18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM1998PA2 8 PAZAR YAZILARI AngloSakson kulağa dikkat TORONTO ENGİN AŞK1N "Yerin kulağı vardır" deyiminin pabucu çoktan dama atıldı. Geçerli olması doğal sayılabilecek yeni bir tanımJa, "YaJnızyerin değil, Anglo- Sakson'un heryerde kulağı var" demek gerekiyor. Her gün, dünyanın dört bucağında yapılan her telefon konuşmasını, çekilen her faks mesajını, e- postasını, kodlu ya da düz haberleşmeyi. süper bilgisayarlarla dinleyen bir kulak var ve bu dev kulak, sadece Anglo-Sakson ülkelerin sahip olduğu bir kulak. Dinlenen, ele geçirilen, çevirisi yapılan, kodlan çözûlen her türlü iletişimi, oluşturduklan ortak bir analiz sonrası depolayanlar; Kanada, ABD, fngiltere, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi 5 üikeden oluşuyor. "Evreni kucaklayan dev bir Uetişim süpürgesi" tanımıyla anılan ve "Echoton" diye adlandınlan dinleme sistemi, ABD'nin Washington'daki "UlusaJ Güvenlik Dairesi"nin elektronik dosyalanna tonlarca bilgi aktanyor her gün. Eşi benzeri bulunmayan dev kulağın, uçan kuşu bile dinlemeye giriştiği, ağlannı örmeye başladığı tarih 1948 yılı, ama sistem yepyeni teknolojik katkılarla asıl işlevini "Soğuk Savaş" yıllannda yürürlüğe koydu. Giderek, dayanak kaynaklannı uydularla donatan dev kulak, şu anda 25 değişik uyduyla gönlünün istediği hedefi rahatça dinleyebiliyor. Kulağın akıl almaz serüvenlerini irdeleyen Yeni Zelandalı araştırmacı Nicky Hager'a bakılırsa, "Herhangi bir ülkenin büyükelçiliğinden herhangi bir ülkenin hükümetine, sosyal ve siyasal demeklerine, sendikalanna örgiit ve firmalanna kadar, dev kulağın dinlemediği çok az yer var dünyada". Yeni Zelandalı Nicky, "Dev Güç-Secret Power" adlı kitabında. "kuiağın oluşturduğu ekkfronik-casuslugun, dünyadaJri hemen her ülkeyi jçerdigmi" vurguluyor. Kulağın Anglo-Sakson sahipleri, kendilerine özgü kusursuz örgütleme ustalığıyla, dinleme hedeflerini aralannda güzelce paylaşmışlar. Kısacası, kıtasaJ birimlere göre hedef saptıyor kocaman kulak. Örneğin, haberleşme trafiğinin Avrupa kesimini izleyen -daha doğrusu dinleyen- bölümünü, Ingilizler, Morwentsow kentinden yönlendiriyorlar. Kuzey ve Gûney Amerika kıtasının kulağı ise Washington'a 150 km. uzaklıktaki Sugar Grow yöresinde bulunuyor. Kocaman kulağın anatomisini irdeleyen Kanada gazetesi Globe And Mail, kulağın Kanada bağlantısının başkent Ottavva'da yer aldığma dikkati çekerken, ABD dergisi Covert Action, kulağın Yeni Zelanda'da NVaihopai kentinde, Avustralya'da ise Geraldton askeri üssünde odaklandığını belirtiyor. Kulağın boş durduğu tek bir saniye bile yok. Yeryüzûnün üstünden habire haber süpûren, güncel planlama, uydulann ayarlanması gibi işlemlerle yüktimlü olan delik kulak, her 5 Anglo-Sakson ülkesindeki "sözlfik müdürleriyle" denetliyormuş. Toplanan verilerin sınıflandınlması, ivedilikle bağlamı, siyasal, diplomatik ve ekonomik boyutlan anahtar tanımlarla kayda geçirilirken, uzman analizciler, yepyeni hedefler anyormuş kocaman kulağa. tşte bu kulak, böyle bir kulak. Hayvanseverlere müjde... \riık Kii[XKiCM:ritı, kupekleıiyte aynı gfysfleri glyebilecekler! Bertin'de düzenienen bir tnoda gösterisinde, Axei E. Deükat'ın "Hayvanseverler ve HayvanlarT adlı sonbahar-kıs tasanmlan özeliikle hayvan dostlan tarafından çok beğenildi. Deükat'ın en çok Ugi toplayan tasannu, bu şirin köpekle sahibesinin sunduğu dana derisinden yapılmış leopar desenli ghshdi. îsa ve Meryem aşkına çekbana birbira...Londra'jıın var olan btr yada . ., bilemediniz iki tepesınden birinde kurulu Muswell Hill semtinde, etrafindaki modern yapılarla uyumlu olan, dikkatli bakılmazsa onlardan farklı olduğu anlaşılmayan güzel bir kiliseydi. Kurulduğu yıllardaki kasvetli görüntüsünden kurtanlarak hareketli, canlı bir kiiltür merkezine çevrilmişti adeta. Burada hem ibadet yapıhyor, hem de başta müzik olmak üzere birçok etkinlik gerçekleştiriliyordu. Ingiltere'deki seküler din anlayışından nasibini çoktan almış Ingilizlerin öbür dünyayı bu dünyayla beraber düşünme tarzına uydurulmuş dini bir yapıydı. Sonra nedendir bilinmez, ibadete engel bir eksiği, yıkıgı, döküğü de yokken kapatılıverdi burası. Başta kilise cemaati olmak üzere hiç kimse neden kapaoldığını anlamamaida beraber, semt sâkinleri kilisenin yeniden ibadete açılacağını sandılar. Açıldı da. Öyle bir açıldı ki, eskisinden -dabavokgekni gideni var şimdi. Bina aynı bina, dış boyasından iç boyasına kadar her şey eskisine sadık kalınarak yenilenmiş. Bunlann dışında değiştirilmiş öyle çok önemli bir yeri de yok. İç düzenlemesine dokunulmamış bile. Dindarlann oturduklan sandalyelerin yerini birkaç masa almış, kilise korosunun yerine de gelenleri oyalayacak kimi şeyler konulmuş. Bir de açılış saatleri değişmiş; sabah 10'dan gece 11 'e kadar uzun bir süre kapılan açık. Bunlann dışında burası aynen eskiden olduğu gibi yine kilise. Değişikliğin ne olduğunu kapıdan içeri adım atar atmaz fark edebiliyorsunuz. Bu güzel dini yapı artık ziyaretçilerin demlenebileceği bir birahaneye dönüştürülmüş. Gelenleri oyalayacak kimi şeyler dediğim de kumar makineleri. tngiltere'nin bu sektördeki deneyimli ve büyük şirketlerinden biri binayı satın alıp birahaneye çevirmiş meğer. lngiltere'ye geldiğiniz zaman LONDRA MUSTAFA KEMAL ERDEMOL dikkat edin göreceksiniz, sahiplerinin monarşiye düşkünlüklerinden olsa gerek birahanelerin çoğu kral ya da kraliçe, prcns ya da prenses adlan taşırlar. Dini kurumlarla ya da dine aıt sembollerle ilgili olanlanna rastlanmaz genellikle. Bu nedenle eğer yanılmıyorsam Londra'da birahaneye çevrilen ilk dini yapı olması açısından burası istisna bir örnek oluyor. Bu değişikliğin nasıl karşılandığına ilişkin tartışmalardan maalesef haberim olmasa da, dönüştürmenin binanın ruhani kimliğine ve eskiden burada ibadet eden dindarlara bir saygısızlık gibi anlaşılmadığını tahmin edebılıyorum. Özellıkle kilise cemaatinin çoğu, "burayı esldden de severdim, şimdi daha çok seviyoruın" demekle kalmayıp. kiliseyken de burada kutsal günlerde bize şarap ikram ederlerdi, o şimdi profesyonel hale getirildi" diyerek benimle dalgasını geçen şu yaşlı adam gibiyse. bu tahminimde yanılmadığımı sanıyorum. Adam bir âlem, "Ben iyi bir Katofik'im. burayı biraz da o yüzden terkedemedim'*diyor. Kucağında çocuk İsa'yla tasvir edilmış Meryem Ana yerine kanatlı Eros, çarmıha gerili lsa yerine de Elvis Ptesley heykelciklerinin asılı olduğuna bakılırsa. birahane yöneticileri bir hayli dikkatli de davranmışlar. Oldukça cesur bir iş aslında yapılan, şirket neyine güvendi de, muhafazakâr bilinen Ingiliz toplumunda, herkese nanik yaparcasına,.kalkıp bir kiliseyi birahaneye çevirebildı, anlayabilmiş değilim. Anlayamadığım için de yûzümde engel olamadığım bir sîntmayla yaşlı adama bakıyorum. Neden kendi kendime güldüğümü soruyor önce. Yanıtımı beklemeden. "Tûrldye'de olur mu böyle şeyler?" diye ikinci bir soru yöneltiyor. Türkiye'de değil de başka Islam toplumlannda, hem de çok eskiden bundan daha kabul edilemez şeylerin yapıldığını söylüyorum. Halifelik makamını elinde tutan ve henüz Islam yaşama biçimini özümseyememiş Emevilerin, caminin birine kadın imam gönderdiklerini, hatta camide şarap masası bile kurduklannı anlatıyorum. Suç ortaklanmn yüzyıllar öncesinin Emevileri olduğunu ögrendiğimden midir. nedir, katıla katıla gülüyor yaşlı adam. Ben sıntmaya devam ediyorum. Eskiden günah çıkanlan bu yerde, maçlan izlemeye gelen kimilerine hır çıkanldığına tanık olsanız, sız ne yapardmız? YEDtTEPE ÜNtVERSİTESİ YÜKtM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZt tHTİSAS PROGRAMLARIKUÜYERGELİŞTTRME PROGRAMLARI • Mesleki Yabancı Dil tngilizce - Işletmecilik - Mühendislik -Tunzm - Yönetici Sekreterlik Almanca -Tunzm -Sekreterlik - Işletmecilik • Temel Bilgisayar Becerileri Win 95. Word, Excel. Power Point, Access, Internet KURUMSALEĞtTÎM PROGRAMLARI • Kalite Yönetimi • Bilgisayar Destekli Yayıncılık • Vergi Planlaması • Bilgisayar Destekli lstatistik • Bankacıhkta Aktif-Pasif Yön. • Enflasyon Muhasebesi • Dış Ticaret Finansmanı • Finansal Orün Pazarlaması • Uluslararası Taşımacılıkta • Uluslararası Ticari Anlaşmalar Planlama \ e Modelleme • Benohmarkıng • Bircysel Bankacılık • Yönetici Sekreterlik (lng.) • Veri Tabanı \e Network Yönetimi • Çagdaş Market Yönetimi Yeditepe Üniversitesı Küçük Işletmeler Merkezi (YÜKİM) Yeditepe Üniversitesi Dragos Kampusu Adres : Bağdat Cad. No: 86 Atalar 81410 Kartal/Istanbul Tel : 0 216 387 91 10 02163879100/203 Faks .0216 387 9108 BAKIRKÖY 8. ASLİYE HUKUK HÂKİMLtĞİ'IVDEN Davacı Selahattin Ovat tarafından davalı Hülya Ovat aleyhine açılan boşanma dava- sının yapılan yargılaması sonunda: Dava sabit olduğundan, lst. Beyoğlu, Camii Kebir Mah. cilt: 007/10, sayfa: 82, kü- tük 692'de nüfusa kayıtlı, davacı Salahattin Ovat ile davalı Hülya Ovat'ın boşanmalan- na alınması gereken 773.900 TL ilam harcmdan peşin harcın mahsubu ile bakiye 344.900 TL ilam harcının davalıdan tahsiline, davacı tarafından sarf edilen 2.158.000 TL yargılama gideri ile av. ücret tanfesi uyannca davacı yaranna takdir edilen 6.000.000 TL vekalet ücrerinin davalıdan aluıarak davacıya verilmesine, yargıtay yolu açık olmak üzere 17.9.1998 gününde davacı vekilinın yüzüne karşı davalının yokluguna karar ve- rilmıştir. Istanbul, Topkapı, Sultan Mah. Şeyhülislam Sokak Vatan Apt. No: 45 adresin- de bulunamayan ve meçhul kalan davalı Hülya Ovat'a karar tebliğ gerekmiştir. Işbu ka- rar özetinin ilanına, ilan tarihinden itibaren 15 günlük temyiz süresi başlayacağı, süre- sinde temyiz edilmediği takdirde karann kesinleşeceği adı geçen davalıya karar tebliği yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 29.9.1998 Basın: 47498 Katya, Türk televizyonundarj neleröğrendi... MOSKOVA Katya Türkçe bilmiycr - Ama ben Türk arkadaşlanmla konuştirken öyle dikkatle dinleyipö y'e canlı tepkiler veriyor k'> zaman zaman onun Türîcçe anladığını düşünüyorıtm. Ekranımı Türk kanalUnnın işgal ettiği sıralarda pfr dikkat televizyona bak'yor, bazen kendi kendine gülümsüyor, kimi zaman da doğru anlayıp anlamadığını sınamak için bana sorular soruyor. Ben arkadaşlarla konuşurken ve Türk kanallannı izlerken çoğu kez Katya'nın varlığmı unutuyorum. Sonra onunla söyleşirken bazen gerçekten ilginç gözlemler edindiğini görüyorum. Orneğin, Türk erkeklerinin birbiriyle öpüşmeye neden bu kadar meraklı olduğunu, yan kapasite gizlediği kurnazbir gülüs eşliğinde soruyor. "Bazen", diyor, u birkaç günde bir buluşsanız da yine şapur şupur. Ama Türk kj»dınlan>la. hele arkadaş eşleriyle öpüşmekten kurttan korkar gibi korkuyorsunuz. Haydi diyelim ki o 'yenge saygısı' ve 'namus gereği'. Ama erkek erkeğe birbirinize bu düşküniüğünüzün nedeni ne?" Aşağılanmış olmak, hele hele bunun homoseksüelliği ima eden vurguyla yapılmış olması doğirusu insanı pek mutlu etmiyor. Ama kibiri bırakıp da bizi pek bilmeyen ve dışandan izleyen bir yabancının gözlemini öğrenmek yine de keyifli. Katya devam ediyor: "Şarküannız, klipleriniz birbirine ne kadar benziyor! Hepsinin aşk üzerine olduğu aşikâr. Herkes mutlaka eiiııi yüreğinin üzerine götürerek ağlamaklı bir yüzle şikâvet ediyor. Büyük çoğuniuğu da erkeğin kaduıa duyduğu, yakan, perişan eden bir aşk. Kadın kolay pas vcnneyen ve pek ulaşüamayan bir abide. Başka konunuz yok mu sizin kuzum? Bizde aşkın vanı sıra arkadaştık üzerine, sa>aş ve banş üzerine, sosval sorunlar üzerine bir dolu şarkı vardır. Geieneklerimizi ve memJeketimizi anlatan meJodilerimiz az değildic" HAKAN AKSAY Katya'ya Hasan Mutiucan'ı anlatmıyorur Onun dışında aklıma geh 'Bir başkadır benim memleketim'den de söz etmiyorum. Yalnızca dediği doğru mu, yoksa abartma mı diye kliplerimizi daha dikkatli izlemeye koyuluyorum. Bizim kanallardaki televizyon dizilerini izlemeye hiç meraklı değilim. Genel olarak bağımlıhk yapan dizilerden uzâk durmaya çalışıyorum. Ama bazen bakıyorum, örneğin ben yazı yazarken, Katya gitmediği bir ülkenin anlamadığı dilindeki bu filmlere gömülmüş. Allahtan "DeKkanJı olunmaz, deiikanh doğulur" gibi zırvalan anlamıyor ya da çevirmemi istemiyor. Amabu fılmlerde hep kavga dövüş m ^^^mmmmmm olduğunu, kaşlann hep çatıldığını, el hareketlerinin aşınlığını ve kadınlara fılm başına bir-iki erkek tokadı düştüğünü saptamakta gecikmiyor. Yine de hissedebildiği kadanyla aile kavramınm Türkiye'de Rusya'ya göre daha fazla saygıdeğer olduğunu ekleyerek gönlümü almaya çalışıyor. Eğlence programlannı biraz ilkel buluyor. Örneğin, Erkan Yoiaç'ın 'evet- hayır' yanşmasının bu kadar hoşa gitmesine anlam veremiyor. Ben, Erkan Yoiaç'ın son birkaç yüzyılda yalnızca bu 'evet- hayır' numarasına dayanarak yaşadığını Katya'ya söylemememin daha hayırlı olduğunu içimden : ? geçiriyorum. Ve nihayet ilginç bir gözlem, daha doğrusu yorum: Katya'nın en çok hoşuna giden, benim arkadaşlanmın artık saçmasapan bulduğu bizim siyah-beyaz eski Türk filmleri. Bu filmleri neden beğendiğini sorduğumda aldığım cevap şu: "Bu filmlerde elbefte birçok acemilik. belki de saçmahk göze çarpıyor. Ama beni daha fa/la ilgilendiren onlann saflığı, iyi jürekliliği, dünyaya sımsıcak bir pencereden bakmalan. Bugünün 'süper akılh' ve acımasız dümasında bu duygulara ihf de BUGÜN 2. LIG FUTBOL KARŞILAŞMASI KADİRLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 199848 Davacılar Enbiya Clger ve arkadaşları vekili A\. Battal Angan tarafından davalılar Elif Kanmaz ve arkadaşları aleyhine mahkememize açılan tapu iptali ve tescil davası- nın yapılan yargılaması sırasında venlen ara karan geregınce; Davacılar Kadirli ılçesi, Cemalpaşa Mahallesi 56 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapusunun ıptalı ile adlanna tes- cilini talep etmişler davalılardan Hilal Kanmaz. Uryan Kanmaz ve Bırsen Yentürk'e tüm aramalara ragmen tebligat yapılamamış olup adı geçenlere tebliğın iîanen yapıl- masma karar \erilmiş olduğundan adı geçenlerin duruşma günü olan 17.11.1998 günü saat 09.00'da duruşmada hazır bulunmalan veya vekil göndermeleri aksi takdırde yar- gılamaya gıyaplannda devam edileceği ve karar verileceğı hususu ilanen tebliğ olunur. 24.9.1998 Basın: 46894 Pelin Aksoy Ue Hüseyin Emre Yılmaz evlendiler. Mutluluklar dileriz. Fethiye, 10 Ekım 1998 BAYBURT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1997/339 Davacı DSİ Genel Müdürlüğü vekılı Av. Hıkmet Bekâr tarafından davalı Bayburt mer- kez Arpalı köyünden Ekrem Irmak, Temel Irmak, Leman Karahan, Savaş Irmak, Sema Özay, Rüşan Aykaç, Vahdettin Aykaç, Kâmil Aykaç, Alı Vahit Aykaç aleyhine mahke- memize açılmış bulunan tescil davasının yapılan açık duruşması sırasında verilen ara karan geregince, Davacı vekılı dılekçesinde Arpalı köyünde kâin 114 parsel no.lu ve is- timlak evrakında 4 parsel numarası ile gösterilen taşınmazda 19200 m2'lik kısmın da- vacı idare adına tescilini talep etmiş olup, Bayburt Arpalı köyünden Ekrem Irmak, Te- mel Irmak, Leman Karahan. Savaş Irmak, Sema Özay, Rüşan Aykaç, Vahdettin Aykaç, Kâmil Aykaç, Ali Vahit Aykaç ile dahili davalılar yine aynı köyden Hüseyin Aykaç, Ke- mal Aykaç, Altın Aykaç (Çelık), Abdurrahman Aykaç, Kâmil Aykaç, Turgut Aykaç, Ab- dülaziz Aykaç. Duruhan Aykaç, Ağca Aykaç tüm aramalara ragmen adresleri tespit edi- lememîş olup, davetiye tebliğ edilemedığınden ilanen tebliğine karar verilmiş olup du- ruşmanın bırakıldığı 17.11./ 1998 günü saat 09.00'da duruşmada hazır bulunmalan ve- ya kendılenni bir vekille temsıl ettirmeleri duruşmada hazır bulunmadıklan ve kendıle- rini de bir vekille temsıl ettirmedıklen takdirde duruşmalann yokluğunda yapdıp kara- ra bağlanacağı hususu HUMK'nın 213 ve müteakıp maddelen geregınce davetiye yen- ne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 47353 TOYOTA 1/3 XL, STATION Hidrolik direksiyon, 26.500 km Peşin, vade, takas. Tel: 0542 415 56 56 JAPON öğretmenden Japonca dersi verilir. Tel: (0212)287 06 08
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle