22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genei Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatönr Hikmet Çetinkaya # Yazıışlen Müdüru Ibrahim Yıldız "• Sorumlu Müdür Fikret tlkiz # Haber Merkezı Müdürü Hakan Kara O Gorsel Yönetmen: Fikret Eser tstıhbarat CengizYıldınm#Ekonomı Özlem Yüzak • Kültür. Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yücelman • Makaleler: Sami Karaören 9 Duzcltme Abdullah Yazıcı # Fotograf Erdoğao Köseoğlu # Bügı-Belge Edibe Buğra • Yun Haberlen: Mebmet Faraç Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Oktaj Kurtböke. Hikmet Çetinka>a, Şflkran Soner. irgun Balcı, tbrahim Yıldız, Orban Bursalı, Mustafa BaJbav, Haksn Kara. Ankara Temsılcısr Mustafa Balbav Atatürk Bulvan No: 125. Kat:4, Bakanitkiar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • Lzmır Temsilcısı Serdar Kıak, H.ZıyaBK 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks-4419117 • Adana Temsilcısı: Çetin Yigenoğlu, Inönu Cd 119 S Nol Kat.i, Tel. 363 12 11, Faks: 363 12 15 Muessese Mudürü Üstüs Akmen • Koonhnatör Ahmet Konılsan 0 Muha- sebe: Bülent Vene^# Idare Hüseyin Görer^lşktme Önder Çeük • Bılgı- Işlem Mail lnal 9 Bılgısayar Sıstem Mfirövrt Çfler • Saü$- FtaOct Kuza MEDYA C: • Yonemn K Başkanı - Genel Müdûr G Erduran 9 Koordınatör Işıtman # Cienel MüdürYardr SevdaÇob»n Tel 514 07 513 95 80-513846(V61,Falts-51. r aıımlaıan le Bassn: Yenı Gtın Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş "urkocağıCad 39 4! Cağalojlu 34334 Ist. PK 246 tstanbui Tel (0 2I2| 512 05 05 (20 hatl Faks (0 2121513 85 95 30EKİM 1998 İmsak:4.58 Gûneş: 6.25 Ögle: 11.55 Ikindi: 14.53 Akşam: 17.11 Yatsı: 18.33 www.cumhuriyet.cor Gökkuşağı renkleri • ÇeviriServisi-BASF kozmetik firması. her bakış açıSlnda farklı renkte görünen makyaj ürünleri üretti. Bakılan açıya göre rengi değişen ürünlerin içinde şefFaf. ince bir kat slikonla örtülmüş alüminyum parçacıklar bulunuyor. Bu parçacıklar üzerinde kınlan ışık, renklerin değişmesine, neden oluyor. Bir zamanlar otomobil boyalannda kullanılan bu teknigin insan sağlıgı için zararlan henüz araştınlma aşamasında. Adana hâlâ sallanıyor • ADANA (Cumhuriyet) - 27 Haziranda meydana gelen 6.3 şiddetindeki depremde büyük zarar gören Adana ve çevresinde 14 Ağustos'tan bu yana şiddeti Richter ölçeğıne göre 3'ün üzerinde 14 yeni sarsıntı oldu. Kandilli Rasathanesi yetkiJileri Adana çevresinde en azından kısa dönemde yeni bir büyük deprem beklenmediğinı söylediler. İsveç'i bir Türk temsil edecek • STOCKHOLM (Cumhuriyet) - Isveç, Azerbaycan'ın başkenti Bakû'de açtığı başkonsolosluğuna hem Türk hem de Isveç vatandaşı olan Erdal Otuzbir'i atadı. 42 yaşındaki Otuzbir, 1982 yılında politik nedenlerle îsveç'e iltica etmıştı. Otuzbir, daha önce Ericsson şırketinde çaiışmaktaydı. İngilizce ögretmeni açığı • NEVŞEHİR (Cumhuriyet) - Nevşehir Milli Eğitim Müdürlügü. il genelindeki okullarda görevlendirilmek üzere İngilizce bilen yüksekokul mezunu gençler anyor. Nevşehir Milli Eğitim Müdürü Turgut Koçak. halen 30 İngilizce öğretmenine ihtiyaçlan oldugunu, şartlara uyan gençlerin il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine başvurabileceklerini söyiedi. Görkemli Ayvalık yolcu uçağı, PKK'li hava korsanı tarafmdan dün akşam kaçınldı bayramı gölgeleme çabası • Adana-Ankara seferini yapan THY uçağı PKK'li bir hava korsanı tarafından kaçınldı. Korsan, Lozan'a giderek burada Cumhuriyetin kuruluşunu protesto etmeyi amaçladığını açıkladı. Sekiz saat süren gergin bekleyişin ardından özel birliklerce düzenlenen operasyonda Mürsel Peker adlı korsan öldürüldü. Operasyonda yolculardan yaralanan olmadı. AÛ4NA/ANKARA(Cumhuriyet) - THY'nin Adana-Ankara seferini yapan TK 487 sefer sayılı Boing 737 "Ay>ahk" yolcu uçağı, PKK'li birhava korsanı tarafından kaçınldı. Esenboğa Ha\alimanı'nda sekiz sa- at süren gergin bekleyişin ardından özel birlikler 04.30'da uçaga operas- yon düzenledi. Üzerinde Mürsel Pe- ker adına düzenlenmiş kımlık buJu- nan korsan öldürüldü. Yolcular sağ salim uçaktan çıkanldılar. THY'nin Adana-Ankara seferini yapan Ayvalık uçağını kaçıran \e PKK'li olduğu belirlenen korsan tûm Türkiye'ye 8 saat gergin anlar ya- şattı. Dün 19.53'te uçağı kaçıran hava korsanı. pilot Hayri Kıntoğlu'na Lozan'a gitmek istedığını söyiedi. Ancak yakıtın yetersiz olması nede- niyle uçağın Ankara Esenboğa Ha- valimanf na indirilerek yakıt ikmalı yapılması konusunda korsan ikna edildi. Uçak 22.00'de Esenboğa Ha- valimanı'na indikten sonra gece 04.30'a kadar sürecek gergin bekle- yişe geçıldi. PKK'li korsan kule ıle bağlantı kurarak hazırladığı bildi- riyi okudu. Reuters, korsanm okuduğu bildı- ride. 'fsviçre'nin Lozan şehrine git- mekistiyorum.Çünkü Türkiye Cum- huriyeti'nin temelieri orada anJdı. Lozan'da Türkiye Cumhuriyeti'ni protesto etmek istiyorum. Yaşasın başkan Apo" dediğını dünyaya du- yurdu. Özeltimler, uçağın Esenbo- Ayvaük uçağında bulunan yolcularuı yakınlan, Ankara ve Adana'da gergin saatler yaşadı. ğa'ya inmesinin hemen ardından uça- ğın çevresine konuşlandınlarak ha- zır bekletildi. Yolcular arasında çok sayıda doktorun yanı sıra Selen Çe- lik adlı bir bebek de bulunuyordu. Yolculardan îskenderunluişada- mı, Tosyalı TV'nin sahibi FuatTos- yah, uçakla dış dünya arasındaki bağ- İanöyı atv canlı yayına cep telefonuy- la bağlanarak gerçekleştirdi. Tosya- lı. "Korsaıun elinde bir bomba ve bir silah var. Bildiri okınarak kendisi- nin devrimci oldugunu, Doğu'daki olaylan protestoetmek için uçağı ka- çırdıgjnı smledi. Kendi anlaünuna göre eski biröğretmenmişveeşinden avnlmış" dedi. Emniyet yetkilileri, korsandan ya- kıt ikmali yapılması karsılığında ka- dm ve çocuklann bırakılmasını iste- diler. Bir süre sonra uçağa yakıt ik- mali yapıldı. Ancak korsan kadın ve çocuklan serbest bırakmadı. Cumhuriyetin 75'inci yıl kutla- malan çerçevesinde, Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin sahnelediği "Uçarcasuıa" adlı bale gösterisini izleyen Başbakan MesutYümaz, ga- zetecilerin sorulan üzerineAnkara Va- lisi ile Emniyet Müdürü'nün Esen- boğa'ya gittiğini söyiedi. Yılrnaz, "Yakıt ikmali için kadın ve çocukla- n bırakmasını şart k^muşlar. Ka- bul ederse yakst ikmali vapdacak" dedı. Uçaktaki şu yolcular bulunuyor- du: C. Ağustoslu, Y. Arslan, B. Bu- kan, Z. Çelik, E. ÇeBk, F. Ankan, R Beşikçi, O. Demirkıhç, M. Ekştti, F. Erol,A. Enrf, A. Gökkaya, G. Gökka- ya, N. Gürdil, M Demirören, A. Kal- maz, S. Kıiıçk E. Koç, İ. Karababa, G. SahicL A. Şen. A. ŞennovBn, G. Şimşek, E. Yadsımaa T. Yıldınm, O. Yüksd. UYükseJ, &Karaca,RYiır- dakuL F. Yuvarlak, A. Zenciroğiu, F. TosyaİL Adana ve Ankara'da olayla ılgili kriz masalan oluşturuldu. Ankara'ya inmesi gereken uçaklann tümü îstan- bul Atatürk Havalimanına indirildı. Operas\on başlıyor Uçaktaki 7.5 saatlik bekleyişin ar- dından korsanınkadın veçoculdan ser- best bırakmaya başladığı haberlen ulaştı. Korsan ilk etapta6 kişiyi ardın- dan da birkişiyi serbest bıraktı. Busı- rada sezdirmeden arka taraftan uça- ğa giren özeltimler operasyonu baş- lattılar. Uçaktaki yolculardan edınilen bilgilere göre, hava korsanı önce tek ahşla vuruldu. Özel timler ardından korsanın üzenne silahlanyla 10-15 el atış yaptı. Öldürülen hava korsanının uzerinden Mürsel Pekeradmadüzen- lenen bir kimlık çıktı. Operasyonun ardından tahliye edilen yolculann ara- sında yaralanan kimsenin olmadığı öğrenildı. Bu yıl kaçınian 4'üncü uçak Kaçınlan Ayvalık yolcu uçağı, 18 Ekim'de de Strasbourg-lstanbul se- ferini yapmaya hazırlanırken birgru- bun tacizi ile karşılaşmıştı. Haa Gii- neş adlı bir kışinın Fransa tarafmdan sınırdışı edilmesını protesto eden grup, havaalanını basarak uçağın kalkışını bir süre engellemişti. Ayvalık uçağı, buyıl Türkiye'deka- çınlan 4'üncü, Adana'da da 2. uçak oldu. Şimdiye kadar Türk hava kor- sanlannca 15 uçak kaçınldı. Sansure karsı onurlu direnis' Leyent Kırca'ya TÜRTEB'dendestek e-posta : tan (â prizma. net. tr Haber Merkezi - 'Olacak O Kadar' programında ya- yımlanan bir skeç nedeniyle Kanal D'nin RTÜK tarafın- dan kapatılmasınt protesto amacıyla programını durdu- ran Levent Kırca'ya Tüm Radyo ve Telev ızyon Yayuı- cılarBırliği'nden (TÜRTEB) de destek geldi. 486 yayın kuruluşunun üye olduğu TÜRTEB'in Başka- nı Atilla Ardah RTÜK'ün trafikte kırmızı ışıkta geçene verilen ceza gibi ekranlan ka- patıp mikrofonlan susturdu- ğunu belırttı. Kırca'nın protestosunu 'Sansüre karsı onurlu bir di- reniş' olarak degerlendiren Ardalı "Sanata reva görülen bu da\Tamştan dolavı mev- dana gelen öflte vetepkiçığgi- bi büjüvecektir" dedi. RTÜK'İe ilgih yeni yasa ta- sansında da para cezalannın söz konusu olduğuna dikkat çeken Ardalı şöyle devam et- ti: "Bunda dengeler iyi ko- nınmahdır.Uyan, ihtar, 1^2, 3. kademeparacezalanndan sonra kapama söz konusu ol- mabdırvecezalarönce kuraJ ihlali vapan programa uygu- lanmâhdır. RTUK, TBMM Ana\asa Komisvonu. siyasi partUerin genel başkanlan oezdinde yapbgunız tobi ve kamuoyu ohışturma çabala- nmızakarşılıkbugüne kadar sadece vaat aldık." RTLIK'üşikâyrtedecdt Levent Kırca, 2 Kasım'da RTLTC'ü bir dılekçeyle TBMM'ye şikâyet edecek. Kırca ve ekibinin 3 Kasım 'da da açlık grevi başlatacagı bıl- dirildi. ııımlNimifii/... KONÜŞÜY.ORÜZ.. nıışıufliı/ Cumhuriyetle geleceğe yürüyoruz... &< YAŞASIN CUMHURİYET a</* ENGLISH CENTRE a- oA>t/n,t» a- o-e- R u m e l i C a d . N o . 92 8 0 2 2 0 O s m a n b e y -İ s t a n b u 1 T e l : ( 0 2 1 2 ) 2 4 7 0 9 8 3 - 2 2 5 9 1 7 2 F a x : ( 0 2 1 2 ) 2 2 5 9 1 7 3 w e b - s i t e : w w w . e n g l i s h c e n t r e . c o m e - m a ı l : e n g l i s h c e n t r e @ s u p e r o n l i n e . c o m Restorasyon için 3 trilyon lira harcanacak Efes Yamaç Evler çatıya kavuşuyor ÖZGENACAR ANKARA - Doğu Akdeniz'de "eşsiz bir sanat özeUiğJ" taşıyan ve Efes'te or- taya çıkanlan Roma dönemi konutlann bulundugu "Yamaç EvJer"in restoras- yonu için 50, bunlann değişken doğa ko- şullanna karşı korunmaları amacıyla yapılacak çatıya 70 olmak üzere toplam 120 milyon Avusturya Şilini (yaklaşık 3 trilyon lira) harcanacak. Efes kazılannın yeni ve Avusturya Arkeoloji Ensfitüsü'nün eski Başkanı Prof. Dr. Friedrich Krinzenger, "Yamaç Evler'in bir çatı altında korunması ça- hşmalaruıa 80"li vıllarda başlandığüu, ancak vapının işlevini tam olarak yeri- ne getiremediğini" anım- sattıktan sonra Cumhu- riyefe şu açıklamayı yap- tı: "Yülarca süren tartış- malardan bir sonuç çık- mayınca Avustuna Bi- lim Bakam, Yamaç Ev- ler Komisyonu'nu kur- du. Türk yetkililerin de katıidığı komisyonun ha- zırladığı koşuUara uyan beş fırma arasında Prof. Dr. YVoiddiefrieh Ziesel ve Yüksek Mimar Mü- hendis Otto Hauselmayer'in hazırladı- ğı proje benimsendi. Izmir Koruma Ku- rulu projeyi onayladı. Çatı yaklaşık 70 milyon Avusturya Şilini 'ne mal olacak." Prof. Krizenger, bu çatının özellikle- rini şöyle açıkladı: 1. Gündüz-gece, yaz-kış ve nemli- kuru hava değişmeleri arasında denge kuracak. 2. 4000 m2 büyüklüğündeki çatının ağırlıgını hafifletmek amacıyla cam el- yafı, plastik kanşımı mebran adi veri- len özel bileşimli bir madde kullanıla- cak. 3. Çatı kaskatlı yapılarak, yükselen sı- cak havanın dağılması ve böylece içe- rideki ısı dengesi korunacak. • Yamaç EvJer'de, koruma altına ahnacak duvar resimleri ve mozaiklerle süslenmiş 2-3 katlı konutlar arasında bir rahibin görkemli evi de yer ahyor. 4. Çatıyı paslanmaz çelikten sütun taşıyacak. Önümüzdeki günlerde yoğunlaşac olan çatı yapımı gelecek yıl tamam nacak. Avusturyalı bilim adamı, "Yamaç E ler"in bazılannın iki, bazılanmn da katlı oldugunu, tabanlannın genellik mozaik ve (günümüzde de yazJık evi rin bahçe ve balkonlannda yeniden m da olan) Roma dönemi "opus sectile" d nilen büyük mermerparçalardan oluşj süslemelerle bezendiğini söyiedi. Duvarlarda kuş ile çeşitli hayvan bı timlemelerine yer verildiğini ve mermı kaplamalann bulunduğunu söyleyen a keolog şu değerlendirmeyi yaptı: "B odalardaki resimlerin kc nulan (tnatro sahneieri f lozof ve ilham perilerini betimlemeleri, tanınmı romanlann resimJendiriı mesivemitolojiden sahm ler) o zamanki zevld ol duğu gibi,sanatanlayışı v orada oturanlann eğitin düzeyini de gösteriyor." 1967-83 yıllan arasın da yapılan kazılarda gûı ışığına çıkanlan " Yama< Evter"den biri hakkınd; Avusturya]ı uzman, "Bü yûkçe,ötizdekore edilmiş bir konutta Ü 2. yy'daGaiusFlavius Fnus Aptus adın dabir rahibin yaşadığı bir yazrtta sap tandı. Dionysos kültüriinün izlerini ta şıyan bu evin toplantı ve ziyafet için kul lanıldığı saıulryor" dedi. Kazı başkanı, çatı yapımının dışındi bu duvar resimlerinin, mozaikler ile ev- lerin korunması çalışmalannın 5-7 yı süreceğini ve bu amaçla da 50 milyor Avusturya Şilini harcanacağını açıkla- dı. Günde 18 bin, yılda 2 milyon turis- tin gezdiği Efes'te "Yamaç Evler" ge- nel turist kafilelerinin gezilerine kapa- lı tutulacak, buna karşılık konuya öze ilgi duyan kişilerin ziyaretlerine açı- lacak. SÖYLEŞL ATTILAILHAN 'Cumhuriyet, Hayat DemekL' Uç çeyrek asıroldu, 'Cumhuriyet'i yaşıyoruz; onu anlayabildik mi, pek sanmıyorum. Onuncu yıldönümünde, siyah önlük beyaz yaka, uygun adım törene katılırken, biz öğrenciler için 'Cumhuriyet hayat demek'ti: 'her savaştan, açık alınla çıktığımıza' inancımız tam; 'Gâzi Paşa'ya güvenimiz sonsuz! Ne var ki bu kutlamalar, neden- se nesiller boyunca, hep 'kurtuluş teması'na ağır- lık vermiş; 'ihtilâl ve inkılâp' faslı, neredeyse es geçilmiştir Oysa, 'kurtuluş' kadar, belki de daha faz- la, o onemliydi: 'hâkimiyet'in halka intikâli' az şey mi? Herkesin, 'Ulusal Demokratik Devrim' adını verdiği, budur. Gâzi'nin ünlü özdeyişini, kim hatırlamaz? 'Hâki- miyet bilâ kayd-ü-şart milletindir'! Hâkimiyet'in, kayrtsız şartsız milîerte olması ve onda kalması, 'demokrasi'nin tek ve vazgeçilmez şartıdır; öz- deyişin anlamı, o; nice 'Cumhuriyet' muhalifinin, anlamak istemediği de, o! Her 'cumhuriyet', bir 'de- mokrasi' değildir: Doğu Bloku'nun 'Halk Cumhuri- yet'leri, 'totaliter' rejımlerdi; Ingirtere ve Isveç 'de- mokrasileri'yse, birer 'cumhuriyet' değil, 'meşrûti' bi- rer 'monarşi'dir. Şu halde, 'demokrasi' 'iktidar'a oy- nar, 'hâkimiyet' kimdeyse, onda kalır; onun el de- ğiştirmesi, 'siyaset' değil, 'inkılâptr oysa, de- mokrasiyle 'inkılâp' olmaz; iktidar, yâni hükümet değişir, bu siyasettir. IttihatveTerakki yi 'ıslahatçı', Müdafaa-i Hukuk'u 'inkılapçı' yapan, işte bu farktı: tttihatçılar, geldik- leri zaman da, gittikleri zaman da, 'hâkimiyet' Os- manlı'daydı: Müdafaa-i Hukuk eyleme başladığı za- man, 'hâkimiyet' Osmanlı'daydı ama, Halk Fırka- sı'na dönüştüğünde, artık 'bilâ kayd-ü-şart milletin' olmuştu. 'Cumhuriyet', halk hâkimiyetinin adıdın 'demokrasi', iktidara kimin geleceğini, seçme hakkını, halka vermiştir ama; bu hak, 'cumhuri- yet'e karşı kullanılamaz: bütün 'cumhuriyet' ana- yasalannm, birinci maddesi buradan geliyor. Hâkimiyet- bîr bütün'dür!.. Boyunlannda Bâb-ı âli'nin 'idam fetvalanyla', Mü- dafaa-i Hukuk Ankara'sında kurtuluşu örgüt- leyen 'ana kadro'dan; Hüseyin Rauf Bey'le Refet Paşa'nın aslında Osmanlı'cı; Ali Fuat Paşa, Dr. Adnan Bey ve Hâlide Edip Hanım'ın 'tekâmül'cü; sadece Mustafa Kemal Paşa'nın 'cumhuriyetçi' - hem de 'radikal'bir 'cumhuriyetçi'- olduğu, zaman içinde anlaşılacaktı. Mazhar Müfit Bey, Erzurum Kongresi'ne tekaddüm eden günlerde, 'nihaîama- cın' cumhuriyet olduğunu, Gâzi'den öğrendiğini yazmıştır; 'hâkimiyet'\e 'iktidar'\ kanştınp, inkılâbı 'yumuşatmak'yandaşı olan Hâlide Edip, 50'li yıllar- da 'alaturka particiliğin' rezilliğini görüp, Gâzi Mus- tafa Kemal Paşa'yı 'rikkatla' hatırlayacaktır. 'Hâkimiyet' bir bütündür, eski deyimle 'gayr-ı ka- abil-i tecezzi -parçalara bölünemez- bir bütün; onu monarkh'dan halka intikal ettirmek, Fransız Bü- yük Devrimi'nde inkılâbın sahibi bunuvazi gelişmiş olduğu halde, az mı kafanın kesilmesine neden ol- muştu? İnkılâp gerçekleştikten sonra da, devir- diğini içinde taşır; diyalektiğin gerçeğidir bu, hâ- kimiyet halkındır demek yetiyor mu, hayır; hali- fenindir diyen pusudadır, işe Allah'ı kanştınr; or- tak olmak hevesindeki 'bölücü', pusudadır, işe 'ecnebi'yi kanştınr!' Mustafa Kemal Paşa, 'radi- kal' cumhuriyetçiydi. yâni Jakoben (Jacobin); siz bu kelimenin ne manaya geldiğini, bir ansiklo- pedide okudunuz mu? Okuyunuz: Istiklâl Mah- kemeleri'nin zulüm yapmadığını o zaman anlaya- bilirsiniz. Cumhuriyet, 'iktidan' milletin seçmesine imkân ta- nıyor: 50'li yıllardan bu yana, bu prensip işlemekte- dir; yanm yüz yıl sonra önümüzdeki tablo nedir: Tür- kiye'de 'muhalefet', ya 'Şeriatçı'dır, yâni iktida- ra değil, 'hâkimiyet'e oynar; ya 'etniktir, yâni 'ik- tidar'ı değil, 'Hâkimiyet'in yansını ister; üç çey- rek yüzyıl sonra, 'muhalefeti' rejim düşmanı, cumhuriyet olur mu? Gâzi'nin 1938'de bıraktığını koruyamadığıme; yadael attından, karşı/inkjlâpçı tav- n desteklediğimiz meydandadm yoksa hâkimiyet'in halkta olduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde, eğer bur- juva partileri (merkez sağ/merkez sol) iktidar'da ise; proletarya partileri (sosyal demokrat, sosyalist ve komunist partiler) 'muhalefet'te olmak lâzımdı! Bilir misiniz: 'Sosyalist Sol'u topyekûn vatana ihânetterthamedenler, aslında cumhuriyet'e iha- net ediyorlardı. otorfter' ama totaliter' deöil!.. âzi'nin 'cumhuriyet'], 'otoriter"d\, evet! Hiçbir l zaman 'totaliter' olmadı: oysa bitirdiğimiz yüz- yılın yansı, 'totaliterliğin' attın çağıdın Mussolini, Hitler ve Stalin, klâsik demokrasiyi çamura bular- ken, Mustafa Kemal Paşa, bunaheves ettikleri için, Recep Peker/lsmet Paşa ikilisini görevden alıyor- du: 'otorıteriik', inkılâpçılığın 'tahtında müstetir (al- tında gizli)', yâni tabiatında var, oysa 'totaliteriik 1 , is- tibdadın çağdaş bir türevidir ki, 'hâkimiyet'i halkta bırakmaz, ya bir 'seçkinler oligarşisi'nm, ya 'appa- ratçikJer'in, ya 'nomenklatura'nın emrine verir: Tür- kiye Cumhuriyeti'nde bu dram, Inönü dönemin- de (1938-1950), bir de 'talihsiz' hükümet darbele- rinde yasanmıştır Cihet-i Askeriye, 'Atatürkçülü- ğü', Bonapartisme'le kanştrmıştı; oysa Gâzi, as- la Bonapartiste olmadı, hep Jakobendi. Cumhuriyet, millettir, yâni halk! Hâkimiyet'in yâ- ni devletin organlan, millet adına iş görecektir yasa- ma ve yürütme, 'millet adına'dır, yargılama, 'millet adına' hüküm verir; savunma, 'millet adına' cum- huriyet'i korur; çünkü 'hâkimiyet'e tâlip ya da ortak olmak teşebbüsü, onu milletin elinden alma teşeb- büsüdür; milletin 'ma'şeri' (kamusal) refleksini, Ku- va-yı Milliye'nin ardriı Silahlı KuvvetJergösterir; 'mil- let adına', milletin 'hâkimiyet'ni muhafaza ve mü- dafaa etmek', onun görevi; ama, ona sahip çık- mak değil; çünkü bu sahiplenmenin adı askeri oligarşidir, ya da milrtarist totaliterlik: yâni, 'hâ- kimiyet'i, milletten almak! Cumhuriyet her seyerağmen, 75. yaşınıidrakedi- yor: Faşizmin, Nazizmin, Bolşevizmin süprüldüğü gezegende, bu, hiç kuşkusuz önemli bir basan! Onu bir de, sahici bir demokrasiye dönüştürebilseydik, yok mu ya!.. keyfimize pâyân olmazdı. MERAKLISI İÇİN NOT: Jakoben (Jacobin), Bü- yük Fransız Devrimi'nde (1789), Jakoben Kulübü'nün yandaşı olan 'radikal'devrimci.. En büyüklideri, Ro- bespierre, daha sonra Babeuf! Rakipleri, 'ılımlı' Ji- rondenler'di (Girondin). Jakobenler, '...Fransa'nın heryandan saldınya uğradığı bir dönemde, dev- rimci köylüleri, sans-culotte'lan, küçük ve orta burjuvaziyi safianna alarak, dış tehlikenin üste- sinden getebikjiler' (Büyük Larousse). Ne kadar, Mü- dafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin yaptığına benziyor de- ğil mi? Bonapartizm (Bonapartçılık): '...burjuvazi ege- menliğinin, bazı paıiamenter süslemelerle, bü- rokratik yapıya sahip bir askeri despotizmle ta- mamlandığı, yönetim biçimi.' (Karl Marks, 'Gotha Programı'ntn Eleştınsi). http:// www. prizma.net. tr/ AILHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle