Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 KLASIM1998CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
TRT, Türk Telekom AŞ ve Telsiz Genel Müdürlüğü ile tahsisler konusunda anlaşma sağlandı
Frekans iliiüeleıi başbyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
(RTÛK) Başkan Yardımcısı Şevki Gö-
ğiisger, ihale yönetmeliğinin hazırlan-
masının ardından aralık ayı içinde ulu-
sal, bolgesel ve yerel televizyonlara iliş-
kin frekans tahsısi ihalelerine başlaya-
bilecekJerini bildirdi. Göğüsger, ihale-
si yapılan yerel televizyonlara ilişkin
frekaiıs tahsisi işleminin de daha önce
onaylanmış olduğunu belirtti.
RTÜK, Milli Güvenlik Kurulu'nun
(MGK), *yrterK denetim yapılmadığı"
yönündeki suçlaması doğrultusunda
Başbakanhk'tan gönderilen yazının ar-
dından süresiz ertelenen ulusal televiz-
yonlar frekans tahsisine ilişkin sıralama
ihalesini aralık ayı içinde gerçekleştir-
meye hazırlanıyor. RTÜK Başkan Yar-
dımcısı Göğüsger, frekans tahsisi konu-
sunda TRT, Türk Telekom AŞ ve Telsiz
Genel Müdürlüğü ile uzlaşma sağlan-
dığını anımsattı. İhale yönetmeliğinin
15-20 gün içinde sonuçlandınlacağını
bildiren Göğûsger, "Frekans tahsisi ya-
pılması gereken bir iş. Kuruluşlann bir-
buierinin vavınını engeüememesi gere-
Wyor''dedi."
Göğûsger, ulusal, bölgesel ve yerel
televizyon kuruluşlanna yönelik fre-
kans tahsisi sıralama ihalelerini seçim-
lerden önce bitirmeyi planladıklannı
söyledi. Asıl sorunun ,yayın kuruluşla-
nnın "frekanslan bedava kullanmak is-
tenıeterininr>
olduğunu anlatan Göğûs-
ger, bugüne kadar yayınlan konusunda
hiç kimseye "şunlan söyte, bunian söy-
leme" demediklerine işaret etti. 3984
sayılı Radyo ve Teievizyonlann Kuru-
luş ve Yayınlan Hakkında Yasa'nın "ya-
yın izninin iptati" cezasını da öngördü-
ğüne dikkat çeken Göğûsger, şöyle ko-
nuştu:
"Bir yayuı kuruluşumı 1 yıl sustura-
bitiyorsam, iisansı da iptal edebilirim.
Ama olmavan bir şeyi nasıl iptal ede-
yim? Vermedik ki, iptal edelim. thale
sözleşmesi imzalanacak. O sözleşmede
birtakım şerhler koyacağrz. 'Bölücü ya-
ym yaptığımda, lisansımın iptal edile-
ceğini kabul ediyorum' diye beyanda
bulunacak. Kapatma, lisans iptal etme
daha kolay olacak."Daha önce gerçek-
leştirilen ihale sonucunda, 100'eyalon
yerel televizyona frekans tahsisi için
onay verilmiş olduğunu anlatan Göğûs-
ger, "Hukuld olarak tamamlanmıs bir
şey var. Sonuçlar belli oJunca onaylan-
mış. Önceden onaylanarak, kuruluşla-
ra yazılar gönderUmiş" dedi.
'Siyaset ve etik' sempozyumu
'Temizsiyasetiçin
yurttaşabiiyük
görevdüşüyor'
Istanbul Haber Servîsi - Demokrasinin gelişmesi ve
siyasetin kitleselleşmesiyle birlikte siyasette etik kav-
ramının daha sık konuşulduğuna dikkat çekilerek "a-
yasetin kirii iiişkilerden temizlenmesinde ve erdemin
egemen olmasında yurttaşlara çok biiyük sorumluluk
düştüğü"belirtildi."
Galatasaray Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölü-
mü'nce düzenlenen "Siyasette Etik Sorunu" konulu
uluslararası sempozyum başladı. Sempozyumun açılış
konuşmasını yapan Galatasaray Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Yıidızhan Yayla, tarih boyunca siyaset ve etik
kavramlannın hep yan yana getirilmeye çalışıldığını, a-
ma yan yana gelmemek için karşılıklı bir direnç göster-
diklerini söyledi. Siyasal ka-
tılımın artmasıyla birlikte,
etik kavramının daha çok ko-
nuşulmaya başlandığına dik-
kat çeken Yayla. "Oyunun
kuraluıdan oyuncunun kura-
lına gecildi. Siyaset sokağa, te-
levizyona, sanal ortama taşü.
Bu sorun \alnızca bize has de-
ğil. rünı dünvada tartışılıyor"
dedi.
Galatasaray Üniversitesi
Kamu Yönetimi Bölümü Öğ-
retim Cyesi Ercan Eyüboğlu
da, yurttaşlann kendi sorum-
luluklannı unutmamalan ge-
rektiğini vurguladı. Aynı bö-
lümün öğretim üyelerinden
Ahmet Kuyaş ise Atatûrk ve
arkadaşlannın, kurallara
l d ve
Saint Joseph Lisesi'nde tartışma
Not ortalaması
düşük öğrenciye
'komplo' iddiası
lddia sahibi öğrenciler, lise birinci suufta not ortalaması düsük öğrencilerin okul idaresi ta-
rafindan "büinçli olarak" çesitli nedenlerie okuidan abldıklarmı söylediler.
ikinci meşrutiyetten çok doğ-
ru bir ders çıkararak Cumhu-
riyeti ilan ettiklerini söyledi.
GÜ Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Alain Bockel, bozulan si-
yasi da\Tanışlann kendiliğin-
den değişmesinin beklene-
meyeceğini ifade etti. Gaze-
teci EnisBerberoğhı ise med-
ya ve siyasetin son 20 yıldır
ikiz kuleler gibi birbirlerine
dayanarak ayakta kalmaya
çalıştıklannı savundu. Basın-
da gerçek gazeteci sayısının
hızla azaldığını belirten Ber-
beroğlu şöyle devam etti: "15
yıliçinde Türkiye,promosyon
üstadı yetiştirdi. Bu konuda
Brezüya gazetelerine akıl sa-
tnoruz. Ama basındaki nite-
lik ve güvenilirlik hızla azakh.
90'larla birlikte gazeteler
halktan koptu, medyada etik
değerler sarsıkü, medya dev-
letin kaynak transferİerinde
aracılıkyapmay a başladı. Ar-
ük okur yok, müşteri var."
Erdogan kararı
Çakır'dan
mahkemeye
idrazhazuiiğı
tstanbul Haber Servisi -
tsanbul Valısi Erol Çakır,
İsanbul 5. Idare Mahkeme-
si nin, Tayyip ErdoğaıTın
gcrevden düşmesinden son-
ra valiliğin yaptığı işlemle
iljili verdiği yürütmeyi dur-
dırma karanna bir üst mah-
kemede itiraz edeceklerini
scyledi.
Idare olarak yargı karar-
lanru derhal uygulamak zo-
nnda olduklannı ve bundan
saıra da hukuki prosedürün
işeyeceğini belirten Erol
Çıkır. "Beğendiğinıiz yargı
kurannı alkışlanıak, beğen-
rrtdiğimize sitem etmek gibi
br durum söz konusu değil-
dr" dedi.
Vali Çakır şunlan söyle-
di "Danıştay8. Dairesi, seçfl-
rre >eteriiliğini kaybeden be-
letiye başkanının. ilgüi mev-
zıat u\ annca göreM başında
kJmasına olanak bulunma-
dıjı gerekçesi) le düşme ka-
rai «rmistir. Düşme kara-
rılçişleri Bakanhğı'na inti-
Id etmiştir. İçisleri Bakanb-
ğ da yargı karannı uygula-
wmşa karar vermiştir ve uy-
gılamasını da valiliğimize
Uimat olarak intikal ettir-
nştir. Biz de, 1580 sayılı Be-
ldi>e Yasasfnın 93. madde-
sii' göre, belediye meclisini
tolant\ a çağırdık \« cnedis,
:>ni başkanını seçti."
Vergi ödemelerinizi Interbank şubelerinden çekle ya da nakit
olarak yapabilirsiniz. Dilerseniz vergilerinizi, vereceğiniz talimatla
Interbank'taki hesabınızdan otomatik olarak ödeyebilirsiniz.
Kısacası, devletin vergi tahsilatı yetkisi verdiği seçkin bankalardan
biri olan Interbank ile çalışmanın avantajlarını vergi öderken de
bire bir yaşayacaksınız.
YILLIK GELIR VERGİSI
GÖTÜRÜ VERGİLERİ
GELİR GEÇİCİ VERGİSİ
GELİR STOPAJI
KURUMLAR VERGİSİ
KURUMLAR GEÇİCİ VERGİSİ
KURUMLAR STOPAJI
BANKA VE SİGORTA
MUAMELELERİ VERGİSİ
KATMA DEĞER VERGİSİ
FON PAYI
DAMGA VERGİSİ
SAVUNMA SANAYİİ
DESTEKLEME FONU
VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ
EĞİTİME KATKI PAYI
TOPLU KONUT FONU
B İ R E B İ R B A N K A C I L I K
Interbank Genel Müdürlük: Büyükdere Cad. No: 108/C Esentepe - 80496 İstanbul
Tel: (0212) 274 20 OO Faks: (0212) 266 73 49
tPEKYEZDANİ
tstanbul'un en eski ve
köklü okullanndan biri
olan 'Özel Saint Joseph
Fransız Lisesi'nde, okul
ıdaresinin "Okulun başan
ortalamasını arttnmak
amacıyla" not ortalaması
düsük öğrencileri "kasıtb
olarak" olculdan uzaklaştır-
maya çalıştığı iddia edüdi.
Okulun müdür yardımcısı
Ender l srüngeL söz konu-
su ıddiaların kesınlikle
doğru olmadıgını savundu.
lddia sahibi öğrencilerden
"Öğretmene hakaret" ge-
rekçesiyle geçen yıl okui-
dan atılan Murat Ertem, bu
yıl tstanbul 5. Idare Mahke-
mesi'nin verdiğı "Yürüt-
meyi durdurma" karanyla
okula geri döndü.
Özel Saint Joseph Lisesi
öğrencilerinden Kut Kara-
bina, Murat Ertem ve okui-
dan geçen yıl aynian Banş
Yüksel, "Okulun başan or-
talamasının yâta^MttntBi
amacıyla" lıse birinci sınıf-
ta not oçtalamasj ijü§uk öj£^,
rencilerin okul idaresi tara-
fından "bilinçy olarak" sı-
nıfta bırakılıp haksız yere
disiplin cezaları verilerek
okuidan atılmalanna çalı-
şıldığını iddia etti.
Öğrenciler, geçen yıl lise
birinci sınıfın sonunda yük-
seltme sınavma girmeden
önce Fransızca öğretmeni
tsak Abudaram'ın kendile-
rine "Yüksettme sınavma
boşuna girme>in, sizin gjbi-
leri okuJdan temizJejece-
ğiz" dediğini öne sürdü.
Okul idaresi tarafindan O-
cak 1998'de tasdiknamesi
verildikten sonra 3 Nisan
1998 tarihinde yürütmenin
durdurulması istemiyle da-
va açan ve İstanbul 5. Ida-
re Mahkemesi'nin 23 Ekim
1998 tarihli "yûrütmenin
durdurulması" karanyla
geçen hafta okula geri dö-
nen Murat Ertem, yapıldı-
ğını iddia ettiği haksızlık-
larla ilgili şunlan söyledi:
"1996-1997 öğretim yüı
sonunda yükseltme sına»
na girmeden önce, müdür
yardımcısı Ender Üstüngel,
'Sınavdan sadece 3 kişi ge-
çecek' dedi ve gerçekten de
smava giren 12 IdsMen sade-
ce 3'ü geçti, biz suufta kal-
dık. Bu arada bize sürekli
haksız yere disiplin cezalan
verilmeye başlandı." Lise
birinci sınıfta kaldıktan
sonra yükseltme sınavın-
dan da geçemeyen Kut Ka-
rabına ise "Okuidan aOl-
masına zemin hazıriamak
amacıyla 'sınıfta poğaça
yemek', 'öfretmene ters
bakmak' gibi nedenlerie"
kendisine 11 tane disiplin
cezası verildiğini öne sür-
dü.
Karabina'nın velisi Çiğ-
dem Karabina da, disiplin
cezalanmn ardından okula
çağnldığını ve "Çocuğunu-
zu okuidan alın, yoksa ata-
cağB" dendiğini belirtti.
Karabina, kendisinin "Al-
«ıiM^Mia^Spbafuısız ohıns»
aöfcr" dediğinde ise "Basa-
nsız ohnası için elimizden
geleni yapacağız" şeklinde
yanıt venldiğini iddia etti.
Geçen yıl ikinci dönem
okuidan aynian Banş Yük-
sel de, suufta kaldıktan son-
ra okuidan atılmasına ze-
min hazırlanması için ken-
disine "Komplo kurularak
hırsızlıkla suçtandığmı" id-
dia etti.
Okulun müdür yardımcı-
sı Ender Üstüngel ise söz
konusu iddialann doğru ol-
madığını belirterek "Böyle
bir şey kesinlikk yok. Bun-
lan ispatlamak için ekle bel-
geohnasıgerekir" dedi. Ba-
zı öğrencilerin okuidan
uzaklaştınlmasının notla
bir ilgisi olmadıgını söyle-
yen Ertem, "Burada ger-
çekten kötü durumda olan
öğrenciler var ama anlma-
cfaİar'' diye konuştu.
Teftiş Kurulu'nda
türbanlı personel
İstanbul Haber Servisi -
istanbul Valisi Erol Çakır,
kılık ve kıyafet genelgeleri-
ne uymayan personel hak-
kında kanuni işlem yapma-
yan birim amirleri hakkında
soruşturma açılacağı konu-
sunda-tüm kamu kurum ve
kurüluşlannı uyardı. Yasala-
nn uygulandığını denetle-
mekle yükümlü istanbul Bü-
yükşehir Belediyesi Teftiş
Kurulu Başkanlığı'nda dahi
kılık-kıyafet genelgesine ay-
kın olarak, türbanlı personel
çalıştınldığı, türbanlı müfet-
tişlerin dahi olduğu öğrenil-
di.
İstanbul Büyükşehir Be-
lediyesi Teftiş Kurulu Baş-
kanlığı'nda dahj genelgeye
aykın personel çalıştmlıyor.
Teftiş Kurulu Başkanı
HamzaAlbayTak'ın özel ka-
leminde çalışan Şadiye Öz-
demir Şan, Nahide Ateş, Gü-
listan Çevik ve adı öğrenile-
meyen bir başka memurun
türbanh olarak çalıştığı ve
daha önemlisi müfettiş Zeö-
ha Gültekin'in de türbanlı
olduğu öğrenildi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Yakın Geçmişi Anımsamak
Üniversitede "TürkDevnm Tarihi", "Siyasal Tarih",
"Düşünce Tarihi" vb. gibi dersler vefdiğimden, ço-
ğu insan beni "tarihçi" sanır. Oysaki değilim. Iktisat
kökenli, bir "siyaset b/7/m"ciyim. Ancak günümüz
Türkiyesi'nin siyasal ve toplumsal yapısını net bir bi-
çimde ortaya koymak gerektiğine inandığım için,
günümüzdeki yapının ve gelişmelerin kökenini iyi bil-
mek gerektiğine inanınm. Ve bu nedenle, hem yu-
tarcasına tarih okurum ve de öğrencilerime, bunla-
n anlatmaya ve öğretmeye çabalarım.
1980'lerda dogan öğrencilerim için, "tarih" olan
pek çok olay ve gelişme, benim ve benim kuşağım-
dan insanlar için, yaşamın bir parçası. Ve kimi arka-
daşlanm, gençlerimizin bu gelişmeleri bilmemesine
şaşınyor. Oysaki bilmeleri mümkün degil. Ne bun-
lan yaşadılar, ne de bu gelişmeler, o çocuklara doğ-
ru dürüst anlatıldı.
Bugün, 1960 sonrası gelişmeleri kısaca anımsa-
maya çabalayacağım. 27 Mayıs Devrimi, benzer bir
örneğini 29 Ekim 1998 kırtlamalarında gördüğü-
müz, "ordu-millet" kaynaşmasının bir ürünüydü. Ve
27 Mayıs sonrasında öğrenci gençlik, itibannın en
üst noktasındaydı. Hatta bunun "istismar edildiği-
ne" dair örnekler de duyardık. örneğin, trafik poli-
sinin çevirdiği ehliyetsiz genç, üniversite hüviyetini
gösterdiği zaman, dokunulmazlık kazanırdı...
Bu hava 1965'lere kadar sürdü. Tabii gitgide pres-
tij yitirerek. Ve sonunda; öğrenci gençliğin karşısı-
na, "Islamcı gençlik" ve "ülkücü gençlik" çıkartıldı.
(Bugünkü Sayın Cumhurbaşkanımız, o dönemde
başbakan olarak görev yapıyordu).
öğrenci gençliğin belini kırmak için, öncelikle
merkezi örgütleri iki başlı hale sokuldu ve Türkiye
Milli Talebe Federasyonu, Milli Türk Talebe Biriiği,
İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği gibi örgütlerde
"naylon yönetimler" oluşturuldu.
Örneğin o dönemde İstanbul Üniversitesi Talebe
Birliği'ne bağlı on fakülte vardı. Bunlann 20'şer ki-
şilik delegasyonlarla katıldıklan bir kongrede; kav-
ga çıktığı için, kongre başkanı olarak yönetim bana
kalmıştı. Ben kongreyi yeniden toplayamadan, bir
tek fakültenin (Diş Hekimliği Fakültesi) delegeleriy-
le kongre toplanarak, bir başkan seçildi. Daha kong-
re sırasında müdahale ederek, hükümet komıseri-
ne zabrt tutturmuştum. Ama nafile. Koca birlik iki
başlı hale gelmişti bile...
Benzer senaryolar, başka örgütlerde de yaşama
geçirildi. Ve öğrenciler darmadağın edildi. Daha son-
ra Fikir Kulüpleri, Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB) gi-
bi örgütlenmeler olacak ama, hiçbirzaman eski mer-
kezi örgütler oluşamayacakiı.
Aynı dönemde öğrenciler arasında çatışmalar da
başlamıştı. Bugün DYP, ANAR Fazilet ve MHP için-
de lider durumunda olan insanlann önemli bir bö-
lümü, o günlerin "ülkücü", ya da "Islamcı" gençliği
içindeydiler ve "polis desteğinde", devrimci hare-
ketleri kırmakla meşguldüler. Türkiye'deki "çeteleş-
me" işte o dönemde başlamıştı.
1968'de, üniversite ve yüksekokullarda boykot
ve işgaller başladı. Devlet ve polis destekli "sağcı
öğrenciler", bu hareketleri kırmakla görevlendiril-
mişterdi. Devlet olaylann üzerine öylesine bilinçsiz-
ce (belki de belli bir bilinç içinde) gitti ki; o güne ka-
dar yaşamında eline silah almamış bir Deniz Gez-
rrttş ve artradaştan, Mahir Çayafi'lar, Ulaş Bardak-
çı'lar, Sinan Cemgil'ler silahlanarak dağlara çık-
mak zorunda kaldılar.
12 Mart 1971 ara rejimi, tam bir restorasyon dö-
nemi oldu. Ve bu dönemin rantını Bülerrt Ecevrt top-
ladı. 1973 Genel Milletvekili Seçimleri'nden en bü-
yük parti olarak çıktı ve (kimilerine göre) büyük bir
sürpriz yaparak 50 kadar milletvekili çıkartan Milli
Selamet Partisi ile bir koalisyon hükümeti kurdu.
O günkü öğrencilerim anımsayacaklardır. Seçim-
lerden birkaç ay önce, "Seçim sonrasında bir CHP-
MSP hükümeti kunjlursaşaşırmayın'demiştim.Sa-
yın Ecevrt bu koalisyonu "tarihşel yanılgı" olarak
isimlendirmişti ama, "Atı alan Üskûdar'ı geçmiş"
ve devlet içinde "dinci" örgütlenme o dönemde
başlamış, imam- hatip meslek liselilere, (kendi alan-
lannda) üniversite kapılan açilmıştı.
Kıbns Banş Harekâtı sonrasında bu hükümet da-
ğıldı ve 1. Milliyetçi Cephe kuruldu. "Türk sağı'na
gün doğmuştu. Bir yandan devlet destekli hareket-
ler artıyor, bir yandan da örgütlenme tırmandırıhyor-
du. 1977 seçimleri sonrasında kurulan Ecevit azın-
lık hükümeti tutmayınca 2. MC oluşturuldu. Günü-
müzde "ülkücü mafya" ve "çefe" olarak karşımıza
çıkan gruplann tüm liderieri, o dönemde devlet des-
teğiyle boy gösteımişlerdi.
TBMM'de sanıyorum iki milletvekili olan MHP'ye
1. MC'de üç bakanlık verilmesinin nedenlerini, bu-
gün bile düşünmek gerekir. Sayın Cumhurbaşkanı-
mızın, "Bana sağcılar suç işliyor dedirtemezsiniz"
dediği dönemdir bu...
12 Eylül "çeteleşmeyi" ve "devlet içinde şeriatçı
örgütlenmeyi" bir aşama daha yükseltti. Ve Türki-
ye bugünlere, böyle geldi.
Hiçbir şey sürpriz değil...
Ciivenlik güçleri engelledi
Türban yasağım
delme girişinıi
İstanbul Haber Servisi - İstanbul'da bir sûredir çe-
şitli eylem yapan tûrbanhöğrencfler, Mimar Sinan ve
Yıldız Teknik üniversitelennde "türbanla derse gir-
me" girişiminde bulunarak yasağı delmeye çalıştılar.
Eylem yapan türbanlılarla içerden destek olan 16 öğ-
renci öğrenci gözaltına alındı.
Mimar Sinan Oniversitesi (MSÜ) Fen-Edebiyat Fa-
kûltesi'ne dün girmeye çalışan 14 türbanlı ile üniver-
site içerisinden bu gruba destek vermek isteyen 16 öğ-
renci, gözaltına alındı. Beşiktaş'taki Fen- Edebiyat
Fakültesi önünde dûn toplanan türbanlı öğrenciler, bir
açıklama yaparak kılık-kıyafet genelgesi uyannca içe-
ri alınmamalannı protesto ettiler. Daha sonra güven-
lik çemberini aşarak fakülte binasına girmeye çalışan
öğrencilerden 14'ü, emniyet güçlerince gözaltma alın-
dı. Fakülte içerisinde toplanan bir grup öğrenci de tür-
banlı öğrencilere destek amacıyla gösteri başlattı. Fa-
külte binasına giren emniyet güçleri, 16 öğrenciyi gö-
zaltına aldı.
Türbanlı olduklan için okula alınmadıklannı belir-
ten bazı öğrenciler de istanbul Üniversitesi'nin (1Ü)
Laleli'de bulunan Edebiyat Fakültesi'ne girmeye ça-
lıştı. Öğrencilerin bu girişimi, güvenlik önlemi alan
emniyet güçleri tarafindan engellendi.
Yıldız Teknik Üniversitesi'nin (YTÜ) Çağlayan'da
bulunan Fen-Edebiyat Fakültesi kantininde de kıhk-
kıyafet genelgesini protesto gösterisi yapıldı.
YÖK'ün kılık-kıyafet genelgesine karşın Marma-
ra, İstanbul Teknik ve Yıldız Teknik üniversitelerin-
de öğrencilere türbanla derslere girilmesine izin ve-
riyordu.