve o karanlıklarda
üretilen küçücük sevinçlerin
kısık sesli gülücüklerıni bir
kez daha anımsayarak...
Hep eğreti yaşanılan uzak
ülkelerde, aramadan buldu-
ğun, beklemeden rastlaştık-
larının hep Akdeniz mavisı,
Akdeniz haylazlığı, Akdeniz
kahkahası, Akdeniz öfkesi
oluşuna bir kez daha şaşa-
rak...
Uğruna bir yaşam adanmış
ülkülerin yenilgisinden sonra,
sanki yeniden ve en baştan
başlamak istercesine "Ütop-
ya" üstüne kafa yoruşumuz-
la ve Thomas More'un çatal
dilli ısırgan zekâsıyla avunu-
şumuzla...
Tek itirazım Ütopya sözcü-
ğü. Feride Çiçekoğlu "Olma-
yan Yer" diye çevirmiş. Ben
"Hiçbir Yer"\ yeğlerdim.
• • •
Gecemin kalanını, ki sabah
ezanı okundu bile, Seval
Esaslı çaldı.
Hile yok. Tanımıyorum. Ga-
zetedeki posta kutumdan çı-
kan bir şiir kitabı. Gazetecile-
re çok kitap gelir. Hele ben-
cileyin "yazar"dan sayılanla-
ra pek pek çok. Bir insan
günde kaç sayfa okuyabılır
ki? O yüzden evde bir köşe-
de kalıvermiş bir şiir kitabı:
Kışkırtıcı Çekirdek.
Beni sarıp sarmalayan, ki-
tabın arka kapağındakı sunuş
yazısına benzer cümleler ol-
du. Göz atarken kalakaldım,
kitabı bitirmeden de bıraka-
madım:
"... Ne acılara ne de kahra-
manlık ve ölümün 'edebiya-
tının' yapılmasına alışabildim.
Ölenler de, kahramanlar da
her zaman çıktı, çıkacak. A-
ma çığırtkanlararasından de-
ğil. Hayatı güzel kılmaya ça-
lışınken ölmek başka, ölüm-
severlik başka. Ne uğruna
olursa olsun savaşmak baş-
ka, savaş satıcılığı başka. öl-
dürülmüş çocuğunun ardın-
da dimdik durmak başka,
ona kutsal kurban gözüyle
bakmak başka..."
Hayır, şimdi de şiirlerden
dizeler seçip buraya aktara-
cak filan değilim. Zaten bu
satırlar okuyucuyla bir şeyler
bölüşmek için filan da yazıl-
mıyor. Hatta yazı burada bi-
tebılir. Gazetenin 5. sayfasın-
da doldurmam gereken ala-
nı hemen hemen doldurdum.
Artık yeniden şiirle buluşa-
bilirim. Kışkırtıcı Çekirdek'in
ıçinde bir kez daha gezintiye
çıkabilirim. Yani şimdi artık
yazı yazmak filan değil, şiir
okumak istiyorum.
Beni hoş görün, bugünkü
haylazlığımdan dolayı gazete
yönetimine şikâyet filan da
etmeyin. Hatta...
Hatta evdeki kitaplarınızı
bir kanştınn. Gözünüzün tut-
tuğu bir şiir kitabını çekin alın
raftan. Siz, sizin evde, ben
benimkinde şiir okuyalım.
Göreceksiniz iyi olacak...
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
'Bulutlar Sevîşiyor../
Kış güneşi ısıtıyor yüreklerimizi. buz kesen yüz-
lerimiz durgun ırmaklarla buharlaşıyor...
Bir pazar sabahında yitip giden sevdalarımız, o
kahredici yalnızlıklar mevsimlerin içine düşüyor...
Sen yoksun!..
Sen belki çok uzaklarda, çiçekler ormanında tek
başına türkümüzü söylüyorsun.
Ağlıyorsun hiç farkında olmadan, gümüş renkli bir
hüznün bahçelerinde...
Metin Cengiz yürekte buluşmanın gizli fırtınası-
nı anlatırken sanki bulutlar sevişiyor. mevsimler bir
göçebe düşünün yol bitiminin sonunda buluşuyor...
Bense gözlerim yaş içinde, yüzüne bakıyorum
Tagore'un evrene uzanmış ezgisini dinlerken...
Sen vanp gittiğinde ırmaklara, güzel bir geceydi.
Yine gece şimdi, yine ay karanlık. Yine yıldızlar yıl-
dızlarlaağızağıza...
Sen vanp gittiğinde yinelenen bir ilkyazdı...
Ağaçlar çiçeğe vumnuşlardı ne güzel! Goncalar
tohum vermişti...
O fotoğrafla uyuyorum geceleri, o fotoğrafla uya-
nıyorum soğuk sabahlarda...
Yüreğim uçan bir kuş gibi yüceliyor...
Türkümü ben çağınyorum, sen hoşnutsun...
Yüreğim kanatlanıyorsa eğer senin sevdandır,
bilmelisin.
Öğrenmelisin güvercinler uçuşurken gökyüzüne,
sana gelmek zamanıdır...
Senin olsun bunca geçtiğim yollar, bu gözyaşla-
n, düşlerimi yok eden geceleri...
Şimdilerde Metin'in şiiriyle avunuyorum, coşku-
yu onunla buluyorum:
"Görûş saati: konuştukça büyüyor ırmaklar
Körfezler büyüyor, denizin bilezikli kızları
Kuşlar uçmuyor sanki, göğün sırsız aynalan
Açılıyor derken kilitleri ıssız ovalann
Ve yaklaştıkça ayrılık zaman
Dökülüyor bir bir göğün yaprakları"
• • •
Kan değil, adın fışkınr yırtık dudaklanndan...
Vladimir Mayakovski'nin bir Moskova akşamın-
dan seslenişıdir, bizi eski tarihlere götüren...
Ne en korkunç dövüşlerin ne de kan tüten yara-
lann en derinidir sevdanın adresini bildiren...
Dumanlar içinde mavi olmayı unutan gökyüzü,
şimdi sen neredesin?
Ey gökyüzü beni dinle:
Hayat fırtınalannın dalgalannı gene de ben mü-
hürlerim; ben çizerim gri renkli gözlerin resmini; ür-
kek genç kızlann hüznünü, sevincini...
Ellerim kelepçelidirevet, ama evrenin tahtıdırye-
rim...
Bak kış güneşi tepemizde, yüreklerimiz sıcak,
durgun ırmaklar akıyor buz kesen yüzlerimizden...
Son aşkıdır bu, gökyüzünün!...
Son aşkımızdır kasatura uçlan gibi sivri günlerde
yaşadığımız!...
Dalgın ve hüzünlüyüz...
Son köprüden geçerken seyrettiğimiz yamaçlar
bizim türkümüzü söyleyecek...
Dudaklanmızın ucunda Goethe'nın Gretchen'i
olacak...
Juana De Ibarbaurou'nun yağmur attında rüz-
gân dinlenecek:
"Tedirginliğime kızma, gülüşlerime,
Şarkılar söylememden yakınma, n'olur.
Bir gün gelecek, durulacağım,
Ellerimi göğsümün üstüne koyacaklar.
Gözlerim kapalı, kulağım sağır,
Durulacak bir zamanlar yanşan ayaklarım,
Duru gülüşümün camları kınlacak
Kapalı dudaklarımın çatlaklannda."
•••
Bir ölüm haberiyle sarsılıyor yüreğimiz: Ali Ul-
vi'yi yitirdik...
Kış güneşi o eski pembe konağın üzerinde kah-
verengi gölgeleri çoğaltıyor. Uçsuz bucaksız mavi-
liğine denizlerin, kuşlann özgürlüğünü koyuyor...
Yanm kalmış sevdalarla oyalanıyoruz mevsimle-
ri geridebırakarak...
Ankara'dan eski bir dostun sesini duyuyorum o
sırada...
Kurthan Fişek diyor ki:
"Başımız sağ olsun!.."
Ağlamak neye yarar şu gümüş renkli hüznün kış
bahçelerinde...
Tıpkı Nihat Behram'ın seslenişi gibidir 'Hesap-
sız Duygular', uzun uzun ağlamak için güdülen has-
ret...
Bil ki, üzgün bırakıp aynlırken caddeler, kaldırtm
taşlanyla örtülmüş uçurumlardır...
Sanki bulutlar sevişiyor, sanki yeni ölümlerin için-
den çıkanyoruz aşklan...
Sanki gecelen yüreklerimize taşıyor, hüznün pen-
ceresinden yeni aynlıklan, yalnızlıklan sil baştan ye-
niden yaşıyoruz...
Belki de yaşadığımızı sanıyoruz!...
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com
Faks numaramız: 0212/513 90 98
çete her yerde
Denizden çıkan asitte
korucu-özeltim iüşkisi
AKIN BODUR
İSKENDERUN - Ha-
tay"ın Dörtyol ilçesinde
denize varillgf içerisinde
bırakılan 12.8 ton asetik
asitte uyuşturucu üretici-
lerinin yani sıra korucu
ve özel tim ılışkısinın de
bulunduğu ileri sürüldü.
ÖDP Hatay İl Başkanı
Bülent Akbay. Iskende-
run yöresının Uyuşturu-
cu Jeopolıtık Gözleme-
vi'nin Eylül 1997 Rapo-
ru'nda "uyuşturucu iire-
tim merkezi" olarak geç-
mesine karşın resmı yet-
kililerin hiçbiraçıklama-
da bulunmadığına dikkat
çekti.
Doğu ve Güneydo-
ğu'da birçok korucu ve
özel tim mensubunun
karanlık ilişkilere kanştı-
ğının anlaşıldığını belir-
ten ÖDP Hatay tl Başka-
nı Bülent Akbay, 256 va-
ril içerisinde Hatay sahil-
lenne bırakılan asetik a-
sıt olayında da bu iki gru-
bun parmağının olabile-
ceğini öne sürdü. tsken-
derun. Arsuz, Saman-
dağ, Dörtyol ve Erzin yö-
resındekı özellıkle dağ
köylerinde korucu ve
özel timin bulunduğuna
dikkat çeken Akbay şun-
lan söyledi:
"Korucu ve özel timle-
rin faaliyet sürelerinin
Abdullah Çath'nın Ha-
ta> 'a geldiği yıllara rast-
laması dikkat çekici bir
noktadır. Biz bu bölgede
adı geçen görevlilerin
uyuşturucu trafiğine ka-
nşrığını iddia etmhoruz
ama, başta İçişleri Baka-
nı ve Hata> Valisi olmak
üzere yetkililerin sonış-
turma açmasını bekliyo-
ruz."