15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 KASIM 1998 PfOA OLAYLAR VE GORUŞLER Türban ve Önlenemeyen GetirisiL MUHAMMETDAFİ Emekh A nkara'nın Yenimahalle semtindeki ilköğretim okullannın birinde öğret- men olan H. D. K. anlattı: Birinci sınıfa aldığım ve dördüncü sınıfa değin, bir- takım giysilerini ve okul gereçlerini kimi kez cebimden, kimi kez velilerimin ve ar- kadaşjanmın katkılanyla sağlamayaçalış- tığım bir yoksul öğrencim, geçen yıl bir- den değişti. Ders yılı başından itibaren okula güzel ve temiz giysilerle gelmeye, okul gereçlerini hazır bulundurmaya baş- ladı. Bir gün çocuğa takıldım, Yiınus de- dim, herhalde baban artık iyi kazanıyor, giysilerin güzel, gereçlerin tamam. Ço- cuk yine çekingen "Yoköğretmenim" de- di, "Bize iki abla geldi. Annemle. ablamla konuştular. Ablamın başını örtmesini iste- diler, o da örttü. Artık o ablalar bize her ay para veriyorlar. Ablam da onlaria geziyor, evlere gidiyor, konuşuyorlar. Başka teyze- ler de geliyor, bizim evde de komışuyortar, te>p dinliyorlar. Bir hoca konuşuvor. baş- lannı örtmejen kadmlar cehennemde ya- nacak. çocuİdan da yiyecek ekmek bula- majacak. dhor". Afgan, Arap ve Acem şeriatı altımızı böyle oyuyor işte!.. Siyasal İslam.shasaOaşnnlmışdin, inanç ve tapınma kaynağı olmaktan çıknuştır. Korku ve ürkü (panik) odağı, insanlan, özellikle de kadın ve çocuklan korkuyla elde etmek için, acımasız-kıyıcı bir baskı aracınadönüşmüştür. Dinsel kaynaklarda, inanmayanlannya da inandıklan dinin gereğini yerine getirmeyenlerin cezalan- nı öteki dünyada çekecekleri, orada sor- gulanacaklan yazılıdır. Siyasal lslamcı- lann "HesapGünü"nübekIemeye zaman- lan yoktur. Hem yakınıa hem yargıç gö- revi üstlenmişlerdir. Kendilerine uyma- yanlann, kendilerinin yolundan gitmeyen- lerin cezası. iki dudaklannın arasındadır. Oysa İslam dininin temelinde, ne peygam- berden başka "tebfiğd" vardır ne de pey- gamberden sonra bu görevi üstlenecek bir sonımluya, bir siyasal örgüte Tann tara- findan işaret edilmiştrr. Islamın peygam- beri, "Tebliğettnn. Tanık oJya RabL" de- diği andan itibaren dünya işlerinden çekil- miş, hiçbir kimseye, hiçbir örgüte ne bir vekillik ne inananlan izleme yedrisi bırak- mıştır. Siyasal Islamcilar, köktendinciler kim oluyorlar da insanlara din dersi ver- meye kalkıyor, 'khap'ta yeri olmayan bir yetkiyi üstlenip insanlara korku ve ürkü sa- lıyorlar?.. Peygamberden sonra kurulan Abbasi ve Emevi devletleri bile, bugün si- yasaJ îslamcılann düşledikleri türden bi- rer din devleti değildir. Bunlar, BenlÜmey- ye ve Beni Haşim/Kureyiş kanşığı büyük Arap aşiretlerinin siyasâl ve tutumsal er- ki ellerinde bulundurmak için göze aldık- lan örgütlenmelerdir. Ne Musa ne Isa ne Muhammed- Bu iki Arap aşiret devletinin temel fel- sefesini dinsel yargılardegil, dünyasal/in- sansal çıkarlar oluşturur. "Din devleti" kavTamıysa henü2 aşiret kafasmı değiştir- rne firsatı bulamamış; anlaksal yetersizlik- lerinden dolayı ulus, ulus-devlet, demok- rasi, insan haklan ve laiklik gibi çağcıl kavramlan algılama yeteneğinden yok- sun; ussal düşünüş ve alımlama sürecine girmemiş, girememiş olanlann düşlem- lerinden, samranma ve uydurmalanndan başka bir şey değildir. Örtünme; bannma gibi, dinse! olmak- tan çok, insansal, yaşamsal bir gerekseme- dir; ne Musa'run buJuşudur ne İsa'nın ne de Muhammed'in. Insanoğlu ta başından, nasıl kurttan kuştan konmacak, saklana- cak bir yer aradı ve bulduysa, açık yerle- rini örtmek için de önceleri yapraklardan, kabuklardan yararlandı, sonra kendisi yap- rağın, kabuğun yerini tutabilecek örtünme- likler aradı buldu, uydurdu ve günümüze gelindi. Cinsel organlann örtülmesi Adem'den başlar. Kadın erkek, nereleri- ni nasıl örtecekleri, tapınaklarda. Tannlar karşısında kiminnasıl örtüneceği Çin Hin- di 'nden Mezopotamya'ya, Mısır'a ve Ak- deniz ülkelerine değuı, tarihin çok derin- Üklerinden beri tartışılakonuşulagelen bir sorundur. Kuran'ın tarihçileri bilirler, ör- tünmenin birTann buyruğu olarak Kuran'a yansıması da dönem içinde yaşanan bir- takım olaylann sonucudur. İslam inana ge- reğidir diye başa örtülen,özellikle genç kız- lanmızın başlannı bohçalayan başörtüsü ve tepeden tımağa çuvala sokan giysiler, hiçbir zaman ne Kuran'da ne de peygam- berin sözlerinde tapmç/inanç nesnesi ola- rak gösterilmişrir. Türban olaylannın yo- ğun yaşandığı şu günlerde, Kunuı tarih- çilerimiz, Kunuı yorumculanmız, örtün- me kavramınm ne zaman ve yaşanmış hangi otaylardan sonra Kuran'da yer al- dığım açıkça halkımıza anlatmalıdırlar. lslamm peygamberi bile 'kitap'la yetinme- miş, orada olanlan açıklamış, yorumla- mış, güne, özellikle de töreye uygunluğu- nu aramış, araştırtmış. Yani, dinsel terimiy- le 'içtihat kaptsı'nı özkendisi (bizzat) aç- mıştır. Bunun anlamı, Mecdle'nin 3tiımad- desinde geçtiği gibi, "Âdet, bükme esas- Or" dcmektir. Yani, dinsel bir yargı, ister öznel ister genel olsun, çağın gelenek ve göreneklerine göre yargı kurulur, demek- tir. Çünkü İslam, oldukça basit bir dindir. "KeKme-i şahadefi söylediğiniz anda Müslüman oluyorsunuz. Gerisi tamamen kişiye kalmıştir. Ortünme, açılma, yeme içme vb. başka dinlerde olduğu gibi, be- lirlenmiş bir sorumluluğunuz yoktur. Na- maz kılmak, sağlığınız yerindeyse oruç tutmak, hacca gitmek, varlığınız yerin- deyse malın zekâtını vermek gibi... birta- kım zorunlu (farz) eylemlerimiz var ki, yerine getirmek, tamamen sizin inanç an- layışınızla ılgilidir. Yaşadığınız sürece si- zibunlan yapmaya kimin zorlayacağını ya da kimin yol göstereceğini Kuran yazmı- yor. Ancaik hem Müslümanlıgı kabul eder hem de bu zorunlu işlemleri yapmazsanız, öteki dünyada sorgulanacağınız ve ceza- landınlacagınız size anımsanlıyor. Sorum- luluğunuzu yerine getirdiğiniz takdirde elde edeceğiniz kazançlar, iyililder sayı- lıyor. Yani, Kuran bir tebfiğbelgesidir ve peygamberin "Veda Haca" ve Tann'nm tanıklığıyla "tebüğ" sonuçlanmıştır. Bun- dan sonrası, "tebüğ" belgesindedir ve an- cak o belgeye uymak isteyenleri ilgilen- dirir. Şeriat-ticaret, Geçmişte hep öyle olmuştur; kendi in- sanlannı, kendi uluslanru acımasızca sö- mürmek isteyenler, hep dini, dinsel düş- lemleri, dinsel nesneleri kullanmışlardır. Bugün Türkiye'de, rahmetli Uğur Mum- cu'nun deyişiyle, '^eriat-ticaret-siyaset'' er- babının, insanlan kandırarak sömürmek ve siyaset merdivenlerini nrmanmak için, din ve inanç nesnesi olarak bayraklaştırmaya çalışöklan türban ve cS«pderulen bez par- çalannm dinle, imanla hiçbir ilgisi, ilişi- ği yoktur. Bunlar, henüz dinler/inançlar ortağını aşamamış, ilkelliklerinin aynmı- na varamamış dinsel ve siyasal odaklann, dışalımlı (kökü dışarda) dayatmalandır. Bugün ülkemizde sergilenmekte olan ve bayraklaşnnlan örtünme; görüntüsü, bay- raklandınhş biçimi, sahnelenmesi ve al- tındayatan "istenıezük''leriyle dipten do- nığa dış kaynaklıdır. Neden derseniz, Türk tarihinde özellikle de Osmanlılar döne- minde birtakım dinsel başkaldınlar, din- sel "Jstemezük"ler olmuştur, yaşanmıştır. Ama hiçbırinde, bugün görüldüğü gibi, birtakım bez parçalannın bayraklaştınldı- ğı, inancın ve namusun kadmlann saçla- n ya da bedenleriyle ügilendirildiği görül- memiştir. Onun için de, Anadolu Müslü- manlıgı hiçbir zaman Arap Müslümanlı- gı, Acem ya da Afgan Müslümanlıgı ol- madı. Anadolu Müslümanlıgı, birtakım "gaipfikfer", "kuüuklar'' ya da "ubudi- yetfikJer" Müslümanlıgı değil, insansal Müslümanlıktır. Anadolu insanının bu ola- ğanüstü yaşamsal din yaklaşımını çok iyi tanımlayan yüce Atatürk. tzmit toplantı- smda kendisine,"_ ulusunuz Müslüman, siz laik ounak istiyorsunuz, bunu nasıl ya- pacaksuuz" diye soran yabancı bir gaze- teciye "Koiay yapacağn. Çünkü Anado- hı insanı doğacıdır, doğayi kutsar. L'lusu- muz. ortodoks Müslümanlıgı hiçbir za- man yaşamanıışür" demiştır. Türban kalkışımının önlenemeyen ge- tirisini engellemek için insanlanmızı her alanda hızla aydınlatmalı, bilgilendirme- li ve uslarmı İcullanmaya yönlendirmeli- yiz. Insanlaraydınlandıkça, bilgilendikçe, kafalann içini ve dışını karartan kara çar- şaflar yırtılıp toz bezi yapılacaktır. Çün- kü denenmiş bir toplumbilimsel yargıdır: "Din ile bilim ters oranûlıdır, biri ilerler- ken öteki geriler." ARADA BİR DOGAN KUBAN Namus Partisinin Aymaz Başkanı "Ne Gafil Padişehtir mülkün viran olduğun bil- mez" Fuzuli. 1950 yılından bu yana oy verdiğim Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy verip veremeyeceğimi düşünü- yorum. Çevremde benim gibi olanlar da çaresiz- lik içinde ne yapacaklannı bilemiyorlar. Bir sayın başkan elli yıl oy verdiğim Cumhuriyet Halk Par- tisi'nin şansını tüketiyor. Cumhurbaşkanı yine Fa- zilet Partisi Başkanı ile konuşmalara başlayıp Ba- yan Çiller ülkeyi yönlendirmek için paçaları sıva- yınca, tanıdığım herkes hop oturup hop kalkma- ya başladı. Benim gibilerin kafasmı kurcalayan so- rular şunlar: Halk Partisi, hükümeti düşürme gücünü ve şan- tajını, on altı ay boyunca Çiller'in yargıya gönde- rilmesi için niye kullanmadı da Yılmaz hüküme- tini devirmek için kullandı? Eski ortaklıktan bula- şacak bir şeyler mi vardı? Yılmaz hükümetine destek verilirken Anavatan Partisi'nin Özal'a uzanan tarihi bilinmiyor muy- du? Her şey birdenbire mi oldu? Halk Partisi'nin başkanı ve mensuplan, on altı ayda gıdım gıdım topladıkları üç beş oyu, gele- ceği düşünmeyen bir gecekonducu jesti ve uy- durma bir şövalyelikle tekrar geldikleri yere gön- derirken hiçbir gelecek perspektifine sahip olma- dıklannı farketmiyorlar mı? Nerde il başkanlan, il- çe başkanlan? Nerde taban dediğimiz partililer, kayıtlı partililer? Çillerli ya da Çillersiz, Yılmazlı ya da Yılmazsız, sağındaki partileri hemen birleştiren bir eylemi başlatan bir politikacı, biraz özeleştiri yapıp ken- disini sorgulayamaz mı? Ya partisi? Böyle birbaş- kana hayır diyecek hiçbir gücü yok mu? Ecevit'in büyük kent belediyelerini Refah Par- tisi'ne teslim etmesinden sonra Baykal'ın da baş- kanlanndan dolayı bir araya gelemeyen orta sağ partileri bir araya getirmesi, Türkiye'de Atatürk'ün kurduğu partiye bağlı olanlann hayailerini karar- tan ikinci büyük darbe oldu. Yılmaz, Bay Baykal için çok gerçekçi bir şey söyledi: "Hiç adalet his- si yok, sadece politika düşünüyor." Gerçi Türkiye'de politikacılann adalet hissinden söz etmek pek olası değil. Fakat, Türkiye politik yaşamına egemen olan kırsal kültür temsilcilerinin, kişiler üzerinde bir çağdaş devlet politikası ortaya çıkması için, tep- kisel jestlerin ötesinde, daha akılcı davranışlar sergilemelerini, Halk Partisi geleneği içinde yeti- şenlerde bulamazsak kimden bekleyeceğiz? Bu tür yakınmaları uzatıp, enine boyuna tartış- mâk gereksiz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin öze- leştiri dönemi gelmiş geçiyor.. . . . 0NKR4 6 Aralık '98 hmAttttn Edirn«kap4'ya KÜITÜR ESERLERİ 4 . 0 0 0 . 0 0 0 jtumonyo dohül kon.vn'da Şeb-i Arns Konya'da Şeb-i Aras k\PAÜOKVA v« BE\ ŞEHİR 9-13 Aralık 374)00.000 9-12Aralik29.000.0O0 2. KUR ARKEOIOJİ ve SANAT TARİHİ SEMİNtRURİ 12Ardıll998lanhındl!b(^>y<ır. 30 Aralık - 3 Ocak AT1NA . AST Turiını tjbirLgi ile Uçakla Cidiş-Döım;, Oda Kahvalb 480 $ Pazar Gunü 1 3°° - Tel & Fox; O21 2. 236 84 97 TURSAB 3S33 Eylül' de bu Salı: ALPAY 1 Aralık EYLÜİ Müzik Kulübü (0-212)257 1109 H. Numarısı 6600011889 6600036977 6600037545 6609550040 6600044&46 6600044888 6619380015 6610018671 6610023276 6619620013 6610039024 6620063191 6620063205 6620063318 6620088957 6630021796 6640000789 6640016378 6640032682 6670031313 6670036039 6680003590 6680006271 6680027419 ..$680050219 6690021412 6690041231 6700001322 6700010735 6700021021 6700030424 6710003548 6710012010 6710019991 6720007114 6720008078 6720033536 6730022882 6730028482 6740016818 6740027614 6740047194 6750010413 6750016321 6750024831 6760010620 6760020078 6760028042 6770006204 6770021211 6770026471 6780000086 6780007978 6790011543 6790016811 6790028680 6790035972 6790037254 6790039311 6800010650 6800026433 6810007112 68100011722 6820004431 6820010648 6820023058 6830007063 6830031951 684000338 6840002865 6840004883 6840016601 6840030878 6840033459 6850001128 6850002830 6850015751 6860034761 6870012056 6870014790 6870025069 6870030514 6880021712 6880022544 689007655 6890052093 6900027452 6920014526 6920020093 6920021438 6920025838 6920026024 6920035137 6920044937 6920045758 6920046115 6930017737 6930022930 6930026714 6930035072 İSTANBUL DEFTERDARLIĞI'NDAN ILANEN TEBLİĞ Adı soyadı (Unvanı) Abitöraı Ahrnetömek Arslan örnek Refikömek Yûkselömek Zarife örnek Ramisörs Tımcay Örûcû Naziförs MerdaneÖveç önsa Giyım San. özgıda Pazarlama özgıda Pazarlama özgıray Et ve Mamul. özacar Madencılık Polat özılp Behçet Ozarslan Kötcsal Özaü Muratözay TanerÖzbek özbekOtomotiv AdılÖzben Zaferözben özben tnşaat San. Ruîenözbıl Cemalözcan Hamzaözcan lbrahim Özcan KemalOzcan M. Ali Özcan Mustaâ özcan Necdet özcan OmürOzcan SaıtÖzcan R-Talip özcivan Melahat özcoşkun Davut özcelik SamiÖzçelik YaşarÖzcetm Muharrem özdamar Erkaoözdal ŞûkrûÖzdek AhmetOzdemir Alaatrin özdemir Ali Bakı Ozdemir Coşkun özdemir Ensar özdemir Faima özdemir Hasan özdemir Hüseyin özdemir lbrahim Özdemir tsa Özdemir Kâdriye Özdemir Mustafa Özdemir Mustafa Özdemir Nevzat Özdemir Orhan özdemir Orhan özdemır Osman özdemir S.Batöl Özdemir Suna Ûzdamar Yaşar Özdamar YusufÖzdemir CelalÖzden Hûseyin Özden Selahattm Özdemir Osman Özden Ort. Özdinç Plastik San. Abdullah Özdoğan Bayrara Özdogan E.Gazı Özdoğan Tuncel Özdoğan Cevat özdûndar Özefc Demir San. ErtanÖzek NecipÖzek FarukÖzel KamilÖzen ŞükrüÖzen Yaşar Özen Binaliözenç Bayram Özenir Erdemözer ErobÖzer MehmetÖzer ÖzerHidrolik Asafözfirat BmnurÖzgûl Metinözgûl NecatiÖzgûl Zekiözgül özgûl Çelik Madeni AhmetÖzgün Tımcer Özgün ZekiÖzgûn Özgön Çelik San. MahmutÖzgür RaşitÖzgûr Yılmaz Özgûr Özgürler Elektrik Adresı tbrahimağa Sok. 12. Eyüp BegonyaSok. 13G.O. Paja N. Kemal Cad. 34 Alibeyköy Babahaydar Cad. 18.6 Eyüp G.O.Paşa Cad. 7 Alibeyköy AdaSok. I6G.O. Paşa Bestekârt.AğaSok.2Eyûp Park Sok 43 Alibeyköy Mehtap Sok. 9 Eyûp HançerSok.26.B. Paşa TikveşliYolu 1/188 Topcular Kurugıda Sit. B. Blok 49 Rami KurugıdaSıl E. BlokTORami Kofutürk Cad. 28/4 Eyûp Cami Meydanı 83/7 G.O.Paşa Ataköy 3. KJSDTI 204/45 Bakırk. Başaran Sok 22 G.O.Paşa Mrmaranan Sok. 75 B Paşa Düğmeciler Cad 16^ Eyûp Kışla Cad 88/104 Ramı Korutürk Cad 50 Eyûp SayaYolu 18 Alibeyköy SilahtaragaCad 107 Eyûp G.O.Paşa Cad. 80 Alibeyköy Kışla Cai-115/53 Topçular Avas San. Sit. 49 Topçular Kjsmrandıra Köyü Kemerburgaz 37/5 Sok. 7 Bagcılar Lale Sok. 7 Kemerburgaz Tekke Sok. 4/11 Eyûp Şeyhraşit Sok. 18 Eyüp Şaırzırzal Sok. 68 Eyüp OrduCad 152/CG.O.Paş» KambaySitCBlok5Topeu. HançCTSok. 36B.Pasa Çukurçeşme Cad. 113 G.O.Paşa YeşilSok.lS.'AG.OJaja Kışla Cad 332 Rami Mimarsinan Sok. 3 G.O.Paşa Gıme Cad. 44 Alibeyköy Nalcipoflu San. Sit. 45/3 Ramı Maslak Yokuşu 8 Alibeyköy Önder Sok. 17/4 Topçular Havuzbaşı 27 Eyüp Tahtaminare Cad. 15 Eyüp LaleüCadll5G.O.Paşa Kı$laCadll7/7Rami Barbaros Cad. 62/E Alibeyköy Dogan Sok. 9 G.O.Paşa Kurthan 115/22 Eyûp HedefSok. 11 G.O.Paşa Halitpaşa Cad 79 Eyûp Reşadiye Cad 11 Rami UysallarSok.26G.O.P»şa CanSok. 15G.O.Paşa Paşmakçı San. St. 345 Topçular Marangozlar Sit. N Blok 65/2 2. Merdıven Sok. 7 Alibeyköy Bostan Cad 2/11 Eyûp Kışla Cad 7'9 Topçular Ada Sok. 82 G.O.Paşa Bostan Sok. 2/15 Eyüp tdrisköşkü Cad 22/A Eyûp Kışla Cad 111/156 Topçular Itrr Sok. 8 G.O.Paşa Marangozlar Sit. 46 Eyûp Zorlu Sok. 9 B.Paşa Kışla Cad 111/180 Rami Topçular lş Mrk. 88/137 Rami MJEevzi Çakmak C.89 A.Köy NimetS. 38/16 Eyüp Mehtap Sk. 9 Eyüp Kurugıda Sit. B. Blok 48 Rami Atatürk Cad. 13 Alibeyköy Salihpasa Cad. 60 G.O. Paşa Numenefemlı Sok. 8 G.O.Paşa Tûıtje Çıkmazı No: 12 Eyüp MahepeCad 19 Topçular Kışla Cad. 47 Topçular OrduCad. 98, G.O.Paşa Y.TabyaNo. 59G.O.Paş» Ramı Kışla Cad 209 Topçular OrduCd 149 G.O.Paşa A.lpekçi Cd 158-705 B.Paşa K.Gıda Sit. P.2, Blok 34 Rami A.lpekçi Cd 55 B.Paşa Ordu Cd. 148 G.O.Paşa Fabrikalar Sk. 15/B Rami Kışla Cd 164 Eyüp Cami Sk. 5 A.Beyköy Kışla Cd 43; 10 Topçular Kışla Cd 142 4 Topçular ÇahşkanSk. 17.G.O.Paşa Onur San. Sit. 19 Topçular Çaycılar Sk. 54 Eyüp Rami Kışla Cd. 26/A Eyüp Deli Hûseyin Paşa HırS. 1/14 • KücûkköyYolui45G.O.Paş» Tahta Minare Sk. 21 Eyûp LaleüCd 48/6 G.O.Paşa Dönemi 1992-3 1993 1993 1992 1988 1993 1992-3 1992-3 1992 1992-3 1993 1992-3 1993 1992-3 1993 1993 1989 1992 1992 1993 1992-3 1992 1993 1993 1992-3 1989 1992-3 1992-3 1992-3 1992 1992-3 1989 1987 1988 1987 1993 1993 1992-3 1987 1993 1992 1993 1988 1993 1993 1993 1992 1993 1993 1992 1993 1992-3 • 1992-3 1987 1993 1992-3 1988 1992 1993 ' 1992 1992-3 1992-3 1987 1992-3 1992-3 1992-3 1987 1987 1992-93 1993 1993 1993 1987 1993 1992-3 1993 1987 11992-3 1992 1993 1992-3 1987 1992 1992 1988-9 1987-92-3 1992 1993 1992-3 1993 1992/3 1993 1992 1992 1993 ' 1988 1987 1987-8 1993 1987-93 Nevi GelirG.STP. KDVGecV. GTK Gelff KDVGöturü GeçV. GelirGeçV. ' . GVG.STP.Geç Gelir GelirGeçV. G. STOP. KURUM STP. G. STOP. KURUM GEÇ V. KDVStp. G.Stop. G.Faiz Gelir Gelir KDVGec.V. G.Stop. Gelir G.Stp. G.Stop £M G - St °Pt - a ( f c ^ GV.Ceza GV.GeçV. G.Stop. G.Stop. Gv. KE G.Stop. GV GVG.Stp.Ceza KDVCezaFaiz Gelir CezaGeç. KDVCeza Geç.V. Geç.V. G.Stop. KDV KDV Gerir Slp. G.Stop. Gelir KDV G.Stop. Geç.V. Gelir Ceza Faiz GTKFon Geç.V. GeçV. Cezs Gelir G.Stop. Ceza G.Stop. Gelir G.Stop. G.Stop. GV Gelir KDV Gelir Faız KDV GelirGeçV. Gelir Faiz Gelir GTKKE Gelir G.Stop. GelirGeçV. G.Stop.Faiz Gelir G.Stop. Gelir G.Stp. GelirGeçV. G.Stop. Cez3 G.Stop.GeçV. Gelir-Geç.V. G.Stp. G.Stp. . G.Stp. G.Stop. Faiz G.Stop. GV-G.Stop. G.Stop. Gtk Gst-Kd> Gelir Gelir Geç. Gelir Geç. Gelir Ceza Geç.V. Gv Kdv.Usul.Gf Kdv.Vc.Gf ' GelirVc. GstGeç.V Gelir.GeçKdv Kdv.Gst.Geç.V. Gv.Geç.V.Gst. Gst - Gv Gv Geç.V Koram Usul.Gf GstUsul.Gf Gv.Vc.Gf Geç.V GstGf.Vc.Kdv Takıp No. 93/3198-9 93/3228 93/3200 913229 947258 93/3236 93/3250 93/3254-5 93/3253 93/3270 93/3277 94/8333 93/15037-6 93/15031 93/15042 93/15041 94/8335 93/13049 93/15071 93/15113 93/15110 93/5705 93/5717-8 93/5724 93/5740 93/5748 • '«5742-3 fcv-.-: • 9575783-4-5 —•..• — 93/5774 95/12950 93/5806 93/5792 93/5802-3-5 95/10400-12458 95/12972-4-6 9+7352 93/5882 93/19535 93/5861 93/5984 95/12393-5-6 94/7424 93/19590 93/5944-6 93/5895-7-8 95/12401 93/5909 93/5902 93/5940 93/5937 93/5916 93/35001 93/19410 93/19411 93/19443 93/19418 93/19612 : 93/19639 93/19624 93/19626 93/19606 93/19638 93/19474 93/19476 93/19484-5 93/19481 93/19521 93/19509-10 93/19515 93/55134 94/8012-3-4-5-6-7 93/5541-43 93/5521-2 93/5537 N 93/5540 93/5530-1 93/1630-1-2 93/18554-5-6-7 93/5554 95/10245 93/18582,3,4,5,6 93/18591 93/18546 93/18589,90- 95/10903 92^6722 96/1919 94/7093 93/18675 93/18689-90 93/18755-6 93/18753 93/18746 93/18768-9-70 93/18786 93/19827 93/18766 93/18762 94/8349 95/13865 93/18796-7 93/18792 95/13874-5-6 Gaziosmanpaşa Vergi Daırcsi mûkelleflennden olup. adlan ve soyadlan yukanda yazılı bulunan şahıslar adjna tanzim edılen ödeme emırten bilinen adreslennde bultmmamalan nedeniyle tebliğ edilemediginden 213 sayılı V.U.K..'nun 103 ve 106. maddelerine göre ilgilüenn ilan tarihinden başlayarak bir ay içerisinde vergi dairesine bizzat veya bilvekale mûracaaı etmeleri veya taah- bûtlü mektup veya telgrafla açık adreslermı bıldirmelen halinde kendılenne sûre ile kayıtlı tebliğ yapılacağı, 1 aym bitimınde müracaatta bulunmayan veya adreslerini bildirmeyenler haklunda işbu ılanyı neşn tarihmden itibaren 1 aym sonunda tebliğ yapılmış sayilacağı ilan ohmur. Basm: 58344 PENCERE Şiir YaratığıL Bu yıl 29 Ekim'de Cumhuriyet'in yayımladıi "75'inci Yıl özel Eki" ömrü 24 saatlik eklerden de ğildi, okunduktan sonra saklanacak değerdeyd Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın "Mustafa Kemal başlığıyla yazdığı şiiri "Ek"te okudum: O su ateş rüzgâr Panl panl yeryüzûnce Ohak Dalgalanır Hindistan 'dan Roma'dan Konfiçyüs'ten beri, Aristo'dan beri O bayrak Güzelliğin kişiliğin sevginin Sınıriannda O inanmak öyle ulu ki öyle kahraman ki Variığınızı sanırsınız O uzak. • Son üçlüde durdum, düşündüm, sankj aruz vez- ninde yazılmış bir şiirin terazisinden bir dirfıem eksikmiş duygusuna kapıldım; ama bu, anlam ya- pısında bir taşın yoksunluğundan kaynaklanan olumsuz yansımaydı. Yazı Işleri Müdürümüz lbrahim Yıldız'a sor- dum: - lbrahim bu şiirde bir dizgi yanlışı olmasın?.. Araştınldı, evet, son üçlünün ikinci dizesindeki "variığınızı" sözcüğü "vardığınızı" olacaktı; bir diz- gi yanlışıyla "d" harfi "/"ye dönüşmüştü. Eyvah ne yapacaktık?.. O günden beri aklıma takılı kaldı, bugün düzelt- me firsatı çıktı; "75'inci Yıl özel Eki"n\ saklayan Cumhuriyet okuru, şiirin son üçlüsünü şöyle dü- zeltmeli: öyle ulu ki öyle kahraman ki Vardığınızı sanırsınız Ouzak. Mustafa Kemal, hep erişilmez kalacak, çünkü koyduğu hedef ulaşılmazı simgeliyor; "çağdaş uy- gariıkdüzeyi" zaman içinde sürekli ileri yürüyüşün yaklaştıkça uzaklaşan ufkudur... • Hakkı Devrim'in yönettiği "Milliyet Yayınla- n'nöa Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın kitaplan yeni- den yayımlanıyor; günlerden beri bu kitaplar elim- de; evirip çeviriyorum; sayfalannı gelişigüzel açıp okuyorum; düşünüyorum... Kim bu Dağlarca?.. Genleri kimden?.. Kromo- zomlan nereden?.. DNA'sının gizemi nedir?.. Ho- meros'tan beri Anadolu toprağını işleyenlerle Yu- nus'tan bu yana şiirin tarlasını ekip biçenlerin, ku- şaktan kuşağa kalıtımı Dağlarca'nın gözenekleri- ne mi aşılanmış?.. Fazıl Hüsnü Dağlarca'yla aynı zaman dilimini paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz; Anadolu'da "1923 Devrimi"n\n "Yeniden Uyanış"\ şairini ya- rattı. Dağlarca bir şiiryarattğı.. • Kuşlar ki göklerden gelir bize, Ağaçlar ki, topraktan. Fakat nasıl bir aşinalık var, Kuşlar ağaçlara konduğu an. Dört dize daha: Söyle sevda içinde türkümüzü Aç bembeyaz biryelken. Neden herkes güzel olmaz, Yaşamak bu kadar güzelken ? Dağlarca gibi bir şair yetiştiren toplumun, gele- ceğe umutla bakmak hakkıdır. ACIBİLDÎRİMÎ Sevgili Güzin, Bütün gûzel insanlar gibi Bembeyaz bir ata binerek gitti. Meleklerin ninnileriyle uyusun. O'nu bugün Erenköy Galip Paşa Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra uğurlayacağız. Eşi Av. MÜNÜR GÖKER ACI KAYBIMIZ Belediye Meclis Üyemiz, değerli dost, dûrüst insan Av. ERTUĞRUL HAZNEDAR'ı kaybetmenin acısını yaşıyoruz. Kederli ailesine ve tûm CHP örgûtöne başsağlığı diliyoruz. CHP EMİNÖNÜ İLÇE ÖRGÜTÜ VEFAT Merhum Sabri Cemil Yalkut ve merhume Mahzade Yalkut'un kızı; merhum (sıfircı) Avni Kulen'in değerli eşi; merhum Nusret-Nadide YaDcut, Melahat Yen, Turgut-Sandar Yalkut Nebahat YaDcut, merhum Nibat-Sabiha Yalkut, Çetin Yalkut, Emin tlhan Boysan, Muhittin- Hayriye Soner, Nevare Soner, Süheyla Toouz'un ablalan; Arca-öner özyar, SayTa-Gûndüz Erkan, Ayça-Levent Saral'ın kıymetli anneleri; Ofuz, Aslı, Yavuz, Batur, Gülşah, Emrah, Barbara, Melike, Daryo, Gonca'nm sevgili araıeariDeleri; Yasemin, Elif Mina, Leyla, Melina, Amber, Leyla ve Kenan'ın bûyük anneanneleri; Gülizar'm da (anne)si; Istanbul Kız Lisesi emekli felsefe ögretmenlerinden NEZAHAT KULEN'i 26.11.1998 günü kaybetnıış olmamn derin uzüntüsü içindeyiz. Cenazesi 30.11.1998 pazartesi günü (yann) Erenköy Galippaşa Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra, Küçükyaü Mezarlığı'nda topraga verilecektır. Nur içinde yatsm. AİLESt A'fft Çeİenk gonJenlmemesı anu edenknn Türk Eğitim Vokfı 'na baği} yûpmahm tica olunur
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle