Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 1998 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
Halk îçin'Yazı Devrimi' 69. Yılında
DoçDr.ÖMERDEMİRCAN îst. Üni. îletişim Fakültesi Ögretim Cyesi
Y
azı Devrimi, devlet dilı
Türkçeye, kendi ses y apı-
smauyan, kısasürede ko-
laycaöğrenilebilir bir abe-
ce yapılarak toplum yaşa-
mıran her alanındadevnm
ölçûleriyle uygulamaya geçilmesidir. Bu
devrimde: l). Arap harfleri yerine Latin
harfleri seçilmiş, 2. Ünsüzlere dayalı bir
yazıdan her sese ayn bir harf koşulan bir
abeceye geçilmış, 3. Ünlülenn yazılmama-
sından doğan ad yazımında, kimlik belir-
lemedeki güçlükler giderilmiş. 4. Arap-Fars
ekinine bağlı, öğrenilemeyen bir üst-sıruf
yazısından Türkçe günlük sözlü anlatıma
dayalı bir abece benimsenmiştir.
Yazısı değişenler nüfusun okur-yazar
olan; yöneticı. aydın, bûrokrat, medrese-
li ve eşraftan oluşan yûzde on kesimi idi.
Okur-yazar olmayan halkın ise bir yazısı
yoktu. Öyleyse, Yazı Devrimi; Arap harf-
lerinin bırakılarak Latin harflerinin alın-
ması biçiminde bir yorumla çarpıtılamaz.
Gerçek şudur. Halkın diü Türkçeye. tari-
hinde ilk kez, halk için bir abece yapılmış-
ür. Bir dılın bellı bir yazı (ömeğin Arap
harfleri) ile öylesıne yanlması başka. o dı-
le belli bir amaçla,halkınbilişine uyan bir
abece düzenlenmesi başkadır. Çıkan bo-
zulanlar, ikisini bvle bile hep kanştırdılar.
Yönetimin dayandıgı "halkçıhk" ilke-
sine göre her şeyden önce yurttaslara kı-
şa sürede yaygın, çağdaş eğitim vermek
gerekiyordu. Tek bir ölçü sesletimi yan-
sitıp yaygınlaştırarak, gerek sözlü dilin
gerekse yazı dilinin doğru ögretimini sağ-
layacak bir abece yapılmalıydı. Uzun ça-
batarla elde edilemeyen okuma-yazma öğ-
reiUne, kısa bir süreye indirgendi. Böyle-
cçTfüzyıllarla sözlü ekin aşamasında tu-
tulup sömürülen yüzde doksan halk, ya-
alı-ekin aşamasına ulaşabilecek, aydınlan-
ffıanın yolu her yurttaşa açılacaktı.
Devrimden önce: Değişik zamanlarda,
Türtçeyi yazmak için dokuz ayn yazı
fKöktürk, Sogut, Brahmi. Arami, Kiril,
Uygur, Mani. Nasturi-Süryani, Tibet-Çin-
Mogol, Passepa) kullanılmıştı (Dilaçar
1965-). Köktürk yazısı bir yana, o yazıla-
nn hemen hepsi bir din ile bağlantılıydı.
Arap yazısı bunlann onuncusu olup Sel-
çuklu ve Osmanlı dönemlerinde, neredey-
se bin yıl süreyle Türkçeye uygulanmış-
tı. "Abece dininpeştadengkkr" sözü (Di-
ringer, l%8) devrimden önce Türkçeye
yansıtılan yazılar için de geçerliliğini ko-
rudu.
Gerçekte Osmanlı'yı oluşturan herdin-
sel toplumun (millet) ayn bir yazısı var-
dı: Müslüman' Arap yazısı, Katolik * Pro-
testan Latin yazısı, Ortodoks Yunan ve
Kiril abecesi kullandılar. Musevilerin, Gre-
goryenlenn de kendi yazılan vardı. Tan-
zimat'la (1839-) birlikte yavaş yavaş dı-
şişlerine, içişlerine, iletişime, eğitime, ula-
şıma, ticaret, turizm, bankacılık alanlan-
na Fransızca ile birlikte Latinyazısı da gir-
di. Çok dilli, çok dinli, çok mezhepli Os-
manlı evreninde okur-yazar Müslümanlar
da XIX. yüzyılın ikinci yansı ile XX. yüz-
yıl başlannda iki abece kullandılar; tek
ses-tek harf ilkesine dayanmayan, ses de-
ğerleri Arap harfleriyle Türkçe telgraf
(1855-) çekilemeyince, onunyerine Latin
harflerinden bir telgraf abecesi bile yap-
tılar.
1830'lu yıllarda yayına geçen gazete
dızilirken Mısırlı Mehmet Hasan Efendi.
900 harf ve işaret gerektiğini saptamış.
Kendi zamanında Türkiye'de kullanılan
Arap harflerinin sayısı 400 kadar iken Şi-
nasi Efendi o sayıyı 112'ye indirmiş. Ab-
met thsan. 'Servet-i Fünun' dergisi harfka-
sasında o gün 520'den 618'e kadar harfbu-
lunduğunu bildiriyor (Şirnşir, 1992).
Bütünbu çarpıkhklara karşm Şeyhülis-
lamhk, "Latin yazısı aknamaz, bu yazryla
Müslüman okullannda öğretim yapıla-
maz" dıyerek (1910), Arap yazısının bi-
çımıninbile değiştirilemeyeceğini ileri sü-
rihor. Oysa, kııtsal olan metindir, abece-
ye kutsallık yakıştnlamaz. Devrimlere
aykın yorum ve eylemleri önlemekiçin tek-
ke ve türbeler kapatıUr. Vakıflar Bakanlı-
ğı kaldınlır. Medreseler, Milli Eğitim Ba-
kanlığı'na bağlanır. Ayn ayn dinlere ve
inanç biçimlerine öylesine bağımlı bir ya-
zılar ortamında din etkisini dışlayıp laık-
liği getırmeden yazı değişikliğine gıdile-
meyeceği anlaşüır. O nedenle, 10 Nisan
1928 günü "Türtdye Devteti'nindinitslam-
dır" maddesi anayasadan çıkanhr.
\eni Abece'je: Arapyazısında küçükharf
/ büyük harf aynmı yoktur. Arap harfleri
sözcük başı, ortası, sonu olmak üzere üç
ayn biçime girer. Böylece 33 harfli yazı
99 harfe çıkar. Bu yazıda çok sesli harf-
ler ile çok harfli seslerden başka Türk di-
line uymayan sesler de vardı: 4 türlü z',
3 türlü IV, 3 türlü s/, 2 türlü ı\J. Arapça
kök bükümlü oldugundan Türkçede ise
kök değişmediğinden iki yazım biçimin-
de harf dizimi de birbirinden ayn düşer.
Yeni yazunın sesbirimsel olmasına ça-
lışılır. Harflerin uluslararası ses değerleri
elden geldiğince korunur, Türk sesletimı-
ne aykın harfler (q, x, vv) çıkanhr. /c, ç, ş<
için 'dj, tj, sta, sch' gibi iki üç harfli ya-
zımlara yer verilmez; 'hı ile gh, kh incelt-
meleri (vekalet<vekhalet, şevk<şevkh)
kaldınlır, sonradan 'h yerine '<'konulma-
sı önerilir (inkâr, gûya, meselâ, mefkûre),
,'ö/ ve /ü/ Alman abecesinden alınır. He-
celeri ayırmada kesme imi (Kur'an) kul-
larulmasınakararverilirve29Eylül 1928'de
yeni abece ön-biçimine girer. Atatürk'ün
önerisiyle sonradan; i, bağlama çizgisi-
nin (-) kaldınlarak sonı takısı 'ml' (ve kl,
dA parçalannın) ayn yazıhp (geldi mi<gel-
di-mi yerine, gelmiş midir? öyle-ki-öyle
ki> Özge-de<6zge de) ardından gelen ek-
lerin ona birleştirilmesine ii. Eş-biçimlisi
olmayan eklerin ise tabana bitişik kalma-
sına; gelirken, <gelir-ken, Umutla<Umut-
la, yannki -yann<ki, iii. Farsçakökenli tam-
lamalardaki bağlama çizgisinin de kaldı-
nlmasına (hüsn-ü niyet yerine hüsnüniyet)
karar verilir (Şimşir, 1992).
Halkla Uişkiler: Başlangıçta aydınlar,
yazar ve şairler (ömeğin Fuad Köpriilü,
ZekiVelidLtsmaUHakkıBaltaaoğlULYah-
ya Kemal. ) genellikle Yazı Devrimi'ne
karşı idiler. Yönetim ilk önce aydın, ya-
zarve yöneticileri açık tartişmayoluyla de-
ğişime ısındınr. Bir yandanda direnişle il-
gilı güçkaynaklanrubirerbirerortadankal-
dırır. 1923'-1927yülanöylecegeçer. 1928
yılmın ilk yansı, değişimin biçimi üze-
rinde çalışmalar ve planlama dönemıdir.
10 Haziran 1928'de Dil Heyetikurulur. 19
Temmuz 1928'de Elifba Raporu verilir,
ağustos başmdabasılır. 9/10 Ağustos 1928
gecesi Gülhane Parkı gazinosundadüzen-
lenen konserde Atatürk YeniTürk Alfabe-
si'ni açıklar.
"Arkadaşlar. güzel dilimizi ifade etmek
için yeni Türk harfkrini kabul edrvoruz™
Yeni Türkharflerini çabuk oğreniniz. Bü-
tün millete, köylüye,çobana. hamala,san-
daktya öğretiniz._ Bir milfetin yüzde sek-
seni okuma-yazma bilmezse bu bir ayıp-
Or. Bundan insan olarak utanmak lazun-
dır... en fazla bir >ıL iki yılicinde herkesye-
ni harfleri öğrenecektir_" Uygulamanın
beş yıl gıbi bır süreye yayılmasını düşü-
nen F. R. Atay'a Atatürk'ün tepkisi: 'Ya
üçavdayahiçbirzaman'.olur. 'Devrimza-
mana yavılamaz.'
25-29 Ağustos Dolmabahçe Sarayı'nda
toplanılır. Gazetelerde çıkan eleştirilertar-
tışılır. Atatürk 1929başına kadar memur-
lann ve halkın yeni Türk harflerini öğren-
mesini ister. Ağustos-eylül ayı içinde Te-
kirdağ. Bursa, Mudanya, Çanakkale, Si-
nop, Samsun, Amasya, Tokat, Sıvas, Kay-
seri'ye gıderek halka bir yandan yeni haf-
leri tanıtır. biryandan da tepkileri sınar. Bu
amaçla tnönü de Malatya'ya gider. Genel
yönetim Mılli Eğitim Bakanlığı'na bıra-
kılır. Kimse bu uygulamanın dışında ka-
lamaz. Türkiye nüfusunun yüzde 85 'i oku-
ma-yazma bilmediğinden Atatürk, Yazı
Devrimi 'ni bir uygarlık sorunu olarak gö-
rüyordu. Yakup Kadri'ye göre yeni yazı,
yenibır dünyanın anahtan olacak; Türk hal-
kmı yüzyıllarca tutsak olduğu iskolastik
düs^cedenkurtaracakn. 1 Kasım 1928 Ye-
ni Türk Harfleri Yasası Meclis'ten geçer.
Bu yasayla 1928 Kasım ayından başlaya-
rak levha. tabela, ilan, reklam ve sinema
yazılan geçici'sürekli bütün Türkçe gaze-
te, bülten ve dergilerin Türkçeharflerle ba-
sılmasızorunlukılırur(Madde4). 1 Ocak
1929'dan sonra artık eski yazı kullanıla-
maz 9. maddeye göre: "Eski harflerle ba-
sıhnış kitaplarla öğretim >apılması yasak-
ta"
Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati
Bey, 26 Ağustos'ta 4. Öğretmenler Kurul-
tayı'nı toplar. Yeni yazıyı öğretmekiçin ant
içilir. Yeni öğretim yılında (1928-29) bü-
tün okullarda ögretim yeni yazıyla başlar.
Aralık ayı başmda 25.000 sözcük içeren
(imlalügati) "YaznnKılavuzu'
>
(XVIl+371
s. olarak) basılır (Şimşir, 1992).
Yeni yazının öğretimi özellikle ilkokul-
larda parlak sonuçlar verir. Yeni yazının
genişhalkkitlelerineyayılması için 1 Ocak
1929'da 'Millet Mektepteri' açılır. Istan-
bul'da bir günde 2500 dershane öğretime
geçer. Topluluklann oluştuğu her yerde
konferanslar verilir, türlü biçimlerde ya-
yınlar yapılır. Türkiye baştanbaşabirders-
haneye dönüşür.
Eğitime hız vermek için Halkevleri açı-
lır, Dil Devrimi ile Türkçe canlanır, evri-
hr, üniversiteyeniden yapılanır. Taşrayı de-
ğiştirmek için (1936-) Köy Enstirüleri ya-
ratılrr, Batı klasikleri çevrilerek yayınlar
yurdun dört bir yanına ulaştınlır.
Ancak çok geçmeden (1946-) Atatürk'e
karşı olanlarca aydınlanmanın önü kesi-
lir. Yazı Devrimi'yle eğitime verilen i\Tne
neredeyse sıfirlanır.
Yazı Devrimi'nekarşı olanlariçinbir abe-
ce sorunu yoktu. Onlann çoğu zaten iki
yazı kullanıyorlardı: Arap yazısı ve Latin
abecesi. Karşı okhıklanuygulama isehalk
için bir abece yapılmasıydı. Atatürk'ten
sonra bile bunu geriye döndüremeyecek-
lerini anlayınca, okullar ile okuyanlara
yöneldiler. Halkın eğitiminı güçlen yetti-
ğince körelttiler, kendi çıkarlannı engel-
lemeyecek birdüzeye indırerek tepeden tır-
nağa, özledikleri bugünkü biçune dönüş-
türdüler.
Şiir Okuyan Adam Ne Okur?
RMRE ÇAĞATAY Graf.k Tasanma
G
eçenlerde bır akşam "Ceviz Kabu-
ğu"nu izledim. Şiir okuyan adam (!)
vardı. O programda da " Ben^ir oku-
msrrtseviyorum" dıye yineledi. Ne N^ar
ki bir şiir okuması istendiğınde da-
ğarcığından "Boğarun,kovanm,doğ-
rarun, keserim.J'den başka bir şey çıkaramadı. 01-
sun yine de şiir dünyasına adım atması olumludur.
"Köpriilü kavşak, pbıstik boru, torbsüı kömür yap-
tm, kacakyapıdan bağışaküm. tstanbul'u muaar me-
denhetseviyesine getirdfan* buyurdu. Geçsin bunla-
n. Onlarkentinrutinaltyapı çalışmalan. "Muasrme-
deniyet
T>
te (çağdaş uygarlıkta) âlâsı var onlann. Çağ-
daş uygarlığın asıl öğesi tiyatrodur. senfonidir. bale-
dir, şiirdir.
Şiirin de bu coğrafyada yüzyıllardır âlâsı var. On-
lara ilgi duyması iyi başlangıçtır. Şiir oku denilince
şimdi gümbür gümbür Nedim-i Şeyda'dan patlata-
cak sandım:
"Bu sehr-i Stanbui la bf-mtsl ü bahâdır /Bir sa^pı
ne yekpare Acem mülkü fedadır."
Istanbul delikanlısı ve hasbelkader tstanbul şeh-
reminli bu iki dizeyi bilir en azından diye ummuş-
tum.
Ya da yüzyıllar öncesı bu topraklardaki şiirin to-
lerans gücünü göstermek için Derviş Yunus'tan bir
dörtlük okuyabilirdi:
"Bir kezgönül kırdın ise / Bu kıldığın namaz değfl
/ Yetmiş iki millet dahi / Elin yiizün yumaz değfl."
Sevgi yüklü bır şeyler, örneğin biraşk şiirinden iki
dizeokuyabıhrdi.
Ahmet Uaşim'in dızelcri de olabilirdi okuyacagı.
Tüm şiirlerini Asım Bezirci kitaplaştırmış ve sade-
leştirmişti. O Sıvas'ta şiir üzerine konuşacaktı. Ca-
navar gericiler yaktı ve "deylet" seyretti!
Metin Ahıokda Sıvas'a şiir okumak için gidenler-
dendi:
"Kim sürmüş Altıok Metin dümunınsefasını/ Kir-
letikniş bir zamanı yürürken adım adım" demişti bir
şiirinde. Önceden görmüş gibı sonunu! Şıır okudu
diye neler geldi insanlann başına bu 'ldrletilmiş za-
man'da
Her ne kadar minareyi cevız4cabuğuna sığdırama-
dıysa da şiir denyasına "hoş geldi" diyebilsek!
PENCERE
İğne Deliğinden
Geçen İplik..
Padişaha duyurmuşlar.
- Sultanım, sarayın kapısına bir perendebaz gel-
miş, marifetini size göstermek istiyormuş.
- A//n içeri!..
Perendebazı huzura çıkarmışlar, adam önce yer-
lere kapantp selamını vermiş, sonra sıra, numarası-
na gelmiş; inanılır şey degil, adam elindeki ipliği kırk
adım öteye diktiği iğnenin deliğinden geçirivermiş..
Padişah sormuş:
- Bu marifeti kaç yılda öğrendin?..
- Yirmiyılda..
Sultan buyurmuş:
- Perendebaza on kese altın verin, sonra kellesi-
ni vurvn!..
Neden?..
öykü ünlüdür. On kese altın adamın ustalığına ar-
mağan; ama, bunca yararsız bir iş için ömrünün yir-
mi yılını boş yere harcadığından perendebazın kelle-
si vurulur,
•
Yolculanyia personeliyle koca bir uçağı teslim al-
mış teröristi kimsenin bumunu kanatmadan mıhla-
mak, iğne deliğinden iplik geçirmek gibidir. Herifin bir
elinde tabanca, öteki elinde bomba var, her şey bı-
çak sırtında!.. Sanıyenin onda birine sığabilecek bir
yanlışlık, içindeki insanlarla birlikte uçağı havaya uçu-
rabilir.
Tarih:29Ekim1998!..
Terörist PKK'lidir. Amacı, uçağı Lozan'a indirip
Cumhuriyet'in 75'inci yılında Sevr propagandası yap-
mak!..
Zamanlamailginç..
Ne var ki güvenlik güçleri kırk adım ötedeki iğne-
nin deliğinden ipliği geçiriyoriar.
Uçakta bir de bebek var..
Her şeyden habersiz..
Uyu da büyü bebek..
Yannlara..
•
Güvenlik güçleri perendebaz değiller; olağanüstü
çabalaria yararlı işleryap|yof1ar. Güneydoğu'daPKK'nin
üstesinden gelmek, dünya çapında başandır. Çün-
kü PKK'nin dış destekleri güçlüydü, arazi gerillayael-
verişliydi; ama, halkteröristlere kattlmadı, Anadolu in-
sanı sağduyusunu korudu.
PKK yenilgiye uğrayınca bireysel eylemlere yel-
teniyor; nafile çabadır.
•
Güvenlik güçleri işini biliyor, asker bilinçlidir, usta-
dır, vanlan aşamada PKK'nin lideri de üslendiği Su-
riye'den söküldü.
Peki, bu arada Istanbul ne yapıyor?.. Ankara'nın
düşündüğü ne?.. Anadolu'nun Güneydoğusu'ndakj
halk PKK'yi dışladı. Ancak, nerede bolgesel ekono-
mik kalkınma, nerede demokratik haklar, nerede kül-
türel özgüıiükler, nerede yöre insanına sevecenlikle
eğilecek devlet?..
Bilelim ki her zaman iplik iğne deliğinden geçme-
yebilir.
Geleceğî
daha değerli
kılmak icin...
A K B A N K BAM&KSPRES
ÇAĞDAŞKAltT'tr* on yuzuntieki gof%et ıçın
"fotoğr*fl*rU Alitutk 1939' albumu kaynah aJmmıjttt
ARANTİ
Çok özel bir kredi kartı: ÇAĞDAŞKART!
Cumhuriyetimizin 75. yılında, yepyeni bir proje MasterCard tarafından hayata geçiriliyor. Ülkemizdeki
önde gelen 10 bankanın sunduğu ÇAĞDAŞKART, gelecek kuşaklara daha iyi bir Türkiye bırakmak
için çalısan sivil toplum kuruluslarmdan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Çekül Vakfı ve
Tarih Vakfı'na katkı sağlamayı amaçlayan bir kredi kartı.
ÇAĞDAŞKART'la yurtiçinde ve yurtdı$ında yapacağınız tüm harcama tutarınm binde 3'ünü, bankanız,
size ek bir masraf yüklemeden bu kuruluşlara bağış olarak iletecek. (Ayrıca 3.000.000 TL tutarındaki
kart ücretinin 2.250.000 TL da bu kuruluslara aktarılacaktır.) Toplum, tarih ve çevre bilincine sahip,
duyarlı; eğitime ve Türkiye'nin geleceğine önem veren herkesin sahip olmak isteyeceği ÇAĞDAŞKART'ı
siz de bankanızdan isteyin.
ÇAĞDA5KART, sadece Cumhuriyetimizin 75. yılında değil, siz onu sahiplendiğiniz sürece
yasayacak ve Türkiye'nin hem bugününe, hem de yarınına değer katmaya devam edecek.
ç*Cn vş vAJAHI
D t i T H l f M t
I) E R V 1 Ğ I
Çağda; eğitim yolu ile çağdas insan ve
topluma ulaşmayı amaçlayan dernek,
ülkemizin önde gelen sivil toplum
kuaıluşlanndan biridir. Dernek, eğitim
çalı$maları (gereksinimi olan bölgelere
okul ve yurt, yarım bırakılmış okulların
ve yurtların tamamlanması, yaz ve kıs
okulları, okuma yazma kampanyaları,
kültürevi yapımı...) gerçekleştiriyor;
projeler (Bir Işık da Siz Yakın adıyla
çocuk ve gençlere burs verme, Çocuk
Kulübü, Kırsal Kesim Kampanyası...)
gelıştiriyor; panel, konferans ve
sempozyumlar dûzenliyor; dergi ve
kitaplar yayınlıyor.
CIEKUI.
Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma
ve Tanıtma Vakfı, hızla tükenen doğal
çevreye sahip çıkmak ve zengin
kültûrel mirasımızı korumak amacıyla
kuruldu. Her bireyin, çesıtli ihtiyaçları
için yılda 7 ağacın kesilmesine neden
olduğu gerçeginden yola çıkarak, yurt
çapında ağaçlandırma çalışmalan
gerçekleştiriyor. "7 AğaçOrmanları"
ve "77 m
2
Toprak Kurtarma"
kampanyalarının yanı sıra "7 Bölge 7
Kent" projesiyle Mudanya, Bırgı,
Akseki, Midyat, Kemaliye, Talas ve
Kastamonu'da koruma ve yenileme
çalıjmaları yûrütuyor
JTARİH VAKFI
Tarih Vakfı, ülkemizin önde gelen
bilim, sanat, kültür ınsanlanndan bir
grubun Türkiye'de tarih bilincıni
gelistirmek ıçın olusturdukları bır sivil
toplum kurulusudur Vakıf, 7 yılda
yüzlerce önemlı yayın, arastırma,
toplantı ve sergiye ımza atmıştır.
Istanbul. Toplumsal Tarih, New
Perspectives on Turkey ve Istanbul-
Selections adlı dergilerm de yayıncısı
olan Tarih Vakfı'nın en büyük projesı
Darphane'de Istanbul Kent Müzesi'nın
kurulmasıdır Vakıf, son olarak, 75. Yıl
onuruna 7 önemlı projeyı
gerçekleştiriyor ve P. H. Boratav
Arjivi'nin kurulması için çalışmalar
yapıyor.
(0212) 236 34 61 - www.mastercard.com.tr
ÇAĞDAŞKART için bankanıza uğrayabilir veya istek formunu doldurarak (0212) 227 46 78 no'tu faksa gönderebilirsıniz.
3
ÇAĞDASKARTa bır an 6nce sahvp oîmak ıçın adı geçen 10 Bankadar bırıne başvurabılırsınız Bankanızın sıze ulasmastnı tercıh edıyorsanız lutfen asagıdakı ıstek
formunu doldurunuz ve (0212) 227 46 78 no'lu faksa gondenrvz Istek formunu, www.mastercard.com.tr adresınden ınternet aracıhğıyla da doldurabılırsınız
GÛN AY YIL
Adınız Doğum f n i I I
r
\ I 1 II '.
Soyadınız:
Adresiniz:
_ Telefonunuz:
Kredi Kartını Dûzenli
Kullandtğtnız Banka: _
Kredi Kartı Numaranızın I II J[ |j \
Son DörtRakamı: I İi .1 II I Imzanız. ^ c
'ffîttft! PAMUKBANK