18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 EKİM 1998 PAZARTEÎ HABERLER Kafkas ve Hazar petrollerini güvenceye alma politikası gerginliğin temeli / 2 SuriyePKK faturasınıçok agırERCANÇİTLİOĞLU Abdullah Öcalan, PKK'nin yayın or- ganı MED TV'nin ağustostaki bırprog- ramına Şam'dan telefonla katılarak bü- ründüğû yeni postun gereğini yerine ge- tinneye çalışır: "_Biz siyasi bir süreci başlatmak is- tiyonız. Otonomi,a>n dev let \eya özerk- lik gibi statüJeri tartışmıvoruz. Toprak bütünlüğü ve hükümranlık kavramlan- nı biz tanıyoruz. Milli sınırlar. cografi SF nırlar bizim taralimızdan güncelleştirU- meyecek... Kürtler kapıcı değil daire sa- hibi oinıak istiyor. Eğer bu daire verilir- se kardeşlik içindeyaşanıhr.Ama bu da- ire verilmezse Kürtler kendi binalannı ktırariar. Kürt sorununa artık siyasi çö- züm bulunnıaiı. Şiddete dayanan yön- temlerin modası geçti. Demokratik > ön- temlerie bu sorunun çözümünü istiyo- Ocalan'ın bu ani değişımi, PKK'nin politikasını VV'ashington ve kirrri Avru- pa ülkelerinin görüşlerine endeksleye- rek Kuzey Irak pastasının bölüşümün- de kendisine de bir sandalye verilmesi- ni sağlama çabalarından kaynaklan- maktadır. Ancak Öcalan, Kuzey Irak'ta zaman zaman Truva atı olarak kullan- dığı Talabani'nin IKYB'smın \Vashing- ton'un girişimleri ile altindan kaymak- ta olduğunu görünce paniğe kapılarak olası bir Türk-Yunan savaşında Yunan ordusuna komutan olmak istediğini ses- lendirir; böylelıkle PKK'nin penşan ve rotasmı şaşırmışhalini bir kez daha göz- ler önüne serer. Suriye nereye koşuyor? Suriye ise yıllardır "köpeksiz kö>ün değneksiz gezeni" edası içınde sürdür- düğü örrfilü savaşın zafer sarhoşluğun- dan uyanmakta ve artık savaş oklannın kendisine yönelmekte olduğunu gör- mektedir. Daha üç ay önce, VVashington Büyükelçisi Muallim El Velit'in ağzın- dan Hatay üzerindeki emellerini seslen- dirirken, M Hatay'ıunutnıadık,herşeyin bir sırası vardır.." diyecek kadar yürek- lenen bu eski Osmanlı sancağının yeni karanlık lordu Hafiz Esad, her rürlü ih- tiyatı bir kenara bırakarak açıkça orta- ya çıkar. Saddam Hüseyin'e bir mektup göndererek iki ülkenin, Öcalan'ın P- KK'si ve Talabani'nin IKYB'sini Tür- kiye'ye karşı biriikte desteklemesini önenr. 1981 yılından bu yana Bağdat'la diplomatik ılişkıleri kesık bulunan Şam. mayıs ayında Irak'a bir ticaret heyetı gönderir. 20 Ağustos'ta ise 16 yıldır ka- palı bulunan Kerkük perrolünü Suri- ye'nin Akdeniz limanlanna taşıyan bo- ru hattının yeniden açılması için Irak'la anlaşma imzalar ve eylül ayı başında yine 18 yıldırkapalı bulunan Bağdat'ta- ki ticaret merkezıni açar. Geçen yıllar- da Yunanistan'la imzaladığı askeri iş- birliği anlaşması ile Türkiye'ye karşı hasmane tavnnı gizlemeyecek ölçüde yüreklenen, PKK lideri Öcalan'ı Şam'da banndırarak Türkiye'ye karşı örtülübirsavaşı inatla sürdüren Suriye, Türk düşmanlığı ortak pavdasında bir araya geldiği Yunanistan'dan ve Kıbrıs Rum Kesimi'nden sonra cepheye Irak lideri Saddam 'ı da katmak için girişim- lerde bulunurken bir elinı de Iran'a uza- tır. İki yıldır uygulamakta olduğu geniş kapsamlı askeri modernızasyonprogra- mı için Tahran'la bir anlaşma imzalaya- rak tran'dan kredi ve dev let garantili borç sağlar ve Rusya'dan yeni sılah sis- temleri satın almaya başlar. Esad'ın bir ilgisi de tran'ın Kuzey Kore ve Çin tek- nolojisi ile ürettiğı uzun menzilli Şahap fiizeleridir. Nıhayet eylül ayında Arap Birliği'ne üye 22 ülkenin dışişlen ba- kanlannın Mısır'ın başkenti Kahire'de bir araya geldikleri toplantı. Suriye Dı- şişleri Bakanı FarukEI-Şaraa'nın Tür- kiye aleyhine ortak bir karar alınması için yaptığı yoğun kulıslere sahne olur. Şaraa'yagöre "Türk-İsrail askeri işbir- liği Araplar'ın ulusal güvenliği için cid- di bir tehdittir. Suriye'nin düşmanca ta- vırlarının her türlü ölçü dışına taşan bir düzeve vükselmesi ve sabır sınırlannı AbdUİIah Öcalan: Kürtler kapıcı değil, daire sahibi olmak istiyor. Eğer bu daire verilirse kardeşlik içinde yaşanıhr. Ama bu daire verilmezse Kürtler kendi binalannı kurarlar. Kürt sorununa artık siyasi çözüm bulunmalı. aşması üzerine Cumhıırbaşkaıu Demi- rel 9 eylül günü "Diplomasi Yazüan" adlı dergiye verdiği bir demeçte Suri- ye'yi açıkça suçlayarak uyanr. "Terö- rün arkasmda Suriye var. Suriye ise hâ- lâ benim Ugim yok diyor. Dünya âlem bi- liyor ki Öcalan .Şam'da otunnor. P- KK'yi desteklemek komşuluğa, üısanh- ğa veMüslümanlığa sığmaz.-." Cumhur- başkanı Etemirel'in Suriye ile ilişkileri- mizi Müslümanlık gibi bir ortak payda- ya oturtarak belki de psikoloj ik bir bas- kı yararma çabasınm. yakm tarihinde bu ortak paydayı paylaştığı kimi ülke- lerden pek çok derin yara alan ve iha- nete uğrayan Türkiye'ye hiçbir kaza- nım sağlamayacağı ne kadar açıksa, yü- rürlükteki baskı rejimi sonucu kamu- oyu olgusundan soyutlanmış bir Suriye ye'nin tavnnı silahlı kuvvetler açısm- dan ortaya koymuştur. "«.Türkive bek- lediği karşınğı almazsa, Türk milleti ola- rak her rürlü tedbiri almaya hak kaza- nacakör™" Türkiye, PKK terörünü tüm- den yok etmenın, Suriye'nin bu örgüt üzerindeki desteğinin kalkmasına bağ- lı olduğunu; bu destek kaldınlmadığı takdirde ise Suriye'ye mutlaka ama mutlaka ağır bir fatura kesıleceğini bil- dirmek için geç bile kalmışör. Iran ise Bakû'de düzenlenen 34 ülke- nin katıldıgı Ipek Yolu Zirvesi'nde, ge- lecek yüzyılın enerji ve ticaret yolunu oluşturacak güzergâhın dışında bırakıl- masının hırçmlığı ve Hazar petrolünün taşınması konusunda Bakû-Ceyhan bo- ru hattının ağır basarak, geliştirdigi al- ternarif swap"projesine ABD'nin des- len soykınm yasasuıın uyandırdığı bek- lenmeyen sertlikte tepkiler nedeniyle "düşük profîlli'' bir görünüm sergile- mekte, ancak yine de bir yandan Tah- ran zirvesine katılarak Yunanistan ve Iran'la kol kola girerken bir yandan da Kıbns Rum Kesimi Dışişleri Bakanı Kasulides'ı Erivan'da konuk etmekte ve konuk bakan Kasulides'le ev sahibi Dı- şişleri Bakanı Oskanyan, ortak düşman olarak niteledikleri Türkiye'ye karşı biriikte hareket çagnlan yapmaktadır- lar. Bu arada çoktandır sessizliğini ko- ruyan Ermenistan Cumhurbaşkanı Ko- çaryan ise davet edildigi cumhuriyetin 75. yıldönümü törenlerine katılmaya- cağını kaba bir dille açıklayarak siyasi nezaketsizlik örneği vermekte, nihayet bir teıörörgütü olduğu tüm dünyaca tes- Bekaa \ adisini askeri üs olarak kullanan Öcalan, Şam'da Suriye hûkümetinin gûvencesi ve koruması alünda yaşryor. halkının bu ortak paydayı algılayabile- ceğini ummak Ortadoğu'ya egemen Makyavelist ilişkiler sistemini hiç bil- memekle eşdeğer görünümdedir. Cum- hurbaşkanı'nınherzamanki "babacan" üslubu içinde yaptığı, ancak içeriği dip- lomatik açıdan son derece ağır bu ika- za bir -üniformalı ek uyan da" Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atillâ Ateş'ten, hem de Suriye sınınnın tam orta yerinde gelir. TSK'nin bilinen hiyerarşik yapı ve disiplin anlayışı içinde kuv\et komuta- ru bile olsa bir generalin Genelkurmay Başkanı'nın bilgi ve onayı dışında ko- • nuşmayacağı ve hele askerlerin kimi politikacılanmız gibi aklına geleni anında söyleme yerine bın düşünüp bir konu^ma alışkanlık ve eğitimine sahip olduklan düşünüldüğünde, Orgeneral Ateş'm salt bu ikazı yapmak ve T- SK'nin görüşlerini seslendirmek için Suriye sınınna '^planlıbirgezi''yaprjğı- nı söylemek aşın olmayacaktır. Orgene- ral Ateş yoruma gerek duyTJİmayacak ölçüde açık ve net konuşarak Türkı- teğini, hiç değilse şımdilik alamamanın hayal krnkhğı içinde. Türkiye'yi rahat- sız edecegini bile bile Tahran'ı garip toplantılara ev sahibi olarak açmakta ve böylelikle bölge dengeleri üzerinde bir yeri olduğunu anlatmaya çalışmaktadır. 8 Eylül'de lran-Yunanistan-Ermenis- tan dışişlen bakanlannın Tahran'da yap- tıklan üçlü işbirliği toplantısı, Suriye'ye silah alımı için \ erilen krediler. Talaba- ni ve PKK'ye verilen destek; Bakû- Ceyhan boru hartının geçeceği yörele- ri güvenlik açısından sorunlu tutmak olarak nitelenebilecek Iran polıtikası- nın yansımalan olarak algılanmalıdır. Doğaldır ki bu eksene Ermenistan'ın da dahil edılmesi ve Azeri-Ermeni an- laşmazlığının sıcaklaşrınlması ile Ba- kû-Ceyhan boru hattı. bu projeyi finan- se edecek ülkeler açısından güvenilır bir yatırım olmaktan çıkabilecek ve Ha- zar petrollerinin "swap" sistemi ile tran üzerinden taşınması gündeme gelebile- cektir. Ermenistan ise bugünlerde olasıdır ki Fransız ulusal meclisinde kabul edi- cil edilmiş bulunan ASALA, yeni Er- meni nesillere aktanlmak üzere Erme- nistan ulusal kütüphanesinde belgeleri ve dokümanları ile kendisine seçkin bir yer edinebilmektedir. Sonug: Kuzey Irak'ta Barzani ve Talaba- ni'nin VVashington'da Dışişlen Bakanı Albright'in katılımı ile imzaladıklan mutabakatın yaşama ne ölçüde geçebi- leceğini görmek için elbette zamana ve yöredeki dinamiklerin gösterdiği değiş- kenliklerinsürekli izlenmesine gereksi- nim vardır. Ancak görünen, Kuzey Irak'ta plan- lanan yeni yapılanmadan. PKK'nin dış- lanmasının düşünüldüğü ve Türki- ye'nin bu konjonktürden süratle yarar- lanması gerektiğidir. Irak lideri Saddam'a daha yakm du- ran Barzani ile tran ve PKK'ye sıcak yaklaşımı bilinen Talabani'nin, Sad- dam'ın eliminasyonuna yönelik ABD plarunın uygulanmasında ne ölçüde bir araya gelebilecekleri konusundaki som işaretleri geçerliliğini korumakla bir- iikte, özellikle bölgeden geçişlerdeki gelir dağılımına ilişkin vanlan Was- hington mutabakatının Talabani'nin önüne yeni açılımlar getireceği kuşku- suzdur. Kuzey Irak'taki bu gelişmelere koşut olarak Türkiye, ulusal güvenliği- ni korumak, bölgedeki varlığını güçlü bir biçimde sürdürebilmek için artık za- man yitirmeden bir ucunda Ermeni di- ğer ucunda Kürt kartı bulunan bu usan- dıncı tahterevalli oyununa son verme- lidir. Ve Türkiye yine ulusal güvenliği, toprak bütünlüğü, sosyal banşı ve ka- mu düzenine yönelik bu açık tehditler karşısında, büyük ve güçlü bir devlet olmanın kendisine bir yükümlülük ola- rak getirdiğini varsaydığı "ağırbaşlı davraıuş" biçiminin, aslında anlamsız ve sorgulanması gereken bir tepkisizlik olduğunun artık bilincine varmalı ve gereken yer ve zamanlarda gereken kar- şılıklan venneye hazır olduğunu sergi- leyerek PKK'ye destek vermeye devam eden tüm dış odaklann aynmsız ceza- landınlacağını açıklayabilmelidir. Hele Suriye'nin Birleşmiş Milletler kararla- nnda açıklamasını bulduğu üzere Tür- kiye'nin toprak bütünlüğü ve siyasal öz- gürlüğüne karşı kuvvet kullanmış bu- lunduğu ve yine BM 'nin "saldınıun ta- rifine" ilişkin karanna dayalı olarak Su- riye'nin Türkiye'ye karşı fiilen saldın- da bulunduğu bu ülke ve yandaşlanna olası sonuçlanyla biriikte anımsatılma- lıdır. Dahası Türkiye'nin Israil ile im- zaladığı askeri işbirliği anlaşmalannı, ulusal güvenlikleri için bir tehdit olarak algıladıklannı ifade eden ve çıkarlannı bu söylemin peşine takılmakta bulan kimi ülkelere anlatıiması gereken, aslın- da elini başka ülkelerin ulusal güvenli- ğinin içine uzatan Suriye gibi ülkelerle aynı safi paylaşmalannın, ulusal güven- liklerini çok daha fazla tehdit altına sok- tuğudur. Türkiye, coğrafi konumu ne- deniyle kendi iradesi dışında komşu ol- durumunda^ald^gı Yuflanistan, yegibi ülkelerin açıktan, Ermenis- tan'jn ise dolaylı toprak taleplerini ba- nşçı yollardan göğüsleme çabalannın, yalnızca çevresinde bir şer ittifakı oluş- turulmasına yardımcı olduğunu göre- rek, sınırlan boyunca yayılan ve kemik- leşen bu cepheyi kıracak önlemleri za- man yitirmeden almalıdır. Türkiye yi- ne Büyükelçi Şükrü Elekdağ'ın yıllar- ca önce büyük bir öngörü ile saptaya- rak kamuoyuna duyurduğu Suriye, Yu- nanistan ve PKK'den oluşan "ikibuçuk savaş teorisini'' yani Türkiye'nin aynı anda değişik cephelerde angaje edilerek hırpalanmasını ve bazı dayatmalan kabul etmesini öngören bu hain planı, eyleme dönüşme aşama- sına gelmeden mutlaka boşa çıkarma- lıdır. Bunun ön şartı ise PKK terörünün içte ve özellikle dış- ta tümü ile yok edilerek yıllardır PKİC ile mücadelede tüketilen ve tüketilme- si sürdürülen inanılmaz boyutlardaki ekonomik kaynaklann süratle ülke ve özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesi- nin kalkınmasına kanalize edilerek, yö- re halkının yaşam koşullarının iyileşti- rilmesi, sosyal banşın sağlanarak yara- lann sanlması yönünde ciddi adımlar atılması ile demokratik açıhmlara ze- min hazırlanmasıdır. PKK'nin Suriye bağlantısı kesilme- diği ve bu ülkenin desteği PKK'den so- yutlanmadığı sürece, Türkiye'nin gü- neydoğusundaki örtülü ve ilan edilme- miş savaşm sona erdirilebileceği iyi ni- yetinden vazgeçmek için bir yirmi beş bin adet daha bayrağa sanlı tabuta Türkiye'nin arük tahammülünün kal- madığı. şehitlerin cenaze törenlerinde- ki gözyaşlarının yerini alan vakur ses- sizlikte ifadesini bulmuyor mu? ÜTT! Dizimizin dünkü bölümünde Mahir Valat'ın "Amerikalılar, Bakû-Cey- han 'a engel olmamız için bize mad- di destek vaat ettiler " cümlesini "ol- mamamız " olarak düzeltiriz. Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun Jzmit SEKA'yı kapatan karanna karşı eylemler bütün yurda yayılıyor CHP: Amaç özefleştirme değil, Ford'u savunnıak HaberMerkezi-Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun (ÖYK) kapatılmasına karar verdigi SEKA tzmit Mü- essesesi'ndeki işçilerin "fabrikayi terk etmeme" ey- leıni sürerken Türkiye genelinde SEKA eylemı ya- jılıyor. Balıkesir ve Çaycuma'daki SEKA müessele- nndeki işçiler de dünden itibaren işyerini terk etme- me karan aldılar. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Kumbaracıbaşı. SEKA tzmit Müessesesi'nin ÖYK tarafindan kapatılması konusunda "ÖzeBeştir- ne değil. Ford'u daha iyi savunmak için yapüdı" de- di. ÖYK'nin, kapatılmasına karar verdiği SEKA Iz- mit Müessesesi'ndeki işçilerin, "işj'erini terketme- ne" eylemi sürüyor. Fabrika önünde toplanan işçile- îi dün ziyaret eden DİSK Eğitim ve Araştırma Daire Başkanı Çetin L'ygur. iktidann SEKA'yı kapatma ka- mn almasını u ateşleo>namak v olarak nıtelendirdi. Bu karan alanlann sadece bugünkü iktidar olmadı- ğını öne süren Uygur, "1980 yıhndan sonra Türidj'e özelleştirmefelaketiyle yüzyüzegetirilmiştir. 1980'den sonra her iktidar bıinu >apo. bunlar da yapıvor" de- di. tktidann 'SEKA'yı kaparük" demesıyle SEKA'nın kapatılamayacağıru belirten Uygur, DtSK olarak SE- KA işçisinin yanında olacaklannı kaydetti. Jşçileri zi- yaret eden ANAP Kocaeli Mıllervekıli HayTettin Uzun da Başbakan Yümaz ile görüşrüğünü ıfade ede- rek "Başbakan 'karan askıya aldım" dedi,ama kara- n askıya almak yetmez" dedi. Uzun'un "SEKA işçi- sinin yanında olacağım" demesi üzerine işçiler "Bi- zimle berabersen istifa et" diye slogan attılar. Bunun üzerine Uzun "Şimdi istifa değil. görev yapma zama- nı. Partim yanhş karar aldıysa bunu ikna ederek dü- zelteceğjz" diye konuştu. CHP Kocaeli Millervekili Bekir Yurdagüi de SE- KA'nın kapatılma karannın iptali için partisine bas- kı yapacağını belirtti. Izmit SEKA Müessesesi'nde- ki işçilere destek için Kocaeli Sendikalar Birliği bu- gün saat 17.30'da işçileri ziyaret edecekier. Çevrede- ki tüm sanayi kuruluşlannda çalışan işçiler, iş çıkışı servis otobüsleriyle SEKA'nın önüne gelecekler. Bahkesir ayakta Balıkesir muhabinmiz Coşkun Yaman'ın haberi- ne göre SEK."\ Izmit Müessesesi'nin kapatılması ka- rannın alınmasından sonra Balıkesir SEKA'daki iş- çiler de eylem karan aldı. Selüloz-tş Sendikası Ge- nel Yönetim Kurulu, yazılı bir açıklama yaparak SE- KA Izmit Müessesesi'nin kapatılma karannı protes,- to etti. Selüloz-lş Sendikası Bahkesir Şube Başkanı Fehmi Ateş, bu karan protesto etmek için dünden iti- baren işyerini terk etmeme eylemi başlattıklannı bil- dirdi. SEKA'nın özelleştirmenin önünü açmak, ülke genelinde özelleştirmeye karşı direnişi kırabilmek için özellikle seçildiğini belirten Selüloz-tş Sendika- sı Genel Başkanı Davut Bozkan, "Siyasi iktidann sa- dece SEKA'va değil, SEKA'nın kişüiginde tüm KİT'lere yönelik olan, tüm işçi sınmnı sindirmeye ça- hşan bu saldınstna, tüm işçi stıufi SEKA işçisiyİe bir- iikte karşı koyacaktır" dedi. Selüloz-tş Sendikası Çaycuma Şube Başkanı Re- cep Çapkın da SEKA Çaycuma Müessesesi'nde ça- lışan 580 personelin işyerini terk etmeme karan al- dığını açıkladı. SEKA işçisinin sağduyulu ve feda- kâr olduğunu anlatan Çapkın, "tşyerini terk etmeme karannın ardından üretimde herhangi bir aksamaol- mayacak. İşçilerekmek teknek'rini'sahipçıkmaya de- vam edeceklerdir. Kâğıt fabrikasuun özeUeştirilnıesi- ne ve peşkeş çekümesine karşoız1 " diye konuştu. BİZBİZE. ERDAL ATABEK Cumhupiyet DeğerlerL. Cumhuriyetin 75. yılını kutluyoaız. Bu büyük dö nemeç de törenlerle nutuklar arasında geçip gitme melidir. Şu anda devlet aygıtının içine düşürüldüği yanlışlıklar, zayıflıklar bize nerede olduğumuzu şa- şırtmamalıdır. Özellikle bu dönemde 'Cumhuriye, değerieri'nin nasıl bir değer sistemi olduğunu yeni- den gözden geçirmeliyiz. Bu değerlerin bugün d« geçerli olup olmadığını, eskiyip eskimediğini, geti- rilmek istenen yeni degerferin neler olduğunu irde- lemeliyiz. Bunu yapmalıyız ki toplumun içine düşü- rüldüğü şaşkınlık, yol bulamama sendromu, körleş- me iyice ortaya çıksın. Toplumsal değer sistemini şu değer aJanlannda görürüz: 1. Kişilik değerieri, 2. Işlev(fonksiyon)değerleri, '•-• - •• 3. Aidiyet değerleri, 4. Durum (itibar, prestij) değerleri, 5. Konum (statü) değerleri. 'Hayatımızın değerinin ne olduğu?', 'neleriçinya- şadığımız?', 'nelerle mutlu, nelehe mutsuz olduğu- muz?' gibi yaşam sorulanmız hep değer sisteminin içinde yanıt arar. Onun için de 'değer sistemindeki değişim' bize hayatımızın nerelere yöneldiğini çok iyi gösterir. 'Cumhuriyet değerleri' içindeki 'kişilik değerleri' nedir? Bu değerier nasıl bir kişilik profili çizmekte- dir? Önce bunu görelim. 'Cumhuriyet Kişiliği'nin temel özellikleri; - Bağımsızlıktır: Cumhuriyet dış ipoteklerden, is- tiladan, başkasına tabi olmaktan kurtuluşun simge- sidir. Bunu kazanmak 'Kurtuluş Savaşı' ile, bu kut- sa) savaşla olmuştur. Onun için, bu kişiliğin ilk nite- liği, 'bağımsız' olmaktır. - özgüvenli olmak: Cumhuriyet insanı özgüvenli- dir. Kendine güvenlidir, ulusuna güven duymaktadır. Gücüne güven duymaktadır. Toplumsal örgütlen- mesine güven duymaktadır. Her şeyi yapabileceği- ne güveni tamdır. - Akılcı olmak: Her şeyi akıl süzgecinden geçire- rek düşünmek, öyle kabul etmemek 'Cumhuriyet değerieri'nm önemli bir kişilik göstergesidir. Teolo- jik (dine bağlı) önkabuller, dogmatik peşin hükümler 'akılcı kişilik' için geçerli değildir. Akiın üstünlüğüne dayalı öğreti, aydınlanma felsefesinden kaynaklan- mış, insan aklının özgürlüğünün temeli olmuştur. - Sorumluluktur. Cumhuriyet insanlan bireysel ve toplumsal sorumluluk taşıriar ve bu sorumluluğa ha- yatları boyunca sahip çıkarlar. Onun için de kendi- lerini geliştirerek, kendilerini beden ve ruh sağlıkh kı- larak, bakımlanna dikkat ederek, kültürlerini geniş- leterek 'bireyselsorumluluk' sahibi olduklannı befir- tirier. Toplumsal sorumluluklan da başta 'Cumhuri- yeti korumak' olmak üzere bütün toplumsal değer- ier, toplumsal varlıklardır. - Etkin (aktif) olmaktır Cumhuriyet insanı hiçbirşey için 'bana ne' demeyecektir. Bu değerlerin kişilikte variığı, o insanı dünyanın, ülkesinin, ailesinin, ken- disinin, çevresinin her işiyie ilgili bir davranışa götü- rür. Bu insan etkindir, katılımcıdır, kendi katılımıyta her şeyi daha iyiye, daha doğruya, daha güzele götürür. - Bilimseldir, bilime güvenir: Bilimsel yönteml^ gözJemlenmemiş, tanımlanmamış, deneysel yotfa kanıtlanmamış, pratiğe ve kurama ulaşmamış anla- tılarla, öğretilerle hareket etmemek 'Cujrihuriyet in- san/'nın temel ilkesidir. Bilime inanmak, bilimsel ol- mak, bilimle hareket etmek bu insanın özelliğidir. - Dayanışmacı olmaktır: 'Cumhuriyet insanı' ke- sin olarak bencil değildir, dayanışmacıdır. Insanla- rın, toplumun gereksindigi her konuda kendi gücü- nü ortaya koyar, gereken yerde çekinmeden yapa- bileceği her şeyi yapar. Yalnız kendi çıkanna bakmak, 'Cumhuriyet değerieri' arasında yoktur. Tersine, da- yanışma ve paylaşma, bu değerlerin özünde yer alır. - Ûretici ve yaratıcı olmaktır: 'Cumhuriyet değer- leri' üretici ve yaratıcı olmayı öncelikli değerier sa- yar. Hazır yiyicilik, mirasyedicilik, dalaverecilik, üç- kâğıtçılık, köşedönücülük bu değer sistemince kı- nanmıştır ve kınanmaktadır. - Yetkin bireydir. Her konuda kendi karannı vere- bilir. Kimseden emir alması gerekmez. Bu kendi ba- şınalık değildir, kendi karannı ölçerek verebilmektir. Işte, 'Cumhuriyet değerieri'nm 'kişilik değerleri' bunlardır. Biz, bu değerieri öğrendik, özgüven, ça- lışkanlık, aktiflik, sorumluluk karakterimizin özellik- leri olarak tanımlandı. Ne ölçüde başardık, ne ölçü- de bu değerleri temsil edebildik, bilemeyiz. Ama, bu değeriere bugün bakınca, 'eskidi bunlar, şimdi yeni değerier var' denebilir mi? Özellikle 80'ler sonrası- nın sorumsuz, dogmalara saplanmış, pasif, bağım- lı, bencil, kendi çıkanna bakan, köşedönmeci, fırsat- çı, çıkarcı insanlannın simgelediği değerier mi 'yeni değerier?'. Bu özellikler değer sistemi değil, dünya çapındaki soygunculuğu meşru kılmaya çalışan bir bozulmuş kişilik profilidir. Onun için de Cumhuriyetin 75. yılını, diğer sistem- lerini inceleyerek kutlayacağız. Haftaya 'işlevdeğer- leri'ni görelim. Adli Sicil Muduru Yücel 'Çetelerin parası eğitime aktarılsın' EVtVGÖKTAŞ ANKARA - Adalet Bakanlığı'nca hazırla- nan ve kamuoyunda kı- saca "çete yasası" diye bilinen tasannın TBMM'den geçip yasa- laşmasından sonra dev- let tarafindan el konulan çetelere ait her türlü de- ğerin, eğitime aktanlma- sı istendi. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve îstatistik Genel Müdürü Dr. Mustafa Tö- ren Yücel, çetelerinmü- sadere edilen mal ve pa- ralanmn Milli Eğitim Bakanlığı'na aktanlarıl- ması gerektiğini bildirdi. Yücel, "OrganizeSaç- lar ve SiyasalKararülık" diye hazırladığı raporda; Türkiye'de kolluk, ada- let, siyaset ve ekonomi- deki bazı koruyucu ve kollayıcılann mafyaya tampon oluşturduğunu belirterek bu kişilerin varlığı olmaksızın maf- yanın varlık göstereme- yeceğini vurguladı. Yücel, "Çetelere kar- şı etkin mücadeleiçin ön- celikle düşmanı çok iyi tanıyıp. bu tür suçlann oluşmasına yol açan eko- nomik, sosyal ve toplum- sal nedenlerisaptadıktan sonra bunlan ortadan kaldırmak gerekir" de- di. Yücel, raporunda, ge- nelde organize suç ne- denlerinin arz ve talep yönünden iki faktörden oluştuğunu belirterek ta- lep yönünün "legal ve fl- legal" kaynaklı mal ve hizmetlere olan talepleri kapsadığını bildirdi. Le- gal mal ve hizmetler ara- sında, yabancı ülkeler- den gelen çalıntı lüks motorlu vasıtalar ve yük- sek fiyattaki eşyalar ile çek-senet tahsilatının, il- legal mal ve hizmetlerde ise uyuşturucu madde, silah, kumar ve fuhuşun yer aldığmı anlattı.-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle