Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeCİmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç
# Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet
Çetinkava 0 Yazıişlen Müdüru Ibrahim
Yıldu • Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz
# Haber Merkezı Mûdürû- Hakan
Kara 0 Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Istihbarat Cengiz Yıldınm • Ekonomı Özlem
Yüzak 0 Kültür Handan Şeaköken 0 Spor:
Abdülkadir Yücelman 0 Makaieier Sami
Karaören 0 Düzeitme: Abdullah \azıcı 0
Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge.
Edib« Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç
Yayın Kurulu: llhan Sclçuk
(Başkan). Orhan Erinç. Oktay
Kurtböke, Hikmet Çetinkaya,
Şıikrnn Soner, Ergnn Balcı,
tbrahim Ytldız, Orhan Bursalı.
Mustaf» Baibav, Hakjuı Kara.
Ankara Temsılcisı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No. 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4İ95020 (7
hat), Faks:4195O2701zmirTemsılcisi:SenJarKızık,
H.ZiyaBJv. 1352 S. 2/3 Tel. 4411220, Faks: 4419117
0AdanaTemsilcisi-ÇetinYiğenoğlu, InönüCd 119
S. No:l Kat.l, Tel. 363 12 11. Faks 363 12 15
Müessese Müdüra Üstfin Akmen •
Koontaatûr Ahmet Konıban • Muha-
sebe Büknt Vener • idare Hüseyin
Gürw • l,icmıc Önder ÇeUk • Bügı-
İşlcm Nail lnal # Bılgısayar Sıstem
Mflrûvet Çifer«Saüş FttiktKuza
MEDYA C: • Yöneüm Kun
Ba$kanı - Genel Müdür Gfilt
Erduran # Koordınator Rc
I^tman 9 Genel MûdürYardınıc]
SevdaÇoban Tel. 514 07 53
513 95 80- 513846O61, Faks. 51384
Yavımfjvau \e Basın: Yenj Gün Haber Ajansı, Bastn \e Vaytncüık A.Ş
TuÂocai.Cad 3941 Cagaloglu 34334 tsl. PK.246 Istanbul Tel (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212) 513 85 95
7ARALIK1998 Imsak: 5.35 Güneş: 7.08 Öğle: 12.02 îkindi: 14.22 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.11 www.cumhuriyet.com.
Asya-Paslfik
güzeli
• Haber Merkezî-
KostaRikalı 22 yaşındaki
ögrenci Kisha Alvarado,
önceki gün Filipinler'de
yapılan görkemli bir
törenle Asya-Pasifık
güzeli seçildi. Filipinler'in
başkenti Manila'nın
kuzeyınde, önceden
Amenkan üssü olarak
kullanılan Clark Hava
Üssü'nde yapılan
yanşmada Alvarado,
Asya-Pasifik güzellik
tacını 25 güzelin arasından
seçilerek giydi.
Ezginin
Günlüğü'nden
albümyeni
• İstanbul Haber Servisi-
Ezgınin Günlüğü'nûn yeni
albümü 'Aşk Yüzünden'
yayımlandı. 16. kuruluş
yıldönümünü kutlayan
topluluk, yeni
albümlennde de 'Aşk,
Deniz ve Hayat'
şarkılanna yer verdi.
Albüme adjnı veren 'Aşk
Yüzünden' şarkısının söz
ve müziği Hüsnü Arkan'a,
diger 6 şarkının söz ve
müzikleri ise topluluğun
kuruculanndan Nadir
Göktürk'eait.
Çöpten para
kazanılacak
• KONYA(AA)-Konya
Büyükşehir Bejediye
Başkanı Halil Ürün, uzun
zamandan beri çalışmalan
devam eden 'Katı
Atıklann Geri Kazanımı
Projesi'nin gerçekleşmesi
halinde şehır çöplerinden
yılda yaklaşık 1 trilyon
lira gelir temin edileceğini
söyledi. Proje için en
uygun finansman
kaynağını bulmaya
çalışacaklannı kaydeden
LJrün, "Gelen çöpler,
bantlar vasıtasıyla organik
ve inorganik olarak
aynştınlacak. Tıbbi atıklar
çevTeye zarar vermeyecek
şekilde yakılacak, organik
maddeler kompastlama
işlerine gönderilecek ve
tüm işlemlerden arkada
kalan taş, toprak gibi
atıklar da depolanacak"
dedi.
Bıçaksc
ameliyat
• KOCAELİ (AA) -
Bıçaksız ameliyat olarak
tanımlanan laparoskopi
yönteminin hasta için,
diğer operasyonlara göre
daha avantajlı olduğu,
ancak halk tarafından
yetennce bilinmediği
bildinidi. Bu yöntem ile
hastanın kan kaybına
uğramadığını belirten
Kocaeli Üniversitesi Tıp
Fakültesi Kadın
Hastalıklan ve Doğum
Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Onur Karabacak,
laparoskopi yöntemiyle
dış gebelik, yumurtalık
tedavisi ve kıst gibi
rahatsızlıklann tedavi
edildığini söyledi.
Ulusal basının
sorunları
• AĞRI(AA)-Ağn'da
basın kuruluşlan 'Basın
ve Önemi' konulu
sempozyum düzenlediler.
Sempozyumda konuşan
Vali Lütfi Yiğenoğlu,
basının daha da
güçlendirilmesi
gerektiğini belirterek
"Valilik olarak yerel ve
ulusal basının AğrTdaki
temsilcilerine büyük
kolaylıklar sağhyoruz"
dedi. Hamurllçesi
Kaymakamı Özlem
Gevrek de, basının artık
bırincı kuvvet haline
geldigîni söyleyerek
haberlerin objektif
verilmemesinden ve taraflı
yorumlanmasmdan
şikâyetçi oldu.
Çanakkale Türküsü'nün ünlü çarşısı, yeni düzenlemesiyle tartışma konusu oldu
Ayııah Çarşı 'aynayla' kaplandı
OKTAY EKtNCİ
Bir süredir Çanakkalc'de, aslmda tüm Tür-
kiye'yi de ilgılendirmesı gereken anlamlı bir tar-
tışma yaşanıyor. Çünkü yine sadece Çanakka-
le'de değil, ulusal düzeyde en çok sevilen tür-
külerden biriyle tanınan tarihi 'Aynah ÇarşTnın
yeniden düzenlenmesiyle ilgili birtartışma bu...
Kimileri, valiliğinçarşı girişini zeminden ta-
vana kadar 'aynalarla' kaplamasına çok kızıyor-
lar. 'Ayna' sözcüğünün aslında atlann gözleri
kenanna takılan ve koşum takımınm birparça-
sı olan süslü elemanlara eskiden verilen isim ol-
duğunu söyleyip, bunu bilmeden yapılan işi
kültüre karşı bir saygısızlık olarak tanımlıyor-
lar. Kimileri de "Eğer bu yanlışsa duvardaki
ayHalarsoküJürvedoğrusunmeoyapılınama
hiç değflse o kirti ve bakunsız görüntü gitti. bir
yeniKkgeJdL." diyerek valiliğin gösterişli düzen-
lemesini memnunlukla karşılıyorlar...
Bu tartışmayı duyunca ve elbette özellikle
de "Çanakkale içinde aynalı çarşı/ana ben gidi-
jom düşmana karşı" diyerek bu yaşlara geldi-
ğimız ıçın, Getiboİu Düma Banj Parta Proje-
sl' nedenıyle toplandığımız Çanakkale'de bir
firsatını bulup Aynalı Çarşı'yı da görmeye git-
tik.
Doğrusu, ünlö türkümüzdeki ayna sözcüğü
at koşumudeğil de bildiğimiz ayna anlamına gel-
miş olsaydı bile, olaganüstü 'abarölı' ve ölçü-
sü kaçmış bir 'aynalama' karşısında biz de bu
düzenlemeyi eleştirenlerin safinda yer aldık...
Tarihi çarşıdan ayakta kalmış tek mimari bel-
ge olan kemerli ve taş giriş kapısı, Anadolu
kentlerinin bir çogunda bulunan bir 'kapabçar-
şı girişini" ammsatıyor. Ne var ki içeriye doğru
ilerlediğimızde, yakm dönemlerdekurulduğu an-
laşılan bir tür baraka türünden camekânlı dük-
kânlarla karşılaşıyorsunuz.
Çanakkale Valisi Ekrem Ozsoj''un yaptırdı-
ğı tartışma konusu 'düzenleme' ise (ki buna
'restorasyon' bile deniyorama hiç ılgisı yok) iş-
te bu tarihi taş kapının hemen ıç tarafindaki
saglı sollu duvarlann boydan boya aynalarla
• Valiliğin yeni dözenlemesi eğa-
gelecek kuşaklara da kalırsa,
bugünkü tartışmalan yaşamayan
Çanakkaleliler Aynalı Çarşı'nın
vaktiyle büyük bir 'camcı dükkânı'
olduğunu da sanabilir ve dedelerinin
aslında at koşumlarmdaki süslere
'avna' dediklerini bile unutabilirler...
kaplanmış olması. 'Vîtray' firmasınca yapıldı-
ğı da vurgulanan bu 'aynalamaıun' bazı berber
dükkânlanndan yada lobilerini geniş göstermek
isteyen kimi otel dekorasyonlanndan tek farkı
ise yine aynı aynalann üzerindeki desenler, şi-
irlervetürküsözleri...
Girişe göre sağ taraftaki ayna duvarda, 'As-
kerTOrküsü' başlığı altında çarşınm adının geç-
tigi türkünün dızeleri kumlanmış. Bu dizeleri yi-
ne ayna iizen kumlamayla Atatürk'ün portre-
si, bir bayrak \e Çanakkale Savaşı'na ait yara-
lı askerler motifı tamamlıyor. Aynı şekilde ay-
na kaplı sol duvarda ise bu kez desen olarak Ça-
nakkale ŞehitlerAbidesi var ve onu bezeyen di-
zeler de Mehmet Akif Erso\'un 'Vurulup ter-
temiz alnından.-' diye başlayan 'ÇanakkaleŞe-
hitieri' şiiri...
tşte bu 1915'lere ait kahramanlık motifleri,
böylesi bir dekorasyonun 19. yüzyıla takvim-
lenengeçmişi açısından AynaJj Çarşı'nın özgün
kimligine yakışmadığı yönündeki tartışmala-
nn da 'ihti>atia' yapılmasına neden oluyor.
Çünkü 'eJeştiri' egeryanlış anlaşılır ve ayna-
lann üzerine yine aynalı camlarla yazılmış bu
şiirlerin de beğenilmedigi sanılırsa, o zaman
külrtirel birtaröşmanın yerini 'miBhctçi refleks-
lerin' alrnası olasılığı da var.
Koruma kuruhı zor durumda
Bütün bu gerilimler içinde belki de en zor du-
rumdakalan ise EdirneKorumaKııruhıolsa ge-
rek. 1976'da 'eski eser' olarak tesci! edilen ve
admı 1800'lü yıllardaki at koşumlannı satan
semercilerden alanAynah Çarşı'ya bu aynah de-
korasyon girişimi 'kunıldan iziıısiz' başlatıluı-
ca, haklı olarak müdahale ediyor ve 'durdur-
makaran' alıyor. Ancak yapılan işin sadece 'kı-
nlmış eski synalarm yenflenraesi' ve 'avizenin
değtştirilmesi' olduğu bildirilince, fizüd mü-
dahaleolmadığı için' bunlann yapılabileceğıne
karar veriyor. Aynca, belediyenin geçen yıl Ta-
rih Vakfl'ndan istediği 'çarşııun restitüsTOnu
(eskisı gibi canlandirma) için özgün mimarisi-
nin araşünlması' çalışmasından da işe yarar bir
sonuç alınamayınca, hiç degilse 'tahribat vap-
mayan' bir düzenleme için razla salunca da gö-
rülmüyor...
Tarihiçarşıdaid a>nalı düzenleme,Çanakkale halkına res-
torasyon olarak tanıtıldı ve inşaat nedeniv le özür dilen-
di. O>'sa asıl özrii, çarşının tarihi geçmişinden dilemek
gerekmiyor muydu? (Fotograf: OKTAY EKJNCt)
Nüfdeerpropagandudersldtaplannagirdi
ÜMfrOTAN
İZMİR-Nükleersantralm 'nimetferi'yk; ilgili pro-
pagandalar ders kitaplanna da girdi. Türkiye'de il-
kögretim okullan 6. sınıf ögrencilerine okutulan
tek kitap olan sosyal bilgilerde nükleer santralın ül-
kemiz için sart oldugunun ve gerekli emniyet ön-
lemlerini devletimizin aldığının vurgulanması bü-
yük tepki topladı.
Nükleer karşıtlan ve çevreciler, küçücük beyin-
lerin yanlış bilgilerle yönlendirildigini belirterek
kitabm ögrenimden kaldınlması için girişimlere
başladıklannı söylerken hukukçular, kitabm okul-
lardan kaldınlması için dava açılabileceği gibi Mil-
li Egitim Bakanlığı hakkında suç duyurusunda da
bulunulabilecegini kaydetriler.
Millı Eğıtim Bakanlıgı'nın ilkögretim okulu 6.
sınıfögrencilerine okumayı zorunlu kıldıgı 1998 ba-
sımı sosyal bilgiler kıtabmda, nükleer santrallann
aslında bazı sorunlan bulundugu, ama her şeyekar-
şın ülkemızin bu teknolojiye gereksinimi olduğu vur-
gulamyor.
Kıtapta nükleer atıklann insana ve dogaya ver-
digi zararlar anlaüldıktan sonra nükleer enerji üre-
timinin kamuoyu baskılanyla engellendıgi vurgu-
lanıp "Ancak bir yandan da ihtivac duyuJan ener-
jinin saglanması gerekmektedir. Buradaönenıliolan
aüklann çok iyi depolanması gerekir'
1
de-
niliyor. Yurdumuzda nüldeer santral kuruhnası için
çalışmalar yapıldığı anımsatılan kitapta şu görüş-
lere yer veriliyor:
"Akkuyu mokiindt nükleer santral kurulma
aşamasındadır. 1976'dan beri kamuo>unda tarüşı-
lan bu santralm olumlu veoJumsuz vanlannın işlet-
me aşamasında ortaya çıkacağı ifade edilmektedir.
Dc\ ktimiz bu santralm çevreye ve insanlıga ^arar
vçrmeyecek şekilde yapımını gerçekleştirme konu-
sunda trtiz da\ranmaktadır."
Yanhşlara tepkiler
Nükleer karşıtlan ve çevreciler, kitapta yer alan
bilgilerin hem yanlışlarla hem çarpıtmalarla dolu
olduğunu belirterek kitabı hazırlayan komisyon
üyelerinin nükleer enerjiyle ilgili yargılannın teh-
likeü' olduğunu söylediler.
Silifke yöresinden Arkadaş Çevre Grubu, kitabı
yazanJann devletintitizdavrandığını nereden bildik-
lerini sorarak " Yıllardır nükleer santrallarla enerji
sağlayan ülkeler bundan vazgecerken bize neden ge-
rekli oluyor? Sonra ülkemizde bulunan uranyum
yataklannın nükleer teknoloji için uygun olmadığı-
nı, dışandan ithal edileceğini dünvaâİem biliyor. Kü-
çücük bevinleri yanlış bilgUerie yönlendirmek. gete-
cegimiz için büyük tehlike. Aynızamandayapılan suç-
tur. Biz kitabın okullardan kaldınlması için gerekli
güişimieri başlaüyoruz" görüşlerine yer verdi.
Çevreciler
'Petrokokun
denetimi
göz ardı
ediliyor'
AKTNBODUR
İSKElNfDERUN - Çev-
reciler, ısınma amaçlı satı-
şmın yasak olmasma kar-
şın bakkallarda bile bulu-
nabilen ve yıldayaklaşık 10
trilyon lira kayıt dışı ka-
zanca yol açan petrokok
kömürü konusunda yetki-
lilerin duyarsızhğma tep-
ki gösterdiler.
fskenderun Çevre Koru-
ma Dernegi 2. Başkanı ve
18 örgütün oluşturduğu
Doğu Akdeniz Çevre Der-
nekleri (DAÇE) Ortak Sek-
reteri Oktay Demirkan rant
ve oy ugruna halkın zehir-
lendiğini öne sürerek
"Çevre Bakanı Aykut ko-
nuyu biüyor. Birtaİam siya-
si hesaplar içerisinde oldu-
ğundan denetimi bence bi-
lerek göz ardı ediyor" de-
di.
Ağırlıklı olarak Ada-
na'nm Yumurtalık ilçesin-
deki Toros Limam'ndan
tüm ülkeye yayılan petro-
kok konusunda Çevre Ba-
kanlığı'nın bilgisinin bu-
lunduğunu, ancak duyar-
sız kaldığını vurgulayan
Demirkan, "Adana, Çevre
Bakanı Imren Aykut'un se-
çim bölgesi Çevre Bakanı
birtakun sryasi gelecek he-
saplan içerisinde denetimi
bence bilerek göz ardı edi-
yor.Çünkü konu kendisinin
bugisi dışında mümkün de-.
ğfl kalamaz" diye konuştu.
Gelişmiş ülkelerin kul-
lanmadığı, petrol angı, kan-
serojen madde içeren pet-
rokokun yalnızca çimento
fabrikalannda yakıt olarak
tüketihnesi gerektigine dik-
kat çeken Oktay Demir-
kan, karranla kanştınlan
petrokokun "çevre dostu"
yazılı çuvallar içinde satı-
şa sunulduğunu belirtti.
Traflğekapah köprüde olta keyfi
Yeni Galata Köprüsü, karayoOan ekipleri tarafından
yapılan bakım çahşnuilan nedeniyie dün 06.00ile24.00
saatteri arasında trafiğe kapatüdı. Karavolu trafığine
kapabJan köprünün açılan kapaklan Haİiç'le Marma-
ra Denizi arasındaki gemi geçişini sağlarken sonbaha-
nn nadir güneşti gû'nlerinden birinin yaşandığı (stan-
bul'da, "olta tııtkunlan" traflkgürültüsünden uzakgö-
nüllerince bir pazar tatiü geçirdi (UĞUR DEMlR)
Devlet, denîzlerî
bölge bölge
kîraya veriyor
e-posta: tan @ prizma. net tr
ANKARA/SAMSUN(AA)-
De\let, bu yıl su ürünleri ure-
öcılerine 107 parça deniz yü-
zeyini sembolik bedellerle
kiraya verdi.
Maliye Bakanlığı yetkili-
lerinden edinilen bilgiye gö-
re, deniz ve baraj göllerini, su
ürünleri üretmek amacıyla
kiralama uygulamasında bu
yıl büyük bir artış oldu.
Başta Karadeniz ve Mar-
mara ohrıak üzere, çeşitli de-
nizler ile baraj göllerinde su
üriinleri üretmek için çeşitli
proje hazırlayan kişi ve ku-
ruluşlar. önce Tanm ve Kö-
yişleri, sonra da Maliye Ba-
kanlıgı'nın kapısını aşındır-
dı. Hazine arazileri gibi de-
niz ve baraj gölü yüzeyleri-
nin de sorumluluğunu üstle-
nen Maliye Bakanlığı Milli
Emlak Genel Müdürlügü, su
üreticilerinin, Tanm ve Kö-
yişleri Bakanlığı'na da onay-
lattığı projelerden 107'sine
olur verdi.
Su ürünleri üreticilerinin
özellikle Karadeniz Bölge-
si'nde Zonguldak'ta Akko-
nak Koyu, Çakraz Koyu, Ça-
talkaya Koyu, Gökçekalebur-
nu; Sinop'ta Sankum Lagü-
nel sahası, Hamsi Limanı,
Akliman; Samsun'da Bafra,
Karaboğaz ve Terme; Or-
du'da Bolaman, Giresun'da
Pazarsuyu. Tünel agzı; Trab-
zon'da Yanbolu, Rize'de de
lyidere, Derepazan'nı tercih
ettikleri belirlendi.
Maliye Bakanlığı, deniz
ve baraj gölüyüzeylerini sem-
bolik bedellerle kiraya veri-
yor. Bin metrekarelik bir ala-
run yıllık kirası ortalama 20-
30 milyon lira olarak belirle-
nirken en yüksek kira tutan
da yerin özelhğine ve büyük-
lüğüne göreyühk 100 müyon
lira düzeyinde kalıyor.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
Sizce, Burası 'Neresi'?..
(Söylemedi demeyin, aşağıdakı' 'fotoğraflar' aslın-
da hileli; bakalım neyin, neden, nereye kadar 'hileli'
olduğunu çözebilecek misiniz?)
Küttürüde örelleçtlrtliler...1
Fotograf: 1/ "...şaşırbcı olan oydu ki, ekonomi yoz-
laştıkça, başka 'sermayelerin' yarartanacağı,
hesaba krtaba sığmaz bir 'sermaye seli'nden ya-
rarianıln/ordu. Böytegeniş biroperasyon, 'cuzdan'la
-belki 'valiz'le demek lazım- kamu aygrb arasın-
da, her iki taraf için de, gayet 'keyifli' anlaşma-
larla sağlanmış, bir 'âşinâlık' sayesinde gerçek-
leşebilirdi. Bu 'dost işi' anlaşmalann, kuşkular
uyandırdığı, bir gerçek: bunun en iyi kanrb da,
Mafia benzerj bir suç örgütünün, sık sık başvur-
duğu şantajla; ya da 'kiralık katiller* aracılığryia,
eşi görüfmemiş bu yağma ve talana, sızmış olma-
sıdır..."
"...ekonomik 'patlayış' en çok, akla ziyan meb-
lağlann dış ülkelere kaydınlmasına yarayan, ban-
kalann çoğalrnasıyta kendini göstermişti. Endüst-
ri potansiyeli, hayat düzeyi, kısacası ekonomi,
her gün biraz daha zayrfladığı halde; 'çıkarcı' ya
da 'safdil' gözlemciler, bu gelişmeleri birer sağ-
lık belirtisi diye aldılar. Bankalann semirmesi,
ekonominin kaymasıyfa biıiikte gidiyordu, bu ger-
çekte, yakın bir 'çöküşün' habercisi olduğu hal-
de, iyiniyetli Batı'lı gözlemciler, 'reformcu' yöne-
nmi, yeni yeni 'reformfar yapmaya' teşvik ediyor-
lardı..."
"...teşebbüsün korkunç miyopluğu, herkesi
şaşkına döndürmüştü; ahalinin epeyce büyük bir
kesimi tarafından da, Batı'nın ülkeyi bir çöplüğe
çevirmek niyetinde oldugunun işareti sayıldı: ne
yazık ki, tutulan bu yoklu: attematifprogram öne-
ren örgütlü partiler, etkili yöneticiler bulunmadı-
ğından: ister istemez yönetim, devlete yeniden el
koydu, ağıriık sahibi hukuki ve s/yasi engellerie
önlemediği için de, aynı doğrurtuda ilertedi: ka-
mu mallannın özelleştirilmesi, kısa sürede, öyle
büyük servetlerin oluşmasına yol açtı ki, bunlar
hayii büyük güç sahibi oldular; bu da sonunda 'biz-
zat' hükümetin 'özeffeştirilmesine'; -yalnız o ka-
danna da değil, o büyük servetlerin, istedikleri ba-
kanlara, hatta cumhurbaşkanına sahip olmalan
tüksüne kavuşmasına- imkân sağladı."
'Reformlar'ın sonucu ijte budur
Fotograf: 2/ "...günümüzde şöyle bir bakıtdı mı,
kurumlar kuruluşlar, ortada bir devlet varmış
da, bunlar onun hükümefjymiş gibi görünüyorlar-
sa da, aslında, grttikçe büyüyen ekonomik ve si-
yasi bir boşluğa hükmediyoıiar. Ülke, ana cevfıe-
rini yrtirjyor, öyie ki, tarihi boyunca kamu gücü-
nün daima kudretii, hatta egemen bir rol oynadı-
ğı bir miltet, pratikte adeta devletsiz kalıyor ya-
salar geçersiz, çiğniyoriar; adaletin gücü yok, uy-
gulanamıyor; Silahlı Kuvvetler, yertsizyurtsuzta-
kımına; güvenlik güçleri, eşkıyaya benzemiş; böl-
geler ise bölücülüğe kaymış; daha da önemlisi,
ona verecekleri siyasi desteğe mukabil, valileri için
özel haklar elde ederek, başkan'la uyuşmuşlar;
aylıklar ödenemiyor, vergîler kaçınlıyor; krtlıktan
ya da yokluktan, halk her gün biraz daha trampa
usulüne yönelmektedir ya da yiyeceğini bahçe-
sinde yetiştiriyor..."
"...ülkeyi devletsiz ve ekonomisiz bırakan 're-
formlar'ın sonucu, işte budur; ne korkunç toplum-
sal sonuçlara neden olduğu, ayn konu; halkın
önemli çoğunluğu, yoksulluk sınınnın altında ya-
şamaktadır; emekli kısmı, sefalet içinde ölüyor;
hayat ümidi, en çok da erkekler için, tehlikeli su-
rette azalmış; okumuş yazmış orta sınıf halk, ha-
yatta nasıl kalabileceğinden ümrtsizi.."
"...hükümet de, uyguladığı siyaset de; toplumun
ahlaki ve küftürel cevheri de dahil, her şey buna
bağlandığı için, bunalım düzenin bunalımıdır; uy-
gun ilaç bulabilmek de, tedavfye başlayabilmek
de, tek koşula bağlı: işgörebilecek bir hükümet'
O da yetmez, aslında fazlası lâzım: yaşayabilirli-
ği sabit bir devlet olmadıkça, hiçbir ekonomi ne
işleyebilir, ne de gelişebilin devlet deyince de alt
tarafı bir mekanizma, dar anlamda bir sosyal ay-
grt anlaşılmamah; sahici tehlikenin ne olduğunu
en iyi ifade edebilen 'siyasi sistem' anlaşılmalı..."
"Muhalefetler mevcuf olmadıkça..."
Fotograf: 3/ "...demokrasiyim diyen bir siyasal
düzen, bünyesinde, -olmazsa olmaz şart ola-
rak- 'muhalefetleri' banndıran, birçok sosyal ku-
rum ve kuruluşa sahip olmalıdır; yâni güçlü sen-
dikalara, siyasi partilere, meslek kuruluşlanna
vs... Mesruluğu pekiştiren, ancak bu faktörlen
eleştiri ne kadar çok olursa olsun, düzeni meşrû
kılan desteği, kabul seviyesini o sağlıyor..."
"...zorunlu ve gerekli katkı maddesi 'siyasi kül-
tür' de, 'meşruluğa'; yani neye, 1/ yurttaşın, yö-
netimin biçimini ve sorunlannı anlamasına; 2/
yurttaşın siyasi yöneticileri seçebilmek ve destek-
lemekteki tercihlerine; 3/ icraatı dikkatle gözle-
yip izleyebilmesine bağlı! Peki, bu neyi içeriyor?
Her şeyden önce yurttaşın 'düzene' güvenmesi-
ne değil mi? Seçenle seçilenin, bazı ahlak kural-
lannda, uzlaşmasını; ve yönetenle yönetilenin,
belirli ilkelerve ideallertoplamını, paylaşmasını!.."
"...eğer devletin sağlığı, bugün herkesi kaygı-
landınyorsa, tarihten gelen başka ve büyük biren-
geli unutmamak lâzım: ne vakrt ülke yalpalaya-
cak olsa, şu ya da bu şekilde onanlması gerek-
se, eski iblisler ortaya çıkar; siyaset arenasınm
üzerinde, alıcı kuşlar gibi dolaşmaya koyulur; en
az onun kadar toptancı ve tehlikeli bir bürokra-
siyle biıiikte gelecek; adamakıllı otorrter, despot-
luğa yakın saf ve sert bir devletçilik tsteyenlerin
sesi, adamakıllı yükseiir; derier ki, yüzyıdardır hal-
kın istediği ve anladığı yönetim tarzı budur..."
"...ortalığı düzeltmek, ülkeyi düzene sokabilmek
için yapılacak tek seyin, devreye 'yumruğu sok-
mak olduğunu' ilerfye sürenlerin boy atması; tam
da işte buna, yâni sesi soluğu kesilmiş bir toplu-
ma, güçlü finans gruplan ve yönetimce denetle-
nen media'lann varlığına, bakımsızJıktan dökülen
okullara, siyasete sırtını çevirmiş bir gençliğe
bağlıdır; iş buraya vardı mı, iesis edilecek düzen',
ülkenin kesin batşını gercekleştirecek, onu 'dör-
düncü dünya'ya düşürecektir..."
(Ne oldu? Bu yeterince net fotoğraflar, orasının ne-
resi olduğunu, size yeterince açıklayamadı mı? Diler-
seniz gelecek defabaşka, bu defa kültürve sanat çev-
relerinden bazı fotoğraflar ilave edelim, belki onlar işi-
nizi daha kolaylaştınr...)
http-J/ www. prizma.net tr/ A İLHAN
http^/www.eda.tr/-b(lgjyay/yazar/ailhan.htlm