23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
I K A S I M 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumlıuriyet /e Kadın' Sempozyumu • A2VKARA (Cumhuriyet Jüre»su> - Cumhuriyet Cadınlajı Derneği'nce lüzenlemen "Cumhuriyet 'e ICadım" konulu ;empozyum dün sona erdi. 'ülide Gülizar'ın başkanlık :ttiğî "Günümüzde Kadın Tareketleri" başhklı son )tunxmc3a, Prof. Dr. Vermin Abadan Unat, 'Türk Kadını ve -Cüreselleşme"; Prof. Dr. -iande Süer "Kentleşme îürecinde Kadın"; Doç. Dr. Serpil Üşür "Feminizm /e Kadın" başhklı ieğerlendirmeler yaptı. 3azetemiz Genel Yayın K.oordinatörü Hikmet vetinkaya, yoğun programı aedeniyle sempozyuma •catılamazken "Kadınlar ve Şeriat" başhklı mesajında Mustafa Kemal'in kadjnlara bakışı ve kadın haklanyla ilgili tarihsel sürecini değerlendirdi. Rkret Öngen yakalandı • İstanbul Haber Servisi - Emlak Bankası'nın 21 trilyon lira dolandınlmasına ilişkin görülen davada 12 yıl hapis cezasına çarptınlan ve 9 yıldır aranan dönemin Emlak Bankası Kızılay Şube Müdürü Fikret Öngen Sanyer'de yakalandı. tstanbul Organize Suçlar ve Silah Mühimmat Kaçakçıhk Şube Müdürlügü'nde gözaltında tutulan Öngen'in bugün adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Öngen'in, 1982-83 yıllan arasında Emlak Bankası Ankara Kızılay Şube Müdûrlüğü görevini yaptığı dönemde, adı, Kemal Horzum'la aynı bankanın 80 milyon dolar dolandınlması olayına kanşmıştı. İran'ın yeni büyükelçisi • AIVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Iran Islam Cumhunyeti'nin Ankara ı '' ü l Bâyükelçiliği'ne Seyid ' '" " Muhammed Hüseyin Lavasani atandı. Lavasani göreve atanması dolayısıyla yayımladığı basın bildirisinde, "Iran tslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı eksalanslan sayın Hatemi tarafindan karşılıklı güven ortamını tekrar yaratmak ve iki ülke halklannın menfaatleri ve karşılıklı saygı esaslan doğrultusunda tüm sahalarda ilişkilerin gelişmesinde çaba göstermekle görevlendirildim" dedi. HÖP'den açıklama • istanbul Haber Servisi - Haklar ve Özgürlükler Platformu'ndan (HÖP) yapılan yazılı açıklamada, Kurtuluş gazetesine yönelik baskılan protesto etmek amacıyla 6 Kasım'da gazetenin Bursa, Kocaeli, Izmir ve Denizli temsilciliklerinde üç günlük açhk grevine başlandığı anımsatılarak grevdekilere polis tarafindan saldında bulunulduğu öne süriildü. HADff'ten açıklama • istanbul Haber Servisi - HADEP Beyoglu llçe 1 Örgütü'nden yapılan açıklamada HADEP, StP, EMEP, DBP imzah "Çetelere Karşı Mücadele" yazılı afişlerin asılması sırasında gözaltına alınan 7 kişiden Kadir Yeşim ve Şerafettin Er'e. Kasımpaşa Karakolu'nda işkence yapıldığı öne sürûldû. İHD'den kınama • tstanbul Haber Servisi - lnsan Haklan Deraeği (İHD) tstanbul Şubesi'nden yapılan yazılı açıklamada, polisin "özgür ve bilimsel eğitimin önündeki en büyük engel olan YÖK'ü protesto edenlere yönelik şiddetinin" kınandığı bildirildi. Açıklamada aynca, 5 Kasım'da İstanbul Adliyesi'ne bırakılan ve patlaması sonucu iki çahşanın yaralanmasına neden olan bombalama eyleminin de kınandığı belirtildi. 'BaykaPın ipiyle kuyuya • •"! } Başbakan Yardımcısı Ecevit, Yılmaz'ı CHP lideri Baykal konusunda uyardığmı söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Başbakan Yardımcısı Bü- lent Ecevit. eskiden beri çok iyi tanıdığını vurguladığı CHP Ge- nel Başkanı Deniz Baykal'ın "ipiyle kuyuya inilemeyeceği'' konusunda Başbakan Mesut Yıl- maz'ı uyardığını söyledi. Ecevit, "Sayın Başbakan, ilişkilerini sür- dürdü ama şimdi deneye deneye nasıl bir politikacı olduğunu an- hyor" dedi. Ecevit, Baykal'ın u çamur at in kalsın" politikası uyguladığını söyledi. Başbakan Yardımcısı Ecevit, dün Trabzon'da kahlacağı tören- leri elverişsiz hava koşullan ne- deniyle iptal etmek zorunda kal- dı. Trabzon Havaalanı'na inile- memesi üzerine Ankara üzerin- den Istanbul'a giden Ecevit, Esenboğa Havaalanj'nda bir ba- sın açıklaması yaptı. Trabzon'da yapacağı konuşmannı bir özeti- ni aktaran Ecevit, hükümetin 16 aylık sürede gerçekleştirdiği re- formlan anlattı. REFAHYOL döneminde ortaya çıkan rejim ve devlet bunahnundan Türki- ye'nin kurtanldığmı vurgulayan Ecevit, eğitim ve vergi başta ol- mak üzere önemli reformlann yaşama geçirildiğine dikkat çek- ti. Devlet kurumlan arasında sağlanan uyumla çete ve mafya- nın üzerine ilk kez gidildiğini, pek çok olayın çözüldüğünü, suçlulann dünyanın neresinde olursa olsun yakalandığını kay- detti. 45 çete ile ilgili soruştur- ma ve incelemenin sürdürüldü- ğünü, 348 üyesinin tutuklandı- ğına dikkat çeken Ecevit, "Çete- lerte mücadelede İtalya'nın bizi imrendirmiş olan başansı. ülke- mizde sağlanma durumunda- dır" dedi. CHP'nin hükümetin reform ve çetelerle mücadele karann- dan huzursuzluk duyduğunu sa- vunan Ecevit, "CHP, DYP ve FP uzun süre ikridar ortakltgı yap- mış olmasına karşın tek bir çete- nin ve karanlık ağlann üzerine gkUunemiştir. Şimdi bazı çevreler oldukça üzülüyorve kıskaruyor" Akademide ders oldu Polis, medya ile ilişkilerini masayayaürdı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Polis Aka- demisı'nde öğrencilere "Folis-medya ve halkla fiişkfler" konusunda uy- gulamalı dersler verilme- ye başlandığı ögrenildi. Alınan bilgiye göre, öğretim üyesi Onder Ay- taç'ın derslerinde bu ko- nu gündeme getirildi. Aytaç, son olarak "Poli- sin Medya ve Halkla Üiş- küeri" konusunda rapor hazırlayarak, tüm öğren- ci ve öğretim üyelerine dağıttı. Aytaç, raporunda "Po- lisin medyayla ve halkla nasıl bir ilişldsi olmahdır? Bu ilişkilerin daha iyi ol- ması için neler vapdmalı- dır? " Polis amca' imajını sağlamak için neler yap- makgerekir? Polisin ken- disini çağa uygun bir şe- kUde nasıl yetiştirmesi ge- reldr? Polis-medya ve halk üçlü ilişldsi içinde medyadan ve halktan beklenenler nelerdir? Bu flişkilerde medya objektif midir? Medya polisin ey- lenüerini eleştirirken na- sıldavranmaktadır? Hal- kın polisle ve kcndisiyle olan ilişkilerinde davra- nışlan nasıl olmalıdır? Sorgulanması gereken yalnızca polis midir?'" başlıklan altında görüş- lerini aktardı. Aytaç'ın raporundan edinilen bilgiye göre, Po- lis Akademisi'nde hafta- nın belli günlerinde öğ- renciler derslerde şu ko- nulan tartışıyor: "- Polisin görevini yeri- ne getirirken vaptıgı dav- nuuşlar konusunda, aldı- ğj eğitim ve öğretim mi, yoksa içinde yaşadığı po- lis kültürünün mü rolü daha önemlidir? - Halkui duygu ve dü- şüncesindeki polis imajı- nın daha iyi yapıiabilme- si için, medyanın mı yok- sa polisin kendi uygula- malaruım mı önemi daha fazladır? - Medya organlan poli- si mi yoksa polis mi med- ya organlannı yönlendir- mektedir? BaykaTı Iş Bankası'ndan Evcil'e kuüandınlan kredryi açıklamaya çağıran Ecevit, "Bu kredflerin altanda CHP'li yönetim kurulu üyeierinin imzalan var. Sayın Baykal, bun- lan duymazdan getiyor" drye konuştu. Ecevit'in uçağı kötü hava koşullan nedenryie Trabzon'a inemedi. Ecevit Ankara üzerinden İstanbul'a döndü. (Fotoğraf: AA) diye konuştu. Baykal'ın ellerin- de içinde DSP'nin de olduğu 5 dosyanın varlığından söz ettiği- ni anımsatan Ecevit, "Açılda- mazsanız şantajcı olursunuz de- dik. Bunun üzerine bazı CHP'li yöneticDerböyle biraçıklamanın obnadığuu, grubun kapalı oldu- ğunu söylediler. Hâlâ bu açıkla- malan bekliyoruz. Baykal, 'ça- mur at izi kalsın' taktiği uygulu- yor" dedi. Baykal ı "Başbakan Ytf- maz'ın işadamı Erol Evcil ile kaç kere el sıkıştığuun hesabını yapacağma, tş Banka- sı'ndan Evcil'e kullandın- lan krediyi açıklamaya" ça- ğıran Ecevit, "Bu kredile- rin altında CHP'B yönetim kurulu üyeierinin imzalan var. Sayın Baykal, bunlan duymazdan getiyor" diye konuştu. Baykal'ı eskiden beri iyi tanıdığını anlatan Ecevit, "Başbakan'ı uyar- dım.'Baykal'ın ipiyle ku- yuya inilmez" dedun. Sa- yıo Başbakan yinedeilişki- lerini sürdürdü ama şimdi Baykal'ın nasıl bir politika- cı olduğunu görüvor, anb- yor"dedi. Ecevit, DSP'nin büyürken CHP'nin küçül- düğünü kaydederek seçim- lerde bunun görüleceğini bildırdi. Halk Bankası iddialan Gazetecilerin sorulannı da yanıtlayan Ecevit, kara parayla ilgili incelemelerin devam ettiğini, Maliye Ba- kanı Zekeriya Temizel'in gerekli açıklamalan yapa- cağını söyledi. Köy Hiz- metleri Genel Müdûrlüğü bünyesindeki mevsimlik işçilerin durumlannı yeni yılda çözeceklerini anlatan Ecevit, daha önceki ikti- darlarda kuruma çok sayı- da işçi alındıgına dikkat çekti. Ecevit, Halk Banka- sı'yla ilgili iddialann anımsatılması üzerine de iddialann REFAHYOL dö- nemiyle ilgili olduğunu söyledi. Fırtma Deresi'nin özgür akması için toplanan 5 bin imza Başbakan Yılmaz'a iletildi 6 Santral yapıım dıırdıırıılsım' AHMET ŞEFtK/ÖMER ŞAN TRABZON/RİZE - Dogu Karadeniz gezısinın ilk gününde mevsimlik işçilerin sorunlannın çözümü için umut veren Başbakan Mesut Yıhnaz, dün de kırk gündür gre\de olan Çayeli Bakır Işletmeleri işçilerine çözüm için yardımcı olma sözü verdi. Çevrecilerin ve yöre halkının yoğun tepkisine karşm temeli atılan ve yapımı sürdürülen ÇamİLhemşin Dilek-Güroluk Hidroelektrik Santrah'nın durdurulması için toplanan 5 bin imza Başbakan Yılmaz'a iletilti. Başbakan Mesut Yılmaz, bölgedeki aşın yağış nedeniyle Karadeniz programında değişiklik yaptı ve bazı programlannı da kısa kesti. Trabzon ve Rize'de önceki gün Köy Hizmetleri'nde çalışan mevsimlik işçiler tarafindan yolu kesilen Başbakan'ın konvoyunun önü bu kez de 40 gündür grevde bulunan Çayeli Bakır tşletmeleri işçileri tarafindan kesildi. Maden tş Sendikası işyeri temsilcisi Hızır Yılmaz, 246 işçinin ücret artışını az bulmasından dolayı grevde olduğunu belirtti. Ve sorunun çözümü için Başbakan 'dan aracı olmasmı rica etti. Yılmaz da elinden geleni yapacağı sözünü verdi. Baba ocağı olan Çayeli'ne bağlı Çataldere köyünü ziyaret eden Başbakan Yılmaz, köy konağında muhtar Yusuf Karakaş ve köylülerden sorunlar hakkında bilgi aldı. Burada kaymak, bal ve yoğurttan oluşan mönüyle kamını doyurdu. Buradan kardeşi Turgut Yıhnaz'la birlikte, Çayeli'nde babası Hasan Yılmaz adına yaptınlan ilköğretim okuluna geçen Yılmaz. öğrencilerin "En büyük Mesut başka büyük yok" tezahüratına teşekkür etti. Yılmaz daha sonra Pazar ilçesinde yapılan otogann açılış törenine katıldı. Tören alanına asılan "Mesut milletin canı, maiya-çete neredesin hani" pankartı dikkat çekti. Yılmaz, kötü hava koşullan nedeniyle sadece vatandaşlan selamlamakla yetindi. Veysel Vardal ilköğretim Okulu'nun açılışını da yapan Başbakan Yıhnaz, Türkiye'nin aydmlık geleceğe ancak eğitim reformundaki başansıyla ulaşılabileceğini belirtti, bütün engelleme girişimlerine rağmen eğitim reformunu en son noktaya kadar götüreceklerini açıkladı. Santralın yapımının durdurulması için, Bağımsız Yurttaş Girişimi, Çamlıhemşinli Çevreciler ve Çamlıhemşin-Hemşin Vakfi tarafindan "Fuiına Deresi özgür aksuı", "Santral geunesin, Çamhhemşin öunesin" ve "Santral değil, turizm yattnmı istiyoruz" sloganlan ile başlatılan imza kampanyalannda toplanan imzalar da ortak bir metinle Başbakan Mesut Yılmaz'a iletildi. İyi niyet mektubu iki günlük Rize gezısı prograrrunda yer alan Fırtına Vadisi Islah Projesi Temel Atma Töreni sırasında Başbakan'a iletilen 5 imzah iyi niyet mektubunda, hidroelektrik sanrralının hiç de anlatıldığı gibi çe\Te dostu olmadığı belirtilerek, tartışmah ÇED raporunun yeniden gözden geçirilmesi ve yörenin özelliklerini tamamen yok edecek projeden vazgeçilmesi istendi. Başbakan Yılmaz tarafindan temeli atıldıktan sonra şantiye kurma çalışmalan başlatılan Dilek-Güroluk Hidroelektrik Santrah'nın yapımının durdurulması için Çamlıhemşinli Çevreciler ve köylüler tarafindan 305 imzah dilekçeyle Trabzon tdare Mahkemesi'nde açılan davanın ise hâlâ sürdüğü belirtildi. Bağımsız Yurttaş Girişimi tarafindan aynca önceki gece Rize Öğretmenevi'nde düzenlenen "Fırtına Deresi özgür aksın" dayanışma gecesinde Başbakan Yılmaz'a çağn yapılarak. "Tarihe çevre ve doğa karşıü başbakan" olarak geçmemesi için santralın yapımının durdurulması istendi. Geceye katılan yaklaşık 300 kişiye yöre, hidroelektrik santralı ve çevre etkileşimi ile ilgili teknik ve bilimsel bilgiler verilirken; slayt gösterileri. Çamlıhemşin şiirleri ve Grup Mimoza eşliğindeki müzik dinletisi de çevrecileri duygulandırdı. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr Birkaç gazete birden oku- yanlardansanız farkındasınız- dır; medyada gene kıran kıra- na kavgalar var. En günceli, kendisinde Tür- kiye Cumhuriyeti Hüküme- ti'nde bakan yapılacak ne gibi nitelikler bulunduğunu hiç an- lamayadığım Işılay Saygın'ın, ünlü "ben bakireyim" yollu "özdeyişi"nden sonra patlak verdi. Işılay Saygın'la üstünde fırtı- nalar kopan bu söyleşiyi, deli- dolu ama özel yaşamının say- damlığını abartılı uçlarataşıya- cak kadar da cesur, kompleks- siz gazeteci Ayşe Arman yap- tı. Hürriyet de yayımladı. Son- ra Levent Kırca bu söyleşiyi oldukçadüzeysizbirTVskeci- ne konu edindi. Kanal D "RTÜK'lendi"; Levent Kırca popülarttesinin sınıriannı kesti- remediği için ekran başında onu izleyen milyonlann baş- kente akacağını, insanların "Olacak Artık O Kadar" izle- Haber Değil Maskara da Oluruz meden yaşayamayacağını sandı; popülist (Populist = Halk dalkavuğu) siyaset esnafı Kır- ca'ya destek verme yanşına girdi; ekranda yasaları (da) eleştirmeye ara verip, yasa de- ğiştirtmek gibi zorlu bir siyasal uğraşa soyunan Levent Kırca, bilmediği bir iklimde at koştu- rayım derken attan düştü, eşekten düşmüşe döndü, fa- lan filan... Buraya kadan, önemi tartışı- labilir ama haber değeri taşı- yan olaylardı ve gazetelere, TV'lere de yansıdı. Gel gör ki önce, Akşam ga- zetesinde Şakir Süter arkada- şımız, ardından hem de Ayşe Arman'ın kapı yoldaşı Emin Çölaşan, haberi değil haberci- yi, söyfeşiyi değil, söyleşiyi ya- pan gazeteciyi konu edinen yazılar yazdılar. Dün de Ayşe Arman, Hürriyet'in Pazar E- ki'ndeki köşesinde Çölaşan ve Süter'e yanıt verdi. Bizler de bu yazılan okuduk. Yani yalnız Hürriyet okuyan (bugünlerdeki ortalamasıyla) 680 bin kişi, artı Hürriyet de okuyan sayısını bilemeyeceği- miz kadar kişi, artı Akşam ga- zetesi alan ortalama 140 bin kişi, artı bizcifeyin meslek ge- reği bütün gazeteleri okumak zorunda olan birkaç yüz kişi, yani neresinden baksanız bir milyonu aşkın okuyucu birkaç gündür, "bakire bakan" saç- malığından kurtulmuş, ama bu kez de gazeteciler arasında patlak vermiş, kıran kırana bir kalem kavgası saçmalığının or- tasına düşmüş durumda. Yani gazetecilerin kendisi haber olmakta... Burada bir yanlışlık yok mu sizce? Gazetecilerin kendisi haber olursa, meslek içi, ancak incir çekirdeğini doldurmayan ko- nular "köşeleri" doldurursa, durum, haber olmaktan çıkıp "maskara olmak" sınınna yel- ken açmış demektir. Türkiye'nin gündemi "siya- sal bekâreti"n\ çoktan yitirmiş bir kadın siyasetçinin "cinsel bekâreti" değildir. Ama bu yü- rekler acısı bekâret tartışma- sından yola çıkıp birbiriyle ka- pışan gazeteciler hiç değildir... Türkiye'nin basın tarihinde (örneğin) Refıi Cevat Ulunay ile (gene örneğin) Nizamettin Nazif arasında "kim daha al- çak, kim daha çukur" filan gi- bi "içerik"ler\ olan kalem kav- gaları keyifle okunur. Okunur ama bunun Türk basınının "ço- cukluk hastalıklanndan" o\öu- ğu bilinerek okunur. Hatta Hüseyin Cahit ile Tevfik- Fikret arasındaki sö- züm ona kalem kavgasında Hüseyin Cahit'in "...hiçbir in- sani duygu ile titrememiş pis ve leş kokulu vicdanınızın hır- sı, haset ateşleri sönsün..." sözterini, Tevfik Fikret'in "... V;- lan yutmuş kertenkele gibi et- rafa zehirierkusacağına bir kez de..." diye başlayan aynı dü- zey(sizlik)deki yanıtını okuyun- ca artık keyif de alamaz, Türk gazetecilik tarihinin bu kosko- ca adlannın düzey(sizlik)lerin- den kederlenirsiniz. 1998 brterken çocukluk has- talıklarını bir kez daha yaşa- mak da keder vermiyor mu? ••• Not: Başlangıcından -he- men hemen- bugüne dek ba- sındaki kalem kavgalanna ilgi duyuyorsanız, Emin Karaca arkadaşımızın Gendaş Yayın- lan'ndan çıkan "Türk Basının- da Kalem Kavgalan" adlı çok özenli ve gerçek bir emek ürü- nü kitabını bulup okuyun. Ke- yif alacaksınız... 10 milyar tazminat istiyor Talay'dan Baykal ve Keskin'e dava hazırlığı • Kültür Bakanı Istemihan Talay, "Baykal'ın 'Herkes vay diyecek' dediği dosyalann aslı var mı, yok mu, yakında göreceksiniz" dedi. iki lidere 10'ar milyar liralık tazminat davası açacağını söyledi. CEMtLCİĞERİM SAMSUTV - ÇHP Ge- nel Başkanı Deniz Bay- kal'ın "Açikladığunızda herkes 'vay' diyecek" de- diği dosyalardan ilkinin hedefi olduğu öne sürü- len Kültür Bakanı tste- mihan Talay, "Ben yann (bugün) gerek Sayın De- niz Baykal ve gerekse Sa- yın Adnan Keskın'i, asıl- sız vegerçek dışıhaberier ürettikleri ve yaydıkları için haklannda 10'ar mil- yar liralık tazminatdava- sı açarak mahkemeye ve- riyorum" dedi. Samsun'da bakanhgı- na bağlı Atatürk Müze- si'ni gezen, onarımı ta- mamlanan Gazi Müze- si'ni de hizmete açan Kültür Bakanı Istemihan Talay, Vali Metin llyas Aksoy'u makamında zi- yareti sırasında CHP'nin dosyalanyla ilgili sorula- nmızı yanıtladı. Talay, CHP'nin açıklamalan- nın gerçek dışı olduğunu söyleyerek "Bunu açık- layanlara 'Elinizdeki belge nedir' diyesonnak halkadına,kamuoyu adı- na size düşen bir görev." dedi. Kültür Bakanı Istemi- han Talay, "Diğer dosya- larda buna benzer asdsız iddialar olabilir mi" so- rusuna da. "Yakında gö- receksiniz, asb var mı, yok mu? Eğer ellerinde bir şey varsa tabii" yanı- tını verdi. Kültür Bakanı Talay, Vali Metin llyas Aksoy ile yaptığı görüşmede, Samsun'da anıt değeri olan eserlerin kendisine bildirilmesini ve resto- rasyona ihtiyacı olanlan değerlendireceklerini söyledi. Kültür Bakanı Talay, llkadım Anıtı'nda Ata- türk'ün yanında bulunan, ancak çıplak olduklan gerekçesiyle dönemin Devlet Bakanı Kenan Evren'in emriyle kaldı- nlan ve 18 yıldan bu ya- na da adeta sürgün haya- n yaşayan kız ve erkek fı- gürlü özgürlük heykelle- rinin ilk yerine konulma- sı için de gerekli çalışma- nın yapılmasını istedi. Sorusturma önergeleri Ağar ve Topçu Yüce Divan kapısında • Eski îçişleri Bakanı Mehmet Ağar ile Bayındırlık ve îskân Bakanı Yaşar Topçu hakkındaki Meclis sorusturma önergeleri yann görüşülüyor. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Eski îçişle- ri Bakanı Mehmet Ağar ile Bayındırlık ve tskân Bakanı Yaşar Topçu'ya Yüce Divan yolunu aça- bilecek Meclis soruştur- ma önergeleri yann TB- MM Genel Kurulu'nda görüşülecek. Ağar'ın "suç işlemek amacıyla te- şekkül oluşturmak", Topçu'nun da "tzmit Körfez geçişprojesiihale- sinde usulsüzlük" yap- makla suçlandığı önerge- ler kabul edilirse soruş- tuımakomisyonlan oluş- turulacak. CHP Hatay Milletve- kili Atila Sav ve 54 arka- daşı tarafindan verilen önergede, eski îçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın suç işlemek amacıyla te- şekkül oluşturduğu sa- vıyla hakkında Meclis soruşturması açılması is- tendi. Önergenin kabul edilmesi durumunda, İs- tanbul DGM'nin hakkın- da görevsizlik karan ver- diği Mehmet Ağar hak- kında Yüce Divan yolu açılabilecek. DYP Balıkesir Millet- vekili Üyas Yümazyıküz ve 54 arkadaşı tarafindan verilen önergede de tzmit Körfez Geçiş Projesi iha- lesinde, ihale usul ve esaslannı ihlal ederek, rekabet ortamının oluş- masını önlediği, firma seçiminde yanlı davrana- rak devleti zarara uğrattı- ğı ve görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle Baymdırhk ve Iskân Ba- kanı Topçu hakkında Meclis soruşturması açılması istendi. Aynı konuda daha ön- ce hakkında bir gensoru önergesi de verilen Top- çu, CHP'nin oylamaya katılmayarak verdiği do- laylı desteğiyle düşürül- mekten kurtulmuştu. TBMM Genel Kuru- lu'nun çarşamba ve per- şembe günü gerçekleşti- receği toplantılarda ise Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yapılacak yatınmlann teşvik edilmesini öngö- ren yasa önerisinin görü- şülmesine devam cek. İP lideri Doğu Perincek C ABD güdümlü mafya-tarikat rejimi' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - İşçi Partisi (tP) Genel Başkanı Dogu Perincek cumhuriyet devriminde saflann bir- birine kanştığına işaret ederek, "Bugün, mafya ve tarikat şefleri ile ikti- dar, 'Cumhuriyete sahip çıkıyoruz' diye kendi sis- temlerine sahip çıkmak- ta ve devTİmci duygular- la ayağa kalkan milyonla- n bekçi ideolojisine hap- setme peşindedirler" de- di. Perincek, ABD gü- dümlümafya-tarikatreji- mi kurulduğunu söyledi. Cezaevinde bulunan Perincek, dün yaptığı ya- zılı açıklamada, son 50 yılda kurulan "küçük Amerika" sisteminin ABD işbirlikçisi serma- ye sınıfi, toprak ağalan ve şeyhlerin yönettiği Türkiye yarattığmı vur- gulayarak, "Vanlan yer, ABDgüdümlü mafya-ta- rikat- gladyo rejimidir" dedi. Ortaya çıkan karmaşa- da, saflann da birbirine kanştığını savunan Pe- rinçek, açıklamasında şu göriişlere yer verdi: "Mesut Yılmaz'lar, Tansu Çiller'ler, Fethul- lah Hocalarla ortak bir cumhurivetçilik yoktur. Onlarm cumhuriyeti, mafya-tarikat cumhuri- yetidir." Perincek, cumhuriyet- çiliğin tutuculuk ve bek- çilik değil, devrimcilik olduğunu belirterek, cumhuriyetin 50 yıllık yıkımdan kurtanlması gerektiğini kaydetti. "Küçük Amerika"cı- lann bağımsız ve halkçı cumhuriyeti yıktığını kaydeden Perincek. "Halk,çürümüş sistemin değişmesini istiyor" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle