Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 KASIM 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
15
İş Bankası
Adını Atatürk'ün
koyduğu Cumhuriyet
gazetesi, Atatürk'ün
önderliğinde kurulan
Türkiye
Cumhuriyeti'nin 75.
yılında yine Atatürk'ün
kurduğuiş
Bankası'ndan mafya
kanallanna aktanlan
milyonlarca dolarlık
kredileri gündeme
getirdi. Genel Müdür
Unal Korukçu bu
nedenle, emekliliğini
istemek
! durumunda
kaldı ama bu
arada İş Bankası
da Cumhuriyet'e ilan
ambargosu başlattı.
Ambargoyu bankanın
yönetim kurulu
üyelerinden Mustafa
Özyürek'e sorduk,
"Genel müdür kendi
tasarrufu ile yapmış
olabilir, bizim
haberimiz yok" dedi
ve yeni atanan Genel
Müdür Ersin
Özince'nin her türlü
keyfi uygulamaya son
vereceğini söyledi.
Bekleyelim, görelim...
Elektrontk posta: somOpostB.cumhiiriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 9?
- Istanbul'daki yürûyüşte
üç hilalli bayrak varmış...
"Taksim'de kurulan
lirik konser sahnesine
aötürüvorlardır!"
o lay, jandarma kayıtlarından medyaya ve
oradan da kamuoyuna magazin gazeteci-
liğinin en cazip konularından biri olarak
yansıdı: Tecavüz. Üstelik sokakta "sıra-
dan" bir tecavüz değildi. Bir öğretmen öğrencisine
tecavüz etmişti.
16 yaşındaki öğrencinin intihara kalkışmasıyla te-
cavüz anlaşılmış ve ailesinin şikâyeti üzerine öğret-
men Bülent Çelik, geçen hafta bir bayan öğret-
menle kaldığı evde yakalanıp tutuklanmıştı. Sonra-
sında üç kız öğrenci daha tacize uğradıkları iddias/y-
la şikâyetçi olmuştu.
Istanbul'dayaşanan bu olayın Milli Eğitim Baka-
nı Hikmet Uluğbay'a kadar uzanan çok daha cid-
di bir yanı vardı ama ne yazık ki işin ciddiyeti gün-
demde yer bulamadı. Eğitim-Sen Istanbul 7 No'lu
Şube Başkanı Osman Karadeniz'in açıktaması "gö-
rünen köyün kılavuz istemediğini" kanıtlıyordu...
Şöyie ki, geçen yıl Büyükçekmece ilçesinde bir oku-
I ••
Yuz karası
la stajyer öğretmen olarak atanan Bülent Çelik'in öğ-
rencilere yönelik cinsel tacizi Eğitim-Sen tarafından
saptanmış ve durum önce okul müdürüne, ardından
Büyükçekmece llçe Milli Eğitim Müdürü Avni San-
dıkçı'ya iletilmişti. Öğretmen o okuldan alınıp baş-
ka bir okula gönderilmiş, aynı olayın tekran üzerine
bu kez üçüncü birokulda görevlendirilmişti. Stajye-
ri koruyan bir el vardı ve Bülent Çelik'in elleri taci-
ze devam ediyordu.
llçe Milli Eğitim Müdürü, neyapmayı düşündüğü-
nü soran Eğitim-Sen yöneticilerine bunun kendini
aşan bir durum olduğunu söylemiş ve Büyükçek-
mece Kaymakamı ile konuşmalannı önermişti. Eği-
tim-Sen yöneticileri yanlarına müdürü de alarak dö-
nemin kaymakamı Akın Yılmaz'a gitmiş ancak öğ-
retmenin ırkçı ve şeriatçı kanatlar altında korundu-
ğu izlenimi ile kaymakamlıktan ayrılmışlardı:
Eğitim-Sen yöneticileri bunun üzerine 5 Ekim'de
Istanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey'e gitmiş-
ti. Eğitim-Sen 7 No'lu Şube Sekreteri Ensar Işık, Ba-
lıbey'e hazırladıkları dosyayı vermişti. Cinsel tacizin
yanı sıra yolsuzluk iddiaları da epey kabarıktı staj-
yer öğretmen Bülent Çelik hakkındaki.
Aynı gün Ankara'da Milli Eğitim Bakanı Uluğbay'ın,
Dünya Öğretmenler Günü nedeniyle Eğitim-Sen şu-
be başkanlarıyla yaptığı toplantıda da Istanbul 7
No'lu Şube Başkanı Osman Karadeniz, aynı dos-
yayı bakana sunulmak üzere bakanlık özel kalemin-
deki görevlilere teslim etmişti.
Üç hafta sonra olay patladı; Milli Eğitim'in el sür-
mediği "dosya"yı jandarma açtı... Gazetelerde de,
"Öğretmenlerin yüz karası" diye manşet atıldı...
Şimdi sormak gerek:
Milli Eğitim, bu olaydan yüz akıyla çıkabilir mi?
Bakla
Refah'tan Faziletli
Ağn Belediye Başkanı
Zeki Başaran'ın
Atatürk'e hain demesi
büyük tepki çekti.
Oysa onu ve onun gibi
Fazilet'lileri kutlamak
hatta teşvik etmek
gerek. Ağızlarındaki
baklayı çıkarmaya
devam ettikleri için...
SESSİZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
75 yıl boyunca neler yapmadık ki cumhuriyet için..
Kimimiz yürüdük, kimimiz yürüttük...
Oldürülen kadından kalan miras
Beş yıl kadar önce... Sivas'a bağlı
Çatalkaya köyünde... Çekem Aile-
si'nin evine hırsız giriyor. Hırsız, o sı-
rada evde yalnız olan anne Emine
Çekem i iple boğarak öldürüyor...
Yakalanan katil zanlısı Cemal Yü-
cel, Sivas 1. Ağır Ceza Mahkeme-
si'ndeki yargılama sonucu yedi yıl al-
tı ay ağır hapis cezasına çarptırılıyor.
Dava bitiyor ama yargının işi bitmiyor;
Sivas 1. Sulh Hukuk Mahkemesi, mak-
tüle Emine Çekem'in mirasçılarını ara-
maya başlıyor... Yazışmalar yıllar alı-
yor, iki klasör dolusu evrak birikiyor.
Sonunda varislere ulaşılıyor. Ancak
varislerin bunu kanıtlanması gereki-
yor. Maktülenin eşi Rüstem Çekem
ile çocuklan Bektaş, Hanım
ve Hasan mahkemeden vera-
set ilamı alıyor. Dosya, Sivas
Emanet Memurluğu'na havale edili-
yor. Dosyanın içinde 1993/304 sıra
numarası ile kayıtlı "ip" çıkıyor... Emi-
ne Çekem'in boğulurak öldürülme-
sinde kullanılan ip! Çünkü mahkeme,
"ip"in maktüleye ait olduğuna ve do-
layısıyla mirasçılarına iade edilmesi-
ne karar vermiş bulunuyor... Üstelik
"ip"in dörtte birinin eşine verilmesi,
dörtte üçünün de çocukları arasında
eşit olarak bölünmesi gerekiyor! Eşi
ve çocukları acılarını bir kez daha de-
şen ve kendilerine düşen tek "miras"ı
istemiyor ama kanun böyle diyor!
PALAS PANDIRAS
Kendi düşen ağlamaz;
Istanbul Borsası hariç tabii ki... Müfrt Bozaa
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKİNCİ
Bir 12 Eylül Kazığı...
Park Otel, Conrad, Svviss Otel, di-
ğer dev plazalar. şımank center'lar
ve tümûnün ortak simgesı 'Gök-
kafes'...
Bu rant kulelerinin sanıldığı gi-
bi cumhunyetyasalanyladeğil, '12
Evlijl kanunlarıj'la' yükseldikje-
' rini kim bihr kaç kez yazmışımdır.
Ne varki unutkanlığımız diz boyu
olunca, yenıden anımsatmak da san-
ki artık 'vatan görevi' gibi kaçı-
nılmazoluyor...
Geçen pazar (25.10.1998) günü
yapılan 'hukuk zinciri' eyleminden
sonra gazetelere tam sayîa 'savun-
ma ilanı' \ eren Gökkafesçilerözet-
le dıyorlar ki: "Bize bu imar hak-
kını cumhuriyet hükümetleri ver-
di. İşte 1984'teldCumhurbaşka-
nı Kenan Evren'in onayını taşıyan
ve Başbakan Turgut Ozal imzalı
Bakanlar Kurulu'nun turizm
merkezi karan... 1824'lerdeki pa-
dişah yasaklarına sığınanların
yoksa başka özlemleri mi var?"
27.10.1998 gazetelerdeki ilan)
Evet Kenan Evren-TurgutOzal
ekibinin Gökkafes'e ve benzerleri-
ne (padişahlarda bile olmayan yet-
kilcrle) •avrıcalıkJı imar hakkı"
bağışladıklan ve bugüne kadar da
onları izleyen hükümetlerin ülke
düzeyindeki J 6O'ı aşkın yerde ben-
zer izinler verdikleri 'turizm mer-
kezi' kararları, 'takvinT olarak el-
bette cumhunvet döneminde alın-
alan' olarak sürdûrülmüştü. 1983 'te
Süzer bu arsayı otel yapmak için
aldığında da yine yeşil alan statü-
sündeydi ve lTÜ'nün öğrenci par-
kı olacaktı.
Gökkafes'ın böylesi bir '12 Ey-
lül kazıjjı'.şe.klinde.yükselmernpsj,
ve hiç değilse tarihi Taşkışla bina-
sının üzerine çıkmayacak şekilde
'8 karJı bir otel olarak kalması' için
karar üretilen tek dönem, 1992-
1994yıllanoldu.
Sözen yönetimindeki belediyenin
bu yöndeki plan değişikliği karan
dönemin sosyal-demokrat bakan-
lık yönetimince de uygun bulun-
masına rağmen '12 Eylül Yasası'
hiç değilse değiştirilerek 'yürür-
lükten kaldırılmadığından' 8 ye-
rine 41 katlı \ e 134 m. yüksekliğin-
deki 'otel ve iş merkezi' projesi
yeniden devreye sokuldu. Hiç kim-
se de "Bu imar ayrıcalığı aslında
sadece turizm için. peki bu 33 kat
iş merkezi de ne oluyor" diye sor-
madı.
Bugünlerde ortaya çıkan yeni bir
'kayırma' operasyonu ise Turizm
Bakanlığı ile Gökİcafes'ı 'himaye-
sine' aJan Şışlı Belediye Başkanı ara-
sındaki bir 'gizli' yazışmayla ger-
çekleştirilmiş durumda.
Bakanlık. yükselmesi artık sona
eren ınşaatın 'son durumunu' da
yeniden imar hakkına dönüştüren
plan degişikliğini yaparak. 'görüş
Mimarlar Odası bültenlerinde 1991 'de yayımlanan bu resim,
Gökkafes henüz yiikselmeden İstanbulluİarı uyarıyordu.
; dı. Ne var ki bütün bu 'siyasi ka-
yırmaya' dayah özel izinler, gerçek
cumhuriyet hukukuna, yani toplum
. yarannı temel alan, demokratik ve
sosyal adalete saygılı, özellikle de
imar konusunda bilimi ve planlama-
. yı gözeten bir 'anayasal düzene'
' acaba ne kadar uygundurlar?
Kenan Evren ve Turgut Özal eki-
binin bu tür 'ulufeler' dağıtmaya
başladıklan Turizmi Teşvik Yasa-
sı (siz bunu 'yağmayı teşvik' ola-
rak da okuyabilirsiniz) 12 Mart
ı
1982 tarihini taşıyor. Yani, Türki-
ye'nin 'anayasasız' olarak yöne-
tildiği döneme ait bir tarihi... Ana-
' yasa. 6 Kasım 1982'de devreye gir-
dikten sonra ise diğer 12 Eylül dü-
<• zenlemeleri gibi bu yasa da hani şu
* 'geçici'(l) denilen 15. maddenin
tam 16 vıldır 'koruması' altında
yağmacılığa hizmet vermeye de-
- vamediyor...
Şımdi aynı soruyu Gökkafesçile-
re bız soımayalım mi? Acaba böy-
' lesi bir darbecı 'hukuka'(l) sığı-
narak. 'başka özlemlerinizi' mi
- yansıtmış oluyorsunuz?.. Kaldı ki
. Dolmabahçe yamaçlanna daha Os-
• manlı döneminde getirilenimarya-
' sağı, Cumhurivet'inilkyıllannda
Atatürk'ün davet ettiği Fransız mi-
mar Prost'un planlannda da 'yeşil
vermesi' için 28.7.1998'de beledi-
yeye göndermiş. Yine o 1980'lere
ait mevzuata göre belediye 30 gün
içinde yanıt vermediği için de 'uy-
gun bulduğu kabul edüerek' onay-
lanmış ve yürürlüğe sokulmuş...
Peki. belediye yanıt verseydi ne
olacaktı? Sonuç belki değişmese
bile, en azvndan ayru plan değişik-
liği bu yanıt için 'belediye mecli-
sinde' görüşülecekti. Böylece bir
'cumhuriyet' hükümetinin plana
göre inşaat değil, 'inşaata göre
plan' yaptığını şu her tarafi bay-
raklarla süsleyen belediye başkanı
dışında, hiç değilse 'meclis üyele-
ri de görerek, belki de 'halk ve hu-
kuk adına karşı çıkma' haklannı
kullanabileceklerdi...
Mimarlar Odası'nca 1991'de
yayımlanan 'İstanbul'un Gelece-
ği ve Gökdeienler' adlı bir kitap var.
Bütün Gökkafeslerin 'içyüzü' açık-
ça ve tüm aynntılanyla sergileni-
yor ve deniyor ki "Bunlar eğer
y ükselirse. birer hukuk cinayeti-
nin çirkin abideleri oiacaklar-
dır" (syf. 44).
Gökkafes orada durdukça, 12 Ey-
lül de varlığını tüm çirkinliğiyle
sürdürüyordemektir. Üstelik Cum-
huriyet'in 75. yılında 'yinelenen'
hukuk dışı imar izinleriyle...
HAYVANLAR İSMAIL GÜLGEÇ
ÇtZGÎLÎK KÂMtL MASARACI
DUZIMulM
OSLy 1 P
MIRMIRLAR UĞUR DVRAK
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKA\ 1 Kasım
ILK HAI/A BOM&ARD/MÂA///
1911'OE BU6ÜN, ILK K£2 SİK HAVA BOMBAGOfAA/MI
YAPtlOI. OSMAAJU YÖN£TİMİNPE*a TKABUJS'U (L/gMt)
İŞSALB BAŞLA&NCL4&I StlBAOA, /noLYAMLAe'lN
GÖ2LEM AMACIYLA UÇAK K.ULLAHPfl£L4&t Bl'UfJ-
ANCAK,
Ü
AIN ZA/SA 'DA, 7Z//&C /OJVVETLERİ ÜZE&NE >*PtLnl
ÜSTEGMEN GÜIUO GAI/OTTI YÖNEriMİMOe, PCKUZ
UÇAKL/K FÜ£) HÜCUMA G£ÇMrf77. İLK BOMBAYI
ELIYLE GAVOTTI ATTI, ONU ARKADAŞL4RI İZL£Oİ.
ATTttCLARt SOMSALA/S 2. taLOGIS/tM A6/RUK-
TAYDI VE "r
C/Pe/.Lf'MAKJ<AStA// 7AŞIYO&PU.
HAVAPAAl BOMSA&D/MAA/, ÇAŞPAf S4I/AÇ 7AK-
TIK (/£" smATEJ/S/NDE DEi/IZ/M YA/SA7XİCAK
Ü BİR GEJ./frM£-.SAy/£AC4K77&..
ECumhurryet
kitap kulübü
TAKSİM Sergi Salonu
KASİM AY! ETKİNLİKLERİ
DİNUTİ, SÖYLEŞİ VE İMZA GÜNÜ
1 Kasım Pazar Saat:18.00
FERDA EREREN
ve ÜÇ DENİZ TOPLULUĞU
(Barı? Şİİrleri)
Istiklal Cad. (Aksanat karşısı) Taksım Tel:252 38 81/82
ECumhuriYejt
kitap kulübü
Taksim Sergi Salonu
KÂSÎM AY! ETKİNLİKLERİ
SÖYLEŞİÜIMZA GÜNÜ
2 Kasım Pazartesi Saat:17.00-19.00
NEDİM GURSEL
Kitaplarını imzalayacak ve okurlarıyla söyleşecek.
Istiklal Cad (Aksanat karşısı) Taksim Tel:252 38 81/82
Yaşam, kalbin iki
vuruşu
arasındaki
zamandır.
TtRKKALPVAKFl
J9MayisCd.No: 8
Ştşll/İSTANBUL
Tel:t0?12)21?0707
tpbx}WHat
Faks: 10212) 212 68 35
Vatanseverler,
insanlar,
doğaseverler,
toprak
erozyonu size
sevebileceğiniz
hiçbir şey
bırakmıyor.
T.E.M.A.
Türkive
Erozyonla
Mücadele,
Ağaçlandırma
ve Doğal
Varlıklan
Koruma Vakfi
Telefon:
(0.212) 281 10
27/268 09 85
PANO
DENİZ KAYUKÇUOGLL
TÜPkiye'deAydınOlmak!
Liseyi bitirip Almanya'ya gelmiş, dil öğrenmiş,
üniversite öğrenimi hazırlık sınıfının başarılı bir
öğrencisi olmuştu. Sonra Türkiye'ye gidip Anka-
ra Üniversitesi'ne girmiş, Alman Dili ve Edebiya-
tı öğrenimini "pekiyi" derece ile tamamladıktan
sonra 1978 yılında yeniden Almanya'ya dönmüş-
tü. Onu, Berlin Hür Üniversitesi'nde "Kültürter
Arası Eğitim ve lletişim" öğrenimine başladığı yıl
tanımıştım. 24 yaşında güler yüzlü, sevecen, dün-
yaya açık, ilkeli bir gençti. Olağanüstü çalışkan-
dı. özellikle yabancı öğrenciler için oldukça zor
olan öğrenimini "iyi" derece ile bitirdi. Arkasın-
dan "Almanya'daki TürkKültürünün Kültürler Ara-
sı Eğitbilim ve lletişim Açısından Işlevi" konulu dok-
tora çalışmasına başladı. 1986 yılında "Dr." titri-
ni kullanmaya hak kazandı. Artık iki üniversite bi-
tirmiş, doktorasını vermiş, önü açık bir akademis-
yendi.
Bir yandan yükseköğrenimini sürdürürken öte
yandan da Berlin Eğitim Bakanlığı 'na bağJı çoJe
amaçlı liselerde öğretmenlık yapmış, Berlin Hür
Üniversitesi ve Sosyal Danışmanlık Yüksekoku-
lu'nda ise öğretim görevlisi olarak çalışmıştı. Se-
kiz yıllık meslek deneyimi kazanmıştı.
Onur Bilge Kula doktorasını verdiği yıl Türki-
ye'ye döndü. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fa-
kültesi'nde öğretim üyesi olarak göreve başladı.
24 Ekim 1988 tarihinde doçentliğe yükseldi. Bu
üniversitede "Eğitim Fakültesi Yabancı DillerEği-
timi Bölümü Alman Dili ve Eğitimi Anabilim Qalı
Başkanlığı", "Eğitim Fakültesi Yabancı DillerŞö-
lümüBaşkan Yardımcılığı", "EğitimFakültesiQe-
kan Yardımcılığı" yaptı. 1993 yılının Mart ayıncla
Mersin Üniversitesi Fen-Edebiyat FakültesiYfe
"Kurucu Dekan" olarak atandı. Aynı zamanda
"Alman Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanlığı "nrie
"Rektöhük Yabancı Diller Bölümü Başkanlığr'fa
da üstlenmişti. 15 Aralık 1993 günü profesöröl-
du. '•"
Bilim dünyasına üçü Almanca, diğerleri Türl<-
çe dokuz yapıt kazandırdı. "Alman Kültüründe Tqh\
Imgesi" adlı üç ciltlik araştırmalarından parçalâr
çeşitli dergilerde yer aldı. On bir yüksek lisans,
altı doktora tezine danışmanlık yaptı. UluslaraT»-
sı Germanistler Birliği'ne üye oldu. Üyesi olduğtı
Türk-Alman Toplum Bilimciler Derneği'nin Mnti
başkanlığına getirildi. YÖK Başkanlığı tarafındöh
"Türkiye Sosyal ve Beşeri Bilimler Milli Komitesi
Üyeliği"ne seçildi. TRT2'nin hazırladığı 13 bölüFfi-
lük Türklene 1000 V//"adlı diziye konuşmacı, m§-
tin yazarı ve danışman olarak katkıda bulundü.
Çeşitli ulusal ve uluslararası kongre ve sempoî!-
yumlarda bildiriler sundu. Çok sayıda kuruluş tâ-
rafından kendisine "Bilim ödülü" ve "OnurBel-
geleri" verildi.
Onur Bilge Kula "Bir bilim adamı nasıl olmajı"
sorusunu yaşamıyla yanıtlamış, çevresinde sö-
vilen, sayılan örnek bir insandı. 19 Ekim 1998
günü yapılan rektörlük seçimlerinde adayiığını
koydu. Seçimler öncesi yapılan e$ljrn.yoklarrra-
ları kazanacag'ını gösteriyordu. Seçimler yapıldı,
sonuçlaraçıklandı. 176 öğretim üyesinden 81 'inin
oyunu almıştı. Seçim yarışına katılan adaylardan
Prof. Uğur Oral'a 47, Prof. Ibrahim Gümüşsu-
yu'na 28, Prof. Vural Ülkü'ye 13, diğer dört ada-
ya da ancak 1 'er oy verilmişti. Bu seçim sonuç-
lanna göre Mersin Üniversitesi'nin yeni rektörü bel-
li olmuştu: Prof. Dr. Onur Bilge Kula.
Ama böyle olmadı! Rektörlüğe Prof. Uğur Oral
atandı. Onur Bilge Kula'nın adı, Yüksek Oğrenim
Kurulu (YÖK) tarafından Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel'e sunulan üç kişilik listeye bile so-
kulmamıştı. 12 Eylül'cü YÖK'ün "tunçyasası"bir
kez daha işlemiş, demokratik ilkeler çiğnenmiş-
ti. "Cumhuriyet'in temel hak ve özgürlüklerle bü-
tünleşerek sürekli gelişmesi"n\ yaşam amacı ola-
rak tanımlayan, "Atatürkdevrimlerine ve laik Cum-
huriyet'e içten bağlı" bir bilim adamı daha ceza-
landmlmıştı.
Çünkü Onur Bilge Kula "Herzaman, her yerde
ve her koşul altında köktendinciliğe, 'türban' gi-
bi köktendinci simgelere" karşı çıkıyor, "Üniver-
sitelerin en geniş çerçevede ve ödünsüz biryak-
laşımla köktendinciliğe karşı çıkması gereği ve
zorunluluğunu"dilegetiriyordu. Birçok kez "Üni-
versite kurullarında, başta Sıvas'ta köktendinci-
lerce yakılarak oldürülen aydınlar olmak üzere,
Başbakanlığa çağnlan tarikat liderieri gibi durum-
ları açık bir dille protesto etmek gerektiğini" vur-
gulamıştı. Şimdi bunun için cezalandırılıyordu.
Türkiye'de aydın olmak kolay değildi!
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SA-
ĞA: 1/Mey\e-
leri baharat ola-
rak kullanılan
ve Amerika'da
yetişenbirağaç.
2/ "Emin —-
": Mimarı-
mız... Dal.kol.
3/ Edirne'nin „
bir ilçesi... İn- "
ce kum ve çi-
mentoyla yapı-
lan düzgün dö-
şeme sıvası. 4/
Müslümanlık-
1 2 3 4 5 6
ta mezhep kuran kim-
se...Birnota. 5/Ortak
yönJeri olan iki şey ara- „
sındaki benzeşme. 6/
Bir organımız... Tro-
pikal bölgelerde yeti- 4
şen ve yumrulan be- 5
sin olarak kullanılan
bitkilere verilen ad. 7/
Kurşun borulann ağ-
zını açmakta kullanılan 8
ucu sivri takoz... Bir 9
balık. 8/Dünya... Işık
araçlannda kullanılan bir gaz. 9/ Tıp dilinde kalp a+ı-
mının hızlamnasma verilen ad. *^
YUKARIDAN AŞAĞIYA: -
1/ Uğur. iyi talih... Boyutlar. 2/ "Orhun —-": B«Ş-
ketbolcumuz... Birkaç renkli ipliktenyapılmış doku-
ma. 3/ Ince yapılı... Haldun Taner'in bir öykü kiS-
bı. 4/ Güven... Nikel elementinin simgesi. 5/ Elifi'e
ayagına çabuk. 6/ Yemek... Kuzey denizlerinde ı^l-
şayan ve karaciğerinden balıkyağı çıkanlan balık. 7/
Kerestelik bir ağaç cinsi... Konkende istenilen kariûı
yerine konulabilen kart. 8/ Hattatlar tarafından k\A-
lanılan yan mat bir kâğıt türü... Israil'de bir kent.^/
Bir bankanın. sattığı menkul değerleri geri satın a]-
ma taahhüdüne verilen ad... Bir anda oluveren.