Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30EKİM1998CUM,
4 HABERLER
75. Yılında
Cumhupiyef
• İZMİR(AA)-Özel
Ege Lisesi tarafından
düzenlenen "75. Yılında
Cumhunyet" konulu
panelde konuşan
gazetemız \azan Toktamış
Ateş. Cumhunyet ile
demokrasının aynı şey
olmadığını söyledi. Ateş,
"Cumhuriyet sağlam
olursa demokrasi zaten
ayaktadır" dedi.
Bayrak
hdipenler
serbest
• TUNCELİ
(Cumhuriyet) -
Çemişkezek Tepebaşı
Mahallesı'nde asılı olan
Türk bayrağının bir grup
ülkücü tarafından
indirildiği. eylemi
gerçekleştıren grubun
gözaltına alınarak hiçbir
işlem yapılmadan serbest
bırakıldığı bildirildi.
Emniyetın projektörleri ile
aydınlatılan bölgede
meydana gelen olayın
ardından savcılığa suç
duyurusunda bulunan
Çemişkezekliler, "Onlar
bayrağı düzeltmek
amacıyla indirmiş"
yanıtını aldıklannı ifade
ettiler
Bingöl'de
operasyon
• Bİ.NGÖL(AA)-
Bingöl'de, bir teröristin ölü
ele geçirıldıği
operasyonda. bir polis
memuru yaşamını yitirdi.
Genç ılçesı Giizeldere
köyü Çekmece mezrası
yakınında, önceki gün
çıkan çatışmada yaşamını
yitiren polıs Hayrullah
Polat ıçin Bingöl Emniyet
MüdürlüğiTnde tören
düzenlenecek.
28 milyon
dolarlık uçak
• İSTANBUL(AA)-Ses
sanatçısı tbrahım
Tatlıses'in 28 milyon
dolara satın aldığı yeni
uçağı Istanbul'a getirildi.
Tatlıses 2 motorlu Cessna
tipi uçağı "Sıvil Havacılık
Fuan"nda beğenmiş ve
sipariş vermıştı.
AB'de yıltık
enflasyon
• BRÜKSEL(AA)-
Avnıpa Bırliği istatistik
örgütü Eurostat. üye
ülkelerde yılhk ortalama
enflasyon oranının yüzde
1.2'ye düştüğünü bildirdi.
Eurostat, aynı dönemde
enflasyon oranlannın
ABD'de yüzde 1.5,
ls\içre'de binde 1
olduğunu kaydetti.
S-300 bunalımı
• ANKARA
(Cumhunyet Bürosu) -
Milli Savunma Bakanı
lsmet Sezgin. S-300
füzelerinin Kıbns'a
yerleştirilmesının yalnızca
Akdeniz'de değil,
Avrupa'da da bunalıma
neden olacağını söyledi.
Sezgin. dün. Türkıye'de
bulunan eski ttalya
Başbakanı ve Dışişleri
Bakanı Emilo Colombo
ile görüştü. Sezgin yaptığı
konuşmada, İtalya'nm
sözde Kürt parlamentosu
olayına kanşmasının
Türkiye "yi üzdüğünü
belirtti
Tf
Türkmen doğalgazma anlaşma; Bakû-Ceyhan'a 'iyi niyet beyanı'
Ankara'da fld nıızaANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Cumhuri\e-
tin 75. yıldönümü kutla-
maları için Ankara'ya ge-
len 4 devlet başkanıyla
Bakû-Ceyhan ve Türk-
men doğalgazı konusun-
da iki metin imzalandı.
Türkiye, Azerbaycan,
Gürcistan, Kazakistan.
Özbekistan arasında ha-
zırlanan deklarasyon "iyi
niyet beyanı" niteliği tâ-
şırken Türkmen doğalga-
zının Hazar Denizi'nin al-
tından Türkiye ve Batı pa-
zarlanna ulaşmasını
amaçlayan doğalgaz an-
laşması 3 milyar dolarlık
projeyi kapsıyor.
Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel Ankara
Deklarasyonu'nun ımza-
lanmasıyla Bakû-Tiflis-
Ceyhan boru hattının ana petrol boru hattı
olarak gerçekleştinlmesine ilişkin kararlılı-
ğın bütün dünyaya ilan edildıgini söyledi.
Hazar v e Orta Asya petrollennin Batı pa-
zarlanna Doğu-Batı koridoruyla taşınma-
sıyla ilgili Ankara deklarasyonu TBMM'de
imzalandı.
Önce anlaşma. daha sonra protokol ola-
rak planlanan. ancak şirketlerin itirazı üze-
rine deklarasyona dönüştürülen metni. Tür-
kiye adına Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel ile Başbakan Mesut Yılmaz, .Azerbay-
can adına Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev,
Gürcistan adına Cumhurbaşkanı EduardŞe-
Bakû-Ceyhan
Ankara'ya gelen dort devlet başkanıyla Bakû-Ceyhan ve Türkmen doğalgazı için iki metin imzalandL (AA)
vardnadze. Kazakistan adına Cumhurbaşka-
nı Nursultan Nazarbayev, Özbekistan adına
Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, ABD adı-
na da gözlemcı olarak Enerji Bakanı BUI
Richardson imzaladı.
Demirel. deklarasyonun Hazar havzasın-
da bulunan ülkelenn bağımsızlıklannın pe-
kiştırilmesi, ekonomik kalkınma çabalannın
güçlendirilmesi ve halklannın kalkınma dü-
zeyınin yükseltılmesi açısından büyük
önem taşıdığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Demirel, Ceyhan seçe-
neğine karşı Supsa hattında ısrarlı olan Rus-
ya yönetımıne de •'Ortak zeminde birükte
çalışma" çagnsında bulundu. Dışişleri Ba-
kanı JsmailCem deklarasyon için "DgiMdev-
leder burada, ahlaki bir taahhüde girmiş-
lerdir. Bu çokönemlidir. Buna uyulmaması.
u\mavan tarafi ciddi bir tohmet altuıda bı-
rakabilir" değerlendırmesini yaptı.
6 maddeden oluşan deklarasyon, özetle şu
hükümlen içeriyor:
• Cumhurbaşkanlan. petrol ve doğalgaz
kaynaklannın ekonomik ve ticari bakımdan
optımal olan birden fazla boru hattı aracılı-
ğı ile dünya piyasalanna naklinın gerekli ol-
duğunu tasdik etmişlerdir.
• Cumhurbaşkanlan, Doğu-Batı korido-
runun ilgili ülkelerde çıkartı-
lan hıdrokarbon kaynaklan-
nın dünya pazarlanna taşın-
ması açısından büyük önem
taşıyan büyük proje olduğunu
kaydetmişlerdir.
• Cumhurbaşkanlan, Azer-
baycan ana petrol boru hatla-
nyla ilgili karann alınacağı bu
aşamada Hazar-Akdenız (Ba-
kû-Tiflis-Ceyhan) hattının
ana petrol boru hattı olarak
gerçekleştirilmesine ilişkin
kararlanru kuvvetle teyit et-
mektedirler.
• Bu hattın Hazar'ın her i-
ki tarafında bulunan üretici ve
taşımacılara eşit şekilde açık
olmasının ve bu hat için ge-
reklı petrolün temin edilmesi-
nin önemi de vurgulanmıştır.
• Cumhurbaşkanlan, ayn-
ca yatınmcılar için cazip or-
tamlann yaratıhriası yönünde
mutabık kalmışlardtr.
• Cumhurbaşkanlan, petrol ve doğalgaz
kaynaklannın dünya pazarlanna boru hatla-
nyla taşınmasının, özellikle Türk Boğazla-
n'nda artması muhtemel tanker trafiğinin
ortaya çıkarabileceği çevre, can. mal ve se-
yir güvenliğine yönelik tehlike ve tehditle-
rin ortadan kaldınlması açısından zaruri ol-
duğunu önemle vurgulamışlardır.
Türkmenıstan doğalgazınm Hazar taba-
nından geçerek Azerbaycan ve Gürcistan
üzerinden A\rupa'ya ulaşmasını öngören
anlaşma da Cumhurbaşkanı Demirel ile
Türkmenbaşı tarafından imzalandı.
ABD, şirketleri
ikna için
zaman istedi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - ABD Baş-
kanı Bill Clinton'ın Ha-
zar bölgesi enerji diplo-
masisinden sorumlu özel
danışmanı Richard
MorningstarAnkara "da-
ki temaslannda "ABD'li
şirketleri ikna etmek
için" zaman istedi. Mor-
ningstar. Boğazlar'dan
geçişı zorlaştırma konu-
sunda Türkiye'nin ataca-
ğı adımlan destekleye-
ceklerini, Uluslararası
Denızcilik Örgütü'nden
katkı ısteyeceklerini be-
lirtirken yabancı yatı-
nmcılara vergi ve güm-
rük bağışıklıklanyla Ba-
kû-Ceyhan hattının tica-
ri açıdan özendirilmesı-
ni de istedi.
Türkiye ile 4 Türk
Cumhuriyeti'nin cum-
hurbaşkanlan "iyi niyet"
yaklaşımını içeren 5'li
deklarasyonu imzalar-
ken Azerbaycan Cum-
hurbaşkanı Haydar AB-
yev'in açıklamalan kon-
sorsiyumun yaklaşımını
gösterdi. Alınan bilgiye
göre Aliyev, Cumhur-
başkanı Sükvman Demi-
rel'le önceki akşam yap-
tığı görüşmede özetle şu
bilgileri verdi:
"lOgünAIOCyetkili-
lerini kabul etmedim.
Ben sürekli Bakû-Cey-
han olacak diyorum, kV
a\ orlar. 10gün sonra ka-
bul ettim. 'Bu hat pahah.
bunu istemiyoruz. Ana
hat olarak Bakû-Sup-
sa'yı istiyoruz' dediler.
Bu hattın Bakû-Cey-
han'dan 1 milyar dolar
daha ucuz olduğunu sa-
vunuyorlar."
Demirel'in Aliyev"e
"Bakû-Ceyhan için sava-
şacağız" karşılığını ver-
diği öğrenildi.
Richard Morningstar
da Türk yetkililerle gö-
rüşmesinde ABD yöne-
timınin "Siyasi Risk Si-
gortası Sistemi" ile fir-
maların kaygılannı da-
ğıtmayı amaçladığını,
böylece şirketlerin olası
siyasi ve güvenlik kay-
gılanyla kamulaştırma-
ya karşı güvensizlikleri-
nin giderilmış olacağını
belirtti. Morningstar,
ABD yönetiminin hatta
desteğinin kanıtı olarak
Denızaşın Özel Yatınm
Şirketi (OPIC). Ticari
Kalkınma Ajansı (TDA)
ve ABD Eximbank'ın-
dan kredi sağlayacağını
bildirdi.
YVashington'un
Boğazlar hazırfağı
Morningstar, Boğaz-
lar konusunda Türki-
ye'nin kaygılanyla ilgili
olarak da şunlan söyledi:
"Türkiye'nin Boğaz-
lar konusunda manoklı
olarak, güvenlik ve çevre
kaygüan vanhr. Ulusla-
rarası hukuk çerçevesin-
de bunu yaptnak istiyor
ve uluslararası hukuk
çerçevesinde bunu des-
tekleyeceğiz. Türkiye'nin
kendisini korumasının,
uluslararası hukuk çer-
çevesinde hakkı olduğu-
na inaımoruz. Liuslara-
rası DenizcüikÖrgütü bu
konuda bir çözüme kat-
kıda buhınabilecek ve bu
örgütün karannı destek-
leyeceğiz. Firmalar da
Bakû-Ceyhan'ı rota ola-
rak kabul edh orlar,fakat
ticari açıdan daha üze-
rinde konuşulması ge-
rektiğini Mirguluyorlar,"
'Marsan 'ın SOOşirkeâ var'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DYP Genel Başkanı Tansu Çüler ile
eşi Özer Uçuran Çiller'ın sahibi ol-
duğu Marsan Marmara Holding
AŞ'ye bağlı 500 şirket olduğu orta-
ya çıktı. Çiller hakkında kurulan
Malvarlığı Soruşturma Komisyo-
nu'na bilgi veren Marsan Yönetim
Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü
Ahmet Destegül "Ticari faaliyeti (A-
madığını" ileri sürdüğü holdinge
bağlı 500 şirket olduğunu söyledi.
Komisyonda şaşkmlık yaratan açık-
lamasmda Destegül, -\BD'deki GCD
INCttin bunlardan biri olduğunu
vurgüladı. Komisyon üyeleri, Mar-
san' ın bu kadar fazla şirkete sahip ol-
duğunu ilk kez duyduklannı belirtir-
ken "Genel olarak çok sayıda şirket-
leşmenin. toplam kânn şirkeder ara-
sında dağıtılması nedeniyie \ergi yü-
kunün azalülmasuıda kııllanıkhğna*
dikkat çektiler.
Çiller hakkında kurulan TBMM
Malvarhğı Soruşturma Komisyo-
nu'na bilgi veren Yönetim Kurulu
Başkanı Destegül'ün. holdinge bağ-
lı 500 şirket bulunduğunu açıklama-
sı, Marsan'ın "para\an şirketier ara-
ahğrtia vergj vükünü azaltnğı" kuş-
kusuna yol açtı.
Komisyon kaynaklan, birçok ano-
nim şirketin faaliyette bulunmasalar
bile çok sayıda "paravan şirket" ku-
rarak vergi yükünü azaltma yolu iz-
lediğine dikkat çektiler. Komisyona
Destegül ile birlikte bilgi veren Ma-
li Müşavir Burhan Ayhan. avukatlar
Ömer Asım Livanelioğlu ve Büknt
Acar'ın komisyona verdikleri ifade
tutanaklanna göre holding yönetici-
leriu
hazuiıksız" olduklannı gerekçe
göstererek birçok soruya kasıth ola-
rak "Bünuyonız" yanıtını verdiler.
Marsan'ın satm aldığı Denge yatı-
nm finansman kaynağmı açıklaya-
mayan Marsan yöneticileri. GCD
INC'ye transferin kaynağı olarak
gösterilen Marso A.Ş'nin hisse satı-
şı ile ilgili 2 farklı notertespitinin ne-
denine açıklama getirmekten de ka-
çındılar.
Komisyonun ANAP'lı üyesi Er-
kan Mumcu Marso A.Ş hisselerinin
satışı ve 2 farklı noter tespitinin an-
lamını sorduğu Mali Müşavir Bur-
han Ayhan'a "Siz mali müşavir misi-
niz" dıye tekrar sormak zorunda kal-
dı. Komisyona ifadelerinde "vergi
usulsüztüğü yapmış olabi)ecekleri"ni
itiraf eden Marsan yöneticilerine yö-
nelttiği sorular ve yanıtlardan bazıla-
n özetle şöyle:
- Erkan Mumcu (ANAP): Hiç ver-
gi usulsüzlüğü yapünız mı?
Destegül: Her müessesede olabilir
vergi usulsüzlüğü.
- Mumcu: Marsan Holding, hiç
vergi usulsüzlüğü yaptı mı?
Ayhan: Ben yaptığını zannetmiyo-
rum, ama olabilir, o tetkikle çıkar. Bu
• Tansu Çiller ile eşi
Özer Uçuran Çiller'in
sahibi olduğu Marsan'ın
yöneticileri "Ticari
faaliyetlerini
durdurduğunu"
açıkladıklan Marsan
Holding'e bağlı 500
şirket bulunduğunu,
GCD'nin bunlardan
yalnızca biri olduğunu
açıkladılar.
Özer Uçuran Çiller.
vergi denet&niyleortaya çıkanbir hu-
susrur. flgili vergi inceleme eleman-
lan denetimini yaparak böyle olup
olmadığını tespit eder.
-Destegül: Bilerek bir usulsüzlük
yaptığımtza inannuyorum.
- Mumcu: Bilerek ya da bilmeye-
rek diyorum...
Destegül: Kanunlardan ve uygula-
malardan doğan birtakım şeyler or-
taya çıkabilir. Çünkü bu yargiya da
gitti, biliyorsunuz. Biz bunlara itiraz-
lanmızı da yaptık, neticesi ne şekil-
de çıkacak bilmiyorum. Yani bu ne-
dicede bizim usulsüz olduğumuz so-
nucu da çıkabilir ya da tersi de çıka-
bilir.
- Tuncay Karaytuğ: Marsan'ın
1991'den bu yana ortaklık yapısmı
öğrenmek istiyoruz.
Destegül: Hazirun cetvelleri gere-
kiyor. Daha önce sorulmadıgı için ha-
zırlıksız geldim. Kafamdarı çıkara-
mam. Şu anda Marsan'ın 8.5 milyar
lira sermayesi var.
- Karaytuğ: Şirketin 1991'den bu
yana yönetim kurulu başkanı kim-
dir?
" üestegül: 199 lVfcn bu yana başkan
benim. yalnız 1991 - 92'de değişiklik
olabilir. Şu anda tam bilemiyorum.
Karaytuğ: Özer Çilleryönetim ku-
rulu başkanı ve üyesi olmamakla be-
raber, şirketi temsilen veya vekaleten
yeödli kılındı mı?
Destegül: Zaman zaman evet, ha-
tırladığım kadanyla, Özer Bey'e ge-
rektikçe, yurtdişı iştirakleri konusun-
da yetki verilmiştir.
- Karaytuğ: Yani yurtdışı bağlan-
dlannın tamamı Özer Bey taraftndan
kotanldı?
Destegül: Evet.
Başkan Süha Tanık: Can hesapla-
nn şimdıyle kadar ulaşnğı en yüksek
meblağ nedir?
Ayhan: Buna kesin cevap vereme-
yeceğim.
- Yani size verifen borç, cari para-
nra izkdiğiniz miktannı global ola-
rak söyleyemiyor musunuz?
Ayhan: Söyleyemiyorum, defter-
debelli.
-Peldbu şirketin buhesaplannıka-
pattdar mı. yani bu cari hesap devam
ediyor mu, yoksa kapaöldı mı, sıfira
indirildi mi, alacak verecek var mı?
Ayhan: Ediyor.
Destegül: Zaman zaman sıfira ini-
yor, ancak şu anda...
BurhanAyhan: Cari hesap devam-
lı bir hesaptır, yani sıfira inip de ka-
paüldığım ben bilmiyorum.
-Başkan: GCD'yene zaman ne ka-
dar para transfer ettiniz, hangi banka
aracüığıyla?
Ayhan: Toplam 925 bin dolaredil-
miş ve onlarm da bütün belgeleri hem
Hazine'ye hem de komisyonunuza
bildirilmiştir. Demirbank kanalıyla
galibabirkısmı...
Destegül: 925 bin dolann hepsi
oradan...
UZ YAZIIORHAN BİRGİT
Yüzbinlerce yurttaş dün Anıtka-
bir'e koştu.
Önceki gece, bir haftalık bir Çin
gezisinden ülkemedönünce, 75. yıl-
dönümü etkinlikleri içinde, coşkulu
büyük kitlelerin kentlerimizde yap-
tıkları yürüyüşlerde, Cumhuriyet ile
Atatürk'ü özleştirdiklerini gösteren
gazeteleri bir solukta okudum.
Cumhuriyeti kuran lider olarak
Mustafa Kemal'in, bir ulusun bağ-
nnda böylesine yaşamakta ve yaşa-
tılmakta oluşunun anlamı, o Çin ge-
zisinde daha da öne çıkıyor.
Hiç Pekin'e gider de, bir döneme
damgasını vuran Mao'nun kabrini
ziyaret etmek istemez misiniz?
Üstelik Pekin'in ünlü Tiyananmen
alanında adına yaptırılmış bir anıt
mezarda yartığını da biliyorsanız.
Ve rehberiniz, sizi daha üç yıl ön-
ce o meydandatanklann açtığı ateş
ile yaşamlarından olmuş genç gös-
tericilerin öldüklerı yerden geçirir ve
Tiananmen'in görkemli kapısını da
anlatırken...
Ama Mao'yu ziyaret isteginiz ger-
Yaşayan Atatürk.
çekleşmeyebilir.
1976'da öldüğü güne kadar 27 yıl
yürüttüğü iktidar döneminde Mark-
sizme yeni yorumlar getirerek, Sov-
yetler Birliği'ne kafa.tutan, etkinlik
alanını kıta Çin'inin sınırlarından ta-
şırarak "Üçüncü Dünya ülkeleri li-
dertiği"neoturan Mao'nun yattığı bi-
nanın kapısında haftanın belirli iki
günü, belirli saatlerde ziyaret yapı-
labileceği yazılmış.
Üstelik, içeri girebilmek için bilet
almak zorunluğu da getirilerek, bir
kurtancı liderin anıt kabrine değil:
Pekin'de bir müzeye giriliyormuş gi-
bi bir ortam yaratılmış.
Tiananmen alanındaki şipşakçı
fotoğrafçıların, anı eşyalarını pazar-
layan işportacıların arasında Çin
Halk Cumhuriyeti'nin kurucusunun
ünlü Kırmızı Kitabı'nı da satmaya
çalışan, giysilerinden eski asker ol-
dukları anlaşılan yaşlı Çinlilerde var.
Ama yönetim ve halkın büyük ke-
simi Mao'yu yattığı mezarda günah-
ları ve sevapları ile yapayalnız bırak-
mış.
1 Ekim'de, Çin Halk Cumhuriye-
ti'nin 49'uncu kuruluş yıldönümün-
de de o yalnızlık sürdürülmüş.
Rejim belirli ölçütlerde revizyona
uğramış olsa da Komünist Çin'in
kurucusunun ülkesindeki yalnızlığı-
nın nedenini, büyükelçimizin verdi-
ği yemekte, bizimle birlikte olan Çin-
li karikatür sanatçılarından Wang
Fuyang dile getirdi.
VVang'la bu yılın haziran ayında
Antalya'da Hürriyet Uluslararası Ka-
rikatür Yarışması seçmeleri için bir-
likteydik. O, on beşinci yarışmanın
seçiciler kurulu başkanı olarak, baş-
ka yabancı ve Türk jüri üyeleri ile dü-
zenlenen bir sempozyumda kendi-
sine sorulan bir soruyu yanıtlamış-
tı. Daha doğrusu Oğuz Aral'ın
"Çin'de sanatçıları cezaevi tehlike-
si bekler mi?" türünden yönelttiği
bir soruya üstü kapalı olarak, her ül-
kede öyle şeylerin zaman zaman
görüldüğü yanıtını vermişti.
Wang, nefis bir pekinördeği tep-
sisinin süslediği masada sürdürü-
len Mao dönemi ile ilgili sohbette
bana döndü ve Antalya sempozyu-
mundakı sözlerini anımsartıktan
sonra büyükelçimize dedi ki, "Bir
yabancı ülkede ancak o kadannı
söylemem doğruydu. Ama benim
eşim salt resim çizdiği için devrim
düşmanı olaraknitelendirildi ve 8yıl
hapis yattı. Hem de Tibet'e gönde-
rilerek..."
Bayan Cui Zhenguo'nun ünlü bir
Çinli kadın ressam olduğunu biliyor-
dum da yüzündeki o birtüriü değiş-
meyen hüzün maskının niçin ve na-
sıl tüm çizgilerine yerleştiğini anla-
yamıyordum.
VVang'ın yanıtı bu gizi de çözüyor-
du.
Mao, kurtardığı ülkesinde kültür
devrimi adı altında, halkının kabul
etmeyeceği şeyleri zorla yapmaya
çalıştı.
Mustafa Kemal, bütün yenilikle-
ri halkı ile birlikte gerçekleştirdi. Za-
manı kollamasını bildi. Cumhuriyeti
de Türkiye Büyük Millet Meclisi Hü-
kümeti'nin kuruluşundan üç yıl ve
askeri zaferini pekiştirdikten sonra i-
lan etti.
Atatürk, sadece on sekiz yıllık bir
iktidar süresinden sonra yaşama
veda etti.
Mao öldüğü zaman 27 yıl iktidar-
da kalmıştı.
Atatürk'ün, ölümünden altmış yıl
sonra milyonlann gönüllerinde ve
düşüncelerinde yaşadığına dün bir
kez daha tanık olduk. Çin'den,
Mao'nun sadece fani hayatının de-
ğil, düşüncelerinin de gömüldüğü-
nü ve yalnızlığaterk edildiğini öğre-
nerek döndüm.
Faks: 0212 6770762
E.Mail:o.birgit
posta.cumhuriyet.com.tr.
BÎRBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Bir Uzun Yüpüyüşte
Toplaşmak...
Cumhuriyet'in 75. yılı, dev yürüyüşlerle, şenlikler
le, kültürel etkinliklerie kutlanıyor; dün, o coşku dc
ruğundaydı, bitmemiştir, dahasürecek, sürmeli de.
Bu, bir uyanış aynı zamanda.
Bindikleri gemide korkunç bir fırtınaya yakalanıı
battı batacakken canlarını kurtaranların uğradıkla
ilk limanda yaşama göz açmaları; ya da doluştuk
lan otobüsün uçuruma yuvarlanmasına ramak kal
mışken, bir direksiyon hüneriyle yaşama yenideı
kavuşmalan gibi bir şey yaşıyor insanlanmız.
Evet, korkunç bir badireyi atlatmış bulunuyoruz
Uyanışımız da, hayatta kalmış olmanın anlık se
vincinden ibaret olmamaJı; tersine, bir daha böyl
tehlikelerie EETAyüz yüze gelmemenin uzun vade
li çareleri üzerine, bizi düşünmeye ve donanmay
götürmeli.
Nelerin üzerinde durarak?
Unutur gibi olduğumuz için hep hatırtatmak ge
rekiyor: Cumhuriyet'imiz, en başta "mazlûm millet
fikri üstüne kurulmuştur. Ama bugün gelip vardığı
mız nokta, o "mazlûm millet"\n, ürpertici sosyal eşit
sizliklerin içinde çırpınır oluşu: En başta emek ve alıı
teri hakkını gerektiği gibi alamaz haldedir. Her ör
nek bir yana, yoksul çocuklanndan neredeyse bi
sefalet ordusu yaratacak duruma düşmüş bir top
lum halindeyiz. "Mazlûm millet"\n lokmasını çalaı
bu çete ve mafya düzeninin üstüne yürümeliyiz!
Demokrasimiz hastadır.
Iri kıyım partiler, bu rezil ortamı ortadan kaldırmak
ta bize bir şeyler vaat eder durumda değiller. Hiç
birinin sosyal programı kökten bir "inşa" fikrini içer
miyor; bir düzen değişikliği ihtiyacı içindeyiz, am;
parlamentoda sağıyla soluyla bize umut verecel
bir kuruluş yok. Gelecek bir seçimin kurallannı bun
lar saptayacağı için, yeni bir parlamento -üç aşa£
beş yukan- bu kafada insanlardan oluşacak.
Parlamento dışında sol ise emekleme halinde.
"Fikir suçu" ayıbını kanunlarında sürdüren nadi
ülkelerden biriyiz.
"Demokrasisiz iyi bir ekonomi mümkün değildir
diyen kerii-ferli iktisatçılar var; doğrudur da söyle
dikleri. Ama o demokrasiyi kurabılmış değiliz; o ka
dar ki, anayasamız bile, hâlâ faşist kafa ve kalem
lerin ürünü olan bir paçavradır yürürtükte ve yeni bi
anayasa adına hiçbir siyasal partiden ses yüksel
miyor. Gerçek ve "ac/7" bir demokrasi için direneı
birkaç gönüllü kuruluş, ancak onlar umutlanmızı di
ri tutuyor.
Demokrasimizin hastalıklan üstüne yürümeliyiz!
Çözüm, demokrasinin dışında olmayacağına gö
re, hastayı hızla sağlığına kavuşturmak için sefer
ber olmalıyız!
Yeni bir sosyal düzen ve demokrasi için mücade
le, aslında yaşamın ürünü olan "1923 Devhmi"nu
ilkelerinin de sağlığı adınadır, bugün Cumhuriyet'ı
direnenlerin direncini kırmanın başka bir yolu yok
tur.
Cumhuriyet için şu sıradaki yürüyüşlerimizi, bı
dev hareketlenişi, biryıldönümünün gelip geçici uy
gulaması olarak görmek de yanlış otur; Cumhuriyet
asıl hedeflerine giden yolda, daha boyutlu, dah;
uzun bir yürüyüşün hazıriıklannı yapıyor.
Ok yaydan çıkmıştır artık.
Yürüyelim arkadaşlar!..
•
Cumhuriyet'in 75. yıldönümü adına göz dolduru
cu etkinliklerden biri de, 26-27 Ekim tarihlerinde
Strasbourg'da Türk Etütleri Enstitüsü'nce gerçek
leştirildi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı Kültür Daire
si'nin de destegiyle düzenlenen uluslararası kollo-
gun konusu, "Türkiye Cumhuriyeti'nde sanat vt
edebiyattaki değişiklik" idi. Enstitünün yöneticis
Profesör Paul Dumont'un özenle programladığ
kolloga Türkiye içinden ve dışından 18 uzman v«
Türkolog çağrılıydı. Kollog, Istanbul Üniversite-
si'nden Prof. Bülent Tanör'ün "Cumhuriyet Türki
yesi'nin Anayasalarında Fikir ve Sanat Özgürlükle-
ri" konulu tebliğiyle başladı; son konuşmacı, Boğa
ziçi Üniversitesi'nden Hakan Yılmaz ise, "Türki-
ye'de Müzik Kültürünün Modemleşmesi" konusu-
nu işledi.
Cumhuriyet'in dili, şiiri, çeviri hareketleri, edebi-
yatta sosyal gerçekçilik; halkevlerinin önemi, üniver-
sitenin değişimi; Cumhuriyet romanında kadın
Cumhuriyet'in ilkyıllannda ramazanlar; Cumhuriye
Türkiyesi'nde kentlerin kuruluşu, büyüyüp güzel-
leştirilmeleri; Türkiye'deanıtlar; dilde reform ve ide-
al Türkçe aranışı; Türk sinemasında sanattan sana
yiye, Islamcı sinema, televizyon, Türkiye'de hafh
danslan hareketinin doğuşu da, öteki tebliğlerin ko-
nulanydılar.
Genç-yaşlı göz doldurucu bir dinleyici toplulu-
ğuna, iki gün boyunca, Cumhuriyet Devrimi'nin kül-
tür, sanat ve edebiyatta katettiği yollar, sorunlany-
la beraber sergilendi. Şu, bir kez daha ortaya çıktı
Bu alanlarda 75 yılda aldığımız mesafe, bizim -bel-
ki- asıl zenginliğimizdir; sorunlann üstesinden de
başta bu birikimle geleceğiz...
SEKA işcileri Ankara'ya yürüyecek
Fabrikalar
evleri olduHaber Merkezi - Izmit
SEKA Fabrikası'nın ka-
patılması karanna karşı
yaklaşık bir aydır işyerle-
nni terk etmeme eylemi
yapan işçiler, Özelleştir-
me Yüksek K.urulu"nun
(ÖYK), kapatma karannı
kaldırmaması durumunda
Ankara'ya yürüyecek.
Kocaeli SendikalarBir-
liği. yann yapılacak mi-
ting öncesinde bir araya
gelerek miting ve yürü-
yüşle ilgili son kararlan
belirledi. Buna göre Türk-
tş, DtSK, Hak-lş ve
KESK"e bağlı sendikala-
nn genel merkez ve şube-
lerinin destegiyle yann
saat 13.00'te Kocaeli
Anıtpark'ta "Cumhuri-
yet'in Fabrikalannı Ka-
patnrmayın. Özelleştir-
melere Hajir MMngi''
gerçekleştirilecek.
ÖYK'nin, kapatma ka-
rannı kaldırmaması duru-
munda mitinge katılar
son konuşmacımn konuş-
masının ardmdan Ankan
yürüyüşü başlatılacak
Yürüyüş, gün doğumu ik
gün batımı arasmda sür-
dürüldükten sonra il mer-
kezlerinde konaklamla-
cak ve konaklanan yerler-
de kadınlar evlere, erkek-
ler de kahvehane, okul VJ
cami gibi yerlere dağıla-
rak buralarda toplananla-
ra bilgi verecek.
Karar kaldınlıncayt
kadar sürdürüleceği belir-
tilen yürüyüşün, 20 ya dî
22 gün sürmesi hedefle-
nirken Ankara'ya ulaşıl-
dıktan sonra da karanr
kaldınlmaması durumun-
da başkenti terk etmemt
karan almdı.
"Fabrikalar evhnizdirT
eylemini sürdüren kâğı
işcileri ise 1 Kasım Pazaı
günü Ortaca'dan Dala-
man'a yürüyor.