Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 ARALIK 1998 CUMARTE
HABERLER
DUIVKADA BUGUN
ALİ StRMEN
Çözümsüzlük Üretmek
Sıyaset birganp.. olmayacaksanılan şeyler, şa-
şırtıcı bir biçimde, oluyor.
Ama şaşırtıcılık bununla da kalmıyor. Kimi za-
man da başta çok kolay olacağı sanılan şeyler ol-
muyor.
Türkiye'de, çok partili rejimin elli üç yılının kırk
sekizini yaşayan bir kişi olarak, kimi gelişmelere
şaşırmama alışkanlığını edindim. Olaylara bu göz-
lükle baktnca, Demirel'in, hükümeti kurma göre-
vini Ecevit e vermesi de şaşırtıcı değil, şimdi Ece-
vit'i engellemek isteyenlerin tavn da.
Dilerseniz, Demirel'in seçiminden başlayalım
işe. Kimılerinin söyledikleri gibi, teamüle çok uy-
gun bir davranış değil, parlamentoda oy sayısı
açısından birinci, ikinci sıradaki partiler dururken
sondan bir önceki partinin liderini görevlendirmek.
Ancak, bu itirazı ileri sürenlerin ısrarla görmek
istemedikleri bir şey var. Bu rejimin neresi normal
ki? Üstelik, anormallik iddiasında bulunanlar, re-
jimin normal işlememesinin de sorumluları aynı
zamanda.
Süteyman Bey'in geçmişteki alışkanlıklannı ve
politik tavıriannı bilenler, Ecevit'i hükümeti kur-
makla görevlendirmesini, işleri çıkmaza sürükle-
yıp, 45 günün sonunda dizginleri lyice ele geçir-
me tutkusuna bağlayabilirler.
Geçmişteki olayları anımsayanlar bu görüşün
çok haksız olmadığını da düşünebilirler. Gerçek-
ten de Demirel, sorunları sürüncemede bırakıp,
koşullan kendi lehine olgunlaştırıp, amacına ulaş-
ma politikasını hep izlemiştir.
Ancak, bu politikaların onun lehine sonuç ver-
diği de söylenemez. O, koşullann olgunlaşmasını
beklerken, sorunlar rejimi de çürütür hal almış ve
söz konusu politikanın miman da dahil olmak üze-
re, bütün politikacılar okkanın altına gitmişlerdir.
Bu durumda Süleyman Bey'in salt eski alışkan-
lıklar ve kişisel hesaplarla bu yolu tuttuğunu ileri
sürmek bıraz fazla kolaycılık oluyor.
Demirel'in son zamanlarda, kimi mesajlan, üs-
tü kapalı da olsa, iletmeye çabalayan konuşma-
lannı bir gözden geçirin. Orada, iki önemli nokta-
yı göreceksiniz. Bunlardan birincisi, Cumhurbaş-
kanı'nın "başka hassasiyetler"den söz eden
tümcesidir. İkinci olarak da iki yıla yakın süredir 28
Şubat sürecini telaffuz bile etmeyen Demirel'in
son günlerde "28 Şubat sürecinin sürdüğünü"
belirtmesidir.
Sanırım bu iki nokta, Ecevit'in gö'revlendirilme-
sindekı etkenlere ışık tutabilir.
Ama Ecevit'in işi güç. Çünkü uzlaşma yolunda
her türlü kolaylığı göstereceklerini söyleyenler,
şimdı çark ediyorlar.
Şaşılacak bir tavır değil. Asıl şaşılacak olan, on-
ların bu sözlerine kimılerinin inanmaları ve Türki-
ye'yi seçime götüreceği söylenen, 56. hükümetin
kurulmasının kolay olacağını sanmalarıdır.
Türkiye'de politikacının olması gerekenin tersi-
ne, çözüm değil, çözümsüzlük ürettiğini ülkenin
siyasi hayatını yaşamış olanların hemen hepsinin
görmesi gerekirdi.
Tabii bu arada politikacının da görmesi gereken
bir husus var. Çözümsüzlük üretmesi, en çok ken-
di aleyhine oluyor. Hem halkın güvenini iyice yiti-
riyor hem de artık kör topal bile yürüyemez hale
getirdiği rejimin tümden yitip gitmesine neden olu-
yor.
Doğal olarak da, bu durumdan herkes zarargö-
rüyor, ama herkesten çok da o zarara uğruyor.
Asıl şaşırtıcı olan da, elli beş yılda bunun öğre-
nilememiş olmasıdır.
Acaba politikacı kadrosu mu öğrenme özürlü,
yoksa toplumca hepımiz mi öyleyiz?
Işte size her iki yanıtı da hazin bir soru.
Kaplancılara dava
29 sanığa 50 yıl
hapis isteniyor
İstanbul Haber Servisi -
Cumhuriyet Bayramı'nı
kana bulamak amacıyla
eylem hazırlığı yaparken
yakalanan Cemakttin
Kaplan yanlısı militanlar
hakkında açılan soruştur-
ma tamamlandı ve 29 sa-
nık hakkında dava açıldı.
DGM Cumhuriyet Savcısi
Enver Çoban tarafından
hazırlanan iddianamade,
yakalanmamalan duru-
munda sanıklann cumhu-
riyet tarihinin en kanlı ey-
Iemini gerçekleştirecekle-
ri kanaatine vanldığı belir-
tildi.
Almanya"da sözde Ana-
dolu Federe tslam Devleti
(AflD) ögrütü lideri Me-
tin KapJan dan aldıklan ta-
limatla 29 Ekim Cumhuri-
yet Bayramf nda, Anıtka-
bir ve Fatih Camii'ne sal-
dın düzenleyecekleri sıra-
da geçen ay yakalanan sa-
nıklar, DGM'deki sorguia-
nıun ardından tutuklan-
mışiardı. SanıkJann, örgû-
tün Sıvas kanadından so-
rumJu MetinDemir'in em-
rine girdikleri, Sı\as, Kon-
ya, Bursa, istanbul ve Siv-
rihisar'da eylem hazırlık-
lanna başladıklan öğrenil-
di.
SanıkJardan Kenan Kn-
göl, Erkan Kuşkaya ve
Mehmet Gönültaş'ın aldı-
ğı 6 Kalaşnikof la Fatih
Camii'ne saldın düzenle-
yecekleri bildirilen iddi-
anamede, bu eylemin de si-
lah fiyatlan konusundaki
anlaşmazlık nedeniyle ger-
çekleşemediği bildıridi.
Cumhuriyet Bayramı'nı
kana bulamak isteyen 32
sanıktan 3'ü hakkında ta-
kipsizlik karan verilirken
29 sanık hakkında da top-
lam 50 yıla kadar ağır ha-
pis cezası isteniyor. Orgü-
tûn kurucusu olduğu belir-
tilen Mehmet Demir hak-
kında örgüt kuruculuğu id-
diasıyla 22.5 yıldan az ol-
mamak şartıyla ağır hapis
cezası. 23 sanık hakkında
da örgüt üyeliğinden 15 yı-
la kadar, dığer 5 sanık hak-
kında da örgüte yardım ve
yatakhk yaptıklan iddi-
asıyla 5 yıla kadar ağır
hapis cezası isteniyor.
Cüneydoğu'da operasyon
22 terörist öldürüldü
Viırt Haberieri Servisi -
Güneydoğu'nun çeşitli
kentleri ile Tunceli'de dü-
zenJenen operasyonlarda
22 terörist öldürüldü.
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nin açıklamasma
göre, bölgede huzur ve gü-
venin sağlanmasına yöne-
lik sürdürülen operasyon-
da; Şırnak'ın Bestler-De-
reler bölgesınde 8. Merkez
Girişir Tepe bölgesınde 2,
Güryazı Aydere bölgesinde
1, Mardin'in Midyat ilçesi
kırsalında 1 olmak üzere
12 terörist öldürüldü.
Tunceli ve çevresinde
bir hafta önce 50 bin aske-
rin katılımıyla başlayan
operasyonlar devam eder-
ken teröristlerle ilk kez dün
sıcak temas sağlandı. Maz-
girt ilçesinin Kert Dağlan
ile Doludizgin Köyü ya-
kınlarında çıkan çatışma-
larda 10 PKK'li dahaöldü-
rüldü.
Prof. Dr. Erdoğan Teziç, hükümetin değil, rejimin istikrannın sağlanması gerektiğini söyledi
Biliııı adamlanndan sistem uyansi
Prof. Teziç, Türkiye'de >üzde 10'luk bara-
jı yüzde 5 civarına indirmek gerektiğini,
aksi halde gündemde daima bir meşruiyet
sorununun yer alacağını vurguladı.
ALtER
Bilim adamlan, mevcut seçim siste-
miyle yapılacak erken genel seçim so-
nuçlannın, seçmenlerin yansımn parla-
mentoda temsil edilmediği bir tablo çı-
karabileceği uyansında bulundular. t.Ü
Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr.
Erdoğan Teziç, yüzde 10'luk ülke bara-
jıyla birinci partiye çoğunluk sağlama-
nın amaçlandığını belirterek, "Oysa, â-
yasalsistemimiz 'çoğunlukçu' değil, 'ço-
ğulcudur'. 27Mayıs ve 12 Mart'ın tek ba-
şına iktidar çoğunluğunu etinde bulun-
duran partüere karşı vapıldığını unut-
maj alım. Doğm hedefhükümetdeğil, re-
jinı istikran olmalıdır" dedi.
Erken genel seçimin 18 Nisan 1999'da
yüzde 10 ülke barajı Öngören seçim sis-
temiyle yapılacağını anımsatan Anaya-
sa Hukuku Profesörü Erdoğan Teziç,
1995 genel seçim sonuçlan ve son dö-
nemlerde yapılan kamuoyu araştuma so-
nuçlanna göre, toplam oylan yüzde 30'u
geçen sağ ve sol kanatta yer alan çok sa-
yıda partinin tek başına seçime girmele-
ri haJinde baraja takılmalannın güçlü bir
olasılık olduğunu söyledi. Prof. Teziç.
bu durum, sandık başına gitmeyecekler
ve yurtdışında bulunan yurttaşlann sa-
yısı ile birleştirildığinde seçmenlerin ya-
nsının parlamentoda temsil edilmediği
birtablonun ortaya çıkabileceğini vurgu-
ladı.
Once rejim istikran
Prof. Erdoğan Teziç, yüzde 10 ülke
barajının parlamentoda bir partinin tek
başına hükümet çıkarmasını kolaylaştır-
mak amacıyla konulduğunu vurgulaya-
rak bunun bir yanılgı olduğunu söyledi.
Teziç şöyle devam etti:
" Doğru olan rejimin istikrannı sağla-
yacak dü/enlemeler vapmakor. İki aske-
ri müdahaknin parlamento çoğunluğu-
na sahip iktidar partüerine karşı yapd-
dığıru unutmamak lazım. 27 Mayıs
1%0'da DP bfiyük çoğunlukla tek başı-
na iktidardaydi; 12 Mart 1971'de ise AP
parlamento çoğunluğuna sahipti. Öte
yandan. üç partinin oluşturduğu ANA-
SOL-D azuılık hükümetinin 17 ayiık hü-
kümet süresi içinde istikrarh bir dönem
yaşadık. Bütün güçlüklere rağmen
önemli kararlar alabilditer. Sanınm bu-
günlerde hükümetin yıkılması toplum
katianndan bakbğımızda olumlu bulun-
madı ve pariamento çoğunluğumın aldı-
ğı kararla toplum çoğunluğunun görüşü
tezat oluşturdu. Kaldı ki yüzde 10'luk
baraj bile bir partiyi tek başına iktidar
yapmaya yetmiyor."
Bugüne dek hep istikrar sağlamak sa-
vıyla seçim sisteminin değiştirildiğinin
altını çizen Prof. Teziç, bunun hiçbir za-
man beklenen sonucu vermediğini ifa-
de etti.
Siyasal sistemimizin çoğunlukçu de-
ğil, çoğulcu olduğunu belirten Prof. Te-
ziç, Türkiye'de yüzde 10'luk barajı yüz-
de 5 civanna indirmek gerektiğini, aksi
halde gündemde daimabirmeşruiyet so-
rununun yer alacağını vurguladı. Teziç,
şunlan söyledi:
"Bırakaboı her kesûn temsil edilsin.
Toplum artık kavgadan değil, uzlaşmj
dan >ana. Uzlaşma, pek çok sorunun ç(
zümüne de rahadama getirir. Toplumu
tüm kesimlerini temsil eden bir paı
lamento daha önem kazanır; partileri
birbiriyle görüşmesiyle meşruiyet zemi
ni genişler; daha da önemlisi marjins
partilerin kendilerine çekidüzen verme
si sağlanu-."
1995 genel seçim sonuçlan seçmen
lerin yüzde 30"unu oluşturan 9 milyoı
yurttaşı parlamentoda temsil dışı bırak
mıştı. CHP yüzde 10.71 'lik oy oranı il<
barajı geçmekte zorlanırken, BBF
ANAP ile yaptığı seçim işbirliği sonucı
bazı adaylannı parlamentoya göndere-
bilmişti.
Tek başına seçime giren partilerder
MHP yüzde 8.18, HADEP yüzde 4.17
diğer partiler ise 2.50'lik oy oranlan ile
barajı geçememişlerdi. Seçmenlerirı
yüzde 15'inin sandık başına gitmediği
1995 seçiminde, yurtdışındaki yurttaşlar
ile iç göç nedeniyle seçim çevrelerinden
aynlan yurttaşlaroy kullanamamışlardı.
Mahkeme kararlannın, geçmiş dönemdeki uygulamalara yönelik olduğuna dıkkat çekildi
Diııciııiıı türban çarpıtması
ASUMAN ABACIOĞLU
İZMİR- Dinci gazetelerin türban-
la ilgiü mahkeme kararfannı çarpıt-
ması. tepkilere yol açtı. Bu gazeteler-
de, "HukukunzaferTdıye verilen ve
türban taktıklan ıçin okuldan bir ya-
nyıl uzakJaştırma cezalan alan öğ-
rencilerin açtıklan davalarla ilgili
mahkeme kararlannın, geçmiş dö-
nemdeki uygulamalara yönelik ol-
duğuna dikİcatçekildi. Ümversıteler-
de bu öğrenim yılında okuldan uzak-
laştırma cezalannm aşamalı olarak
ve en fazla bir aya kadar venldiğini
belirten üniversite yönetıcılen, Da-
nıştay kararlannın buna engel oluş-
turmadığını söyledi ler.
Danıştay 8. Daıresı'nin. Ege Üni-
versitesi'nde türbanla okula geldik-
leri için 1995 ve 1996 yıllannda bir
yanyıl okuldan uzaklaştırma cezala-
n alan bazı ögrencilerin açtıklan da-
valann, '^emyiz aşamasında" verdı-
ği kararlar. yenı bir gelişme gibi
"Hukukun zaferi" başlıklanyla su-
nuldu. Danıştay 8. Daıresı'nin. ida-
re mahkemelerine de ömek oluştu-
ran karannda. "Yükseköğretim Ku-
rumlan Oğrenci Disiplin Y'önetmeb-
gi'nin Disiplin Suçunun Tekerrürü
başhkiı 12. maddesüıde' Disiplin ce-
zası \enlmesme neden olmuş bir fı-
il veya halin öğrencilik süresınce te-
kerrüründe bir derece agır ceza uy-
gulanır' kuralının ver aldığı*
1
anım-
satılarak. şöyle deniyor:
"Oğrencinin eyleminin Yükseköğ-
retini Kurumlan Oğrenci Disiplin
Vönetmeligi'nin kınama cezasuu ge-
rektiren 7. maddesinin 'a ve e' bend-
leri kapsamına girdiği açık olduğuna
göre, tekerrür durumunda kınama
cezasının bir derece ağın otan 'bir
haftadan bir aya kadar' uzaklaştır-
ma cezasının uygulanması gerekir-
ken bir yanyıl uzaklaştırma cezası
verilmesinde hukuka uvartık göriü-
memiştir."
Danıştay 8. Dairesı 'nin bu karann-
da, •'okuldan uzaklaştırma" cezası-
nın venlemeyeceğı değil, "bir hafta-
dan bir aya kadar" uygulanacağı be-
lirtiliyor.
Danıştay kararlannın çarpıtılması-
na tepki gösteren Ege Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Refet Saygıh, dava
konusu yapılan cezalann 1995 yılın-
da verildiğine dıkkat çekerek şunla-
n söyledi: "Konu sapünhyor. Biz o
dönemde, türbanla derse giren öğ-
renche önce kınama cezası. sonra 15
gün uzaklaştırma vermişiz ve gide-
rek arürmışız. Danışta> "ın karann-
da,sucun tekerrürü halinde kınama-
dan başlayan cezalann aşamab ola-
rak arrnnlarak bir üst ceza verilme-
sini öngörii>or. Ancak bir üst ceza
olan okuldan uzaklaştırma, bir haf-
ta ile bir a> arasuıda dtfişebilh or. A-
ma bir vanyıl uzaklaşurma veremi-
yoruz.Örneğin 15gün okuldan uzak-
laşurma cezası alan biroğrenci suçu-
nu tekrartadığında bir a>ı gecmemek
kaydıyla verdiğiniz ceza\ı yineliyor-
sunuz. Oğrenci zaten 15'er gün ya da
bir ay okuldan uzaklaştırma cezası-
nu bir öğretim yüı içinde birkaç kez
aküğmda kendiüğiııden devamsıztık-
tan kalrvor."
Cumhurbaşkanı Demirel Romanya gezisini tamamlayarak yurda döndü
Bükreş'e Atatürk Meydanı
HAKAINKARA
BÜKREŞ/BABADAĞ-Cumhur-
başkanı SüJeyman Demirel Roman-
ya gezisinin son gününde Bükreş'te
Mustafa Kemal Atatürk Meydanı ve
Atatürk büstünün açılışını yaptı. De-
mirel "Bir ülkede >aşa>an insanlar
hangi ırki menşeden gelirse gelsin,
hangi inanca sahip olursa olsun ba-
nş içinde yaşavacaktır. Bunu sağla-
mak herülkenin insanlığa karşı taah-
hüdüdür ve çıkar yol da budur" di-
ye konuşru. Cumhurbaşkanı Demi-
rel, dün akşamsaat 17.20'deTHY'ye
ait özel uçak ile Ankara'ya geldi.
Resmi görüşmelerde bulunmak
üzere Romanya'da bulunan Cumhur-
başkanı Demirel, gezisinin son gü-
nünde, kaldığı Devlet Konukevi'nde
eski Romanya Cumhurbaşkanı lon
fiiescu ile kahvaltıda bir araya geldi.
Demirel, kahvaltıda yaptığı konuş-
mada, Romanya ile ilişkilerin çok
güzel geliştiğini söyledi.
İki ülke ticaret hacminin 1 milyar
dolara yaklaştığım ifade eden Demi-
rel, bu rakamlann hem Romanya,
hem Türkiye için çok önemli rakam-
lar olduğunu söyledi. Demirel, eko-
nomik, kültürel ve siyasi ilişkilerin
giderek geliştiğini de vurguîayarak
Demirel, Atatürk Meydanı ve Atatürk büstünün açılışını yapü. (AA)
"Umanın bu haberier Sayın Baş-
kan'ı memnun etmiştir. Diktiğiıniz
ağaç yeşfl" diye konuştu.
1. Dünya Savaşı'nda hayatını yiti-
renJer için yapılan Meçhul Asker
Anıtı ve Türk Şehitligi'ni ziyaret e-
den Demirel ardından Bükreş'te
Mustafa Kemal Atatürk Meydanı ve
Atatürk büstünün açılışını yaptı.
Burada bir konuşma yapan Cum-
hurbaşkanı Demirel, Atatürk'ün
Türk milletinin zihninde ve kalbin-
de sonuna kadar yaşayacağını belir-
terek "O, yurtta sulh cihanda sulh
bedefiyle bütün insanlığın mah ol-
muştur. Savaşı,cinavet sayan odur. O-
nun için bu meydandan gelip gecen-
ler, Atatürk'ün insanJığa verdiği bu
hedefi alacaknr. Türkiye- Romanya
dosduğunun mükemmel olduğu bu
dönemde. bu büst bu dosduğa yapıl-
mış bir \ardımdır" dedı.
Constantinescuda Mustafa Kemal
Atatürk'ün ülkesi ve halkıru sevdiği-
ni belirterek "Bu meydana Ata-
türk'ün adınınverilmesi ve büstünün
dikilmesinin. dostluğumuzun bir
sembolü olacağını umanm" diye ko-
nuştu.
Türkiye'nin Bükreş Büyükelçisi
Volkan Bozkır da Türkiye ile Ro-
manya arasındaki dostluğun en üst
düzeye çıktığı birdönemde Türk hal-
kı ve devletine bundan daha iyi bir
hediye verilemeyeceğini söyledi.
Daha sonra uçakla Köstence'ye
geçen Demirel, buradan karayoluy-
la çok sayıda Türk kökenli Roman-
ya vatandaşının yaşadığı Babadağ'a
geldi.
Türkiye Diyanet Vakfi'nca onan-
mı gerçekJeştirilen tarihi Gazi Ali
Paşa Camii'nin açılışını yapan De-
mirel daha sonra halka hitap etti.
Dünyanın değiştiğini ve yeni dünya
şartlannda demokrasi ve insan hak-
lannın hâkim hale geldiğini vurgu-
layan Cumhurbaşkanı Demirel "Bir
ülkede yaşayan insanlar hangi ırki
menşeden gelirse gelsin. hangi inan-
ca sahip ohırsa olsun banş içinde ya-
şayacaktır. Bunu sağlamak her ülke-
nin insanlığa karşı taahhüdüdür ve
çıkar yol da budur" dedi.
MAHKEME SUÇ KASTIBULAMADI
Özer Çüler'e 'sahtecüik'ten
beraatkaran verildi •*••
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DYP Genel Başkanı Tansu
Çüler'ineşi ÖzerÇillerde
'sahtecUik'ten yargılandığı davadan
beraat etti. Ankara 7. Ağır Ceza
Mahkemesi, aynı davada
yargüanan Çiller ailesinin avukatı
Atflla Özer ile Ankara 25. Noter
Başkâtibi Yusuf Uygurtaş hakkında
da beraat karan verdi. Mahkeme
"beraat" karannı, "suç kast ile
hareket ettikleri yönünde kesin ve
inandıncı kanıt elde edilemediği"
gerekçesiyle verdi. Tansu Çiller
hakkında TBMM'de kurulan
soruşturma komisyonuna
gönderilen belgelerde sahteciük
yapöğı suçlamasıyla yargılanan
Özer Çiller hakkındaki karar dün
açıklandı. Sanıklan Özer Çiller,
Atilla Özer ve Yusuf Uygurtaş'ın
katdmadığı oturumda Mahkeme
Başkanı Mustafa Batu, ilk karan
bozan Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin
bozma ilamını okudu. Cumhuriyet
Savcısı Yalçın Erkumay ve sanık
avukatlannın bozmaya uyulması
istemlerinin ardmdan mahkeme,
bozma karanna ujoılmasına karar
verdi. Erkumay, ikinci belgenin,
ilk belgedeki eksiklıği gidermek
amacına yönelik olduğunu
savundu.Mahkeme Başkanı Batu,
sanıklar Çiller, Atilla Ozer ve
Yusuf Uygurtaş'ın, "suçkasüik
hareketettikleri yönünde kesin ve
inandıncı kanıt elde edilemediği
gerekçesiyle" beraatlanna karar
verildiğini açıkladı. TBMM
Komisyon Başkanhğı'na verüen 7
Ocak 1997 tarihli 00908 yevmiye
numaralı belgelerin noterdeki aslı
olduğu bildirilen 2 Ocak 1997 gün
ve 00263 yevmiye numaralı
Türkçe metinden farklı oldugu ve
birlikte kullanılmadığı takdirde
sahteliğinin anlaşılamayacağuun
belirlendiğinin bildirildıği
iddianamenin sonuç bölümünde
şöyle denildi: "Özer Çffler'in, ilgili
Araşorma Komisyonu
Başkanhğı'na eksik \e yanhş bilgi
vermek için diğer sanıklar Atilla
Özer \« Vusuf Uygurtaş tarafından
düzenlenen sahte evrakı vermek
suretiyle kullandığı anlaşılmışür."
Karan, sanık avukatlannın lehte,
Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın aleyhte temyiz
etti. Dosyayı inceleyen Yargıtay 6.
Ceza Dairesi de karan "sanıklara
isnat editen suçun unsurlan
oluşmadığı'' gerekçesiyle bozdu ve
beraat karan verildi.
KÜLTÜR BAKANLIĞI'NDA KIYIM
AratfyiStlalanı ilan eden
kurul üyelerigörevden ahndı
İZMİR - Kültür Bakanlığı'nm
koruma kurullanndaki layımı
sürüyor. Kumarhaneci Sudi
Özkan'a ait Bodrum
Gümüşlük'teki araziyi 1. derece
SlT alanı ilan eden kurum
üyelerinin görevden alınmasının
ardından yerlerine bakanlık
elemanlan görevlendirildi.
DSP'li İstemihan Talaj, Kültür
Bakanlığı görevine gelmesinin
ardmdan kurullardaki bağımsız
üyeleri ve bilim adamlannı
çeşitli bahaneler öne sürerek
görevlerinden uzaklaştırdı.
Izmir 2 No'lu Koruma Kurulu
da bu gelişmelerde etkilendi.
Fikri Sağlar döneminde
bakanhk elemanlannın yerine
kurula gönderilen başkan Prof.
Dr. Olcan Gündüz ile başkan
yardımcısı Doç. Dr. Zeynep
Açıkgöz "görûlen lüzum
üzerine" görevden alındılar.
Kumarhaneci gölgesi
Ancak Gündüz ile Açıkgöz'ün
görevden alınmalannm en
büyük nedeninin, bir önceki
kurul döneminde Bodrum
Gümüşlük'te kumarhaneci
Sudi Özkan'a ait olduğu
belirtilen bir arazinin 1. derece
SlT alanı kapsamından çıkanlıp
3. derece SlT alanı ilan
edilmesinin yattığı bildirildi.
Prof. Dr. Olcan Gündüz ile Doç
Dr. Zeynep Açıkgöz'ün göreve
başlamalannın ardından geçen
haziran ayında konu
yeniden kurulda ele alınırken
yapılan incelemeler sonrasında
alanda tarihi kaüntılara
rastlandı ve bölgenin yeniden 1.
derece SlT alanı ilan edilmesi
kararlaştınldı.
Soyar devnede
Bu gelişmeler üzerine, Kültür
Bakanlığı Kültür ve Tabiat
Varlıklannı Koruma Genel
Müdürü Kemal Soyar'ın devreye
girdiği bildirildi.
Soyar 'ın, kurul üyelerinden
imzalannı geri çekmelerini
istedigi, ancak karşılaştığı
direnç üzerine söz konusu kurul
üyelerini görevden aldığı ve
yerine bakanlık çahşanlannı
atadığı belirtildi.
Santaj sorusturması
Sibel Can'm
sorgusu sürüyor
İstanbul Haber ServBİ - Kamuoyunda Karagümrük çe-
tesi olarak bilinen suç şebekesinın lideri NuriErgin'in.
elinde porno kasetler bulunduğunu öne sürerek Sibel
Can'a şantaj yapan eski manken Can Kuzu'yu dövüp çıp-
lak fotoğraflannı çektikleri yolundakı ifadesi üzerine gö-
zaltına alınan Sibel Can, eşi Hakan Ural, Can Kuzu ile
mankenler Karahan Çantay ve Vaşar Alptekin'ın sorgu-
su sürüyor. Olayla ilgili gözaltına alınan şarkıcı Metin
Şentürk ise ifadesi almdıktan sonra serbest bırakıldı. Öğ-
le saatlerinde Can Kuzu polise telefon ederek teslim ol-
du.
İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amir-
liği'nde sorgulanan Nuri Ergin'in ifadesınde, Sibel
Can'ın kendisine "porno kasede tehdit edfldiğjni" belir-
terek başvurduğunu söylemesi üzerine harekete geçen
polis: Ergin'in suçladığı Can, eşi Hakan Ural, eski man-
ken Can Kuzu, Mr. Turkey Erkek Gtizeli Yanşması bi-
rincisi Karahan
Cantay ve manken
Yaşar Alptekin'i
önceki gün gözal-
tına aldı. Sibel
Can'm. Ergin ve
adamlannı suça
azmettirdiği ge-
rekçesiyle, İstan-
bul DGM'ye sevk
edileceği öğrenil-
di. Can'a yapılan
şantaj olayı hak-
İcında bilgisine
başvurulmak üze-
re gözaltına alm-
dığı Öğrenilen Ya-
şar Alptekin ve
Karahan Çan-
tay'ın da sorgusu
Porno kasetten başı dertte.
mamlandıktan sonra serbest bırakılmasına karşın, eşine
destek olmak amacıyla kendi isteğıyle geceyi Asayiş Şu-
be Müdürlüğü'nde geçirdi. Bu arada Can Kuzu'nun.
manken Alptekin'in Tekirdağ Şarköy'deki gece kulübü-
nün eski ortağı olduğu öğrenildi.
Fatih'teki bir otomobil galensinin sahibi olan arkada-
şının kurşunlanması olayında Karagümrük çetesine pa-
ra verdiği iddiasıyla gözaltına alınan şarkıcı Metin Şen-
türk de, ifadesi almdıktan sonra gece geç saatlerde Asa-
yiş Şube Müdürlüğü'nden aynldı. Şentürk, gazetecilere
herhangi bir açıldama yapmadı. Asayiş Şube Müdürlü-
ğü'nden sağlık kontrolü için Şişlı Etfal Hastanesi'ne gö-
türülen Nuri Ergin'in kardeşi Vedat Ergin, gazetecilere
"Yînekaçacagım" derken Alptekin ve Kuzu ise soru üze-
rine olayla bir ilgilerinin olmadığını savundular.
Veli Sözdinler davası
Hacı Ali Demirerin
belgeleri istenildi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Tefeci VeK
Sözdinler'i tasarlayarak
öldürmeye azmettirdiği
savlanan Kasun Gençyıl-
maz'ın yargılanmasına
Ankara 2. Ağır Ceza Mah-
kemesi'nde devam edildi.
Duruşmada, Ankara
DGM Cumhuriyet Baş-
savcılığı'nın Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel'in
kardeşi Hacı Ali Demirel
hakkında açtığı soruştur-
ma evrakımn istenmesine
karar verildi.
Mahkeme Başkanı Nu-
ri Yılmaz. Sözdinler'in öl-
dürülmesinde kullanılan
silahın. KKTC Cumhur-
başkanı Rauf Denktaş'ın
torunu Rauf Alp Denk-
taş'ın 25 Haziran 1995 ta-
rihinde yaralanmasında
kullanılan silahın aynı ol-
duğunu içeren yazmın
Ankara 4. Asliye Ceza
Mahkemesi'nden geldiği-
ni bildirdi.
Cumhuriyet savcısının
iki davanın birleştirihne-
mesi yönünde görüş belir-
mesinin ardından yeniden
söz alan Gençyılmaz'ın
avukatı Oktar Aykut Ka-
nal D'de yayımlanan Are-
na programında, müvek-
kili Gençyılmaz ile öldür-
me olayında tetiği çeken
HüseyinKantarın açıkla-
malanndan sonra yeni bır
dunımun ortaya çıktığını
söyledi. Programın ardın-
darı Ankara DGM Cum-
hunyet Başsavcıhğı'nca
Hacı Ali Demirel hakkın-
da soruşturma başlatıldı-
ğını kaydeden Aykut, bu
soruşturmaya ilişkin evTa-
kın getirtilmesini istedi.
Gençyılmaz, Kantar'ın
açıklamalarmdan, azmet-
tiricinin kendisi değil, tu-
tuklu bulunduğu Ankara
Merkez Kapalı Ceza-
evi'nde bir süre önce öl-
dürülen Ecevit Yıldtt ol-
duğunun ortaya çıktığını
ileri sürdü.
Yıknaz, savcının da iste-
mi doğrultusunda. yapılan
ihbar üzerine Aıjkara
DGM Cumhuriyet Ba^sav-
cüığı' nca Demirel hakkın-
da başlatılan soruşturniaya
ilişkin evTakın istemnesı-
ni, sanık avukatına kaset
çözümünü mahkerrıeye İB-
raz etmesi için sürs veril-
mesini ve tutukl-u sanık
Gençyılmaz'ın n. tukJııluk.
halinin devamın ın karar-
laştınldığmıbelirterekdu-
ruşmayı erteledi. '