22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 ARALIK 1996 CUMART 14 KULTÜR Popüler kültür, beyazperdede ve plakçı vitrininde aynı anda genç tüketiciye ulaştınlıyor Fflm müzikleri zîrveye oynuyorBu yaz dünyanın en önemli müzik der- gılerinden 'Bülboard'un 40'Iık listesinde tam on tane fîlm mûzifi albümü vardı. Bunlardan özellikle 'Melekler Şehri-City Of Angefa' (2 milyon adet). 'Godzffla' (2 milyon adet), 'Armageddon' (3 milyon adet) filmlerinin albümleri Aerosmith, Alanis Morissette , Jimmy Page, Peter GabrieL Björk gibi önemli isimlerin par- çalannın yardımıyla pop, rock yıldızlan- ran solo albümlerine uzun süre kafa tut- tular. Son olarak 'X-Ffles' ile 'Dr. Dotitte' filmlerinin albümleri Bilboard listesinde ilk on içinde yer alarak bu türün egemen- liğini perçinlediler. Aynca piyasaya çıktıgı hafta bir milyon adet satılan 'Hope Floats' filminin müzik albümü (Garth Brooks, Rolling Stones, SherylCrow,Trisha Yeanvood'lu birkad- ro var albümde) 'Titanic'in on milyonluk satışmı zorlayacakmış gibi gözüküyor. Şirketler de bu işten çok memnunlar; ye- ni isimlere milyonlarca dolar yatınp ris- kegirmek varken filmleraracılığıylatop- lama albümleryaparak kasalannı doldur- mayı tercih ediyorlar. Patronlann ilgi göstermesinin diğer ne- deni de ilave bir para harcamadan filmin reklammdan yararlanılması ve popüler kültürle beyni yıkanmış genç tüketiciyi iki cepheden aynı anda vurarak yatınlan ka- pitalin kısa sürede geri alınması... Ancak fîim müziği pastasının tatlı ol- duğunu fark eden müzisyenler artık eski- si kadar cömert davranmıyorlar şirketle- re; kısa süre öncesine kadar düşük telif üc- retleri karşılığı alınan eski hitparçalan film- lere verenlerin sayısı azaldı. Herkes yeni parça yapıp akan paradan büyük pay al- ma peşinde. Örneğin 'U2', 1995'te Bat- man Forever'a 500 bin dolara parça ya- parken bugün en aşağı 800 bin dolardan kapı açacaklan bildiriliyor. Bizim piyasada film müziği konusun- • Eşkıya'nın müzik albümünün çeyrek milyonluk satışa ulaşmasından sonra yerli filmlerin albümleriyle birlikte pazarlanmasına büyük önem veriliyor. Geçen hafta piyasaya çıkan Cengiz Özdemir imzah Hoşçakal Yann'ın albümünü Her Şey Çok Güzel Olacak (besteler: Mazhar Alanson) takip edecek. Türkiye pazannda bu türdeki yabancı ürünler de iyi satmaya başladı. da rüketıcının hiçbireksiği yok; yabancı ürünler en kısa sürede plakçı vitrinine ula- şırken yerli filmlerin müzikleri bir albü- mü dolduracak kadar zenginse muhak- kak albümde toplanıp satışa sunuluyor. 'Eşkıya'nın başansmdan sonra aşağı yu- kan her filme bir müzik albümü üretme prensibi oturmuş durumda. Ancak malı fıl- min gösterunde olduğu günlerdeplakçı vit- rinine koyamayan yerli müzik endüstrisi bu konuda biraz geride kalıyor. Örneğin ÖmerVargı'nınilkyönetmenlikdeneme- si 'Her Şey Çok Güzel Olacak' gösterim- de olmasına karşın Mazhar Alanson un yazdıgı 25 parçadan oluşan fîlmin müzik albümü hâlâ piyasaya çıkamadı. Yapım- cı şirketten aldığımız bilgiye göre albüm, büyük olasılıkla gelecek hafta satışa su- nulacak... Her filme bir müzik albümü Reis Çelik'in yönettiği 'Hoşçakal Ya- nn'ın Cengiz Ozdemir tarafindan yazıl- mış müziklerden oluşan albümü ise filmin gösterimde olduğu dördüncü haftaya ye- tişebildi. CD ve kaset halinde müzikseve- re sunulan albümde Yasemin Göksu'nun yorumladıgı anonim 'Şarlaşla', 'Şarlaşb'ya Kaçtş' (müzik: Reis Çelik), 'Mapusha- ne' (Reis Çelik), 'Idama Veda Mektubu' (Cengiz Özdemir), Volkan Konak'ın yo- rumladığı 'Hoş GekUn' (Cengiz Özde- mir), MazlumÇimen'ın yorumladıgı 'Aş- kobunÇocuk'(Mazlum Çimen). 'Idama Bekleyiş' (Cengiz Özdemir), 'Sobalann- da Kuru da Meşe' (anonim). 'Açtık Gre- vi' (Cengiz Özdemir), 'HayaT (Cengiz Ozdemir). 'Bahban Tema' adlı yapıtlar yer alıyor. Bu arada yerli film müziklerine il- gi duyanlara piyasada bulabilecekleri al- bümlerin listesıni verelim: Yol-ZülfüLivanetL Film MüzikJeri-Ye- ni Tûrkü, Film Müzikleri-Zülfü Livane- li, Mem û Zin-MazJum Çimen, Istanbul Kanatlanmın Altında-Tühıyhan Uğurhı, Işıklar Sönmesin-Mazlum Çimen, Film MüzikJeri Vol. l-EanEngin,Crossroads- Zülfu Livaneli, Tabutta Rövaşata-Baba Zula, Eşkıya-ErkanOğur, Hamam-Trans- centendal, Mektup-Hasan Cihat Örter- Anouar Brahem. Kuşatma Altında Aşk- Kamran tnce, Süper Baba-Yeni Tûrkü, Ni- havent Mucıze-ErhanŞakar, Drejan-Çe- şitfi, Film Müzıklen Volüm 1 -Cahit Ber- kay, Kanşık Pizza-ÖmerAhunbay-Hakan Özer. CosteDo, eleştirmenleri zorluyor. Ustalar bir arada '.Müzik yazmak mimari bir dansa benzer', demişti Costeflo bir söyleşi- de. Bugüne dek yaptıği albümler bu açıklamaya benzer şekilde hep sıradı- §ı. karmakanşık bir çizgideydi. Mü- zik basını da Costello'nun sanatını nasıl değerlendireceğine pek karar ve- remedi o gün bugündür. Costello'nun Burt Bacharach'la birlikte ürettiği ye- ni albüm de bu anlattıklarımıza harfi harfıne uyuyor. 'Painted From Me- mory' de şablonlardan ve listelerin is- tediği özelliklerden o kadar uzakta ki eleştirmenler yine bir kulvara sok- makta hayli zorlanacaklar yapıtı. Albümün geçmişi Bacharach'la Cos- tello'nun 'GraceOf MyHeart' filmi içinortakhazırladıkJan 'GodGiveMe Strenght' adlı besteyle (bu albümün de son parçası) başlamış. Ardından ortak bir albüm projesi gündeme gel- miş. On iki yeni şarkıdan oluşan al- bümle ilgili aktarabilecegimiz en be- lirgin noktalar şunlar: Costello'nun tipikmelodileriBacharach'ın düzen- lemeleriyle yumuşamış, melodik, şık, farklı bir tat kazanmış. 70 yaşındaki Bacharach'm nerelerden geldiği geçiş- lerdeki akıştan anlaşıhyor. Aynca Cos- tello'nun sesi de çok açık ve güçlü. Li- verpoollu ozan, punk doneminden kal- ma sesini Bacharach'm sesine uydu- rabilmek için elinden geleni yapıyor. Yararlı festival Ülkemizdeki müzik festivallerinin sayısı gün geçtikçe artıyor. Bunlann hepsinin kulvarlan ayn olsa da şöh- retleri sanatseverlerle buluşturma ko- nusunda ortak özellikler sergiliyorlar. Dün 'Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi'nde başlayan 'istanbuJ Müzik Şenliği' iseheryönüyle farklı, özgün ve 'yararh' bir festival. Halk müziğin- den caza, Türkmusikisine;rocktanet- nik müziğe kadar çok geniş yelpaze- de konserler, tartışmalar, atölye çalış- malan, çocuklara yönelik etkinlikle- ri dokuz ayn salonda müzikseverle- rin izleme olanağı var. En önemlisi bu türlerin boyalı basın tarafından göz ar- dı edilmiş, moda akımlara kapılma- mış isimleriyle müzikseverieri buluşturuyor. Gün boyu tüm etkinliklerin tam 4 milyon, öğrenci 2.5 mil- _^ yonluk biletlerle izlenebileceği İstanbul Müzik Şenliği 'nin ge- "** lenekselleşme yolunda sağlam adımlar atabilmesi için müzikse- verlerin yakın ilgisi gerekiyor. 18. yüzyıldan günümuze Kadın besteciler Şimdiişidahakolay Yerli plak şirketlerinin geçmişe ilgileri giderek ar- Byor. Bu kez Cemre Mü- zik, 18. yüzyıldan günü- müze çeşitli dönemlerde yaşamış kadın bestecileri- > mtzfn yapıtlannı. yine ka- dın müzisyenierdenoluşan birgrubun yardımıyla K*- dın Bcstecileriniiz adlı bir aibümde bir araya getirdi. Gürsel Ko- çak'ın müzik yönetmenliğini yükJendigi pro- jede besteleri, sesleriyle Çiğ- dem Kıröme- roğhı, Esin Ko- çaJk, Deniz Fu- runcuoğ!u;saz- lanvla Burcu Karadağ (ney), yor. Kemençe taksünini ta- kiben Leyla Hanım'ın (1850-1936) Ey Sabahı Hüsn ü Anın Afitab-ı En- veri ve Duymasın Kimse YineKaibiOian Feryadunı adU besreieıj Mpjahtfy. Hakkında fazla bilgı bu- lunmayan Reftar Kalfa'ya ait RastPeşmi \e RastSaz SemaisL Nevvser Kökdeş'in (1904-1962) Sevmek Seni KrSaçlse,Gül Dalmda Oteo Bülbülün Ol- sanvHüsraah GönüIHepfn- ler. Rutaumda Neş'e Hayale Daldı. Ra'dife Erten'in(1923- lNeveser Kökdeş NevaÖzgen(kemençe), S*- finaz Rizeli (kanun), Ege Körpek (tambur), Dilek Zurtunç (viyolonsel) ve Günseti Tacir (bendir) yo- naniuyor. Albüm, Dilhayat KaJ- fiı'nın (?-1740) Evcara ma- kamındaki peşreviyle açı- lıyor ve yine aynı besteci- nin Çok mu Figânım O) Gûl-i Zibâ Hırâm İçin ad- lı yapıtıyla sürüyor. Ney taksiminden sonraDilhayat Kalfa'nın mahur bestesi Tâ-bekey Sinemde Câ Et- mek Cefa Vü Kineye geli- tanbul, Saki Hatime Bir Bak Eiemlerie Dolmuşum, Nefise Hanun'm Severim Her Gfizeb* Senden Eser- dir adlı yapıtlaralbümün di- ğer parçalan. Kadın bestecilerimiz al- bümüyle ilgili bu bilgileri aktardıktan sonra, Cemre Müzik'in bu ay içinde pi- yasaya sunduğu diğer aJ- bûrnierin adlannı da sıra- layalım: Meviana Bevati MevieviAyini,Meviana Uş- şak Mevievi Ayini, Mevit- na Saba MevteviAym,Bek- taşi Nefeskri I-II-m. Şükriye Tutkun'un öyküsü, Türkiye'nın garip sa- nat ortamınuı ve sanat tüketicilerinin uzaktan kuman- dayla yönetılmeye nasıl alıştıklannın bir aynası gi- bi. Öyküye başından girelim: TRT Gençlik Korosu, İstanbul Operası Gençlik Korosu, St. Antoine Kili- sesı Korosu'nda şarkı söyleyen, kon- servatuvann opera-şan bölü- mündeeğitim gören ve Ben- giTürfeü grubunda yer a]an Şüknye Tutkun (d 1965), birikimini bir türkü al- bümüyle müziksever- lere aktarmayı planlı- yor ve Ferhat Livane- İi'nin yardımıyla bu amacına ulaşıyor. EMI-Kent Plakçı- lık'tan çıkan Sevin Gayn adındaki albüm tam ticari fi- yasko yaşıyor. Televizyon ek- ranında yer bulamayan nitelikli müziği ne yapıp bulan bir avuç me- raklı müziksever dışında kimsenin dik- katini çekmiyor Tutkun ve aşaği yukan el- deki bütün mal depoda kalıyor. Albümün ta- nıtımını iyi ayarlayamayan, önemli hatalar yapan plak şirketi, bir ümitle Arda Boy- lan adlı türküye klip çekiyor ve tam sekiz ay sonra albüm patlıyor. Şük- riye Tutkun 'utangaçbğı' bırakıp te- levizyon programlanna çıkarken bo- yalı dergiler, onun yetimhanede ya- şadığı günlere geri dönüp bu başa- nnın ardmdaki mucizeleri yazıyor. Sonuçta beyaz ekran, oyunu onun ku- rallanyla oynamayı kabullenen birine daha şöhret bahşediyor ve öykünün bi- rinci perdesi mutlu sonla kapanıyor... Başannın videoklibe endekslendiği bir piyasada başansız damgası yemekten son anda kurtulan Şükriye Tutkun, bugünlerde ikinci perdeyi yeni bir albümle açıyor. Albü- mün adı Çiğdem Der k i Sound olarak birinci çalışmanın devamı şeklinde değerlendirilebilecek bu 'risksiz çakşnıa'da stüdyo müzisyenleri arasında ünlü isimlerin olması dikkat çekiyor. Repertuvan. geniş bircoğraiyadan yaraıianarak ger- çekleştirmiş Şükriye Tutkun ile Ferhat Livaneli (yö- netmen-düzenleme). Türküyümetropollülerin kulak- larına ulaştırmak içm bir kez daha bilinen ezgileri kullanmışlar ve İstanbul Devlet Modern Foik Müzik Topluluğu'nun çizgisini albüme taşımışlar. Albümün parçalan: Aşık Veysel'den Çiğdem Der ki Ben Elayım, Zülfü Livâneli'den Yiğidim Aslanım, Musa EroğluMan Mihriban, Neşet Ertaş'tan Kova Ko\a Indirdiler Yaava, Ali EkberTağhev'den Men Bahann Kjzıyam ve Ananuı Sesi; anonimler Rodop Dağ- lan Bre PaJdzem, Gerizler Başı. Bir Çift Turna Gördüm. Kınalı Parnıak / Kalay- b Kazan,Yarim İstanlxıl"u Mesken mi Tut- tun, Atmacayı Vijrdular. Boy George ve dostları bir toplama albümle geri döndü Kültür Kulübü hizmetinizde Yeni yüzyıla aşağı yukan bir yıl kala sert nostalji rüzgârlan geçmiş- te ne varsa önüne katıp bugüne sü- rüklemeye devam ediyor. Bu rüz- gâra kapılıp müziğe yeniden merha- ba diyenlerden bin de ünlü Boy George ile gru- bu Culture Club oldu. Müzik tarihçileri tarafindan seksenlerin sembol grubuseçilmiş Culture Club. tam 13 yıllıkbirara- dan sonra Greatest Moments adını verdiği bir an- tolojiyle ve ABD'den Avrupa'ya uzanan uzun bir turne programıyla aktif müziğe geri döndü. Il- ginçtir; Culture Club bu uzun aynlık süre- since bir kez bile grubun dağıldığım res- men kamuoyuna açıklamamış^ sorulan yalnızca haberleşmeye ara verdikleri şeklinde yanıtlamışlardı. Asıl adı GeorgeO'Dovvn olan Boy George ile dostlan Mickey Craig (bass), Jon Moss(da\oıl) ve Roy Hay (klavye, gitar) seksenlerin başındâ çok çabuk şöhrete ulaşrruşlardı. Grup, üçüncü single çalışmalan Do You Re- aü> Want To Hurt Me ile önce Ingil- tere'de, iki ay sonra da ABD'de kolay- lıkla lıstelerde ilk üçe girmişti. tlk albüm Kissüıg To Be Clever dün- ya çapında büyük ilgi toplarken ikinci albüm ColourBy Number ise tam aln mil- • '80'li yıllann simge grubu Culture Club, on üç yıllık aradan sonra, Greatest Moments adını verdikleri bir 'best of' çahşma yayımladı. Grup, yeni yılda yeni bir albüm için stüdyoya girecek. yonluk bir satışa ulaşmıştı. Boy George o günler- de kameralara "Önemli olan zenginleşmek, şohre- ti yakalamak ve utanmamak" diyerek hedeflenni açıklıyordu. Boy George kısa sürede Madame Tussaud Mü- zesi'ne David Bowie ile Beatles'ın arasına mum- yasını koydurmuş, bol para kazanmış, eşcinsel ol- duğunu gizledikten sonra bir Grammy töreninde dünyaya duyurmuş, ardından gruptan siyahi davul- cu Jon Moss'la büyük bir aşk yaşadığını açıklamış ve eroinin yardımıyla her rürlü çılgınlığı denemiş- ti. Ancak şöhret ve para, Irlandalı bir eşcinsel, bir zenci, bir Yahudi ve bir Ingilizden oluşan grupta- ki farklı görüşleri, kıskançlıklan, eroin krizlerini. ka\galan gizleyememişti. FromLuxuryToHear- tache adlı yapıttan sonra bir daha hiç görüşmemek üzere dağılmıştı ekip. Aradan geçen on üç yılda Boy George önce tek başınabirşeyleryapmayı denemiş, eski günlerde- ki kadarolumlu tepkiler alamayınca ipin ucunu bı- rakmıştı. En önemlisi ağır tedavilerden geçerek eroin belasından kurtulmayı başaımıştı. Bu arada sevgilisi Jon Moss, kız arkadaşından bir çocuk sa- hibi olmuş, kendine farklı bir yol çizmişti. Doksanlann sonuna doğru herkes bir nostalji operasyonuna girişince yapuncılarCulture Club üye- lerine de teklif götürmüşlerdi. Boy George dünden hazırdı Culture Club'a hayat öpücüğu vermeye. Oncelikle arkadaşlaruıdan ve müzikseverlerden özürdileyerek işe başladı Boy George; şöhretin ak- lını başından aldığını. o günlerdeki renkli yaşam- dan uzaklaştığında yaşadığı krizi anlattı söyleşi- lerde. Grup arkadaşlannın da akıllan yatınca pro- valara giriştiler. Kendilerini hazırhissettiklerinde yine seksenlerin önemli isimleri Human League ve Howard Jones turneye çıktılar: her konsere en az sekiz bin kişi toplamayı başardılar. Bizde bu hafta piyasaya çı- kan toplama albüm Greatest Moments de 1989'da yazılmış ve hiç yayımlanmamış I Just VVanna Be Loved adlı parçanın yardmııyla üst su-alara doğru tırmanmaya başladı. Işte Culture Club cephesinde durum özetle böy- le; yeni yılda yeni bir albüm için stüdyoya girecek- leri söylenen grubun neler yapacağı meçhul. Boy George gibi şov yanı yüksek birinin ne kadar töv- bekâr kalacağını, uslu duracağını kestinnek de hayli zor. GÖRÜS f:lı?H7:i:i Tanihsel Sesler Lale ve Nepkis Müzik alanındayıllardan beri düşündüği ve benimsediğim bir görüşüm var. Bu d ğişmez anlayışım şudur: insanlığın ort, yaratımı olan müzik "evrensel bir kavrar dır." Bu evrenselliğin içeriğinde "tekse olsun, çoksesli olsun" aynmına karşı c duğum ve bu deyimlerin uluslararası müz literatüründe bulunmayan yapay sözcükl sayıldığını defalarca belirttim. Şimdi, bu kanımla uyumlu gördüğüm k< nuya geleyim: Bir süre önce, gerçekten ü kemizdeki müzik yapımcılığında önemli v degerli üretimler sağlayan Hasan Saltık'ı "Kalan Müzik" prodüksiyonunda CD ve k£ set olarak yayımlanan "Lale-Nerkis Hanırr lar" adlı yapımın gerek klasik Türk müziğini ölümsüz eserlerine ses veren Lale ve Neı kis Hanımlar'm duygu ve üslup açısındaı yorumculuk değerleri, gerek CD ve kaset te yer alan besteler ve gerek "belgesel" ilı "arşiv" yönünden çok yararlı bir hizmet ol du<junu önce belirteyim. Bu yapımda şarkılara seslerini veren ben ce "ö/ümst/z"sanatçılann kişiliklerini, özel likle yeni kuşaklara ve onları belki anımsa mayanlaratanrtayım: Doldurduklan eski taş plaklarda ve şimdiki CD ve kasette Lale takma adını kullanan sanatçının asıl adı Le- bibe Ihsan Sezen (1896-1971), Nerkis tak- ma adını kullanan sanatçının asıi adı ise Neyyire Ipekçi'dir (1895-1975). Her ikisı de Selanik'te dogmuş olan Rumelili bir ai- lenin kızları olan sanatçılar, aileleriyle birlik- te Istanbul'a yerleştikten sonra, 1920 yılla- nndan itibaren müzik eğitimi almaya baş- lamışlar. Istanbul'da yaşamakta olan Pe- tersburg Konservaturı öğretmeni Bayan Monçanova, Paris Konservatuvan'ndan Madam Namer'den Batı müziğinde piya- no ve şan, Türk müziği olarak da Udi Nev- res Bey'den ders aldılar. Cumhuriyet dö- neminde plak dolduran ilk kadın sanatçılar arasında sayılan Lale ve Nerkis hanımlar 1928-1937 yıllan arasında çoğu Mesut Ce- mil, Nubar Tekyay ve Udi Nevres'in saz- lan eşliğinde 78 devirli plaklara 100'den faz- la şarkıyı seslendirdiler. Radyoda ve sahne- lerde kendilerini tanıtmayan bu değerli yo- rumcular, o zamanın müzik çevrelerinde ge- niş ilgi uyandırarak bazı şarkıcılara da "ger- çek sanat"\n yolunu gösterdiler. Lebibe I. Sezen (Lale) ve Neyyire Ipekçı' nin (Ner- kis) çoksesli-evrensel nitelikte Batı müziği ile de çok yakın ilgi ve çalışmalan olmuş ve zamanın piyano virtüozu Voskovi ve diğer viyolonisti Jozef Zirkin ile opera aryaları, liedler ve diğer türlerde plaklar doldurmuş- lardır. Kalan Müzik yapımının "LaJe-Nerkts Ha~ nımlar" CD ve kasetinde Türk müziğinin us- ta bestecileri: SermüezzJn Rrfat Bey, Ha- şim Bey, Kemani Ali Ağa, Lavtacı Hris- to, Bimen Şen, Ahmed Ağa, Mustafa Na- zif Irmak, Nasib'in Mehmed Bey, Artaki Candan, Garbis Efendi, Hacı Arrf Bey, Dede Efendi, Şevki Bey, Tanburi Musta- fa Çavuş, Faiz Kapancı'nın eserlennin ya- nı sıra Batı müziğinden P. I. Çaykovski, G. Faure, P. Mascagni, J. Offenbach ve H. Schumann'ın besteleri bulunmaktadır. Böylece, gerçek müzik sanatının kapsa- mı içinde bilinçli ve kaliteli bir yorumlayış- la, müziğin evrensel olduğu ve Doğu-Batı aynmı gerekmediği tekrar kanıtlanmış oluyor. Detav adlı üçüncü albümüyle Mustafa Sandal yerli popta liderliğini geçen hafta da sürdürdü. Yaşar, ikinci albümü Esirinim'le üçüncü sıradan ikinciliğe çıkarken Rober Hatemo, Sen Farklısın adlı yeni albümüyle üçüncü sırada yer aldj.Türk sanat müziğinde sıralamada geçen hafta değişiklik yok: Müzeyyen Senar, popun ünlüleriyle birlikte_yorumladıği şarkılann toplandığı Bir Ömre Bedel adlı albümüyle birinciliğini sürdüriirken Hülya Avşar, Hayat Böyle adlı yeni çalışmasıyla ikinci sırada kaldı. Zeki Müren ile Muazzez Abaa'nın yorumlannın yeni tekniklerle bir araya getirildiği Düet albümü üçüncü oldu. Halk müziğinde Beyaz ilk albümü Türküler'le listeye birinci sıradan giriş yaptı. Zara. Avuntu adlı albümüyle ikinci olurken Ismail Türüt, Karadeniz Sofrası'yla üçüncü sırada haftayı kapattı.Yabancı müzikte Mariafa Carey, geçen hafta ele geçirdiği liderliği l's adlı albümüyle elinde tutuyor. V2 ilk toplama albümü The Best Of 1980-1990 ile listeye ikinci sıradan girdı. Whitne> Houston ise My Love Is \bur Love'la üçüncülükte kaldı. yeniler- Humming - Duncan Sheik - Situation: Critical - Ultra Nate - Still In The Game - Keith Sweat - La Mia Risposta - Laura Pausini - In His Ovm VVbrds - 2PAC - H w Does Your Garden Grow? - Better Than Ezra - How Stella Got Her Groove Back - Soundtrack - Rejoice Rejoke - Transgloubal Underground - Türküler - Beyaz - Yann Başka Olacak - Zeynel Aba - Kandil - Ferdi Özbeğen - Çoban Yıidızı - Özcan Deniz - Hayat Bövie - Hülya Avşar - Kavimler Kaptsı Anadolu - Musa Eroğlu - Tek Başma - Sinan Özen - Türk Folk Ezgileri - Bayram Bilge Tokel - Kalanlann .\rdından - Yasemin Göksu -Kadın Bestecilerinıiz- Çeşitli Sanatçılar - Hoşçakal Yann - Cengiz Ozdemir - Nostalji 4-5-6 - Muazzez Ersoy
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle