Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 ARALIK 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Turgut Yasalar ilk filmi 'Leopann Kuyruğu'yla yakın tarihimizin tabulannı tartışmaya açıyor
4
Aıılatılaıılanıı türtıü yaşandı...
9
Özellikle bizim kuşagın belleğinde
yeretmiş, yakın tarihimizin tabulanna
el atarak tartışmaya açan, henüz göste-
rinıden kalkmış "Hoşçakal Yann" gibi
bir film daha bugün seyircı karşısına
çıkıyor: "Leopann Kuyruğu".
1970'li yıllann başmda kent gerilla-
cıhğından kırsal kesime yönelen devrim-
ci gençlerin, 12 Mart dönemindeki ün-
lü eylemlerinden birinden hareket ede-
rek kurmacayla gerçekleri harmanla-
yan "Leopann Kuyruğu" Turgut Yasa-
bnr'ın senaryosunu yazıp yönettiği ve
son Antalya film festivalinde en iyi se-
naryo ödülünü kazandığı ilk uzun fîlmi.
12 Mart'tan esinlenerek~
Çocuk gibi saf, idealist ve ateşli, si-
yasal öğrencisi 5 gencin, çalıntı birara-
bayla kaçınp kırsal kesimde terk edil-
miş birtrafo binasına kaldırdıklan Ame-
rikalı, zenci bir askerle (Lamik Blake),
hapisteki idama mahkûm edılmiş arka-
daşlannı değiş tokuş etmek amacıyla
giriştikleri eylemin çıkmaza gidişini
aşama aşama göriintüleyen film final-
de drama dönüşüyor.
Devrimci gençlerin talihsiz eylemi,
dönemin anlayışsız, ufiıksuz hoşgörü-
süz politikacılannın katılığına ve yasa-
lara çarparak un ufak oluyor. Dramın fa-
turası '3 ölü, 4 yaralı'...
Senarist- yönetmen Turgut Yasalar'ın
admı bir Afrika atasözünden ("'Leopa-
nn Kuynığunu asla tutma, tutarsan da
asla bırakma!'") esınlenerek koyduğu
ve son tahlilde silahlı eyleme karşı çı-
kanbirmesajabağladığı bupolitik film
denemesinde anlatılanlar belki bire bir
gerçekçi bir hikâye değilse de insancıl
boyutlann öne çıkanldığı ve büyük öl-
SUNGU ÇAPAN
Leopann genç devrimci
kahramaıüan: ŞoforÖmer-
Ümit Çırak, Ateş- Tardu
Flordun, Vural- De\Tİm Has
ve Serdar- Yetkin Dikinciler.
Yönetmen, senaryo:
Turgut Yasalar /
Kamera: Y. Deniz
Güven / Müzik:
Cengiz Onural /
Oyuncular: Yetkin
Dikinciler, Devrim
Nas, Hakan Pişkin,
Tardu Flordun, Ümit
Çırak, Lamik Blake,
Murat Karasu,
EvrenDuyal/1998
çüde gerçeklerden esınlenildiği bu kur-
macayı "anlatılanlar vaşanmıstır' açık-
lamasıyla noktalamayı yeğlemiş Yasa-
lar finalde Sinemamızdaki konu sıkın-
tısına çare olarak yakın tanhimize el at-
ması kuşkusuz yararlı bir girişim.
Sıçradığı kırsal kesimın labırentle-
rinde çırpına çırpma tükenen devrimci
grubundramını, l2Mart'ınyönünüde-
ğiştirdiğı 1970'lerin Türkiyesi fonuna
yerleştiren Leopann Kuyruğu etkileyi-
ci bölümleri ve filmin bütününe sinmiş
içtenliğiyle ilgiyle izleniyor, genelde
naif yapısına, baştboş bırakılmış, yeter-
siz oyunculuğuna ve ilk fılme özgü za-
aflanna karşın. Nesnel yaklaşımı, geri-
limli bir atmosfer sağlayan anlatımı,
müzik vegörüntüleriylebelirginbirdü-
zeyı tutturan filmde, aceleyegetirilmiş,
başarılamamış sahneler de \ar, tırada
dönüşen. uzun. kıtabi dıyaloglar da. 68
gençlığinin tarihinden kımi bildik anek-
dotlan hikâyesine yediren Yasalar: sü-
rekli şe>tanın doldurduğu tabancasıyla
oynayan Serdar'ın eylem sonrasında si-
garayı bırakacak, çocukluk arkadaşı
Ateş'i sigarasından derin nefesler çekip
dumanını halka halka havaya savurur-
ken kazayla vurduğu sigara sekansı ya
da sondaki çıkmaz sokak sahnesi gibi
bayağı etkileyici bölümlerde umut ve-
ren bir taze yönetmen olarak beliriyor.
Dramın faturası: 3 Ölü, 4 yaralı
Fılmin Mahir'le arkadaşlannı çağnş-
tıran Siyasallı genç kahramanlanndan,
arkadaş kurşununa kurban giden,
ODTÜ'den uzaklaştınlmış, Italya'da,
FIoransa"da sürtüp Fındıklı DGSA'da
ressam olmak, Polonya'nın Loadz ken-
tinde sinema eğitimi görmek istemiş
Ateş'i Tardu Flordun, ilkokuldan beri
beraber büyüdüğii Ateş'i vurunca "te-
opann kuyruğunu tuttuğunu" fark ede-
rek şoka gınp bütün dengesini yitiren,
adeta ayakta bitkisel hayata giren Ser-
dar'ı Yetkin Dikinciler oynuyor. Gru-
bun ortalıgı hep yatıştınp ikna edici ko-
nuşarak çözüm üreten sakin lideri Rı-
fat'ı Hakan Pişkin'in, iyi Ingilizce bi-
len, mantıklı, makul Vural'ı Devrim Ha-
s'ın ve çalıntı arabada yakalanan, alış-
veriş paralannı da cebine atan, uyanık
şofor Ömer'i de Ümit Çırak'ın canlan-
dırdıgı Leopann Kuyruğu, gazetecilik-
ten, sinema dergısi yönetıcilığinden,
reklam sektöründen gelen, 12 Eylül'den
nasibini 2 yıl kadar tutuldu kalarak al-
mış, 1956 doğumlu Turgut Yasalar'ın ye-
ni filmlerini merakla bekleten, ilgisizka-
lınamayacak bir ilk filmi özetle.
Bütün eksiğıne gediğine karşın, zaman
tüneline soktuğu seyircısini çeyrek yüz-
yıl öncesine götüren, tabulan yıkmaya
gırişen. sıradışı bir ilk film.
Soğıık savaşason, casusparayakonit
YEIYI BASLA YANLAR..
Desperate Measures
- Son Umut
San Francisco polis
öıgütünün zorlu
dedektiflerinden Frank
Connor (Andy Garcia),
hastanede kemik iligi
transplantasyonu yapılacak
olan oğlu için en uygun
*WMİd'yi hapishanede
bulmuştur. Bu verici Peter
McCabe (Michael Keaton)
adındaki ömür boyu hapse
mahkûm olmuş, çok tehiikeli
bir psikopattır. Amirlerini
transplantasyon konusunda
ikna eden Connor, mahkûmu
hastaneye götürürken
McCabe ortalıjŞı savaş
alanma çevirerek kaçacaktır.
Çocuguna duydugu sevgiyle
yasalar arasında kalan polis
Connor'un, McCabe'i
transplantasyon yapılana
kadar mutlaka hayatta
tutması gerekmektedir.
Son on yıllık dönemde,
gişede çalışan "Reversal of
FortuBe", "Barfly", "Single
WtateFemate*gibi
filmleriyle ABD'de dikiş
tutturan, aile dramından kara
fılme psikolojik gerilimden
macera fılmine kadar değişik
türlere el aünış. Fransız asılh
yapuncı-yönetmen Barbet
Schroeder'in son filmi
"Desperate Measures-Son
Umırt*, bütünüyle karşıt iki
ana karakterin çekişme-
çatışması üstüne kurulu bir
gerilim serüveni. Oğlunun
hayatı uğruna bir suçluyu
aıkadaşlanna ve yasalara
karşı koruyan Polis
Baba'daki Andy Garcia'yla.
Kötü'yü oynayan Michael
Keaton'ın çekıci kıldığı
"Son limHt^çözûmsüz,
çıkışstz kaimış insanın kimi
zaman en çok inandığı
ilkelere bile karşı çıkacağı
temasından hareket eden,
düzeyli bir gerilim denemesi.
ril Be Home For
Christmas -
vıibaşında Evdeylm
Jake \Vilkinson adındaki bir
kolej öğrencisi. Noel tatilinin
birkaç gün öncesinde
uyandığında kendini Noel
Baba kılığında
Kaliforniya'daki birçölün
ortasmda bulur. Sınavlarda
yardım etmediği okul
arkadaşlannca böylece
cezalandınlan Jake, mutlaka
bir yolunu bulup Noel arifesi
akşamında New York'taki
aile evinde olmak
zorundadır. Aksi takdirde
babasınm vaat ettiğı Porschc
marka arabayı riske atmış
olacaktır. Üstelik bir
arkadaşjyla birlikte yola
çıkmış olan yakın kız
arkadaşı Allie'yi de
yakalamak zorundadır...
"Yıibaşmda Evdeyim",
yılbaşı tatili münasebetiyle
gösterime giren. sevgi, aile,
arkadaşlık gibi uzak
düjştüğümüz kimi kavramlan
ele alan, Walt Disney
yapımı, ttpik bir aile
komedisi. Jake rolündeki
yeniyetme oyuncu Jonathan
Tavior Tbomas komik. haşan
ve yetenekli bir genç
oldugunu kanıtiıyor.
A Smile Uke Yours -
Bir Cüiücük için
Danny-Jennifer Robertson
çifti görünürde her şeye
sahiptir. Sağlam bir evlilik,
basanlı olunan meslekler.
çok iyi arkadaş çevresi ve
arzu ettileri her şey... Ancak
Jennifer'ın artık çocuk
doğurmak istemesine karşı
çıkar Danny. Bunun üzerine
kansı, kocasını bebek yapma
olayma ikna edip »
kandırabilmek için elinden
geleni yapacaktır. Ne var ki
Danny'nin spermleri baba
olabilmesi için yeterüıce
güçlü degildir. İşte yatak
odasındaki bu problem,
kansı anne olmak isteğiyle
yanıp tutuşan bir koca için en
büyük dramdır.
Senarist-yönetmen-yapımcı
Keith Samples'm ikinci filmi
olan "A Smile Like Yours -
BirGülücük İçin", kan- koca
Robertson'larda kimyalan
tutan bir çift oluşturan
Lauren HoOy - Greg Kinnear
ikilisinin sürüklediği, bu
yılbaşı haftasının, yergiyle
kanşık bir başka sevimli aile
komedisi.
40 yıl kadar önce, hayatın di-
kenli yollanna vurmadan önce,
ekmek elden su gölden yaşadı-
ğımız çocukluk yıllannda seyret-
tiğimiz 'The Young Stran-
ger",'The Young Savages-Genç
Serseriler', 'AN Fall Do%vn-Sar-
sılan TemeF, "The Manchurian
Candidate-Casuslara Karşı','The
• Birdman Akatraz-Alkatraz Kuş^
çusu', 'Mayısta 7 Gün', 'Tren',
'Saniyeler', 'The Fixer- Kiev "li
Adam', 'I Walk the Line-Se\gi-
limin Oyunu', vb. gibi filmle-
riyle yeni yetme dünyamıza gir-
mişti Amerikalı yönetmen John
Frankenheimer.
1950'h yıllarda televizyondan
yetişerek geçtıği sinemada de-
ğişik aşamalan katederek ner-
deyse yanm yüzyıllık bir kanye-
re sahip Frankenheimer. genel-
de temasal bir bütünlük gösteren
ve etkileyici bir görsellik taşı-
yan, çeşitli türlerdeki çeşitli film-
leriyle zaman zaman eleştirmen-
lerin alkışını almış. seyircinin il-
gisıni toplamıştır.Yaş yetmiş iş
bitmiş demeden hâlâ çalışmayı
sürdüren bu yıllann deneyimli
yönetmeni, fil gibi olmuş Mar-
İon Brando'nun nerdeyse otura-
rak oynadığı. 2-3 mevsim önce-
sinin o felaket 'Doktor More-
au'nun Adası'ndan sonra yine
yüksek bütçeli. gösterişli, zengin
kadrolu bir stüdyo yapımı aksi-
yon-macera filmine soyunmuş:
'Ronin'.
Ustadan katıksız aksiyon
Baştan belirtmek gerekirse.
Frankenheımer'in yaşlı yönet-
menin eski parlak günlerini çağ-
nştıran 'Ronin' gitgide özel efekt
bombardımanına dönüşen, gü-
nümüzün gürültülü patırtılı, göz-
de ve geçerli türü aksiyon-mace-
ra filmi kulvannda koşarak ger-
çekten seyircinin yer yer solu-
ğunu kesen bir Frankenheimer fil-
mi.
Amerikan sinemasının 68 ya-
şındaki eski ustasının aksiyon
dediğin böyle olur diyerek ade-
ta yeni kuşaklara ders verircesi-
ne çektiği bu son filmi, son de-
rece sıkı korunan, kasa gibi es-
rarengiz bir çantayı ele geçir-
meklegörevlendirilen, çeşitli ül-
kelerin gizli servislerinin, ıskar-
taya çıkmış, eski özel ajanlann-
dan oluşturulan, 5 kişilik uzman
birekibin akıllara durgunluk ve-
rici serüvenlerini aktanyor.
'Mission Impossible-Görevi-
miz Tehlike' tarzı bir casusluk
entrikasının labirentlerine dal-
dığımız filmde, başta birbirleri-
ni tanımayan ama kısa sürede
kaynaşan. en çok parayı verenin
emrine koşmaya (koşulmaya) ha-
zır, son derece profesyonel, seç-
kin ajanlann, Paris. Nice ve Ar-
les sokaklannda, esrarengiz bir
çantanın peşinde aldatmacalar-
Ia. ihanetlerle örülü, ölümüne
^•alamacasını, günümüzün bey-
lik standart actıon 'lanndan ayn-
lan, eski usul ama zaman zaman
son derece hareketli ve sürükle-
yici sinemasıyla anlatıyor Fran-
kenheimer.
Filmin kahramanlan. CIA'dan
aynldığı ima edilen. kendini bi-
Yönetmen: John Frankenheimer/
Senaryo:J.D.Zeik, Richard Weisz / Kamera: Robert
Fraisse / Müzik: Elie Cmiral / Oyuncular: Robert
Oe Niro, Jean Reno, Natascha McElhone, Stellan
Skarsgard, Sean Bean,
Skipp Sudduth, Jonathan
Pryce, Michael Lonsdale,
Feodor Atkine /
ABD1998
(UIP)
Yine bildik nıimik,
jest ve bakışlanyla
kendini >inele\en. son
zamanlardaki malunı
aksi- sert adam
maskesini takuinuş
De Niro haznetieri
filmin ağır topu.
le ameliyat edip yediği kurşunu
çıkarabilen. her türlü acının \ e te-
leğin çemberinden geçmış. son
derece kontrollü. deneyımlı Ame-
rikalı casus eskısı Sam (R. De
Niro), sempatik. mert ve deli-
kanlı Fransız ajan V'incent (J.
Reno). on yıl kadar önce Sov-
yetlerBirligi'nindağılması, De-
mır Perde'nin \e Soğuk Savaşın
ortadan kalkmasıyla orta verde
şaşkın kalakalmış, eski komü-
nist Doğu Almanya'dan elektro-
nik uzmanı. çantayı araklayıp ar-
kadaşlanna kazık da atan uyanık
Gregor(Ste8an Skarsgard). Ame-
rikalı maceraperest şoför Larry
(Skipp Sudduth), Sam'in dersi-
ni verdiğı sılah uzmanı geçınen.
acemi Ingiliz Spence (Sean Be-
an) ve bilınmeyen bir ışverenin
temsilcisi olarak onlan bir ara-
ya getiren. terörü ış edınmiş, gü-
zel trlandalı DeirdreCSurviving
Picasso'ylatanıdığımız, "Ses.MZ
Düşman'la "Truman Shovv'da
seyrettiğimiz Irlandalı Natascha
McElhone. filmin bincik kızı).
Komünıst sistemın çöküşüv le
inancını yıtırip paraya tapar bi-
rerazılı mafyaelemanlannadö-
nüşmüş. göstermelik buz pateni
menajeri olmuş. eski KGB'ci,
gözü kara Ruslara ya da 1RA
yanlısı İrlandalılara satılacak me-
talık kasa-çantanın peşinde koş-
tunılan, ansızın silahlann patla-
yıp kurşunlann havada uçuştugu,
gitgide baş döndürücü bir kan,
şıddeî. gerilim aksiyonu halini
alan, Fransız polısinın filan pek
onalıkta gömnmediği, sürükle-
yici ama ikna edici olamayan hi-
kâyesınden çok, Frankenhe-
imer'ın yer yer ustalık gösterisi
halini alan anlatımı ve zengin
oyuncu kadrosuyla göz alan 'Ro-
nin'. 1990'larda gişede yatan
'The Fourth War" ya da 'The Ye-
aroftheGun'dan sonra Hollywo-
od'daunutulmayayüz tutan. 1930
doğumlu yorgun ustanın son dö-
nemindeki en iyi ışi belki de.
Gizli senarist: David Mamet
On >ıl önceki 'House of Ga-
me-Oyun Evı'yle özel hayranlar
edinmiş yazar- yönetmen David
Mamet'in de Richard Weisz tak-
ma adıyla senaryosuna katkıda
bulunduğu film, zaten Japon kül-
türünün kimi mistik. gizemli ko-
nulannı bevazperdeyeyansıtma-
ya öteden beri pek düşkün
(1980'lerde bizde de Japonma-
nia salgınına neden olan "Shogun'
film ve TV dızisini hatırlayınız)
Amerikan sineması sayesinde.
Yine Samuray kültüriine ilişkin
yeni bir tarihsel kahraman tipi-
ni daha önümüze sürüyor. Sa-
muray'lardan, Yakuza'lardan son-
ra Ronin'leri tanıyıp öğreniyonız
şimdi de.
Filmin başındaki alıntıdan ve
yaralı Sam'e yardımcı olan, Vin-
cent'ın kuklacı arkadaşı Jean-
Pienre rolündeki Amerikan asıl-
lı Fransız aktör Michael Lons-
dak'ın bilgiççe açıklamalann-
dan öğrendigimize göre Ro-
nın'ler. efendisi olan derebeyi
öldürülünce tüm dünya malını
ve her şeyi bir yana bırakıp der-
vişçesine yersiz yurtsuz yollara
düşen, efendinin intikamı alının-
ca da kılıçlanyla kannlannı ya-
np intihar ederek 'seppuku' ya-
pan. 16-17. yüzyıl Japonyasının
efsanevi, mert savaşçılanymış.
Amerikan yaklaşımıyla Ro-
nin 'ferle özdeşleştirilmiş bu seç-
kin. paragöz ajanlara son anda ke-
lek yaparak saf değiştiren De-
irdre'nin, çantanın peşin-
deki Irlandalı amiri, gö-
zü kara katil Se-
amus'a (Jonathan
Pryce) karşı müca-
deleye girişen kah-
raman Sam-Vincent
ikilisinin finalde
kuşkusuz galip ge-
Ieceği de filmin gidişin-
den belli zaten. Işığından ka-
merasına kadar Amerikan sine-
masına özgü bir beceriyle çekil-
miş, gerçekten baş döndürücü
nitelikteki araba takibi sah-
neleri, Arles'taki tarihi
tiyatrodaki kovala-
macabölümüyada
eski KGB'ci Mik-
hi'nin (Feodor
Atkine) mena-
jerliğini yaptığı
güzel Natacha
Kırilova'nın Pa-
ris 'in LeZenith
salonundaki buz dansı gösterisi
sekansıyla hız kazanıyor film.
Giderek mekânlardan ustaca ya-
rarlanan. tempolu anlatımı, pa-
ranoyak atmosferi ve canlı gör-
sel düzeyiyle düpedüz yalınkat
bir aksiyona dönüşen 'Ronin',
yine de özellikle meraklısının il-
gisiz kalamayacağı bir seyirük
son tahlilde.
Şimdiye dek yığınla romana,
filme malzeme yapıimış, çagdaş
casusluk-terör âleminin güncel-
likten de kaynaklanan entrikala-
nna dayanan hikâyesi, gerçekli-
ğini gittıkçe yitirse de kıpır kı-
pır. canlı görselliği ve klişe ka-
rakterlere can veren oyuncula-
nyla çekicileşen 'Ronin', John
Frankenheimer ustanın aksiyon
gösterisi halindeseyrediyor baş-
tan sona.
Yine bildik mimik,jest ve ba-
kışlanyla kendini yineleyen, son
zamanlardaki malum aksi- sert
adam maskesini takınmış Sam-
De Niro hazretleri durumu ida-
re ederken her zamankı sevim-
liliğini sergileyen Jean Reno da
ona çanak tutuyor, olana bitene
hiç de Fransız kalmayarak. Stel-
lan Skarsgard, Jonathan Pryce,
FeodorAtkine de 'Ronin'i çeki-
cileştiren oyuncular.
KEDİ GOZU
VECDİ SAYAR
Sanatçı Üniformaları
Değişiyop
Bakanlar Kuaılu, sanatçı, yani devlet sanatçısı üni-
formalannı değiştirmek için hazırlıklara başladı.
Yine lacivert ağırlıklı olarak düşünülen üniformalar-
la ilgili çalışmalaryapılıyor. Kültür Bakanlığı'nın açaca-
ğı ihaleye katılacak firmalar önereceklen modelleri çi-
ziyoriar.
Yeni üniforma modelinin belirienmesi ve hazırianma-
sı mart sonunu bulacak. Ancak 1999 yaz sezonunda
devlet sanatçılan yeni üniformalarını giyebılecekler.
Devlet sanatçısı ünıformalarında pantolon kullanan
Kültür Bakanlığı, yeni dönemdede bu uygulamasını sür-
dürecek.
Büyük memlekettefde devletın küttür alanındakı söz-
cüsü olan ve bakanlıktaki her şeyden sorumlu olan "Sa-
kan" diye adlandınlan amire farklı bır üniforma yapıl-
ması da teklif edildi. Seyircılerin, Bakanlıktaki en yet-
kili sanatçıyı bulmak istediklerinde zorlandıkları orta-
ya çıktı. Bakan ya da Güzel Sanatlar Genel Müdürle-
rinin diğer sanatçılardan ayırt edilememesi yüzünden
farklı bir kıyafet venlmesı fıkrine Bakanlık'ta fazla sıcak
bakılmadı.
Seyirciler, şıkâyetlennı genellikle Bakanlık'takı en
yetkilı kişiye yani Bakana ya da Güzel Sanatlar Genel
Müdürü'ne yapmak ıstiyorlar. Bunun ıçın de en yaşlı
sanatçının Bakan ya da Güzel Sanatlar Genel Müdü-
rü olacağını düşünerek korıdorda onu çevınyorlar. Bu
hatanın önüne geçilebilmesi ve sorumlunun seyirci ta-
rafından kolay belirienmesi için farklı kıyafet uygulama-
sına geçilmesi öneriliyor. Bu uygulamayı birçok ünlü Ba-
kanlık yapıyor.
Kültür Bakanlığı sanatçılannın gıydıği pantolonlar kı-
sa sürede parladı. Parlama nedeniyle çirkın görünen
pantolonların yenisı ile deâjştırilmemesı kötü bır görü-
nüm ortaya çıkarclı. Bu arada Bakanlık, sanatçılann
pantolon kullanmasına izın venrken beden zorunlulu-
ğu getırmişti. 40 bedene kadar tolerans gostenleceği
sanılırken, 42 ya da 44 beden olan baz/ sanatçıfann bi-
le pantolon giydıklen görüldü. Estetik açıdan büyük so-
run yaratan bu duruma Kültür Bakanlığı engel olama-
dı.
• • •
Yukardakı satırlar Noel Baba'nın çuvalından çıkma-
dı. Hümyetgazetesınin "Ko/<p/f"sütunundanaynenalın-
dı. Yani, bır "intihal" söz konusu. Birkaç küçük deği-
şiklikle...
Sayın Uğur Cebeci'nin yazısını okurken, bazı söz-
cüklenn yerine başka sözcükler koymayı düşündük: Ba-
kanlar Kurulu yenne Türk Hava Yollan, Bakanlık yeri-
ne uçak, sanatçı yerine nostes, devlet sanatçısı yeri-
ne kabın memuru, Bakan yerine kabin amin, Güzel
Sanatlar Genel Müdürü yenne "purser" sözcüklerini ko-
yarsanız, yazıyı Saym Cebeci'nin istediği biçimdeoku-
yabilirsiniz.
Biz, başka türlü okumayı denedik. Kedi aklı işte...
Not: Bu arada, devlet-sanatçı ilişkisini kamuoyunun
gündemine sokmaktaki üstün başanlanndan ötürü Sa-
yın Bakan'a ve nıce Bakanlar görmüş, geçırmış, kol-
tuğunu kimselere kaptırmamış, hatta bu alanda bir
dünyarekoru sahibi olan "çoközel" Genel Müdürümüze
teşekkürlerimizi sunanz.
I İZMtR (AA) - tzmir De\ let Senfonı Orkestrası
(İZDSO), bugün saat 20.30'da ve yann saat 11.00'de
Rus kemancı Nathalia Lıkhopoi'yi ağırlıyor. Azeri şef
Yalçın Adıgüzel'in yöneteceğı konserlere solıst olarak
katılacak olan Likhopoı, müzik eğitimini Moskova
Merkez Müzik Okulu'nda tamamladı. Berlin Senfonı
Orkestrası ve Moskova Devlet Senfoni Orkestrası ile
konserler veren sanatçı; ABD, Avustralya, Fransa \e
Almanya'da çeşitli festivallere katıldı. tZDSO'nun
Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştireceği
konserlerde. Çaykovski'nın 'Keman Konçertosu' ve
ShostakoMtch'in "6. Senfonısı" yorumlanacak.
• Kültür Servisi - Gazetecı-yazar Cüne>i E.
Koryürek'ın arşivinden derlenen 'Harf Inkılabı Sergisi'
Pımapen Kültürevi'nde Istanbullularla buluşuyor.
Koryürek'in harf inkılabını konu alan kitabının yazım
aşamasmda toplanan belgelerden oluşan sergi,
Türkiye'nin bu alanda geçirdiği evrim sürecini gözler
önüne seriyor. 1 Kasım 1928'de yapılan harf
devrimınden itibaren başlayan geçiş döneminın
belgeleri ile o günlerin Türkiyesi'nde kullanılan Latin
harf karakterli ilk daktilolardan birinin de yer alacağı
sergi. 10 Ocak'a kadar görülebilir. ^796 90 36)
Cevat Çapan, Ruhi Su'yu anlatıyop
• Kültür Senisi - Ruhı Su Kültür Merkezi, yılın son
etkinliğinde Ce\at Çapan'ı ağırlıyor. Yann saat
16.00'da vakıf merkezınde gerçekleşecek olan 'Birlikte
Yaşarken Sanat' başlıklı söyieşide Çapan, Ruhi Su'nun
iç içe geçmiş siyasi ve sanatçı kişiliği ile Türk halk
müziğine kazandırdığı evrensel boyut üzenne
düşüncelerini aktaracak. (245 40 32)
Sevim Arslan'm 'Dokunmalar'
sergisi Basm Müzesi nde
• Kültür Servisi - Se\ ım Arslan'ın ' Dokunmalar'
başlıklı sergisi Türkiye Gazeteciler Cemıyeti Basın
Müzesi'nde sanatseverlerle buluşuyor. 1987'de
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
Geleneksel Türk El Sanatlan Bölümü'nden mezun olan
sanatçı, 1996'da MÜ SBE Geleneksel Türk El Sanatlan
Anasanat Dalı'nda Prof. Dr. Yüksel Şahin Yağan'ın
danışmanlığında "Feshane Halılan' konulu tez ile
sanatta yeterlilik programını tamamladı. Halen aynı
fakültede öğretim görevlisi olarak çalışan Arslan'ın
sergisi 8 Ocak'a dek gezilebilir.
BUGÜN
• AKSANAT'ta saat 12.30'da Gershwin'in 'Porgj'
and Bess' adlı operası lazer-diskten gösteriliyor.
19.00'da ise 'Alacaklılar' ısimli tiyatro oyunu
izlenebilir. (252 35 00)
• CRR'de saat 20.00 de Acid Trippin Grubu'nun
'Midnite Rebels' başlıklı çalışması yer alıyor.
(232 98 30)
• BELGESEL SİNEMACILAR BİRLİĞİ nde
Zamanın Durduğu Yer' adlı film 13.00-19.00 arası
her saat başı göstenliyor. (292 39 84)
• BORUSAN da saat 17.30'da 'Orkestra Yönetme
Sanatı' adlı belgesel lazer-diskten Ingilizce olarak
sunuluyor. (292 13 13)
• BEKSAV'da 15.30'da Muzaffer Hiçdunnaz'ın
yönettiği 'Çark' isimli film izlenebilir. (349 91 55)
• tDSO, Ramiz Metik Aslanov'un yönettiği
Ertuğrul Köse ve Cihat Aşkın'ın solist olarak
katıldığı "İsmet İnönü'yü Anma Konseri'ni saat
19.00'da AKM Büyük Salon'da sunacak.
(251 56 00)