25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 ŞUBAT 1998 PAZAR 10 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Y 10 Sinop PB 8 Adana PB Edırne Y 10 Samsun PB 10 Mersın PB Kocaelı Y 9 Trabzon PB 8 Dıyarbakır PB Çanakkate Y 13 Giresun PB 8 Şanlıurfa PB Izmır 15 Ankara PB 3 Mardın PB Manısa _Y 15 Eskışehır K 4 Siırt PB Aydın Denizh Y 1 5 Konya K 5 Hakkârı 9 Sıvas Zonguldak Y 7 Antalya _K -4 Van Y 14 Kars PB K -3 -1 Oslo Helstnkı Marmara Ege. Batı Ak- denız ıle Zonguidak, Bo- iu, Eskışehır çevrelen ya- gışlı. otekı yerler parçalı buljtlu, yurdun ıç ve do- ğu kesımlen yer yer sıslı geçecek Yagışlar Mar- mara'nın güneyı ve Ege kıyılarında etkılı olmak uzere yağmur ve sağa- nak iç Ege, Batı Akde- Brüksel nız'ın fç kesırnlen ıle Bo- lu ve Eskışehır'de kar şeklınde olacak Havası- caklığı bıraz artacak Munih AVRUPA K 4 Berlin PB -4 -8 Stockholm K -2 Londra PB 5 Amsterdam PB 0 PB -1 Pans PB 2 Bonn PB -2 PB -3 Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Zürıh PB Y PB K K Y Y PR -3 11 -5 5 4 14 16 n ASYA Moskova Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahıre K K K K K K PB PB -1Ü 7 -10 7 5 8 4 20 Şam PB 12 Parçalı bututlu Ss k Çok bulutlu T Yagmurtu Karlı Suluter G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada tin, yedi aydır yüzünü güldürecek bir sonuç alma- sını boşuna bekliyor. Bugün anlaşılıyor ki: Temmuz 1997'de güvenoyu almadan önce Yılmaz. enflasyonla nasıl mücadele edeceğini ne kendi kafasında ne de Özal artığı ki- mi ekonomistleriyle görüşmüş, düşünmüş değil. Ne IMF'nin Türkiye çızelgesini incelemiş. neler dayatabileceğini soruşturmuş. Ne de enflasyonla savaşımda bir azınlık hükümetinin gücünü hesap- lamış. Hükümete ortak partinin bir bakanına "Başan mı istiyorsunuz? Her şeyi bir yana atın, enflasyonu yüzde 50'tere indirin, yeter de artar bile" dediğimiz zaman, acı acı gülümsedi ve durağan bir sesle: "Doğru ama, halk bu hükümete güvenmıyor. Hal- km güveni olmayınca enflasyon sorunu çözülemez" dedi. Bu yargıyı duyduğum sıralarda; henüz IMF'nin "istekleri" ortayaçıkmamıştı. GüneşTaner Beyimi- zin pompaladıgı lyimser havayla soluklanıyordu Tür- kiye. Ama, Susurluk raporunun başka gerçeklen ört- tüğü ve Türkiye'de bir türlü ortaya çıkarılamayan "ana çere"den başka bir sorun tartışılmadığı için, IMF ile Ankara'daki görüşmeler medyada bir gün- lüğüne konuk oldu ve uçtu gitti. Oysa; IMF, vergı reformundan özelleştirmeye de- ğin çeşitli koşullan içeren ne söylenirse bir türlü ka- rarmayan "Güneş "imizle konuşurken bir başka önemli koşulun altını çiziyon Bir program mı? Hay hay! Biriikte hemen yapa- lım. Ama bu programın başan şansı önemli bir ko- şula bağlı: "Siyasal istikrar!" diyor. Azınlıkhükümetinin "siyasal istikrann sürüp gide- ceğıne güvence vermesini" belli başlı koşul olarak önümüze koyuyor. Bu, IMF gibı her konuda dikkatli ve özenli araş- tırmalar yapan uluslararası kuruluşun, 55. hüküme- tin bir ayağını çukurda gördüğünün delilidir, kanıtı- dır. Batılı zihniyeti bir kez daha IMF olayıyla önümü- ze çıkıyor: Başbakan Yılmaz, Clinton'ın oral sorunlan henüz bu kadar yoğun ortaya atılmamışken Beyaz Sa- ray'da oval ofistekı konuşmasında ABD Başka- nı'ndan IMF nezdınde Türkiye lehıneyardımcı olma- sını, IMF heyetınin bir kez daha Türkiye'ye gelme- sini rıca etmişti. Kerhen desteğe karşın IMF heyetı geldı... ABD Başkanı'na karşm: Türki- ye ıle bir planda "mutabık /<ateca$f"fceşullan swa- ladı ve hepsinın önünde "siyasal ıstıkrar güvence- si" aradığını söyleyerek çekti gitti. Batı zihniyetine torpil ışlemıyor. Güneş'imizle birlikte düzenlediğı basın toplantı- sında. IMF, aradığı siyasal istıkrarla da yetınmeye- rek "Bu konulann TBMM'dekı bütün sıyası part/te- rin 'işbırliği' içehsinde ve kapsamlı bir şekilde ete alınmasını" gerekli gördüğünü söyleyiverdı. Güneş Taner IMF'nin özetlenen koşullarına öyle bir karşılık verdı ki, gülmekle ağlamak arası ganp bir havaya kapılmamak elde değil. "CHP hükümete desteğinı çekmeyeceğini ilan etsin, IMF ile anlaşma tamam" demez mi? CHP; hükümette değil. Kerhen destekliyor. IMF görüşmelerinde halka ve devlete hangı yükümlülük- ler getirileceğınin (A) harfinden bile habersız. Gözü kapalı desteğe çağrılıyor. "Yakışıklı" Baykal, bu ısteme haklı olarak isyan ediyor: "Taner cıddı değil" diyor veekliyor: "Şuan- dakı gibi bütün yükü yoksul kesımlehn üzerıne yık- ma anlayışına girerlerse buna yöneiik çekincelen- mizmutlaka olacaktır. Hükümet kolaycılığa kaçıyor. Bu tavnnı hayretle izlıyonjz." Devlet açısmdan; Susurluk konusundaki yakla- şımların verdiği kısır sonuçlar ortada. Halkın yaşamsal sorunu enflasyonla mücadele- de ıse. durum 7 Temmuz 1997'de Başbakan'ın söy- lediklerinden ibaret. Işte boyle bir hükümet. Özefleştirmede çete izi • Baştarafı 1. Sayfada açacağını bildirdi. Liman-İş dergisinin Ocak 1996 tarihli sayısmdadaCmer'le ilgili şu iddialara yer verilmişti: "Turgay Ciner'in cinlikleri ara- sındaÇayırhan Linyitleri'nin ahını sırasında Resmi Gazete'yi kandır- ma olayıdavardır.Ciner,Soma Kö- mür İşletmeleri'nden aldığı yıka- ma işini, tüm makine-ekipman iş- letmeciye ait olduğu halde şartna- meye uygıın olarak yapmamıştır. Turgay Ciner, turizmci Ersin Or- taç'ı ayağından vurdurttuğu iddi- asıvla yargılanmaktadır. Mehmet Ağar üe deyakın Uişkideolduğu id- dia edilen Turgay Ciner"in Yazeks ve ParkHoldingşirketlerinin yöne- tim kunılunda Yunus Ağar da bu- lunmaktadır. Aynca yalı komşusu Çiller ailesi ile de iyi ilişkileri oldu- ğu bilinmektedk. Ciner'in HAVAŞ ihalesinde en yüksek teklifi veren Ömer Lütfü topal'ı devreden çı- karmasmda, Mehmet Ağar'ın Ömer Lütfü Topal"ın mTişturucu- dan hüküm gi>diğine dair sudırdı- ğı bir haberin etkili olduğu sö>len- mektedirr Ciner. özelleştitmede HA- \'AŞ"ın yüzde 60 hissesi, Hopa Lı- manv. Çayırhan Termik Santralı ve kömür sahası ile Samsun-Sinop- Ordu elektrik dağıtım şebekesini aldı. Açılan davalarda mahkeme- ler. HAVAŞ ve Hopa Limanı satış- lannm iptali yönünde karar verme- sine karşın yargı kararlanna u^l- madı. 20 yıllıkkân 750milyon do- lar olarak öngörülen santral. 85 milyon dolara \erilirken, satışta ba- zı usulsüzlük iddialan da günde- megeldi. 1996\ılıkânyaklaşık20 mil>on dolar olan Samsun-Ordu- Sinop elektrik dağıtım şebekesi de 2.5 > ıllık kân karşıhğında 30 yıllı- ğma 50 milyon dolara verildı. Ciner, özelleştirmeleri gerçek- leştiren bürokratlarla da yakın iliş- kilerkurdu. HAVAŞ'm satışını ger- çekleştiren eski Özelleştirme tda- resi Başkanı Tezcan Yaramancı, eski Dış Ticaret Müsteşan Namık Kemal Kıüç, eski THY Yönetim Kurulu üyesi AtiMa Çelebi, eski MİT Personel Müdürü Kemal Ha- cıbej'oğlu, ÖtB'den önce özelleş- tirmeyi yürüten Kamu Ortakhğı tdaresi'nin yöneticileri Ökkeş Ozuygur ve Süleyman Yaşar. eski Enerji Bakanhğı Müsteşan Uğur Doğan, Ciner'in Park Holding'in- de çalışıyorlar. Köylü-jandarma • Baştarafi 1. Sayfada ğini belirleyerek bölgeye bir tim göndeTdi. Çorum Valiliği'nden yapılan açıklamada. olayın bundan sonrası şöyle anlatıldı: "Çavuş îlhan Cihano^lu komutasmdaki 4 kişilik devriye aracı önceki gece saat 23.00 sıralannda Kuruçay Kö>ü Edembağı MahaUesi'ndeki Durak ailesiıûn evine gittu Durak aiiesinin güvenlik güçlerine muka>'emet etmesiyteçıkan ka\ gamn çahşmaya dönüşmesi sonucu,jandarma onbaşılar Ahmet Şanh Oe Erkin Güler şehit olmuş, Jandarma l'zman Çavuş tlhan ( ihanoğlu îse ağır yarah olarak Çorum Devlet Hastanesf nc sevk edibniştir. Çatışmada hane halkından Mehmet, \\i, Barat, Satı vp Serpil Durak ötanüşterdK.' 1 ' Ahmet Durak ın da yaralandığı çatışma bölgesinde bir tabanca ile bir pompalı tüfek ele geçirilirken köyde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Savcıhk yetkilüeri ile Kuruçay Köyü'ne giden Çorum Valisi Atol Ozelgün olayla ilgili şunlan söyledi: "Ola>m yasal gereg yetkili ve bağımsız >Brgı organlannca yerine getirilecektir. Bu müessif ola> nedenhie tüm halkımıza geçmiş olsun demek, şehitlerimize ve ökn vatandaşlarunıza rahmet dilemek durumunda bulunmak hepimizi üzmektedir."' Çankın sınmnda olan Kuruçay Köyü'nde geçmişte de arazi kavgalan nedeniyle çıkan çatışmalarda çok sayıda insanm öldüğü bildirildi. 6 Tıtan' kıskaca gırdi MERİHAK tZMİR - Çevresindeki ">«rgı-üye-maf>a'' çemberi gittikçe daralan Titancılar panıkte. Bir yandan yargınm soruşturması, biryandan üyelerin arka arkaya açtığı davalar, diğer yan- dan bu paradan pay kapmak içın devreye gi- ren marya Titan'ı tam bir çember içine aldı. Üst düzey bir Titancı, üzerlerine çok gelındı- ğini doğruluyor \ e "Tıtan'ınkapaulmasıdün- yanın sonu değjl ama o zaman bir sürü insan mağdurolacak. 30bin kişi ü\«olmuş. Eğerka- paülacaksa, bu insanlar için kanun çıkanlıp mağduriyetleri önlenmeU" diyor. Bir yandan Titan'ın ne olacağı yolundaki tartışmalar. biryandan mafyanın devTeye gir- mesi. diğer yandan art arda açılan davalar. tüm gözlerin şirket ve ortaklanna çevrilme- sine neden olurken, Titancılar, "panikhatin- de" şirketlenni korumayı sürdürüyor. tzmir'de ortaya çıkan ve kısa sürede 25 "e yakın ilde örgütlenen Titancılar. basınm üzer- lerine çok geltnesinden yakınıyor. lsminin açıklanmasını istemeyen, ancakTıtan'la ılgı- lı ilginç bılgıler veren bir "üst düzey Titan- cı". şırkete çok sayıda avukatm. doktorun or- tak olduğuna dikkat çekıyor. Dava açanlan suçlayan ve "İlk haftada paralannı almakis- tivorlar" dı>en Titancı. bir \andan Titan"mbir "tarikat"" olmadığıru savlarken, diğer yandan bu üyehğin bir ömür boyu sürdügunü ve ço- cuklara da tnıras olarak kalacağmı bildiriyor. "Çok i>iparaah>orsunuz" diyen Titancı, şun- lan söylüyor: "tnsaıüarsecüerekalınıyor.Bir flkir Titaa Eskiden bu ürünle v-apıhyonmış, buradaürün paraolarakdüşünülmüş. AVTU- pa'dadayapıhyor. Bunu izlemeklazım. Avru- pa'da olmasa da önemli değiLjŞimdi bu şirket yasal bir çercevede çalışıyor. Vergi levhalan var. Yasal olduğunu gördük. Ben sıradan bir kişi olarak da\et edildigimde ilk bu soruyu sordum. Yasal mı dedim. Vasal olma>an bir yerde bizim işimiz ne? Ama çok güzel bir feP sefe. Tencerelerpazartanıyor, ev e\ dolaşırlar. Gklin o tencereleri başka bir yerde bulamaz- sınız. Bu da öyle bir şey. Şirketin kendi kabu- ğundakapalıolmastnıntek nedeni kalrteyi ko- rumak ieindir. Ancak şu anda 30 binkisinin içindc 10 kişi ö\lesine gelmiş olabilir. Ü\«leri- mizin birçoğu avukatdoktorlar.bilineninsan- lar var. Hiçbiri aptal değil. Şimdi bu bir do- landıncıhkdcniyor. Nasılbir dolandıncıhk bu olay? Buna gülüyoruz. Bir üye verdiği para)ı karşuamakiçin4değil3fl\vgetirirseoluyor." Titan toplantılanna gelenlere sözleşmele- rinin sahneden okunduğunu, kimseye zorla imza attınlmadığmı ve imza sırasında da sis- tem yönetıcilerinin "Anladımz nu" diye so- ruyu yınelediklerini belirten Titancı. "Eğer kişi girmeye karar veriyorsa, ben hibe ediyo- rumdiyorparayı.,\ncakşunu dasöylemekis- tiyonım. S4stem para toplama üzerine değil. Yasada birtakuu açıkbklar \ac Bunu bjz d^ kabul ediyvruz. Ama şu andayasal değil dtye- mczkr.Çûnkü hertürlüyasalişleminitamam- lamış" diyor. Körfez'de gerginlik ürmanıyor H Baştarafı 1. Sayfada rak'a karşı çok şiddetli saldın düzenlencbilece- ği uyansında bulundu. Albright. "Bir an önce ka- rar \ıermeli>İ2. Diplomasi işeyaramıyor gibi görü- ninvr. lrak'a karşı güç kullanmak zorunda kalır- sak bu çok şiddetli ve büyük bir saldın olacaktır" dedı. Ingiltere Başbakanı Tony Blair de Bağdat yönetimine karsı güç kullanılmasına destek vere- ccklerını bir kez daha ymele>erek. "BM Güven- lik Konseşi karaıiaruun u\gulanması için tek se- çeneğin askeri müdahalc olduğuna karar verilirse buna destek \ermekten kaçınma>ı/~ dedı. ABD Devlet Başkanı Bill Clinton önceki gün Fransa Cumhurbaşkanı JacquesChirac ıle olası bir askeri müdahaleye Uışkın bir telefon görüşmesı \ aptı. Beyaz Saray Sözcüsü Mike McCum. Clin- ton'ın Chirac'a. diplomatik çözüm ıçın zamanın hızla tükendiğini söylediğini belirttı. lkı başkanın görüşmede. lrak ıle ilgili atüması gerekh yeni adımlann ne olması gerektığı konusu üzennde durduklannı belirten sözcü. Chirac'ın, "Irak'ın bu tutumu sürdürmesinin ciddi sonuçlara >ol aça- cağı" uyansında bulunacağmı söyledi. McCurry, daha önce asken müdahaleye karşı olan Fransa'nın artık ABD'nin göriişünden yana bir tavır aldığı- nın gözlendığıni bildirdi. Diplomatik çözümden yana olan Rusya ise bu doğrultudaki çabalannı sürdürüyor. Rusya De\ let Başkanı Boris Yehsin. uluslararası topluluğun. lrak bunalımının siyasal yollardan çözülmesı için ellennden geleni yapma- lannı istedı. lrak Devlet Başkanı Saddam Hüse- yin'ı, Irak'ın kıtle imha sılahlarından sorumlu BM uzmanlanna başkanlık saraylannı açması yönün- de ıkna etmek için birkaç gün önce Bağdat"ta te- maslarda bulunan Rus> a Dışışlen Bakan > ardım- cısı \e Ortadoğu Özel Temsılcisi Vlktor Posuval- >ıık, tekrar Bağdat'a gitti Öte yandan, ABD'nin BM nezdindeki Büyükelçısı BiU Richardson, ls- viçre'nin Davos kentinde vaptığı açıklamada. 1- rak'a karşı askeri müdahale olasılığının çok yük- sek olduğunu söy ledi. BM Genel Sekreten Kofi Annan ıse. Bıll Richardson ıle Irak'a karşı güç kullanılmaması ve diplomatik çözüme ağırlık ve- rilmesi konusunda anlaştıklannı söyledi Irak'ın resmı yayın organı El Cumhuriye gaze- tesi. BM Güvenlik Konseyi'ni, tsrail'in de katıl- mak istediği bir ABD saldınsını engellemeye ça- ğirdı. Bağdat yönetimi de, lrak' ın kitle imha silah- lannın yok edılmesinden sorumlu BM heyetı UNSCOM'un Başkanı Richard Buüer'ı, Irak'a yöneiik saldın için kamuoyu oluşturmaya çalış- makla suçladı. Dışişlen Bakanı tsmail Cem. Dünya Ekonomik Forumu'nun toplandığı Davos'ta Kofı Annan ile bir görüşme yaptı. Cem. ABD-lrak gergınlığiyle ilgili olarak "Türkiye, tek başına ya da komşu ül- kelerle birlikte lrak ilegörüşme yaparak. konunun bir inadaşma ve çanşma dunımundan çıkmasını sağlamaya çalışacak" dedı. tsmail Cem, Türkı- ye'nın bu gınşımini hemen yapacağını. Irak'ın gi- rışımı olumlu karşılaması durumunda, Türkiye olarak görüşme sonuçlannı BM'nin yetkili organ- larına ve ilgili taraf ABD'ye ileteceklerini bildir- dı. Cem. görüşmede. BM Genel Sekreteri'nin Tür- kıye'nin bu girişimini destekleyeceğini ve bunu doğru bulduğunu kendısme ilettiğıni anlattı. "KİTAP KURDU" OLANLAR DEĞİŞİK KLRLLLŞLARIN DEĞİŞİK İNDİRİMLERİNDİNYARARLANMA İNDİRİMLİ KİTAP OL ANAKLARINDAN YARARLANIYOR "KİTAP ARTIK SİZE AL000M DEMEK DENLİYAKIN" Çumhuriyet kitap kulübü Adres-.Türkocağı Cad.3^41 Cağaloğlu-lstanbul Tel.514 01 96 Faks: 514 01 95 Hiikümet lrak krizi için toplanıyor (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, lrak ile ABD arasındakı bunahmın sıcak çatışmaya dönüşmesı olasılığına karşı Türkiye'nin politıkasını belirlemek üze- rezınedüzenlıyor. Başbakan Mesut Yılmaz. Başbakan Yardımcısı Bulent Ecevit. Genelkurmay Başka- nı Orgeneral tsmail Hakkı Karadayı. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir ve Dışişlen Bakanhğı yetkılılennin katılacağı top- lantıda. Körfez'deki bunaiı- mın diplomatik yoliarla çö- zümlenmesi ıçın Türki- ye'nin göstereceği çaba ve olası operasyona asken "üs desteği" sağlayıp sağlama- ma konulan değerlendırile- cek. lrak yönetiminin, kitlesel silahların yok edılmesının denetlenmesınden sorumlu BırleşmişMilletler Özel Ko- mısyonu (UNSCOM) denet- çilerının çalışmalarını en- gellemesi üzerıne tırmanan gerginlik Türkiye'yi de ya- kından ıtgılendınyor. lrak'ın komşusu. ABD'nın NA- TO'dakı müttefıkı olan Tür- kiye, sorunun diplomatik yoliarla çözümlenmesinden yana olduğunu belirterek pohtikasımn ıpuçlanm ver- di. Diplomatik kaynaklar. yann Ankara'da temaslarda bulunacak ABD Hava Kuv- v etleri Komutanı Orgeneral John P. Jumper'm. Irak'a y apılacak olası bir saldında tncirlik Cssü'nün de "gerek- tiğinde" kullanılması için Türkiye'den ızın ıstemesınin söz konusu olabıleceğini kaydettiler. tncirlik Üs- sü'nün kullanılmasfiçin TB- MM'den onay ahnması ge- rektığıne işaret eden kaynak- lar. bu ıznm verilmesının çok zayıf olduğunu bildirdi- VUKULÜUKEİHAIKIM UTAN UTAN B^lamiar M l*}, Muhlls Alunu, «İHDANSONRA S S ^ J N S t t S S ^ YavuzTop MADENDA& Aroom^lama « kaval OYMttDÖNOER AnonJm-fl**, tojla^ KARAOOAN Anooin-Etelmo Ba«la™; MADENİ^IRİ GEZ,GQZ,ARP«O( GARDAŞIMHAİSO AOYl&ALEYlEDtK VURUUHJK. HAUÜM 5^r Anon,m-BK<K SeH> SKl Sfste: DÛ ^ 1 S Çalanter. ler. ABD'ninKörfez'de 320 savaş uçağı bulundurduğu- nu, Suudı Arabistan'da aske- ri üsleri olduğunu anımsatan kaynaklar, "ABD'nin Incir- lik Üssü'ne çok gereksinimi olmadığına, ancakoUtğanüs- tü bir durumda kullanılma- sına yöneiik bir girişimi ola- bileceğine'' dikkat çektiler. Kaynaklar, İncırlik Cs- sü'ndeki savaş uçaklannın Türkiye Genelkurmay Baş- kanlığf ndan izin almadan uçamayacaklanna ve görev yönergelerinın 36. paralelin kuzeyini havadan denetle- mekle sınırlı olduğuna ışa- ret ettıler. Hükümet, Irak-ABD ger- ginliğınin bölgesel dengele- ri etkilemeyecek şekilde dip- lomatik yoliarla çözümlen- mesine yöneiik olarak ara- buluculuk yapıp yapmama- yı da tartışacak. Irak'ın Ku- veyt'e saldırması öncesinde ve sonrasında lrak'a giderek Saddam Hüseyin ile iki kez görüşen Ecevit, ABD ile 1- rak arasında çıkabilecek bir savaştan, Irak'tan sonra en çok Türkiye'nin zarar göre- bileceğı kaygısını taşıyor. Dünya Ekonomik Forumu için Davos'ta bulunan ve bu- gün akşam saatlerinde dön- mesi beklenen Dışişlen Ba- kam tsmail Cem'ın, Ecevit ve Yılmaz ile bir araya gel- mesı bekleniyor. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Her bir efsanenin arkası sağlamdı. Çünkü ağaç- denizidağlar vardı. Ne zaman Ege'nin dağlannda irili ufaklı zirvete- re çıksam ben de kafamda şöyle bir efsane hayal ederirrv. Ege oluşurken Tanrı baba önce çok sulak bir o- va düşündü, vazgeçti, dağlar olsun dedi, yok ol- maz uçsuz bucaksız sahillere yöneldi... Son kara- nnı verdi: - Haydi tümünden olsun... Aslında Ege'nin en güzel yerleri kıyıları değildir, tepeleridir. Sık sık biçim değiştiren Ege coğrafya- sı için yapılan en iyi tanım şudur. "Dağlanndan yağ, ovalanndan bal akar..." Kimi zaman zeytinle incir ağaçlan birbirine kan- şır, yağ-bal olur. Bayramın birincı günü, "bayram sıklığıyla" gö- rüştüğümüz yakın-uzak akraba ziyaretleıinin ara- sına doğal olarak doğayı da katttm. Lise yıllarında tanıştığtm, seyrek görüşsek de dostluğumuzun' sürdüğü Gireniz çayı boyunca uzandım. Su sesi, arada şakıyan kuşlarla her adımda birkaç kilomet-' re koşarken, önce hafif sonra birden yükselen te: '. penin eteğindeki beyaz çizgilere şaşırdım... Anka-- ra'yı karlı terk etmiş olmanın verdiği yargıyla mınl- dandım: - Demek ki buraya da kar yağmış... Zaten gü- vendiğımiz dağlara hep kar yağar. Yaklaşıncairkildim... Ince bedenli, dibi yeşil, yan eğik başlı güzelim papatyalar... llık bir rüzgâr üstlerine postu sermiş, yaprakla- nnı yalar... Aralarında biraz gezinip tepeye yöneldim. Top- rakla sarmaş dolaş binlerce yoncayla tırmanırken arada ayağım kaydı. Kendime takıldım: - Bak oğlum, bir yere tırmanırken bir gözün zir- vedeyse öteki de ayağında olacak. Tepeye çıktım... Oh be, zirve deyince parti lider- lerinin akla gelmediği bir ortam... Gireniz çayını besleyen kaynaklardan biri bura- da. Genişçe bir alanda küçük su pınarları yeşillik- lerin arasından çıkar... Daha doğmadan sözleş- mişler gibi biri ötekine akar... Az ılerde birleşirler doğru aşağı... Bu buluşmalan saatlerceseyretsem usanmam. Karşı tepenin düzeyindeyim. Ortada Gireniz'e kucağını açmış geniş vadi. Zeytin ormanı tepele- re bakınca, yanıma yolluk aldığım Vecihi Timuroğ- lu'nun "S/mavne Kadısıoğlu Şeyh Bedrettin ve Varic/af"ın da etkisiyle olsa gerek mırıldanmadan edemedim: . • < • "Şu koca.ormaa kimlere yef/naa.ufrııııue •IUAU? Ali Ulvi Ersoy... '__^ Bayram sohbetleriyse hiç de bayramhk değiJdi. Siyaset deyince genç-yaşlı herkes bayramhk ağ- zını açıyor, kapamak bilmiyor. Ankara'da sıyasetın tepesinde olup biten aşağıya adım adım dönüşe- rek yansıyor. Genci-yaşlısı herkes, "Kime oy veriyorsun" de- yince koyveriyor: "Denenmedik kalmadı ki, bunlann hiçbirine ver- meye niyetimiz yok." - Biz kahvede otururken oy pusulasının her ye- rine mühür mü basıp geçersız yapalım, yoksa çi- zelim mi diye düşünüyoruz... "Biraz daha gitsin bakalım. Bir şey olursa nasıl olsa asker var." Bir de çevrede "hoca efendi" diye bilinenimiz vardı ki, Erbakan ı ne yapacağına karar vereme-i di: "Ona öyle kızıyonjm ki, atın kuyruğuna bağla- yacaksın, dehleyeceksin. Onu toprak da kabul et- mez..." ! Devamı daha korkunç. Dinlerken yarıda kesip "Fazla oldu" dedim. Cep telefonunun hep telefonuna dönüştüğüne büyük kentlerde tanık oluyoruz ama tarlaya da u- laşmış. Hani neredeyse öküzün boynuzuna da bir tane takıp, çalınca eve dönmesini öğretecekler. Ankara'ya dönmek üzere Izmir'e inince... Acı ha- ber bekler mi? Hikmet Ağabey telefonda: - Ali Ulvi'yi kaybettik... Bayram anıları birden balatuz dökülmüşgibi ol- du... '& Cumhuriyet çalışanları sık sık aralannda, "Kim kaçyıldır Cumhuriyet'te" sohbeti yapariar. "En es- kilerden" başlayınca, ilk onun adı söylenir. Işıklar içinde yatsın... O ışıklardan kim bilir ne çizgiler yaratır... Erivan'a uçak seferi YÜCELSEZER KARS - Ermenistan'ın Sesi Radyosu, Erivan-Erzu- rum hava koridorunun 290- cak'tan itibaren açıldiğını duyurdu. Türkiye. Azeri-Er- meni savaşının başlaması üzerine 1993 yıhnda Doğu Kapı'yı kapatarak Ermenis- tan'a havadan ve karadan ambargo uygulamıştı. Er- memstan'm Sesi Radyo- su'nun önceki akşam verdi- ği habere göre, bir süredir Türkiye ile Ermenistan ara- smda sürdürülen görüşmele- rin olumlu sonuçlanmasının ardmdan Erzurum-Erivan arasında uçak seferlerinin yapılabilmesı içın anlaşma • sağlandı. Radyo. 29 Ocak'tan itibaren iki kent arasında hava koridoTunun açıldığmı bildirdi. Hava ko- • rıdorunun, Türkiye 'den Azerbaycan ve Türk cumhu- riyetleri arasında yapılacak' uçak seferlennde de kullanı- \ lacağmı büdıren radyo. Eri--. van uçak seferlerinin hangi. tanhte başlatılacağı konu>, sunda bilgi vermedi. İ Ermenistan. AzerbaycarH ve Türk cumhuriyetlen. Tür- kiye'ye uçak seferlerinde. Rusya, Iran ve Gürcıstan ha-:j va sahasını kullanıvorlar. t ABD yığınağı • Baştarafı 1. Sayfada gücünü arttırma karannın son gelişmelerden kaynak- lanmadığını. ancak bölge- ye aralannda F-117'lerin de bulunduğu yaklaşık 50 savaş uçağı daha gönder- meyi planladığını söyledi. Yetkili. Körfez'deki ABD güçlerinin komutanı Ora- miral Anthonv Z.inni'nin Washington"da iki gün sü- reyle diğer asken yetkili- lerle görüş alışverişinde bulunduğunu bildirdi. Basra Körfezi'nde şu anda ABD'ye ait iki savaş gemisiyle beraberindeki savaş gemilerinin > anı sıra 320 savaş uçağı bulunuyor. Körfez'de tngiltere'nih de bir uçak gemisi v ar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle