15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 KASIM 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYF HABERLER Demirel 75 yaşında • ANKARA(AA)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bugün 75 yaşına girecek. Demirel, l Kasım 1924'te Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı lslamköy'de doğdu. tlkögrenimıni doğduğu kö>de tamamlayan Demirel. ortaokul ve liseyi Ispana ile Afyon'da okudu. Cumhurbaşkanı. Şubat 1949'da îstanbul Teknık Ünıversitesı Inşaat Fakültesf nden mezun oldu. 16 Mayıs 1993 tarihınde. TBMM tarafından Türkıye'nin 9. Cumhurbaşkanı seçilen Demirel. 7 yıllık görevinin yaklaşık 5 5 > ılını tamamladı. Nazmiye Demirel'le evli olan ve îngilizce bilen Demirel'in pek çok kstabı ve makalesi bulunuyor. Albayrak yaşamını yitirdi • BALIKESİR (Cumhuriyet) - Balıkesir'in saygın gazetecılerinden Cahit Albayrak yaşamını yitirdi. Basın Şeref Kartı sahıbı Alba>rak uzun söredir nefes darlığı ve dolaşım bozukJuğu rahatsızlıklan çekiyordu. 82 yaşında yaşamını yitiren Albayrak diin Paşa Camısfnde kılınan namazdan sonra Başçeşme Mezarlığfnda toprağa verildı. Albayrak uzun yıllar Cumhuriyet, Demokrat tzmir. Hiirnyet ve Yeni Asır gazetelerinin Balıkesir temsilcıliğini yüriittü. Cezaevlerindeki baskılara tepkî • İZMİR (Cumhurhet Bürosu) - Erzurum E Tipı Cezaevı'nde siyasi tutuklu \e hükümlülere yönelik baskılara tepkiler sürüyor. ÎHD Izmir Şubesi'nde bir araya gelen bir grup TAYD- DER'li aile, Erzurum E Tipi Cezaev ı nde 26 tutuklu ve hükümlünün yaralanmasıyla sonuçlanan olayla ilgili soruşturma açılmasını istedi. Yapıîan ortak açıklamada, "Erzurum Cezaevfnde idarenin saldınsı sonucu 26 kişi yaralandı. Birçok tutuklu hücrelere konuldu. Olaylarda yaralananlann teda\ilen yapılmıyor. Halen bu cezaev inde baskılan protesto amacıyla 50 tutuklu ve hükümlünün başlattıklan açlık grevi sürüyor" denildi. Tahsilatçılar gözaltında • İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) - tşadamı Recai Çınkan'a zorla 4.5 milyon dolarlıkd trilyon291 milyar lira) senet imzalatmaya kalkışan ve ülkücü olduklan belirrilen Adnan Işler, Ömer Binicı \e Şükrü Aİtınay yakalandı. Sanık ülkücü gangsterlerin. 4.5 milyon dolar rutannda ülkücü katil Abdullah Catlfya olan borcu, bu kişinin ölmesınden sonra kendilenne geçtiğini öne sürerek Çınkan'dan tahsil etmek istedikleri ileri sürüldü. Çınkan'ın ihban üzerine olaya el koyan polisler üç kişiyi yakaladı. iki kişinin de arandığı bildirildi. Mahmut Şakar tutuklandı • İstanbul Haber Servisi - İstanbul da geçen pazar günü "yasadışı gösteri yaptıklan" gerekçesiyie gözaltına alınan ve aralannda HADEP İstanbul îl Başkanı Mahmut Şakar'ın da bulunduğu 13 kişi dün çıkanldıklan DGM tarafmdan tutuklandı. Yurttaş Adalet Arıyop' eylemi • İstanbul Haber Servisi - ÖDP tstanbul tl Başkanı Mehmet Atay. 3 haftadır sirdürdüklen ••Yurttaş Adalet Anyor" eylemine cün son v erdiklerini açıkladı. Sosyal Demokrat Düşünce Atölyeleri ikinci dönem çalışmalanna başladı Sokla kiııılik arayışıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Samsun Milletvekili Murat Karayalçın, tüm sol partilerin yapılanmalannı sorun olarak gördügünü belirterek bugünkü parti yapısının tıkandığmı söyledi. Sosyal Demokrat Hareket (SDH) tarafından başlatılan Sosyal Demokrat Düşünce Atölyeleri 'nin ikinci dönem çahşmalan, düzenlenen 'Nasıl Bir Sol Parti, Nasıl Bir İktidar' konulu seminerîe başladı. Karayalçın seminerde yaptığı konuşmada, toplantıda sol siyasi partilerin örgütlenme yapısını tartışacağını kaydederek "Bugünkü parti yapısı tıkanmıştır. Tüm sol partilerin yapıianmalannı bir sorun alanı olarak göriiyorum" dedi. Solda yeni bir parti yapılanmasma gereksinim olduğunu kaydeden Karayalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sol siyasi düşünccnin temel iddiası eşitlik. özgürlük ve dayanısmadır. Sol shaset bunlar üzerinde şekilJenmefidir. Ancak bunlann sağlannıasında istenilen sonuçlann elde edilebildiğirû söylemek güçtür. Sağ siyasetin de eşitlik, özgürlük ve dayanışma iddiası yoktur. YbisuzJuk ve çetelerüı akıl almaz şekiide ağırhk taşıdığı toplumumu/da yeni parti yapısını tartışırken siyasi ahiakı da ele almak zorundayız." Karayalçın, yasanan başansızlıklardan ve olumsuzluklardan gerekli dersleri çıkararak yeni yerlere varmak zorunda olunduğunu kaydederek "Kalkınmaya, çağdaşlaşmaya vöneliyoruz, ama yakalayamryoruz. Eski parti yapüan, dev adımlann atûabileceği bekJentiierin kısa zamanda gerçekieştirüebilecep ardayısuıa dayanıvordu. Bu dönem kapanmıştır'' görüşünü dile getirdi. Ugruna siyaset yapılan, geliştirilmesi istenen insan haklannın sandığa gidip oy kullanmak olmadıgını belirten Karayalçın, "Etnik miJlryetçilik, köktendincilik, mafvacüık süreçleri, bimleri kimlikkrinden daha da geriye, eemaat mensubu bireyine doğru götürmektedir. Bu sürecüı işlemekte olduğunu görüyoruz" diye konustu. İzmîr Ulusal Cüçler Birliği Başsavcı Vural Savaş'a destek tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Gericilerce tehdit edilen Yargıtay Cumhuriyet Bassavcısı Viıral Savas'a Izmir Ulusal Güçler Birliği'nden destek geldi. Izmir Ulusal Güçler Birliği'nce Başsavcı Savaş'a destek amacıyla başlatılan imza kampanyasına 7 bin 814 yurttaş katıldı. Irticaya karşı yurttaşlann çok duyarlı olduğunu belirten Izmir Ulusal Güçler Birliği Dönem Sözcüsü R. Metin Aydoğan. Türkiye'nin esenîiğe kavuşması için 28 §ubat kararlannın eksiksiz uygulanması gerektiğini söyledi. R. Metin Aydoğan, Izmir Ulusal Güçler Birliği üyelerince toplanan 7 bin 814 imzalı dilekçeyi 5 kişiden oluşan bir heyetle birlikte Vural Savaş'a sunacaklannı açıkladı. Aydoğan, tzmir Atatürkçü Düşünce Derneği'nde yaptığı basın toplantısında şeriatçı güçlerin, Atatürkçü yükselişi durduramayacağını beiirterek şunlan söyledi: "Sayın Viıral Savaş, irtica yanlısı kcsimler tarafından tehdit edilmeye yeltenilmektedir. Kelime oyunlanna gizlenerek yapılan ve yeri gcünce; 'ben böyle demek ıstemedım' diye çark edilen bu tür tehditier. ne Sayın Savaş'ı, ne de Cumhuriyetçi güçleri etkilemeyeceği açıktır. VuraJ Savaş derinfaukukbilgisL üretken çaJısması ve karaıiı tutumuyla örnek bir yurtsever, değerli bir hukuk adamıdır. Biz, Izrnir Ulusal Güçler BirliğTni oluşturan örgütler olarak her zaman Sayın Savaş'ın ve tüm Cumhuriyet güçlerinin yanında olacağız." Savaş'a sunulmak üzere Ankara'ya götürülen imza kampanyası metninin üzerinde, Atatürk'ün söylevinden alınan, "Huknkta idare-i maslahatçılık ve boş inançlara bağuhk, uluslan uyanmaktan aJıkoyan en ağır kâbustur" tümcesine yer verildi. FPTi il başkamnın hapsine onama BURSA (Cumhuriyet) - FP Bursa îl Başkanı Mustafa Kütahyalıoğiu hakkındaki bir yıllık hapis cezası Yargıtay tarafından 10 aya indirilerek onandı. Görev yaptığı Anadolu tmam-Hatip Lisesi'nde 2863 sayılı Taşınmaz Kültür ve Tabıat Varlıklan Yasası'na aykın olarak inşaat yapmakla suçlanan Kütahyalıoğiu hakkında Bursa'da verilen bir yıllık hapis cezasma itiraz edilmiş ve dosya Yargıtay'a gönderilmişti. Anadolu ÎHL Müdürlüğu sırasında çok sayıda soruşturma geçiren Kütahyalıoğiu, emekli olur olmaz Oğuzhan Asütürk'ün büyük desteği ile FP'nin il başkanlığına getirilmişti. Kütahyalıoğiu, il yönetimini ve ilçe başkanlarını atarken eski RP'IiIer itiraz etmişlerdi. Mustafa Kütahyalıoğiu'nun hapis karannın onanmasından sonra FP'den ihraç edileceği öğrenildi. Kütahyahoğlu'nun dün Ankara'da başlayan FP il başkanlan ve müfettişleri toplantısında, konuyla ilgili genel merkeze bilgi aktardığı öğrenildi. İHL Müdürlüğü sırasında SİT alanına inşaat yapmakla suçlanan ve ağır ceza mahkemesinde hiiküm giyen Kütahyalıoğiu hakkında, Bursa Milli Eğitün Müdürlüğü'nün de MGV ile bağlantısı olduğu iddiasıyla açtığı soruşturmalar devam ediyor. Soruşturmalar sonunda görevini kötüye kullandığı iddiasıyla Kütahyalıoğlu hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulunulduğu da öğrenildi. ÇİZMEDE1N YİKARI MUSAKART Savci: Gösteride yönlendirici Düipak için 3 yıl hapis istemi KEREMILGAZ istanbul Cumhuriyet Savcısı Atilla Aba, türban yasağını protesto etmek için ülke çapında gerçekleştirilen "İnanca saygı, düşünceye özgürlük için el ete" eylemiyle ilgili olarak aralannda Akit gazetesi yazarlan Abdurrahman Dilipak, Ahmet Taşgetiren ve Mazlum Der İstanbul Şubesi Başkanı tshak Şadi Çarsancaklı'nın da bulunduğu 9 kişi hakkında, yasadışı gösteride yönlendirici olduklan gerekçesiyie 3 yıl hapis istemiyle dava açtı. Savcı Alıcı yurt çapındaki eylemin bir bütün olarak ele alınıp planlayıcılannın yakalanmasını, TCY 'nin 312/2. maddesi uyannca halkı din farkı gözeterek düşmanJıga tahrikten 4.5 yıl hapis cezası istemli dosyayı istanbul DGM'ye göndermişti. 11 Ekim 1998 tarihinde yurt çapında düzenlenen "Inanca saygı, düşünceye özgürlük için el ele" eyleminde Akit gazetesi yazarlan Abdurrahman Dilipak, Ahmet Taşgetiren, Mazlum Der istanbul Şubesi Başkanı Ishak Şadi Çarsancaklı, Şinasi Demir, VeyseJ Gültük, Osman Karahan, Ibrahim Acar ve Bülent imseJ hakkında 2911 sayılı yasanın 28/1. maddesi uyannca, a Yasadışı gösteride yönlendirici olduklan " gerekçesiyie 3 yıl hapis cezasıyla yargılanmalan için istanbul Cumhuriyet Savcısı Alıcı tarafından dava açıldı. İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek davada N.S. adlı sanık da yaşının 18'den küçük olması nedeniyJe 2 yıl hapis cezası istemiyle hâkirn '''' T karştsraacıkacak. Savcı Ahcı, geçen haftald '- '-' eylemin ise yurt çapında *tek merkezli organizasyon" doğrultusunda gerçekleştiği ve "irticanın Cumhuriyete başkaldın provası okhığu" görüşünü savunmustu. 23 şerîatçının sorgusu sürüyor İstanbul Haber Servisi - istanbul ve Sıvas Emniyet müdürlüklerinin ortaklaşa düzeriledikleri seri operasyonlar sonucu gözaltına alınan şeriatçı Anadolu Federe fslam Devleti (AFİD) örgütü üyesi 23 kişinin sorgusu sürüyor. istanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yurtdışında basılan Islami Cemiyetler ve Cemaatler Birliği'nin yaymı ile Istanbul'da yakalanan bir kişinin ifadeleri doğrultusunda, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince bir dizi operasyon gerçekleştirdi. Operasyonlarda toplam 23 kişinin gözaltına alındığı bildirildı. Gözaltına alınan kişüerin, Almanya'da faaliyet gösteren şeriatçı AFİD örgütü lideri Cemalettin Kaplan'ın yerine geçen oğlu Metin Kaplan'ın talimatlan doğrultusunda, Cumhuriyet Bayramı'nın 75. yıl kutlamalan çerçevesinde eylem planladıklan belirtildi. Sanıklann sorgulamalan sonucunda 29 Ekim günü Fatih Camii'nde eylem planladıklan da belirtildi. Bu arada yakalanan 23 kişiden Mehmet Demir, Abdülkerim Demir, Fikret Cinli, Fikret Çakmak, Oktay Kuşkaya. Mehmet Bıyık, Bayram Koç, Hacı Ahmet Özdemir, Halis Serin, Ahmet Coşkun, Ali Karataş, Muharrem Koçak ve Murat Özdemir'in Snaslı olduklan belirlendi. Sıvas'ta sanıklann Emek ve 4 Eylül mahallelerinde kullandıklan eviere yapılan baskınlarda ise 1 pompalı tüfek, çok sayıda kitap ve fotoğraflann ele geçirildiği bildirildi. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin (g posta. cumhuriyet. com. tr Yoğun ve yorucu bir hafta ge- çirdik. En iyisi bir soluklanalım. Dereden tepeden dolanıp, hafif- meşrep bir Tırmık yazmayı de- neyelim. Şu haftaya bir baksanıza... Cumhuriyet'in 75. yılını, dev- let erkânının bütün çabalarına rağmen bir "fören"gibi değil, bir bayram gibi kutladık. Araya bir uçak korsanhğı sı- kıştırdık. Yetmedi, Cumhuriyet tarihin- de "birilk'e daha imza atıp" (bir bu lafa, bir de "Tarihyazdık" la- fına bayılıyorum), Başbakan'ın yemeğinde, Başbakan'ın ha- kemliğinde "bakan-bürokrat karması" ile "gazeteci tayfası" arasında bir "yüzleştirme maçı" oynattık ve böylece saydam topluma giden yolu açtığımıza inandık. Onca iş arasında, bir de Ağn Belediye Başkanlığı'na seçilmiş bir sanksız mollanın ağzından, Ingiliz casusu Lavvrence'ın ce- naze namazmın kılınmasının ca- \z olmadıgını, üstadın sıkı bir ra- Dereden, Tepeden... kıcı olduğunu, hiç ayak basma- dığı Anadolu topraklannda Isla- ma karşı yapmadık mezalim bı- rakmadığını filan öğrendik... Evet, yoğun veyorucu bir haf- taydı. Biraz soluklanalım. 77A- mık'ı dereden tepeden dolandı- rarak pazar keyfine katık yap- maya çabalayalım. • • • Birkaç kez "Eve geç geliyo- rum, o yüzden TV'lerin ana ha- ber bültenlerine yetişemiyor ve Reha Muhtar kardeşimizin ha- berciliğinefitoluyorum"f\\and\- ye yazdım, ama galiba bu doğ- ru değil. Sanınm ben yavaş ya- vaş Reha Muhtar bağımlısı olu- yorum. Nitekim 29 Ekim akşamı, hem gerçek bir bayram yerine dönüşmüş Istanbul'un Taksim, Ankara'nın Kızılay meydanlan- nı, hem de kaçınlan uçağın ma- cerasını arada biryaptığımzap- ping kaçamaklarını bir yana bı- rakırsak Reha Muhtar*dan izle- dim. Ağn Belediye Başkanı olacak mollanın herzelerini de bir gün önce zaten aynı kanal vermişti. Ben baştan sona izlediğime gö- re demek o kanaldaymışım ki kaçırmamışım. E, peki bu "Reha Muhtar ba- ğımlılığı" değilse nedir? Biliyorum bu paragraflarda Kanal D tayfasından Haluk Şa- hin arkadaşımla Tuncay Özkan kardeşim, atv takımından Ali Kırca biraderimle Ayşegül As- lan hemşirem kaş çattılar, ama n'apayım, adı üstünde "bağım- lılık" bu. Bağımlılık'ın bir anlamı da "vazgeçılemeyen keyif" de- ğil mi? Alın 28 Ekim akşamını. Reha Muhtar kardeşim olanca sevim- liliği ile Ağn Dağı'nın eteğindeki mollayı sorguluyor. Adam, ettiği boyundan büyük laflan sokacak yer bulamayınca "Ben o sözler- le Ingilizcasusu Lawrence'ı kas- tettim. Laikiiği ilan eden odur" dedi ve o an Reha Muhtar kük- redi: - Yav adam Ingiliz be! E, söyler misiniz bana, ben böyle bir seslenişi ("Ingiliz be!") başka hangi kanalda ve başka kimden duyabilirim? Alın 29 Ekim akşamını. Tak- sim Meydanı'ndaki bayrama renk katmak için dağcılarımız The Marmara Oteli'ne tırmanı- yortar. Reha Muhtar gördükleri- mizi bize "tercüme" ediyon - Şimdi dünyaca ünlü dağcı- larımız... Dağlar engebelidir... Dağcılarımız düz duvara tırma- nıyorfar... Buyrun. Haydi bakalım, bana Nasuh Mahruki'den başka, bir tane daha dünyaca ünlü dagcı- mızın adını söyleyin. Haydi ba- kalım, Reha Muhtar söyleme- den "dağlann engebeli" oldu- ğunu kendiniz bulup çıkann. Haydi bakalım "Düz duvara tır- manmak" deyimini burada ve bu anlamda kullanın. Bitmedi... Bayram yerinden Esenboğa'ya geçtik. Ekranda uçak muçak görüntüleri, telefon bağlantısının öteki ucunda da THY Genel Müdür Yardımcısı var. Pilotun, uçak korsanını uyu- tup, uçağı Sofya diye Esenbo- ğa'ya indirdiğini anlatıyor. Söz sırası Reha Muhtar'da: - Haaaa, yanipilot korsanı ka- takulliye getirmiş. Allah Allah... Bravo vallahi!.. Reha Muhtar bağımlısı ol- makta haksız mıyım? • • • Yazının başlığını "dereden te- peden" koyduyduk. Güya dere tepe gezinecektik. Hatta yer dolmazsa diye zulada bir fıkra bile hazır tutuyorduk. Gel gör ki Reha Muhtar'da takılıp ka/dık. Bağımlflık dedikleri de işte böyle bir şey değil mi zaten? Size iyi pazariar. Ben TV izle- meye gidiyorum. Gene "bağım- lılık krizim" tuttu da... POLTIİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sonbahar Hüznü... Gözlerinden yağmur yüklü bir bulut geçti o sa- bah. Içindeki sıkıntı büyüdü giderek... Nikolay Nekrusov'un sürüngenlerin, yırtıcı kuş- lann alçaklık selıni anımsadı. Pablo Neruda'nın 'de- nizkızı' dudaklarında bir mercan ışıltısıyla yanından geçip gitti... Linz'e yağmur yağıyordu... Meydandaki o görkemli kilise, heykeller bir son- bahar hüznünü, sararan ağaç yapraklannda bilin- mez sevdalara doğru sürüklüyordu... Ren Irmağı'na baktı uzun uzun... Jose Marti'nin acısını hissetti yüreğinde... Göklerın mavisi, çan sesi ve güneş neyin haber- cisiydi? Bense uzaktan bakıyordum olup bitenlere; yaban- cı bir evrenin görüntüleri vardı çevremde. Fışkıran yeşillik sanki bir sığınak arıyordu or- manda. Bir genç kız umuda koşuyordu hıç durma- dan. Benimse pencereleri daralıyordu yüreğimin... Ortaçağın şatolarına bakıyordum bir dağın ete- ğinde. Uzun örtüler içindeydin sen çocukluğundaki gibi. Suskundun, elinde sadece bir karanfil vardı... Şarkılar söylüyorduk yıllar önce bir Akdeniz kıyı- sında. Metin, Mete, Ali ve Hüseyin'le hüzünlerimizi çoğaltıyorduk hiç farkına varmadan... Tutkularımız, boş vermişliklerimiz artık bir film şe- ridi gibi geçip gidiyordu... Şiirler okumuyor, güneş pariaklığını göremiyor- duk... Kavgaya çağıran bir bayrak gibi, şövalye gibi de- ğildik; uçurtmalanmızı maviliğin derinliğine salıvere- miyorduk... O sabah Unz'den aynlıp, bir başka kente gîder- ken üzgün bir dul gibi el salladım kuşlara, ağaçla- ra... Dedim ki: "Aynı yalnızlıkla ölmek isterim I Kırda bir çiçek gi- bi, sakin, gösterişsiz. I Mum yerine yıldızlarpaıiasın ûstümde I Yeryüzü uzansın altımda sessiz. Ben aydınlık ve özgürlük delisiyim I Varsın hain- leri gizlesinler bir soğuk taşın altında I Dürüstçe ya- şadım ben, karşılığında I Yüzüm doğan güneşe dö- nük öleceğim." • • • Unz Meydanı'nda üç genç kız gülümseyerek geç- tiler yanından. O yağmura aldırış etmeden bakıyor- duyüzyıllık eviere... Cahit Külebi'nin 'kuşun hikâyesi'ni anımsadım ben onları ızlerken... Uzaktan gelme garip bir kuş gibiydi mürekkep rengigözleriyle... ' •'*'„ Buralarda derin denizler yoktu... Bir tuhaftı kent... Hüzünlerini çoğaltıyor, sevdalannı alıp götüjü- yordu... . . Dinlediği bir öyküyü anlattı bana... Gözleri doldu... Kuş kanadındaki gibiydi. Kaçışlann habercisiydi... Denizlili Ayten, bir Alman gencine âşık olmuştu. Ayten'in babası durumu öğrenince çılgına dönmüş- tü.. v '~- Baba Hûseyin, Ayten'i öldürdö: 1 .'. ii " '*" " Hüseyin geçen yaz hapishanede öldü... Özdemir Asaf'tan bir dize okudum ona: "Düşlerimde ne bıçaklar fırlattım... Hepsi saplandı..." İki kadeh konyak içti... Başı döner gibi oldu... Göğe baktı, kilisenin üzerinden martılan seyret- ti... Hava soğuktu, yağmur daha da hızlandı... Serin mavi gökyüzü bulup kuşanamıyorduk, de- nize doğru sokaklar göremiyorduk. Turgırt Uyar gi- bi 'gey/Mgece/er'bulamıyorduk... Sevecen bir Akdeniz çizgisinde değil, Ren kıyısın- dadolaşıyorduk... Nerede bırakmıştık sevdalanmızı, türkülerimizi anımsamıyorduk!.. Acı bilincindeydik sonrasızlığın... Umulmadık bir gün anyorduk; güzün en gürültü- lü kanadından; Ezop'un lanetinden kurtulamıyor- duk... Düşlerimiz Bertolt Brecht'in 'baharda yaşlı adam'ıyla birleşiyor, aşklann, yaşamlann, şiirlerin ta- dına varamıyorduk... Uyuyorduk erkenden, şiirler nınni gibiydi artık: "Seviyorum seni şimdi bu gece: Kayar sessiz sedasız gökte ak bulut, sular çağıldar üstünde kayalann, rüzgâr ürperir çayırlann içinde." • • • Kıyıdaki denizlerin mavisini aradı gün boyunca a- ma bulamadı. Maksim Gorki'nin küçüklüğünü, ek- meğini kazanmak için yollara düşüşünü çok iyi bili- yordu. Dedesi Gorki'ye ne demişti: "Madalya değilsin ki seni boynumda taşıyayım. Git ekmeğini kazan..." Bir hafta önce Brüksel'de Grand Plaza'da gör- düğü genç aklına geldi... Sevdalar nasıl kanatlanıp uçup gidiyordu? Yağmur hızlandı... Ren Irmağı herzamanki gibi bulanık akıyordu... Bir gece önce Paris Metrosu'ndaydı; orada kay- bolan yıllarını aramıştı... Akdeniz'i düşünmüştü... Kıımızı, beyaz güllerin içinden birini seçmişti... Sonra Oktay Rrfat'tan bir şiir okumüştu: "Bütün karanlığı versem sizegiden geceyi durdu- ramazsınız. Işır odamızın havası kaçar çeşmelerinizden dur- duramazsınız. Ben denize bakarım sandalca uzaktan Siz yüzersiniz bir kuş uçar bir gemi geçer dur- duramazsınız." • ' . " : * hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 -.7' Prof. Dr. Bahri Savcı anılıyor - Haber Merkezi - Ulke- mizde pek çok hukukçu- nun yetişmesinde emeği geçen yetkin bilim adamı Trof. DT. Bahri Savcıyann ölümünün birinci yıldö- nümünde anılacak. Saat 11.00'de Prof. Savcı'nın Küçûkyalı 'daki mezan zi- yaret edilecek. Katılmak isteyenler için de saat 10.00'da AKM önünden özel oto- büs kaldınlacak. 14.30'da ise Yıldız Teknik UniVer- sitesi Oditoryumu'nda "Başkanhk Sistemi" ko- nulu bir söyleşi yapılacak. Söyleşiye; Prof. Dr. Cem Eroğıu,Prof. Dr İbrtHm Kaboğlu, Prof. Dr. Yırvnz Sabuncu ve Prof. Dr Fa- n\ Sağlam katılacak. Ay- nntılı bilgi Mülkiyelrler Birlıği'nin(0216)342 30 31 ve342 30 15numara- lı telefonlanndan alırıabi- lecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle