Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 ŞUBAT 1998 PAZAR
10 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul Y 10 Sinop PB 8 Adana PB
Edırne Y 10 Samsun PB 10 Mersın PB
Kocaelı Y 9 Trabzon PB 8 Dıyarbakır PB
Çanakkate Y 13 Giresun PB 8 Şanlıurfa PB
Izmır 15 Ankara PB 3 Mardın PB
Manısa _Y 15 Eskışehır K 4 Siırt PB
Aydın
Denizh
Y 1 5 Konya K 5 Hakkârı
9 Sıvas
Zonguldak Y 7 Antalya
_K -4 Van
Y 14 Kars
PB
K -3
-1
Oslo
Helstnkı
Marmara Ege. Batı Ak-
denız ıle Zonguidak, Bo-
iu, Eskışehır çevrelen ya-
gışlı. otekı yerler parçalı
buljtlu, yurdun ıç ve do-
ğu kesımlen yer yer sıslı
geçecek Yagışlar Mar-
mara'nın güneyı ve Ege
kıyılarında etkılı olmak
uzere yağmur ve sağa-
nak iç Ege, Batı Akde- Brüksel
nız'ın fç kesırnlen ıle Bo-
lu ve Eskışehır'de kar
şeklınde olacak Havası-
caklığı bıraz artacak Munih
AVRUPA
K 4 Berlin PB -4
-8
Stockholm K -2
Londra PB 5
Amsterdam PB 0
PB -1
Pans PB 2
Bonn PB -2
PB -3
Budapeşte
Madnd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Zürıh
PB
Y
PB
K
K
Y
Y
PR
-3
11
-5
5
4
14
16
n
ASYA
Moskova
Aşkabat
Akmola
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahıre
K
K
K
K
K
K
PB
PB
-1Ü
7
-10
7
5
8
4
20
Şam PB 12
Parçalı bututlu Ss k Çok bulutlu T Yagmurtu Karlı Suluter
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
tin, yedi aydır yüzünü güldürecek bir sonuç alma-
sını boşuna bekliyor.
Bugün anlaşılıyor ki: Temmuz 1997'de güvenoyu
almadan önce Yılmaz. enflasyonla nasıl mücadele
edeceğini ne kendi kafasında ne de Özal artığı ki-
mi ekonomistleriyle görüşmüş, düşünmüş değil.
Ne IMF'nin Türkiye çızelgesini incelemiş. neler
dayatabileceğini soruşturmuş. Ne de enflasyonla
savaşımda bir azınlık hükümetinin gücünü hesap-
lamış.
Hükümete ortak partinin bir bakanına "Başan mı
istiyorsunuz? Her şeyi bir yana atın, enflasyonu
yüzde 50'tere indirin, yeter de artar bile" dediğimiz
zaman, acı acı gülümsedi ve durağan bir sesle:
"Doğru ama, halk bu hükümete güvenmıyor. Hal-
km güveni olmayınca enflasyon sorunu çözülemez"
dedi.
Bu yargıyı duyduğum sıralarda; henüz IMF'nin
"istekleri" ortayaçıkmamıştı. GüneşTaner Beyimi-
zin pompaladıgı lyimser havayla soluklanıyordu Tür-
kiye.
Ama, Susurluk raporunun başka gerçeklen ört-
tüğü ve Türkiye'de bir türlü ortaya çıkarılamayan
"ana çere"den başka bir sorun tartışılmadığı için,
IMF ile Ankara'daki görüşmeler medyada bir gün-
lüğüne konuk oldu ve uçtu gitti.
Oysa; IMF, vergı reformundan özelleştirmeye de-
ğin çeşitli koşullan içeren ne söylenirse bir türlü ka-
rarmayan "Güneş "imizle konuşurken bir başka
önemli koşulun altını çiziyon
Bir program mı? Hay hay! Biriikte hemen yapa-
lım. Ama bu programın başan şansı önemli bir ko-
şula bağlı:
"Siyasal istikrar!" diyor.
Azınlıkhükümetinin "siyasal istikrann sürüp gide-
ceğıne güvence vermesini" belli başlı koşul olarak
önümüze koyuyor.
Bu, IMF gibı her konuda dikkatli ve özenli araş-
tırmalar yapan uluslararası kuruluşun, 55. hüküme-
tin bir ayağını çukurda gördüğünün delilidir, kanıtı-
dır.
Batılı zihniyeti bir kez daha IMF olayıyla önümü-
ze çıkıyor:
Başbakan Yılmaz, Clinton'ın oral sorunlan henüz
bu kadar yoğun ortaya atılmamışken Beyaz Sa-
ray'da oval ofistekı konuşmasında ABD Başka-
nı'ndan IMF nezdınde Türkiye lehıneyardımcı olma-
sını, IMF heyetınin bir kez daha Türkiye'ye gelme-
sini rıca etmişti.
Kerhen desteğe karşın
IMF heyetı geldı... ABD Başkanı'na karşm: Türki-
ye ıle bir planda "mutabık /<ateca$f"fceşullan swa-
ladı ve hepsinın önünde "siyasal ıstıkrar güvence-
si" aradığını söyleyerek çekti gitti. Batı zihniyetine
torpil ışlemıyor.
Güneş'imizle birlikte düzenlediğı basın toplantı-
sında. IMF, aradığı siyasal istıkrarla da yetınmeye-
rek "Bu konulann TBMM'dekı bütün sıyası part/te-
rin 'işbırliği' içehsinde ve kapsamlı bir şekilde ete
alınmasını" gerekli gördüğünü söyleyiverdı.
Güneş Taner IMF'nin özetlenen koşullarına öyle
bir karşılık verdı ki, gülmekle ağlamak arası ganp bir
havaya kapılmamak elde değil.
"CHP hükümete desteğinı çekmeyeceğini ilan
etsin, IMF ile anlaşma tamam" demez mi?
CHP; hükümette değil. Kerhen destekliyor. IMF
görüşmelerinde halka ve devlete hangı yükümlülük-
ler getirileceğınin (A) harfinden bile habersız. Gözü
kapalı desteğe çağrılıyor.
"Yakışıklı" Baykal, bu ısteme haklı olarak isyan
ediyor: "Taner cıddı değil" diyor veekliyor: "Şuan-
dakı gibi bütün yükü yoksul kesımlehn üzerıne yık-
ma anlayışına girerlerse buna yöneiik çekincelen-
mizmutlaka olacaktır. Hükümet kolaycılığa kaçıyor.
Bu tavnnı hayretle izlıyonjz."
Devlet açısmdan; Susurluk konusundaki yakla-
şımların verdiği kısır sonuçlar ortada.
Halkın yaşamsal sorunu enflasyonla mücadele-
de ıse. durum 7 Temmuz 1997'de Başbakan'ın söy-
lediklerinden ibaret.
Işte boyle bir hükümet.
Özefleştirmede çete izi
• Baştarafı 1. Sayfada
açacağını bildirdi.
Liman-İş dergisinin Ocak 1996
tarihli sayısmdadaCmer'le ilgili şu
iddialara yer verilmişti:
"Turgay Ciner'in cinlikleri ara-
sındaÇayırhan Linyitleri'nin ahını
sırasında Resmi Gazete'yi kandır-
ma olayıdavardır.Ciner,Soma Kö-
mür İşletmeleri'nden aldığı yıka-
ma işini, tüm makine-ekipman iş-
letmeciye ait olduğu halde şartna-
meye uygıın olarak yapmamıştır.
Turgay Ciner, turizmci Ersin Or-
taç'ı ayağından vurdurttuğu iddi-
asıvla yargılanmaktadır. Mehmet
Ağar üe deyakın Uişkideolduğu id-
dia edilen Turgay Ciner"in Yazeks
ve ParkHoldingşirketlerinin yöne-
tim kunılunda Yunus Ağar da bu-
lunmaktadır. Aynca yalı komşusu
Çiller ailesi ile de iyi ilişkileri oldu-
ğu bilinmektedk. Ciner'in HAVAŞ
ihalesinde en yüksek teklifi veren
Ömer Lütfü topal'ı devreden çı-
karmasmda, Mehmet Ağar'ın
Ömer Lütfü Topal"ın mTişturucu-
dan hüküm gi>diğine dair sudırdı-
ğı bir haberin etkili olduğu sö>len-
mektedirr
Ciner. özelleştitmede HA-
\'AŞ"ın yüzde 60 hissesi, Hopa Lı-
manv. Çayırhan Termik Santralı ve
kömür sahası ile Samsun-Sinop-
Ordu elektrik dağıtım şebekesini
aldı. Açılan davalarda mahkeme-
ler. HAVAŞ ve Hopa Limanı satış-
lannm iptali yönünde karar verme-
sine karşın yargı kararlanna u^l-
madı. 20 yıllıkkân 750milyon do-
lar olarak öngörülen santral. 85
milyon dolara \erilirken, satışta ba-
zı usulsüzlük iddialan da günde-
megeldi. 1996\ılıkânyaklaşık20
mil>on dolar olan Samsun-Ordu-
Sinop elektrik dağıtım şebekesi de
2.5 > ıllık kân karşıhğında 30 yıllı-
ğma 50 milyon dolara verildı.
Ciner, özelleştirmeleri gerçek-
leştiren bürokratlarla da yakın iliş-
kilerkurdu. HAVAŞ'm satışını ger-
çekleştiren eski Özelleştirme tda-
resi Başkanı Tezcan Yaramancı,
eski Dış Ticaret Müsteşan Namık
Kemal Kıüç, eski THY Yönetim
Kurulu üyesi AtiMa Çelebi, eski
MİT Personel Müdürü Kemal Ha-
cıbej'oğlu, ÖtB'den önce özelleş-
tirmeyi yürüten Kamu Ortakhğı
tdaresi'nin yöneticileri Ökkeş
Ozuygur ve Süleyman Yaşar. eski
Enerji Bakanhğı Müsteşan Uğur
Doğan, Ciner'in Park Holding'in-
de çalışıyorlar.
Köylü-jandarma
• Baştarafi 1. Sayfada
ğini belirleyerek bölgeye
bir tim göndeTdi. Çorum
Valiliği'nden yapılan
açıklamada. olayın
bundan sonrası şöyle
anlatıldı:
"Çavuş îlhan Cihano^lu
komutasmdaki 4 kişilik
devriye aracı önceki gece
saat 23.00 sıralannda
Kuruçay Kö>ü Edembağı
MahaUesi'ndeki Durak
ailesiıûn evine gittu
Durak aiiesinin güvenlik
güçlerine muka>'emet
etmesiyteçıkan ka\ gamn
çahşmaya dönüşmesi
sonucu,jandarma
onbaşılar Ahmet Şanh Oe
Erkin Güler şehit olmuş,
Jandarma l'zman Çavuş
tlhan ( ihanoğlu îse ağır
yarah olarak Çorum
Devlet Hastanesf nc sevk
edibniştir. Çatışmada
hane halkından Mehmet,
\\i, Barat, Satı vp Serpil
Durak ötanüşterdK.'
1
'
Ahmet Durak ın da
yaralandığı çatışma
bölgesinde bir
tabanca ile bir pompalı
tüfek ele geçirilirken
köyde yoğun güvenlik
önlemleri alındı.
Savcıhk yetkilüeri ile
Kuruçay Köyü'ne giden
Çorum Valisi Atol
Ozelgün olayla ilgili
şunlan söyledi:
"Ola>m yasal gereg
yetkili ve bağımsız >Brgı
organlannca yerine
getirilecektir. Bu
müessif ola> nedenhie
tüm halkımıza geçmiş
olsun demek,
şehitlerimize ve ökn
vatandaşlarunıza rahmet
dilemek durumunda
bulunmak hepimizi
üzmektedir."'
Çankın sınmnda olan
Kuruçay Köyü'nde
geçmişte de arazi
kavgalan nedeniyle
çıkan çatışmalarda çok
sayıda insanm öldüğü
bildirildi.
6
Tıtan' kıskaca gırdi
MERİHAK
tZMİR - Çevresindeki ">«rgı-üye-maf>a''
çemberi gittikçe daralan Titancılar panıkte.
Bir yandan yargınm soruşturması, biryandan
üyelerin arka arkaya açtığı davalar, diğer yan-
dan bu paradan pay kapmak içın devreye gi-
ren marya Titan'ı tam bir çember içine aldı.
Üst düzey bir Titancı, üzerlerine çok gelındı-
ğini doğruluyor \ e "Tıtan'ınkapaulmasıdün-
yanın sonu değjl ama o zaman bir sürü insan
mağdurolacak. 30bin kişi ü\«olmuş. Eğerka-
paülacaksa, bu insanlar için kanun çıkanlıp
mağduriyetleri önlenmeU" diyor.
Bir yandan Titan'ın ne olacağı yolundaki
tartışmalar. biryandan mafyanın devTeye gir-
mesi. diğer yandan art arda açılan davalar.
tüm gözlerin şirket ve ortaklanna çevrilme-
sine neden olurken, Titancılar, "panikhatin-
de" şirketlenni korumayı sürdürüyor.
tzmir'de ortaya çıkan ve kısa sürede 25 "e
yakın ilde örgütlenen Titancılar. basınm üzer-
lerine çok geltnesinden yakınıyor. lsminin
açıklanmasını istemeyen, ancakTıtan'la ılgı-
lı ilginç bılgıler veren bir "üst düzey Titan-
cı". şırkete çok sayıda avukatm. doktorun or-
tak olduğuna dikkat çekıyor. Dava açanlan
suçlayan ve "İlk haftada paralannı almakis-
tivorlar" dı>en Titancı. bir \andan Titan"mbir
"tarikat"" olmadığıru savlarken, diğer yandan
bu üyehğin bir ömür boyu sürdügunü ve ço-
cuklara da tnıras olarak kalacağmı bildiriyor.
"Çok i>iparaah>orsunuz" diyen Titancı, şun-
lan söylüyor: "tnsaıüarsecüerekalınıyor.Bir
flkir Titaa Eskiden bu ürünle v-apıhyonmış,
buradaürün paraolarakdüşünülmüş. AVTU-
pa'dadayapıhyor. Bunu izlemeklazım. Avru-
pa'da olmasa da önemli değiLjŞimdi bu şirket
yasal bir çercevede çalışıyor. Vergi levhalan
var. Yasal olduğunu gördük. Ben sıradan bir
kişi olarak da\et edildigimde ilk bu soruyu
sordum. Yasal mı dedim. Vasal olma>an bir
yerde bizim işimiz ne? Ama çok güzel bir feP
sefe. Tencerelerpazartanıyor, ev e\ dolaşırlar.
Gklin o tencereleri başka bir yerde bulamaz-
sınız. Bu da öyle bir şey. Şirketin kendi kabu-
ğundakapalıolmastnıntek nedeni kalrteyi ko-
rumak ieindir. Ancak şu anda 30 binkisinin
içindc 10 kişi ö\lesine gelmiş olabilir. Ü\«leri-
mizin birçoğu avukatdoktorlar.bilineninsan-
lar var. Hiçbiri aptal değil. Şimdi bu bir do-
landıncıhkdcniyor. Nasılbir dolandıncıhk bu
olay? Buna gülüyoruz. Bir üye verdiği para)ı
karşuamakiçin4değil3fl\vgetirirseoluyor."
Titan toplantılanna gelenlere sözleşmele-
rinin sahneden okunduğunu, kimseye zorla
imza attınlmadığmı ve imza sırasında da sis-
tem yönetıcilerinin "Anladımz nu" diye so-
ruyu yınelediklerini belirten Titancı. "Eğer
kişi girmeye karar veriyorsa, ben hibe ediyo-
rumdiyorparayı.,\ncakşunu dasöylemekis-
tiyonım. S4stem para toplama üzerine değil.
Yasada birtakuu açıkbklar \ac Bunu bjz d^
kabul ediyvruz. Ama şu andayasal değil dtye-
mczkr.Çûnkü hertürlüyasalişleminitamam-
lamış" diyor.
Körfez'de gerginlik ürmanıyor
H Baştarafı 1. Sayfada
rak'a karşı çok şiddetli saldın düzenlencbilece-
ği uyansında bulundu. Albright. "Bir an önce ka-
rar \ıermeli>İ2. Diplomasi işeyaramıyor gibi görü-
ninvr. lrak'a karşı güç kullanmak zorunda kalır-
sak bu çok şiddetli ve büyük bir saldın olacaktır"
dedı. Ingiltere Başbakanı Tony Blair de Bağdat
yönetimine karsı güç kullanılmasına destek vere-
ccklerını bir kez daha ymele>erek. "BM Güven-
lik Konseşi karaıiaruun u\gulanması için tek se-
çeneğin askeri müdahalc olduğuna karar verilirse
buna destek \ermekten kaçınma>ı/~ dedı.
ABD Devlet Başkanı Bill Clinton önceki gün
Fransa Cumhurbaşkanı JacquesChirac ıle olası bir
askeri müdahaleye Uışkın bir telefon görüşmesı
\ aptı. Beyaz Saray Sözcüsü Mike McCum. Clin-
ton'ın Chirac'a. diplomatik çözüm ıçın zamanın
hızla tükendiğini söylediğini belirttı. lkı başkanın
görüşmede. lrak ıle ilgili atüması gerekh yeni
adımlann ne olması gerektığı konusu üzennde
durduklannı belirten sözcü. Chirac'ın, "Irak'ın
bu tutumu sürdürmesinin ciddi sonuçlara >ol aça-
cağı" uyansında bulunacağmı söyledi. McCurry,
daha önce asken müdahaleye karşı olan Fransa'nın
artık ABD'nin göriişünden yana bir tavır aldığı-
nın gözlendığıni bildirdi. Diplomatik çözümden
yana olan Rusya ise bu doğrultudaki çabalannı
sürdürüyor. Rusya De\ let Başkanı Boris Yehsin.
uluslararası topluluğun. lrak bunalımının siyasal
yollardan çözülmesı için ellennden geleni yapma-
lannı istedı. lrak Devlet Başkanı Saddam Hüse-
yin'ı, Irak'ın kıtle imha sılahlarından sorumlu BM
uzmanlanna başkanlık saraylannı açması yönün-
de ıkna etmek için birkaç gün önce Bağdat"ta te-
maslarda bulunan Rus> a Dışışlen Bakan > ardım-
cısı \e Ortadoğu Özel Temsılcisi Vlktor Posuval-
>ıık, tekrar Bağdat'a gitti Öte yandan, ABD'nin
BM nezdindeki Büyükelçısı BiU Richardson, ls-
viçre'nin Davos kentinde vaptığı açıklamada. 1-
rak'a karşı askeri müdahale olasılığının çok yük-
sek olduğunu söy ledi. BM Genel Sekreten Kofi
Annan ıse. Bıll Richardson ıle Irak'a karşı güç
kullanılmaması ve diplomatik çözüme ağırlık ve-
rilmesi konusunda anlaştıklannı söyledi
Irak'ın resmı yayın organı El Cumhuriye gaze-
tesi. BM Güvenlik Konseyi'ni, tsrail'in de katıl-
mak istediği bir ABD saldınsını engellemeye ça-
ğirdı. Bağdat yönetimi de, lrak' ın kitle imha silah-
lannın yok edılmesinden sorumlu BM heyetı
UNSCOM'un Başkanı Richard Buüer'ı, Irak'a
yöneiik saldın için kamuoyu oluşturmaya çalış-
makla suçladı.
Dışişlen Bakanı tsmail Cem. Dünya Ekonomik
Forumu'nun toplandığı Davos'ta Kofı Annan ile
bir görüşme yaptı. Cem. ABD-lrak gergınlığiyle
ilgili olarak "Türkiye, tek başına ya da komşu ül-
kelerle birlikte lrak ilegörüşme yaparak. konunun
bir inadaşma ve çanşma dunımundan çıkmasını
sağlamaya çalışacak" dedı. tsmail Cem, Türkı-
ye'nın bu gınşımini hemen yapacağını. Irak'ın gi-
rışımı olumlu karşılaması durumunda, Türkiye
olarak görüşme sonuçlannı BM'nin yetkili organ-
larına ve ilgili taraf ABD'ye ileteceklerini bildir-
dı. Cem. görüşmede. BM Genel Sekreteri'nin Tür-
kıye'nin bu girişimini destekleyeceğini ve bunu
doğru bulduğunu kendısme ilettiğıni anlattı.
"KİTAP KURDU"
OLANLAR
DEĞİŞİK KLRLLLŞLARIN DEĞİŞİK
İNDİRİMLERİNDİNYARARLANMA
İNDİRİMLİ KİTAP
OL ANAKLARINDAN YARARLANIYOR
"KİTAP ARTIK SİZE AL000M
DEMEK DENLİYAKIN"
Çumhuriyet
kitap kulübü
Adres-.Türkocağı Cad.3^41 Cağaloğlu-lstanbul Tel.514 01 96 Faks: 514 01 95
Hiikümet lrak krizi için toplanıyor
(Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümet, lrak ile
ABD arasındakı bunahmın
sıcak çatışmaya dönüşmesı
olasılığına karşı Türkiye'nin
politıkasını belirlemek üze-
rezınedüzenlıyor.
Başbakan Mesut Yılmaz.
Başbakan Yardımcısı Bulent
Ecevit. Genelkurmay Başka-
nı Orgeneral tsmail Hakkı
Karadayı. Genelkurmay 2.
Başkanı Orgeneral Çevik
Bir ve Dışişlen Bakanhğı
yetkılılennin katılacağı top-
lantıda. Körfez'deki bunaiı-
mın diplomatik yoliarla çö-
zümlenmesi ıçın Türki-
ye'nin göstereceği çaba ve
olası operasyona asken "üs
desteği" sağlayıp sağlama-
ma konulan değerlendırile-
cek.
lrak yönetiminin, kitlesel
silahların yok edılmesının
denetlenmesınden sorumlu
BırleşmişMilletler Özel Ko-
mısyonu (UNSCOM) denet-
çilerının çalışmalarını en-
gellemesi üzerıne tırmanan
gerginlik Türkiye'yi de ya-
kından ıtgılendınyor. lrak'ın
komşusu. ABD'nın NA-
TO'dakı müttefıkı olan Tür-
kiye, sorunun diplomatik
yoliarla çözümlenmesinden
yana olduğunu belirterek
pohtikasımn ıpuçlanm ver-
di. Diplomatik kaynaklar.
yann Ankara'da temaslarda
bulunacak ABD Hava Kuv-
v etleri Komutanı Orgeneral
John P. Jumper'm. Irak'a
y apılacak olası bir saldında
tncirlik Cssü'nün de "gerek-
tiğinde" kullanılması için
Türkiye'den ızın ıstemesınin
söz konusu olabıleceğini
kaydettiler. tncirlik Üs-
sü'nün kullanılmasfiçin TB-
MM'den onay ahnması ge-
rektığıne işaret eden kaynak-
lar. bu ıznm verilmesının
çok zayıf olduğunu bildirdi-
VUKULÜUKEİHAIKIM
UTAN UTAN B^lamiar M l*}, Muhlls Alunu,
«İHDANSONRA S S ^ J N S t t S S ^
YavuzTop
MADENDA& Aroom^lama « kaval
OYMttDÖNOER AnonJm-fl**, tojla^
KARAOOAN Anooin-Etelmo Ba«la™;
MADENİ^IRİ
GEZ,GQZ,ARP«O(
GARDAŞIMHAİSO
AOYl&ALEYlEDtK
VURUUHJK. HAUÜM 5^r Anon,m-BK<K SeH>
SKl
Sfste:
DÛ
^ 1 S
Çalanter.
ler. ABD'ninKörfez'de 320
savaş uçağı bulundurduğu-
nu, Suudı Arabistan'da aske-
ri üsleri olduğunu anımsatan
kaynaklar, "ABD'nin Incir-
lik Üssü'ne çok gereksinimi
olmadığına, ancakoUtğanüs-
tü bir durumda kullanılma-
sına yöneiik bir girişimi ola-
bileceğine'' dikkat çektiler.
Kaynaklar, İncırlik Cs-
sü'ndeki savaş uçaklannın
Türkiye Genelkurmay Baş-
kanlığf ndan izin almadan
uçamayacaklanna ve görev
yönergelerinın 36. paralelin
kuzeyini havadan denetle-
mekle sınırlı olduğuna ışa-
ret ettıler.
Hükümet, Irak-ABD ger-
ginliğınin bölgesel dengele-
ri etkilemeyecek şekilde dip-
lomatik yoliarla çözümlen-
mesine yöneiik olarak ara-
buluculuk yapıp yapmama-
yı da tartışacak. Irak'ın Ku-
veyt'e saldırması öncesinde
ve sonrasında lrak'a giderek
Saddam Hüseyin ile iki kez
görüşen Ecevit, ABD ile 1-
rak arasında çıkabilecek bir
savaştan, Irak'tan sonra en
çok Türkiye'nin zarar göre-
bileceğı kaygısını taşıyor.
Dünya Ekonomik Forumu
için Davos'ta bulunan ve bu-
gün akşam saatlerinde dön-
mesi beklenen Dışişlen Ba-
kam tsmail Cem'ın, Ecevit
ve Yılmaz ile bir araya gel-
mesı bekleniyor.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Her bir efsanenin arkası sağlamdı. Çünkü ağaç-
denizidağlar vardı.
Ne zaman Ege'nin dağlannda irili ufaklı zirvete-
re çıksam ben de kafamda şöyle bir efsane hayal
ederirrv.
Ege oluşurken Tanrı baba önce çok sulak bir o-
va düşündü, vazgeçti, dağlar olsun dedi, yok ol-
maz uçsuz bucaksız sahillere yöneldi... Son kara-
nnı verdi:
- Haydi tümünden olsun...
Aslında Ege'nin en güzel yerleri kıyıları değildir,
tepeleridir. Sık sık biçim değiştiren Ege coğrafya-
sı için yapılan en iyi tanım şudur.
"Dağlanndan yağ, ovalanndan bal akar..."
Kimi zaman zeytinle incir ağaçlan birbirine kan-
şır, yağ-bal olur.
Bayramın birincı günü, "bayram sıklığıyla" gö-
rüştüğümüz yakın-uzak akraba ziyaretleıinin ara-
sına doğal olarak doğayı da katttm. Lise yıllarında
tanıştığtm, seyrek görüşsek de dostluğumuzun'
sürdüğü Gireniz çayı boyunca uzandım. Su sesi,
arada şakıyan kuşlarla her adımda birkaç kilomet-'
re koşarken, önce hafif sonra birden yükselen te:
'.
penin eteğindeki beyaz çizgilere şaşırdım... Anka--
ra'yı karlı terk etmiş olmanın verdiği yargıyla mınl-
dandım:
- Demek ki buraya da kar yağmış... Zaten gü-
vendiğımiz dağlara hep kar yağar.
Yaklaşıncairkildim...
Ince bedenli, dibi yeşil, yan eğik başlı güzelim
papatyalar...
llık bir rüzgâr üstlerine postu sermiş, yaprakla-
nnı yalar...
Aralarında biraz gezinip tepeye yöneldim. Top-
rakla sarmaş dolaş binlerce yoncayla tırmanırken
arada ayağım kaydı. Kendime takıldım:
- Bak oğlum, bir yere tırmanırken bir gözün zir-
vedeyse öteki de ayağında olacak.
Tepeye çıktım... Oh be, zirve deyince parti lider-
lerinin akla gelmediği bir ortam...
Gireniz çayını besleyen kaynaklardan biri bura-
da. Genişçe bir alanda küçük su pınarları yeşillik-
lerin arasından çıkar... Daha doğmadan sözleş-
mişler gibi biri ötekine akar... Az ılerde birleşirler
doğru aşağı... Bu buluşmalan saatlerceseyretsem
usanmam.
Karşı tepenin düzeyindeyim. Ortada Gireniz'e
kucağını açmış geniş vadi. Zeytin ormanı tepele-
re bakınca, yanıma yolluk aldığım Vecihi Timuroğ-
lu'nun "S/mavne Kadısıoğlu Şeyh Bedrettin ve
Varic/af"ın da etkisiyle olsa gerek mırıldanmadan
edemedim: . • <
• "Şu koca.ormaa kimlere yef/naa.ufrııııue •IUAU?
Ali Ulvi Ersoy... '__^
Bayram sohbetleriyse hiç de bayramhk değiJdi.
Siyaset deyince genç-yaşlı herkes bayramhk ağ-
zını açıyor, kapamak bilmiyor. Ankara'da sıyasetın
tepesinde olup biten aşağıya adım adım dönüşe-
rek yansıyor.
Genci-yaşlısı herkes, "Kime oy veriyorsun" de-
yince koyveriyor:
"Denenmedik kalmadı ki, bunlann hiçbirine ver-
meye niyetimiz yok."
- Biz kahvede otururken oy pusulasının her ye-
rine mühür mü basıp geçersız yapalım, yoksa çi-
zelim mi diye düşünüyoruz...
"Biraz daha gitsin bakalım. Bir şey olursa nasıl
olsa asker var."
Bir de çevrede "hoca efendi" diye bilinenimiz
vardı ki, Erbakan ı ne yapacağına karar vereme-i
di:
"Ona öyle kızıyonjm ki, atın kuyruğuna bağla-
yacaksın, dehleyeceksin. Onu toprak da kabul et-
mez..." !
Devamı daha korkunç. Dinlerken yarıda kesip
"Fazla oldu" dedim.
Cep telefonunun hep telefonuna dönüştüğüne
büyük kentlerde tanık oluyoruz ama tarlaya da u-
laşmış. Hani neredeyse öküzün boynuzuna da bir
tane takıp, çalınca eve dönmesini öğretecekler.
Ankara'ya dönmek üzere Izmir'e inince... Acı ha-
ber bekler mi? Hikmet Ağabey telefonda:
- Ali Ulvi'yi kaybettik...
Bayram anıları birden balatuz dökülmüşgibi ol-
du... '&
Cumhuriyet çalışanları sık sık aralannda, "Kim
kaçyıldır Cumhuriyet'te" sohbeti yapariar. "En es-
kilerden" başlayınca, ilk onun adı söylenir.
Işıklar içinde yatsın...
O ışıklardan kim bilir ne çizgiler yaratır...
Erivan'a uçak seferi
YÜCELSEZER
KARS - Ermenistan'ın
Sesi Radyosu, Erivan-Erzu-
rum hava koridorunun 290-
cak'tan itibaren açıldiğını
duyurdu. Türkiye. Azeri-Er-
meni savaşının başlaması
üzerine 1993 yıhnda Doğu
Kapı'yı kapatarak Ermenis-
tan'a havadan ve karadan
ambargo uygulamıştı. Er-
memstan'm Sesi Radyo-
su'nun önceki akşam verdi-
ği habere göre, bir süredir
Türkiye ile Ermenistan ara-
smda sürdürülen görüşmele-
rin olumlu sonuçlanmasının
ardmdan Erzurum-Erivan
arasında uçak seferlerinin
yapılabilmesı içın anlaşma •
sağlandı. Radyo. 29
Ocak'tan itibaren iki kent
arasında hava koridoTunun
açıldığmı bildirdi. Hava ko- •
rıdorunun, Türkiye 'den
Azerbaycan ve Türk cumhu-
riyetleri arasında yapılacak'
uçak seferlennde de kullanı- \
lacağmı büdıren radyo. Eri--.
van uçak seferlerinin hangi.
tanhte başlatılacağı konu>,
sunda bilgi vermedi. İ
Ermenistan. AzerbaycarH
ve Türk cumhuriyetlen. Tür-
kiye'ye uçak seferlerinde.
Rusya, Iran ve Gürcıstan ha-:j
va sahasını kullanıvorlar. t
ABD yığınağı
• Baştarafı 1. Sayfada
gücünü arttırma karannın
son gelişmelerden kaynak-
lanmadığını. ancak bölge-
ye aralannda F-117'lerin
de bulunduğu yaklaşık 50
savaş uçağı daha gönder-
meyi planladığını söyledi.
Yetkili. Körfez'deki ABD
güçlerinin komutanı Ora-
miral Anthonv Z.inni'nin
Washington"da iki gün sü-
reyle diğer asken yetkili-
lerle görüş alışverişinde
bulunduğunu bildirdi.
Basra Körfezi'nde şu
anda ABD'ye ait iki savaş
gemisiyle beraberindeki
savaş gemilerinin > anı sıra
320 savaş uçağı bulunuyor.
Körfez'de tngiltere'nih de
bir uçak gemisi v ar.