Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EKİM 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Eıgin Inan'ın resim sergisi 3 Kasım'a dek Ankara Galeri Nev'de izlenebilir
'Sanat lıallda buhışabilmelfESRA ALİÇAVUŞOĞLÜ
Ergiı tnan'ın resimleri üç yıl aradan
sonra yine Ankara Galeri Nev'de izleyi-
cilerle buluşuyor. Sanatçı bu sergide son
dönemyağlı boya yapıtlanyla, özel ola-
rak derlenmiş 40 desenini sergiliyor.
Özellikle desen ağırlıkh çalışan Ergin
Inan'ın resimlerinde eski yazı, hat ve
hayvan figürleri özellikle de böcek mo-
tifi karakteristik resim öğeleri olarak çı-
kıyorkarşımıza. Sanatçı böcek ve eski ya-
zıyla ilışkisini şöyle anlatıyor: "Bir şey-
lerden etkilenmek zamana yaydan bir se-
rüven. Etkileşim, insanın gelecekte neler
yapacağı konusunda bir krvıkım, bir şim-
şek_ Birdenbire; 'bunu yapmam gerek'
dercesine bir fikir ohışmasuT
Neden böcekleri çizjyonım?
1969'da dost mektuplanyla başlar Inan
böcek motifini çizmeye. Bu seriiven re-
simlerine de yansır. Sadece böcek değil,
kaligrafik eski yazı, hat ve eskimiş kâ-
ğıtlan da kullanıyor sanatçı.
*1976'da Sahaflar'da gezerken takıldı
eski yazılar ve hat firçama. Ancak hep ar-
ka planda resimsel bir doku, eskiyi arunv
satan bir kâğıt parçası olarak algüandı."
lnan'ın son çalışmalannda bu kez ob-
jeler var; büyük objeler... Bu kez bir şap-
kacı dükkânının şapka kalıbı giriyor re-
simlenne sanatçının. "Şapka kaJtbının
formu beniçoketkiledi. Ordan yola çıka-
rakdevasa objeter oluş,maya başladı. Bir-
denbire bir şeyden etkiknip henıen resim
yapılnuyor. Hepsi bir süreç sonucunda
gerçekleşiyor.*
lnan içın resim farklı bir dıl, edebiyat
ya da şiirin parçası değil. Bir sanatçı için
(FbtoğraJUOJBtLAY TÜNTÜL)
çocukluktan başlayıp nelere ılgı auydu-
ğu, nelerden etkilendiğinin çok önemli
olduğunu savunuyor lnan. a
Zaman za-
man kendime neden böcekleri çizhorum
diye soruyorum? Neden eski bir yaa sa>-
fasuu resmime katbğunı düşündüğümde
çocukhığumdan izler buluyorum. Örne-
ğin oturduğumuzevin arkasmda yer alan
sundurmada istiflenmiş kitaplar vardı.
Buraya gbmemize izin verilmezdL Merak-
laburayıgönnekisterdim. Malatya'dadoğ-
duğum evin arkası alabüdiğine bahçelik-
ti. Böceklerte oynadığımı anımsıvorum
geriye bakoğımda. Resim anlayışuii! de-
ğerlendirirken doğai bir yapıdan kaynak-
Iandığuu anbyomm. Bütün bunlareğjtiın-
le de destekleniyor."
Fantastik düşünceler ön planda
Yapıtlannı oluştururken malzeme kı-
sıtlamasına girmiyor tnan. Zaman za-
man tuval, zaman zaman el yapımı kâ-
ğıt kullanıyor. Uzun yıllar, Marmara Üni-
versitesi ile Berlin ve Münih güzel sanat-
lar akademilerinin yanı sıra, Berlin Gü-
zel Sanatlar Yüksek Okulu'nda eğitmen-
.er
ressamın bir
serüveni
olduğunu
belirten Ergin
İnan, Batı ile
Türkiye
arasmda bir
orta yolu
bulmaya
çalıştığını
söylüyor.
lnan, önemli
olanın sanatın
halkla
buluşabilmesi
olduğunu
vurguluyor.
lik yapan Ergin lnan'ın, Ankara, tstan-
bul'Berlin, Münih, Cleveland, Bladford,
Londra, Cul des Sarts (Belçika), Fredriks-
tad (Norveç) sanat müzelerinde yapıtla-
n bulunuyor.
"Her ressamın kendi içinde bir serü-
veni var" diyen Ergin lnan, Batı'da gör-
düğü eğitim ile Türk sanatının gerçekle-
rini aynı potada entmeye çalıştığını be-
lirtiyor. "Kendimi bir akuna koymak is-
tersem; zaman zaman fantastik düşün-
celer, zaman zaman ekspresif figürler ön
pianacıkryor.Yapmaya çahşüğun; BanQe
Türkiye arasmda bir orta yol bulmak."
Türk resminin kendine özgü bir çizgi-
si, Batı etkilerinden oluşan bir yere sa-
hıp olduğunu düşünüyor Ergin lnan. "Fa-
tih döneminden itibaren Baü resmi anla-
yışı sürüyor. Cumhuriyet döneminde bu
daha da yoğunlaşü. Buna rağmen Tür-
kiye'de ressanı olarak kendini kanıtiamış
Bab'daki özgün kişiliklerie bir araya ge-
lebilecek sanatçı kimliklerinin olduğunu
düşünüyonım. .\ma Türk resmi şöyle-
dir ya da şu niteliktedir diye bir genelle-
me yapmak çok zor. G ünü m üzde Bab'da
olan biten her şeyi izlevebiliyoruz. Ancak
önemli olan sanaön halkla buluşabilme-
sL"
Ergin tnan'ın Belçika Modern Sanat-
lar Müzesi'nde açacağı sergi Aralık 1999-
Mart 2000 tarihleri arasında izleyiciler-
le buluşacak. Bu sergi retrospektif değil
ancak sanatçı koleksiyonlara dağılmış
bazı önemli resimlerini toplayarak bu re-
simleri sergilemeyi amaçlıyor. Ergin
lnan'ın yine aynı müzede, ayru tarihlere
rastlayan 'Nev* Klasizm-Yeni Klasizm'
başhklı sergisi de izleyicilere sunulacak.
Ergin tnan bu yıl içinde aynca Mine Sa-
nat Galerisi'nde sadece desenlerinin yer
aldığı bir sergi ile de sanatseverlerle bu-
luşacak. lnan'ın Berlin'de açacağı bir di-
ğer sergi ise tstanbul-Berlin buluşmala-
nkapsamıhdagerçekleştirilecek. Hane-
fi Yeter ve Doğan Paksoy'un yapıtlannın
da yer aldığı sergi 25 Ekim'de Berlin'de
açılacak. Bu yıl Marmara Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi"nden emekli
olan sanatçı bundan böyle eğitmenlik
görevine Mimar Sinan Üniversitesi Gü-
zel Sanatlar Fakültesi'nde devam ede-
cek.
Peggy Guggenheim 'in ruhunu yansıtan Venedik'teki sergide kişisel eşyalan da yer alıyor
Bir koleksiyoncunun öyküsüKüKürServTSİ-"Hıtler Norveç'e
girdiğinde. ben de Leger'in stüd-
yosuna gittim ve 1000 dolara 1919
tarihli çok güzel bir tabto aldım."
A\rupa büyük bir savaşın ıçın-
deyken Peggy Guggenheim Pa-
rjf:'.tey.di ve çeşitli sanat yapıtlan
almak ıçin para harcıyordu.-Gug-
genheim, "Out of This Century"
adlı otobiyografısinde "Benim pa-
rolam, her günbir resim aL Bunun
için jaş.ıyorum" diye yazmıştı.
Peggy Guggenheim, 26 Ağus-
tos 1898'de doğdu. Varlıklı ve uça-
n bir yaşam süren Guggenheim
81 yaşında yaşamını yitirdi. Doğu-
munun 100. yılı anısına New
York'takı Solomon R Guggenheim
Müzesi'nde bir sergi açıldı. Ge-
çen ay sonunda da Venedık'te
Peggy Guggenheim Koteksiyonu
başlıklı bır sergi açüdı. Sergıde Di-
şi Doca olarak adlandınlan Peggy
Guggenheim" ın fotoğraflan, elbi-
seleri, kocaman güneş gözlükleri,
Calder'in dizayn ettiği yatak baş-
lıklan, Calder ve YvesTanguy'un
dizayn ettiği küpeler yer alıyor.
Peggy Guggenheim'ın düzenledi-
ği sergilerde ziyaretçilere görüşle-
rini yazdrrdığı defterlerden bölüm-
ler de ilk kez bu sergide izleyici-
lere sunuluyor. Bu defterlerde Gi-
acometti. ChagalL Nliro. Man Ray,
Gino Severini, Jean Cocteau ve
Saul Steinberg gibı ırnzalar bulu-
nuyor.
Özgûr bir yaşam sürdü
Peggy Guggenheim'ın ruhunu
yansıtan ve 10Ocak
T
adek sürecek
olan bu sergi Peggy Guggenhe-
im'ın en büyük kişisel sanat kolek-
siyonlanndan binni oluşturduğu
'TbePalazzoVenierdeiLeoni'deyer
alacak. Serginin küratörlüğünü
Peggy Guggenheim'ın oğlu Sin-
bad'ın kızı Karole Veil üstleniyor.
Aynca Karole Veil'ın yazdığı
"Peggv Guggenheim: A Celebra-
t»n" adlı kıtap Guggenheim Mü-
zesi tarafından önümüzdeki gün-
lerde yayımlanacak. Eleştirmenler
bu sergiyi içeriğınden dolayı en
çok turist akınına uğrayacak üçün-
cü büyük sergi olarak nitelendiri-
yorlar.
Peggy Guggenheim, fakir bir
ailenin kızı olsa da Titanic battı-
ğında yaşamını yitiren babasından
kendisine yanm milyon dolarlık
bir miras kaldı. Nelerden hoşlan-
dığını çok iyi bilen Guggenheim
sanatm maddi bir yatınm olarak
kullanılmasmdan nefret ediyordu.
Guggenheim'ın koleksiyonunda,
Doğumunun.
100. yıhnda
New York
ve Venedık'te
düzenlenen
sergilerle
anılan
Peggy
Guggenheim
için torununun
yazdığı
kıtap da
yayımlanacak.
yaşammda önemli yer tutan dört
kişinin çalışmalan da yer alıyor tlk
eşi LaurenceVefl. kızı Pegeen, ikin-
ci kocası MaxErnstve damadı Je-
an Helion.
Peggy, Leger, Emst, Duchamp
ve yaşamına giren diğer Parisli sa-
natçılar için sıradışı biri otaıalıy-
dı. Belirgin ve simetrik olmayan yü-
züyle çirkin bir öğrenciyi andıran
Peggy Guggenheim saçını siyaha
boyamayı bıraktığında acılar için-
de olan bir kadın gibi görünüyor-
du. tkinci kocasmdan doğan oğlu
Jimmy Ernst Peggy'i anlatırken
şöyle diyordu: "Yüzü~ Bence su-
yu ilk kez gören bir ördek yavru-
sunun vüzünde de a> m ifade olur-
du."
Ancak yavru ördek Peggy özgür
bir yaşam sürüyordu. 1976 yılın-
da kendisiyle yapılan bir söyleşi-
de "CinseL duygusal ve maddi ola-
raktamamıylaözgürdüm'* dcmı>-
ti.
Sevgililerinin rahatsızlığını göz-
lemekten ve onlan provoke etmek-
ten büyük zevk alan Peggy, Samo-
el Beckett le birlikte ilk geceleri-
ni şöyle anlatıyordu: "Niyetinitam
olarak belli etmemisti ama kaba
bir şekilde yanına uzanmamı söy-
ledi. Daha sonra kontrolünü kay-
betmeden "Teşükkür ederim, yanı-
ma uzanman çok hoştu' dedL"
Zeki ve iyi bir koleksiyoner
Peggy'nin 50'li ve 6O'lı yaşla-
nnda da yakışıklı erkeklere ve özel-
likle de homoseksüellere karşı bir
zaafı oldu her zaman. Sahte sanat
yapıtlan satan Eric Hebborn, oto-
biyografısinde 1959yılındaAme-
rikalı sanatçı David ile birlikte yap-
tıklan Palazzo Vernier dei Leoni
ziyaretini şöyle aktanyordu oku-
yuculara: "BüyükKanal'abakan
terasagekfigunizde o zaman61 ya-
şmdaolanPeggj beniDavid'inya-
nından çekerekMario Marini'nin
çokbeğendiği bir he> keüni göster-
di. At üzerinde bir erkek heykeli.
Atm kafası ve boynu fallus olarak
Gitarın efsane adı Ralph
Towner, tstanbuVdaKültür Servisi - Yapı
Kredi Sanat Festivali,
98" in bu akşamki konu-
ğu, akustik gitann bü-
yük isimlerinden gita-
rist, piyanist ve kom-
pozitör Ralph Towner.
Sanatçı bu akşam saat
20.30'da AKJvl Büyük
Salon'da müziksever-
lerle buluşacak.
1940 yılında Was-
hington'dadoğan Ralph
Towner, aıle bireyleri-
nın de müzisyen olma-
smın etkisiyle küçük
yışta müzikle ilgilen-
rreye başladı. Piyano
öjretmeni ve kilisede
oççalan annesinin sa-
y:sinde henüz beş ya-
şndayken piyano ile
b:steler yapmaya baş-
l^an Towner, Oregon
lcntinde piyano ve
tDmpet dersleri aldı.
1963 yılında Oregon
İniversitesi klasik mü-
zk kompozisyon bölümünden mezun olan Tow-
Ttr, okulun son sınıfmda ilgi duymaya başladığı
acustik gitar konusunda eğitim görmek için Viya-
n'ya giderek Prof. Karl Scheh'ten gitar dersleri
adı. Daha sonra Oregon Ünıversitesi'ne geri dö-
cn Towner, Prof. Homer KeDer'den klasik gitar
<*/slen aldı.
1968 yılında New York'a taşınan Ralph Towner,
jyanist, kompozitör ve gitarist olarak profesyo-
nel sanat yaşamına
başladı.
1970 yıhndan bu
yana 30'dan fazla al-
büm yapan Towner,
Keith Jarrett, VVeat-
her Report, Joe Za-
v\inul, VV'ayne Shor-
ter, EgbertoGismon-
ti. Gary Burton. John
Abercrombie, Gary
Peacock.JackDejJohr
nette, Eberhard We-
ber, Jan Garbarek,
Elvin Jones, Freddie
Hubbard. Oregon ve
Paul VVinter gibi mü-
zisyenlerle birlikte ça-
lıştı.
Paul McCandless,
Glenn Moore ve Tri-
lukGurtuile Oregon
Topluluğu'nu oluştu-
ran Tovvner, topluluk-
la Ecotopia, Oregon
ve Crossmg gibi başa-
nlı albümler çıkardı.
Towner'ın diğer ba-
şanh albümleri arasmda, 1976 yılmda 'En iyi Caz
Albümü' seçilen Solstke, In The Light, Sargossa
Sea. Dis, Sol De Meio Dia, Batik, Matehbook, A
Closer View ve Selected Signs yer alıyor. 1988 yı-
hndaEcotopiaadlı albümüyle Grammy'ye aday olan
sanatçı iki kez Alman Grammy Plak Ödülü'ne de-
ğerbulundu. 'Downbeat' dergisinin eleştirmen oy-
lanyla da birçok kez yılın müzik ödülü ve 'yıhn en
iyi akustik gitar ödülü'ne layık görüldü.
Piyanist ve kompozitör Tovvner bu akşam AKM'de.
• Antikcagdan günümüze •
Anadolu'da felsefenin
ve düşüncenin serüveni
Kültür Servisi -Istanbul-
Viyana Felsefe ÇevTesi'nin
dördüncü toplantısıbugün
ve yann tstanbul
Oniversitesi Edebiyat
Faküttesi Genel Kurul
Salonu'nda yapılacak.
Felsefenin ve Düşüncenin
Serüveni alt başhğıyla
gerçekleşecek
sempozyumda
Anadolu'nun antikçağ
öncesi durumu ve antikçağ
Yunan felsefesine katkılan.
Türklerin felsefe anlayışı,
felsefenin gelişimi ve
günümûzdeki feîsefe
çalışmalanndan kesitler ele
alınarak tartışılacak.
Toplanüya bu yıl
konuşmacı oîarak tstanbul-
Viyana Felsefe Çevresi'nin
kurucuları Prof. Dr. Şaftk
LnüveProf.Dr. Ertıad
Oesw'in yanı sıra Viyana
Üniversitesi Bilim Teorisi
ve Bilimsel Araşürma
Enstitüsü'nden antikçağ
felsefesi uzmanı Prof. Dr.
KJVfihord. ABD Rutgers
Üniversitesi'nden dil
felsefesi uzmanı Prof. Dr.
Ernst Lepore, ABD Vassar
Üniversitesi öğretim
üyelerinden Prof. Dr.
Hennan CapeUen, ÎÜ
Edebiyat Fakültesi'nden
klasik filoloji uzmanı Doç.
Dr. Çiğdem Dürûşken,
yine aynı fakülteden
antikçağ felsefesi uzmanı
Doç. Dr. Cengiz Çakmak
katıhyor.
IÜ Edebiyat Fakültesi ve
Avusturya Kültür Ofisi'nin
işbirliğiyle îstanbul
Üniversitesi Araştırma
Fonu,KÜSTAVveIÜ
Araştırma ve Yardım
Vakfi'nın katkılanyla
gerçekleşecek
sempozyumda Türkçeye
simültane tercüme de
yapılacak. İki yılda bir, ÎÜ
Edebiyat Fakültesi'nin ev
sahipliğiyle gerçekleşecek
toplantılann ilki 1991
yılında 'Manük ve Modern
Doğa Bilimleri" üst
başhğıyla, ikinci toplantı
1994 yılında 'Matematik
ve Felsefe' konusu
çerçevesinde, 'Yapay Zekâ,
Di) ve Düşünce'nin
tarttşıldığı üçüncü toplantı
ise 1996 yılında
gerçekleştirilmiş ve büyük
ilgi toplamıştı.
vansmhnıstıveaun üzerindekiada-
mın bir parçasıymış gibi görünü-
yordu. Peggy, eu'yte bronz penisi
tutarak' Eric, Venüs'ün bütün sı-
caklığı burada bir araya gelmış"
dedi. Dahasonra bana yaklaşarak
benden kendisini öpmemi istedi.
Bff bayanı reddetmenin kabahk
olduğunu düşünerek boynuna kü-
çük bir öpücük kondurdum ve
Peggy'edoğnıdönerekşöyfededim;
üzgünüm Peggv ama bu heykeUn
penisibenimkinden çokdaha sertT
Peggy Guggenheim, koleksiyo-
nunu oluşturmak için satın aldığı
yapıtlann yaratıcılannı da tanırdı.
Sürrealist sanatçı MaxErnst 1941
yılında Amerika'dan sınırdışı edil-
me tehdidiyle karşı karşıya kalın-
ca Peggy Guggenheim ile evlen-
meyi kabul etti. Peggy Guggen-
heim, evli olmasma rağmen Max
Ernst'in ressam LeonoraCarring-
ton'a olan ilgisini yok etmeyi ba-
şaramadı.
Peggy Guggenheim her zaman
zeki ve iyi bir koleskiyoner oldu.
Parasıyla yaptığı ilk şeylerden bi-
ri, dünyayı güzelleştirmek isteyen
Lucile Kohn adlı bir öğretmene
yaptığı para yardımı olmuştu. Da-
ha sonra 1940 yılında Fransa'nın
dışında yaşayan ve sürrealizmin
babası sayılan Andre Bretoa ve ai-
lesine maddi destekte bulundu.
Birçok sanatçıyı destekledi. İlk
kez 1943 yılında Guggenheim'ın
'Yüzyıhn Sanan' sergisinde yapıt-
lan yer alan Jackson Pollock a beş
yıl boyunca düzenli olarak maddi
destek verdi.
Peggy'nin adı ve koleksiyonu
sık sık amcası Solomon R Gug-
genheim'ınkiyle kanştınlıyor. Bu
kanşıklık aslında anlaşılabilir, çün-
kü Solomon R Guggenheim Vak-
fi, Venedik'teki Peggy Guggenhe-
im Koleksiyonu'nun sahibi. Va-
kıf, iki New York Müzesi, Ber-
lin'deki Deutsche Guggenheim ve
Bilbao'daki Guggenheim Müze-
si'nden oluşan Global Sanat Im-
paratorluğu'nun kollanndan biri.
Peggy Guggenheim, her zaman
amcasıyla kıyasıya bir savaş için-
de oldu. Solomon'un Fransızyar-
dımcısı Yvanhoe Rambosson. New
York'taki Objective Art Müze-
si'nin küratörü Barones Rebay'a
yazdığı mektupta "Peggy, savun-
duğumuzsanaü satan almak istiyor.
buda bizim içinzararholabilir" ifa-
desini kullanmıştı.
Ancak Peggy, ne Barones Re-
bay'ın gösterdiği tepkilerden ne
de amcası Solomon'un maddi gü-
cünden yılmadı. Hatta büyük bir
cesaret göstererek amcasmın me-
kânı olanNew York'ta bir galeri aç-
tı. Frederick Kiesler'in mimarisi-
ni üstlendiği galeri ilk açıldıgmda
büyük eleştirilere uğradı, tıpkı
1959da FrankLloyd\Vright'ın ve
geçen yıl FrankGehry'nin dizayn
ettiği Guggenheim Müzeleri gibi.
1961 yılında Solomon'unölümün-
den 12 yıl sonra oğlu Harry, Peggy
Guggenheim'ın koleksiyonunu ai-
le koleksiyonuna katmak için bü-
yük çabalar gösterdi ve sonunda da
başanlı oldu.
BUA^AMADA
ŞÜKRAN KURDAKUL
75. Yılında Cumhupiyet
Dönemi Şiipi (II)
Geçen hafta şiirimizin 1923-40 yıllannı değerlen-
dirmeye çalışırken çağdaş insana özgü duyarlık-
lann derinlik kazandığını yazmıştım.
II. Dünya Savaşı'nın bu duyariığı toplumsallaş-
tırdığını söyleyebiliriz.
Hapishanedeki Nâzım Hikmet ve Garipçilerle
birlikte çoğu genç şairin (Cahit Külebi, Cahit Ir-
gat, Necati Cumalı, Attilâ ilhan, Enver Gökçe,
Arrf Damar) etkilendiğinı görüyoruz savaştan.
1940'tan sonraki şiirimizin ayırdına kolay vanla-
cak özelliklerinden biri bu.
Ikincisi, kendini soran, arayan şairlerin çoğalma-
sı.
Bu nedenle ortak söyleme çok az rastlanır 1940
kuşağı şairlerinin şiirlerinde.
Orhan Veli, Asaf Halet Çelebi'ye Orhon An-
burnu Oktay Rrfat'a, Rrfat llgaz Melih Cevdet'e,
Celal Sılay Fazıl Hüsnü'ye benzemez.
Kendilerini yinelemeyi de şiirin önünü tıkayan teh-
likelerden biri olarak gören şairleri çoklukta bu ku-
şağın.
Orhan Veli'nin Garip'ten (1941) sonra yayımla-
dığı "Vazgeçemediğim", "Destan Gibi", "Yenisi"
kitaplannda bir araya getirdiği şiirler sese de, du-
yarlığa da açık değil midir?
Melih Cevdet Garip'ten son kitabına kadar uza-
nan yanm yüzyılı aşkın şiir yaşammda soluk solu-
ğa bir degişik olandan ötekine koşmaktan yorgun
düşmez.
Düşünelim, kaç Fazıl Hüsnü, Oktay Rifat, İlhan
Berk, Behçet Necatigil şiiri vardır 1940'tan son-
raki şiirimizde.
Az önce bu dönem çağdaş insana özgü duyar-
lıklann toplumsallaştığını söylemiştim.
Şiirin siyasallaşması olarak anlamamalıyız bu
durumu.
Söz konusu olan şairce düşünüriüğün yarattığı
tavırdır.
Nâzım'ın 1946'da Yığın dergisinde çıkan ölüme
Dair ve Şoför Ahmet gibi yaşanmış olanla yaşan-
makta olan yitik zamanlarla silinmeyen arasında-
ki ilgilerin yanıp söndüğü şiirieri doğrular sanıyo-
rum bu yargıyı.
Ahmet Hamdi, Necip Fazıl ve Ziya Osman'ın
çoğu şiirini anımsayarak 1940'h yıllarda da sürdü-
ğünü söyleyebiliriz bu etkilerin.
Idealist felsefenin etkisinde kalan şairler çoğun
başka dünyaların insanları gibi uzakta görünürier
bizden. ölüm düşüncesi ağır basaryaşamlannda.
Düşünsel tekdüzelik şiirlerinde de dar sıntrlara sü-
rükier onları. Belki bu nedenle benzer yapılar kur-
maktan rahatsız olmazlar. Değişik dönemleri söz
konusu değildir.
Öteki kaynak durağanlıkla bağdaşamadığı için
toplumsal değişmeyle birlikte değişmeyi algılama
bilinci oluştuaır insanda.
Şiire yansıyan, bu algılama bilincidir.
Dünyayı, insanları, kendini.
1950'den sonra kişiliklerini kabul ettiren Edip Can-
sever, Cemal Süreya, Turgut Uyar'ın şiir serü-
venlerinı düşünelim.
Edip Canseyer'in "YerçekimfiKarafirde, Cemal
Süreya'nın "Ûvercinka"üa, Turgut Uyar'ın "Dün-
yanın En Güzel Arabistanı"nda kaldığını söyleye-
bilir miyiz?
1960'tan sonraki değişme etkilemeseydi onlan
II. Yeni anlayışının sınırlamaları dışına çıkarak ken-
dilerinden sonra gelen kuşaklar önünde yeni çiz-
genler açan onca güzel şiiri yazabilirler miydi?
Hollyvvoodun ilk şarkıcı
kovboyu Autry öWü
• LOS ANGELES (AA) - Hollywood'un ilk şarkıcı
kovboyu Gene Autry 91 yaşında yaşama veda etti.
Teksaslı bir at tüccannın oğlu olarak dünyaya gelen
Autry, aralannda 'Rudolph the Red-Nosed Reindeer' ve
'Back in the Saddle Again'in de bulunduğu
Amerika'nın en ünlü şarkılannrn kaydını yaptı. 30
milyondan fazla satan 'Rudolph', Bing Crösby'nin
'White Christmas'ından sonra en çok satan Noel
şarkısı olmuştu. Autry aynca, 'Şampiyon' adlı atıyla 90
filmde oynamıştı. Autry'nin, uzun süredir hasta olduğu
ve evinde yaşamını yitirdiği belirtildi.
MÜ'den 7 5 + 42 Geleceğin
Sanatçıları' sengisi açrtıyor
• Kültür Servisi - Marrnara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi'nin '75 + 42 Geleceğin Sanatçılan*
başlıklı sergisi bugünden itibaren ay sonuna dek
fakültenin Acıbadem binasında izlenebilecek. Sergi,
Cumhuriyetin 75. yılını kutlayan genç kuşağın
Cumhuriyetin bugünü ve geleceğini temsil edecek olan
yapıtlannı bir araya getiriyor. Bu sergi, başka bir
boyutuyla da çağdaş eğitimin varmış olduğu sonuçlarla
hem eğitim kurumunun hem de toplumun
değerlendirmesine sunuluyor. Izleyiciler bundan böyle
plastik sanatlar alanında 11 farklı sergiyi aynı anda
fakülte mekânında izleyebilecekler. Geçen yıl inşa
edilen hareketli duvarlan olan büyük sanat galerisi
yanı sıra, her bölümün kendine ait bir galeri
oluşturması projesi grafık, resim bölümleri özeünde
gerçekleştirildi. Her bölüm her ay için kendi alanında
bir sergi açarak kültür ve sanat ortamına katkılanm
sürdürecek. Fakülte aynca, kasım ayı içinde 'Sanat
Eğitimi ve Kimlik' başlıklı bir sempozyumla
sanatçılara tartışma ortamıda hazırlıyor.
Köktendincilerden Teslime
Nespin'i öldürene 5 bin doiar
• Kültür Servisi - Bir Hint gazetesinin sorulanru
yanıtlarken Kuran'a hakaret ettiği ileri sürülen ve son
romanı Utanç'ta Müslüman din adamlannı küçük
görücü tanımlamalarla anmakla suçlanan Bangladeşli
yazar Teslime Nesrin, annesini ziyaret için ülkesine
döndükten sonra saklanmaya başladı. Dakka ve diğer
büyük kentlerde gösteriler yapan köktendinciler,
yazann bulunup mahkemeye çıkanlmasını ve idam
cezasuıa çarptınlmasını istediler. Bir grup gösterici,
aksi takdirde yazan bulup öldürene 5 bin dolar >
vereceklerini açıkladı. Birkaç yıl önce ülkesinden güç •
koşullar altında aynlan ve Isveç'e giderek PEN '•
Kulüp'ün Tucholsky Ödülü'nü alan yazar daha sonra .
çeşitli ülkelerde yaşamış ve eylül başlannda annesinin
kanserden ölmek üzere olduğunu öğrenince ülkesine ,
geri dönmüştü. Teslime Nesrin, yurtdışındaki çeşitli
dostlanna ve yayın organlanna bir mektup göndererek
laik ve demokratik ülke hükümetlerinin Bangladeş
hükümetine baskı yapmasını ve ülkesinden dilediği
zaman güven içinde aynlmasınm sağlanmasını istedi.
Köktendinciler, yazann bulunması için resmi
makamlann önünde gösteri yapacaklannı açıkladı.