Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 KASIM 1998 PAZAF
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
ALt StRMEN
'Situational Ethic'
Sevgilı,
Geçen hafta bugün, sana Cumhuriyet'ten yaz-
dığım ilk mektup, adını vermemi istemeyen bir
okurumun tuhafına gitmiş.
Anımsıyorsun sanırım, bir etik sorununu irdele-
meye çalıştığım sırada, toplumun kaynağını din-
den ve yıllar süren yaşam deneylerinden alan, ge-
leneksel ahlaki değerlerinden söz etmiş ve Kurtu-
luş Savaşımızda bu değerlerin çok büyük payı ol-
duğunu iferi sürmüştüm.
Degerli okurum, bu noktaya takılmış. "Kurtuluş
Savaşımız, antiemperyalist ve ilerici bir hareket-
ti. Siz onu tutucu göstermişsiniz" diyor.
Sanıyorum, bir yanlış anlama olmuş. Kurtuluş
Savaşı'nın antiemperyalist ve ilerici yanını yadsı-
mak mümkün değıl.Mazlum Milletler kavramı o
hareketteön plandaydı. SonzamanlardaAttilâ ll-
han'ın enine boyuna bu konuyu inceleyen yazıla-
rında da belirrtiği gibi, bu kavram Sultan Galiev
ile Mustafa Kemal'de eşzamanlı olarak çıkmıştır
ortaya.
Aynca kurtuluşumuzun, demokratik bir tabanı
olduğu, Erzurum ve Sıvas ile TBMM'den önce de,
tümüyle temsil ılkesinden hareket eden, halk ira-
desini öneçıkaran kongrelertoplandığını biliyoruz.
Halk iradesine dayanan bir savaştır Kurtuluş
Savaşımız. Tabii, burada önderin tartışıimaz rolü-
nü de unutmamamız gerekir.
Ama yine görmezden gelinmemesi gereken bir
nokta var. Insanlan bunca özveriye katlanmaya
iten etkenlerin en önemlılerınden biri de, yukanda
sözünü ettığim geleneksel ahlaki değerlerdi ve
buna sahip olanların hepsı tutucu değildiler.
Içlerinde hiç tutucu, gerici olan yoktu demiyo-
rum. Ama onların çoğu, laik hukuktan yazıya, ka-
dının durumundan toplumsal yaşama, kılık kıya-
fete kadar birçok alanda reformist Cumhuriyet'i
benimseyecek ölçüde ilericıydiler. Yoksa bu dev-
rimi lider tek başına başaramazdı ki.
llkelerin sarsıldığı geçiş dönemlerinde kişinin
uygulayacağı ahlak kurallarıyla ilgili olarak bir uya-
n da, değerli bilim adamı llhan Tekeli'den geldi.
Sevgih Tekeli, "Evet, ilkelerin yol gösterdiği hal-
ler çok kolay. O durumda ilkeler senin adına çö-
züyor sorunu. Ama şımdi her olayı kendi başına
irdeleyen, her olayda, o olaya özgü koşulları gö-
zönünde bulundurarak hareket edip çözen yeni
bir ahlak kavramı gelişti ki, buna literatürde 'situ-
ational ethıc' adını veriyorlar" dedi.
Hoş bir kavram. Çağımızda her şeyde olduğu
gibi, bu alanda da değerler bıçak sırtında duruyor-
lar.
llhan Tekeli'yi dinlerken güldüm. Biraz şaşırdı.
Gülmemin nedenini açıklamak zorunda kaldım:
- Hoca, dedim, bu bana Moliere'in 'Kibariık Bu-
dalası'nda/c/ Monsieur Jourdan'ı anımsattı.
Bilmem o oyunu gördün ya da okudun mu Sev-
gili?
Oyunun görgüsüz, amazengin kahramanı ede-
biyat dersleri almaktadır. İlk derste öğretmen an-
latır:
- Iki türlü yazı şekli vardır. Nazım ve nesir. Kafi-
ye ile yazılana nazım denir.
Sonra da, nazım olmayan her şeyın nesır oldu-
ğunu belirtır.
Görgüsüz kahramanımız, hem şaşınr hem se-
vinir, gururla çevresindekilere döner ve,
- Desenize, der, ömrün boyunca nesir yapmı-
şım da haberim yokmuş.
Evet Sevgili, korkarım, llhan Tekeli'nin belirttiği
'situational.ethic' kavramını öğrenen bütün dö-
nekler, çanak yalayıcılar, ikiyüzlüler, gömlek değiş-
tirir gibi görüş ve davranış değiştırenler de artık
kendilerini şöyle savunacaklardır:
- Benim ahlakım, çağdaş 'situational ethic', ne
haber yavrum?
Hüsamettin Cindoruk
'Birbirlerini yıkadılar
hamamı kirlettiler'
ANKARA (AA)-
DTP Genel
Başkanı
Hüsamettin
Cindoruk,
"Mecfis'teiki
naür, iki tellak
birbirlerini yıkadılar. Bu
yıkanmadân hamatnda
kir kaJdı. Bu kiri
sandıkta sizler
temizleyeceksiniz*' dedi.
DTP Genışletılmiş
Temsilciler Meclisi.
Genel Başkan Cindoruk
başkanlığında Selım
Sırn Tarcan Spor
Salonu'nda toplandı.
Toplantı başlamadan
önce. Türk halk müziği
sanatçısı Songül Karü,
"Omuz Omuza" adlı
türkünün DTP ıçın
uyarlanmış sözlerini
seslendirdi. Konsenn
ardından DTP Genel
Başkan Yardımcısı
Hamdi Üçpınarlar
yaptığı konuşmada.
partisinden aynlan
millervekilleri nedenıyle
tt
DTPçözüldü,dağddı
w
biçimindekı
deferlendirmelen
yapanlara seslenerek
salondaki coşkulu
kalabalığı gösterdi ve
"Gelin bu tabkrv u
göriin" dedi.
Cindoruk da
konuşmasında, DTP'nin
iki yıllık bir geçmişi
olduğunu belirterek.
panisinin "maraton
koşhığunu" söyledi.
Cindoruk, "DTP'nin
kuruluşu bir macera ya
da fantezi değil bir hesap
işktir. Bu hesap da.
Türkiye'de
demokratiaruı bitmesini
DTP
göstermektir" diye
konuştu. DTP'den
aynlanlara da
değinen Cindoruk,
"Partilerden
aynlanlar da olur,
kaülaniar da. Bal
kâsesüıe sinekler de
konar anlar da_
Sinekler gider. anlar
kalır"' dedi.
-Bugünkü anlaşmalann,
hesap kapatmalann
karşısında dimdik
ayakta, namusa. ahlaka
dayalı DTP var" diyen
Cindoruk şunJan
söyledi:
-Bu iilkede
namussuzdan fazla
namuslu var. Parti,
milkr\ekili fabrikası
değildir. Ben
demokrasi adına
yanüşyapmadım.
Onlar biri
kuIlandıkJannı
zannediyoriar ama biz
demokrasi adına onian
kultandık. Güle güle
ghsinler. Ancak ne var ki
döndüklerinde kapılar
onlara kapau olacak,
Kinı ki ihanet etti, kim ki
davadan döndü o siyasi
kaçakur. Onlara
kapılannuz her zaman
kapalı olacakbr."
Demokrasıleri bekleyen
en büyük tehlikenin,
seçılmişlerin halkı
aldatması olduğunu
\ıırgulayan Cindoruk,
"MecKs'te iki natır, iki
tellak birbirlerini
yıkadılar. Bu
yıkanmadan hamaında
kirkaldLBukiribiz,siz
temizleyeceğiz. Sandıkta
temizlenecek'' dıye
konuştu.
Siyasi sığınma talebinde bulunan PKK lideri Öcalan, İtalya'da komisyona ifade verdi
Iade dosyası Roma'ya ulaştıHaber Merkezi- Türkiye'nin PKK li-
deri Abdullah Ocalanın ttalya'dan isten-
mesine ilişkin hazırlanan dosya. Dışişle-
ri Bakanlığı Enformasyon Daire Başka-
nı Haldun Otman ve Dışişleri Bakanlı-
ğı Konsolosluk tşleri görevlisi Mehmet
Giinay tarafından Roma'ya götürüldü.
Türkiye'nin, Öcalan'ın Italya'dan isten-
mesine ilişkin resmi başvurusunu önü-
müzdeki hafta yapacağı belirtilirken
Öcalan'ın geçen perşembe günü siyasi
sığınma taleplerini inceleyen komisyon
tarafından 'sorgulandığı' öğrenildi.
Italya ve Alman başbakanlanrun önce-
ki gün bir araya gelmesiyle ortaya atılan
"Ocalan'ın uluslararası mahkeme tara-
findanyargılanması"içinçalışmalarsür-
dürülüyor. Roma'da buluşan Italya Dışiş-
leri Bakanı Lamberto Dini ve Almanya
Dışişleri Bakanı Joschka Fiscber'in,
Öcalan'ın adalet karşısına çıkanlması
için birlikte her türlü çabayı göstermeye
karar verdikleri bildirildi. ttalyan Haber
Ajansı'nın (AGI) haberine göre, İtalyan
ve Alman hukuk uzmanlan yanndan iti-
baren -uluslararası mahkeme" düşün-
cesinin geçerliliğini araştırmak üzere ça-
lışmalara başlayacaklar. Fischer'in ayn-
ca îtalya Başbakanı Massimo D'Alema
ve Dini ile yaptığı göriişmelerde, Türki-
ye'nin Avrupa Birliği'ne girişı konusu-
nun yeniden ele alınması yönünde ortak
karar alındıgı belırtildi.
Mahkeme tartışnıası
îtalya Dışişleri Bakanı Dini, dün Pa-
lermo'dakatıldığı birseminerin birimin-
de gazetecilere yaptığı açıkJamada, Öca-
lan'ın "çokuluslu ya da uluslararası bir
mahkeme karşısına götürülmesi için ge-
rekü hukuki zeminin mevcut olduğunu"
savundu.
Dini, D'Alema ile Alman Başbakanı
Gerhard Schröder'in yaptığı görüşme-
de, Türkiye'nin insan haklan konusun-
da gerekli reformlan "şimdiye kadar
yapbğından fazlası ile gerçekleştirmesi
şarüyla" AB'ye girişi konusunun yeni-
den ele alınması doğrultusunda çok
önemli işaretlerin ortaya çıktığını belirt-
ti. Dini. "Türkiye'nin Güneydoğu'da ya-
şayan insanlann probiemlerini çözmede
cesareüendirilmesi gerektiğinr de ifade
etti.
îtalya Içişleri Bakanı Rosa Russo Jer-
voüno, dün Pisa kentinde yaptığı açıkla-
mada, Öcalan'ın Almanya'ya iadesi ko-
nusunda ısrarlı davranacakJannı söyledi.
Almanya tçişleri Bakanı Otto Schfly ile
4-5 Aralık günleri Brüksel'de buluşaca-
ğını belirten Jervolino. bu görüşmenin
İtalyan hükümetinin tavnnı yinelemek
açısından yeni birfirsatyaratacağıru kay-
detti.
Öcalan sorgulandı
Öcalan'ın geçen perşembe günü siya-
si sığınma taleplerini inceleyen komis-
yon tarafindan 'sorgulandığı' bildirildi.
İtalya'nın önemli gazetelennden Corri-
ere della Sera'nın haberine göre Îtal-
ya'dan siyasi sığınma istemini inceleyen
komisyonun. Öcalan'ın istemi ile ilgili
karannı bugün bile açıkJayabileceğini
ileri sürdü.
Gazete haberinde, Öcalan'ın sadece
Papa'ya değil, ABD Başkanı Bill Clin-
ton, tngiltere Başbakanı TonyBlair. Rus-
ya Devlet Başkanı Boris Yeltsine de
mektup yazarak 'terörden vazgeçtiğini,
Türkiye suıırlan içinde otonomi istediği-
ni bildirdiği' kaydedildı.
İtalyan basınında yer alan haberlere
göre Abdullah Öcalan'ın, Noel'den ön-
ce Rusya'ya geri gönderilmesi olasıhğı
giderek güçleniyor. Îtalya Dışişleri Ba-
kanj'nın bugün Rusya'ya yapacağı gezi-
de bu konunun da gündeme geleceği ve
Öcalan'ın geldiği yer olan Moskova'ya
gönderilebileceği kaydediliyor.
Köşk'e çağrı
HADEP
Demirere
mektup yazdı
• HADEP Genel Başkan
Yardımcısı Osman Özçelik,
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'den 'HADEP'ten
kaygılandığı' yolundaki haberleri
yalanlamasını istedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
HADEP, hükümet kurma calışmalan
çerçevesinde siyasi parti liderleriyle
görüşen Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel'e açık bir mektup göndererek,
"Cumburbaşkanı'mn seçimlerde HA-
DEP'in kazanmasuıdan kaygı duydu-
ğu" yolundaki haberlen yaianlamasını
istedi. HADEP Genel Başkan Yardım-
cısı Osman Özçelik imzasıyla yayım-
lanan açık mektupta Demırel'e sesle-
nilerek. "Yeni hükümet arayışlan çer-
çe\esüıde bir araya geldiğiniz FPGenel
Başkanı Recai Kutan'ın, 'FP'den bıren-
dişeniz var mı' sorusu üzerine FP ile 0-
gili bir kayguuz bulunmadığıriL kaygı-
lannızın. endişelerinizin HADEP'ten
kaynaklandığını ifade etn'ğini/ >aalmış-
ür. Haberde >er alan ifadelerin şahsını-
za ait olmadığıru \e bu haberi tekzip
edeceğinizi düşünüyoruz" denıldı.
Demlrel yansız olmalı*
Seçim konusunun görüşüldüğü bir
dönemde bazı kışi, çevTe ve siyasi par-
tılenn HADEP'in göstereceği başan-
dan kaygılanmasının doğal olduğu be-
lirtilen açık mektupta şu görüşlere yer
\erildi: "Hukuk devletinde siyasi parti-
ler.demokratiksistenıin \azgeçilmez un-
suıiandır. Cumhurbaşkanı da konunıu
gereği siyasi partilereeşit mesafede \eta-
rafsjz olmaİKİır.Cumhurbaşkanı'nın si-
yasi partik'r lehine \e\a aleyhine acıkla-
malânla bulunması, halkiradesinin otu-
şumunuoiumsuzvöndeetkilertebudu-
rum ülke demokrasisinde ciddi tahri-
batlara neden olur. Türkiye'de herkesin
birinci suııf vatandaş olduğunu. shasi
partiler arasında herhangi bir a\nm
yapmadığınızı sık sık ifade ettiğini/a biJ-
diğimi/den. diğer shasi partiler gibi
HADEP'in seçimlerde göstereceği ba-
şandan herhangi bir kaygı du> madığı-
nta düşünüyoruz. Bu düşüncenizin ka-
muoyuna açtklanması, yakuı bir tarih-
te \apdacak seçimlerin adil \v demok-
ratik bir ortanıda geçmesi için gerekli
güv«ncelerden biri olacakbr."
CumartesiAnneleriyine engellendi
Cumartesi Annderi'nin Galatasaray Lisesi
önündeki 185. buluşması da polisin fstiklal
Caddesi'ne yaptığı yığınakla engeUendi
Güvenlik güçleri Tiinel'deki ÖDP İl
Merkezi'nin önünden 2. Çukurceşme'deki
İHD İstanbul ^ubesi'nden çıkan 6 ve
Galatasarav LLsesi'nin önünden de 3 kişi
olmak üzere toplam 11 kişiyi gözaltına aldL
GüwnKk güçlerinin İstiklal CaddesTndeki
kimlik kontroi ve üst anuna uygulaması gün
boyunca sürdü. L vgulama sonucu kuşkulu
görüldüğü savTyla çok sayıda kişinin gözaltına
alındığı belirtildi. Cumartesi Anneleri adına
yapılan ya/ıü açıkJamada. uluslararası
sözleşmder. anay asa ve yasalardan
kaynaklanan "demokratik ve banşçıT gösteri
yapma hakkının engellendiği belirrilerek. "15
Ağustos 1998'ten bugüne dek geçen 16 haftada
380 kayıp yakıru ve insan haklan savunucusu
gözaltına ahndı. 932 gün gözaftında kalan bu
üisanlara Adli Tıp Kurumu 84 gün iş göremez
raporu verdi" denildL
Türk dernekleri düzenledi
Almanya'da
mitingli protesto
DışHaberlerServisi-
Almanya'nın çeşitli
kentlerinde Avrupa Türk
Toplumu Platformu
tarafindan organize edilen
mitinglerde, PKK lideri
Abdullah Öcalan ile ttalya
protesto edildi. Bonn,
Berlin, Münih ve
Nürnberg kentlerinde
toplam 18 bin kişinin
katıldığı gösterilerde olay
çıkmadı. 4500 kişinin
katıldığı Bonn'dalci
yürüyüş sırasında
göstericiler, İtalyan
büyükelçiliğinin önünden
geçerken "Terörist PKK,
Terörist Îtalya" sloganlan
attılar. Bonn'da yapılan
yürüyüşe, Kuzey Ren
\Vestfalya eyaleti
Hıristiyan Demokrat Parti
(CDU)milletvekiliWiIfi
Zviajevv de katıldı.
Zylajevv yaptığı
konuşmada, "Suç her
yerde suçtur. Suçlu. suçunu
işlediği yerde yargılanmah.
30 bin kişinin öNimüne
sebep olan bir teröristin
Türkive'de
yargılanmasından daha
doğal bir şev olamaz" dedi.
Yürüvüşü düzenleyen
tertip komitesinden 4
kişilik bir heyet de ttalya
büyükelçıliğine
"Katfllerin değil,
mazlumlann haklan
savunulsun" yazılı bir
sıyah çelenk ile 3 sayfalık
bir mektup bıraktı. Îtalya
büyükelçiliği yetkilisi
Pierluigu Squülante
mektuba verdiği yanıtta,
Türkiye'nin ölüm cezasım
kaldırmasmın ardından
iade sorununun tekrar
düşünülebileceğini
kaydetti. Nürnberg
kentinde Türk Dernekkri
Koordinasyon Kunılu
tarafından düzenlenen
yürüyüşte de Italya'nın
tavn protesto edildi.
Münih'teki yürüyüş ve
mitingde italyan
konsolosluğuna bir bildiri'
verildi. Berlin'deki
yürüyüşe, Diyarbakır Şehit
Aileleri Dayanışma • ıg
Derneği temsilcileri de"
katıldı.
Denizkurdu. İtalya ve Almanya başbakanlannın açıklamalarım 'hukuk skandair diye yorumladı
'Öcalan'ın iadesinde gelişmeler olumsuz
9
tZMİR (Cumhuriyet i^e Bürosu) -
Adafet Bakanı Hasan Denizkurdu, Al-
man ve İtalyan başbakanlannın açıkla-
masının, PKK lideri Abdullah Öca-
lan'ın Türkiye'ye iadesi konusunda
"oramsuzbir geüşme" olduğunu söyle-
di. Yargılamanın uluslararasj boyutla-
ra taşınmasma Türkiye'nin kesinlikle
karşı olduğunu belirten Denizkurdu,
geçen yıllarda Orly'de Ermeniler hak-
kuıda görülen davanın, Türkiye'nin
yargılandığı bir davaya dönüştüğünü
anımsattı.
Denizkurdu, adliye lojmanlarmın te-
tnel atma törenine katılmak üzere dün
geldiği Çeşme'de, gazetecilerin soru-
lannı yanıtlayarak gündemdeki çeşitli
konulara değindi. Bir gazetecinin "Al-
man ve ttalyan başbakanlannın açıkla-
malan, Öcalan'ın iadesi konusunda
olumlu bir geüşmeoiarak değerlendiri-
lebflir mi" sorusuna Denizkurdu, "Tam
tersine olumsuz bir gelişme" karşıhğı-
nı verdi. Alman ve İtalyan başbakanla-
nnın açıklamalannı "hukuk skandah"
diye tarumlayan Denizkurdu şunlan
söyledi:
"Almanya'da, bir mahkemeııin ver-
diği karan ortadan kaldırmak o suçun
magdurlaruun şikâvetkrini deortadan
kaktırmak anlanuna geiir ki: İtalya ve
Ahnanya gibi hukuk devieti olduğuna
inandığımız 2 iilkede cereyan eden ge-
lişmekr, bir hukukçu olarak beni üz-
mektedir. Hete hele ftaha Adalet Baka-
nı'nın Türkiye'ye akıl verir bir ta\ ır içi-
ne gjrmesi, kabul ediür bir olay değîl.
Türkiye sorunu uluslararası alâna gö-
tünneyi kesinlikle kabul etmeyecetir.
Çünkü taribjmizde bundan önce Or-
iy'deki Ermenilerle ilgili davada. adeta
Türkiye vargılanır hak geldi. Suçun iş-
lcndiği yer burasidır; bu suçun mağdo-
nı şehitaileleri ve gaaler Tiirkiye'dedir.
Itaha'nın yapacağı şey, hukuka uymak
ve bölücü örgüt başinı Türkiye'ye iade
etmektir."
Denizkurdu, Öcalan'ın iadesi konu-
sunda bireysel başvurular konusunda-
ki bir soru üzerine de "Bireysel başvu-
rular organize ediliyor. Bu konuda ts-
tanbul'da bir toplanO yapüiTOr'' dedi.
Denizkurdu. hükümetin düşürüknüş
olmasmın Öcalan'ın durumukonusun-
daki gelişmelerde herhangi bir aksa-
maya neden olmayacağuıı da kaydetti.
HPLİDERİBAYKAL, CUMHURİYET'ESONGELtŞMELERlDEĞERLENDtRDl
'Ecevit'in işbirliğinegirmesiçok acı'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-CHP Genel Başkanı DenizBaykaL
hükümetin "Ne halleri varsa gör-
sünler der gibi küserek" 1999 yılı
bütçesınden vazgeçtiğini belirterek
"Bu noktada asgari sorumluluk,
görev bilinci gereği "Çalışmamızı
sürdürehm' oünahydı" dedi. CHP
lideri; Başbakan Mesut Yılmaz ve
DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'ın
malvarlıklannın iki partının işbırli-
ğiyle aklanmasını "zavalhhk, peı+
şanfak" olarak nitelendirirken, "Işin
en acı taran. Ecevit'in böyle bir iş-
bûiiğine girmiş olmasıdır" dıye ko-
nuştu.
Baykal. Cumhuriyet'e son siya-
si gelişmeler ve hükümet
arayışlannı değerlendirdi.
Baykal, Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirerin hüküme-
ti kurma görevini kime vere-
ceğini tahmin edemediğini
belirterek, FP Genel Başka-
nı Recai Kutana görevi ver-
mesinin tuhaf olacağını be-
lirtti. Baykal, "tldyokian bi-
risini seçecek. Biri, ya önüne
bir koaUsyon gelecek ya da
bir koalisyon yapın diye ata-
ma yapacak. Belki de biraz
bakıp_ bir parlamenteri ata-
yıp.. hadi bakahm da divebi-
İir"dedi.
ANAP'ın iktidan yitirme-
si nedeniyle büyük bir sar-
sıntı geçirdiğini. bütçe konu-
sundaki tutumunun bunun
bir örneği olduğunu anlatan
Baykal, bütçenin komisyondan bü-
yük ölçüde geçtiğini ve TBMM'nin
malı durumuna geldığini söyledi.
Türkiye"nin bütçeye gereksinimi
olduğunu vurgulayan Baykal. "Bu
noktada asgari sorumluluk, görev
bilinci gereği "Çalışmamızı sürdü-
relim" olmâlıydı. "Ne halleri varsa
görsünler' der gibi küstüler. Türki-
ye'ye. ekonomiyezarar vermeyi gö-
ze aldılar. Bütçeyi bırakölar. avhk
bütçe beürsizlik, sağuksız bir yakla-
şun. Yani tatsız bir manzara. Tür-
kiye, bütçesiz bırakılabilir mi? Bu
ciddi bir yanhşnr. cezalandırmadn-"
dıye konuştu.
"Çamurun ustüne oturmam" di-
yerek Çiller ile 1996 yılında yaptı-
ğı koalisyonu bozan Yılmaz'ın
kendi partisinin verdiği soruşturma
komisyonunda Cüler'in malvarlı-
ğını "akladıgına'1
dikkat çeken
Baykal. "Bu zavalhhk, perişanlık-
ör" dedi. Baykal, ANAP'ın anaya-
sanın 83. maddesinin degiştirilme-
sine yönelik önerisini de inandıncı
bulmadığını vurgulayarak şu gö-
rüşleri dile getirdi:
"Yılmaz. "2.5 yıldır uğrunda mü-
cadele ettiğim Çiller'in yolsuzluk-
lanyla ilgili iddialar siyasi amaçla
söylenmiştır' mi diyor. bu bir itiraf
mıdır? Bu bir günah çıkarma mı?
Yani "Ben Tansu Çiller'e siyaseten
Prof. Arat
okurlanyla
buluştu
Kadın Kuruluşlan Birliği
Başkanı ve İstanbul
Üniversitesi Öğretim Üyea
Prof. Dr.Neda Arat,
CKK'nin kasun ayı
etkinlikleri kapsamında
önceki gün okurlanyla
buluştu. Arat, CKK Taksinı
Sergi Salonu'nda 25
kadının \azilannin
bulunduğu "Aydınlaıunanm
Kadırüarı" adlı kitabını
imzaladL
mi saldırdım' diyor. Bir insanın
Anayasa Mahkemesi huzuruna çık-
ması ayıp bir şev değildir, ayip olan
ağır suçlandığı haldeAnayasa Mah-
kemesi'ne çikmamak için ovunlar
oynamaknr. 83. maddeyi degiştire-
rek adaletin önünü açmak istedik-
lerini söylüyorlar. Soruşturma ko-
misyonunun karanna komisyonda
evet deyip genel kuruldan çıkarsa-
nız zaten adaletin önü açılacaktı."
Yılmaz'ın kendisıne her görüş-
mesinde "Benim parti bile fire ve-
rir, bunu gündeme getirirsek bu iş
olmaz" dediğini anımsatan CHP
üderi Deniz Baykal, "16.5 ay bo-
yunca kıunı kıpırdatmadı bu konu-
da. Soruşturma komisyonla-
nnın aklama czikliği. suçlu-
luk duygusu içinde. Mahke-
menin kapısının önünden
döndüreceksiniz birbirinizi,
sonra mahkemenin kapısını
açtığınızı söyleyeceksiniz. Bu
baştan aşağı bir aldatmaca.
İşin acı tarafi, Ecevit'in böy-
le bir işbirliğine girmiş olma-
sıdır"dedi.
CHP Genel Sekreter Yar-
dımcısı Eşref Erdem de dün
düzenlediği basın toplantı-
sında, partisinin, toplumda
kutuplaşmalaf yaratmayacak
geniş tabanlı bir hükümet ku-
rularak 18 Nisan'da seçime
gidilmesini istediğini belir-
terek. hiçbir biçimde FP'li
bir koalisyonun içinde yer al-
mayacağıru söyledi.
Tepkiler sürüyor
İtalya protestolan
türban eylemine
donuşturuldu
Haber Merkezi - MHP,
BBP. Ülkü Ocaklan ve
Nizam-ı Âlem Ocaklan
tarafından ırçı, şoven
dalgarun arttınlması
amacıyla kullanılan İtalya
protestolan, dün de
türban eylemine
dönüştürüldü.
Ankara'da İtalyan
Büyükelçiliği'ne siyah
çelenk bırakan bir grup
türbanlınm, "O şehit
anasu bir ogluna bir de
üniversiteki başörtülü
kızına ağlıyor" ve
"Şebitierin kanı da
başörtüsü zulmü de
yerde kalmaz"
pankartlan taşıması
dikkat çekti.
Öcalan'ın italya
tarafindan korunması;
Hatay, Tokat ve
Şanlıurfa'da düzenlenen
mitinglerle de protesto
edildi. Hatay'ın Dörtyol
ilçesinde 8 siyasi parti, 7
belediye başkanlığı ile 9
demek ve sendikanın
düzenlediği ortak mitinge
yaklaşık üç bin kişi
katıldı. Tertip komitesi
adına hazırlanan bildiriyı
okuyan Bestami Cher adlı
öğretmen, bugünkü
Avrupa'nın ihtişamlı
yaşayışını Doğu'nun
insanlannın yoksulluğu
ve ölümü üzenne
kurduğunu söyledi.
DYP Iskenderun Ilçe
Örgütü de İtalya
Kilisesi'ni ziyaret edip,
çiçek verdi. Katolik
Kiliseleri Ortadoğu
Rahipleri Genel Başkanı
VTncezzo Rina Succi,
Italya'nın tutumundan
doğan rahatsızlıgı dile
getiren DYP'lilere,
italya'da halkın büyük
çoğunluğunun Öcalan'ı
istemediğini söyledi.
Tokat'ta bütün siyasi
partilerin katılımıyla
düzenlenen mitmge
yoğun katılım oldu.
Yayımlanan ortak
bildiride de Italya'nın
Öcalan'la ilgili tavn
kınandı.
Şanlıurfa'nın Samsatkapı
mevkiinde yapılan
mitinge, MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçeli de
katıldı. Konya'da
düzenlenen protesto
mitingine de 5 bin kişi
katıldı.