22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ARALIK 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kutan geniş tabanlı' istedi • KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) - Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan. "Yolsuzluk ıddıalan ile düşürülen bir hükümetin bir genel başkanının kuracagı hükümetin içerisinde yer almamız mümkün değildir. Çözüm bizim istediğimiz ve Cumhurbaşkanı'na da söylediğimiz geniş tabanlı, bağımsız bir kişınin başbakanlığında bir hükümetin oluşturulmasıdır" dedi. Kutan, DYP ve CHP'nin anlaşması halinde partisinin de bu oluşuma destek vereceğinı açıkJadı. Türkiye'nin borç çıkmazı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Hak-Iş Genel Başkanı Salim Uslu. Türkiye'de 1999 yılının da iç ve dış borç, yüksek faiz ile geçeceğini. ipotek altına alınacağını belirtti. Uslu, Türkiye'de her yurttaşın gayri safi milli hasıla kadar borçlu oldugunu söyledi. DBP Genel Başkanı Karakoç • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Demokrası ve Banş Partisi (DBP) Genel Başkanhğı'na Refik Karakoç yeniden seçildi. Dün yapılan DBP 2. Olagan Büyük Kongresi'nde Karakoç, 337 delegeden 336'sının oyunu alarak yeniden genel başkan oldu. Kongrede, genel başkanın yanı sıra 40 kişilik parti meclisi ve 7 kişilik merkez disiplin kurulu üyeleri de belirlendi. Mehmet Aksu Konya'ya atandı • ANKARA (AA) - Konya Emniyet Müdürlüğü'ne, Polis Başmüfettişi Mehmet Aksu atandı. Resmi Gazete'nin dünkü saytsjifjja yayımlanan atarna karannda. Konya Emniyet Müdürü A. Turan Buluş'un başka bir göreve atanmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü emrine alındığı, yerine polis müfettişi Mehmet Aksu'nun getirildiği bildirildi. Ote yandan Bayındırhk ve tskân Bakanlığı Müşavirliği'ne Davut Dede'nin getirilmesine ilişkin atama karan da Resmi Gazete'de yayımlandı Bunsa'da izinsiz gösteri sanıkları • BURSA (.4A) - Bursa Orhangazi Parkı'nda dün gece izinsiz gösteri düzenledikleri gerekçesiyle gözaltına alman, aralannda rürbanlı öğrencilerin de bulunduğu 111 kişiden 41 'i polisteki sorgulanndan sonra, 70*i de bugün çıkanldıklan nöbetçi cumhuriyet sa\cısı tarafından serbest bırakıldı. Uludağ Ünivershesi'nde kılık ve kıyafet yönetmeliği uygulamalannı gerekçe göstererek dün gece Orhangazi Parkı'nda "Demokrasi için bir mum da sen yak" adı altında izinsiz gösteri yapan 88"i kadın 111 sanık. polisin uyanlanna rağmen marş söyleyerek yürümeleri üzerine gözaltına alınmıştı. Özoğuz topraga verildi • tstanbul Haber Servisi - Yargıtay Onursal Birinci Başkanvekili Dr. Abdülkadir Özoğuz (85), dün Şişli Camii'nde öğleyin kılman namazın ardından Zincirliku>Ti Mezarlığı'nda toprağa verildi. tstanbul'da 1913 yılında doğan Özoğuz, Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Fransa'da Toulouse Üniversitesi'nde doktora yapan Özoğuz, 1943 yılında Ankara'da mesleğe başladı ve sırasıyla Yargıtay Raportörlüğü, Ankara Sulh ve Asliye Hukuk Hâkimliği görevlerinde bulundu. 1960 yılında Yargıtay üyeliğine seçilen Özoğuz, 1973 yılında seçildiği Yargıtay Birinci Başkanvekılliği (hukuk bölümü) görevinden 1978 yılında emekli oldu. DYP Genel Başkanı Çiller, ANAYOL-SOL önerisine CHP'nin de katılmasmı istiyor Ecevit'inişi zor görünüyor• DSP lideri Bülent Ecevit, hükümeti kurma çalışmalan çerçevesinde bugün DYP lideri Çiller'le saat 14.00'te bir araya gelecek. Çiller'in, Ecevit'in getireceği, ANAP- DYP-DSP hükümeti önerisine karşılık "Önce geniş tabanlı hükümet formülü denensin" diyeceği öğrenildi. ANKARA (CumhuriyetBürosu)-DYP Genel Baş- kanı Tansu Çüler'in. "CHP'nin de kanlması koşu- hıyla ANAYOL-SOL'u destekleme" eğıhmınde oldu- ğu bildirildi. DYP'nin, FP'siz 4'lü koalisyona bir adım yaklaşması dikkat çekerken Çiller'in bugün görüşeceği Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'e "Önce geniş tabanlı hükümet için çaba gösterin" di- yeceği vurgulandı. Hükümet arayışlannın başlangı- cında grubu bulunan bütün partilerin katdımıyla "ge- tüş tabanh koatisyon" önerisinde ısrarlı olan DYP'nin, "Çankaya hükümeti" tehdidini de dikkate alarak "FP'siz 4'lü koalisyona" sıcak baktığı öğrenildi. Ecevit'in bugün saat 14.00'te ziyaret edeceği Çil- ler, görüşmenin hemen ardından partisinin genel ida- re kûrulunu toplayacak. tlk tur görüşmeden sonuç alı- namayacağı hesabı yapan Çiller, Ecevit'ten gelebi- lecek yeni bir göriişme isteği olasılığını dikkate ala- rak hafta sonu yapacağı Içel gezisini iptal etti. Ge- niş tabanlı hükümet formülünde ısrarlı olacağı be- lirtilen Çiller'in, Ecevit'e ikinci bir görüşme için açık kapı bırakması bekleniyor. Ecevit'in FP'li hükümet modellerine kapah olu- şunu dikkate alan Çiller'in, ANAP-DSP-DYP koalis- yonunu, tabanına anlatamayacağı gerekçesiyle CHP'nin hükümete girmesinde ısrarlı olacağı dile ge- tirildi. Bu aşamada şu iki olasılık gündeme geldi: "Birineisi CHP lidersiz bir geniş tabanlı hükümet istiyor. CHP Ecevit'in başbakanhğını kabul edecek rni? tkincisi ANAPve DSP; hükümeti yıkan CHP'nin ko- alisyona girmesine izin verecek mi? Bu iki sorundan birinin ortadan kalkması ilerieme sağlayabinr." Ecevit'in, son aşamada Çiller'i, "Çankaya hükü- meti'' olasılığını gündeme getirerek iknaya çalışaca- ğı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in normal sıralama yerine doğrudan Ecevıt'i görevlen- dirmesine dikkat çeken sıyası ka>Tiaklar şu olasılıga dikkat çektiler: "Cumhurbaşkanı, Ecevit'i görevlen- direrek kesin tercihini ortaya koydu. Bundan sonra Demirel, DSP'nin kuracagı hükümeti (DSP azmhkve- ya ANAP-DSP azınhk) onayiar, bu iktidar güvenoyu alamazsa da ikinci bir görevlendirmeye kadar 45gün- lük süreye yaklaşıur. Cumhurbaşkanı. ikinci görev- lendirme siirecinde doğrudan ana>asanın.116 ve 114. maddesine uygun oiarak seçimlere kadar gecki hü- kümeti ata\abilir." DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan, dün basuı toplantısı düzenleyerek Ecevit-Çiller gö- rüşmesi öncesinde son gelişmeleri değerlendirirken ANAYOL-SOL'u içlerine sindiremeyeceklerini söy- ledi. Geniş tabanlı hükümet istemlerini yineleyen Gölhan, böyle bir hükümetin başbakanının Ecevit ol- masına itirazlan olup ohnayacağı yönündeki soru- ya, "Böyie bir hükümette şunun ya da bunun başba- kanlığı önemli değü. bu konuda meşeje çıkarmayız. Ecevit de bugün bu konularda mücadek etmiş en de- neyimli parlamenterdir" dedi. Ecevit'in kibarlığını ve nezaketini her zaman tak- dir ettiğini, kişisel oiarak da bir sorunlan olmadığı- nı vurgulayan Gölhan, Cumhurbaşkanı'nı kastede- rek "Bizim süonünuz, hocalanmızm geçmişte söyle- dikleri ile bugünkü uygulamalanrun çelişmesidir" diye konuştu. 'Son çare: Çankaya hükümeti' Ecevit'e hükümet oluşumlannda tam destek veren ANAP yönetimi de parlamentoda uzlaşma sağlanmaz- sa Çankaya hükümetinin gündeme geleceğine işaret ediyor. ANAP'lıRüştüKâzıınYücelen,Çankayahü- kümetinin son çare oldugunu vurgulayarak "Bunu ilk çare oiarak gösterenkr rejim bulunamından me- det umanlardır" dedi. Yücelen şunlan söyledi: "56. hükümetin kurulmasına herkesüı destek ohnası ve fe- dakârhkta bulunması gerekiyor. Ülkeyi bunahmdan çıkaran hükümetin düşürülmesiyle büyük bir yanhş yapılmıştır. Bu yanhştan dönülmesinin yolu. 56. hükümetin kurulmasına vardımcı olmakor." 'Türkiye ve Mısır, Bakû-Ceyhan fırsatını iyi değerlendirmeli' Demirel, Mısır'dan destek istediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel, Doğu Akde- nız'ın, 21. yüzyılda Hazar Hav zası'ndan ge- len petrol ve doğalgazın dünya pazarlanna ulaştınldığı yeni bir çıkış kapısı olacağını belirterek "Bu bötgenin en büyük ekonomi- leri oiarak Türkiye ve Mmr'ın bu tarihi fir- sab iyi değerlendirmeleri, halklanmızuı ge- lecekteki ortak refahı açısuıdan da hayati rol oynayacakür" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel, dün Camlı Köşk'te Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mü- barek ile bırlıkte ağaç dikti. Daha sonra EIK Türk-Mısır Konseyı tarafından düzenlenen öğle yemeğıne katılan Demirel, Türkıye ile Mısır arasındakı ılışkinın yeni bir ortaklık ve işbirlıği anlayışı zemininde geliştinlmesı- nin. bölgenin refahı ve siyasal istikranna da olumlu katkıda bulunacağını söyledi. Işbir- liği ve ortaklık ilişkilerinin Doğu Akdeniz'in bir refah havzası olarak yeniden tarih sahne- sindeki yerini alması açısından da belirleyi- ci rol oynayacağını anlatan Demirel, "Tarih yeni binyıhneşiğinde kardeş ülkderimizin önü- ne alnn bir nrsat çıkarmışür. Büiikte bu fır- san iyi degeriendirerek ortak rvfahımıa art- ürmak için uzak görüşlü adınüar atmak du- rumundayız" dıye konuştu. Türkıye'nin Mısır'ın kalkınmacabalanna katkıda bulunmak ve ilişkileri somut eylem alanlanna yansıttnak konusunda önemli avan- tajlara ve varlara sahip oldugunu belirten Demirel, Hazar Havzası'nda ortaya çıkan yeni enerji coğrafyasının küresel pazarlarla, Türkiye üzerinden inşa edilecek enerji hat- lan ile bütünleşeceğini söyledi. Demirel, "Böytefikle Türkiye 21. yüzyıhn en önenüi enerji terminallerinden biri konumuna gele- cektir. Türkiye'nin bu konumuenerji kaynak- lanna yeni pazarlar arayan Mısır için de önemli bir avantaj olacakür" dedi. Türkiye'de savunma sanayiinde gelecek 30 yıl içinde 150 milyar dolan kapsayan ya- nnm yapılacağını, bu alandaki ihalelerin hız- la uygulamaya geçirildiğini belirten Demi- rel, Kafkaslar ve Orta Asya'da ünar ve inşa çalışmalarının yüzde 80'inin Türk müteah- hitlerce gerçekleştirildiğini bildirdi. ''Türki- ye bütün bu varlannı, potansiyettni Mısır'ın hizmetinesunmaya hazjrdır" diyen Demırel, iki ülke arasında sürdürülebilir, artan ve den- geli birricareti amaçladıklannı kaydetti. De- mirel. şu görüşleri dile getirdi: "ÜUİelerimizin ekonomik potansiy«Derini tamanlamıyiay-ansıtnia>^nme>cutticarethac- mi. serbest ticaret anlaşmasuun akdedihne- siyie daha da artnnlabilir. tmzalanacak bir serbest ticaret anlaşmasımn ticaretimiz üze- rinde rkaretimizin çeşirlenmesinde \e sürat- le yaünm Uişkilerimize yansımasuıda oium- •Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, işadamlanna "Artık işbirliği yapmanın zamanı gelmiştir. Siz de bunun motoru olacaksınız" diye seslendi. •Demirel, Türkiye-Mısır işbirliği ve ortaklık ilişkilerinin Doğu Akdeniz'in bir refah havzası olarak yeniden tarih sahnesindeki yerini alması açısından da belirleyici rol oynayacağını söyledi.' EIK Türk-Mısır Konseyi tarafindan düzenlenen öğle yemeğine katılan Demirel, Türkiye ile Mısır arasındaki Uişkinin yeni bir ortak- lık ve işbirtiği anlayışı zemininde geliştirilmesinin, bölgenin refahı ve siyasal istikranna da olumlu katkıda bulunacağını söyledi. lu etkisi olacakür. Serbest ticaret anlaşmala- n küreselleşen dünyarun bir gerçeğidir. Dün- yanuı süratle tek bir pazara doğru yol aldığı günümüzde serbest ticaret olgusu ülkelerin refahına doğrudan katkıda bulunmaktadır." Öncü gırişımlenyle Baltıklardan Karade- nız'e ve Akdeniz'e kadar uzanan bir serbest ticaret bölgesinin kendiliğinden ortaya çık- tığını bildiren Demirel, Türkiye'nin doğusu ve kuzeyi, Mısır'ın güneyinde uzanan coğ- rafyanın ortak işbirliği için büyük bir pazar oluşturdugunu, Orta Asya'nın dabüyük ola- naklar sunduğunu vurguladı. Türk müteah- hitlik fırmalannın Mısır'da 74.5 milyon do- lar tutannda projeler üstlendiğini belirten Demirel. Türkiye'nin Mısır'ın enerji kay- naklannın, başta Ukranya olmak üzere Ka- radeniz Havzası'ndaki ülkelere boru hatla- nyla taşınması konusunda da önemli bir ge- çiş ülkesi olma konumu taşıdığuıa işaret et- ti. Demirel, 21. yüzyılın petrol pazarlanna Do- ğu Akdeniz'de bir yenısinin daha eklenece- ğini behrterek "Bu böTge Hazar HavTası'ndan gelen petrol ve doğalgazın dünya pazarlan- na ulaştınldığı yeni bir çıkış kapısı olacakür. Bu bölgenin en büyük ekonomileri olarak Türkiye ve Mısır'm bu tarihi nrsatı iyi değer- lendirmeleıi halklanmızın gelecekteki ortak refahı açısından da hayati rol oynayacakDr" diye konuştu. Demirel. Ortadoğu'da uzun zamandrr ya- şananlara ek olarak bugün dünyanın başka köşelerinde de bir dizi bölgesel sorunla kar- şı karşıya olduklanna işaret ederken "Bölge- mizde banş, güvenlik ve istikrann bir an ev- \el tesis edilmesi bizierin ber zamankinden daha büyük bir sorumluluk duygusuyta ha- reket etmemizi ve banş sürecine katkıda bu- lunmamızı gerektirmektedir" dedi. Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek de özel sektörün iyi çalışabilmesi için istikrar- lı bir ortamın gerektiğini vurgularken siya- setçilerin bunu sağlamasıru istedi. Türkiye ile Mısır ekonomisinin ortak yanlan bulunma- sı nedeniyle işbirliği yapmanın kazançlı ola- cağını belirten Mübarek, işadamlanna "Ar- nk işbirliği yapmanın zamanıgelmiştir. Sizde bunun motoru oiacaksmız" diye seslendi. Parti meclisi, geniş tabanlı bir uzlaşma hükümeti kurulmasmı istiyor CHP: Ecevitsolu birleştirmeyeçahşsınANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Parti Meclisi (PM), TBMM içinden geniş tabanlı bir uzlaşma hükümeti kurulmasınm Türkiye açısından yararlı olaca- ğını, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in sağı birleştirmek için de- ğil solu birleştirerek iktidar yap- mak için ugraş vermesi gerektiği- ni bildirdi. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, PM bildirisini dün açıkla- dı. Bildiride, CHP'nin 55. hükü- meti düşürmek için özel bir çaba harcamadığı, aksine birçok rahat- sız edici uygulamaya karşın bü- yük bir sabır ve özveri göstererek hükümetin devamını sağladığı be- lirtilerek Başbakan ve bakanlarm iş dünyasmm yozlaşmış kesimiy- le ve mafya ile içli dışlı ılişkisinin ortaya çıkmasırnn ardından hükü- mete güvenın devam etmesinin beklenemeyeceği vurgulandı. Hü- kümetin gensoruyla düşürülmesi- nin ardından CHP'nin, TBMM içinden geniş tabanlı bir uzlaşma hükümeti kurulmasının Türkiye açısından yararlı olacağı görüşü- nü savundugu kaydedilen bildiri- de şu görüşlere yer verildi: # Bu nedenle kurulu düzenin şiddetle arzuladığı iki sağ partiyi iktidarda buluşturma görevi, mer- kez sol bir partinin genel başkanı- na verihnıştir. Gönül ısterdi ki Sa- ym Ecevit. sağı birleştirmek için değil, solubirleştircrek iktidary ap- mak için ugraş versin. CHP, geliş- meler karşısındaki tavnm ülke çı- karlannı siyasi çıkarlann önünde tutarak belirleyecektir. # Mevcut yozlaşmış sistem, bir bölüm iş dünyası. medyası. bü- rolcrasisi. rüm siyasal partileri ve onunla bütünleşmiş siyasetçiler CHP'ye karşı adeta bir haçlı sefe- ri açmışlardır. Çünkü CHP. bu çı- kar sistemini açığa çıkarmış. sağın ve çıkar çevrelerinin oyununu boz- mustur. # CHP, bu bozuk düzen ve sis- teme karşı cumhuriyeti, laikliği. demokrasiyi, çağdaşlığı. ilkeli ol- mayı. dürüst yönetim ve temiz si- yasetı savunmaktadır. Çünkü CHP, vurguncu ve rantçılara karşı. hal- kımızın geniş katmanlan olan emekçilerin, emeklilerin, küçük üreticilerin, çiftçinin, esnaf ve sa- natkânn. aydınlann, gerçek üreti- ci ve sanayicilerin. kadmlanmı- zın, toplumumuzun geleceği olan gençlerimizin haklannı ve çıkar- lannı savunmaktadır. # CHP. bir bunalım çıkaran parti değildir. ama ödün partisi de değildir. CHP, kirli ilişkiler yuma- ğından olusan sistemin dışında ka- lan tek partidir; kendi dışındaki yörüngeye teslim olmamış, kim- liğinden ödün vermemiştir; karar- lılıkla. bilinçle "saygın-etkin-ba- ğımsız-sosyal demokrat" kimliği- ni korumayı başarmıştır. # Bu onurlu mücadelenın yü- künü taşıyan örgütümüzle, biri- kimli kadrolanmızla, bıze omuz ve- ren, mücadelemize güç katan hal- kımızla; bu yozlaşmış sistemi aşa- CHP, Tiirkbank ihalesini kitaplaştırdıtstanbul Haber Servia - CHP, Türk Tica- ret Bankası'nın özelleştirilmesi sırasında yaşanan olaylan senaryolaştırarak kitap ve kaset haline getirdi. CHP'nin senaryosun- da Başbakan Mesut Yılmaz. Devlet Bakanı Güneş Taner, işadamlan Korkmaz Yçit ve Kamuran Çörtiik'ün ilişkileri alaylı bir üs- lup ve karikatürlerle anlatıldı. CHP tarafından hazırlanan ve Türkbank ihalesindeki yolsuzluk iddialannda adı ge- çen politikacı ve işadamlanmn başrol oyna- dığı senaryo basına tamtıldı. Geceyansı Oyunianadlı senaryonun kapağında "Yiğtt bir işadanu, Mesut bir politikacı, Güneş gi- biyakanbB'bakaiL.Onkruyanıktı,amahaIk uyumuyDrdu" cümlesine yer verildi. Senar- yonun İdmyesi ise şöyle açıklandı: a Vardımcı Oyuncular: Kamurant, Cefi- rant Mekânlar: Lüks restoran ve oteller, Baş- bakanhk Konutu. TBMM koridorlan. bkgösteriım: Tdevizyon ekranian. Senaryove \apun: Menfaat tlişkilcri AŞ". CHP'nin seçim kampanyası sırasında 80 ildeki yerel televizyonlarda gösterilmesi ta- sarianan kasette. Başbakan Yılmaz ve DYP Genel Başkanı Tansu Çilfcr'in malvarhkla- nnın TBMM komisyonunda karşılıklı ola- rak aklanmasından sonra DSP Genel Baş- kanı Bülent Ecevit tarafından yapılan açık- lamalar da alaya ahndı. Köşe yazarlannın ihaleyle ilgili yazıianmn ve çok sayıda ka- rikatürün yer aldığı senaryoda, CHP millet- vekilîerinin yolsuzluklar karşısındaki çalış- malanna da yer verilerek "al gülüm ver gü- lüm" oyununu bozduklan anlatıldı. Senaryoda şu ifadelere yer verildi: "Tabii, Türkiye'de banka sahibi olmak çok kolay. Başbakan ve bakanlan büe gece vakti insanın yardmuna koşaıiar. Madem hiçbir bügi bulamryorlardı da Korkmaz Yi- ğit'in mafyayla Uişkisi nasıl anlaşıhtuştı? Na- sû oluyordu da Başbakan, özel sektörün g»- zetesatmasmıistemediği kişiye,devlenh ban- kasını satmakta sakmca görmüy ordu." cağız, insan haklannı ve düşünce özgürlüğünü tüm koşullanyla ger- çekleştireceğiz, bu bozuk düzeni değiştireceğiz. Türkiye'yi aydm- lığa taşıyacak olan solu iktidar ya- pacağiz; halknı, emeğin, eşitliğin, adaletin, erdemin, dürüstlüğün ik- tidannı ergeç kuracağız. # Devlet yönetiminde kalitenin ve ahlakın yerleşmesini isteyen, kişinin sözde değil eylemleriyle de dürüst davranmasına inanan tüm yurttaşlanmızı, CHP'nin baş- lattığı bu mücadeleye omuz ver- meye çağınyoruz. Keskin, PM'nin yeni hükümet oluşumuyla ilgili yaşanacak sü- reçte genel başkan DenizBaykal' a tam yetki verdiğini belirtti. DYP ve ANAP'ın yeni soruşturma öner- gesi vermeme karannı nasıl de- ğerlendirdiğinin sorulması üzeri- ne Keskin. "Bu iki partinin temel terdhleri arasında hicbirfark yok- tur. O nedenle zaman zaman kar- şılıklı suçlamalan temeltercihleri- nin farkhhklanndan değiL kaptan köşkünde kimin oturacağı ka^'ga- sından ka\Tiaklanıyx»r. Son soruş- turma önergelerinde çöl çadınnda birbirterini arap sabunuyia yıka- malannın amnda da bu anlayış ya- üyor" dedi. Keskin, Ecevit'in "ANAP'fczbir hükümeti içimesindiremem" söz- lerinin anımsatılması üzerine de "Bir meteor taşı düşmedi günde- me. 1995 seçimlerinden beri böy- le doğal bir ittifakın bulunduğunu herkes biüyor" diye konuştu. Doğu Perincek 3.yol vesolu • Perinçek: Artık Türkiye'yi sağ yönetemez. Altı ok programında birleşen DSP-CHP-tşçi Partisi-diğer Curnhuriyet Devrimi güçleri bir iktidar formülüdür. IŞIKKANSU ANKARA - Işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perin- çek, sağ düşüncenın artık Türkıye'yı yönetemeyeceğı- ni belirterek "Alta ok programında birleşen DSP-CHP- tşçi Partisi-diğer Cumhuriyet Devrimi güçleri bir ikti- dar formülüdür" dedi. Solun her zaman ulusal oldu- gunu savunan Perinçek, "Emperyalizmin dayatnği kü- reseUeşme, kimi sosyalistkri vatansızlaştınir dıye ko- nuştu. Doğu Perinçek, Cumhuriyet'ın 3. yol tartışmalan ile Türkiye'dekı solun durumuna ilişkin sorulannı ya- nıtladı: - 3. yol tarüşmasının neoliberaüzmin bir türevi oldu- ğu savma kaülıyor musunuz? - Emperyalizm de ıkı ayakla yürüyor. Sosyal demok- rasi, bu ayaklardan ikincisi. İlk Dünya Sa\aşı dönemin- den beri böyle VVffly Brand'lar, Mitterand'lar, Tom Bb- ir'ler iktidara geldiği zaman, tekelci burjuvazinin dik- tatörlüğünü uygulamaya devam ediyorlar. Emperya- lizmin "soJ" kanadı olan sosyal demokrasi, 1980'lerin eşiğinde uygulamaya konan neoliberal politikalan da, benimsedi ve uyguladı. <• ' ' •'" ' -Türkiye'deki sosyal demokratlanBvekimisosy-aüst- lerin neoliberal akımın ekseninde oldugunu dile gttiri- yorsunuz. Eleştirdiğiniz bu kesimler sizce neden böyle bir sürece girdiler? - Türkiye'de sosyal demokrasi, Kemalist Devıim'e önderlik eden partinin devrimci karakterini yitirmesi sonucu ortaya çıktı. Kemalist Devrim'in kireçlenmesi ve tutuculaşmasıyla bağlantılı. CHP, Atatürk'ün ölü- münden sonra kurduğu düzenin üzerine oturup tutucu- lasmaya başladı. Buna rağmen 1960'lara kadar yine de Kemalist Devrim'i reddetmedi. 1960'larda Sayın BülentEcevit'in çevresindeki "Mül- kiye Cuntası" gündeme "reddi miras" getirdi. Elbette bu dönüşüm, sınıfsal bir temele ve bir pratiğe dayanı- yordu. Müdafaa-i Hukuk, bir ihtilal örgütüydü. Kadrolan, emperyalizme karşı silaha sanlan bir millete önderlik ettiler. 1920 ve 1930'lann CHP si de öyle; devrime ön- derlik ediyor. 1960'lann sosyal demokratlan ise em- peryalizme bağımlı bir sistemin efendileri arasında yer alıyorlardı. Siyasal pratikleri de bu konumlanyla be- lirlenmişti. Kemalizm, mazlum millet devrimciliği idı. Altı ok. Fransız Devrimi'nin mılliyetçıliği, cumhuriyet- çiliği ve laikliği ile büyük Ekim Devrimi'nin halkçıhk ve devletçiliğinin bir sentezi, devrimcihk ise her iki dev- rimin karakteri. Sosyal demokrasi ise Avrupa serma- yesine bağımlıdır ve sistem yanlısıdır. Bu nedenle altı ok, zamanla bayrakta unutuldu; yerini Tony Blair'in ne- oliberal "solcuhığıT aldı. Birkısım sosyalistin zamanla neoliberal solcuya dö- nüşmesi ise birkaç kanaldan oldu. Sovyet revizyoniz- mine bağlılık, kendi halkına güvenme, kendi emekçi- sinı seferber etme gibi sosyalist gelenekleri yıkıma uğ- ratmıştı. SovyetlerBirliği'nin "komünist" adım taşıyan partinin kodamanlan tarafından kapitalizme götürülme- si, bu çevrelerdeki ideolojik çözülmeye son noktayı koydu. Artık Kâbe, Moskova değil, Washington'du. Bir de üstüne 12 Eylül şiddetinin "ikna gücü" geldi. Ne- oliberalizme görüren diğer bir ideolojik kanal, sivil toplumculuktur. Özü Jakobenizm düşmanlığı, devrim düşmanhğı. Devlet ve iktidar, devrimci olsa bile "Idr- B" bunlara göre. O zaman biricik çözüm, iktidan bü- yük sermayeye buakmak oluyor. Kendileri ise "sivfl ita- atsbfik" yapacaklar. Neoliberal iktidarlara böyle "mu- halefet" lazun! Sivil toplumculuk, 12 Eylül öncesinin maceracılannı ve bireysel teröreylemcilerini sistemle bütünleştirdi. Batıcı Kürt milliyetçiliğinin kuyruğuna takılmak da dünya sistemine teslimiyetın bir başka yo- lu oldu. Yeni dünya düzeni, ezilen dünyadakı ulusal dev- letleri milliyet, duı ve mezhep çatışmalanyla yıkıma uğ- ratma projesi. Birçok eski sosyalist, bu programın çe- kim alanı içine düştü. Kürt sorununun çözümü için Av- rupa merkezlerinden Sevr treni kaldırdılar. Hepsinin or- tak paydası, Kemalist Devrim'e düşman konumlardan gelmeleridir. Oysa Türkiye'nin 80 yıllık sosyalist ge- leneği, önüne hep Kemalist Devrim'i tamamlayarak sosyalizme geçme programını koymuştur. Her devrim. enerjisini geçmiş devrimlerin yararbğı birikimden alır. Bunu inkâr eden neoliberal olmuştur. Neosolculuğa evrilme, yaşamdaki değişüdiklerle de bağlantılı elbette. Kimileri ihaleler, belediye nimetle- ri, sistemin yenilikleri yoluyla yeni bir yaşam keşfetti- ler. Yeni yaşam, neoliberalizmin keşfini getirdi. - Uzun süredir solun "alü ok" programı altında "güç- birüği'' yapmasını öneriyorsunuz. Oysa yukanda eleş- tirdiğiniz söz konusu kadrolann böyiesi bir çan ahında bir araya gelmekten uzak oldugunu da söylüyorsunuz. Bu koşuDarda gündeme getirdiğinK önerininyaşama geç- mesi ne kadar olanakh? - Sağ, 50 yıldır uyguladığı "Küçük Amerika" pro- jesiyle Kemalist Devrim'in kalelerini tahrip etti: bir mafya-tarikat sistemi kurdu ve iflas etti. Cumhuriyet Devrimi'nin ikinci taarruzu başlamıştır. Aruk Türki- ye'yi sağ yönetemez. 2000'lerin Türkiyesi'ni kuracak birikim, çoğunlukla DSP ve CHP gibi sosyal demok- rat partilerin içinde. Göreli uyanmış emekçiler de eleş- tirmekle birlikte bu partilerde.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle