25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30EKİM1998CUM, 4 HABERLER 75. Yılında Cumhupiyef • İZMİR(AA)-Özel Ege Lisesi tarafından düzenlenen "75. Yılında Cumhunyet" konulu panelde konuşan gazetemız \azan Toktamış Ateş. Cumhunyet ile demokrasının aynı şey olmadığını söyledi. Ateş, "Cumhuriyet sağlam olursa demokrasi zaten ayaktadır" dedi. Bayrak hdipenler serbest • TUNCELİ (Cumhuriyet) - Çemişkezek Tepebaşı Mahallesı'nde asılı olan Türk bayrağının bir grup ülkücü tarafından indirildiği. eylemi gerçekleştıren grubun gözaltına alınarak hiçbir işlem yapılmadan serbest bırakıldığı bildirildi. Emniyetın projektörleri ile aydınlatılan bölgede meydana gelen olayın ardından savcılığa suç duyurusunda bulunan Çemişkezekliler, "Onlar bayrağı düzeltmek amacıyla indirmiş" yanıtını aldıklannı ifade ettiler Bingöl'de operasyon • Bİ.NGÖL(AA)- Bingöl'de, bir teröristin ölü ele geçirıldıği operasyonda. bir polis memuru yaşamını yitirdi. Genç ılçesı Giizeldere köyü Çekmece mezrası yakınında, önceki gün çıkan çatışmada yaşamını yitiren polıs Hayrullah Polat ıçin Bingöl Emniyet MüdürlüğiTnde tören düzenlenecek. 28 milyon dolarlık uçak • İSTANBUL(AA)-Ses sanatçısı tbrahım Tatlıses'in 28 milyon dolara satın aldığı yeni uçağı Istanbul'a getirildi. Tatlıses 2 motorlu Cessna tipi uçağı "Sıvil Havacılık Fuan"nda beğenmiş ve sipariş vermıştı. AB'de yıltık enflasyon • BRÜKSEL(AA)- Avnıpa Bırliği istatistik örgütü Eurostat. üye ülkelerde yılhk ortalama enflasyon oranının yüzde 1.2'ye düştüğünü bildirdi. Eurostat, aynı dönemde enflasyon oranlannın ABD'de yüzde 1.5, ls\içre'de binde 1 olduğunu kaydetti. S-300 bunalımı • ANKARA (Cumhunyet Bürosu) - Milli Savunma Bakanı lsmet Sezgin. S-300 füzelerinin Kıbns'a yerleştirilmesının yalnızca Akdeniz'de değil, Avrupa'da da bunalıma neden olacağını söyledi. Sezgin. dün. Türkıye'de bulunan eski ttalya Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Emilo Colombo ile görüştü. Sezgin yaptığı konuşmada, İtalya'nm sözde Kürt parlamentosu olayına kanşmasının Türkiye "yi üzdüğünü belirtti Tf Türkmen doğalgazma anlaşma; Bakû-Ceyhan'a 'iyi niyet beyanı' Ankara'da fld nıızaANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Cumhuri\e- tin 75. yıldönümü kutla- maları için Ankara'ya ge- len 4 devlet başkanıyla Bakû-Ceyhan ve Türk- men doğalgazı konusun- da iki metin imzalandı. Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan. Özbekistan arasında ha- zırlanan deklarasyon "iyi niyet beyanı" niteliği tâ- şırken Türkmen doğalga- zının Hazar Denizi'nin al- tından Türkiye ve Batı pa- zarlanna ulaşmasını amaçlayan doğalgaz an- laşması 3 milyar dolarlık projeyi kapsıyor. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel Ankara Deklarasyonu'nun ımza- lanmasıyla Bakû-Tiflis- Ceyhan boru hattının ana petrol boru hattı olarak gerçekleştinlmesine ilişkin kararlılı- ğın bütün dünyaya ilan edildıgini söyledi. Hazar v e Orta Asya petrollennin Batı pa- zarlanna Doğu-Batı koridoruyla taşınma- sıyla ilgili Ankara deklarasyonu TBMM'de imzalandı. Önce anlaşma. daha sonra protokol ola- rak planlanan. ancak şirketlerin itirazı üze- rine deklarasyona dönüştürülen metni. Tür- kiye adına Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel ile Başbakan Mesut Yılmaz, .Azerbay- can adına Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, Gürcistan adına Cumhurbaşkanı EduardŞe- Bakû-Ceyhan Ankara'ya gelen dort devlet başkanıyla Bakû-Ceyhan ve Türkmen doğalgazı için iki metin imzalandL (AA) vardnadze. Kazakistan adına Cumhurbaşka- nı Nursultan Nazarbayev, Özbekistan adına Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, ABD adı- na da gözlemcı olarak Enerji Bakanı BUI Richardson imzaladı. Demirel. deklarasyonun Hazar havzasın- da bulunan ülkelenn bağımsızlıklannın pe- kiştırilmesi, ekonomik kalkınma çabalannın güçlendirilmesi ve halklannın kalkınma dü- zeyınin yükseltılmesi açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Cumhurbaşkanı Demirel, Ceyhan seçe- neğine karşı Supsa hattında ısrarlı olan Rus- ya yönetımıne de •'Ortak zeminde birükte çalışma" çagnsında bulundu. Dışişleri Ba- kanı JsmailCem deklarasyon için "DgiMdev- leder burada, ahlaki bir taahhüde girmiş- lerdir. Bu çokönemlidir. Buna uyulmaması. u\mavan tarafi ciddi bir tohmet altuıda bı- rakabilir" değerlendırmesini yaptı. 6 maddeden oluşan deklarasyon, özetle şu hükümlen içeriyor: • Cumhurbaşkanlan. petrol ve doğalgaz kaynaklannın ekonomik ve ticari bakımdan optımal olan birden fazla boru hattı aracılı- ğı ile dünya piyasalanna naklinın gerekli ol- duğunu tasdik etmişlerdir. • Cumhurbaşkanlan, Doğu-Batı korido- runun ilgili ülkelerde çıkartı- lan hıdrokarbon kaynaklan- nın dünya pazarlanna taşın- ması açısından büyük önem taşıyan büyük proje olduğunu kaydetmişlerdir. • Cumhurbaşkanlan, Azer- baycan ana petrol boru hatla- nyla ilgili karann alınacağı bu aşamada Hazar-Akdenız (Ba- kû-Tiflis-Ceyhan) hattının ana petrol boru hattı olarak gerçekleştirilmesine ilişkin kararlanru kuvvetle teyit et- mektedirler. • Bu hattın Hazar'ın her i- ki tarafında bulunan üretici ve taşımacılara eşit şekilde açık olmasının ve bu hat için ge- reklı petrolün temin edilmesi- nin önemi de vurgulanmıştır. • Cumhurbaşkanlan, ayn- ca yatınmcılar için cazip or- tamlann yaratıhriası yönünde mutabık kalmışlardtr. • Cumhurbaşkanlan, petrol ve doğalgaz kaynaklannın dünya pazarlanna boru hatla- nyla taşınmasının, özellikle Türk Boğazla- n'nda artması muhtemel tanker trafiğinin ortaya çıkarabileceği çevre, can. mal ve se- yir güvenliğine yönelik tehlike ve tehditle- rin ortadan kaldınlması açısından zaruri ol- duğunu önemle vurgulamışlardır. Türkmenıstan doğalgazınm Hazar taba- nından geçerek Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden A\rupa'ya ulaşmasını öngören anlaşma da Cumhurbaşkanı Demirel ile Türkmenbaşı tarafından imzalandı. ABD, şirketleri ikna için zaman istedi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - ABD Baş- kanı Bill Clinton'ın Ha- zar bölgesi enerji diplo- masisinden sorumlu özel danışmanı Richard MorningstarAnkara "da- ki temaslannda "ABD'li şirketleri ikna etmek için" zaman istedi. Mor- ningstar. Boğazlar'dan geçişı zorlaştırma konu- sunda Türkiye'nin ataca- ğı adımlan destekleye- ceklerini, Uluslararası Denızcilik Örgütü'nden katkı ısteyeceklerini be- lirtirken yabancı yatı- nmcılara vergi ve güm- rük bağışıklıklanyla Ba- kû-Ceyhan hattının tica- ri açıdan özendirilmesı- ni de istedi. Türkiye ile 4 Türk Cumhuriyeti'nin cum- hurbaşkanlan "iyi niyet" yaklaşımını içeren 5'li deklarasyonu imzalar- ken Azerbaycan Cum- hurbaşkanı Haydar AB- yev'in açıklamalan kon- sorsiyumun yaklaşımını gösterdi. Alınan bilgiye göre Aliyev, Cumhur- başkanı Sükvman Demi- rel'le önceki akşam yap- tığı görüşmede özetle şu bilgileri verdi: "lOgünAIOCyetkili- lerini kabul etmedim. Ben sürekli Bakû-Cey- han olacak diyorum, kV a\ orlar. 10gün sonra ka- bul ettim. 'Bu hat pahah. bunu istemiyoruz. Ana hat olarak Bakû-Sup- sa'yı istiyoruz' dediler. Bu hattın Bakû-Cey- han'dan 1 milyar dolar daha ucuz olduğunu sa- vunuyorlar." Demirel'in Aliyev"e "Bakû-Ceyhan için sava- şacağız" karşılığını ver- diği öğrenildi. Richard Morningstar da Türk yetkililerle gö- rüşmesinde ABD yöne- timınin "Siyasi Risk Si- gortası Sistemi" ile fir- maların kaygılannı da- ğıtmayı amaçladığını, böylece şirketlerin olası siyasi ve güvenlik kay- gılanyla kamulaştırma- ya karşı güvensizlikleri- nin giderilmış olacağını belirtti. Morningstar, ABD yönetiminin hatta desteğinin kanıtı olarak Denızaşın Özel Yatınm Şirketi (OPIC). Ticari Kalkınma Ajansı (TDA) ve ABD Eximbank'ın- dan kredi sağlayacağını bildirdi. YVashington'un Boğazlar hazırfağı Morningstar, Boğaz- lar konusunda Türki- ye'nin kaygılanyla ilgili olarak da şunlan söyledi: "Türkiye'nin Boğaz- lar konusunda manoklı olarak, güvenlik ve çevre kaygüan vanhr. Ulusla- rarası hukuk çerçevesin- de bunu yaptnak istiyor ve uluslararası hukuk çerçevesinde bunu des- tekleyeceğiz. Türkiye'nin kendisini korumasının, uluslararası hukuk çer- çevesinde hakkı olduğu- na inaımoruz. Liuslara- rası DenizcüikÖrgütü bu konuda bir çözüme kat- kıda buhınabilecek ve bu örgütün karannı destek- leyeceğiz. Firmalar da Bakû-Ceyhan'ı rota ola- rak kabul edh orlar,fakat ticari açıdan daha üze- rinde konuşulması ge- rektiğini Mirguluyorlar," 'Marsan 'ın SOOşirkeâ var'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çüler ile eşi Özer Uçuran Çiller'ın sahibi ol- duğu Marsan Marmara Holding AŞ'ye bağlı 500 şirket olduğu orta- ya çıktı. Çiller hakkında kurulan Malvarlığı Soruşturma Komisyo- nu'na bilgi veren Marsan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ahmet Destegül "Ticari faaliyeti (A- madığını" ileri sürdüğü holdinge bağlı 500 şirket olduğunu söyledi. Komisyonda şaşkmlık yaratan açık- lamasmda Destegül, -\BD'deki GCD INCttin bunlardan biri olduğunu vurgüladı. Komisyon üyeleri, Mar- san' ın bu kadar fazla şirkete sahip ol- duğunu ilk kez duyduklannı belirtir- ken "Genel olarak çok sayıda şirket- leşmenin. toplam kânn şirkeder ara- sında dağıtılması nedeniyie \ergi yü- kunün azalülmasuıda kııllanıkhğna* dikkat çektiler. Çiller hakkında kurulan TBMM Malvarhğı Soruşturma Komisyo- nu'na bilgi veren Yönetim Kurulu Başkanı Destegül'ün. holdinge bağ- lı 500 şirket bulunduğunu açıklama- sı, Marsan'ın "para\an şirketier ara- ahğrtia vergj vükünü azaltnğı" kuş- kusuna yol açtı. Komisyon kaynaklan, birçok ano- nim şirketin faaliyette bulunmasalar bile çok sayıda "paravan şirket" ku- rarak vergi yükünü azaltma yolu iz- lediğine dikkat çektiler. Komisyona Destegül ile birlikte bilgi veren Ma- li Müşavir Burhan Ayhan. avukatlar Ömer Asım Livanelioğlu ve Büknt Acar'ın komisyona verdikleri ifade tutanaklanna göre holding yönetici- leriu hazuiıksız" olduklannı gerekçe göstererek birçok soruya kasıth ola- rak "Bünuyonız" yanıtını verdiler. Marsan'ın satm aldığı Denge yatı- nm finansman kaynağmı açıklaya- mayan Marsan yöneticileri. GCD INC'ye transferin kaynağı olarak gösterilen Marso A.Ş'nin hisse satı- şı ile ilgili 2 farklı notertespitinin ne- denine açıklama getirmekten de ka- çındılar. Komisyonun ANAP'lı üyesi Er- kan Mumcu Marso A.Ş hisselerinin satışı ve 2 farklı noter tespitinin an- lamını sorduğu Mali Müşavir Bur- han Ayhan'a "Siz mali müşavir misi- niz" dıye tekrar sormak zorunda kal- dı. Komisyona ifadelerinde "vergi usulsüztüğü yapmış olabi)ecekleri"ni itiraf eden Marsan yöneticilerine yö- nelttiği sorular ve yanıtlardan bazıla- n özetle şöyle: - Erkan Mumcu (ANAP): Hiç ver- gi usulsüzlüğü yapünız mı? Destegül: Her müessesede olabilir vergi usulsüzlüğü. - Mumcu: Marsan Holding, hiç vergi usulsüzlüğü yaptı mı? Ayhan: Ben yaptığını zannetmiyo- rum, ama olabilir, o tetkikle çıkar. Bu • Tansu Çiller ile eşi Özer Uçuran Çiller'in sahibi olduğu Marsan'ın yöneticileri "Ticari faaliyetlerini durdurduğunu" açıkladıklan Marsan Holding'e bağlı 500 şirket bulunduğunu, GCD'nin bunlardan yalnızca biri olduğunu açıkladılar. Özer Uçuran Çiller. vergi denet&niyleortaya çıkanbir hu- susrur. flgili vergi inceleme eleman- lan denetimini yaparak böyle olup olmadığını tespit eder. -Destegül: Bilerek bir usulsüzlük yaptığımtza inannuyorum. - Mumcu: Bilerek ya da bilmeye- rek diyorum... Destegül: Kanunlardan ve uygula- malardan doğan birtakım şeyler or- taya çıkabilir. Çünkü bu yargiya da gitti, biliyorsunuz. Biz bunlara itiraz- lanmızı da yaptık, neticesi ne şekil- de çıkacak bilmiyorum. Yani bu ne- dicede bizim usulsüz olduğumuz so- nucu da çıkabilir ya da tersi de çıka- bilir. - Tuncay Karaytuğ: Marsan'ın 1991'den bu yana ortaklık yapısmı öğrenmek istiyoruz. Destegül: Hazirun cetvelleri gere- kiyor. Daha önce sorulmadıgı için ha- zırlıksız geldim. Kafamdarı çıkara- mam. Şu anda Marsan'ın 8.5 milyar lira sermayesi var. - Karaytuğ: Şirketin 1991'den bu yana yönetim kurulu başkanı kim- dir? " üestegül: 199 lVfcn bu yana başkan benim. yalnız 1991 - 92'de değişiklik olabilir. Şu anda tam bilemiyorum. Karaytuğ: Özer Çilleryönetim ku- rulu başkanı ve üyesi olmamakla be- raber, şirketi temsilen veya vekaleten yeödli kılındı mı? Destegül: Zaman zaman evet, ha- tırladığım kadanyla, Özer Bey'e ge- rektikçe, yurtdişı iştirakleri konusun- da yetki verilmiştir. - Karaytuğ: Yani yurtdışı bağlan- dlannın tamamı Özer Bey taraftndan kotanldı? Destegül: Evet. Başkan Süha Tanık: Can hesapla- nn şimdıyle kadar ulaşnğı en yüksek meblağ nedir? Ayhan: Buna kesin cevap vereme- yeceğim. - Yani size verifen borç, cari para- nra izkdiğiniz miktannı global ola- rak söyleyemiyor musunuz? Ayhan: Söyleyemiyorum, defter- debelli. -Peldbu şirketin buhesaplannıka- pattdar mı. yani bu cari hesap devam ediyor mu, yoksa kapaöldı mı, sıfira indirildi mi, alacak verecek var mı? Ayhan: Ediyor. Destegül: Zaman zaman sıfira ini- yor, ancak şu anda... BurhanAyhan: Cari hesap devam- lı bir hesaptır, yani sıfira inip de ka- paüldığım ben bilmiyorum. -Başkan: GCD'yene zaman ne ka- dar para transfer ettiniz, hangi banka aracüığıyla? Ayhan: Toplam 925 bin dolaredil- miş ve onlarm da bütün belgeleri hem Hazine'ye hem de komisyonunuza bildirilmiştir. Demirbank kanalıyla galibabirkısmı... Destegül: 925 bin dolann hepsi oradan... UZ YAZIIORHAN BİRGİT Yüzbinlerce yurttaş dün Anıtka- bir'e koştu. Önceki gece, bir haftalık bir Çin gezisinden ülkemedönünce, 75. yıl- dönümü etkinlikleri içinde, coşkulu büyük kitlelerin kentlerimizde yap- tıkları yürüyüşlerde, Cumhuriyet ile Atatürk'ü özleştirdiklerini gösteren gazeteleri bir solukta okudum. Cumhuriyeti kuran lider olarak Mustafa Kemal'in, bir ulusun bağ- nnda böylesine yaşamakta ve yaşa- tılmakta oluşunun anlamı, o Çin ge- zisinde daha da öne çıkıyor. Hiç Pekin'e gider de, bir döneme damgasını vuran Mao'nun kabrini ziyaret etmek istemez misiniz? Üstelik Pekin'in ünlü Tiyananmen alanında adına yaptırılmış bir anıt mezarda yartığını da biliyorsanız. Ve rehberiniz, sizi daha üç yıl ön- ce o meydandatanklann açtığı ateş ile yaşamlarından olmuş genç gös- tericilerin öldüklerı yerden geçirir ve Tiananmen'in görkemli kapısını da anlatırken... Ama Mao'yu ziyaret isteginiz ger- Yaşayan Atatürk. çekleşmeyebilir. 1976'da öldüğü güne kadar 27 yıl yürüttüğü iktidar döneminde Mark- sizme yeni yorumlar getirerek, Sov- yetler Birliği'ne kafa.tutan, etkinlik alanını kıta Çin'inin sınırlarından ta- şırarak "Üçüncü Dünya ülkeleri li- dertiği"neoturan Mao'nun yattığı bi- nanın kapısında haftanın belirli iki günü, belirli saatlerde ziyaret yapı- labileceği yazılmış. Üstelik, içeri girebilmek için bilet almak zorunluğu da getirilerek, bir kurtancı liderin anıt kabrine değil: Pekin'de bir müzeye giriliyormuş gi- bi bir ortam yaratılmış. Tiananmen alanındaki şipşakçı fotoğrafçıların, anı eşyalarını pazar- layan işportacıların arasında Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucusunun ünlü Kırmızı Kitabı'nı da satmaya çalışan, giysilerinden eski asker ol- dukları anlaşılan yaşlı Çinlilerde var. Ama yönetim ve halkın büyük ke- simi Mao'yu yattığı mezarda günah- ları ve sevapları ile yapayalnız bırak- mış. 1 Ekim'de, Çin Halk Cumhuriye- ti'nin 49'uncu kuruluş yıldönümün- de de o yalnızlık sürdürülmüş. Rejim belirli ölçütlerde revizyona uğramış olsa da Komünist Çin'in kurucusunun ülkesindeki yalnızlığı- nın nedenini, büyükelçimizin verdi- ği yemekte, bizimle birlikte olan Çin- li karikatür sanatçılarından Wang Fuyang dile getirdi. VVang'la bu yılın haziran ayında Antalya'da Hürriyet Uluslararası Ka- rikatür Yarışması seçmeleri için bir- likteydik. O, on beşinci yarışmanın seçiciler kurulu başkanı olarak, baş- ka yabancı ve Türk jüri üyeleri ile dü- zenlenen bir sempozyumda kendi- sine sorulan bir soruyu yanıtlamış- tı. Daha doğrusu Oğuz Aral'ın "Çin'de sanatçıları cezaevi tehlike- si bekler mi?" türünden yönelttiği bir soruya üstü kapalı olarak, her ül- kede öyle şeylerin zaman zaman görüldüğü yanıtını vermişti. Wang, nefis bir pekinördeği tep- sisinin süslediği masada sürdürü- len Mao dönemi ile ilgili sohbette bana döndü ve Antalya sempozyu- mundakı sözlerini anımsartıktan sonra büyükelçimize dedi ki, "Bir yabancı ülkede ancak o kadannı söylemem doğruydu. Ama benim eşim salt resim çizdiği için devrim düşmanı olaraknitelendirildi ve 8yıl hapis yattı. Hem de Tibet'e gönde- rilerek..." Bayan Cui Zhenguo'nun ünlü bir Çinli kadın ressam olduğunu biliyor- dum da yüzündeki o birtüriü değiş- meyen hüzün maskının niçin ve na- sıl tüm çizgilerine yerleştiğini anla- yamıyordum. VVang'ın yanıtı bu gizi de çözüyor- du. Mao, kurtardığı ülkesinde kültür devrimi adı altında, halkının kabul etmeyeceği şeyleri zorla yapmaya çalıştı. Mustafa Kemal, bütün yenilikle- ri halkı ile birlikte gerçekleştirdi. Za- manı kollamasını bildi. Cumhuriyeti de Türkiye Büyük Millet Meclisi Hü- kümeti'nin kuruluşundan üç yıl ve askeri zaferini pekiştirdikten sonra i- lan etti. Atatürk, sadece on sekiz yıllık bir iktidar süresinden sonra yaşama veda etti. Mao öldüğü zaman 27 yıl iktidar- da kalmıştı. Atatürk'ün, ölümünden altmış yıl sonra milyonlann gönüllerinde ve düşüncelerinde yaşadığına dün bir kez daha tanık olduk. Çin'den, Mao'nun sadece fani hayatının de- ğil, düşüncelerinin de gömüldüğü- nü ve yalnızlığaterk edildiğini öğre- nerek döndüm. Faks: 0212 6770762 E.Mail:o.birgit posta.cumhuriyet.com.tr. BÎRBAKIMA SERVER TANİLLİ Bir Uzun Yüpüyüşte Toplaşmak... Cumhuriyet'in 75. yılı, dev yürüyüşlerle, şenlikler le, kültürel etkinliklerie kutlanıyor; dün, o coşku dc ruğundaydı, bitmemiştir, dahasürecek, sürmeli de. Bu, bir uyanış aynı zamanda. Bindikleri gemide korkunç bir fırtınaya yakalanıı battı batacakken canlarını kurtaranların uğradıkla ilk limanda yaşama göz açmaları; ya da doluştuk lan otobüsün uçuruma yuvarlanmasına ramak kal mışken, bir direksiyon hüneriyle yaşama yenideı kavuşmalan gibi bir şey yaşıyor insanlanmız. Evet, korkunç bir badireyi atlatmış bulunuyoruz Uyanışımız da, hayatta kalmış olmanın anlık se vincinden ibaret olmamaJı; tersine, bir daha böyl tehlikelerie EETAyüz yüze gelmemenin uzun vade li çareleri üzerine, bizi düşünmeye ve donanmay götürmeli. Nelerin üzerinde durarak? Unutur gibi olduğumuz için hep hatırtatmak ge rekiyor: Cumhuriyet'imiz, en başta "mazlûm millet fikri üstüne kurulmuştur. Ama bugün gelip vardığı mız nokta, o "mazlûm millet"\n, ürpertici sosyal eşit sizliklerin içinde çırpınır oluşu: En başta emek ve alıı teri hakkını gerektiği gibi alamaz haldedir. Her ör nek bir yana, yoksul çocuklanndan neredeyse bi sefalet ordusu yaratacak duruma düşmüş bir top lum halindeyiz. "Mazlûm millet"\n lokmasını çalaı bu çete ve mafya düzeninin üstüne yürümeliyiz! Demokrasimiz hastadır. Iri kıyım partiler, bu rezil ortamı ortadan kaldırmak ta bize bir şeyler vaat eder durumda değiller. Hiç birinin sosyal programı kökten bir "inşa" fikrini içer miyor; bir düzen değişikliği ihtiyacı içindeyiz, am; parlamentoda sağıyla soluyla bize umut verecel bir kuruluş yok. Gelecek bir seçimin kurallannı bun lar saptayacağı için, yeni bir parlamento -üç aşa£ beş yukan- bu kafada insanlardan oluşacak. Parlamento dışında sol ise emekleme halinde. "Fikir suçu" ayıbını kanunlarında sürdüren nadi ülkelerden biriyiz. "Demokrasisiz iyi bir ekonomi mümkün değildir diyen kerii-ferli iktisatçılar var; doğrudur da söyle dikleri. Ama o demokrasiyi kurabılmış değiliz; o ka dar ki, anayasamız bile, hâlâ faşist kafa ve kalem lerin ürünü olan bir paçavradır yürürtükte ve yeni bi anayasa adına hiçbir siyasal partiden ses yüksel miyor. Gerçek ve "ac/7" bir demokrasi için direneı birkaç gönüllü kuruluş, ancak onlar umutlanmızı di ri tutuyor. Demokrasimizin hastalıklan üstüne yürümeliyiz! Çözüm, demokrasinin dışında olmayacağına gö re, hastayı hızla sağlığına kavuşturmak için sefer ber olmalıyız! Yeni bir sosyal düzen ve demokrasi için mücade le, aslında yaşamın ürünü olan "1923 Devhmi"nu ilkelerinin de sağlığı adınadır, bugün Cumhuriyet'ı direnenlerin direncini kırmanın başka bir yolu yok tur. Cumhuriyet için şu sıradaki yürüyüşlerimizi, bı dev hareketlenişi, biryıldönümünün gelip geçici uy gulaması olarak görmek de yanlış otur; Cumhuriyet asıl hedeflerine giden yolda, daha boyutlu, dah; uzun bir yürüyüşün hazıriıklannı yapıyor. Ok yaydan çıkmıştır artık. Yürüyelim arkadaşlar!.. • Cumhuriyet'in 75. yıldönümü adına göz dolduru cu etkinliklerden biri de, 26-27 Ekim tarihlerinde Strasbourg'da Türk Etütleri Enstitüsü'nce gerçek leştirildi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı Kültür Daire si'nin de destegiyle düzenlenen uluslararası kollo- gun konusu, "Türkiye Cumhuriyeti'nde sanat vt edebiyattaki değişiklik" idi. Enstitünün yöneticis Profesör Paul Dumont'un özenle programladığ kolloga Türkiye içinden ve dışından 18 uzman v« Türkolog çağrılıydı. Kollog, Istanbul Üniversite- si'nden Prof. Bülent Tanör'ün "Cumhuriyet Türki yesi'nin Anayasalarında Fikir ve Sanat Özgürlükle- ri" konulu tebliğiyle başladı; son konuşmacı, Boğa ziçi Üniversitesi'nden Hakan Yılmaz ise, "Türki- ye'de Müzik Kültürünün Modemleşmesi" konusu- nu işledi. Cumhuriyet'in dili, şiiri, çeviri hareketleri, edebi- yatta sosyal gerçekçilik; halkevlerinin önemi, üniver- sitenin değişimi; Cumhuriyet romanında kadın Cumhuriyet'in ilkyıllannda ramazanlar; Cumhuriye Türkiyesi'nde kentlerin kuruluşu, büyüyüp güzel- leştirilmeleri; Türkiye'deanıtlar; dilde reform ve ide- al Türkçe aranışı; Türk sinemasında sanattan sana yiye, Islamcı sinema, televizyon, Türkiye'de hafh danslan hareketinin doğuşu da, öteki tebliğlerin ko- nulanydılar. Genç-yaşlı göz doldurucu bir dinleyici toplulu- ğuna, iki gün boyunca, Cumhuriyet Devrimi'nin kül- tür, sanat ve edebiyatta katettiği yollar, sorunlany- la beraber sergilendi. Şu, bir kez daha ortaya çıktı Bu alanlarda 75 yılda aldığımız mesafe, bizim -bel- ki- asıl zenginliğimizdir; sorunlann üstesinden de başta bu birikimle geleceğiz... SEKA işcileri Ankara'ya yürüyecek Fabrikalar evleri olduHaber Merkezi - Izmit SEKA Fabrikası'nın ka- patılması karanna karşı yaklaşık bir aydır işyerle- nni terk etmeme eylemi yapan işçiler, Özelleştir- me Yüksek K.urulu"nun (ÖYK), kapatma karannı kaldırmaması durumunda Ankara'ya yürüyecek. Kocaeli SendikalarBir- liği. yann yapılacak mi- ting öncesinde bir araya gelerek miting ve yürü- yüşle ilgili son kararlan belirledi. Buna göre Türk- tş, DtSK, Hak-lş ve KESK"e bağlı sendikala- nn genel merkez ve şube- lerinin destegiyle yann saat 13.00'te Kocaeli Anıtpark'ta "Cumhuri- yet'in Fabrikalannı Ka- patnrmayın. Özelleştir- melere Hajir MMngi'' gerçekleştirilecek. ÖYK'nin, kapatma ka- rannı kaldırmaması duru- munda mitinge katılar son konuşmacımn konuş- masının ardmdan Ankan yürüyüşü başlatılacak Yürüyüş, gün doğumu ik gün batımı arasmda sür- dürüldükten sonra il mer- kezlerinde konaklamla- cak ve konaklanan yerler- de kadınlar evlere, erkek- ler de kahvehane, okul VJ cami gibi yerlere dağıla- rak buralarda toplananla- ra bilgi verecek. Karar kaldınlıncayt kadar sürdürüleceği belir- tilen yürüyüşün, 20 ya dî 22 gün sürmesi hedefle- nirken Ankara'ya ulaşıl- dıktan sonra da karanr kaldınlmaması durumun- da başkenti terk etmemt karan almdı. "Fabrikalar evhnizdirT eylemini sürdüren kâğı işcileri ise 1 Kasım Pazaı günü Ortaca'dan Dala- man'a yürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle