Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 1998 PAZAR
12 KULTUR
'Bir Yurttaş Yaratmak' başlıklı sergi 14 Aralık'a dek Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde
'umhuriyet
kendi yurttaşını
yaratıyor,
kurguluyor, inşa
ediyor. Bu sergi bu
modeli gündeme
getiriyor. Dışardaki
bölümde kamusal
alanda yurttaş
kimliğinin
oluşması, içeride
ise yurttaşın
toplumsallaşması
süreci anlatılıyor.
Farkh okumaya açık bir sergi
ESRA ALİÇAVUŞOĞLU
Yapı Kredi Kültür Sanat Ya-
yıncılık. Cumhuriyetin 75. yılı
nedeniyle hazırlıklan bir kaç
yıldır süren, çoğu ilk kez gün
ışığına çıkacak belgeler eşliğin-
de hazırlanmış sergilerden, ya-
yınlara. CD'lere kadın bir dizi
etkinliği izleyicilere sunuyor.
Danışmanlığını Zafer Toprak,
mimari tasanmını Ahmet Öz-
giiner. gjafik tasanmını ise Yet-
kin Başanrın yaptığı 'Bir Yurt-
taş Yaratmak' (Muasır Mede-
niyyet İçin Seferberlik Bilgüeri)
, başlıklı sergi, 19 Aralık'a dek Ya-
. pı Kredi Kültür Merkezi'nde yer
' alacak.
, Galatasaray Meydanı'nayak-
| laşır yaklaşmaz çoğu insan gibi
I siz de bu kalabalığın neden top-
landığını merak ediyorsunuz.
Aralara girmeyi başarırsanız,
Türkiye'de çok sık karşılaşma-
r.dığınız bir tabloyla, toplumun
JJer kesiminden oluşan izleyici-
"fcrin bir sergi için oraya toplan-
^lıgını görüyorsunuz. Şaşınyor-
sunuz... Çünkü polisi, çarşı iz-
nine çıkmış askeri, alışverişten
dönen ev hanımı, esnafı ve öğ-
rencisi 'yurttaş' kimliği ile ora-
da bulunuyor. Meydana girdi-
ğinizde belli belirsiz altı ok kar-
şılıyor sizi (CHP'nin altı ilkeyi
simgeleyen oklan). Batı yönü-
ne bakan her altı ok tek bir nok-
tada birleşiyor ve içeride devam
eden sergiye götürüyor izleyi-
ciyi...
Cumhuriyetin yapılanması ve
yeni yurttaş inşasını tek partili
dönemin ışığı altında ve ulus
devlet oluşum sürecinde ince-
lediği sergi, fotoğrafiann yanı
sıra. yurttaş kımliğini açıklayı-
cı kıyafetleri, egitim araç gereç-
leri, sağlık malzemeleri, ileti-
şim araçlan, ev eşyalan gibi çe-
şitli bılgi ve malzemeleri içeri-
yor. Aynca döneme damgasmı
vuran üç devlet adamı. Atatürk,
Ismet İnönü ve Celal Bayar ile
ilk işadamlanndan Vehbi Koç'un
kişisel eşyalannın da sergılendi-
ği ilginç köşeler yer alıyor ser-
gide.
Zafer Toprak, Ahmet Özgüner
ve Yetkin Başanr'la sergi üzeri-
ne konuştuk.
Bireysel boyutuyla bakük
- Cumhuriyetin 75. yılı nede-
niyle Türkiye genelinde bir ser-
gi enflasyonu yaşanıyor. 'Bir Yurt-
taş Yaratmak'ın bütûn bu sergi-
lerden ne gibi farklılıklan var?
ZAFER TOPRAK - Öncelik-
le Cumhuriyet bu kadar çok ser-
giyi hak ediyor. Bu kadar çok ser-
gi açılması Cumhuriyet ve Tür-
kiye tarihinde çok önemli bir
dönüm noktası. 75. yıl çok da-
ha iyi kutlanabilirdi. Türkiye bi-
raz geç kaldı. Fransa'da bu biçim-
de bir kutlama ı'çin 10 yıl önce-
den hazırlıklara başlanıyor. Ser-
giye gelince; biz olaya yurttaş
perspektifinden bakıyoruz. Bi-
reysel boyutuyla girdik konu-
ya... Ama bu bireysel boyut ay-
nı zamanda kamusal yönlendir-
melerle oluşan bir kimlik soru-
nu olarak karşımıza çıkıyor.
Cumhuriyet aslında kendi yurt-
taşını yaratıyor. kurguluyor, in-
şa ediyor. Bu sergi yurttaş inşa
modelini gündeme getiriyor. Ve
bu amaçla iki ana bölümden olu-
şuyor. Biri dışardaki bölüm; ka-
musal alanda yurttaş kimliğinin
oluşması için gerekli alt yapıyı
veriyor. İçeride ise yurttaşın top-
lumsallaşması süreci anlatılıyor.
Başhklan belirlenmemiş üç ana
bölüm var içerde: çocuk. kadın
ve gençlik...
- Neden özeüikle kadını beür-
leme ihthacı duydunuz?
ZAFER TOPRAK - Kadını
vurgulamamızın nedeni; Cum-
huriyetin inşasında kadın-erkek
ilişkilerinin son derece önemli bir
yeri olması. Özellikle laık söy-
lemin bir parçası olarak kadını
görüyoruz. Cumhuriyet Türkiye-
si'nin en belirgin özelliği nedir
diye sorduğunuzda hemen aklı-
ma laiklik geliyor. Laiklikte ka-
dının hak ve özgürlüklerinin kul-
lanılması büyük anlam ifade edi-
yor. Bu yüzden kadına sergimiz-
de çok özel bir yer ayırdık. Di-
ğer sergiler bizce daha kamusal
perspektiften baktılar cumhuri-
yete. Biz daha bireysel baktık.
YETKtN BAŞARIR - Diğer
sergilerden en büyük farkımız;
biz Cumhuriyeti tanımlamryoruz,
bir tanım yapmak da istemiyo-
ruz. Bir düşüncenin sergisi 'Bir
Yurttaş Yaratmak'. Bu düşünce:
Bugün geçmişe bakan ve o bel-
geleri alıp yan yana getiren in-
sanın düşüncesi... Tamamen bel-
gelerin yan yana gelmesinden
oluşan bir sergi bu. Ders kitabı
anlayışındadeğil...
Onemli bir eleştiri var
AHMET ÖZGÜNER - Biz
sadece Cumhuriyet değil vatan-
daşlık sergisi yaptık. Galiba bir
noktada da bizi hem rahatlatan
hem de konsantre olmamızı sağ-
layan belli bir dönemi, 1945'le-
re kadar olan tek parti dönemini
ele almamızdı. Sadece tek bir
dil kullandık; o da Cumhuriye-
tin diliydi. Dönemin sadeliğini,
kalitesini belli bir biçimde yaka-
lamaya çalıştık. Hem mimande
hem de grafikte post moder-
nizmden kaçındık. Sadece Cum-
huriyete konsantre olduk. Her
şeyi anlatmaya çalışmadık. Mi-
mari açıdan çok şanslfydık. Çün-
kü İstiklal Caddesi, Galatasaray
çok zengin bir yer. Ser-
giyi mümkün olduğu
kadar sokağa yaymaya
çalıştık. Bunun parale-
linde istiklal Cadde-
si'nin müthiş bir renk-
liliği var. Bunu bir bi-
çimde doğallaştırma-
mız gerekiyordu. Bına-
nın cephesine yalın kır-
mızı olan cumhuriye-
tin renklerini koyduk.
Bu tutum hem mimari-
de, hem içerikte, hem
grafikte görülebilir.
ZAFER TOPRAK -
Serginin son derece çe-
kici bir boyutu var.
Özellikle dilimizi bu-
na göre kullandık. Bu-
nu bir ilkokul ögrenci-
si de, sokaktan geçmek-
te olan bir vatandaş da,
bir entellektüel de fark-
lı biçimde okuyabilecek.
- Sergi de, cumhuriyete eleşti-
rel bir bakış açısı getiriyor mu-
sunuz?
ZAFER TOPRAK - Bu bir
mersiye değil öncelikJe. Bu ser-
gide gerçekten önemli bir eleş-
tiri var. Cumhuriyetin belli bir dö-
nemini ele ahyoruz. Cumhuriye-
tin ilk çeyreğini tarihsel bir içe-
u
SergklebinanındBdUûıi kuüanarakBeyoğhıölçeğinivakaladjk.''
rikle değerlendirme çabasmda-
yız. Tarihi de artılan ve eksile-
ri icinde değerlendiriyoruz. Cum-
huriyete biraz dahamesafeli bak-
ma çabasındayız. Cumhuriyet
eleştirilerek yıpratılamaz. He-
pimiz Cumhuriyet çocuklanyız.
Cumhuriyet bugün toplumda
belli evrelere varmış ise bunun
oluşumunda Cumhuriyet etiği-
nin son derece önemli bir yeri var.
Sergide bu etiği vurgulama ça-
basındayız. Demokrasi için ge-
rekli alt yapının da ne denli güç
koşullar altında oluştuğunu gö-
rüyoruz. Dış mekânda özellilde
Cumhuriyet söylemiyle imtiyaz-
sız, sınıfsız biçimde kaynaşmış
bir milleti karşılaştırma çaba-
sındayız. Sergide bu kaynaşma-
yı ve renkliliği vurgulamaya ça-
lıştık. Toplumun her türlü katma-
nını kapsama çabasındayız.
-'Bir Yurttaş Yaratmak' özel-
likle cumhuriyetin ilk ceyreğiııi,
tek parti dönemini ele abyor. Ne-
den ilk çeyrek ele alındı özellik-
le?
ZAFER TOPRAK - Çünkü
Cumhuriyet bu dönemde inşa
edildi. Cumhuriyetin ilk evresi
eşitlik üzerine kurulmuş. Bizce
bu eşitlik demokratikleşme sü-
recinin ilk ve kaçınılmaz bir ev-
resi. 1950'ye kadar olan döne-
mi alışımızın temel nedeni buy-
du. Demokrasi eşit yurttaşlar ya-
ratmaksızın olmuyor. Çok önem-
li bir evre. Cumhuriyet ve de-
mokrasinin bütünlüğünü yaka-
lamak gerekiyordu ki bu sergi bu
bütünselliği yakaladı kanısında-
yım.
YETKtN BAŞARIR - Kesin-
likle nostalji yapmıyoruz.
ZAFER TOPRAK - Sergide
özellikle görsel bir dil var. Onun
ötesinde yazılı panolanmızda
görsellik, değişik çizgiler var.
îzieyicinin özdeşleşmesi
- Elinizdeki malzemeyi nasıl
değeıiendirdiniz?
YETKİNBAŞARIR-Elimiz-
deki materyal bir fotoğraf kolek-
siyonuydu. Bir donem hajkın
kafasına kazınmış sözler ve par-
ti programlanndan alıntılar var-
dı. Fotoğraflan kulla-
nırken öncelikle insa-
nı ön plana çıkarmayı
amaçladık. Bizce ora-
daki olaydan çok insa-
nın yüz ifadesi önem-
liydi. Îzieyicinin o ifa-
deyle özdeşleşmesi...
Yazı bölümündeki ahn-
tılara müdahale yapıl-
madı, yazı sadece gez-
diren bir metin olarak
var. Bütün malzemeyi
kendi gerçekliği içinde
kullandık. Yan yana ge-
len bu hiyerarşi içinde
birtakım elemanlar iz-
leyicide cümlelerin
oluşması ve düşünce-
nin aktanlması göre-
vini üstleniyor.
- Sergide fotoğraf alt-
lanna rasdanmnor. Bu
her izlevicinin kendi
okuma biçüninioluşturması için
sanınm~
YETKtN BAŞARIR- Sergi
modüller ve yazıdan oluşuyor.
Fotoğrafm altı diye bir şey yok.
Fotograflar yan yana gelerek,
yanına yerleştirilen yazıyla bir
anlam kazanıyor. Bir belgesel
sergisi de değil bu anlamda. Her
izleyici kendine göre okuyabil-
Y A Y I N L A R . . . S E R C İ L E R . . . Y A Y I N L A R . . . S E R C İ L E R
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncıhk, bir
bölümü tstanbul Resim Heykel Müzesi,
bir bölümü de Yapı Kredi koleksiyonun-
dan derlenerek oluşturulan 'Savaş ve Ba-
nş' (Kurtuluş Savaşmdan Cumhuriyet'in
Ük Yülarma) başlıklı resim sergisini de
izleyicilere sunuyor Yapı Kredi Kültür
Merkezi'nde. Sergi, resim sanatımızdaki
cumhuriyet dönemi birikimini topîu hal-
de göstennekten çok, bu birikim! 1920'ü
yıllardan biraz daha sonrasına uzanan ge-
lişim grafiğindeki sanatsal heyecanı, yurt
ve insan sevgisini, bu heyecan ve sevgi-
nin kaynağındaki oluşumu gözler önüne
sermeyi amaçhyor. Namıklsmail'denZe-
ki Faik'e, MetekCelal'den Şeref Akdik'e,
Refik Epikman'dan Cemal Toüu'ya, Ali
Çelebi'den Nejad De>Tim'e birçok ressa-
mın yapıtlannın yer aldığı sergi Zafer Tap-
rak tarafından düzenlendi.
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncıhk ta-
rafindan aynca 75. yıl nedeniyle 1500 say-
fahk. zengin görsel malzeme içeren üç
ciltlikalmanak da okuyuculara sunula-
cak. Almanak'ta 1923'ten 1998'e kadar her
yıl tek tek ele alınıyor; önemli sosyal, kül-
türel ve siyasal olaylar. günlük gazetele-
rin taranmasıyla ve inceleme yazılanyla
okuyucuya sunuluyor. Almanak, Feroz
Ahmad. Hasan Ersel, Ahmet Kuyaş, Ah-
met Oktay ve Mete Tunçay'dan oluşan bir
yaym kurulu tarafından, geniş bir araştır-
ma ekıbıyle hazırlandı.
tbralrim Çalb-Kadın portresi tstanbul Resim ve Heykel Müzesâ kolekayonundan.
Ahmet Oktay ın hazırladığı 'Yetmişbeş
Yüınlçinden' başlıklı kitapta ise 1884 do-
ğumlu Yahya Kemal'den 1952 doğumlu
EnisBatur'akadar22edebiyatçının, Cum-
huriyetin çeşitH yönlerine çeşitli zaman-
larda yönelttikleri bakışlara yer veriyor.
Abitfirfc'ün, bazısı daha önce yayım-
lanmamış yazışmalan, notlan, Meclis ko-
nuşmalan, Atatürk'e yollanan mektuplar,
tarihsel bağlam içinde, el yazılanyla ve çev-
rimyazımla 'Atatürk' adlı kitapta sunulu-
yor okurlara.
Ismetlnönü'nün 1923-1973 yıllan ara-
smda tuttuğu not defterleri ise 'tnönü Def-
terleri' kitabında...
Yapı Kredi Arşivi'nde fotoğraflardan
hazırlanmış 'Cumhumet'in Fotoğrafkın'
kitabı da günlük yaşamdan ilginç kesitler
sunuyor. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayın-
cıük, üç aylık düşünce dergisi Cogito'nun
son sayısım Cumhuriyet kavramına ve
Türkiye Cumhuriyeti'ne ayırdı. Tûrki-
ye'nin ve Cumhuriyetin yarattığı yeni Türk
insanının dinlediği ezğiler ise, 'Yurttan
Sesler,Yeni Türkiye'nin Ezgfleri' CD'si ile
dinleyicilere sunuluyor.
meli. Dolayısıyla biz kendimizi
iyice geriye çekip, nötr bir tasa-
nm yapmış oluyoruz.
ZAFER TOPRAK-Farklı bi-
çimlerde fotograflar var. Birçok
okumaya açık. Aynı formattan
gelen izleyici de farklı okuyabi-
liyor. Aslında bu, serginin başa-
nsıdır.
AHMET ÖZGÜNER - Kafa-
lan kanştıracak hiç bir şey, ko-
laj ve müdahale yok sergide. Bü-
tün saflığı ve sadeliğiyle izleyi-
ciye aktanyoruz. Galatasaray
Meydanı, cumartesi anneleri-
nin, tinerci çocuklann olduğu, sa-
atte dört bin kişinin geçtiği bir
meydan. Bu yüzden insanlara
mesajı iletmenin bir yolu da şu:
Kenara çekilip sade bir biçimde,
dallandınp budaklandırmadan
direkt olarak anlatmak.
YETKİN BAŞARIR - Tüket-
mek yerine onu yeniden yaşata-
bilmek önemli. Çok tüketilmiş
Atatürk fotoğraflanna yeniden
baktırabilmek, çok bilindik,
birçok insanın ansiklopedide,
tarih dersinde gördüklerinden
farklı biçimde görebilmesini sağ-
layabilmek bütün amaç. 1923
budur, başlangıç çizgisidir de
demiyoruz. Bütün gerçeklik bel-
genin gerçekliğinde kalmalı.
Malzemeyi yorumlamıyoruz,
sergilemeyi ve gezmeyi yorum-
luyoruz.
- Elitist bir sergi mi' Bir Yurt-
taş Yaratmak'?
ZAFER TOPRAK - Hayır.
Sergideki fotograflar sadece elit
bir kesimin fotoğraflanndan olus-
muyor. Böyle bir kaygımız ol-
madı. Solahattin Giz'in fotoğ-
raflan kişisel ızlenimler sunuyor.
Atatürk fotoğrafi çok az. Cum-
huriyet kurgulandığı zaman, di-
ğer ulus devletlerden farklı ola-
rak var olan bir toplumsal doku
devralınmadı. Aslında toplum-
sal doku kendi kendini oluştur-
mak zorunda kaldı. Çok farklı et-
nik öğeleri içeren insanlan ay-
nı potada eritti. Ve bir üst kim-
lik olarak yurttaş kimliğini oluş-
turduk. Eğitimde, eğitimın bir-
liği örneğin... Bu önemli bir nok-
ta. Tek tip insan yaratmak, ama
tek insan tipi yaratmanın amacı
da eşitlik ilkesiydi. Herkese o
siyah önlüğu giydirmek önem-
liydi. Belli bir birikim düzeyin-
den sonra vatandaş daha farklı
öğeler içeren daha temel hak ve
özgürlükleri ön plana çıkaran
bir eksene yöneldi.
'Sokağa da taşalım dedik'
- Serginin tekniğine gelecek
olursak, malzemelere nasü ulaş-
nıuz?
ZAFER TOPRAK - Burada
iki tür malzeme var; fotoğraf ve
obje. Fotograflar çoğunlukla Ya-
pı Kredi'nin devralmış olduğu
Selahattin Giz arşivinden temin
edildi. Bunun dışında kişisel ai-
le albümleri büyük rol oynadı.
Hepimiz bir şeyler getirdik. Ob-
jeler ise daha çok toplama. bu
arada İnönü Vakn, Celal Bayar'ın
ailesi gibi özgün malzemeye sa-
hip arşivlerden de yararlandık.
-Serginin dış mekânı nasıl kur-
gulandı?
AHMET ÖZGÜNER - Proje-
ye ilk başladığımızda, 1930'lar-
da Türkiye'nin de katıldığı fuar-
lan ele aldık. Geçici mimarilef de-
diğimiz standlar... Insanlann içi-
ne girçbileceği, dolaşabileceği
mekânlar ama aslında bu geçici-
liği bir anlamda oluşturmak ve
onun dilini yakalamaya çalıştık.
Sokağa taşalım dedik... Aynca
binanın kendi dili de var. Halk her
noktadan girebiliyor ve serbest-
çe dolaşabiliyor. Kamusal alan-
daki Cumhuriyet ideolojisini ken-
di algıladığı biçimde kurgulaya-
biliyor. Serbest dolaşımdan son-
ra hepsi bir noktada birleşiyor.
Ölçek olarak Beyoğlu'nun ölçe-
ğini yakalamak önemliydi. Neon
lambalan arasından fark edilmek
için çaba sarfettik. Yapının cep-
he pencerelerindeki insan fotoğ-
raflan yine Beyoğlu ölçeğinde
algılanabilir. Tasanm sırasında
ellinci yıla ait heykel problem ol-
du ama onu da tasanmın bir par-
çası haline getirdik.
KÖŞEBENT
ENİS BATUR
Antony Gneenvvood
Andrew Finkel "Bana, casus musun diye so-
nıyoriar"diyor, birsöyleşide. Türkiye, "yabancıla-
nndan öteden beri şüphelenmiştir. Buradaki hak-
lılık payını paranoya payından ayırmak için, başlı-
başına bir ansiklopedi oluşturabilecek bir proje
öneriyorum: Diyelim Tournefort'dan ya da Guil-
leragues'dan başlayarak, günümüzedek, üçyüz-
yıl boyunca burada uzunlu kısalı yaşamayı seçmiş
"yabancı"lanmızı konu edinelim, inceleyelim: Sir
Bulvver'dan, Dumezil'e, Auerbach'dan, Rodi-
ti'ye, Freely'den Tietze'ye pek çok konuğa uğ-
rayacak bu panorama bize kimbilir neler göstere-
cek, öğretecektir.
Son karşılaştığim örnek, Türk-Amerikan llmi
Araştırmalar Demeği'nin yöneticisi Antony Gre-
enwood oldu. Tanıştırıldığımızda dayanamayıp
sordum: "Ingilizce de biliyor musunuz?" Babası
Keith Greenwod da Istanbul'da yaşamış, Türki-
ye yıllarında pek çok öğrenci yetiştirmiş. Antony
burada doğmuş, Harvard'da öğrenim görmüş, Os-"
manlı tarihi üzerinde uzmanlaşmış, Istanbul'da
kök salmış.
Derneğin merkezi Amerika'da, iki bürosundan
biri de Ankara'da. Dr. Greenvvood, merkezden
güçlü bir kaynak akışı bulamadığı için Istanbul'da
çeşitli etkinlikler düzenliyor. Yılboyu, kültürel yol-
culuklar gerçekleştirilmesini sağlıyor: Türkiye'nin
pek çok bölgesine (Gelibolu, Hatay, Ihlara, Nem-
rut Dağı), Kuzey Afrika'ya, Orta Asya'ya. Dernek,
her yıl "okuma günleri" hazırlıyor üyeleri için: Sü-
reya Faruki'den Selim Deringül'e, Nevra Neci-
poğlu'ndan Carter Fındley'e pek çok uzman, bir-
birinden ilginç konularda düşünce alışverişi yapıl-
masına katkıda bulunuyor.
Derneğin asıl işlevi, Türkiye'de araştırma yapan
öğrencilere burs sağlamak. Geçen yıl 350 bin do-
lar tutannda burs verilmiş lisanüstü öğrencilerine..
Selçuklular üzerine çalışan bir Koreli'yle XIX. yüz-
yıl Osmanlı edebiyatı üzerine çalışan bir Kanada-
lı derneğin binasında sessizce, yan yana araştır-
malannı sürdürüyorlar.
Merkez bina Arnavutköy'de, Üvez Sokak'ta. Üç
katlı bir taş yapı. Denize iki adım mesafede, hu-
zurlu bir ortam. Müthiş bir kütüphanesi var. Tony
Greenvvood, genç yaşta ölmüş bir araştırmacının,
Kenneth Snipes'in vasiyeti üzerine dernek bün-
yesinde toplanan, yaklaşık 5 bin kitaplık bir Bizans
"defîne'sini gösterdiğinde afallıyorum. Çeşitli dil-
lerden süreli yayınlar, tıpkı basımlar, ulaşılmas) güç
araştırma kitapları kütüphaneyi vazgeçilmez bir
başvuru noktası haline getirmeye yetecek güçte.
Kitapların arasında bekleyen bir Thomas Whitte-
more büstü beni iyice heyecanlandınyor.
Dr. Greenwood alçakgönüllü, çalışkan, bece-
rikli biri besbelli. Yirmi yıldır bu işe adamış kendi-
sini. Anadolu tarihine ve kültürüne ışık tutan sayı-
sız projeye destek vermiş, başlıbaşına bir üniver-
site gibi çalışmış, çalışıyor. Tam bir "muhtar" ay-
nca, şehrin dört bir yanında kim ne üzerinde yo-
ğunlaşıyorsa, haberi oluyor. Türkçesinin kıvraklı-
ğı, espri gücüyle insanı etkiliyor. Ansiklopedi pro-
jemde şimdiden yerini alması gerektiğine inanıyo-
rum.
Tuhaf insanlanz biz. Gidip yerleştiği ülkenin ta-
rihine, kültürüne derinlemesine dalan "yerti" leri- •
mizi dışlar, onlardan soğuruz hemen. Gelip yerleş-
tileri ülkemizin tarihine, kültürüne, derinlemesine
dalan "yabanc/lanmızdan piretenir, "aslında birbaş-
ka amacın peşinde olduklan" kanısına vanrız.
Bütün bunlar olurken biz ne yapıyoruz peki? Ne
'Türkiye için, ne de dünya için üst üste iki taş ko-
yacak vaktimiz yok gerçekte.
Antony Greenvvood gibi insanlar, bundandır,
hem saygı, hem de vicdan azabı yaratıyor içimiz-
de.
Chicagoda Türk ressamları
• CHICAGO (AA) - ABD'nin Chicago kentınde
faaliyet gösteren 'Galeri 1756' üç Türk sanatçının
eserlerini sergiliyor. Istanbul'da yaşayan ressam
Tayfur Sanlıman ve Belçika'da yaşayan Mehmet
Aydoğdu'nun resimleri ile Canan Dağdelen'in
seramiklerinin sergilendiği galeri, Chicago'da
yaşayan mimar Gündüz Dağdele'ye ait. Genellikle
mimarlara dönük sergileriyle bilinen galeri, modera
Türk sanatmdan ömeklerin tanıtılmasına büyük
önem veriyor. Sergi 14 Kasım'a kadar sürecek.
Bmalı Kilisesi yenileniyor
• NEVŞEHİR (AA)-Göreme Açıkhava
Müzesi'ndeki Elmalı Kilisesi'nin konservasyon ve
restorasyon çalışmalannm bu yılki bölümü
tamamlandı. 10. veya 11. yüzyıllardan kalma,
Kapadokya bölgesinin en önemli kiliselerinden biri
olan Elmalı Kilisesi'nde restoratör Revza Özil
başkanlığındaki bir heyet rötuş ve sağlamlaştırma
çalışmalannı tamamladı.
Stnasbourg'da Türk küttürü ve
sanaö tarüşıldı
• STRASBOURG (AA) - Strasbourg Üniversitesi
ve Fransız Bilimsel Araştırmalar Merkezi
(CNRSK) tarafından ortaklaşa düzenlenen bir
konferansta 'Cumhuriyet Türkiyesi'nde sanat ve
edebiyatın değişimi' tartışıldı. Cumhuriyetin
kuruluşunun 75. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen
ve Türk Dışişleri Bakanlığı'nın da destek verdiği
konferansta Türkiye, Fransa, Ingiltere ve ABD'den
çok sayıda bilim adamı katıldı.
BUGUN
• CRR'de saat 19.30'da Gürcistan'ın etnik danslannı
ve dinsel, tarihsel. duygusal temalan işleyen Tarns
Kafkasya şarkılannı yorumlayan Kolkheti Gürcü Dans
Topluluğu'nun gösterisi yer alıyor. (232 98 30)
• BEKSAV'da Alan Parker'ın yönettiği 'The Wall-
Duvar' adl»film saat 15.00'te gösterilecek. (349 91 55)
• MEBA SANAT EVİ'nde saat 12.30'da Mine Ergen
yönetiminde 'ŞiM' konulu seminer yer alıyor.
(547 13 35)
ÜÇ KUŞAK CUMHURİYET SERGİSİ ETKİNLİKLERİ
BUGUN
• Tarihi Darphane Binalan'nda süren etkinlikler
çerçevesinde saat 11.00'de belgesel gösterimi, saat
15.00 te Filiz Aii, llhan Usmanbaş, Sıdıka Özdil,
Ersin Ona\ ve Suna Kan'ın konuşmacı olarak
katılacağı 'Müzikte Çağdaşlaşma' konulu panel ve
saat 18.00'de sinema gösterimi yer alıyor.