Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ARALIK 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kutan geniş
tabanlı' istedi
• KAHRAMANMARAŞ
(Cumhuriyet) - Fazilet
Partisi Genel Başkanı
Recai Kutan. "Yolsuzluk
ıddıalan ile düşürülen bir
hükümetin bir genel
başkanının kuracagı
hükümetin içerisinde yer
almamız mümkün değildir.
Çözüm bizim istediğimiz
ve Cumhurbaşkanı'na da
söylediğimiz geniş tabanlı,
bağımsız bir kişınin
başbakanlığında bir
hükümetin
oluşturulmasıdır" dedi.
Kutan, DYP ve CHP'nin
anlaşması halinde
partisinin de bu oluşuma
destek vereceğinı açıkJadı.
Türkiye'nin borç
çıkmazı
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Hak-Iş Genel
Başkanı Salim Uslu.
Türkiye'de 1999 yılının da
iç ve dış borç, yüksek faiz
ile geçeceğini. ipotek
altına alınacağını belirtti.
Uslu, Türkiye'de her
yurttaşın gayri safi milli
hasıla kadar borçlu
oldugunu söyledi.
DBP Genel
Başkanı Karakoç
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Demokrası ve
Banş Partisi (DBP) Genel
Başkanhğı'na Refik
Karakoç yeniden seçildi.
Dün yapılan DBP 2.
Olagan Büyük
Kongresi'nde Karakoç,
337 delegeden 336'sının
oyunu alarak yeniden genel
başkan oldu. Kongrede,
genel başkanın yanı sıra 40
kişilik parti meclisi ve 7
kişilik merkez disiplin
kurulu üyeleri de
belirlendi.
Mehmet Aksu
Konya'ya atandı
• ANKARA (AA) - Konya
Emniyet Müdürlüğü'ne,
Polis Başmüfettişi Mehmet
Aksu atandı. Resmi
Gazete'nin dünkü
saytsjifjja yayımlanan
atarna karannda. Konya
Emniyet Müdürü A. Turan
Buluş'un başka bir göreve
atanmak üzere Emniyet
Genel Müdürlüğü emrine
alındığı, yerine polis
müfettişi Mehmet
Aksu'nun getirildiği
bildirildi. Ote yandan
Bayındırhk ve tskân
Bakanlığı Müşavirliği'ne
Davut Dede'nin
getirilmesine ilişkin atama
karan da Resmi Gazete'de
yayımlandı
Bunsa'da izinsiz
gösteri sanıkları
• BURSA (.4A) - Bursa
Orhangazi Parkı'nda dün
gece izinsiz gösteri
düzenledikleri
gerekçesiyle gözaltına
alman, aralannda rürbanlı
öğrencilerin de bulunduğu
111 kişiden 41 'i polisteki
sorgulanndan sonra, 70*i
de bugün çıkanldıklan
nöbetçi cumhuriyet sa\cısı
tarafından serbest bırakıldı.
Uludağ Ünivershesi'nde
kılık ve kıyafet
yönetmeliği
uygulamalannı gerekçe
göstererek dün gece
Orhangazi Parkı'nda
"Demokrasi için bir mum
da sen yak" adı altında
izinsiz gösteri yapan 88"i
kadın 111 sanık. polisin
uyanlanna rağmen marş
söyleyerek yürümeleri
üzerine gözaltına alınmıştı.
Özoğuz topraga
verildi
• tstanbul Haber Servisi -
Yargıtay Onursal Birinci
Başkanvekili Dr.
Abdülkadir Özoğuz (85),
dün Şişli Camii'nde
öğleyin kılman namazın
ardından Zincirliku>Ti
Mezarlığı'nda toprağa
verildi. tstanbul'da 1913
yılında doğan Özoğuz,
Ankara Hukuk Fakültesi'ni
bitirdi. Fransa'da Toulouse
Üniversitesi'nde doktora
yapan Özoğuz, 1943
yılında Ankara'da mesleğe
başladı ve sırasıyla
Yargıtay Raportörlüğü,
Ankara Sulh ve Asliye
Hukuk Hâkimliği
görevlerinde bulundu.
1960 yılında Yargıtay
üyeliğine seçilen Özoğuz,
1973 yılında seçildiği
Yargıtay Birinci
Başkanvekılliği (hukuk
bölümü) görevinden 1978
yılında emekli oldu.
DYP Genel Başkanı Çiller, ANAYOL-SOL önerisine CHP'nin de katılmasmı istiyor
Ecevit'inişi zor görünüyor• DSP lideri Bülent
Ecevit, hükümeti
kurma çalışmalan
çerçevesinde bugün
DYP lideri Çiller'le
saat 14.00'te bir
araya gelecek.
Çiller'in, Ecevit'in
getireceği, ANAP-
DYP-DSP hükümeti
önerisine karşılık
"Önce geniş tabanlı
hükümet formülü
denensin" diyeceği
öğrenildi.
ANKARA (CumhuriyetBürosu)-DYP Genel Baş-
kanı Tansu Çüler'in. "CHP'nin de kanlması koşu-
hıyla ANAYOL-SOL'u destekleme" eğıhmınde oldu-
ğu bildirildi. DYP'nin, FP'siz 4'lü koalisyona bir
adım yaklaşması dikkat çekerken Çiller'in bugün
görüşeceği Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'e
"Önce geniş tabanlı hükümet için çaba gösterin" di-
yeceği vurgulandı. Hükümet arayışlannın başlangı-
cında grubu bulunan bütün partilerin katdımıyla "ge-
tüş tabanh koatisyon" önerisinde ısrarlı olan DYP'nin,
"Çankaya hükümeti" tehdidini de dikkate alarak
"FP'siz 4'lü koalisyona" sıcak baktığı öğrenildi.
Ecevit'in bugün saat 14.00'te ziyaret edeceği Çil-
ler, görüşmenin hemen ardından partisinin genel ida-
re kûrulunu toplayacak. tlk tur görüşmeden sonuç alı-
namayacağı hesabı yapan Çiller, Ecevit'ten gelebi-
lecek yeni bir göriişme isteği olasılığını dikkate ala-
rak hafta sonu yapacağı Içel gezisini iptal etti. Ge-
niş tabanlı hükümet formülünde ısrarlı olacağı be-
lirtilen Çiller'in, Ecevit'e ikinci bir görüşme için
açık kapı bırakması bekleniyor.
Ecevit'in FP'li hükümet modellerine kapah olu-
şunu dikkate alan Çiller'in, ANAP-DSP-DYP koalis-
yonunu, tabanına anlatamayacağı gerekçesiyle
CHP'nin hükümete girmesinde ısrarlı olacağı dile ge-
tirildi. Bu aşamada şu iki olasılık gündeme geldi:
"Birineisi CHP lidersiz bir geniş tabanlı hükümet
istiyor. CHP Ecevit'in başbakanhğını kabul edecek rni?
tkincisi ANAPve DSP; hükümeti yıkan CHP'nin ko-
alisyona girmesine izin verecek mi? Bu iki sorundan
birinin ortadan kalkması ilerieme sağlayabinr."
Ecevit'in, son aşamada Çiller'i, "Çankaya hükü-
meti'' olasılığını gündeme getirerek iknaya çalışaca-
ğı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in
normal sıralama yerine doğrudan Ecevıt'i görevlen-
dirmesine dikkat çeken sıyası ka>Tiaklar şu olasılıga
dikkat çektiler: "Cumhurbaşkanı, Ecevit'i görevlen-
direrek kesin tercihini ortaya koydu. Bundan sonra
Demirel, DSP'nin kuracagı hükümeti (DSP azmhkve-
ya ANAP-DSP azınhk) onayiar, bu iktidar güvenoyu
alamazsa da ikinci bir görevlendirmeye kadar 45gün-
lük süreye yaklaşıur. Cumhurbaşkanı. ikinci görev-
lendirme siirecinde doğrudan ana>asanın.116 ve 114.
maddesine uygun oiarak seçimlere kadar gecki hü-
kümeti ata\abilir."
DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan,
dün basuı toplantısı düzenleyerek Ecevit-Çiller gö-
rüşmesi öncesinde son gelişmeleri değerlendirirken
ANAYOL-SOL'u içlerine sindiremeyeceklerini söy-
ledi. Geniş tabanlı hükümet istemlerini yineleyen
Gölhan, böyle bir hükümetin başbakanının Ecevit ol-
masına itirazlan olup ohnayacağı yönündeki soru-
ya, "Böyie bir hükümette şunun ya da bunun başba-
kanlığı önemli değü. bu konuda meşeje çıkarmayız.
Ecevit de bugün bu konularda mücadek etmiş en de-
neyimli parlamenterdir" dedi.
Ecevit'in kibarlığını ve nezaketini her zaman tak-
dir ettiğini, kişisel oiarak da bir sorunlan olmadığı-
nı vurgulayan Gölhan, Cumhurbaşkanı'nı kastede-
rek "Bizim süonünuz, hocalanmızm geçmişte söyle-
dikleri ile bugünkü uygulamalanrun çelişmesidir"
diye konuştu.
'Son çare: Çankaya hükümeti'
Ecevit'e hükümet oluşumlannda tam destek veren
ANAP yönetimi de parlamentoda uzlaşma sağlanmaz-
sa Çankaya hükümetinin gündeme geleceğine işaret
ediyor. ANAP'lıRüştüKâzıınYücelen,Çankayahü-
kümetinin son çare oldugunu vurgulayarak "Bunu
ilk çare oiarak gösterenkr rejim bulunamından me-
det umanlardır" dedi. Yücelen şunlan söyledi: "56.
hükümetin kurulmasına herkesüı destek ohnası ve fe-
dakârhkta bulunması gerekiyor. Ülkeyi bunahmdan
çıkaran hükümetin düşürülmesiyle büyük bir yanhş
yapılmıştır. Bu yanhştan dönülmesinin yolu. 56.
hükümetin kurulmasına vardımcı olmakor."
'Türkiye ve Mısır, Bakû-Ceyhan fırsatını iyi değerlendirmeli'
Demirel, Mısır'dan destek istediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirel, Doğu Akde-
nız'ın, 21. yüzyılda Hazar Hav zası'ndan ge-
len petrol ve doğalgazın dünya pazarlanna
ulaştınldığı yeni bir çıkış kapısı olacağını
belirterek "Bu bötgenin en büyük ekonomi-
leri oiarak Türkiye ve Mmr'ın bu tarihi fir-
sab iyi değerlendirmeleri, halklanmızuı ge-
lecekteki ortak refahı açısuıdan da hayati rol
oynayacakür" dedi.
Cumhurbaşkanı Demirel, dün Camlı
Köşk'te Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mü-
barek ile bırlıkte ağaç dikti. Daha sonra EIK
Türk-Mısır Konseyı tarafından düzenlenen
öğle yemeğıne katılan Demirel, Türkıye ile
Mısır arasındakı ılışkinın yeni bir ortaklık ve
işbirlıği anlayışı zemininde geliştinlmesı-
nin. bölgenin refahı ve siyasal istikranna da
olumlu katkıda bulunacağını söyledi. Işbir-
liği ve ortaklık ilişkilerinin Doğu Akdeniz'in
bir refah havzası olarak yeniden tarih sahne-
sindeki yerini alması açısından da belirleyi-
ci rol oynayacağını anlatan Demirel, "Tarih
yeni binyıhneşiğinde kardeş ülkderimizin önü-
ne alnn bir nrsat çıkarmışür. Büiikte bu fır-
san iyi degeriendirerek ortak rvfahımıa art-
ürmak için uzak görüşlü adınüar atmak du-
rumundayız" dıye konuştu.
Türkıye'nin Mısır'ın kalkınmacabalanna
katkıda bulunmak ve ilişkileri somut eylem
alanlanna yansıttnak konusunda önemli avan-
tajlara ve varlara sahip oldugunu belirten
Demirel, Hazar Havzası'nda ortaya çıkan
yeni enerji coğrafyasının küresel pazarlarla,
Türkiye üzerinden inşa edilecek enerji hat-
lan ile bütünleşeceğini söyledi. Demirel,
"Böytefikle Türkiye 21. yüzyıhn en önenüi
enerji terminallerinden biri konumuna gele-
cektir. Türkiye'nin bu konumuenerji kaynak-
lanna yeni pazarlar arayan Mısır için de
önemli bir avantaj olacakür" dedi.
Türkiye'de savunma sanayiinde gelecek
30 yıl içinde 150 milyar dolan kapsayan ya-
nnm yapılacağını, bu alandaki ihalelerin hız-
la uygulamaya geçirildiğini belirten Demi-
rel, Kafkaslar ve Orta Asya'da ünar ve inşa
çalışmalarının yüzde 80'inin Türk müteah-
hitlerce gerçekleştirildiğini bildirdi. ''Türki-
ye bütün bu varlannı, potansiyettni Mısır'ın
hizmetinesunmaya hazjrdır" diyen Demırel,
iki ülke arasında sürdürülebilir, artan ve den-
geli birricareti amaçladıklannı kaydetti. De-
mirel. şu görüşleri dile getirdi:
"ÜUİelerimizin ekonomik potansiy«Derini
tamanlamıyiay-ansıtnia>^nme>cutticarethac-
mi. serbest ticaret anlaşmasuun akdedihne-
siyie daha da artnnlabilir. tmzalanacak bir
serbest ticaret anlaşmasımn ticaretimiz üze-
rinde rkaretimizin çeşirlenmesinde \e sürat-
le yaünm Uişkilerimize yansımasuıda oium-
•Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek,
işadamlanna "Artık işbirliği yapmanın
zamanı gelmiştir. Siz de bunun motoru
olacaksınız" diye seslendi.
•Demirel, Türkiye-Mısır işbirliği ve ortaklık
ilişkilerinin Doğu Akdeniz'in bir refah havzası
olarak yeniden tarih sahnesindeki yerini alması
açısından da belirleyici rol oynayacağını söyledi.'
EIK Türk-Mısır Konseyi tarafindan düzenlenen öğle yemeğine katılan Demirel, Türkiye ile Mısır arasındaki Uişkinin yeni bir ortak-
lık ve işbirtiği anlayışı zemininde geliştirilmesinin, bölgenin refahı ve siyasal istikranna da olumlu katkıda bulunacağını söyledi.
lu etkisi olacakür. Serbest ticaret anlaşmala-
n küreselleşen dünyarun bir gerçeğidir. Dün-
yanuı süratle tek bir pazara doğru yol aldığı
günümüzde serbest ticaret olgusu ülkelerin
refahına doğrudan katkıda bulunmaktadır."
Öncü gırişımlenyle Baltıklardan Karade-
nız'e ve Akdeniz'e kadar uzanan bir serbest
ticaret bölgesinin kendiliğinden ortaya çık-
tığını bildiren Demirel, Türkiye'nin doğusu
ve kuzeyi, Mısır'ın güneyinde uzanan coğ-
rafyanın ortak işbirliği için büyük bir pazar
oluşturdugunu, Orta Asya'nın dabüyük ola-
naklar sunduğunu vurguladı. Türk müteah-
hitlik fırmalannın Mısır'da 74.5 milyon do-
lar tutannda projeler üstlendiğini belirten
Demirel. Türkiye'nin Mısır'ın enerji kay-
naklannın, başta Ukranya olmak üzere Ka-
radeniz Havzası'ndaki ülkelere boru hatla-
nyla taşınması konusunda da önemli bir ge-
çiş ülkesi olma konumu taşıdığuıa işaret et-
ti. Demirel, 21. yüzyılın petrol pazarlanna Do-
ğu Akdeniz'de bir yenısinin daha eklenece-
ğini behrterek "Bu böTge Hazar HavTası'ndan
gelen petrol ve doğalgazın dünya pazarlan-
na ulaştınldığı yeni bir çıkış kapısı olacakür.
Bu bölgenin en büyük ekonomileri olarak
Türkiye ve Mısır'm bu tarihi nrsatı iyi değer-
lendirmeleıi halklanmızın gelecekteki ortak
refahı açısından da hayati rol oynayacakDr"
diye konuştu.
Demirel. Ortadoğu'da uzun zamandrr ya-
şananlara ek olarak bugün dünyanın başka
köşelerinde de bir dizi bölgesel sorunla kar-
şı karşıya olduklanna işaret ederken "Bölge-
mizde banş, güvenlik ve istikrann bir an ev-
\el tesis edilmesi bizierin ber zamankinden
daha büyük bir sorumluluk duygusuyta ha-
reket etmemizi ve banş sürecine katkıda bu-
lunmamızı gerektirmektedir" dedi.
Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek de
özel sektörün iyi çalışabilmesi için istikrar-
lı bir ortamın gerektiğini vurgularken siya-
setçilerin bunu sağlamasıru istedi. Türkiye ile
Mısır ekonomisinin ortak yanlan bulunma-
sı nedeniyle işbirliği yapmanın kazançlı ola-
cağını belirten Mübarek, işadamlanna "Ar-
nk işbirliği yapmanın zamanıgelmiştir. Sizde
bunun motoru oiacaksmız" diye seslendi.
Parti meclisi, geniş tabanlı bir uzlaşma hükümeti kurulmasmı istiyor
CHP: Ecevitsolu birleştirmeyeçahşsınANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP Parti Meclisi (PM),
TBMM içinden geniş tabanlı bir
uzlaşma hükümeti kurulmasınm
Türkiye açısından yararlı olaca-
ğını, DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit'in sağı birleştirmek için de-
ğil solu birleştirerek iktidar yap-
mak için ugraş vermesi gerektiği-
ni bildirdi.
CHP Genel Sekreteri Adnan
Keskin, PM bildirisini dün açıkla-
dı. Bildiride, CHP'nin 55. hükü-
meti düşürmek için özel bir çaba
harcamadığı, aksine birçok rahat-
sız edici uygulamaya karşın bü-
yük bir sabır ve özveri göstererek
hükümetin devamını sağladığı be-
lirtilerek Başbakan ve bakanlarm
iş dünyasmm yozlaşmış kesimiy-
le ve mafya ile içli dışlı ılişkisinin
ortaya çıkmasırnn ardından hükü-
mete güvenın devam etmesinin
beklenemeyeceği vurgulandı. Hü-
kümetin gensoruyla düşürülmesi-
nin ardından CHP'nin, TBMM
içinden geniş tabanlı bir uzlaşma
hükümeti kurulmasının Türkiye
açısından yararlı olacağı görüşü-
nü savundugu kaydedilen bildiri-
de şu görüşlere yer verildi:
# Bu nedenle kurulu düzenin
şiddetle arzuladığı iki sağ partiyi
iktidarda buluşturma görevi, mer-
kez sol bir partinin genel başkanı-
na verihnıştir. Gönül ısterdi ki Sa-
ym Ecevit. sağı birleştirmek için
değil, solubirleştircrek iktidary ap-
mak için ugraş versin. CHP, geliş-
meler karşısındaki tavnm ülke çı-
karlannı siyasi çıkarlann önünde
tutarak belirleyecektir.
# Mevcut yozlaşmış sistem, bir
bölüm iş dünyası. medyası. bü-
rolcrasisi. rüm siyasal partileri ve
onunla bütünleşmiş siyasetçiler
CHP'ye karşı adeta bir haçlı sefe-
ri açmışlardır. Çünkü CHP. bu çı-
kar sistemini açığa çıkarmış. sağın
ve çıkar çevrelerinin oyununu boz-
mustur.
# CHP, bu bozuk düzen ve sis-
teme karşı cumhuriyeti, laikliği.
demokrasiyi, çağdaşlığı. ilkeli ol-
mayı. dürüst yönetim ve temiz si-
yasetı savunmaktadır. Çünkü CHP,
vurguncu ve rantçılara karşı. hal-
kımızın geniş katmanlan olan
emekçilerin, emeklilerin, küçük
üreticilerin, çiftçinin, esnaf ve sa-
natkânn. aydınlann, gerçek üreti-
ci ve sanayicilerin. kadmlanmı-
zın, toplumumuzun geleceği olan
gençlerimizin haklannı ve çıkar-
lannı savunmaktadır.
# CHP. bir bunalım çıkaran
parti değildir. ama ödün partisi de
değildir. CHP, kirli ilişkiler yuma-
ğından olusan sistemin dışında ka-
lan tek partidir; kendi dışındaki
yörüngeye teslim olmamış, kim-
liğinden ödün vermemiştir; karar-
lılıkla. bilinçle "saygın-etkin-ba-
ğımsız-sosyal demokrat" kimliği-
ni korumayı başarmıştır.
# Bu onurlu mücadelenın yü-
künü taşıyan örgütümüzle, biri-
kimli kadrolanmızla, bıze omuz ve-
ren, mücadelemize güç katan hal-
kımızla; bu yozlaşmış sistemi aşa-
CHP, Tiirkbank ihalesini kitaplaştırdıtstanbul Haber Servia - CHP, Türk Tica-
ret Bankası'nın özelleştirilmesi sırasında
yaşanan olaylan senaryolaştırarak kitap ve
kaset haline getirdi. CHP'nin senaryosun-
da Başbakan Mesut Yılmaz. Devlet Bakanı
Güneş Taner, işadamlan Korkmaz Yçit ve
Kamuran Çörtiik'ün ilişkileri alaylı bir üs-
lup ve karikatürlerle anlatıldı.
CHP tarafından hazırlanan ve Türkbank
ihalesindeki yolsuzluk iddialannda adı ge-
çen politikacı ve işadamlanmn başrol oyna-
dığı senaryo basına tamtıldı. Geceyansı
Oyunianadlı senaryonun kapağında "Yiğtt
bir işadanu, Mesut bir politikacı, Güneş gi-
biyakanbB'bakaiL.Onkruyanıktı,amahaIk
uyumuyDrdu" cümlesine yer verildi. Senar-
yonun İdmyesi ise şöyle açıklandı:
a
Vardımcı Oyuncular: Kamurant, Cefi-
rant
Mekânlar: Lüks restoran ve oteller, Baş-
bakanhk Konutu. TBMM koridorlan.
bkgösteriım: Tdevizyon ekranian.
Senaryove \apun: Menfaat tlişkilcri AŞ".
CHP'nin seçim kampanyası sırasında 80
ildeki yerel televizyonlarda gösterilmesi ta-
sarianan kasette. Başbakan Yılmaz ve DYP
Genel Başkanı Tansu Çilfcr'in malvarhkla-
nnın TBMM komisyonunda karşılıklı ola-
rak aklanmasından sonra DSP Genel Baş-
kanı Bülent Ecevit tarafından yapılan açık-
lamalar da alaya ahndı. Köşe yazarlannın
ihaleyle ilgili yazıianmn ve çok sayıda ka-
rikatürün yer aldığı senaryoda, CHP millet-
vekilîerinin yolsuzluklar karşısındaki çalış-
malanna da yer verilerek "al gülüm ver gü-
lüm" oyununu bozduklan anlatıldı.
Senaryoda şu ifadelere yer verildi:
"Tabii, Türkiye'de banka sahibi olmak
çok kolay. Başbakan ve bakanlan büe gece
vakti insanın yardmuna koşaıiar. Madem
hiçbir bügi bulamryorlardı da Korkmaz Yi-
ğit'in mafyayla Uişkisi nasıl anlaşıhtuştı? Na-
sû oluyordu da Başbakan, özel sektörün g»-
zetesatmasmıistemediği kişiye,devlenh ban-
kasını satmakta sakmca görmüy ordu."
cağız, insan haklannı ve düşünce
özgürlüğünü tüm koşullanyla ger-
çekleştireceğiz, bu bozuk düzeni
değiştireceğiz. Türkiye'yi aydm-
lığa taşıyacak olan solu iktidar ya-
pacağiz; halknı, emeğin, eşitliğin,
adaletin, erdemin, dürüstlüğün ik-
tidannı ergeç kuracağız.
# Devlet yönetiminde kalitenin
ve ahlakın yerleşmesini isteyen,
kişinin sözde değil eylemleriyle
de dürüst davranmasına inanan
tüm yurttaşlanmızı, CHP'nin baş-
lattığı bu mücadeleye omuz ver-
meye çağınyoruz.
Keskin, PM'nin yeni hükümet
oluşumuyla ilgili yaşanacak sü-
reçte genel başkan DenizBaykal' a
tam yetki verdiğini belirtti. DYP
ve ANAP'ın yeni soruşturma öner-
gesi vermeme karannı nasıl de-
ğerlendirdiğinin sorulması üzeri-
ne Keskin. "Bu iki partinin temel
terdhleri arasında hicbirfark yok-
tur. O nedenle zaman zaman kar-
şılıklı suçlamalan temeltercihleri-
nin farkhhklanndan değiL kaptan
köşkünde kimin oturacağı ka^'ga-
sından ka\Tiaklanıyx»r. Son soruş-
turma önergelerinde çöl çadınnda
birbirterini arap sabunuyia yıka-
malannın amnda da bu anlayış ya-
üyor" dedi.
Keskin, Ecevit'in "ANAP'fczbir
hükümeti içimesindiremem" söz-
lerinin anımsatılması üzerine de
"Bir meteor taşı düşmedi günde-
me. 1995 seçimlerinden beri böy-
le doğal bir ittifakın bulunduğunu
herkes biüyor" diye konuştu.
Doğu Perincek
3.yol vesolu
• Perinçek: Artık Türkiye'yi sağ
yönetemez. Altı ok programında birleşen
DSP-CHP-tşçi Partisi-diğer Curnhuriyet
Devrimi güçleri bir iktidar formülüdür.
IŞIKKANSU
ANKARA - Işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perin-
çek, sağ düşüncenın artık Türkıye'yı yönetemeyeceğı-
ni belirterek "Alta ok programında birleşen DSP-CHP-
tşçi Partisi-diğer Cumhuriyet Devrimi güçleri bir ikti-
dar formülüdür" dedi. Solun her zaman ulusal oldu-
gunu savunan Perinçek, "Emperyalizmin dayatnği kü-
reseUeşme, kimi sosyalistkri vatansızlaştınir dıye ko-
nuştu.
Doğu Perinçek, Cumhuriyet'ın 3. yol tartışmalan
ile Türkiye'dekı solun durumuna ilişkin sorulannı ya-
nıtladı:
- 3. yol tarüşmasının neoliberaüzmin bir türevi oldu-
ğu savma kaülıyor musunuz?
- Emperyalizm de ıkı ayakla yürüyor. Sosyal demok-
rasi, bu ayaklardan ikincisi. İlk Dünya Sa\aşı dönemin-
den beri böyle VVffly Brand'lar, Mitterand'lar, Tom Bb-
ir'ler iktidara geldiği zaman, tekelci burjuvazinin dik-
tatörlüğünü uygulamaya devam ediyorlar. Emperya-
lizmin "soJ" kanadı olan sosyal demokrasi, 1980'lerin
eşiğinde uygulamaya konan neoliberal politikalan da,
benimsedi ve uyguladı. <• ' ' •'" '
-Türkiye'deki sosyal demokratlanBvekimisosy-aüst-
lerin neoliberal akımın ekseninde oldugunu dile gttiri-
yorsunuz. Eleştirdiğiniz bu kesimler sizce neden böyle
bir sürece girdiler?
- Türkiye'de sosyal demokrasi, Kemalist Devıim'e
önderlik eden partinin devrimci karakterini yitirmesi
sonucu ortaya çıktı. Kemalist Devrim'in kireçlenmesi
ve tutuculaşmasıyla bağlantılı. CHP, Atatürk'ün ölü-
münden sonra kurduğu düzenin üzerine oturup tutucu-
lasmaya başladı. Buna rağmen 1960'lara kadar yine de
Kemalist Devrim'i reddetmedi.
1960'larda Sayın BülentEcevit'in çevresindeki "Mül-
kiye Cuntası" gündeme "reddi miras" getirdi. Elbette
bu dönüşüm, sınıfsal bir temele ve bir pratiğe dayanı-
yordu.
Müdafaa-i Hukuk, bir ihtilal örgütüydü. Kadrolan,
emperyalizme karşı silaha sanlan bir millete önderlik
ettiler. 1920 ve 1930'lann CHP si de öyle; devrime ön-
derlik ediyor. 1960'lann sosyal demokratlan ise em-
peryalizme bağımlı bir sistemin efendileri arasında yer
alıyorlardı. Siyasal pratikleri de bu konumlanyla be-
lirlenmişti. Kemalizm, mazlum millet devrimciliği idı.
Altı ok. Fransız Devrimi'nin mılliyetçıliği, cumhuriyet-
çiliği ve laikliği ile büyük Ekim Devrimi'nin halkçıhk
ve devletçiliğinin bir sentezi, devrimcihk ise her iki dev-
rimin karakteri. Sosyal demokrasi ise Avrupa serma-
yesine bağımlıdır ve sistem yanlısıdır. Bu nedenle altı
ok, zamanla bayrakta unutuldu; yerini Tony Blair'in ne-
oliberal "solcuhığıT aldı.
Birkısım sosyalistin zamanla neoliberal solcuya dö-
nüşmesi ise birkaç kanaldan oldu. Sovyet revizyoniz-
mine bağlılık, kendi halkına güvenme, kendi emekçi-
sinı seferber etme gibi sosyalist gelenekleri yıkıma uğ-
ratmıştı. SovyetlerBirliği'nin "komünist" adım taşıyan
partinin kodamanlan tarafından kapitalizme götürülme-
si, bu çevrelerdeki ideolojik çözülmeye son noktayı
koydu. Artık Kâbe, Moskova değil, Washington'du. Bir
de üstüne 12 Eylül şiddetinin "ikna gücü" geldi. Ne-
oliberalizme görüren diğer bir ideolojik kanal, sivil
toplumculuktur. Özü Jakobenizm düşmanlığı, devrim
düşmanhğı. Devlet ve iktidar, devrimci olsa bile "Idr-
B" bunlara göre. O zaman biricik çözüm, iktidan bü-
yük sermayeye buakmak oluyor. Kendileri ise "sivfl ita-
atsbfik" yapacaklar. Neoliberal iktidarlara böyle "mu-
halefet" lazun! Sivil toplumculuk, 12 Eylül öncesinin
maceracılannı ve bireysel teröreylemcilerini sistemle
bütünleştirdi. Batıcı Kürt milliyetçiliğinin kuyruğuna
takılmak da dünya sistemine teslimiyetın bir başka yo-
lu oldu. Yeni dünya düzeni, ezilen dünyadakı ulusal dev-
letleri milliyet, duı ve mezhep çatışmalanyla yıkıma uğ-
ratma projesi. Birçok eski sosyalist, bu programın çe-
kim alanı içine düştü. Kürt sorununun çözümü için Av-
rupa merkezlerinden Sevr treni kaldırdılar. Hepsinin or-
tak paydası, Kemalist Devrim'e düşman konumlardan
gelmeleridir. Oysa Türkiye'nin 80 yıllık sosyalist ge-
leneği, önüne hep Kemalist Devrim'i tamamlayarak
sosyalizme geçme programını koymuştur. Her devrim.
enerjisini geçmiş devrimlerin yararbğı birikimden alır.
Bunu inkâr eden neoliberal olmuştur.
Neosolculuğa evrilme, yaşamdaki değişüdiklerle de
bağlantılı elbette. Kimileri ihaleler, belediye nimetle-
ri, sistemin yenilikleri yoluyla yeni bir yaşam keşfetti-
ler. Yeni yaşam, neoliberalizmin keşfini getirdi.
- Uzun süredir solun "alü ok" programı altında "güç-
birüği'' yapmasını öneriyorsunuz. Oysa yukanda eleş-
tirdiğiniz söz konusu kadrolann böyiesi bir çan ahında
bir araya gelmekten uzak oldugunu da söylüyorsunuz.
Bu koşuDarda gündeme getirdiğinK önerininyaşama geç-
mesi ne kadar olanakh?
- Sağ, 50 yıldır uyguladığı "Küçük Amerika" pro-
jesiyle Kemalist Devrim'in kalelerini tahrip etti: bir
mafya-tarikat sistemi kurdu ve iflas etti. Cumhuriyet
Devrimi'nin ikinci taarruzu başlamıştır. Aruk Türki-
ye'yi sağ yönetemez. 2000'lerin Türkiyesi'ni kuracak
birikim, çoğunlukla DSP ve CHP gibi sosyal demok-
rat partilerin içinde. Göreli uyanmış emekçiler de eleş-
tirmekle birlikte bu partilerde.