24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EKİM 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Uluşlararası Af Öngütü'ne 435 milyar lira • STOCfcMOLM (Cumhuriyçt) - lsveç Tele-vızyonu'nda cuma gecesi yapLan gala gecesınde Uluslararası Af Örgütüiçin 12.1 milyon kron (435 milyar lira) bağış toplandı. Bütün akşam süren yayına İsveç'in ünlü şarkıcılanyla birlikte tanınmış y.ldızlar da katıldı. Bir süredir aynı kanalda sürmekte olan "Radyo Yardımı" adh dızide çeşitli ülkelerden röportajlar yayımlanmıştı. Bu kez Uluşlararası Af Örgütü'ne aynlan programın Türkiye ile ilgili 5 dakıkalık bölümünde Mehdi Zana'nın sözlenne yer venldi. Ankara'da Suriye memnuniyeti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Suriye yönetiminin, Türkiye ile imzalanan tutanağı olumlu ve dengeli bulduğu demeçleri Ankara'da memnuniyet yarattı. Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad ile Dışişleri Bakanı Faruk El Şara'nın Türkiye ile Suriye arasında ımzalanarı tutanağı olumlu ve dengeli bulduklan yolunda demeçler verdikleri kaydedildı. Kaçırma olayı yalan çıktı • LEFKOŞA (Cumhuriyet) - Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyetı'nde Alevi ve Kürt olan Güzelyurt bölgesinde lahmacunculuk yapan Muharrem Kaya'nın, geçen salı akşamı faşistlerce kaçınlarak işkence edildiği haberlerinin tamamen bir senaryonun ürünü olduğu bildirildi. Kaya'nın avukatıyla birlikte basın toplantısı düzenleyerek "ölüm tehdıtlerinden sonra silahlı üç kişi tarafından kaçınlıp işkenceye tabi tutuldu" şeklinde açıklamada bulunmasının ardmdan polıs geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Polis, araştırma sonucunda yaptığı açıklamada Kaya'nın kaçınlmadığını ve anlattıklannın uydurma olduğunu kendisinin de itıraf ettiğini bildirdi. 'Şevki Yılmaz siyasi suçlu' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Interpol Genel Sekreterliği, yurtdışında kaçak bulunan eski RP Rize Milletvekili Şevki Yılmaz'm, "siyasi suçlu" olduğunu, bu nedenle Interpol tarafından yakalanmasının söz konusu olmadığını bildirdi. Adalet Bakanlığı'nm Yılmaz'ın nerede olduğu sorusu üzenne bir yazı gönderen Interpol Genel Sekreterliği, Şevki Yılmaz'ın adresinin belirlendigini, ancak suçlannın niteliği itibanyla siyasi suçlu konumunda bulunduğunu, kırmızı bültenle aranmasına karşın yakalanmasının söz konusu olmadığını bildirdi. BnciPleme kaza: 4 ölü • ŞANLIURFA (Cumhuriyet)- Şanlıurfa'da meydana gelen zincırleme trafîk kazasında, ilk belirlemelere göre biri çocuk 4 kişi öldü, 7 kişi de yaralandı. Şanlıurfa Otogan çıkışında trafığin çok yoğun olduğu bölgede meydana gelen kazada M. Emin Avcı, kardeşi Lami Avcı, Halil Karataş ile ismi belirlenemeyen bir kişi yaşamını yitirdi. Yaralılar hastanelerde tedavi altına alınırken kazaya neden olan kamyon şoförü Beşir BDzkurt gözaltına ahndı. Temizel Çorlu'da • ÇORLU (Cumhuriyet) - NCaliye Bakanı Zekeriya Temizel, kara para ile ilgili dosyalar hakkında, yargıya irtikal ettirdikleri andan itbaren gereken acıklamalann yapılacağını lnlirterek, "23 dosyanın ötsinde ilave dosyalanmız "vır" dedi. Çorlu'daki en "biyük sıkıntuun kamudaki pırsonel eksikliği oduğunun anımsatılması üerine Temizel, "Seçime gderken personel almamız vınlış anlaşılır. Personel aımı ancak 1999 yılında cur" dedi. Yargıtay'ın Manisa davasmdaki bozma karannda tabip odasının çalışması etkili oldu Işkenceyî ele veren raporİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Yar- gıtay'ın işkencecı polislerle ilgili beraat karannı bozmasında Izmır Tabip Oda- sı'nın hazıriadığı alternatif raporu dikka- te alması olumlu bir gelişme olarak değer- lendirildi. Op. Dr. Suat Kaptaner. Yargı- tay'ın bu karanyla işkenceye karşı müca- delede hukukun işletilmesinin ve işbirli- ğinm önemınin bir kez daha ortaya konul- duğunu belirterek, "Hukukçular ve he- Idmler olarak Türldye'de böylesine yaygın olan işkenceye karşı mücadele için kendi- mizi eğftmemiz, bügtterimizi arttırmamız ve deneyim kazanmamız gerekmektedir" dedi. Manisalı gençlerin avukatlan Pelin Er- da,SemaPekdaş'm da katıldığı basın top- lantısında lzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Suat Kaptaner. Dr. Zeld Gül. Insan Haklan Vakfı lzmir Temsilcilıği'nden Dr Türkcan BaykaL işkence gören kim olur- sa olsun, Tabip Odası ve TIHV'ye başvur- maya çağırdılar. Manisa Ağır Ceza Mah- kemesi'nin Manisalı gençlere işkence ya- pan polislere verdiği beraat karannın Yar- gıtay'ca bozulmasını hukukçular, hekim- ler ve ailelerin ortak mücadelesi sonucu kazanıldığını belirten Op. Dr. Kaptaner şunlan söyledi: u İşkence gören gençlerin muayeneleri gereken bilirnsel ve etik kurallar dikkate aunmadan yapılmış, eksik ve yetersiz ra- porlar verUmiştir. İşkencenhi açığa çıka- rılması amacına sahip hukukçu ve hekim- lerin işbirtiği hızlı bir şekilde oluşturul- muştur. Bilimin olanaklan kullaıularak tzmir Tabip Odası'na başvurabilen genç- lerin işkence gördükleri alternatif adli ra- poriar ile kanıtianmıstır. Sevindirici olan işkenceyi konıyan tavnn ve hukuksuzlu- ğun Yargıtay'dan dönmüş olmasıdır." Basın açıklamasına katılan TlHV'den Dr. Türkcan Baykal da vakıf olarak, Ma- nisalı gençlere verilen resmi, adli ve di- ğer alternatif raporlan birbirleriyle karşı- laştırdıklannı ve görûlen çelişkileri gider- mek için çalışma başlattıkJannı söyledi. Dr. Baykal açıklamasında şu görüşjere y- er verdi: "Cezaevindeki çocuklar cezaevine gön- derdiğüniz anatomi şemalan üzerinde kendflerine yapılan işkenceyi gösterdikr. Aynca, tahliye olan gençler vakfimıza ge- lerek bizzat tedavi edildi. gördükleri işke- necevi anlattılar. Yaptığımız incelemeler- de fiziki işkencenin yanı sıra kahcı psiko- lojik işkence de yapıkiığını saptadık. Genç- lere yapılan işkenceyi, alternatif raporlan da inceleyerek 20 savfadan oiuşan bir ra- porda topladık. Yargıtay'm bozma kara- nnda, tzmir Tabip Odasf nca saptanan iş- kence bulgularına aynntılı bir şekilde yer verilmiş > e bu nedenle polislere verilen ka- rar bozulmuştur." BM'nin 53. kurulus yıldönümü Türkiye'nin BM'ye bağlılığı sürecek' ANKARA (AA)-Bir- leşmişMilletler'ın(BM) 53. kuruluş yıldönümü nedeniyle yayımlanan mesajlarda, örgütün 21. yûzyılm sorumluluklan- na hazırolması gerektiği ve bu yöndeki çalışma- lara Türkiye'nin katkıla- nnın süreceği vurgulan- dı. Cumhurbaşkanı Sü- leyman DemireL mesa- jında " BM'nin 2 l.yüzyı- lın sorunlannı göğüsle- meye hazır hale getiril- mesinin insanhğm ortak sorumluluğu" olduğunu belirtti Demirel, Türki- ye'nin bu amaçla BM'nin ilkelerine sıkı bağlılığını sürdüreceğini ve üzerine düşen tüm gö- revleri özveri ve kararlı- lıkla en etkin biçimde yürütmeye devam edece- ğini bildirdi. Başbakan Mesut Yıl- maz da BM'nin çatısıal- tında teronzme, örgütlü suçlara ve uyuşturucu madde kaçakçılığına karşı mücadele konusun- da daha çok duyarlıhk gösterilmesınin memnu- niyet verici olduğunu kaydetti. Dışişleri Bakanı tsma- il Cem de BM'nin; in- sanlıgı yeni birdünya sa- vaşı felaketinin tekrann- dan korumak, insan hak- lan ve temel özgürlükle- rine saygıyı sağlamak ve banş ve güvenlik içinde daha iyi yaşam koşulla- nnın tesisi için devletle- rin ve uluslararası toplu- mun ortak iradelerinin oluştuğu ve ortak eylem kararlanna dönüştüğü tek evTensel forum olma özelliğini sürdürdüğünü kaydetti. Cem, Türkiye'nin, ço- ğulcu demokrasi, insan haklan ve temel özgür- lükler, hukukun üstünlü- ğü gibi yürekten bağlı ol- duğu ortak değerlerin korunması, uluşlararası toplumun yüz yüze gel- diği sorunlann çözüm- lenmesi ve dünyada banş ile güvenliğin korunma- sı için en uygun çabala- nn gösterildiği yegâne evrensel örgüt olan BM'ye katkılannı sürdü- receğini bildirdi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin Alanya'daki açık hava toplantısında konuştu 'Çeteler Tıırgut OzaPa dayamyor' HAYRETTtN BARBAROS ALANYA - CHP Genel Başkanı De- niz Ba> kal, çetelerin kö- keninin Turgut Özal'a dayandı- ğını, hayali ihracatlann devlette birçok çeteleri doğurduğunu öne sürdü. Baykal, ülkenin başına ne geldiyse hep sağ partilerden gel- diğini belirterek," Bunlarm hepsi kaşarlanmış siyasetçj- dir. ANAP'ın çetesi var, DYP'nin çetesi var. CHP'nin çetesi hiçbir zaman olnıadı olmayacak. Biztemiz siyase- ti Atatürk'ten Inönü'den öğ- rendik" dedi CHP Genel Başkanı De- niz Baykal, önceki gün Baş- bakan Mesut Yılmaz ile yap- tığı görüşmenin ardından dün Antalya'nın Alanya il- çesinde halka hitap etti. Baykal, hükümetin kendile- rinden, erken seçimın daha da erkene alınmasım istedı- ğini ammsatarak şunlan söyledi: "Size rahat mı batıvor huzur mu baüyor? Hesaptan kitaptan anladığunz yok. ANAP milletve- küleri, genel başkanlanna Bay- kal seni oyuna getirmiş ıstifa et- meden önce erken seçime gide- lim' demişler. Bu aklı da onlara Ecevit vermiştir. O biraz daha bu konularda tecrübelidir. Biz ol- maz de\ince o zaman ocak ayın- da seçim yapalım diyoıiar. Ocak ayında ramazan var, bayram \-ar. 'Hiç mi takvime bakmıyorsu- nuz' dediğimizde 'o zaman şubat olsun' diyorlar. Böyle hesap \â- tap olur mu?" Çetelerin kökeninin Turgut Özal'a dayandığını öne süren Deniz Baykal konuşmasını şöy- le sürdürdü: "Hayali ihracat, de\lette birçok çetelerdoğurmuştur. Dev- letin bakanı a/ılı çete liderieriyle telefonda konuşuyor, bunlar bir- bûierine sorgulama degü, abi- kardeş muhabbeti yapıyorlar. Devlet bakanımız,AJaattın Çakı- cı'ya kaçması için uyanda bu- lunduğunu söylüvor. Ve bu uya- ndan Başbakan 'ın da haberi ol- duğunu belirtiyor. Birbuierine teşekkür ediyoriar. Bunlan te- mizlemek bu çeteleri yok etmek, bütün de\ letini seven vatandaşla- nn olduğu kadar, başta bizim gö- revünizdir. Bunlardan hesap sor- CHP Danışma Kurulu t o p l a n t ı l a r ı s u r ü y o r 'Adaylar önseçimlerle belirlensin' lstanbolHaberServKİ-CHPlstanbul3. BölgeDa- nışma Kurulu toplantısında partililer, yerel ve genel se- çimlerde tüm adaylann önseçim veya aday yoklama- sı yöntemiyle belirlenmesini istedi. Genel merkezin, yüzde 5 kontenjan adayını, 1. sırada olmamak ve her bölgede en fazla bir tane olmak kaydıyia yerleştirme yetkisine sahip olması öticrildi. tstanbul 3. Bölgede bulunan Bahçeöev ler, Bakırköy, Küçükçekmece ve Zeytinburnu CHP ilçe örgütlerinin oluşturduğu "Danışma Kurulu" toplantısı dün Bakır- köy Gülşah Düğün Salonu'nda yapıldı. Toplantıya CHP milletv ekili Ahmet Gürjüz Ketenci, Hasan Feh- mi Güneş, Ercan Karakaş, tstanbul tl Başkanı Etem Cankurtaran, diğer ilçe başkanlan ve partililer katıl- dı. Atatürk ve devrim şehitleri için yapılan bir dakika- lık saygı duruşundan sonra başlayan toplantıda ilk ko- nuşmayı eski Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlanndan Erbaa Işıl yaptı. Türkiye'de gericiliğin sesli ve derin- den gittiğini belirten Erhan Işıl, "Gericüik iktisadi ve siyasi alanda almış başmı gktijw. Görünen sadecebuz- dağının su üstündeki kısmıdır"dedi. CHP Zeytinbumu İlçe Başkanı Metin Doğan ise yaptığı konuşmada, seçimlerde adaylann önseçimle belirlenmesini istedi. mavanın biz de vakasına yapışa- cağE." "İflkenin başına ne geldiyse hep sağ partilerden gelmiştir" di- yen CHP Lıderi Baykal, "Bun- lann hepsi kaşarlanmış siyasetçi- dir. ANAP'm çetesi var, DVT'nin çetesi var. CHP'nin çetesi hkjbir zaman ohnadı ohnayacak. Biz te- miz siyaseti Atatürk'ten, Inö- nü'den öğrendik. Siyaseti onlar gibi çetelerden değü" diye ko- nuştu. Baykal, "MecHs'i ça- lışmı>T>r divoriar. Birlikte im- za altına aldığımız 5 kanun var. Ve ülkenin yaranna, çık- ması gereken ne kadar çok kanun varsa gece gündüz, cumartesi pazar demeveüm, çahşıp çıkartahm" dedi. CHP Lideri Baykal ve milletvekillerini taşıyan A- TA 1 otobüsü miting öncesi tehlike atlattı. Miting alanı- na girişten hemen sonra oto- büse doğru atılan sis bom- bası otobüsün alt kısmmın alev almasına neden oldu. Bir polis memurunun ceketi ile yangının üzerini kapat- masıyla tehlike kısa siirede giderildi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin @ posta. cumhuriyet. com. tr ÜGÜ Dün kaldığımız yerden, hani Iş Bankası'nın 150 milyon dola- nnı söğüşleyen şey adamımız, eeee, hah buldum, "işada- m/"mız Erol Evcil'in, bankaca rehin tutulan 900 ton ipliği depo- dan tırtıklamasını aklayan, ne Evcil'de, ne buna göz yuman banka personelinde zırnık kadar suç olmadığını kesin bir dille fet- valayan, Türkiye Barolar Biriiği Başkanı, hukuk doktoru, Profe- sör Eralp Özgen'den söz edip, yer kalmayınca bugüne bıraktı- ğımız yerden devam edecek idik. Örneğin haddimizi aşıp Türk Ceza Yasası'nın rehin alı- nan mallann korunmasına iliş- kin cezai yaptınmlan düzenle- yen 274, 275. maddelerini ve özellikle 276. maddesini anım- satacakidik ...idik Yazıişlerindekiler gelip uyar- dılar: - Abi, dediler. Eralp Özgen'e haksızlık etmişsin. Tamam Ev- cil'i de, onunla iş bağlayan ban- ka personelini de aklayan bir fetva verdi ama, sonra da bir Onlar Oradaydı... Özgen Yoktu... açıklamayaptı. O, o fetva-rapo- rv Türkiye BarolarBirliği Başka- nı kimlığiyle değil, kendısinden görüş sorulan bir ceza hukuku uzmanı kimlığiyle yanıtlamış... . -Eee? - E'si bu işte abi. Bunu açık- ladı... • • • Amanın birferahladım, bir se- vindim ki sormayın gitsin... Ben de Türkiye Barolar Birliği (TBB) gibi çok önemli, çok say- gın bir kuruma karşı kusur mu iş- ledim acep diye korkuyordum; TBB'nin başkanına haksızlık mı ettim diye endişeleniyordum. Meğer Prof. Ozgen o fetvayı TBB Başkanı olarak vermemiş, öyle, ceza hukuku uzmanı ola- rak vermiş. Yani Iş Bankası'na, Evcil Raporu yazmak için masa- ya oturduğunda başındaki TTB Başkanı şapkasını çıkarmış, uz- man ceza hukukçusu şapkasını takmış, Evcil'i de bankadaki dostlannı da aklamış, sonra da... Sonra da uzman ceza hukuk- çusu şapkasını çıkarıp, TTB Başkanı şapkasını giymiş, şöy- le bir etrafa bakmış. Bakmış ki devleti çeteler ku- şatmış, çeteler devletin yasama erkine, yürütme erkine ve yargı erkine kadar sızmş... Bakmış ki çeteler bankalara, anlı şanlı işadamlanna, medya- ya el atmış... Bakmış ki devlet adına iş gör- düğünü söyleyen faşist tetikçi- lerle, devletten maaş alan gö- revliier kol kola girip kimlerin devlet için zararlı olduğuna ken- dileri karar verip, onlan birer bi- rer temizlemişler. Devletin kolluk gücü, bürok- rasinin tepeleri çetelerle ya iç içe geçmiş ya bizzat çeteye dönüş- müş... Bakmış ki yargı olup brteni ça- resiz izlemekte, karşısına getiri- len it uğursuz takımını birkaç du- ruşma sonra tahliye etmek zo- runda kalmakta... Bakmış ki "Cumartesi Anne- leri" yrtirdikleri kocalannın, ba- balannın, kardeşlerinin izini sür- mek için Galatasaray Alanı'na gittiklerinde polis tarafından saçlarından sürüklenerek ve tekmelenerek arabalara tıkıl- maktaymış... Bakmış ki ülkede hukuk ayaklar altında, hukuk devleti delik deşik, hukukun üs- tünlüğü boş bir lafa dönüşmüş... Kükremiş... Bu ülkede devletten bağım- sız olan ve gücünü de buradan alan çok önemli, çok saygın bir hukuk kurumunun, Türkiye Ba- rolar Birliği'nin başkanı olarak o etkili ve caydıncı sesini yüksett- miş. Demokrasinin tehdrt altına girdiği bu günlerde susmamış, ağırlığını koyup sesini yükselt- miş. Bu karanlık günlerde şaş- kına dönen yurttaşlann yüreğine su serpmiş, dosta düşmana "8u ülkede görevinin ve sorvmlulu- ğun bilincinde kurumlar var" de- dirtmiş... Tabii bunlann farkında olma- yan, işi gücü rjrmıklamaktan iba- ret bir sefil gazeteci tutup kos- kocaTBB'nin koskoca başkanı- nı eleştirmiş... O gazeteci bir utanmış, bir utanmış ki sormayın gitsin... ••• Not: Cumartesi Anneleri'nin 180. buluşmasında, Istanbul Galatasaray Meydanı'nda gene devletin zorba gücünün inip kal- kan copten, gene yerlerde sü- rüklenerek arabalara tıkıştınlan, aasını yumruk yapmış anneler, kız kardeşler, gelinler ve çocuk- lar vardı. Bir de Türkiye Bilimler Akade- misi'nden üç akademisyen, Tür- kiye bilim yaşamının üç yüz akı, Prof. Yavuz Nutku, Prof. Ayşe Silier Erzan, Prof. Şevket Pa- muk vardı. Dün Galatasaray Meyda- nı'nda bir kez daha hukuk yok- tu. Haaa, bir de 180 cumartesi- dir olduğu gibi, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Eralp öz- gen de yoktu... POLTIIKA GUNLUGU HtKMET ÇETİNKAYA liıtku... • Parkın ağaçları birsonbaharyalnızlığını anımsa- tıyordu... Bir genç kız, gecenin içinde şarkılar söylüyordu... Bir iç sıkıntısı... Zamanın içinden büyüyen tutku, sevecenliğin titrek kumaşı içinde yitip gidiyordu... Yabangülü Rosa, belki çığlık çığlığaydı. Çalgı- cılar gizli ve el değmemiş çimenlerin üzerinde yü- rüyordu... Hani bir zamanlar güzel otlar, uzun güzel çiçek- ler büyürdü tarlamızda; hani Henri Michaux'un Budapeşteli kızı salına salına yürürdü sokaklar- da... Gözlerim onu aradı... Ama ben bu kez Budapeşte'de değildim... Gözlerimi yumdum, gençlik düşlerimi aramaya koyuldum... Mavi ellerini gördüm Jorge Luis Borges'ın... San Juan'la Chacabuca'nın kesiştığı yerde si- yah saçlı bir kız el sallıyordu uzun boylu sıska bir delikanlıya... Oradan Paris'e geçtim, erguvan renkli mevsim- ler peşimizden koşuyordu... Kadınlan düşündüm... Tutuşan bahçelerinden göğe bakan kadınlan... Akşam karanlığında bile seçilen soluk kollannı, kara perçemlerini düşündüm... Bir ülkeden geçiyordum... Bal kavanozlarına benzeyen gözlerinde yansı- manın sevincini düşündüm... Köşeyi mavilerle boyayan bir acıydı bu... Ben o gece, parkın ağaçları birsonbaharyalnız- lığını yaşarken Robert Desnos'u tanıdım; Vrtezs- lav Nezval'la aşkın gizemini çözdüm; ahmakça anılarda hüznün resmini gördüm... Uçağımız Amsterdam'a inişe geçti... : Gözlerimi yumdum... Benim hiç bilmediğim bir kentte güney rüzgân esiyordu... ; Uçağın tekeriekleri piste değdi... x Artık düşlerimle birlikteydim... Ne Paris'te ne Budapeşte'deydim... • • • ; Kırmızı Fener Sokağı... -- Giriş ve çıkışta hiçbir işaret ve sınırlama yok... Dans eden gençler, müşteri bekleyen kadınlar... Red Line... Salt fahişelerin yaşadığı bir sokak değil burası... Alışveriş merkezleri, cafeler, dükkânlar, barlar... Her şey iç içe... Avrupalılar, Uzakdoğulular, Afrikalılar... Ellerim ceplerimde dolaşıyorum... Bir umudun yok oluşu yüreğimi dağlıyor, kay- bolan çocuklann türküleri içimi yakıyor... Ellerimin erişemediği yerlerde belki aydınlan- mak istiyor yüreğim... Bir kaçışın geride bıraktığı sevda, karanlığın içinden yükselen sesle birleşiyor... Bense ırmakları çoğartmak istiyorum... Zaman alıp götürüyor beni başka bir evrene... x Lawrence'ın şiirieri yüreğimi kıpırdatıyor... 1 h i l ,\'.[ jtarkiri'i Ökuyorum gözlerim kapalı. Ondan vaz,- geçip Jose Marti'ye gıdiyorum... Bitip tükenmez ay ışığında sevdam yeniden yeşeriyor... Kırmızı Fener Sokağı'ndayım, bir barda votka içen sakallı delikanlıyla 'sevda' üzerine konuşu- yorum... Diyorum ki: "Dinle bak yeryüzü soluyor..." Sessizlik bize göre değil... Artık korkmuyorum... Bir sesle irkiliyorum: "ÇocuMan 'eli silahlı çete' gören birtoplum, fa- ili meçhullere alkış tutan çoğunluk, eli kanlı katil- leri 'vatan kahramanı' ilan eden zihniyet, benim elimden alamaz zamanın durmuş saatlehnde açan mor menekşelerimizi..." Gülümsüyorum... • • • Sessizlik, bir anıt oluyordu yaşadığımız toprak- larda... Sevgisizlik, genç ölülerin mezarlannı ço- ğaltıyordu... Sevgisizlik, çocuklan zindanlara tırt- sak ediyordu... Hayır, tüm bunlara karşın aşk ölmedi bu yürek- te ve bu gözlerde, cenaze töreninin başladığını i- lan eden ağızlarda... Gözlerinde sevdanın acısını gördüğü halde korkmadı... Kırmızı Fener Sokağı'ndayürüdüm uzun uzun... Unutulmuş bir akşamdı... Bir sonbahar şafağında hâlâ ayaktaydı... Nâzım'dan bir dize okudu uyumadan önce... "Çekilmez bir adam oldum yine: uykusuz aksi ve nalet/ Yine her seferki gibi haksızım./ Sebep yok,/ olması da imkânsız/ Bu yaptığım iş ayıplre- zalet./ Fakat elimde değil/ seni kıskanıyorum/ be- ni affet." Güneşli bir toprak kokusu vardı dışanda... Yeşil pırıltılarla dolu, uçsuz bucaksız bir uçuru- mabaktı... Gözlerine teslim oldu... hikmet.cetinkaya» cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 C A G D A S Y A Y I N L A R SEVHANINADRESİ BEliJ Df£tL ÇAĞININ TANIİI ü v YAZAR 400CCCTL KUtİUY 0UYI VE TARİKAT KAHPLARI 4. BASI 550OO0TL SANCILIYILUR KU$ATILMI$ SOKAKLAR 4. BASI « 0 000 TL KUZU FOSTUNDA KURT 2. BASI eooooou ZAMBAK SANA DA BULAJTIKAN ; 2. BASI socooo". BİN IARONUNUN KAZLARI 2. BASI 900000TL ÂtyKKABINüUSOKAĞI 2. BASI 900 000TI JERİAT PAZARI 800 000 TL SEVDANIN ADtESİ BELLİ DEĞİL t 000 K0TL Çağ Pazartama A.Ş Turkocağı Caddesı No:39/41 (34334) Cagaloğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle