Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmem Orhan Erinç
0 Genel Yayın Koordmatörii Hikmet
ÇetinkayaO Yazıışlen Müdürü. İbrahim
Yıldız • Sorumlu Mudür Fikret llkiz
0 Haber Merkezı Müduru Hakan
Kara 0 Görscl Yönetmen Fikret Eser
tstıhbarat Ccngiz Yıldınm 0 Ekonomı Özlem
Yüzak 0 Kültur Handan Şenköken 0 Spor
Abdülkadir V ücelman 0 Makaleler Sarai
Karaören 0 Oüzeltme Abdullah Ya/ıcı 0
Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge.
Edibe Buğra 0 Yun Haberlen: Mehmet Faraç
Yayın Kurulu: llhan Selçuk
{Ba^Jvan). Orhan Erinç, Okta}
Kurtböke. Hikmet Çetinka>a,
Şfikran Soner, Ergun Balcı.
tbrahim YıMız. Orhan Bursalu
Ankara Temsıtcısı Mustafa Balbay AtatürkBulvarı
No. 125. Kat4, Bakanhklar-AnJcarâ Tel 4195020(7
hat), Faks. 4195027 0 lzmırTemsılcısı: Serdar Kızık.
H.ZıyaBK 1352 S 2 3 Tel • 4411220, Faks 4419117
) AdanaTemsılcısı. Çetin Yiğenoğlu, inönüCd. 119
Mustafa Balbav. Hakan Kara. S No 1 Kat 1, Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15
Muessese Muduru Lstun \kmen #
Koordmator Alımet Korulsaa # Vfuha-
sebe Biilent \ ener # Idare Hüsevin
Gürer • lşlettne Öndcı-Çefik • Bılgı-
Ijlem Nail lnal • Bılgısa>ar Sıstem
Müriivc* ÇilerCSatış FaaletKım
MEDYA C: • Yonetım Kurulu
Başkanı - Genel Mudur Gülbin
Erduran # Koordınatör Reha
Işıtman • Genel MudurYardımcısı
.SfvdaÇoban Tel 514 07 53 -
51395 80-51384#>61,Faks 513S463
^a>ımla>an >e Basan: Yenı Gün Haber Aıansı. Basın \e Yayıncıhk \ Ş
TınWağ"ıCaJ 39 4! Cagalojlu 34334 lsl PK 246 lslanbul Tel (0 2121 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212ı 513 85 95 26ARALIK1998 İmsak: 5.47 Güneş: 7.21 Ögle: 12.12 lkindı: 14.28 Akşam: 16.48 Yatsı: 18.17 www.cumhuriyet.com.tr
Siyasete
hazıplanıyor
• Dış Haberier Servisi -
Israıl'ın eskı top
modellerinden Pnina
Rosenblum (44). yeni
kurulan ve gelecek yıl
seçımlere katılacak olan
bağımsız Tnufah'a üye
olurken görüliiyor. tlginç
şapkasıyla dıkkatlerı üzerine
toplayan Rosenblum, 120
sandalyelı lsrail
Parlamentosu 'nda
mılletvekili olma şansı
arayacak.
Yurtdışında cep
telefonu
• KAYSERt (AA) - Cep
telefonlannın yurtdışındaki
kullanımı konusunda fazla
bılgı sahıbı olmayan hacı
aday lan. hac masraflarına
ek olarak yüklü mıktarda
telefon faturası ödemek
zorunda kalı>orlar.
"Romıng Şebeke
Anlaşması" nedeniyle
Türkiye'den yurtdışını
arayan kişilerin cep telefonu
faturasmın kabardığmı
belırten yetkilıler,
"Anlaşmaya göre
Türkıye"den Suudi
Arabistan'dakı Telsim
abonesinı arayan kişı,
abonenin. bir kontör olan
1.4saniyede 12 bin 500 lira,
Turkcell abonesinı arayan
kışı de. aynı sürede 13 bın
27
7
lıra artı konuşma ücretı
ödüyor" dediler.
Kaçak retıber
sorunu
• ANTALYA(AA)-
Antalya Rehberler Derneği
(Rehberant) Başkanı Arzu
Yontar, tunzmde kaçak
rehber sorununun
çözülemedığını ve 1998
turızm sezonunda 57
yabancı uyruklu kışınin,
rehberlık yaparken
yakalandığını şöyledi.
Yontar, adıklan duyumlara
göre yabancı rur
rehberlerının Anadolu
topraklarını Yunan
medenıyetı olarak
tanıttıklannı, Kürt ve
Ermenı meselesi
konulannda da yanlış bilgi
\erdiklenni belirlediklerini
kaydertı.
Koruyucu aileliğe
îlgiaz
• İZMİR (AA) - Türkiye'de
koruyucu aile uygulamasına
ilgının az olduğu belirtilerek
Çocuk Esirgeme Kurumu
bünyesınde 20 bin dolayında
çocuğun koruyucu aile
beklediğı bildirildi. Sosyal
Hızmetler tzmir ll
Müdürlüğü Çocuk Esirgeme
Kurumu Müdür Yardımcısı
Ayşe Gülsen. koruyucu aile
olmak isteyenlere, istendiği
takdirde devlet tarafından
çocuk başına yaş ve aldığı
eğıtıme göre 16-27 milyon
lira ücret ödendiğinı
söyledi.
Reklamın
Yiyecek, giyecek, oyııncak
endüstrisi ıçın 'özel tüketici
grubu' olarak gösteriliyorlar
hedefi çocuklarASUMAN ABACIOĞLU
İZMİR - Reklamlann çocuklar ve çocuk-
lann tüketim alışkanlıklan üzenndeki etkile-
ri, uzmanlar tarafından kaygıyla karşılanıyor.
Çocuklann yainızca telev izyonlarda değil kıt-
le iletişim ve kifie ulaşım araçlannın tümün-
de, futbol sahalannda. promosyon kampan-
yalannda karşılaştıklan reklamlardan koruna-
bilmeleri için çareleraranıyor. Uzmanlar. sa-
dece şekerleme ve oyuncak degıl 'rüm en-
düstri' dallannın çocuğu. 'satın alnıa gücü
olan ekonomik bir faktör" olarak ele alarak.
reklamlannı onlara yönelrtiklerine dikkat çe-
kiyorlar.
Uzmanlar, çocuklan 'özel tüketici bir grup'
olarak ele alıp sadece çocuklara yönelik rek-
lamlaryapılmasınınsonyıllaraözgüolduğu-
nu vurguluyorlar. Dokuz Eylül Ünversitesı
Rektörlüğü Eğitim Koordinatörü ve Sosyal Pe-
dagog Macide Serpemen. reklamın etkileri
söz konusu oldugunda görüş birliğıne vanlan
konunun, reklamlann yanlış beslenme alışkan-
lıklannın ortaya çıkmasına olan katkısı oldu-
ğunu belirtti. Serpemen, "Çocuklar medya-
laşmış bir dünyada yaşıyorlar. Edilgen bir tü-
ketici olarak ekran önündc ikinci elden bilgi-
leri, dene>imleri alıyor. aklif bir tutum içinde
olmadan aldığı bilgiyi kendi içinde değerlen-
dirip süzmeden başka bir ekran başına geçi-
yor" dedi..
Serpemen, yiyecek, giyecek, elektronik,
oyuncak endüstrisi ıçin 'başlı başına ve özel
bir tüketici grubu' olan çocuklann ıstek \ e eğı-
limlerinın medva tekellen tarafından sistem-
li ve hedefli olarak ele alındığını iletti. Ser-
pemen, Almanya'da sadece 7-12 yaş arası ço-
cuklann satın alma gücünün yılda 5.6 milyar
mark olarak tahmin edildiğini söyledi Bu ra-
kamın yaklaşık 0.9 mılyannın harçlık, 1.6
mılyannın özel günlerde verilen hediye para-
lar, 3.2 milyannın banka bınkimı olduğunu
belırten Serpemen, bunun üstüne çocuğun
*ailenin alışveriş kararian üzerindeki etkisi' ek-
• Sosyal Pedagog Macide
Serpemen, "Reklamlarda ellerde
taze meyve yerine X marka paket
meyve sulan olan ya da sabah
kahvaltısmda ekmek, peynir,
zeytin, reçel yerine Y marka
cornflakes paketini tabağa dolduran
kız ve erkek çocuklan; modern, iyi
ve sağhklı beslenmenin sembolleri
olarak sunuluyor" diyor.
lendiğinde yaklaşık 17 milyar marklık bir 'sa-
tın alma gücünün'ortaya çıktığını bildirdı. Yı-
ne Almanya'da çocuklann harçlıklan ile her
yıl 1 milyar mark değerinde şekerleme, 850
milyon mark değerinde oyuncak, 200 milyon
mark değerinde spor malzemesi satın aldık-
lannı belırten Serpemen, sözlerini şöyle sür-
dürdü: "Busayısalverikr Almanya'da olsada
tüm dünyada ve ülkemizde de tabionun pek
farklı olmadığını söy lemek yanlış olmayacak-
tır. Geleceğin değil şimdinin potansiyel alıcısı
çocuğa, reklamlann genel göriintü aktörü ol-
masının dışında verilen imaj ile modernleşme-
nin, çağdaşlaşmanın rolü de yükleniyor. Rek-
lamlarda ellerde taze meyTe yerine X marka
paket meyve sulan olan ya da sabah kahval-
ösında ekmek, peyrar,zeytin, reçel yerine Y mar-
ka cornflakes paketini tabağa dolduran kız ve
erkek çocuklan; modern, iyi ve sağlıklj beslen-
menin sembolleri olarak sunuluyor. Çocuklar
yeniliğe açık ve taklide yatkın olduklan için-
dir ki yine bu özellikleri ile reklamlann hede-
fi olurlar. En yeninin, en iyi ve modern oldu-
ğu mesajını veren reklamlan izkyen çocuk, rek-
lamlardaki hayatı yaşamak istcr."
Reklamların, bir ürünün 'yaranndan' çok
'imgesini'öncelıklı hale getirmeyı hedefledi-
ğıni belırten Serpemen, "Çocuk ve gençlik
kültürünün oluşmasında son derece etkili olan
medya ve tüketim faktörteri, arkadaşhklann
kurulmasının, bir grup içine kabuledilip edil-
memenin ölçüsü olmaya kadar etkisini göste-
riyor" dıye konuştu.
Medya pedagojısinin. reklamlann çocuk-
lar \e gençlerin 'sosyal. psişik, ruhsal ve ah-
laki'gelışimi üzenndeki etkileri ile ilgili ça-
lışmalar yaparken, çocuklann reklamlann yo-
ğun etkısinden 'korunması gereken bir grup'
olduğunun altını çızdiğinı anımsatan Serpe-
men, ancak onlan 'savunmasız ve kurban'
olarak değerlendirmediğıni de vurguladı. Ser-
pemen. "Reklamlann ve tüketim dünyasının
varhğının devam edeceğini de kabul ederek rek-
lamlann çocuk üzerindeki olumsuz, sürckli tıi-
ketmeye yönelik etkisini azaltıcı tedbirler
üzerine çalışılması anlayışı savunuluyor"
görüşünü dile getirdi.
Uzmanlara göre
androjen. plasenta
aracılığıyla, annenin
organi/masına yay ılıyor
ve östrojenin
yükselmesine neden
oluyor. Doğumdan
haftalarca önce başlayan
bu karşılıklı hormon
akışı, belirli bir düzeye
geldikten sonra
durdurulamıyor ve
doğum gerçekleşiyor.
Doğum
sancdannın
sırrı
• 16 yıldan beri sürdürülen araştırmalar
sonucunda, anne karnındaki bebek ile anne
arasında doğumdan çok önce başlayan
hormonal bir iletişim bulunduğu ortaya çıktı.
Çeviri Servisi - Bilim adamlan. dogum öncesi gerçeklesen biyokimyasal
tepkilerin sırnnı çözmeye başladı. Comell Üniversitesi tarafından 16 yıldır
sürdürülen araştırmalar sonucunda, anne karnındaki bebek ile anne arasında
doğumdan çok önce başlayan hormonal bir iletişim bulunduğunu ve bu hormonal
iletişim sonucunda, sancılann başlayacağı tarih ve saatin belirlendiği ortaya çıktı. Bu
araştırmalar sonucunda erken doğumlann önlenebileceği belirtıliyor.
Bebek ile anne arasında doğumdan haftalarönce başlayan hormon alışverişi,
doğum sancılan başlayana kadar artarak sürüyor. Uzmanlara göre bu karşılıklı
hormon akışı sırasında, anne ile bebek arasında sadece doğum saati
belirlenmekle kalmıyor. anne de psikolojik olarak doğuma hazırlanıyor.
Hamıleliğin sonlanna doğm yükselen östrojen düzeyi, kendi salgı merkezini
(hipotalamus) harekete geçirerek. ağn hormonu onitosin'in salgılanmasını
sağlıyor. Bu hormonun kana kanşmasıyla doğum sancılan başlıyor.
Ösrrojen düzeyının bu ölçüde yükselmesi. aynı anda rahım
kasılmalannı yoğunlaştıran hormonlann üretimini de başlatıyor.
Östrojen düzeyinin yükselmesi, bebeğin salgıladığı erkeklik
hormonu 'androjen'le ilintilı. Uzmanlara göre androjen, plasenta
aracılığıyla. annenin organizmasına yayılıyor ve östrojenin
yükselmesine neden oluyor. Doğumdan haftalarca önce başlayan bu
karşılıklı hormon akışı. belirli bir düzeye geldikten sonra
durdurulamıyor ve doğum gerçekleşiyor. Yapılan araştırmalann ortaya
koyduğu bir başka ilginç gerçek de, bebeklerin doğumdan önceki son
günlerde anne karnında yeterli oksijen ve gıdayı alamıyor oluşlan ve
doğumun bebeklerin yaşayabilmesi için zorunlu hale geliyor olması.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde de, yavru bekleyen dişılerin
doğum yapmadan uzun süre öncesinde -insanlardan farklı
hormonlarolsa da- hormon denge ve düzeylerinin değiştiği
gözlemleniyor.
Uzmanlara göre yine de doğum hormonlannın salgılanma
yoğunluklannı arttıran dış etkenler bulunuyor. Anne ve bebek
arasındaki hormon iletişimini etkileyen bu unsurlar
erken doğumlara neden olabildikleri gibi
anneye ve bebeğe zarar verebiliyorlar. Doğum
sürecine etki eden etkenler arasında sadece
stres, sıkıntı ve travmalar gibı sebepler
bulunmuyor. Alçak hava basıncı. kar
fırtınalan harta dolunay evreleri de doğal
hormonal akışı bozabiliyor.
Dogum sancılannın büyük oranda gece
başlamasının sebebi ise, uzmanlara göre ağn
hormonlanyla bağlantıh. Oxitosin isimli ağn
hormonunun, hamıleliğin 37. ve 39.
haftalannda ve özellikle gece yansında en üst
düzeye çıktığı saptanmış bulunuyor.
İstanbul Üniversitesi fen ve su üriinJeri fakülrelerindeki çev re kulöplerine üye öğren-
ciler, Fıröna Deresi'ne hidroelektrik santralı y apılmasını protesto ettiler.
Fırtma Vadisi'ne
öğrencilerden destek
Istanbul Haber Servisi -
Rize'nin Çamlıhemşın ılçe-
sine bağlı Fırtma Vadisi'ne
yapılmak ıstenen hidroelekt-
rik santrallanna tepkiler sü-
rüyor.
Istanbul Üniversitesi (İÜ)
fen ve su ürünleri fakültele-
rindekı çevre kulüplerine üye
öğrenciler. önceki gün pa-
nel ve şenlıklerle Fırtına de-
resine hidroelektrik santral-
lannın yapılmasını protesto
ettiler. Yeşılin hertonuna sa-
hip Karadeniz'ın boylesine
bir projeyle tahrip edilme-
mesi gerektiğıni vurgulayan
öğrencı ler "Türkiye'de etekt-
rik üretimine katkısı tarbşıl-
mayacak oranda az olan böy-
lesine bir projenin onayfan-
maması gerekirdi. Doğanın
boylesine hoyratça tahribi-
ne neden olanlar. bu tarihi
e-posta : tan (a prizma. net. tr
sorumluluktan kurtulama-
yacaklardır"dedıler Panele
katılan Öğretım Elemanlan
Sendikası (ÖES) Başkanı
Prof. Dr. tzzettinÖnder sant-
ralların Çevre Etki Değer-
lendırme (ÇED) raporlannı
hazırlayanlan eleştirerek ül-
ke çıkarlanna aykın davran-
makla suçladı. Santrallann
yapımını üstlenen müteahhit
firma yetkılısı Yavuz Çola-
koğlu da santralın çevreye
zarar \ermeyeceğıni savu-
narak santralda üretilecek
enerjinin Türkıye'nın ithal
ettiği elektriğın yüzde 25'ini
karşılayacağını iddiaetti.
Çamlıhemşın Ginşım Gru-
bu Sözcüsü avukat Yakup
Okumuşoğlu ise yaptığı ko-
nuşmada bölgenin dünyada
koruma altındakı 200 bölge-
den biri olduğuna dikkat çe-
kerek yapılan harfiyatla de-
re yatağının 6 metre kayma-
sına neden olunduğunu, bir-
çok endemik (yalnız o bölge-
ye has) bitki rürü, kuş cins-
leri ve bahklann yok olaca-
ğını anlattı.
Çamlıhemşın Vakfı Genel
Sekreten Saim Yılmaz da Fır-
tına deresınde gerçekleştınl-
mek ıstenen santralla ıddıa
edildiğı gibı istihdam yaratı-
lamayacağını, turizmin teş-
vik edılmeyeceğını kaydede-
rek burada üretılecekk elekt-
riğin de Türkıye'nın en paha-
lı elektnği olacağını söyle-
di. Uzman bıyolog Erdal
Czen ve Istanbul Cniversite-
sı Su Ürünlen Fakültesı Öğ-
retım Üyesi Dr. BarbarosCö-
nençgil de ÇED raporlannı
eleştirerek inşaatın çevreye
zarar vereceğıni, doğal den-
genin bozulacağını kaydetti-
ler.
Üç kişilik ekip Hawaii açıklarına indi
Babn turuyandakaldı
£hş Haberier Servisi - Balonla dünya
rurunu tamamlamaya çalışan tngılız
Rkhard Branson, kötü hava koşullan
yüzünden turunu yanda keserek dün
Havvaii açıklanna iniş yapmak zorunda
kaldı. Branson ve beraberinde bulunan
lsveçli Per Lindstrand ile ABDli Steve
Fossett'ın, ABD sahil güvenlik ekipleri
tarafindan kurtanldığı bildinldi.
Güvenlik yetkilıleri. gezginlerin sağlık
durumlannın ve morallerinin iyi
olduğunu belirttiler.
18 Aralık'ta Fas'ta başlayan balon
yolculuğun koordinatörlüğünü üstlenen
Mike Kendrick "Neyazık ki balonla
dünya tunına şimdilik ara vermek üzere
zorundayiz. Hava koşullan bizi fena
vurdu. Başaramadık. Pasifik'te alçak
basınç yüzünden doğru rüzgâr
bulunamadı. Rüzgâr balonu, güney
yerine doğuya sürüklüyordu" dedi.
Kötü hava koşullan yüzünden dünya
turunu yandan kesen üç gezgin, bir
yandan da dıplomatik sonınlarla
uğraşmak zorunda kaldılar. Branson'ın
Çin hava sahasından geçerken
karşılaştığı sorunlann ardından Pekin,
bundan sonra balonla uçanlara geçiş izni
vermeyeceğini açıklamıştı. Balon. Çin'in
izin vermemesine karşın rüzgârla Çin
hava sahasına savrulmuş, Pekin de
balonu inişe zorlayacağını bildirmişti.
Diplomatik girişimlerin ardından Çin
yetkiliieri geçiş izni vermişti.
MESELA DEDIK ERDAL ATABEK
7999 yılı. içinde yaşadığımız yüz-
yılın son yılı. Bu yıl içinde ya-
pılacak değerlendirmeler 20. yüzyı-
lın neler kazandırdığını irdeleyecek.
Bız de yıl biterken "hangiannağan-
lan almış olduğumuza" bir göz atı-
yoruz.
İnsanların kopyaları
hayırlı olsun...
sonunda insan da kop-
± yalandı. Henüz kopyalanmız
ortaya çıkmadığı ıçin bu büyük bu-
luşun ne anlama geldiği pek anlaşıl-
mıyor. Oysa bu durum akla gelme-
dik sonuçlaryaratacak. Öncelikle, bu-
günkü siyasal liderlerinizi değiştir-
me şansınız hiç kalmıyor. Çünkü bi-
zim toplum zaten liderini değiştirmez
de doğal ömrün sonuna varmasıyla
zorunlu değişiklikler olurdu. Artık
o da lıderlerimızi değiştiremeyecek.
çünkü daha önce kopyalan yapılmış
olacak. Ne güzel değil mi? Bir lide-
ri değişince ağlayıp sızlayan, "Ey-
vah, şimdi ne y apacağız, kime danı-
20. yiizyılın armağanlan
şacak, işlerimizi kimin yapmasını is-
teyeceğiz'' diye kanlı gözyaşları dö-
ken miHetımizin ıçı rahat olsun. Li-
derler ebediyete kadar kopyalanyla
yaşayacak. Şimdiden gözleriniz ay-
dın olsun. Sonra, sevgili eşinizin de
birkaç kopyasını yaptırmanız çok
iyi olur. Birini alıp gezmeye gidin-
ce bir kopyası evde kalıp işleri ya-
par. Isterseniz bir kopya daha yaptı-
nrsınız, o da çocuklarujkuldan alır.
Siz kendi kopyanızı da birkaç tane
çıkartıp değişik işlerde çalışabilirsi-
niz. Birisi devlet memuru olunca
öteki kopyası gece işlerinde çalışa-
bilir, bir kopyası da pazarlama işle-
ri yapar. Artık hangisi eve erken ge-
lirse evinin erkeği o olur. Biraz ka-
nşık durumlar da ortaya çıkar ama
zaran yok. Pek istenmedik durum-
larda "onun aslı değil, yaramaz bir
kopyası olduğu" söylenebilir.
Yakında saman
yiyeceksiniz...
rıp biliminin çok ilerlemesi de in-
sanlann sağlığına olumlu etki-
ler yaptı. Çok şükür kırmızı et yeme-
yi bırakan insanlar kolesterol der-
dinden de kurtulmuş oldu. Artık kır-
mızı etler kedilerle köpeklere veri-
liyor. İnsanlar eğer et yiyeceklerse be-
yaz etleri seçiyorlar. Bu da tavukla
balık demektir. Bunlan da az ye-
mekteyararvar. a
Peki,neyiyeceğH"
dediğiniz zaman bol bol sebze, sa-
lata, meyve öneriliyor. Sebzenin her
çeşidi çok iyi. Enginar, kereviz, şal-
gam gibi değişik sebzeler özellikle
öneriliyor. Salatanın her çeşidi ya-
rarlı. İşte bunlan yiyecek. üstüne de
bol su içeceksiniz. Unlular az yene-
cek. Un denince de mutlaka kepek-
lisi olacak, yulaf unu da pek yarar-
lı. Evvel zamanlarda kepekle yulaf
atlara verilir. koyun, keçi cinsi de ot
dışında bunlardan nasibini alırdı.
Şimdi onlann yediklerini insanlar
yiyor. Kan yağlannı düşürmek çok
önemli. Henüz samanın yararlan
gündeme gelmediyse de eli kulağm-
dadır. İnsanlann bol saman yemesin-
de kolesterol bakımından çok yarar
olduğu açık. İçine biraz yulafla ar-
pa katılınca besleyici de olur. Bu
kombine diyet hem kilolan azaltıyor
hem de lıpitleri, kolesterolü iyıce
düşürüyor. Böylece yavaş yavaş at-
larla koyunlann beslenme biçimine
dönmüş bulunuyoruz. 20. yiizyılın bu
armağanını da unutmamak gereki-
yor.
Barışın önemi daha da
anla$ılıyor...
T^u yüzyılın birarmağmı da "ba-
D nşın önemini vurgulamak" ol-
du. Bu da sürekli yaşanan savaşla-
nn nelere mal olduğu ile ortaya çık-
tı. Bu yüzyıl tam bir "savaşlar yüz-
yılı" oldu. Jki büyük dünya savaşın-
da yüz milyonlarca insan öldü, sa-
kat kaldı. yerinden yurdundan oldu
ama.. insanlar banşın sözünden öte-
ye gidemediler. Bir nükleer savaş
çıkmadı ama.. savaşlar da hiç bit-
medi.
Ülkeler hem kendi içinde hem de
dışında savaşıp durdular. Yıl biter-
ken KörfezSavaşıda değişik biçim-
lerde süriip duruyor. Irak'ın kimya-
sal silah yaptığı doğrudur da, "Vay
sen silah yapıyorsun ha" diyen ülke-
lerin sicili daha bozuk. Amerika da
Ingiltere de Fransa da yıllardır silah
yapıp dünyanın çeşitli ülkelerine sa-
tıyorlar.
Biz de dünyanın en çok silah alan
ülkesiyiz. Konunun silah yapımı ol-
madığı. ışin birpetrol savaşı olduğu
Avrupa'nın, Amerika'nın okul ço-
cuklan tarafından bile biliniyor. Ba-
nşın sadece lafinın edildiği, ama sa-
vaşın hiç durmadan ülkeler arasın-
da sürüp gittiği bir yüzyılın armağa-
nı "savaşuı önemini vurgulaması"
oluyor.
Çünkü savaşlann insanlann canina.
sağlığına, işine, yerine yurduna na-
sıl mal olduğu da dünyanın yaşadı-
ğı bir gerçek. Ne var İci savaşın ge-
tirdiği çıkarlar sürüp gittikçe, denet-
leyemeyen güçler bunlan sürdürüp
duracak. İnsanlar çıkar gruplannın
paylaştığı savaş kârlanna "dur" de-
yinceye kadar.
1999 yılı hepimizin iradesiyle da-
ha iyi bir yıl olsun.