Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 KASIM 1998 CUMARTE HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN ApoKim? Günlerdir, Apo konuşuyor, Apo yazıyor, Apo çi- ziyoruz. Terörcübaşı Roma'da ortaya çıktığı za- man, hemen hemen tüm gazeteler, Apo yaşamöy- küsünü verdiler. Ama nedense, bir iki yazar dışın- da Apo 'nun 12 Mart dönemindeki durumuna kim- se değinmedi. Olayın bu yönünü, ülkemizdeki araştırmacı ga- zeteciliğin piri Sevgili Uğur Mumcu'nun kaiemin- den okuyalım: Apo Kim? Güneydoğu'daki olaylarda 15 Ağustos 1984 - 7 Hazıran 1992 arasındaki çatışmalarda tam 3.933 kişiöldü.Bunların 1.764'üPKK'li. 1984 yılında öl- dürülen PKK'li sayıst 16ikenbusayı 1989'da 139, 1990'da 342, 1991 de 399'a tırmandı. Bu yıl şe- hit düşen subay, astsubay, er, erbaş, bekçi sayı- ları ile öldürülen PKK'lisayısında büyükartış kay- dedildi. Bu çatışmalarda, PKK'nin 'atılım günü' /- lan ettiği 15 ağustosa doğru kayıplann daha da artması bekleniyor. PKK lideri Abdullah Öcalan 'ın geçmişi pek bi- linmiyor. Ankara'da Tapu-Kadastro Lisesi'ni bitir- diği, daha sonra Ankara Üniversitesi SBF'ye kay- dını yaptırdığı biliniyor. Gerisi karanlık. öcalan, SBF öğrencisiyken Maliye Bakanlı- ğı'ndan burs alarakokumuş; bu burs, ancak 1975 yılında kesilmiş! Öcalan, 12 Mart döneminde, 'Devrimci Doğu Kültür Ocakları' davasında yargılanmış mı? Hayır! Ankara Devrimci Doğu Kültür Ocaklan Dava- sı'nın 22 sanığı var. Bu davada Musa Anter, Mümtaz Kotan, Sabri Celdik, Faruk Aras, llhan Yavuztürk, Canik Yıldırım, M. Emin Bozarslan, Kemal Burkay ve Mehmet Demir yargılanmış- lar. (Dıyarıbekir Sıkıyönetim Mahkemesi'nln 11 Aralık 1972 gün ve 1974/34 Esas ve 1972/44 ka- rar sayılı gerekçeli kararı, s. 313-346) Öcalan adı o günlerde Kürt öğrenciler arasın- da da pek bilinmiyor. Abdullah Öcalan, Ankara 3 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nin 7 Mart 1973 gün ve 1973/13 Esas ve 1973/8 karar sayılı ge- rekçeli karanndan öğrendiğimize göre, 'devletin güvenlik güçlerine hakaret, komünizm propagan- dası ve suç olan fiili övmek, bir suçun işlenmesi- ni aleni olarak tahrik etmek' suçlanndan yargılan- mış. Savlar arasında 'Kürtçülük' diye bilinen suç yok. öcalan, Mahir Çayan ve arkadaşlannın 26 Mart 1972 günü Ünye den üç Ingiliz teknisyenini kaçır- maları ve güvenlik güçlerince Kızıldere'de öldü- rülmeleri üzerine SBF'de başlayan boykot ve fa- kültede Doğu Perinçek ve arkadaşlannca çıka- nlan 'Şafak' adlı dergiyi dağıtmak suçlanndan yar- gılanmış. Abdullah öcalan, 31 Mart 1972 günü gözaltına alınmış, 27Nisan 1972 günü tutuklanmış, 24 Ekim 1972 günü de Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'nce salıverilmiş. Öcalan, sorgu ve savunmalarında kendini şöyle savunmuş: '...Saat 10 sularında fakülteye geldim. Öğrenci- lenn okulu terk etmek üzere olduklannı gördüm. Bu şekilde boykot olduğunu öğrendim. Esasen böyle bir hareket bekleniyordu. Bu nedenle Bah- çelievler'deki yurda döndüm.' (Dosya 68, 114. tu- tanak, sayfa 5.) Duruşmalar sırasında tanık olarak dinlenen öğ- renciler, Abdullah öcalan'ın gösteriler sırasında solkolunu havaya kaldırarak 'Bağımsız Türkiye' di- ye bağırdığını söylemişler. Mahkeme, bu tanıkla- n dinledikten sonra şu sonuca varmış: - Bu beyanlar karşısında sanığın olaydan önce fakülteye geldiği, bizzat olaya katıldığı, devrimci marş ve malum sloganlan tekrarladığı, dolayısıy- la olaydan sonra fakülteye geldiği yolundaki sa- vunmasının samimi olmadığı kanaatine vanlmış- tır. Savcılık, Öcalan'a yükletilmek istenen suçlar- dan aklanmasıyla, yalnızca boykota katılma eyle- minden cezalandırılmasını istemiş; mahkeme de, öcalan'ın salıverilmesine karar vermiştir. Mahkeme karannda (s. 25), sanıklardan Rama- zan Özcanyerine ifadelerde yanlışlıkla Abdullah Özcan olarakyazıldığı, öcalan'ın yanlışlık sonu- cu bu suçlardan yargılandığı, bu nedenlerle öca- lan'ın 142/1-5, 159/1, 153, 311, 312. maddeler- deki suçlan işlemediği sonucuna varıldığı yazıl- maktadır! Öcalan, yalnızca boykota katılma eyleminden 3 ay hapis cezasına çarptınlmış. 12Martadaleti, hiç kimseye, Öcalan'a olduğu kadar özenli ve seve- cen davranmamıştır. 12 Mart döneminde Maliye Bakanlığı 'ndan burs alan SBF öğrencisi, 'tapu teknisyeni' öcalan'ın, anlaşılıyor ki, o günlerde TC ile arası hiç bir ey- lemci solcu öğrencinin olamayacağı kadariyidir." (Cumhuriyet, 9 Haziran 1992) ANAP 6. Olağan Kongresi Yılmaz tek aday AÎVKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - ANAP'ın 6. , olağan büyük kongresi bugün Ankara"da toplanı- yor. l!k kez Başbakan sıfa- tıyla kongreye katılacak olan Mesut Yılmaz'ın ge- nel başkanhk ıçin rakibi bulunmu)or. Ilk gün genel başkanlık seçimlerinin ya- pılacağı kongrede, ikinci gün ise adaylar 50 kişilik merkez karar yönetim ku- rulu ıçin mücadele ede- cek. Türk Metal Sendika- sı'nırı Esenboğa Havaala* nı jolu üzerindeki Musta- fa Ozbek Spor Salonu'nda bugün saat 10.00'da baş- layacak kongrede politika. çizgi ya da herhangi bir eğilım tartışması yapılma- yacak Rakipsız olduğu için son derece rahat olan Yıl- maz'ın, ilk giinkü seçim- lerde yenıden ANAP Ge- nel Başkanlığı'na seçil- mes şimdıden kesinleşti. KongTenın ikinci günü, 50 kişilik MKYK seçimleri yaptlacak. MKYK ıçin çok sayıda aday çıkması bekJenirken Yılmaz'ın be- lirleyeceği 100 kişilik lis- te içinden MKYK üyeleri seçilecek. Yılmaz'ın liste- sinde 10 kişilik kontenjan için 20 aday gösterilecek. geriye kalan 40 kişi için ise 20 aday gösterilecek. Yılmaz, dün il başkanla- nyla yaptıfı toplantıda, MKYK'de mutlaka gör- mek istedikleri 15 kişiyi belirlemelerini istedi. Ya- pılan oylamada ilk sırada Orman Bakanı Ersin Ta- ranoğlu yer aldı. U bas- kanlannın listesinde bulu- nan diğer adaylar şöyle: Taranoğlu. Mtıstafa Ta- şar, Turgut Yıhnaz, Yaşar Okuyan, Işın ÇelebL Er- kan Mumcu. Halil Ibra- him Özsoy, E>üp Asık, EdipSafter Gaydalı. Meh- met KeçecUer, Abldülka- dir Baş, Burhan Kara. Ali Er, Agab Oktay Güner. Lütfullah Kayalar. Yıl- maz, bu 15 kişıye 5 kişi daha ekleyerek 20 kişiyi çarşaf listeden aday gös- terecek. Başbakanlık'ta MÎT Müsteşan'nın da katıldığı olağanüstü toplantı yapıldı 'Yanlışkğuı bedeli ağır olacak'ANKARA / İSTANBUL (Cumhuri- yet) -Roma tstinaf Mahkemesi"nin, Ital- ya hukümetinin ıstemi doğrultusunda al- dıgı karann ardından Başbakanlık'ta MÎT Müsteşan Şenkal AtasaguıTun da katılımıyla olağanüstü toplantı yapıldı. Başbakan Mesut Yılmaz, mahkeme ka- ranndaki siyasi tavra dikkat çekerek "Italya,terörle banşmak isterken Türki- ye'nin ezeft düsmanlığuu kazanma tehfi- kesiyle karşı karşıvadır. Yapılacak her yanüşın mutlaka çok ağır bir bedeli ola- cakür" dedı. Roma lstinaf Mahkemesi'nin Öca- lan'ı tahliye karannın ardından Anka- ra'da hareketli saatler yaşandı. Yılmaz. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit ve Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu'nun katıidıgı toplantıda, mahkemenin karan değerlendirildi. Toplantıya MÎT Müste- şan Şenkal Atasagun'un da katılması dikkat çekti. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Mark Parris de Dışişlen Bakanlığı'na giderek Mösteşar Büyükelçi Korkmaz Hakta- mr'la göriiştü. Yılmaz, Başbakanlık'tan aynlırken gazetecilerin sonüan üzerine, karann bu- gün yayunlanacağını belirterek şunlan söyledi: "Tabü Id mahkemenin bu karannda ttaiyan hukümetinin ta\n etkiü olmuş- tur. Adalet Bakanı'nın bu kadarağır suç- lardan aranan bir kişinin ev hapsinde ftı- tulmasını istemesi dahi ttahan huküme- tinin işin ciddiyetini henüz kavrayamadı- ğını ortaya koyinaktadır. Terörie banş- ma>a çahşırken Türkiye'nin ezeli düş- manhguu kazanma tehlikesi> le karşı kar- şıyadır. Biz ber kanaJdan İtalyan muha- taplanmıa uyanyomz. 1 * 'Süre istiyonım1 Yurttaşlardan tahriklere kapılmama- lannı isteyen Yılmaz, her yanlışın ağır bir bedeli olacağını kaydederek "Türkdev- leti, bu bedeli ödetme>e muktedirdir. Va- tandaşlanmııdan mesele\i daha serin- kanlıkarşıiamaJannı ve bize bir süre me- hfl \ermelerini istiyorum. Hîç kimsenin şüphesi olmasın. bu mesele ınilk'timian hissiyaOna uygun şekildesonuçlandınla* cakör" diye konuştu. Basbakanlık'taki toplantının ardından Denizkurdu, bakanlığa geçerek bürok- ratlannı topladı. Toplantıda. Adalet Ba- kanlığfnın Dışişlen Bakanlığı'na bir ya- zı yazarak Türkiye'nin Roma Büyükel- çisi İnal Baru kanalıyla Roma lstinaf Mahkemesi'nin karanna itiraz etmesi ka- rarlaştınidı. Ecevit, Cumhuriyet'e yaptığı değer- lendirmede, Italya'nın yaptığınm kabul edılecek bir hareket olmadığını vurgula- yarak "Bu az buz bir turum değil. İtaJ- ya'nın daha önce parlamentosunu açma- sı>la bu durum örtüşünce Türkiye'nin tepkikrinde hakuiıkortayaçıkıyor. tşâle- minin boykotu değerli bir hareket İtaha bir NATO ülkesi, NATO ülkeleri nezdin- dedetepkimizisürdürüyoruz" dedı.Ece- vit. Yılmaz başkanlığındakj olağanüstü toplantıyla ilgili olarak "Durumu değer- lendirdik" demekle yerindi. Ecevit, Türkiye'nin kesüılikle terörör- gütüyle masaya oturamayacağını, bunun söz konusu bile edilemeyeceğini söyle- di. Ecevit, ttalya'nm, Roma lstinaf Mah- kemesi'nin karanyla dünyanın terörist kabul ettiği birkişıye "fiilen sığuuna hak- la verdiğiııi'' belirtti. Ecevit şöyle devam ettı: "İtaha. bölücü terör örgütünün ele- başısına. olağanüstü irjbarb misafir mu- amelesi yapı\or. Önemli olan şu: Bu ka- Başbakan Yardımcısı Ecevit, ttaha'nın yaptığmın kabul edilecek bir hareket ol- madığını vıırgulayarak tepki eylemlerinde ölçünün kaçınlmamasmj istedi rannbahanesiTürkfje'deölümcezasıol- ması. Hadi bu nedenle iade etmediniz. a- ma orada tutukluluk işlemini bile uygu- lamadıklan anlaşıhyor. Herhalde bir 01- kede ölüm cezası bulunmasL bir hukuk devletinde yakalanan bir teröristin ser- best bırakılmasına oeden olamaz." Dışişlen Bakanlığı Sözcüsü Necati Ut- kan, gazetecilerin Roma lstinaf Mahke- mesi'nin karanna ilişkin sorulannı yanıt- larken yargı kurumunun, italyan hukü- metinin "telkiniyle" karar vermesini an- lamakta güçlük çektiklenni belirtti. Son karann, îtalyan hukümetinin Öca- lan'ı iade etmekteki olumsuz rutumunun sürdüğünü gösterdiğini belirten Utkan, "Önemle w ilk olarak vurgulamak iste- riz ki, bu gidişatsağlıJdı değUdir. İtalya'yı bir kez daha terorizmle mücadele konu- sundaki vükümlülüklerini yerine getir- mesi hususunda uvanyoruz" dedi. Bu durumun Italya için de sorun oluşturaca- ğına ışaret eden Utkan. "ttalya'nın terör üssü haünegeimesi. İtahan halkuun men- faaderine de aykındır" diye konuştu. Demokrat Türkiye Partisi (DTP) Ge- nel Başkanı Hüsamettin Cindonık da partisinin tstanbul il merkezinde düzen- lediği basm toplantısında, "PKK, Kürt- lerin temsilcisi değildir, teröriin temsilei- sidir.Bizim bûiiğinıizL beraberüğimizi ne Apo ne de İtalyan hükümeti bozabilir" dedi. PKK'nin siyasallaşma yönündeki ça- balanna dikkat çeken Cindoruk, "Apo naal srvasalla.^acak? Kravattakacak. me- k>n şapka giyecek. si>asetçi mi olacak? 85 şehit veren Eskişefıir'de. Odun paza- n'nda nasıl mitingyapacak? O mifjngde ne sö\ie\ecek? Estetik ameliyat mı geçi- recek? Apo'dan yeni bir terörist yarata- bUirsiniz, ama asla siyasetçi yapamazs»- nız" diye konuştu. Ölüm cezasının kaldınlması konusun- da dikkatii olunmasını isteyen Cindoruk, ttalya'daki hükümeti oluşturan partilerin siyasi yapısı nedeniyle CHP ve DSP'ye de önemli görevlerdüştüğünü ifade etti. HADEP'in anayasa güvencesi altında ol- duğunu, eğer bir siyasallaşma olacaksa bunun bu tür partilerle olması gerektiği- ni savunan Cindoruk, "Bir tek HA- DEP'linin dahi kılına dokunulmasma karşıyım. Gün sükûnet günüdür" dedı. NATO'nun 1994 te yayımladığı sonuç bildirgesi • • Baskınlarda yaklaşık 2 bin kişi gözaltına alındı 'Terörinsan onıını vehaklarına karşıy ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'nın PKK bunalımında devreye sokmaya hazırlandığı NATO, uluslararası terorizmı "insan onunı ve haklannın alçakça bir ihlali" olarak değerlendiriyor ve etkin işbirliğinin önemini vurguluyor. Türkiye'nin son gelişmeleri kendi yaranna dönüştürmek için en önemli dayanaklardan biri olarak gösterdiği NATO düzenlemeleri, hangi yönden gelirse gelsin birleşiklerin (müttefiklerin) topraklanna yönelik herhangi bir silahlı saldmnın Washington anlaşması yargılanna göre ele alınmasını öngörüyor. NATO'nun Ocak I994'te Brüksel'deki görüşmesinde açıklanan sonuç bildirgesinde terörie savaşımda üye ülkelerin işbirliği öngörülüyor. Birleşikliğin yeni tutumunun belirlendiği Brüksel görüşmeleri sonuç bildirgesinde terörie savaşımda işbirliği yargjsı da yer alıyor. NATO'nun I994görüşmelerinde yayımladığı sonuç bildırgesmin 19. maddesi şöyle: "Her fiirlü uluslararası terör faalherini kınıyoruz. Uluslararası terorizm insan onunı ve haklannın alçakça bir ihlalidir ve normal uluslararası Uişkikrin sürdürühnesine de tehdit oluşturmaktadır. Uluslararası yasalanmıza da u\ gun olarak bu musiberj önleme ve baskı alönda turma konusunda en etkin işbirliğinin gereğini \urguluyoruz." Başbakan Yılmaz, NATO Genel Sekreteri ve ittifak üyelerinin devlet başkanlanna bir mektup gönderdi. Mektupta, NATO'nun 1981 yılında terörü kınayarak etkili bir mücadele yürütülmesi için işbirliği yapılmasına karar verdiği belirtilerek "Bu olay, taahhütlere ne kadar bağh kalınacağuun suavi niteliğindedir" denildi. Yılmaz mektubunda, Öcalan'ın, bırçok NATO ülkesınce de "törörist" kabul edildiğini anımsattı. HADEP'eyönelik büyüksoruşturma Haber Merkezi - Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nın buyruğu üzerine HADEP'e yönelik operasyonlarda 2 bine yakın kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Başsavcılık, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın İtalya'da ortaya çııkmasımn ardından HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak'ın yaptığı basın açıklaması üzerine, partinin genel merkez ve şubelerinde arama yapılmasını kararlaştırmıştı. Buyruk gereği önceki gün gözaltına alınan Bozlak ile Ankara İl Başkam Kemal Bülbül'ün tutuklanmasırun ardından, gözaltında bulunan partililerin sorgulannın sürdüğü bildirildi. Sadece Ankara'da 100'e yakm HADEP'linin gözaltında bulunduğu belirtildi. Ülke genelinde HADEP'e yönelik operasyonlarda 2 bine yakın partilinin gözaltına alındığı, ancak gözaltına alınanlann büyük bölümünün bıraktldığı bildirildi. Öcalan'ın yakalanmasına tepki gerekçesiyle cezaevlerindeki açlık grevlerine destek amacıyla sürdürülen operasyonlarda Diyarbakır'da gözaltma aluıanlar arasında Fransız yurttaşlan Jean Paul Nunez, Jean Pierre Leachair, John Costil'in de bulunduğu öğrenildi. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğu, dün yaptığı açıklamada, açlık grevi yapan HADEP'ülerle birlikte gözaltna alınan ve yaşamını yitıren Hamit Çakır'ın yüksek dozda ilaç aldığını öne sürdü. Ankara DGM Başsavcılığı yetkilileri, Operasyonlann Bozlak'ın 15 Kasım 1998 günü yaptığı basm açıklaması üzerine başjatıldığını belirttiler. Bu arada Istanbul'daki Beyoğlu Sıraserviler Caddesi'ndeki Özgür Düğün Salonu'nda PKK bayarağı açan bir grup çağnlılarca tartaklandı. Istiklal Caddesi'nde 4 gün önce PKK yandaşlannın yapmak istedikleri izinsiz gösteri sırasmda gözaltına alınan 62 kişi DGM'ye gönderildi. Meclis'te en çok geçiş, merkez sağ partiler ANAP ile DYP arasında yaşandı 230 mifletvekili yer değiştirdî DÜRDANE KIRÇUVAL ANKARA - 20. Yasama Dö- nemi'nde milletvekili geçişleri nedeniyle TBMM'nin başı döndü. Bu dönemde toplam 230 milletvekili parri değiştirir- ken, siyasi parti sayısı da ikiye katlandı. Erken seçimler için geri sayrnaya baslamrken, ye- niden seçilme kaygısı milletve- kili geçişlerini hızlandırdı. ANAP ve DYP'nin 25 Ara- lık 1995 seçimlerinde birbirine karşı kesin bir üstünlük sağla- yamaması ve ilk aşamada hiç- birpartinin ortak hükümet kur- mak istemediği RP'nin birinci parti çıkması sonucu bunalım- la başlayan 20. Yasama Döne- mi'nde 3 ayn hükümet kurul- masına karşın siyasi istikrar sağlanamadı ve özellikle mer- kez sağ partilerarasında millet- vekili geçişi yaşandı. 25 Aralık seçimlerindan bi- rinci parti olarak çıkma hesap- lanyla BBP ile işbirliği yapan ANAP, bozguna u|radı. Bu iş- birliği sonucu bazı bölgelerde önemh oy yitiren ANAP, seçim- lerin hemen ardından kopan BBP'den Meclis'te umduğu desteği de bulamadı. BBP'nin 18 Nisan 1999'da yapılacak olan seçimlerde FP ile "Ksteba- AdJlAşırun zında" işbirliği yapma olasılığı güçlü. Mesut Yılmaz, başbakanlık koltuğuna otunnasına ve kamu- oyunun da desteğiyle REFAH- YOL hukümetinin sona ermesi- ne karşın merkez sağda umdu- ğu toparlamayı sağlayamadı. DYP lideri Tansu Çflkrin Yü- ce Divan'a gönderilmesi hesap- lannın da son milletvekili ge- çişleriyle bozulması olasılığı arttı. Yılmaz, Çiller'i Yüce Di- van'a göndermeyı planlarken, kendisi hakkında 6 ayn Meclis soruşrurması açılması da şaş- kınlık yarattı. Verdiği gensoru önergesiyle hükümetten deste- ğıni bütünüyle çeken CHP'nin, önümüzdeki günlerde süresi Hikmet Aydın dolmaya başlayacak olan soruş- tunna komisyonlannda ve ge- nel kurulda DYP ve FP ile bir- likte davranması durumunda Yılmaz'tn Yüce Divan'agitme- si olası. TBMM'nin 20. yasama dö- nemindeki geçişlerin en dikkat çekicilerinden biri demokratik bir sol parti olan DSP'den mil- letvekili seçılen Iğdır Milletve- kili AdilAşırun'ın seçimlerden 15 gün sonra ANAP'a katılma- sı oldu. DSP Milletvekili olarak Meclis'e giren Çanakkale Mil- letvekili Hikmet Avdın. önce DYP'ye sonra da ANAP'a ka- tıldı. ANAP'tan da aynlan Ay- dın şimdi dışandan DSP'ye destek veren bağımsız millet- Şinasi Alüner vekili konumunda. DSP kökenli Kubflay Uy- gun'un geçiş trafiğini ise izle- mek çok zor oldu. Uygun, ön- ce bir süre DSP ile DYP arasın- da gidip geldi. Daha sonra MHP'ye katıldı, bir süre de DTP üyeliği yaptı. Toplam 6 kez yer değiştiren ve şu an ba- ğımsız olan Uygun'un yeniden DYP'ye dönmesi bekleniyor. Bu yasama döneminde çok sa- yıda milletvekili partisüıden ay- nlıp geri döndü. CHP'nin tek yitiği TBMM'de en az yitik veren ise CHP oldu. CHP'den tek ay- nlan milletvekili Aydm Güven Gürkan oldu. Erken seçimler için geri sayım başlarken, 55. hükümetin kurulması aşama- sında DYP'den aldığı milletve- killeriyle grup kuran DTP, da- ğılma sürecine girdi. DTP'nin barajı aşamayacağmı anlayan milletvekilleri partilerinden ay- nlarak daha güçlü partilerin di- zelgelerinde kendilerine yer arama yanşına girdi. Bu çerçe- \ ede Nluzaiffer Arıkan, Musta- fa Zeydan, Cemal Alişan DTP'den aynlarak DYP'ye geç- tiler. Son dönemde DTP'den ay- nlan Mehmet Köstepen, Gen- caj' Gürün ile panide karşılaş- rığı sorunlarnedeniyle bakanlı- ğıyla birlikte DTP'den de ayn- lan Refaiddin Şahin ise şimdi- ük herhangi bir partiye kaülma- dılar. Bazı milletvekilleri de kendi- lerini aklama amacıylaparti ge- çişleri yapü. HakkındaTEDAŞ açık eksiltmesiyle ilgili yolsuz- luk savlan bulunan Şinasi Alö- ner'in DYP'den aynlarak ikti- dar partisi ANAP'a katılması kendisini aklama girişimi ola- rak nitelendirilmişti. Kurulan komisyonda ANAP'ın deste- ğiyle aklanan Altmer, geçen günlerde eski partisi DYP'ye geri döndü. Bu dönemde ayn- lık ve geçiş nedenleri hiç anla- şılamayan milletvekilleri de ol- du. Italya'ya eylemleri suruyorHaber Merkezi -jtarya'mn PKK lideri AbduDah Öcalan'la ilgili tutumuna tepkiler sürüyor. "Şimdi ve Sonsuza Kadar Teröre Hayır" çağnsıy la Italya'nın Ankara Büyükelçiliği önünde düzenlenen imza kampanyası için kurulan paravandan dün gün boyunca 10. Yıl Marşı seslendirilirken birçok ilde de j'ürüyüşler, toplantılar düzenletıdi. Başbakan Mesut Yıhnaz'ın Nenehatun Caddesi'ndeki evinin önünde önceki gece toplanan bir grup, PKK karşıtı slogan atarak kısa bir süre gösteri yaptı. Yılmaz'm evinin önüne gelen grup, "Başbakan, Apo'yu bize getir" diye slogan attı. ftalyan hükümeti karşıtı slogan atan grup, daha sonra Başbakan'm evinin önünden aynldı. Şehit aileleri dün TBMM Başkanı Hikmet Çetin'e konuk oldular. Aileleri TBMM tören salonunda kabul eden Çetin, "Devlet, Abdullah Öcalan'ın iadesinin nasıl sağlanacağuım çarelerini anyor. Devletimizin amacı, bu canrvi, cinayet işlediği topraklara gettrdikten sonra yargdayıp cezalandumaktır" dedi. Kabulde bir konuşma yapan şehit annesi Pakize Akbaba, s atan. bayrak ve bu topraklar uğruna evladını şehit verdiğini, bu ülke için diğer çocuklarını da şehit vermekten çekinmeyeceğini belirterek, "Ama ne yazık ki şehitlerimiz, terör kadar gfindemde kaimıyor" dedi. TBMM Başkanı Hikmet Çetin de, şehit ailelenni duyumsadığını, bu duygulara ilave edilecek pek fazla bir şeyin olmadığıru söyledi. Türkiye Işçi Emeklileri Cemiyeti (TİEC) Genel Merkezi önünde toplanan işçi emeklileri Atatürk , Bulvan üzerindeki ttaiyan Böyükelçiliği,'_flçjgeldiler. hşi emeklileri slogarçlar atarak,,\, , PKK'ye ve Italya'ya tepki gösterdiler. TlEC Başkanı Ethem Ezgü, büyükelçiliğin kapısına siyah çelenk koydu. Bu arada "Şimdi ve Sonsuza Kadar Teröre Hayır" çağnsıyla Italya'nın Ankara Büyükelçiliği önünde düzenlenen imza kampanyası için kurulan paravandan dün gün boyunca 10. Yıl Marşı seslendirildi. Büyükelçilik yetkililerini psikolojik olarak etkilemeyi amaçlayan "majrşlı eylem'', paravanm üzerindeki hoparlörlerden kesıntisiz olarak sürdurüldü. Haber-Iş Sendikası öncülüğünde önceki akşam, aralannda MHP'lilerin de buluıidugu 2 bin kişi, Antakya'da itfaiye önünden Belediye'ye kadar "Kahrolsun PKIC. "Turkiye ApoVa mezar olacak" sloganlan atarak yürüdü. Bu arada ANAP îl Örgütü, Öcalan'ın geri verilmesi için imza kampanyası başlattı. Mersin Ticaret Odası, Deniz Ticaret Odası, Ticaret Borsası, Akdeniz îhracatçı Biriikleri, Içel Esnaf Sanatkârlar Odalan Birliği ortak bir bildiri yayımlayarak İtarya'dan Apo'nun geri verilmesini istedi. tzmit'te, ^ Osman Saçak (22) ve Ertan San> (33) adındakı kişiler, Cumhuriyet Parkı'nda, ttaiyan malı iki motosikleti yaktılar. Bu arada Türk-îş 8. Bölge Temsilciiiği'ne bağb Sendikalar, ItaJya'nın Öcalan'ı Türkiye'ye geri vennesi için bütün işyerlerinde imza kampanyası açtı. tstanbul'un çeşitli yerlerinde. cuma namazından çıkan gruplar, îtalya'run Öcalan'a tavnnı protesto eden gösteriler yaptılar. İtalyan Başkonsolosluğu yakınında bulunan îtalyan Lisesi, gösterilerden dolayı tatil ediîdi. Nizam-ı Âlem Ocaklan'na bağh ülkücü bir grup, Tophane'deki Itah/an Konsoiosluğu önünde toplanarak Italya'nın Öcalan konusundaki tavnnı protesto etti. Sık sık tekbir getiren öâceîi grup, ÎBDA-C ye bozkurt işareti yaparak Öcalan aleyhine sloganlar atü. Beyazıt Camii'nde de. cuma namazından çıkan bir grup, ellerindeki Türk bayraklanyla önce carni avlusunda toplandı. Öcalan ve Italya aleyhine sloganlar atan grup, daha sonra camiden çıkarak Vezneciler yönüne dogru yûrümeye başladı. ÇevTede geniş güvenlik önlemleri alan emniyet güçlerince uyanlan göstericiler olaysız dagıldı. Üsküdar ve Küçükyah'da da protesto gösterileri yapıldi. Ote yandan hafta sonunda birçok ilde PKK'yi ve İtalya'yı protesto mitingleri düzenlenecelc