27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmti\az Sahibi: Berin .\adi Genel Yaşın Yonetmenı Orhan Erinç • Genel Yavın Koordınatoru Hikmet Çetinkava 9 Yazıışierı Müdüru İbrahim ^ ıldız 9 Sorumlu Mudur Fikret İlki/ 9 Haber Merkezı Muduru Hakan Kara 0 Görscl \ onetmen Fikrer Eser l>tıhbarat Cengi/V ıldınm 9 Ekonomı Özlem Nü/ak9Külıür Handan Şenköken 9 Spor Abdiifkadir Vücelman 9 Makaleler Sami Karaören 9 Duzeltme \bdullah Yazıcı 9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu tlhan Selçuk I Başkan ı. Orhan Erinç. Oktav Kurtböke Hikmet Çetinkava. Şükran Soner. Ergun Balcı, İbrahim > ıldız. Orhan Bursalı. Muslafa Balbav Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav Atatürk Bulvan No: 125. Kat4. Bakanlıklar-Ankarâ Tel 4195020(7 hat). Faks 41950279fzmırTemsılcısı SerdarKınk, H ZıyaBlv 1352 S. 2 3 Tel. 4411220, Falç.. 4419117 • AdanaTemsılcısı Çetin \ iğenoğlu, Inönü Cd 119 S No 1 Kat l.Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Muevoe Müduru tstün Akmefl • K.oordınalor Ahnıçt Korukan # Muha- M^ıe BüJent \ttler#ldare Hüseyin Gürer • Islemıe Önder Çelik • Bılgı- Işlem NaU Inai 9 Bj]j:]«\ar Sıstem Mürihrt Çiler»Saus Farikt Kuza MED> \ C: • Yonetım Kuruı Başkanı - üencl Vludûr Gülbi Erduran 0 Koordmator Reh Işıtman 0 Genel MudurYardımcıs Se\daÇoban Tel 514 0"7 53 ks 513846 \a?ımla>an ve Basan:'l enı Oun Hahcr Aıansı Basın \e Yj>mcılık A Ş Türkooih l ad (9 4! Cağalc>âlu n -43.'-ltst PK 246 Uunbul fel IÛ 2\2) 512 05 05 00hal) Fak» (0 ;i2ı 513 S5 95 25 ARALIK. 1998 Imsak: 5.46 Güneş: 7.20 Öğle: 12.11 tkindi: 14.27 Akşam: 16.48 Yatsı: 18.16 u u u cumhuriyet.com.t Escada Spopt koleksiyonu • İstanbul Haber Ser\isi - fCadın gıyımı firması Escada Sport, üç ayrı bölümdcn oluşan yenı koleksiyonunu müşterilerinin beğenisine sundu. "Country VVeekend". "Spori Spını'" ve '"Feelıng Free" adlarıyla oluşturulan koleksıvon. "fırmanın faalıyet gösterdiğı mağazalarda satışa sunuldu. Milli Piyango'nun şanslı kenti Ankara • AMvARA(AA)- Milli Pıvango'nun >ılbaşı özel çekılışı ıçın gerı sav ım başladı. Mıllı Pıyango Idaresi. yılbaşı özel çekılışı içın bastınlan 24 tnlyonluk bıletin büyük bölümünü sattı. Son 22 >ıİ ıçınde yapılan > ılbaşı çekilişlerinde talıh İcuşu en fazla Ankara'ya kondu. Şanslı ıller sıralamasında başkenti. İstanbul. Mersın. Adana. İzmır. Muğia \e Bursa izledı. Geçen \ıl 31 Aralık özel çekılışınde büvük ıkramive. Bursa'da satılan tam bilete oıkmıs.tı Viagra'ya fiyat engeli • ANKARA (AA) - Türkıve'de ruhsat alması ıçın Sağlık Bakanlıgrnca olıışturulan Etık Kurul'dan "ona\" çıkan cınsel gücü arttıncı "V'ıagra', fıyat engehne takıldı. Fırma tarafından Sağlık Bakanlığfnaverilen 10 mılvon lıralık fiyat yüksek bulundu se teklıf reddedılerek fırmaya gerı göndenldı. Vıagra'nın. ızın \enlen ülkelerde 12 milyon lıranın üzerınde bir fiyatla satıldığı öğremldı. 'Çevre' takvimi • ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Çe\ re Bakanlığı. başta Güneydoğu \ c Doğu Anadolu bölgelerınde olmak üzere tiim ılköğretım okullarına venı vıl armağanı olarak "çevre' konulu tak\ım gönderıyor. Takv ım. Cumhumetın "5. vıldönümü dolavısıvîa bakanlığın bu yıl b-18 yaş gruplan arasında düzenlediğı resim vanşma.sında dereceye gırenlenn eserlennden oluşuyor. Tak\ ım. 30 bın adet basıldı. Sakin yılbaşı • Haber Merkezi - Yılbaşım sakın geçırmek ıstevenlen unutmayan Hotel Bılkent- Ankara pakel programlanyla farklı seçenekler sunuyor. Hotei Bılkenf ın, gece araba kullanmak ıstemeyenler veva yenı vılı ev dışında karşılamak ısteyenler için de konaklamalı paket programları bulunuyor. Milli Piyango'dan 600 milyar çıkarsa 'tüm İnternetçileri birbiriyle savaştıracak bir server' kuracaklar Sanal aııkellerde uçuk hayaflerMERİH AK İZMİR- Bılgisav arlann her alana gır- diği ve "sanal yaşamın" tartışılmaya başladığı bugiinlerde "•sanaTanketier" yoğun ılgi görüyor. Akla gelmeyecek konulardaki anketlerle ılgılenen lnter- netçiler. bugiinlerde Milli Pıyango'da büyük ikramiyenin kendılerıne çık- ması durumunda ne v apacaklannı v a- nıtlıyor. Bu ankette 600 mılyarla '•tiim İnternetçileri birbiriyle savaştıracak bir sener(ana bilgisayar)" kurma ıs- teminin ilk sırada çıkması dıkkat çe- kıyor. Yaşantılannın büyük bir bölümünü masalanmn başında bilgısayarlarıyla birlikte geçiren \ e înternetle dünyaya açılanlar. pencerelerinin dışında yaşa- nan olaylan nasıl değerlendınyor? Internette çeşıtli kuruluşlar, hazırla- dıklan anketlerle dış dünyaya bir an- lamda kapılannı kapatanlara tepkıle- nnı gösterme ortamı >aratı\orlar. Türkiye'de sanal anket. kendısini ılk kez Time Dergisi'nın anketıyle duyur- du. Türk Internetçilennın ılk kez ya- şadığı böyle büyük bırorganizasyon- da yüzyılın en büyük lıden. bilım ada- mj. sanatçısı. polıtikacısı. yazan değer- lendinldı Mustafa KemalAtatürkbır- çok dalda üst sıralan zorladı. Sorulara kimi zaman ciddi olmayan yanıtlarverilsede sanal anketlergide- rek daha çok ilgi göriiv or. Sanal anket- lenn ıçınde en çok ılgı çeken kuşku- suz "Bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz" sorusu oluyor. Superon- lıne tarafından yapılan \e yaklaşık 2 mıKon kıjının oy kullandıgı anketınso- nucu oldukça dıkkat çekıcı. Bu anke- te göre CHP yüzde 26.3, FP yüzde • 'Milli Piyango'dan yılbaşında büyük ikramiye çıkarsa ne yaparsınız' sorusuna ankete katılanlann yüzde 9.89'u Mısır tarihi araştırması yapacağını, yüzde 6.59'u köpekler havlayınca önüne atacağmı, yüzde 5.63'ü sokak hayvanlanna harcayacağmı söylemiş. Ankete katılanlann yüzde 4.12'si dünya turuna çıkacağını belirtirken yüzde 3.43'ü Amerika'da yaşayacağını duyurmuş. 14.7. DYP yüzde 13.9. MHP yüzde 9 52. BBP yüzde 7.81, ÖDP yüzde 7.26, DSP yüzde 5.42, tP yüzde 5.13, ANAP yüzde 4.49. LDP yüzde 2.53, HADEP yüzde 1.42, DP yüzde 0.72, kararsız yüzde 0.28. diğer yüzde 0.18 ve DTP de yüzde 0.16 oy aldı. Gündemdeki konularda anket soru- lan arasında hemen kendisini gösteri- yor. Örneğın devlet sanatçılıği konu- sunda ankete katılanlann yüzde 17.2'si insanlığayarar. yüzde I5'ıuluslarara- sı başan, yüzde 13'ü Türkıye"yi dışa- nda tanıtma, yüzde 9.25 'i kültür sevı- yesi, yüzde 8.02'sı evrenselliğıni kri- ter olarak görüyor. Yıne aynı sayfada yer alan bir diğer soru ise şöyle: "Sevdiğinizin A/DS olduğunu öğ- renseydiniz ne yapardınız?" Bu çerçevede ev lenmek üzere olan bir çiftten kadının üniversıte yıllann- da beraber olduğu erkekten A1DS has- talığı kaptığı belirtilerek erkeğın de kadını çok sevdiği vurgulanıyor. Ka- dının fazla ömrünün kalmadığı böyle bir ortamda soru gelıyor: "Siz olsanız aynlır mısınız?" Ankete katılanlann yüzde 53.8"i ha- yır derken, yüzde 46.2'si evet diye ya- nıtlıyoranketı. "Olüm cezası kaldınlsın mı" soru- sunal0bınl41kişı evet, 7 bin 561 kj- şı "Hayır" yanıtı veriyor. Günün en güncel sorusu... Milli pıyangoda 600 milyar size çık- sa ne yaparsınız. Ankete katılanlann yüzde 44.9'u bu soruya "Bir server kurarun" diye yanıt vermiş. Dünya- da çok moda bir oyun olan, üç boyut- lu sanal savaş oyununu lnternet kulla- nıcılan arasında yagınla^tırmak için yapılan yatınmın da gerçekten büyük olması gerekiyor. Böyle bir sayfaya ıl- ginın de büyük oiacagı kuşku götür- mez. Ankete katılanlann yüzde 9.89'ı Mısır tarihi araştırması yapacağını yüzde 6.59"u köpekler ha\iayınca önü- ne atacağını, y üzde 5.63 "ü sokak hay- \anlanna harcayacağmı söylemiş. An- kete katılanlann yüzde 4.12'si dünya turuna çıkacağını belirtirken yüzde 3.43'ü Amenka'da yaşayacağı nı duyur- muş. Anketin sonlanna doğru iş kura- nm, ev \ e araba alınm, hayır kurumu- na yardım. akıllı yatınmlar maddele- ri yer alıyor. Sanal âlemde. sanal anketler, sanal duygulara neden oluyor. 600 milyar çıktığında "Bir server kuranm" di- yenlerbupara kendilenne çıkarsa ger- çekten bunu yaparlar mı bilınmez ama. sanal dünyadaki anketler. gününün bü- yük bir bölümünü bilgisayarın ekranı- na bakarak geçırenlerin tepkisizliğini ortadan kaldınvor. ABD'li Da\e Liniger, Bob Martirı >e A\ustrahalı John \\ellington'ın oluşturduğu REA1A\ ekibi, atmosferin stratosfer tabakasına çıkarak hiç durmaksızın dünyanın çevresini turiayacaklar. (Fotoğraflar: REUTERS) Balonla dünya tıuianDış Haberler Servisi - ABD'li Dave Li- niger, Bob.Martin \e Av ustraKalı John V\iel- lington'un oluşturduğu RE MAX ekibi. >ef- faf bir balonla yervüzünden 39 km yuksek- liktekı atmosfenn stratosfer tabakasına çıka- rak hıç durmaksızın dün> anın çe% resını tur- iayacaklar. NASA'nın stratosferde bilimsel araştır- malaryünitmek için kullandığının benzen bir balon kullanacak olan ekıp, Avustralya'nın Alice Spnngs bölgesınden 29 Aralık'ta ha- reket edecek. RE \IAX ekıbinın kıyafetle- rini Mır \e Soyuz uzay programlan için kı- yafet diken Moskova'dakı uzay şirketi Z\ez- da'nın hazırladığı \e pilotlann kı\afetlennı almak ıçın Moskova'ya gıttiklerı kaydedıl- di. Önümüzdekı günlerde başlayacak olan stratosfertabakasındaki dün>a turunun 18 gün sürmesı planlanıyor. Branson'un balonu Dünya turuna çıkan Ingılız ışadamı Ric- hard Branson ve ekıbıni taşıyan balonun. Güney K.ore üzennden geçerek Büyük Ok- yanus semalannda hareket ertıği bıldınldı. Havada hıç durmaksızın dünyanın çe\re- sinı dolaşmayı amaçlayan Branson \e >ar- dımcı pilotlan Amerikalı Ste\e Fossett ıle Per Lindstrand'ın. Noel gecesı Amenka'nın batı kıyılanna ulaşması bekleniyordu. Gezi- nin koordine edıldığı Londra'dakı merkez tarafından >apılan açıkiamada, en son ola- rak Tokyo'nun 200 mıl açıklannda haber alınan balonda her şeyın yolunda gittiği kay- dedilerek. Branson'un balondan bağlantı kurduğu Ingılız yayın kuruluşu BBC'ye "Mükemmel gezi oluyor'' dediği belirtildi. 3 kişiden oluşan ekip. şeffaf bir balonla, yeryüzünden 39 kilo- metne yükseklikteki stratosfer tabakasına çıkacak. 18 gün ola- rak planlanan dünya turu 29 Aralik'ta başlayacak. Sektör, öncelikle 'bir hükümet' kurulmasını bekliyor Turizmciler Asya'ya yöneliyor e-posta : tan (a prizma. net. tr İstanbul Haber Servisi - Global ekonomik kriz nede- niyle Asya'dan çekilen para- nın yatınm yapacak yer ara- dığı. yabancı yatınmcılann bir hükümet kurulması ha- lınde istikrarlı bölge arayı- şındaki Türkiye turızmine yatınm yapabileceklen be- lirtildi. ' Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı AB Güre- Ii. dün Euro Plaza Oteh'nde düzenlediği basın toplantı- sında global ekonomik krizin turizme olan etkilerini ve alın- ması gereken önlemleri an- lattı. Gürelı. global krize bağ- lı olarak Türkiye'de otelcilik alanında talep daralmasının yarattığı panik nedeniyle ya- pılan ındinmlerin 600 mil- yon marklık (112 trilyon li- ra) kayba neden olduğuna dikkat çektı. Dünyanın, bir ülkenın yaşadığı ekonomik sorunun kısa sürede başka ülkeleri de etkısi altına ala- cağını ka\radığını \e ortak çözüm arayışında olduklan- nı belirten Güreli. bu arada knz nedeniyle Asya'dan çe- kilen paranm kendine vatınm yapacak istikrarlı j erler ara- maya başladığmı söyledi. Güreli. ekımden bu yana Filipinler'e, Dünya Tunzm Fuan (World Tourısm Mar- ket) için Ingıltere'ye ve ulus- lararası örgütlerle temas için ABD'ye gittığinde. Asya'dan dönen kapıtalın. uluslarara- Öneriler • KDV'nın indiritmesi. • Ayak bastı parası olarak alınan 15 dolann 7.5 dolar indirilmesi. • Turizm işletmelerinin KDBl tanımma alınarak desteklenmesi. • Getirilen dövizin ihracat kabul edilmesi. • Ülke tanıümı amaçlı, bu yıl 50 milyon ve takip eden yıilarda asgari 150 milyon dolarlık kaynak yaratılması. sı otel zincırlennın gözleri- nin Türkiye'de olduğunu sap- tadığmı anlattı, Dışandakı turizm yatınm- cılannın Türkiye'de istikrar- lı bir hükümet kurulmasını beklediğini vurgulayan Gü- reli, Türkiye'de ekonomiyi canlandırmak. döviz girdisi- ni arttırmak ve daha fazla ıs- tihdam yaratılmak istenıyor- sa bunun anahtannın turizm- de olduğuna dikkat çekti. Londra'da turist profilinin ucuz ve uzun tatil yerine kı- sa süreli ve kaüteyi ön plan- da tutan biranlayışa dogru de- ğiştiğini gördüğünü ifade eden Güreli, "Ucuzyatakde- ğiL, konfor ve uygunfiyatis- nŞorlar. Türkiye 1998'de bu olanaklara sahip olduğunu onlara anlatmadı. 1998 de tanıtım açısından bir kayıp olarak tarihe geçti" dedi. Gürelı, tek beklentılen- nın dünyadaki rakiplenyle eşıt koşullarda mücadele ede- bilmelerini sağlayacak orta- mın yaratılması olduğunu kaydetti. Çevre Bakanlığı işletme izni vermedi, Demirel açtırdı Atık yakma tesisi baş ağntıyor CEM ULUTAŞ tzmit Büyükşehır Belediyesi' ne bağ- lı İZAYDAŞ bünyesinde kurulan İz- mıt Klinik ve Tehlikeli Atık Yakma Tesısı'nın. Çevre Bakanlığı'nın işlet- me ızni vermemesine karşın, yetkisız olduğu halde devreye giren Cumhur- başkanı Süleyman Demirelin emriy- le yasadışı olarak çalıştınldığı iddia edıldı. Kocaelililerin, Cumhurbaşkanı De- mırel'ı. atık yakma tesisine verdiğı destek nedeniyle protesto etmek ıçın başlattığı faks zinciri eylemi sürüyor. Greenpeace Akdeniz Ofisi, Toksik Atıklar Kampanyası Sorumlusu Tol- ga Temuge, bir hukuk dev letinde Cum- hurbaşkanı'nın emrıyle vasadışı bir tesısin çalıştınlmasının her açıdan sa- katlıklarla dolu olduğunu söyledi Çevre Bakanlığı Çevre Kirlıliğinı Önleme ve Kontrol Gene! Müdürlüğü, 7 Eylül'de Kocaeli Valiliği'ne bir ya- • Kocaelililerin, Cumhurbaşkanı Demirel'i, atık yakma tesisine verdiği destek nedeniyle protesto etmek için başlattığı faks zinciri eylemi sürüyor. zı göndererek Jzmit Çevre Entegre Projesi kapsamında yer alan "Klinik \e Tehlikeli Ahk Yakma ve Enerji Üre- tim Tesisi" ile "Tehlikeli Ank Düzen- li Depolama Sahası r 'nın Tehlikeli Atık- larm Kontrolü Yönetmeliğrnde be- lirtilen asgari şartlara uymadığı ge- rekçesiyle faalıyetının durdurulması- nı istedı. Çevre Bakanhğı'ndan Koca- eli Valiliği'ne gelen yazıda. atık sev- kıyatının devam ertığine dıkkat çekı- lerek bu ışlemlenn de durdurulması is- tendi. Kocaeli Valılıği'nin vazıyi lzmit Büyükşehir Belediyesi'ne iletmesmin ardmdan devreye Cumhurbaşkanı De- mirel girdi. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterlıği'nden Çevre Bakanlığı'na göndenlen yazıda, tesısin "işletmeye alınmasına yardımcı olunması emre- dildl" Demırel'ın Kocaelı Valilığı ve tzmit Büyükşehir Belediyesi'ne de gönderdiği yazıda "sorunun çözümii için tesisin bir an öncehizmete açılma- sı" gerektıği bıldınldi. Bu yazı üzeri- ne. Çevre Bakanlığı'nın faaliyetine izin vermediği tesis. Cumhurbaşkanı Demırel'in "emriyle'' yenıden ışlet- meye açıldı. Greenpeace Akdeniz Ofisi Enerji Kampanyası Sorumlusu Tolga Temu- ge. Izmit'e birkaç kilometre uzaklık- ta. Solaklar Kövü mevkiinde bulunan tesisin bacasından halk ve çevre sağ- lığı açısından son derece tehlikeli. ze- hirli dioksin maddesinın yayılacağını söyledi. Konuyla ilgılı olarak İZAYDAŞ Ge- nel Müdürü Kenan Evin de depola- ma ışlemlerinin bilimsel raporlardoğ- rultusunda devam ettığını savundu. SOYLEŞİ ATTİLA İLHAN 'Ritm ve Ses\ Şiirin Mayasında Var!.. Türk şiir geleneği, -ister aruz ya da hece veznine, ister serbest vezne göre yazılsın,- 'âhenk'e bü- yük önem veren, bir şiir geleneği: çünkü, okuyanın hafızasına nakşolunamayan şiiri, şiirden addetmiyor; hafızaya nakş ise, ancak şiirdeki 'âhenk'in, başanlı olmasıyla mümkün! Ezberinizdeki şiirleri, şöyle bir yoklayınız; teki bile, âhenk yoksulu çıkmayacaktır; ya da tersine, âhenk yoksunu hiçbir şiiri, hâfızanız- da bulamayacaksınız. Türk şairleri. oldum olası, bunun farkındadır: Di- van uluları kadar, Halk şiiri'mizin ustalan da. şiirle- rinde âhenge özel bir dikkat sarfetmişler; yer elve- rişli olsa, size bir çırpıda, kimbilir, ne çok örnek ve- rebilirdim! Peki, Cumhuriyet Şiiri'nde, bunu sürdü- rebildik mi? Garip'çiler neyse ne: yer yer, halk şiirin- den gelen bir ritmi, yenilemeye çalışmışlardı, ama; II. Yeni'den itibaren, şiirimizde bir ahenksizlik yer et- miştir; bu, kısmen kullanılan 'özleştirmeci' Türk- çe'den kısmen de mısraın 'dağılmasından' ileri ge- liyor. 'Özleştirmeci' Türkçe demek, şiirin, hemen hiçbir çağrışım yükü olmayan, kelimelerie yazılma- sı demek; buna, mısrasızlıgı da eklediniz mi; ortaya ancak gözle okunup, dakikasında unutulan bir me- tin çıkıyor; oysa, şiirin belirleyici krrterierinden birisi: mısralann yan yana yazılması halinde, düzyazı gibi okunamamasıdır. I. Yeni, II Yeni derken, bizi getirdikleri yer, bura- sı!.. 'İnkâr fırtınası1 , öyle mi?.. Ahenk, şiirin târifinde var; herkes bilır ki, bir sa- nat dalında 'yenilik', ancak o dalın târifi için- de kalınarak yapılabilir; yâni, şiirden âhengi ata- rak, şiirde yenilik yapamazsınız; çünkü artık, yazdı- ğınız şiir olmaz, başka bır şey olur! 'Sosyalist Ger- çekçiler', bu temel hakikatın, son derece 'bılincin- Gfe'ydiler; hem de Nâzım Hikmet'ten itibaren! Onu bir çoğu, Cumhuriyet şiınnde büyük bir 'inkâr fırtı- nası' sayar, öyle mi; bakınız bakalım, 'otobiyografi- s/'nde ne demiş: "...bu (yeni) tarzda kafiyenin büyük rol oyna- dığını sanıyordum, o zamanlar, kafiyeye hâkim olmak için, temrinler yapmaya başladım(...) Ay- nı zamanda şiirdeki ahengin de bir saz, hatta bir tek keman değil, bir orkestra, çeşitli aletlerin çeşitli kombinezonlarla ses verdiği bir orkestra ahengi olması gerektiğine kanaat getirdim..." iyi de, Nâzım, bu 'orkestra'yı; o radikallığiyle, Türk şiirinin geleneksel sesini, inkâr ederek mı yapıyor- du? Hayır, bakınız ne dıyor: "...bütün bu şekillerde, esas... Yine hece vez- ninin, yâni halk şiirimizin ve aruzun, yâni Divan Edebiyatımızın, unsurlarını muhafaza ediyordu. Kafıye tertiplerinde güçlük çekmiyordum, çün- kü Divan Edebiyatı kafiye oyunlannm ve imkân- larının en mükemmellerini vermişti; geleneğin- de, bu taraf vardı..." Ekber Babayef kitabında, Nâzım'ın bu sözlerinı doğrularken, çoğumuzu şaşırtacak, bir de örnek vermiştir. Diyor ki: "...Nâzım Hikmet'in serbest nazmının temelin- de, arûza varana dek, tüm Türk şiirinin öğeleri vardır. Serbest nazımda ilk deneyi olan 'Açların Gözbebekleri' adlı şiirinden bir örnek verelim: '...değil birkaç / değil beş on / otuz milyon / otuz milyon /'. Aslında satırlara (dizelere) ayrılmış, tekdizedir bu; yâni, mefâilün mefâilün mefâilün mefâilün! Fuzûli'nin aşağıdaki dizesi de aynı öl- çüyle (vezin) yazılmıştır: '...beni candan usandır- dı cefâdan yâr usanmaz mı?...' " ('Yaşamı ve Ya- pıtlanyla, Nâzım Hikmet', s. 261, Cem Yayınevi, 1976) Böylece o, şiirin -genel olarak sanatın- kökeni üzerine, sonradan benzerşeyleryazacakolan, 'Sos- yalist Gerçekçi' yazarlara tekaddüm etmiş oluyor- du. Bunlardan birisi, GeorgeThompson'ın, 'Mark- sizm ve Şiir' adlı çalışmasıdır; bilmem, okumuş muydunuz? Hiç mî dahll olmadı... Bunlar, aslında George Thompson'ın sanat üze- rine konferansları! ilk defa, 1946'da Mancsizm and Poetry' adıyla yayımlanmış; bilmiyorum, 70'li yıllann çeviri furyasında, doğru yanlış, dilimize de ka- zandınldı mı? Orada, diyor ki yazar: "...şiir, müzik ve dans, başlangıçta üç ayrı sa- nat değil, tek bir sanattı; kaynağı da, ortaklaşa üretime koşulmuş insan vücudunun, uyumlu ha- reketleri ki, bunlar, iki unsur içeriyordu: hareket ve ses!; ilki, dansın tohumuydu, ikincisi dilin; ön- celeri, çalışmada uyumu sağlayan sıradan ses- ler iken, zamanla dil, 'şiirsel sözler' ve 'konuşu- lan (gündelik) dil' olarak farklılaştı; o sıradan seslerin, kullanılan aletlerle belirli bir uyum için- de tekrarlanması ise, enstrümantal müziğin çe- kirdeğini oluşturdu..." "...denilebilir ki şiire doğru ilk adım, dansın devre dışında bırakılmasıdır, bu bizi şarkıya ulaş- tırdı: şarkıda, müziğin muhtevası (içeriği) şiirdir; müzik ise, şiirin formu (biçimi); sonra onlar da farklılaştılar; zamanla şiirin biçimi, şarkıdan mi- ras kalmış, ama muhtevasının mantıklı şekilde oturtulduğu âhenkli bir yapı (vezinler) tarafın- dan belirleniyor. Şiir, iç tutaıiılığı kendine özgü, bir hikâye anlatır; üstelik bu hikâye, âhenkli bi- çimden (vezinden) bağımsızdır; bu da sonrala- n, şiirden mensur şiirlerin ve de romanlann doğ- masına yol açmıştır ki, bunlarda şiirsel anlatım yerini konuşulan dile bırakmış, ve âhenk (vezin) terkedilmiştir..." "...zamanla, topyekûn bir enstrümantal müzik türü gelişmedi değil. Senfoni, romanın müzikte- ki muadilidir; eğer roman, ritmsiz söz anlamını taşıyorsa, senfoni, sözsüz ritm anlamına gelir; elbette bu romanda biçim, senfonide muhteva yok anlamını taşımryor; romanın biçimi, olayla- ma ve kurgulamanın uyumlu dalgalanışıyla olu- şun senfoninin -yalnız onun mu, bütün klâsik müziğin- muntevası derseniz, halk türkülerin- den ve danslarından türemiş, sonunda yine sö- ze bağlanmış melodilerden örüimüştür..." (Rec- herches Internatıonal, Estetik Özel sayısı, Tem/Ağus. 1963, s. 225/226. Paris.) Şu kısacık özet bile, şiirle hareket ve ses arasın- daki temel ilişkiyi negüzel anlatıyor; tabii, en iyisi ta- mamını bulup okumak! Benım sözü bağlamak iste- diğim yer, 'Sosyalist Gerçekçi' şiirin, en 'inkârcı' olduğu dönemde bile, kaynağından kopmadığı- nı belirtmek: numarası kaç olursa olsun, sonraki 'ye- niler'in ise; tam tersine, şiiri şiir yapan unsurlan ter- kederek, kımsenin umurunda olmayan biçim şakla- banlıklanyla, Türk şiirini hem uçsuz bucaksuz geç- mişinden, hem de halkından koparmış olduğuna ışaret etmek! Dostum Memet Fuat'ın bunda acaba hiç mi dah- lı olmadı? http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle