Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
İmrivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya>ın Yönetmenı Orhan Erinç
0 Genel Yayın Koordınatöru Hikmet
Çetinka>a# YazıişknMüduni İbrahim
Yıldız # Sorumlu Mudür. Fikret İlkiz
0 Haber Merkezı Müdürü Hakan
Kara 0 Görsel Yonetmen Fikret Eser
fstıhbarat: Cengiz Yıldırım • Kültür:
Handan Şenköken # Spor: Abdülkadir
Yücelraan # Makaleler: Sami Karaören
# Düzeltme: Abdullah Yazıcı # Fotoğraf:
Erdoğan Köseoglu • Bıigı-Belge: Edibe
Buğra # Yurt Haberlen: Mehmet Faraç
Ya\m Kurulu tlhan Selçuk
(Başknn). Orhan Erinç, Oktaj
Kurtböke. Hikmet Çetinka>a.
.Şükran Soner, Ergun Balcı.
İbrahim YıMız, Orhan Bursab.
Mustafa Balba). Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısr Mustafa Balbay Ataturk Buhan
No 125, Kaf4. Bakanlıklar-Ankarâ Tel: 4195020 (7
hat). Faks:4195O2701zmırTemsılcısı SerdarKızık,
H ZıyaBlv 1352S 23Te! 4411220, Faks 4419117
0AdanaTemsılcısı.Çetin Yiğenoglu. înönüCd. 119
S No 1 Kat 1. Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
Muessese Mudürü Üstün Akmen #
Koordmator Ahmet korulsan • Muha-
sebe Bülent Yener • Idare Hüseyin
Gürer • tşleme Önder Çeök • Bdgı-
Işlem \ail İnal # Bılgı^ayar Sıslem
Mürûvtt Çüer^San, Faziletkuza
MEDYA C : • Yönetım Kıu
Başkanı - Gene] Müdûr Göl
Erduran # Koordınatör R
Işıtman # Genel MüdürYandıra
SevdaÇoban Tel 514 07 5
513 958O-51384«Wl,Faks 5138
Yayımla>an \e Basan: Yenı Gun Haber Aıansı, Basın \e \ ayıncılık A S
Tûrkocağ'ı Cad 39 41 Cağaloğlu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 IÜO hat) Faks (0 212) 513 85 95 25 EKfM 1998 tmsak:4.52 Güneş:6.19 Öğle: 11.55 Ikindi: 14.49 Akşam: 17.18 Yatsı: 18.39 www.cumhuriyet.com
Pekkan'dan
75. yıl konseri
• ŞANLIURFA
(Cumhuriyet) - Istanbul
Ticaret Odası'nın.
cumhuriyetin 75.
yıldönümü kutlamalan
çerçevesinde Ajda Pekkan.
Şanlıurfa'nın Harran
ilçesinde bir konser verdi.
Kümbetevler ve tarihi
Harran Kalesi önünde
gerçekleştirilen konserde,
Mimar Sinan Bale Grubu
ile sanatçı Onur Mete de
sahneye çıktı. Ajda
Pekkan. iki saat süren
konserinde, yerel
sanatçılarla birlikte rürkü
de söyledi.
GÜ Kütiiphanesi
araştırmacılara
açıldı
• Haber Merkezi -
Galatasaray Üniversitesi
Kütiiphanesi, kapılannı
araştırmacılara açtı. 178
Fransızca. 114 Ingilizce. 3
Almanca dergiye abone
olan kütüphaneden bundan
sonra araştırmacılar da
yararlariabilecek. •
Üniversite yetkiiileri,
kaynaklann daha çok
Fransızca olması nedeniyle
özellikle bu dilde araştırma
yapanlara kapılannı
açtıklannı belırttiler.
Post shoplar
yaygınlaşıyor
• ANKARA(AA)-tlki
Ankara'da kurulan post
shoplar, yıl sonuna kadar
lOildedahahizmete
girecek. Vatandaşlann,
posta gönderilerini
yollarken ihtiyaç
duyduklan değişik boy ve
türde ambalaj ve kırtasiye
malzemesi ile filatelik
malzemeyi ucuza temin
edebildikİen post shoplar
ilk aşamada büyük il
merkezleri ile turistik
yörelerde
yaygınlaştınlacak.
Kanserle
mücadele
• BURSA(AA)-
Türkiye'de ilk kez
Bursa'da. toplumu kanser
hastalığı hakkında
bilgilendırmek ve
bilinçlendirmek amacıyla
"Kanser Danışma ve
Eğitim Merkezi" açılacak.
Onkoloji Dayanışma
Derneği (Onko-Day)
Yönetim Kurulu Başkanı
Doç. Dr. Kayıhan Engin,
Dünya Sağlık Örgütü
tarafından kabul edilen
"Kanser Kontrol
Programf'nın ilk sırasmı
kanserden korunma ve
erken tanının aldıgını.
demeğin de toplumsal
kanser eğitimi projesine
ağırlık verdiğini kaydetti.
Milli saraylar
ücretsiz
• Istanbul Haber Senisi -
Cumhuriyetin 75. yılı
dolayısıyla 29 Ekim'de
milli saraylan oluşturan
köşk ve kasırlar ücretsiz
olarak gezilebilecek.
GAP ve tupizm
• ANKARA(AA)-
Turizm Bakanhgı. GAP
Bölgesi'nde, inanç turizmi
kapsamında
değerlendirilebilecek
eserleri koruma altına aldı.
İnanç turizmi kapsamında
Gaziantep, Şanlıurfa,
Adıyaman, Mardin ve
Siirt'te belirlenen eserlerin
çevre düzenlemesi icın
projeler hazırlandı. Bu
arada inanç turizmi
kapsamında yerli ve
yabancı gazetecilerle tur
operatörleri için Istanbul,
Adana. Içel, Hatay,
Şanlıurfa, Gaziantep,
Mardin, Adıyaman ve
Diyarbakır illerini
kapsayan gezi düzenledi.
Prof. Korfmann, bu yılki kazılarda ortaya çıkan 'olağanüstü buluntu'yu Cumhuriyet'e açıklad
Yunân tapınağunn atası Troya'da• Önde küçük, arkada ana
odası bulunan, 'Megaron'
denilen beş bin yıllık
yapılann tapınak olduklan
varsayılıyor,
kanıtlanamıyordu. Troya
Megaronu'nda kutsal ocak,
sunak, dinsel adak
buluntulan ele geçti.
Böylece antik Yunan
tapmaklannın mimarisinin
kökeninde Anadolu olduğu
kanıtlandı.
ÖZGEN ACAR
ÇANAKKALE - Troya arkeolojik
kazılan, tarihin karanhklannı, Anado-
lu'nun bilinmezliklerini bu yıl 'olağa-
nüstü buluşlar'la bir kez daha aydın-
lattı. 'Megaron
1
diye tanımlanan yapı-
lann tapınak olduklan ve Yunan tapı-
nak mimarisinin kökeninde Anadolu ol-
duğu kanıtlandı. Tapınakta bulunan
kömürleşmış buğdaylardan iz sürecek
bılim adamlan, ünlü Troya Hazınesi'ni
artık yılı yılına tarihleyebilecek.
11 yıldır Troya'yı kazan ve yerel
halkın, soyadından esinlenerek 'Os-
man Bey' dedigi Alman Tübingen Üni-
versitesi profesörü Manfred Korf-
maruTın ilk kez Cumhuriyef'e açık-
ladığı bu yılki buluntulan hakkında
Türk meslektaşlan 'oiağanüstü' yoru-
munu yaptılar.
Beş bin yıl önce tarih sahnesine çı-
kan Troya kenti zaman içinde dokuz ev-
re geçirmiş ve her evrede eskileri üze-
nndeyeni kentlerkurulmuştu. Heinrich
Schliecmann. geçen yüzyıl sonunda
Troya'da Güzel Heten'in sevgilisi Pa-
ris'in babası Kral Priamusun hazıne-
lerini bulduğunu. ünlü Troya Sava-
Bu >ılki kazılarda ortaya çıkanlan ve megaronlann tapınak olduğunu kanıtia> an Troya'da-
ki yapı (üsfte). Megaronun dinsel işlevini karutlayan, tapınan insan motifli kap (sağda).
şı'nın yaşandığı dönemden kalma ol-
duğunu öne sünmüştü. Daha sonra, ha-
zınenin İÖ 1200 yıllannda Troya 6. ev-
resınde değil, tÖ 2600-2450 yıllan ara-
sına tarihlenen ikinci evreden olduğu-
nu belırlemişti.
Arkeoloji profesörü, buyılınönem-
li buluntusunu şöyle anlattı:
"Troya 2 ana kapısının hemen yanın-
da. beklenen özelliklerin tümüne sahip
(ön ve ana oda). bmük bir 'Megaron
yapısı' ortaya çıkanldL Megaronun be-
yaz sıvalı kerpiç duvarlan 15 metre
yüksekliğe kadar korunmuştur. Ayn-
ca, ana odanın ortasında yuvariak bir
kutsal ocak yeri ile solunda duvara bi-
tişik inşa edilmiş, kare biçiminde bir
aitar (sunak) bulunmuşrur."
Schlıemann'ın Troya'da çok sayıda
buldugu 'Megaron'. önde küçük. ardın-
da daha büyük ana odadan oluşan ikı
gözlü bir yapıdır. Antalya' Elmah'da.
Burdur Bademağacı'nda, günümüz-
den beş bin yıldan da eskiye giden me-
garonlar yönetimsel ve özellikJe din-
sel amaçlı olduklan varsayılıyordu. bu-
nu doğrulayan kamtlara ise şimdiye
değin hiçbir arkeolojik kazıda rastlan-
mamıştı. Korfmann, megaronun tapı-
nak olgusunu şöyle değerlendırdr "Bu
yapının konumunu. buluntulan. suna-
ğı \e ocağı ile kült ile ilgili işlevi olduğu
düşüncesi önem kazanmaktadır. Mega-
ron yapı tipinin zaten kült ile ilişkili ol-
duğu tahmin edümekteydL Bu sonuçda
bu savı desteklemektedir. Mne butipbir
\apının bulunru envanterinin incek'n-
mesi de ilginç sonuçlar >erecektir.
rP
Türk arkeolojı profesörleri Mehmet
Ozdoğan ve VfeKSayın. Korfmann 'ın bu-
lunrusunu 'tevazuölçüleri içinde'anlat-
tığını söyledıkten sonra "olağanüsü bir
geliştne' olarak niteledıler.
Yunan tapınağmın atası
Bilindiği üzere megaronlardan bir-
kaç bin >ıl sonra yapılan Yunan tapı-
naklan da bir ön oda ve ardında salon
niteliğınde bir ana odadan oluşmakta-
dır. Megaronlann ahşap çatısını kerpiç
duvarlar, Yunan tapınaklannda aynı
plan üzennde menner ya da taş sütun-
lar taşımaktadır.
Troya'daki bu buluntu, 'megaronun
bir tapınak olduğunu' kanıtlamanın
yanı sıra mimarhk tanhı açısından da
önemlı bir başka sonuç yarattı. Yunan
tapınak mimarisinin kökeninde Anado-
lu megaron yapılan olduğu da kanıt-
landı. Türk arkeolog Göksel Saza'nın
çalışma alanmda bulunan bu megaron-
da ele geçen öteki buluntular hakkın-
da Prof. Korfmann şu bilgiyı verdi:
"Bunlar arasnda.rüm kaplar(Troia Fe
ait kapakJan. Troia II kültürii kaplan
ile birtikte) üzerinde tapınır durumda
tasvir edilmiş figürlerin bulunduğu bir
kült kabu bir insan figürini, başka in-
san fıgürinlerine ait parçalar, küçük
bronz nesneler. bir karneol taş, bir fa-
yans boncuk, bir parça dağ kristali,
boynuzdan bezemeli bir bilezik. üze-
rinde mavi-yeşil rengi silinmiş fa>ansol-
duğu sanılan bir asa başı parçası sa> ı-
labilir."
Alman arkeolog, kült kabmın Mos-
kova'daki hazinede bulunan bir gümüş
kabın gövdesi ile benzerliğine, fayans
asa başının da olasılıkla Mısır'dan ıt-
hal edildiğıne dikkati çekerek, Schli-
emann hazinesinin doğrultusuna gir;
diğini de söyledi.
Kömürieşmiş buğdav lar
Korfmann, 'kendiaJanındahazines
yuabilecek' dediği bir başka buluntı
yu şöyle açıkladı: "En önerrüi buluı
ru, kendi alanında bir hazine sayılab
lecek,(megaronun) tabanı üzerinde bı
lunmuş kömürleşmiş buğday taneler
dir. Bu sayede daha sağlam' carbon 1'
tarihlemesi vapılabilir. Çünkü bin yı
lık bitkilerden alman karbon örnekk
ri, belkiyüzlerce yılyaşama süresine SÎ
hip ağaçlara kıyasîa daha güvenUdi
Böylece, Moskova'da bulunan Troi
hazineierinive bunun ufkunu daha doj
m tarihlemek olanağı olacaknr."
Bu yıl megaronun ana odasının ka
zıldığını, gelecek yıl ön odasında ça
lışılacağını, aynca kazı çalışmalannı
daraltılarak 11 yılın değerlendirilme
sine geçileceğini söyleyen Prof. Kori
mann, Çanakkale'de Türk hükümetir
ce ilan edilen 'Llusal Banş Parkı' içir
de 2002 yılında uluslararası 'Troy
Müzesf'nin açılacağıru duyurdu. Yc
renin korunması hakkında ise Pro'
Korfrnann şu değerlendirmeyi yaptı:
"Sovyetler Büüği'nin çöküşünü izk
yen süreç içinde, NATO kavTamı gert
ğince yerel askeri böigenin kaldırüms
sıyla birlikte,bu bölgederhal rüm agu
bklan ile arsa vağmacılan >e inşaat mii
teahhitlerince neredeysehemen beme
ele geçirflmişti. Ancak \eni bir yaklı
şun vedeğişik birdegerlendirme için te
ve son fırsat vakalanarak kullanıld
Şimdi önemti olan, rüm ilgililerin bu ç
karalara ödün vetmemesidirf
Kazıya 3.5 milyon mark ile katkıd
bulunan Mercedes'in Türkiye Müdüı
ler Kurulu Başkanı Axel Arendt b
harcamayı 'geleceğe yönelik yaürun
olarak niteledi.
Gagarin'den bir yıl sonra uzaya çıkan ABD'li astronot Glenn yeniden yolculuğa hazırlanıyor
Uzayda 3 7 yıllık seriiven
77 > aşındaki ABD'li astronot Glenn, "yaşlı vücutta yerçekim-
siz ortamın etkilerinin incelenmesine" hizmet etmek üzere 29
Ekim'de yeniden gönüllü olarak uzay sahnesine çıkacak.
CAPECANAVTRAL(AA)-12
Nisan 1961 'de ilk "insanlı" uzay
yolculuğunu gerçekleştiren Sov-
yet kozmonot Yiıri Gagarin"den
(1934-1968) sonra ertesi yıl yerkü-
resinin yörüngesinde uçan ilk
ABD'li astronot olan John Glenn
(77), Uzay Mekiği ile bir hafta son-
raki yolculuğuna heyecanla hazır-
lanırken geri sayım süriiyor.
Amerikan AP ajansı, insanlığın
büyük uzay yolculuğuna ABD ta-
rafından bakışla, Gienn'in 36 yıl
sonra yaşayacağı tarihi sefer dola-
yısıyla geçmişe ve bugüne mekik
dokuyan bir kronoloji hazırladı:
Insanoğlu, 4 Ekim 1957'de ilk
Rus uydusu Sputnik ile birlikte
başladığı 40 yıllık uzay yolculuğu
serüveninde ancak iyonosferi (yer
atmosferinin 55 km yüksekliğinden
bırkaç bin km yüksekliğine kadar-
ki katman) yalayabilen alçakgö-
nüllü roketlerden, bugün neredey-
se "evrenin uç sınıriannda zama-
nın başlangıcuu görebilen" Hubb-
le gıbı süperteleskoplara kavuştu.
" l zaydaki ilk Amerikalı astro-
not" olan 75 yaşındaki Alan She-
pard,Gagarin'den 23 gün sonra, 5
Mayıs 1961 "de "Freedom" (özgür-
lük) adlı uzay aracıyla 185 km.
yükseklikte 15 dakika süreyle bir
uçuş yapmıştı.
20 Şubat 1962'de de, "Friends-
hip 7" uzay kapsülüyle Florida-
Cape Canaveraİ'dan uzaya çıkan
John Glenn, "yerin yörüngesinde
uçan ilk ABD'li astronot" oldu.
159-261 km. arasında değişen bir
yörüngeye yerleşen araç, Yer'in
çevresinde üç kez döndükten son-
ra Bahama adalannın açıklannda
Atlas Okyanusu'na inmıştı.
Insanoğlunun uzay filmı hızla
geriye sanlırsa, 1962 "de, 40 yaşın-
daki John Gienn'in Mercury roke-
tiyle uzaya çıktığı ve minicik kap-
sülü içinde okyanusa indiği görü-
Iür. O zaman Houstan'da Uzay
Kontrol Merkezi bile yoktu.
36 yıl sonra, 1998'e bakıldığın-
da, Yerküre'yi yüzlerce uydunun
dolandığına tanık oluyoruz.
Glenn^.yeniden
21 yıldır uzayda yol alan Voya-
ger-1 aracı. bugün Güneş sistemi-
ni bile terk etmek üzere yola devam
ediyor. Ve John Glenn. 77 yaşın-
da, "yaşh vücutta yerçekimsiz or-
tanun etkilerinin incelenmesine"
hizmet etmek üzere birkaç gün son-
ra (29 Ekim'de) alkışlar arasında ye-
niden gönüllü olarak uzay sahne-
sine çıkıyor.
70'lik bir astronotun bugün uza-
ya çıkabilmesi, "bilimkurgunun.
her zamankinden daha fazla ger-
çek bilüne biraz daha sürünerek
>aklaşması" gıbı algılanıyor.
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay
Daıresı NASA yine bu hafta sonu,
yepyeni bir roket motorunu uzay-
dadeniyor. "tyonitimgücüyte" ça-
lışacak deney roketi. Güneş Siste-
mi'ndeki en uzak gezegen olan,
Yer'den 6 milyar400 bin km. uzak-
lıktakı Plüton'a lOyıl sürecek yol-
culuğun süresini yanya indirebile-
cek. Uzayda, dünyanın en yaşlı ast-
ronotu unvanını alacak Glenn, Dis-
covery Mekigi ileyapacağı seferin,
geriatriye (yaşlılık hastalıklan bi-
limi)yeni bilgilersağlayacağını ve
ıleride daha yaşlı astronotlann uza-
ya çıkmalannın yolunu açacağını
umuyor. Glenn, "Yaşamımda (36
yıl sonra)yep\eni bir araşürma sa-
hasına doğru >olaçıkmak harika_
Bir tek, tek bir seferle 83 a> n bilim
ve araşnrma projesini uzaya taşıyo-
ruz. bu harikulade!" diyor.
Apollo 12 ile Ay "da yürüyen ast-
ronot Alan Bean ise Glenn'in ya-
pacağı seferin zihınlerde çok şeyi
degiştıreceğine ınanıvor: "İnsan-
lar bir gün uçaklarla olduğu gibi
uzaya tatile gidilebileceğini düşün-
müyorlar. Ama Glenn"in bu seferi-
nin bunu değiştireceğine inanıyo-
rum."
'Halkım ben,parmaklasaydmayafu.!
IŞILÖZGENTLRK
Buoldu. Şilili faşistdiktatör AugustoPinochettutukJan-
dı. Haberi duyduğumda kulaklanma manamadım. Pinoc-
het tutuklanmış!
Sokaklara çıkıp bağırmak geldi içimden.
"Pinochet tutuklanmış! Pinochet tutuklanmış!"
O anda asla yalnız değıldim.
O anda şu yaşlı dünyamızın pek çok yerinde, sokağa fır-
layan dostlanmla birlikteydim.
Hep bir ağızdan bağırıyorduk:
"Pinochet tutuklanmış! Pinochet tutuklanmış!"
tlk sevinç geçince, eski bir dostla buluşur gibi heyecan-
lı, kütüphaneye yaklaştım ve vüreğim titreyerek Pablo Ne-
ruda'nm şiir kitaplanna uzandım. İçimden hıç durmadan
yineliyordum:
"Halkım ben, parmakla sa>ıima\an_."
Birden şairin cenaze töreni geldi aklıma. Cenaze töre-
ninin fıhnini yurtdışmda bır festivalde izlemiştim. Gizli-
ce çekilmiş bir belgeseldi. Bırden her şeyi, ama her şeyi
bütün aynntısıyla anımsadığunı fark ettim.
Güneşli bir eylül sabahı> dı. Tel örgüler ve tanklarla çe\ -
rili Santiago sokaklannda elli-altmış kişilik küçük bir grup
kosar gibi ilerliyordu. Ellennin üstünde bir tabut vardı. Geç-
tikJeri sokaklar ıssızdı. Evlerin çoğunun pencereleri kapa-
lıydı. Gene de arada sırada bazı evlerin panjurlan hafifçe
aralaruyor ve bir karanfil >a da deli kokulu bir yasemin ta-
buta dognı atılıyordu.
Cenaze törenıne katılan kışiler her yaştan, her sınıftan-
dı. Siyah yas giysılen içinde kadınlar, yoksul giysili işçi-
ler, her an patlamaya hazır gençler, başlan dik, koşarcası-
na ilerlıyorlardı. Kımseler onlara dokunamıyordu.
Yolun iki kenannda duran askerler yürüyenlerle göz gö-
zegelmemek için başlannı sürekli eğik furuyorlardı. Içle-
rinde Pablo Neruda'yı tanıma>an yoktu. Onun şiirleriyle
büyümüşlerdi. Nobel aldığı gün onunla bir Şilili olduğu
için övünmüşlerdi. Şimdi utanı>orlardı.
Çünkü az bir zaman önce şair ölüm döşeğindeyken evi
Pinochet'nin askerleri tarafından yağmalanmış ve yıllar-
ca emek verilerek biriktirilen denız kabuklan, kitaplar pa-
ramparça edilmiştı. Askerler gittıkten sonra Neruda. da-
yanamamış ağlamıştı. Yıllardır ilk kez ağlıyordu. Kendi
için, kansı için, ölen. yurtdışına kaçmak zorunda kalan Şi-
lililer için ağlıyordu. Sevgili yurdu için ağlıyordu.
Cenaze törenine katılanlar önce sessizdiler. Sonra bir-
den kalın ve gür bir kadın sesi duyuldu. Şairin şiirini oku-
yordu:
"Halkım ben, parmakla sayılmayan
Sesimde pınl pml bir güç >"ar
Karanlıkta boy atnıaya
Sessizliği aşmaya yara\ an
Ölü, yiğit gölge ve buz ne \arsa
Tohuma dururlar >eniden
Ve halk, toprağa gömülü
Tohuma durur bir yerde
Buğday nasıl fiuziru sürer de
Çıkarsa toprağın üstüne
Güzelim kırmızı elleriyle
Sessizliği burgu gibi deler de
Biz halkız doğanz ölümlerde."
Şiiri okuyan elli yaşlannda, kır saçh ve güzel gülüşlü
bir kadındı. Giysileri yoksuldu ve ayağında eskimiş pos-
tallar vardı.
Sonra bir ses daha duyuldu, bir erkek sesi:
"Companero Pablo Neruda! Arkadaşımız Pablo Neru-
da!"
Sonra bir erkek sesi daha, bir kadın sesi daha. bir çocuk
sesi daha duyuldu:
"Companero Pablo Neruda!"
Sonra şiirler sürüp gitti.
Film bittığinde gözyaşlanna boğulmuş, sersetnlemiş bir
halde sinemanm koltuğunda oturu\ordum ve kendi ken-
dıme mınldanıyordum:
"Halkız biz doğaru ölümlerde_."
Neruda'nın cenaze töreninden bu yana tam 25 yıl geç-
miş. Zaman nasıl da çabuk akıp gidi>or. Gene de bu za-
man tannsına teşekkürler. Bize Pinochet'nin tutuklandı-
ğını gösterdi. Az mutluluk mu bu?
ısoz50(S hotmail.com
İrtica evrime saldırıyor
'Bilime karşı
sinsi savaş'
• Bilim adamlan evrim kuramına karşı yapılan
saldınlara önlem ahnmasım istediler. Irticanın
bilimsel düşünceyi engellemeye çahştığını
belirten bilim adamlan, "Bilime karşı sinsi bir
savaş sürdürülüyor" değerlendirmesini yaptılar.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Çeşitli üniversite-
lerden lOO'üaşkınbilimada-
mınm imzaladığı ortakbildi-
ride, son günlerde evrim ku-
ramına karşı açılan kampan-
yanın Türkiye'yi çagm geri-
sine götürme amacını taşı-
yan irticanm önemli bir yan-
sıması olduğu belirtilerek,
önlem alınması istendi. Bili-
me, bilimsel düşünceye kar-
şı sinsi bir savaşın sürdürül-
düğü vurgulanırken. "Evrim
kurammj destekle>en kanıt-
lar, bilimle iigisi kuşkulu ki-
şilerce çarptınlmakta ve hal-
kımızın inançlan, bilim ile
din karşı karşıya getirilerek
sömürülmektedir" denildi.
ODTÜ ögrenm üyesi Prof
Dr Avkut Kence, Doç. Dr.
EnginAkkaya, Meral Kence,
Can Bilgin. Dr. Serhat Öz-
yar. Ankara Cniversitesı öğ-
rerim üyesi Prof. Dr. Yaman
Örs, Işik Bokesoj. Istanbul
Cniversitesi öğretim üyes
Prof. Dr. DincerGülen, Nev
York Eyalet Universitesi öğ
retim üyesi Doç. Dr. Reşi
Akçakaya, VVisconsin Üni
versitesi öğretim üyesi Dı
ÜmitSaym'ın evrim kuramı
na yapılan saldınlara karş
hazırladıklan metinebugünı
kadar çeşitli üniversitelerdeı
100'ü aşkın imza geldi. Ev
rim kuramının insanın ötek
canJı rürleri gibi biyolojiniı
yasalanna bağlı bulunduğı
ve doğanın bir parçası oldu
ğunu ortaya koyduğu kayde
dilen metinde, lcuramın 151
yıldır farklı disiplinlerdek
binlerce bilim adamı tarafin
dan sorgulandığı belirtildi
Kuramın, deneyler ve göz
lemlerle sınandıgma ve dah;
da güçlenerek çağdaş bili
min ve bilimsel düşünceniı
vazgeçilmez temel taşlann
dan birini oluşturduğuna dik
kat çekildı.
Çankaya Belediyesi düzenledi
Yüz binler cumhuriyel
şenliğinde buluştu
ANK\RA (Cumhuriyet
Bürosu)-Çankaya Belediye-
si'nce düzerüenen. yüz bin-
lerce yurttaşın katıldığı
"Ata'nın Huzurunda Cum-
huriyeti Kutlayalım" şenli-
ğinde, Ataturk üke ve devrim-
leri ile cumhuriyete bağhlık
coşkuyla dile getirildi. Şen-
liğe katılan CHP lideri Deniz
Ba> kaL sahnelere veda etme-
ye hazırlanan sanatçı Zühii
Lhaneli'den siyasete atıhna-
sını istedi.
Anıtpark'ta dün "Ata'nın
Huzurunda Cumhuriyeti
KuÜavahm" şenlığı, yüz bin-
lerce yurttaşı bır araya getir-
di Ellerinde, Ataturk ve cum-
huriyet bayraklan ile mum-
lartaşıyan yüz binlerce yurt-
taşın hep bir ağızdan "Tür-
ldyelaiktir, laik kalacak" slo-
ganını attığı konserde sahne-
ye çıkan sanatçılar Bahadır
Tokmak ile Turgay Yıldız'm
"Çal bacu çal haa çal gaa"
adlı şarkılan büyük beğenı
topladı."Saltanattan Cum-
huri>ete" adlı video fihnin
gösterildiği şenlikte, "kal-
paksız Kuvayı Milliyedler"
diye duyurulan; öldürülen ay-
dınlar Abdi Ipckçi. Muam-
mer Aksoy. Turan Dursuı
Bahriye L çok, Uğur Mum
cu'nun unutulmadığı belir
tildı.
"Halkadamı,içimizdenbi
ri" anonsu ve "\Wvurinfc
sin, Meüh Gökçek dinksin
sloganı eşliğinde sahneyeçı
kan Çankaya Belediye Baş
kanı Taşdelen. yurttaşlar.
"Mustafa KemaDer, Musta
fa Kemai'in evlatlan" diy
seslendı. Istanbul'dadavere
ceği konserin ardından sah
nelere veda edecek olan Zül
fü Livaneli de, sevilen parça
lannı yüz binlercekişiylebir
likte seslendirdi. Yurttaşlaı
Livaneli'nin seslendirdiğ
"Ylğidim aslanım burda ya
tıyor" sözlerini Anıtkabir'
dönerek söylediler.
"Baykal Başbakan" slo
ganlan ile konuşmasına baş
layan Baykal da. Anado
lu'nun saz, söz ve şiir gele
neğinin en seçkin temsilcı
lerinden biri diye niteledi|
Livaneli'nin sahnelerden ay
nlmasından, besteci yönü
nün daha iyi tanınması ve si
yasete aülrnası açısından giz
li bir sevinç duydugunu kay
detti.