Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 KASIM 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI /cumek(a turk.net 13
ŞİRKETLERDEN
• BORUSAN
OTOMOTlY BMW 3 serisı
Salon"dan yaklaşık bir yıl
sonra BMVV 3 serisinde
ikinci model olan Coupe'u
pıyasaya sunuyor. Yeni 3
serisi Coupe
geliştirilmiş dört ve altı
silindirli motorlarla
donatılmış.
• UNITEL'in yeni
başJatnğı kampanya,
herkesi cep telefonu sahibi
yapmavı atnaçlıyor.
Kampanvada, Motorola
d460'lar, hat ve Telsim kart
dahil 32 milvon 900 bin
tiraiık fîvatla tüketicive
sunuluvor.
• DEMİR KYRGYZ
International Bank'ı
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel ve Kırgızistan
Cumhurbaşkanı Askar
Akaev zıyaret etti. Demir
Kyrgyz International Bank,
çagdaş finans ve teknoloji
bilgileri ıle yeni kuşak
bankacılann
yetiştirilmesıne katkıda
bulunuyor.
• ELECTROLt X Grubu,
yüzde 20'tik pazar payı ile
Avrupa birincisi oldu. V'ılın
ilk 9 ayında dümadaki
toplam net kânnı arttıran
Electrolm'ün başansında,
bütiin dün\adaki yeniden
vapıianma çalışmalan >e
küçiilerek büylime stratejisi
etkili oldu.
• DÜNYA ALTIN
KONSEYt'nın. Türk
kuyumculugunda tasanm
konusunu geliştirmek.
tasanmcı ve üreticilerin
çalışmalannı
değerlendirmek amacıyia
düzenlediği Gold Trends'99
"Altın Takı" ve "Altında
Tasanm" yanşmalannın
fina) gecesi 21 Kasım'da
gerçekleştirilecek.
• OPEL, Paris'te
düzenlediği basın
toplantısında gelccekyıl
piyasaya sunacağı Opel
Movano'nun tanıtınıını
yaptı. OpeL önümü/deki 3
yıl içinde ticari araçlar
serisini genişletmek için 600
milyon marklık yatırun
planüyor.
• ALTINYILDIZ,
Antalya"da düzenlenen
Uluslararası Secotex'98
Ekotoksikoloji ve Çevresel
Güvenlik Konferansı'nın
ana sponsorlan arasında yer
aldı. Konferansta Akdeniz
\e Karadeniz'deki çevre
problemlen tartışıldı.
• AVGAZ,ilkdefa
binicilik yanşmasuıa
sponsoriuk yapıyor. Bugiin
başla>ip yann sona erecek
Binicilik Kupası'na iiç ilin 8
atlıspor kuliibünden
yanşmacılar katılıyor.
• VAN CLEEF&ARPELS
Koleksiyonu'nun en değerlı
parçalan Gilan Residence'ta
sergilendi. Van
Cleef&Arpels. 1906 yılından
ben kraliyet ailelerinin ve elit
kişilerin mücevhercisi olarak
bıliniyor.
• İSTANBUL Ticaret
Odası. Avustraha Ülke
Etüdü, Moldova Clke Profıli
Mevzuat ve Türk
GirişimcUeri Çalışma
Mevzuatı Bilgilendirnıe
Semineri adında 3 kitap
daha yayımladı.
• TEBYATIRIM. 16
şubesinde başlattığı "TEB
Vizyon" hizmetiyle,
haftanın üç günü uydu
iizennden gerçekleştırilen
:anlı yayınlarla Türk
Ekonomi Bankası'nın seans
adalanna bağlanıyor. TEB
Yatınm, yatınmcılara etkin
sir bilgi akışı sağlıyor.
• LİKOM VAZILEVl'ın,
izeüikle orta ve büyük
ılçekli işletmeler için
jrettigi IntroPlus yazüımı ile
Protel otel yönetimi yazılımı
ırasındaki bilgi alışverişini
»ağlayan Fıdlık arayüzü
amamlandı.
Sorunlann siyasi istikrarsızlıktan kaynaklandığını belirten sanayiciler hükümete sert çıktı
u
Kriz gömleği gîydik'Ekonomi Servisi - Hükümet
hakkında \enlen gensoru öner-
gesinin kabul edılmesiyletırma-
nan siyasi istikrarsızlık sanayici-
leri kızdırdı. Istanbul Sanayi
Odası (tSO) Yönetim Kurulu
Başkanı Hüsamettin Kav1 Türk
sanayiinin rekabet gücünü kay-
bettiğini belirtırken Meclis Baş-
kanı Ömer Dinçkök de "Sanayi
göz göre göre kriz gömleğini gjy-
miştir" dedi.
Ankara Sanayi Odası (ASO)
Başkanı Zafer Çağlayan da eko-
nomik sorunlann siyasi istikrar-
sızlıktan kaynaklandığını, seçim
süreciyle bırlikte katlana-
rak büyüyeceğinı ifade et-
ti.
tSO Meslek Komiteieri
toplantısında konuşan sa-
nayiciler, dünyada yaşanan
krizlerin faturasını ağır
ödediklerini belirtirken çö-
züm önerilenni dile getir-
di.
sanayiinin sıkıntılı bir süreç ge-
çirdiğini söyledi.
Kavi, yüzde 50'lere ulaşan fa-
iz oranlan ve enflasyonun sana-
yiyi zor durumda bıraktığını
kaydederek kapasite kullanım
• ÎSO toplantısında siyasetçileri topa tutan
sanayiciler, dünya piyasalannda "öldüresiye"
bir rekabetin yaşandığını, Türkiye'nin ise
gerekeni yapamadığını söylediler. Yüzde 50'lere
ulaşan faiz oranlan ve enflasyonun sanayiyi zor
durumda bıraktığını kaydeden İSO Başkanı
Kavi, "Biz rüşvet değil, ödediğimiz vergikrin
yüzde l-2'sini kredi olarak istiyoruz" dedi.
oranlannın özel sektörde son 3
ayda 72-75'lere gerilediğine dik-
kat çekti. Sanayicilerin krediye
ihtiyacı olduğunu söyleyen Ka-
vi, "Biz rüşvet değil, ödediğimiz
vergilerin yüzde l-2'sini kredi
olarak istiyoruz" görüşünü dile
getırdi.
Meclis Başkanı Ömer Dinç-
kök, sanayi üretiminin 1997 Ey-
lül ayında yüzde 21.4 artış gös-
termesine karşın bu yılın aynı
Hükümet mali bunalımm reel sektörü etkisi altına aldığını söyledi
Iç talebehsıtlama karan
'Hükümet var mı?'
tSO Yönetim Kurulu
Başkanı Hüsamettin Kavi,
Türkiye'nin içine girdiği
seçim sürecınde acil ted-
birlerin alınması gerektiği-
ni vurgula\arak "Çete,
mafya. kasetler almış başı-
nı gidivor. Hükümet var mı
>ok mu belli degiT dedi.
Dünya piyasalannda "öl-
düresiye" bir rekabetin ya-
şandığını ifade eden
Hüsamettin Kavi, imalat
ANKARA(CumhuriyetBörosu)-Hükümet, 1999 yı-
lmda Türkiye'nin uluslararası bunahmdan etkiîenme-
mesi için iç talepte kısıntıya gidilmesinı öngörüyor. Üre-
tim kesimini temsil eden sanayiciler, "ektmomidekidur-
gunluk"tan yakmırken; 1999 yılında, 1998'de yüzde
4.5'e çekilen büyümenin daha da kısılmasinı savunu-
yor. Hükümet, mali bunalımın reel sektör üzerindeki et-
kisinin belirgin hale geldiğini kabul ederken, ihracatın
arttınlmasını istiyor.
Devlef Bakanı Işm Çetebi'nin sunduğu 1999 yıh mak-
roekonomik hedefler raporunda, 1998 yılında hızlı bü-
yümenin nedeni olan iç taiep artışının dengelenerek. bü-
yümenin yüzde 4.5 civanna çekildiği belirtildi. Ancak,
hükümet, 1998 bütçesinde bu oranı yüzde 3 olarak be-
lirlemişti. Gayri safı milli hasıla (GSMH) büyümesi ve
iç talepte gözlenen yavaşlamanm, izlenen maliye ve ge-
lir politikalanrun sonucu olduğu savunulan raporda,
1998 yıJı kamu sabit sermaye yatınmlannın bütçe dışı
kamu kesimi yaünmlanndaki arnş nedeniyle yüzde 4.5
yerine yüzde 7.8 oranında artttğı kaydedüdi.
PiyasalardakJ paniğin azalmasına karşın mali buna-
lımın reel sektör üzerindeki olumsuz etkilerinin dahabe-
lirginleşmeye başladığı uyansı yapıldı. Raporda, şu de-
ğerlendirmeye yer verildi:
"Türkiye'nin, içtakbi canlandıncıpolhikaiardan çok
istikrar içinde iç ve dış dengeierini sürdürülebilir bir ya-
pıya kavuşnırması önemlidir. Dış ve iç finansman imkân-
lanndaki daralma ve borçianma malryetierindeki yük-
selme göz önüne alındıgında, kamu açıklannı artrmcı
her türlü uygulamadan kaçınılması. faiz dışı fa/la vere-
rek borçianma ihtiyacı azaltılırken. iç talep artışının ya-
vaşlatılması her lamankinden daha fazla onemlidir."
döneminde sadece yüzde 0.3 ar-
tış gösterdiğini kaydetti. İhraca-
tın da bir önceki yıla oranla yüz-
de 7 azaldığına işaret eden Dinç-
kök, işçi-işveren ilişkilerinin zor
günler geçirdigini. fabrikalarda
işten çıkarmalann arttığını söy-
ledi. Ekonomiyi siyasi etkıler-
den anndırmaya çaba gösteril-
mesi gerektiğini belirten Dinç-
kök, hükümetin bu dönemde
ekonomi yönefimini önden takip
eden ve değerlendiren bir biçim-
de ele almasını istedi.
Toplanhda söz alan başta teks-
til, konfeksiyon sanayicileri bir-
çok yan kuruluşun kepenk
indirme noktasma geldiği-
ni belirterek, hükümetten
sorunlanna acil çözüm bul-
masını istedi. Sanayiciler
aynca faiz oranlannı yük-
selten finans kesimini de
sert birdille eleştirerek "Fî-
nans aktörleri tahakküm
kurmav a çaiışıyor. Kredile-
rin yüzde 30'unu geri çeki-
yor. Bu, sanayiciyi zor du-
rumda bırakmaktan başka
bir şey degü" diye konuştu.
Sorun siyasilerde
Ankara Sanayi Odası
(ASO) Başkanı Zafer Çağ-
layan da Türkiye'de bütün
ekonomik sıkıntı ve darbo-
ğazlann siyasete dayandı-
ğına ışaret ederek hükümet
değişikliğinin ardmdan
yeni sorunlann gündeme
geleceğini söyledi.
SYA'NIIVTRABZON BAŞKONSOLOSl KOMİSSAROV
'Bunalımı durdurduk'
AHMETŞEFİK
TRABZON - Türkıye ile Rusya
arasındaki ekonomik ilişkilerin son on
yılını değerlendiren Rusya
Federasyonu'nun Trabzon
Başkonsolosu N'ikolay Komissarov.
gelinen noktanın ıkı ülke açısından
önemli bir aşama olduğunu, ancak
Türkrye'ileftusya arasındaki ,.
ilişkilerin çok daha iyi noktalara
taşınabileceğini söyledi.
Rusya'daki ekonomik krizin
durdurulduğunu. hükümetin
ekonomiyi ve finans sistemini
yeniden yapılandırma hedefini
gerçekleştirmeye çalıştığını
belirten Komissarov. Rus
bayanlara yönelik kötü
davranışlann ıki toplum
arasındaki ılışkileri zedeledığini,
bundan dolayı hoşnutsuzluk
duydukiannı açıkladı.
Sarp Sınır Kapısı'nın açılmasının 10.
yıiında ekonomik ilişkileri
değerlendiren Komissarov, özellikle
Güney Rusya ile Karadeniz arasında
işbirliğinın geliştığini, bugün 300'ün
üzerinde ortak şirketin çalıştığını
bildirdi.
Komissarov. 10 yılda gelinen noktayı
hiç de küçümsememek gerektiğini
belirterek Türk iş çevrelerini, kalıteli
mal, hizmet ve uygun fiyat konusunda
daha duyarlı olmaya çağırdı. Şu anda
Türk müteahhitlik firmalannın
Rusya'da 7 milyon dolar düzeyınde iş
yaptıklannı belirten Komissarov, diger
alanlarda da aynı düzeyin
tutturulabileceğini söyledi.
Olkesinde hukukun geçerli
kılınması için mafyaya karşı da
büyük bir mücadele başlatıldığını
belirten Komissarov, bu
mücadele yürütülürken özellikle
mafyanın elindeki ekonomik
olanakların alınmaya çalışıldığını
belirttı.
Türkiye'de iş çevrelerine kalıteli mal.
hizmet ile uygun fiyat çağnsı yapan
Komissarov, "Rusya'da Türk
müteahhitlik fîrmalan şu anda 7
milyar dolarhk proje yürütüyorlar,
neden onlan tercih ediyoruz. Çünkü,
kalıteli ve uygun fiyata yapıyorlar"
diye konuştu.
L RKİYE'DEN PETROL ŞtRKETLERÎNE MİStLLEME
Bakû-Ceyhan arapsaçıEkonomi Servisi - Ingiltere'de
yayımlanan Fınancıal Times gazetesinin
dünkü sayısında yer alan, 'BP ve Amoco
Türkiye'nin yapönmına karşı çıkıvor'
başlıklı haberde, Türk hükümetının
Bakû-Ceyhan hattına muhalefet eden
şirketlere mısılleme hazırlığı içinde
olduğu öne sürüldü. British Petroleum
(BP) ve Amoco'nun Hazar bölgesi erken
üretim petrolicrinJa.Ce.vhan
Lımanf ndan taşınmasma olan
muhalefetleri nedeniyle, Türk
hükümetinin, TÜPRAŞ'a, söz
konusu ıki şirketten ham petrol
alımını askıya alması yönünde
talımat gönderdiği iddia edildi.
Haberde, BP yetkililerinin
kendilerine resmi bir bildirim
olmadıgı yönündeki ifadeleri yer
aldı. Enerji Bakanlığı Müsteşan
Yurdakul Yiğitgüden'in şu
sözlerine yer verildi: "Gelişmiş
bir pazar ekonomisinde hiçbir şirkete >a
da konsorsiyuma ambargo konulması söz
konusu değildir, ancak Türk şirketkri
doğal olarak hangi (yabana) şirkederin
Türkiye'nin geleceğe ilişkin beklentikri
ile UgiJendigini anlamak istemektedir."
Financial Tünes'ın habertnde, BP'nin
gelecek yıl için TÜPRAŞ'tan satın
alacağı rafine edilmiş petrol miktannın
1997'deki düzeyi ile sınırlandınlacağı,
Amoco'nun da I milyar dolarhk Mısır
doğal gazı projesinde Türkiye'yi dışanda
bırakabileceği belirtildi.
AlOC'den açıklama
Azeri pctrofferini îşleten
Azerbaycan Uluslararası Petrol
Şirketi (AIOC), Türk hükümeti
ile doğrudan görüşmek
istemedikleri yolundaki haberin
doğru ounadığını savundu.
AlOC'nin merkezi Bakû'deki
Basın Sözcüsü Pamela Mounter,
gazetemizin 19.11.1998 tarihli
sayısında >er alan "Petrol
Şirkederüıden gizii ambargo"
başlıklı haberle ilgili olarak bir
açıklama yaptı. Mounter,
AlOC'ye bağlı, petrol müzakerelerini
sürdüren Ana Petrol Boru Hattı îhracatı
(MEP) ortak çalışma grubunun Türkiye
ıle mayıs ayuıda imzaladığı bir protokol
çerçevesinde bir heyetle göriişmeler
yapöğını söyledi.
Kamdeniz'deçay ihvücisikan ağhyor
SADULLAH USUIVti
Doğu Karadeniz Bölgesi'nde geçimini
çaydan sağlayan on binlerce üretici ailesi i-
ki yıl üst üste perişan oldu. Önceki yıl, bir
kilo yaş çay yaprağının maliyeti 60 bin lira
olduğu halde. hükümet 50 bin lira alım fiya-
tı verdı. Cretıcı kılo başına 10 bin lira zarar
etti. Bu yıl ıse. enflasyonu yüzde elliye dü-
şürmek iddiası ile yola çıkan hükümet, yaş
çay yaprağının ahm fıyatını 85 bin lira ilan
etti. Çay üreticileri fıyatı duyunca adeta şok
geçırdı.
Zira, gübre \ e diğer girdi fiyatlanna arka
arkaya öylesine zamlar gelmışti ki, çayın ma-
liyeti inanılmaz bovııtlara ulaşmıştı. Bölge
ziraat odalannın ve kooperatif yöneticileri-
nın hesaplanna göre bir kilo yaş çay yapra-
ğının maliyeti 100 bin lirayı geçiyordu.
Bu nedenle. Doğu Karadeniz Bölgesi Zi-
raat Odalan \e kooperatifler, hükümetten,
çay alım fiyatlannı 125 bin lira olarak ilan
etmesıni istemışlerdı. Razı olabilecekleri en
düşük rakam 115 bin lıraydı.
Eğer 125 bin lira verilmiş olsaydı, yıllar-
dır zarar eden çay üreticileri biraz olsun pa-
ra kazanabilecekler ve Dogu Karadeniz Böl-
gesi de rahat bir nefes alabilecekti. Böylece
yerel esnafin da yüzü gülecek ve ticaret ha-
yatı hareketlenecekti.
ÇAY-KUR
yöneticileri, yıllardan
beri ezilen ve
ekonomik bunaJıma
sürükknen çav
üreticilerinden 125
bin lirayı esirgedL
Daha da aciSL,
üreticilerin
beklentisinden 35 ile
40 bin lira az fiyat ilan
etti.
Ama ne yazık ki. gerek hükümet, gerek-
se ÇAY-KUR yöneticilen, yıllardan beri ezi-
len ve ekonomik bunalıma sürüklenen çay
üreticilerinden 125 bin lirayı esırgedi. Daha
da acısı, üreticilerin beklentisinden 35 ile 40
bin lira az fiyat ilan etti.
Başbakan Mesut Yılmaz'm milletvekili
seçildiği il Rizeydi. Rize demek çav demek-
Renaulfnun hafif yük taşıtı Master piyasada
Renault, Avrupa'da
'1998 yılının Van'ı' seçilen
Master'ın lansmanını ge-
çen günlerde CNR'de dü-
zenlenen Tîcari Araçlar Fu-
an'nda gerçekleştirdi. Türk
binek otomobil pazarında
%27.5'lik pazar payı ile li-
der konumunda bulunan
Renault, ticari araç paza-
nnda ise Express ve Kan-
goo Express ile yer aldığı
Mini Van segmentinde
%57 pazar payına sahip.
Renault, kasım ayından
itibaren satışa sunduğu
Master modeli ile hafif yük
taşıtlan pazanna giriş yapı-
yor.
Master'ın ilk aşamada 8
ve 10.8 metreküp hacimli i-
ki ayn boyutlu Van modeli
ile kasalı tek kabin kamyo-
net modeli satışa sunuldu.
Master ailesi, 1999 yılında
piyasaya çıkacak camlı ka-
sa 16 yolcu kapasiteli mini-
büs modeli ile genişleye-
cek.
Renault Master'da 2.5 It
dizel ve 2.8 It turbo dizel ol-
mak üzere iki motor seçe-
neği sunuluyor.
2.5 ft'lik motor 80 hp güç
üretirken 2.8 It'lik turbo di-
zel motor ise 115 hp güç
üretiyor.
Yüksek sürgülü kapısı,
alçak yükleme eştği ve ge-
niş görüş açısı ve 1735 kg
istiab haddi ile toplam ağır-
lığı 3.5 tonu bulan Mas-
ter'ların Van tipinde uzak-
tan kumandalı merkezi kilit,
hidrotik direksiyon, renkli
cam, elektrikli cam ve ay-
nalar standart olarak sunu-
luyor. Anahtarteslim fiyatı 6
milyar 223 milyon liradan
başlayan Renautt Mas-
ter'larda ABS, sürücü ve
yolcu hava yastıkları, klima
gibi ekstralar ücret karşılığı
alınabiliyor.
r Master ailesi
Türkiye'ye
geldL
ti. Çay deyince de Rize akla geliyordu. Çay,
Rize ve Mesut Yılmaz özdeşleşmişti.
Bu nedenle Trabzon, Rize ve Giresun'da
yaşayan çay üreticileri, hatta esnafı, tüccan,
sanayicisi büyük umutlara kapılmıştı. Böl-
gede kime sorsaruz, "Mesut bizim çocuğu-
muzdur. Çav üretidsine kıvmaz" dıyorlardı.
Hemen aynı sözler, zamanın Devlet Bakanı
Eyüp Aşik için de söyleniyordu. Daha açık
belirtmek gerekirse, Doğu Karadeniz halkı-
nın Yılmaz'a ve Aşık'a sonsuz güveni var-
dı. Ancak, Doğu Karadeniz halkının güven-
diği dağlara kar yağdı. Istediği fiyatı verme-
ye gücü yetecek olan Yılmaz ile Aşık, bütün
tahminleri ve beklentileri altüst edecek ka-
dar düşük fiyat verdi. Gehşmeler bu kadar-
la da kalmadı. Birinci sürgün çay paralan
ödenirken önemli bir sıkıntı yaşanmadı. An-
cak, ikinci sürgün paralannın ödenmesine
aylarca sonra başlanabildi. Üçüncü sürgün
paralannın ne zaman ödeneceği belli değil.
ÇAY-KUR'un kuruluş amacı çay üretici-
lerini korumak ve desteklemekti. Ama, özel-
likle bu yıl ÇAY-KUR Genel Müdürlü-
ğü'nün aldığı kararlar ve uygulamalan, çay
üreticilerini desteklemek yerine köstekledi.
Trabzon ve Rize illerinde 50'ye yakın çay
ürericilerinin kurduğu kooperatif, üreticiye,
gübre ve kredi dahil olmak üzere her türlü
ayni ve nakdi yardım yapıyor.
Çayparalan ödenirken de ÇAY-KUR ken-
disine verilen listelere göre, üreticilerin bu
borçlannı bordlardan kesiyor ve kooperatif-
lere ödüyor. Senelerden beri bu sistem önem-
li bir sıkıntı yaratmadan yürümüş. Ancak. bu
yıl ÇAY-KUR Genel Müdürü üreticilerden
kesilen bu paralan kooperatiflere ödettirme-
miş. Şu anda üreticilerden kesildiği halde,
kooperatiflere ödenmeyen paralartrih/onlar-
ca lirayı buluyor... Genel müdürün bu tutu-
mu ne yazık ki, kooperatif ve üreticilere pek
pahalıya mal olacak. Zira kooperatifler üre-
ricilere verdikleri kredileri bankalardan al-
dıklan için faizler katmerli olarak çaiışıyor.
Sonuçta faizler üreticilerin cebinden çıka-
cak. ÇAY-KUR'dan sorumlu yeni bakan
Rüştü Kâzım Yücden bu konularda son de-
rece duyarlı. Üreticilerden kesildiği halde,
aylardan beri kooperatiflere ödenmeyen bu
paralarm hesabını genel müdürden herhalde
soracaktır...
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Medya, Medya, Medya...
Apo'nun yakalanması, tutuklanması noktasın-
dan Italya'da siyasi sığınma istemi incelenene ka-
dar serbest bırakılması noktasma nasıl geldiğimi-
ze aklımız bir türlü basmıyor, değil mi? Hâlâ ger-
çeklerden çok görüntülerin, medyatik yansımala-
nn egemen olduğu bir dünyada yaşadığımızı, bo-
yutlannı tam kavrayamıyoruz. Medyatik yansıma-
ları gerçek, gerçekleri gerçek dışı kabul edebiliyo-
ruz.
Şu işe birbakın. Ikı ülkenin içişleri, dışişleri, ada-
let bakanhklan, hükümet, devlet işleyişi, görevlile-
rinin işlevleri ikinci plana atılmış. lletişim ya da kav-
ga medya aracılığıyla sürdürülüyor. Apo'nun ya-
kalanışından bu yana olan gelişmelerde gerçek-
ler ikinci planda, medyaya yansıyış biçimleri baş-
rofde.
Siyasetçiler işin kolayını bulmuşlar, söylemek
istediklerini, söylemenin sorumluluğunu üstlen-
meden medya aracılığıyla ortaya atıyor, tepkileri
alıyor, ona göre yeni çıkışlannı, stratejilerini, tutup
tutmayacağını yine medya aracılığıyla deniyorlar.
Apo'nun yakalanışından statüsüne her şey, sa-
yısızolasılıklamedyadatartışıhyor; gerçek, bulma-
ca gibi bulunmaya çalışılıyor. Italya tepkileri ölç-
mek, gerektiğinde manevra yapmak üzere zaman
kazanıyor. Hem iç hem de dış politikaya yönelik
baskı güçlerini, dengeleri tartıyor.
Bizimkiler, hele de iç politikaya yönelik, şov üs-
tüne şov yapıyorlar. Türkiye'nin gerçek çıkarlan,
Apo'nun Türkiye'ye iadesinin sağlanması ya da P-
KK'nin siyasallaşmasının engellenmesi ikinci plan-
da, beylerin parti çıkarlan ön planda. Hükümet
ömrünü uzatmakta umut olabilir mi arayışından,
ki olamayacağı besbelli, seçimlere yönelik prim
toplamaya, diğer partileri, hele de kızdıklarını har-
camaya elverişli bir konu yakalamanın hırsında.
Yapması gereken, yapabileceği belki de tek ciddi
iş olan "idam cezalannın kaldınlmasının" medya-
tik görüntüde sahibi, fıilde kaldırılmamasının birin-
ci dereceden sorumlusu. Sözde diğer partilerin
desteği aranıyor. özde köstek en çok ANAP'ın
içinden geliyor.
Fazilet sadece ıdam cezalannın kaldınlmasında
değil, bütün gelişmelerde medyatik görüntüsü ile
gerçek beklentilerinde yüzde yüz ters konumda.
Apo ile ilgili gelişmelerden, "kına yakar" siyaset-
leri için bulunmaz fırsatlar yakalamış havadalar.
Ecevit, Baykal'ı kötü rolde yakalamanın hesabın-
da; Baykal, hükümeti düşürme ile Apo'ya ilişkin
gelişmelerin aynı kefeye konamayacağını anlata-
mamanın derdinde.
Italya Başbakanı ile Türk Başbakanı'nın görüş-
mesi konusu tek başına medyatik bir kara mizah.
Italya Başbakanı uyguladıkları politikanın güçlük-
lerini görüp samimiyetle futbol maçını fazla ödün
vermeden bir görüşme aracı olarak mı kullanmak
istedi? Yoksa "Ben görüşmek istedim, ama ka-
bul etrnedi" diyebilmek için, medya şovdan, bir iyi
niyet şovu olarak mı yararlandı?
Türk Başbakanı gensoru gerekçesinde çaresiz
olsa da, medya şova başvurmadan iyi niyetli bir
ikilî görüşme olanağını yaratabilir miydi? Yoksa iç
politikada, "Ayağına gitmem, gelirse ayağıma ge-
lir"\ mi, yine ucuz bir şov olarak oynadı?
Kesin olan şu ki, çağımızın en etkili silahı med-
yayı kullanarak oynanan şovlar gerçeklere ulaşma-
yı her gün biraz daha güçleştiriyor. Buna medya-
nın sorumsuzluğu, herkesin bu etkili silahı kullan-
ma hırsı tuz biber ekiyor. Toplumlar çok tehlikeli,
hastalıklı sonuçlara, davranışlara sürüklenebiliyor.
Bizde, MHP'nin karşısında parti kurulmasından
sıkışan ırkçılann her birinin en uç tahrikçi, halkı
kışkırtıcı gösterilerinden başlaytn, ANAR DYP için-
deki şahinlerin damarlannın kabarmasına uzanan,
her taraftan gelen tehlikeli tahrikler var. Medyayı
kullanma, gösteri yanşlan, sonuç olarak toplumu
tehlikeli bir kamplaşmaya sürükleme anlamına ge-
liyor.
Sorumsuz medya, haberler "kanlı canlı" olsun
saplantısında bu gidişe tuz biber ekiyor. Apo'nun
yakalanması ile Türkiye için doğmuş banş umu-
dunu yok etmek üzere yapılmaması gereken ne
varsa yapılıyor. Neyse ki toplumda kökleri olan bir
sağduyu; bu sorumsuz, çıkarcı, medyatik çıkışları
engelliyor.
1996 yılı sonu itibariyle topladığı kâr-
paylı Hayat Sigortalanna ait primlerden
yasal indirimler çıkanldıktan sonra
kalan miktar ile önceki yıllara ait
matematik karşıhklar toplamı
1.211.523.306.328.-TL'si
sigortalılar adma yatınma yöneltilmiş,
1997 yılında bu yatınmlardan net
1.025.434.439.463.-TL
gelir elde edilmiştir.
Bu gelirin %95'i kârpaylı hayat
sigortahlann hesaplanna aktanlmıştır.
Kârpaylı Hayat Sigortalan için 1997
yılında sigortalılara (teknik faiz dahil) net
%98.43
verim sağlanmıştir. /r%*\
MANAVGAT1. ASLİYE HUKUK
HAKÎMLtĞİ'NDEN
Dosyavo: 1996/467
Davacı Osman Aytaç'tn davalı Alto Insaat San. ve Ma-
dencılık AŞ aleyhıne açtıg,ş j r k e t l n i n f i s a h l favzsmm ya-
pılan yargılamasında ver.ien ara karan gereğince;
Davalıya duruşma günûnün ilanen tebliğine karar ve-
rilmiş olup,
Davalımn duruşma g^ü olan 11.12.1997 günü saat
9'da mahkememiz durusma salonunda hazır bulunması
veya kendisini bir vekıll; temsil ettirmesı, aksi takdirde
davasınuı gjyabmda yapı,p karar verileceği teblığ yerine
geçerli olmak üzere ılantn teblig olunur 12 11 1997
Ba
'm: 52716