Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 1 EKİM 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'2OOO'li Yıllarda Nasıl Bir Cumhuriyet ve Demokrasi' konulu toplantı dün yapıldı
6
Cumhuı4yet topluma güven aşılıyor'IstanbulHaberServisi-CHP'ninkııruluşunun 75.
yıldönümüetkinlikleri kapsammda "2000'li Yıllarda
Nasıl Bir Cumhuriyet ve Demokrasi" konulu toplan-
tıda, cumhuriyetin demokrasinin altyapısmı hazırla-
dığı belirtildi.
CHP'nin kuruluşunun 75. yıldöniimü etkınliklen
kapsamında düzenlenen "Cumhuriyet, Demokrasi,
Laiklik" paneli, Akatlar Kültür Merkezi'nde dün de
çeşitli oturumlarla devam etti. Başkanhğını Burhan
Şenatalar'ın yaptığı sabahki toplantıda Ankara Üni-
versitesi SBF Oğretim Üyesi Prof. Dr. Sina Akşin.
sunduğu tebligde Atatürkçülüğün felsefı açıdan bir
aydınlanma devrimi olduğunu, bütünsel bir kalkın-
ma modeline sahıp bulunduğunu, ideolojik olarak da
6 oka dayandığını kaydettı. Bilgi Üniversitesı Öğre-
tim Üyesi Doç. Dr. Aydın Uğur, Atatûrk'ün özledi-
ği düzene, o günkü mekanizmalarla değil, günümü-
zün çağdaş mekanizmalanyla ulaşılacağını vurgu-
larken IÜ Öğretim Cyesi Prof. Dr. Neda Arat ise
cumhuriyetin topluma coşku, güven ve gurur aşıla-
dıgını söyledi. Arat "1923 cumhuriyeti ileriemeci. ya-
raöcı.özgür düşünceyeinanan bir kültür devrimi ger-
çekleştinfi" dedi. BÜ Öğretım Üyesi Prof. Dr. tikay
Sunar. cumhuriyetin demokratik rejimin altyapısını
oluşturduğunu, cumhuriyet için de hukuk devletinın
şart olduğunu savundu. Istanbul ve Galatasaray üni-
versiteleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Teziç de
1921 anayasasıyla devletin laik kimliği ve ünıter ni-
teliğınin altınm çizildiğini ifade ederek "Cumhuri-
yetin bu iki niteliğine de karşı gelinemez" dedi.
Toplantının öğleden sonraki oturum başkanlığını
yapan gazetemiz Yayın Kurulu Başkanı Ühan Sel-
çuk, cumhuriyet ve demokrasinin birbırınden aynl-
ması olanaksız iki kavram olduğunu belirterek "1991
yıhnda Sovyetler BirtiğPnin yıkılmasından sonra ül-
kemizde karşı devrim süreci bitti ve cumhuri)etyeni-
den Uerici güçlerce beslenmeve başladı. KemaJİstler
TürkiyeCuınhuriyeti'ni kurup avdınlanma\ı gerçek-
leştirerek ve 27 Mayıs Anayasası'nı \aparak iki büyük
devrim başarmıslardır* dedi.
Avrupa'da demokrasinin kilise iktidanna karşı hal-
kın verdiği savaşımla kazanıldığını ve bu mücadele-
de burjuvazinin çok önemli bir rol oynadığını belir-
ten Ilhan Selçuk, Türkiye'de cumhuriyetin içeriğinin
farklı olduğunu ve lslam dünyasındaki ilk aydınlan-
ma hareketinin Türkiye'de yapıldığmı söyledi.
YTÜ Öğretim Üyesi Meryem Koray da siyasetin
pıyasalaştığından yakınarak pıyasanın siyaseti teslim
aldığını söyledi. Gazetecı-yazar Tarhan Erdem de
"Cumhuriyeti bu siyasal kadrolann elinden almak
lanm" dedi ve her tür sorunumuzun çözümü ıçm tam
demokrasinin gerekli olduğunu vurguladı. Bilgi Üni-
versitesi Öğretim Üyesi Uğur Alacakaptan. "Laik-
lik olmadan cumhuriyet de, demokrasi de olmaz. La-
iklik bir anlamda demokrasi demektir ve çoğulculu-
ğun kaynağjdır" dedi. ODTÜ Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Ilhan Tekeli ıse cumhuriyetin de, demokrasinin
de son tahlilde halk egemenliğini istediğini söyledi.
tÜ Öğretim Üyesi ve gazetemiz yazan Prof. Dr.
Toktanuş Ateş de Türkiye Cumhuriyetı'nin vatandaş
oluşturma sürecini başardığını vurgulayarak "Türk
devriminden geri dönülemez" diyekonuştu.
Ateş özetle şöyle konuştu:
"Yeni dünya düzeni vahşi kapitalizm ve yerel ağır-
hkn, yan doğrudan. alt kimliklerin öne çıküğı yeni bir
demokrasi anlayışına, bence \eni bir demokrasi tuza-
ğına dayanıyor. Bu model bizinı gibi ülkeler açısından
sakıncalıdır."
PKK'nin Belçika
topiantısı
• BRÜKSEL (AA) -
Bölücü terör örgütünün yan
kuruluşlan tarafından
Belçika'nın Louvain
kentinde düzenlenen
toplantıda bölücülere ve
teröre destek veren
konuşmalar yapıldı. Belçika
güvenlik ve istıhbarat
birimleri tarafından
yakından izlenen toplantıya,
terör örgütünün Avrupa'daki
elebaşısı olan 'Kani
Yılmaz' kod adh Faysal
Dumlayıcı da katıldı.
Dumlayıcı, Belçika'da
kırmızı bültenle aranıyor.
Sözde "sürgünde Kürt
parlamentosunu" temsil
eden Yaşar Kaya, Ali Yiğit,
Mahmut Kılıç. Mesut Faysal
gibi isimlerin de katıldıklan
toplantıda Fransa'nın eski
Cumhurbaşkanı François
Mitterrand'ın eşi Danıelle
Mitterrand da bir konuşma
yaptı.
Bursa Barosu
Genel Kurulu
• BURSA (AA) - Bursa
Baro Başkanı Alı Arabacı,
Bursa Barosu'nun olağan
genel kurulunun açılışında
yaptığı konuşmada, 'çete-
siyaset-devlet' ilişkılerinin
iç içe girdiğini, şeriat ve 2.
Cumhuriyet tartışmalanmn
ayyuka çıktığını, yargmın
bir dizi sorunlar yumağı
içinde bulunduğuna dikkati
çekti. Arabacı,
"Cumhuriyetin 75. yıhnda
çetecilerin, talancılann,
bölücülerin önlerindeki en
büyük engel olan hukuk, ne
yazık ki bağımsız değil,
siyasetin vesayeti altında"
dedi.
Telefon
hatlarında arna
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Marmara
Bölgesi ve Trakya'mn,
kablolarda meydana gelen
anza nedemyle diğer
yöreler ve yurtdışıyla
telefon bağlantısı kesildi.
Alınan bilgiye göre dün
öğleden sonra fiberoptik
kablolarda meydana gelen
anza nedeniyle Marmara
Bölgesi ve Trakya'mn
yurtiçi ve yurtdışı telefon
bağlantısı kesildi. Anzanın
Bursa'yı da kapsaması
nedeniyle Almanya-
Türkiye maçı için bu kente
giden binlerce kişi diğer
yörelerle uzun süre telefon
görüşmesi yapamadı.
Hasan Gemici:
Hepimiz suçluyuz
• ANKARA (AA) - Sosyal
hızmetlerden sorumlu
Devlet Bakam Hasan
Gemici, Ümraniye'de sokak
ortasından zorla kaçırdıklan
ögretmen Serpil Yeşilyurt'u
tecavüz ettikten sonra
öldüren 4 çocuğun,
'Psikopat uyuşturucu
hağımlısı ve tamamen
aleleri ile bağlan kopmuş,
SJÇ işlemeyi alışkanlık
raline getirmiş' kişiler
clduğunu söyledi. Gemici,
'•\ileler olarak, toplum
darak, devlet olarak
sıçluyuz" dedi.
bıropol kuruldu
• LAHEY(ANKA)-
CTganize suçlarla mücadele
idn Avrupa Polis Teşkilatı
'Europol' kuruldu. Europol,
îk aşamada uyuşturucu,
fera para aklama, insan
tcaretı ve araba hırsızlığı
lonularuıda devreye
grecek. Geçen günlerde
lahey'de resmi açılışı
ypılan Europol. AB'deki
tnm polis teşkilatlannın
•;lgi işlem merkezi haline
îlecek. Şu an görev
rjşvnda olan 150 Europol
Dİisi, silah ve kelepçe
erine bilgisayarlannın
nouse'uıle suçlulan
jvalıyor.
FP liderinin Alevi' gafı
12 Nusayri
avukattan
Kutan'a dava
Haber Merkezi-FP Ge-
nel Başkanı Recai Ku-
tan' ın, "Nusayrttik bir nevi
sapık Alevi anlayışıdır" söz-
lerine tepkiler büyürken Sa-
mandag'da Nusayri 12 avu-
kat Kutan hakkında haka-
ret davası açtı. Samandağ
Cumhuriyet Savcılığı kana-
lıyla da Yargıtay Cumhuri-
yet Başsavcılığı'na suç du-
yurusunda bulunuldu.
Recai Kutan'ın Alevilere
yönelik açıldamalannın bö-
lücülük yapma amacını ta-
şıdığmı belirten Hatay Ba-
rosu'ndan 12 avukat yargı-
ya başvurdu Züheyr Emir,
Edip Hadimoğullan, Vahh
Hoca, Çetin Sakalh. Sedat
Oğur, Cuma Dalgıc, Niyasi
Aslan, Aydın Asiırmak. Şe-
kip Beyaztunç, Levent Fı-
nncıoğullan, Yasin Bal ve
Mehmet Dağ adh avukatlar
dün Kutan hakkmda asliye
hukuk mahkemesine l'er
milyarhk tazminat davası
açtılar. Avukatlar tarafın-
dan ayn ayn verilen dava
dılekçesınde şöyle denildi:
'Türkiye'nin bağunsızlı-
ğı ve toplumun bütüniüğü
için canımı vermeye haar,
TC uyruklu Nusayri bir va-
tandaşım. Türkiye'nin bö-
lünmez bürünlüğüne, Mus-
tafa Kemal'in devrim ve ü-
kelerine ölümüne bağbyım.
Türldye laik bir hukuk dev-
letidir. Yatandaşlar arasın-
da dini aynm yapmak suç-
fur. Recai Kutan, Anayasa
Mahkemesi'nin. dini si\ase-
te aletettiği için kaparüğı bir
partinin eski üyesi olarak
aynmcılık yapmak ve haka-
ret etmek amacıyla bu ko-
nuşmayi yapmıştır.''
Bu arada Samandağ
Cumhuriyet Savcılığı ara-
cılığıyla da Yargıtay Cum-
huriyet Savcılığı'na Kutan
hakkında suç duyurusunda
bulunuldu. Kutan'ın Ana-
yasa'nın 14 ve 24. madde-
İerini ihlal ettiği öne sürül-
dü.
PİT Sultan Abdal Canlar
Derneği tarafından yapılan
açıklamada da Kutan'ın
sözleri protesto edildi.
Istanbul Bakırköy Öz-
gürlük Meydanfnda dün
yapılan açıklamada, Türki-
ye-Sunye arasındaki soru-
nun bahane edildiğı \e iki
ülke arasındaki meselenin
mezheplere indirgendiği
belirtilerek, "Bunu sapık-
lıkla izah etmeye çauşmak
kadar saçma ve çağdışı bir
manük olamaz" denildi.
Demek genel başkanı Mu-
harrem Coşkun. Alevi-
Sünni arasında yapay bir
sorun yaratmanın ülke çı-
karlanna ve halka zarar ge-
tireceğini vurguladı.
Coşkun. "Bu tür açıkla-
malar ne ilk ne de son ola-
cak. Çetelere karşı yapılan
eylemleri mum söndü ola-
rak niteleyenler, Sıvas katU-
amını savunanlar, mezhep
ayruDcınğı yapanlar aynı ki-
şüerdir" dedi. Muharrem
Coşkun, açıkjamanın ar-
dından polısler tarafından
ifadesi alınmak üzere kara-
kola götürüldü.
Sıvas Cem Vakfı Başka-
nı Ali Rıza Salman da yap-
tığı açıklamada, "Yüce
Tann'dan Kutan'a ve bu tür
insaniara akıl ve mantık
vermesini düîyıoruz'' dedi.
Psikiyatri uzmanı Doç.
Dr. Ozcan Köknel ise Ku-
tan'a 'Labsus' teşhisi koy-
du. Köknel şunlan söyledi:
"Labsus olayı, kişinin heye-
canlandığı. korktuğu ya da
aşın siniriendiği bir durum-
da büinçaltında bulunan
düşünceieri ağzudan kaçır-
masıdır. Kutan, her ne ka-
dar bu sözlerini sonradan
düzeltme>e çalışsa da bir alt
kültür zihniyetini açığa vur-
du. Bir partinin tabelası de-
ğismekle fikirieri değişmez.
Kutan'ın beslendiği alt kül-
tür değjsmedi."
Behice Boran'ı anına törenine vakın arkadaşlan ve çok sayıda partili kaüldı. (Fotoğraf: KADER TUĞ LA)
TİP lideriBehice Boran anıldı
tstanbul Haber Servisi - Türkiye
lşçi Partisi (TlP) genel başkanla-
nndan, Türkiye'de sosyalizmin ön-
de gelen savunuculanndan, eski
Urfa Milletvekili Behice Boran
ölümünün 11. yıhnda Zincirliku-
yu'daki mezan başında anıldı.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi
(ÖDP), ölümünün 11. yıldönü-
münde Behice Boran'ı mezan ba-
şında andı. ÖDP Genel Başkan
Yardımcısı Sanıhan Oluç, Bo-
ran'ın birdönemin sımgesi olduğu-
nu belirterek, "Boran, bir dönemin
banş, demokrasi ve sosyaüzm mü-
cadelesinin en önemli isimlerinden
biri. Dönemin genç insanlanna çok
önemli mesajlar verdi" dıye konuş-
tu. ÖDP Istanbul ll Yönetıcisi Ze-
keriy^ Aytemur, Behice Boran'ın
hem bilim hem de siyaset kadını
olduğunu belırterek, "Yaşamıyla,
mücadelesiyle rüm sosyalistierin
saygumı kazandı" dedi. Ruhi
Su'nun eşı Sıdıka Su ise Boran'ın
Türkiye'de banş hareketinin öncü-
sü olduğunu vurguladı.
1 Mayıs 1910'daBursa'dadoğan
Behice Boran, ABD'de sosyoloji
doktorası yaptıktan sonra Dil Tarih
Coğrafya Fakültesi'nde doçent ola-
rak çahşmaya başladı. 1945'te
okuldaki görevinden alındı.
1950'de Türkiye Banşseverler Ce-
miyeti'nin kuruculugunu yapan
Boran, dönemin hükümetinin Ko-
re'ye asker göndermesini protesto
eden bildiri yayımlamalan üzerine
arkadaşlanyla birlikte tutuklandı.
1961'de TİP'e katıldıktan sonra
1965'te Urfa Milletvekili olarak
TBMM 'ye girdi. 1970 yUında TlP
Genel Başkanı olan Boran, 12 Mart
darbesi sonrası 15 yıl hapse mah-
kûm oldu. 1974 Genel Affi ile tah-
liye edilen Boran 1975'te TlP'i ye-
niden kurdu.
12 Eylül darbesinin ardından
yurtdışında TlP ve TKP'nin birleş-
me çalışmalannı sürdüren Behice
Boran, TBKP'nin oluştuğunun
açıklandığı basın toplannsından üç
gün sonra 10 Ekim 1987'de Brük-
sel'de öldü. Boran'ın cenazesi 16
Ekim'de TBMM'de resmi ve 18
Ekim'de kitlesel törenle toprağa ve-
rildi.
Demirel, Ermeni cemaatinin patrik seçimlerinde özgür olduğunu bildirdi
Türkiye Ermenileri patrik seçiyorİstanbul Haber Servisi - Ruha-
niler Genel Meclisi, 14 Ekim'de
gerçekleştirilecek olan patrik se-
çiminin ilk etabı olarak 10 ruhani
delegeyi belirledi. Delegeler genel
kurulunda 79 sivil ve 10 nıhani
delegenin adaylardan Mesrob
Mutafyan'ı desteklediği belirtilir-
ken, Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel yayımladığı mesajda, Er-
meni cemaatinin patrik seçimle-
rinde tamamen özgür olduğunu
bildirdi.
Patrik Karekin Il'nin 10 Mart
1998 tarihinde ölümüyle boşalan
Türkiye Ermenileri 84. Patriği'nin
belirlenmesi amacıyla 14 Ekim
Çarşamba günü gerçekJeştirüecek
seçimin ilk etabı olarak Ruhaniler
Genel Meclisi. Patrik seçiminde
oy kullanacak 10 ruhani delegeyi
tespitetti.
Delegeler Genel Kurulu'nda si-
vil delgelerle birlikte oy kullana-
cak 10 ruhani delegenin de Patrik
adaylanndan Mesrob Mutafyan
yanlısı olduğu kaydedildi.
Jamanak'la mesaj
Cumhurbaşkam Süleyman De-
mirel de Ermeni cemaatinin 90
yıllık yayın organı "Jamanak"
gazetesi aracıhğıyla verdiği me-
sajda, Türkiye'nin demokratik ve
laik bir ülke olduğunu vurguladı
ve Ermeni cemaatinin patrik seçi-
minde tamamen özaür olduğunu
ifade etti. TBMM Başkanı Hik-
met Çetin de "Agos" gazetesıne
verdiği demeçte, patrik seçimini
cemaatin iç meselesi olarak gör-
düğünü belirterek, seçimde başa-
nlar diledi.
Patrik Vekili Mesrob Mutafyan
önderliğinde Patriklik Ana Kili-
sesi'nde sabah duası edilmesinin
ardından. 28 ruhani, Patrikhane
Salonu'nda toplanarak Divan Ku-
rulu'nu oluşturdu ve 14 Ekim Çar-
şamba günü yeni Patriği seçecek
olan Delegeler Genel Kurulu'nda
sivil delegelerle birlikte oy kulla-
nacak 10 ruhaniyi gizli oyla seçti.
Buna göre, ruhani delegeler, 25 'er
oy alan Müron Ayvazyan ve Diran
Keisyan. 23 oy alan Hovhan Istan-
bulyan. 22'şer oy alan Krikor Da-
matyan ve Andreas Hagopyan,
21 'er oy alan Sahak Maşabyan ve
Kevork Çmaryao, 20'şer oy alan
Stepan Gomikyan ve Bsag Tezen-
Byan ile 18 oy alan Gorün Fener-
dyan'dan oluştu. Ruhani delegele-
rin tamamının Mesrob Mutafyan
yanlısı olduğu öğrenildi. Öte yan-
dan, Ruhaniler Genel Meclisi,
Patrik seçimine aday olabilecek
11 episkoposun adını da usul ge-
reği tespit etti. Bu seçimlerde Pat-
rikliğin en güçlü adaylanndan
olan Başpiskopos Mesrob Mutaf-
yan 23 oy alırken, diğer aday Baş-
piskopos Şahan Sıvacıyan'a 9 oy
çıktı. Türkiye Ermenilerinin 84.
Patriğini belirleyecek olan Dele-
geler Genel Kurulu'nun sivil de-
legeleri de 11 Ekim Pazar günü
halkın seçimiyle tespit edilecek.
Bu delegeler de 79 kişiden oluşa-
cak.
POLİTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Yaprak Dökümü...
Yum gözlerini ve dinle dışandan gelen sesleri!..
Dyian Thomas'ı düşün, Allen Ginsberg'in par-
lak ve sevimli bakışlarıyla oyalan...
Sabah ışıkları, gecelerde sonsuz gözlerinin açıl-
masına nasıl şaşırdıysa senin sevdan da böyle alıp
götürür insanı evrenin bilinmeyen bir köşesine...
Hani Oktay Rrfat'ın 'Sonbaharda buluşması'
var ya, bulut urbalar, toprak galoşlar giyip fırlamış-
tın sokağa; seni öyle görür gibi oluyorum...
Kuş ötüyordu biryerde hiçbiryerde...
Anımsadın mı yukandaki dizeyi?
"Bizdik pencerede, bizdikgelip geçen
Bizdik akşamla çıtırdıyan ve susan;
Susmak rüzgâr çığlığı gibiydi bende
Konuştukça bir yaprak dökümü sende."
Bir mektubun var masanın üzerinde...
Iki-üç yıl önce yazmışsın...
Ytldızsız bir gecede tek başına, bir kıyı kasaba-
sını anımsamışsın...
Bir şiir var senden kalan, bir aşk başlamadan bi-
ten...
Sonbahann en kanlı yemişi geride kalan; şimdi
yokluğun düşüyor ellerime; sevdalıyım, deliyim,
yapraklı yerlerde bulutlar dokunuyor gözlerime...
Sesin bir başka ekimi yankılıyor...
Gözlerin yeşil mi, mavi mi, kara mı fark edeme-
dim!..
Naspoli ağacı var ya, o senin!..
Bak on bir vapuru geçiyor, o senin.
Senin ne varsa bir kez sana değen; eski sokak,
gökyüzü ve feslegen!..
Yum gözlerini ve dinle dışandan gelen sesleri!..
Dışarıda ılık bir sonbahar!..
Çocuklar, genç kızlar, delikanlılar!..
Dedin ki:
"Hastayım, boğazım ağnyor..."
Bu pazar evden çıkma dinlen!..
Biraz sevda şiirieri oku kendine gel!..
Ne demiş Melih Cevdet Anday bir düşün:
"Şiirterimde sen olmadığın zaman; onları niçin
bitiremiyorum?.."
•••
Sokaklaryorgun, sokaklar eski şarkılarta avunu-
yor...
Bir mor menekşe gülümsüyor çocuksu yüzlere...
Behçet Necatigil'e kulak ver bu sabah uyan-
dığında:
"Sevgileri yannlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakmlannız '.
Sizi yanlış tanıdı."
Robert Lowell'ın hiç konuşmayan ihtiyarını
anımsa; Phitip Larkin'in kurdeleyle bağlı mektup-
lannı topla benim için!..
Umursamaz tavırlan bırak, geçmişin hüzünleri-
ni bir kenara it!..
Sesin ağır akan tozlu bir uzaklıkta kanımı tutuş-
turuyor...
Köpükten apak kesilmiş düzlüğü üstünde deni-
zin, rüzgâr bulutlan topluyor...
Bir gemi güvertesinde saklı kalan yalnızlığımız,
o bitmeyen türkülerimiz hep sevda üzerine değil
miydi?
Bir 'kan uyku'ûa yaşadıklanmız Turgut Uyar'ın
kalabalıklann ortasında kanından fırtayan bıçak gi-
bi keskin ve göz alıcıydı...
Demiştik ki:
"Bir biz ikimiz varız güzel öbürteri hep çirkin
Bir de bu terii karanlık."
Sonra Edip Cansever, Kateb Yacine...
Kızgın tepelerin üstünde ışıl ışıl sabahlar doğu-
yordu; kokulu biryağmur karnını yanyordu kaktüs-
lerin!..
Haydi yum gözlerini ve kulak ver dışandan ge-
len çığlıkiara...
"Görüyorsun ya birsevdayı büyütüyoruz senin-
le
Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
bak nasıl beyaza keser gibisine yedi renk
Biheşiyoruz sessizce."
• • •
Denizin uçurumu üstünde mavi bir alev gibi ya-
nıyor bulutlann sürüsü...
Sen, her zaman saklamadığın, acısızlığın son
durağına koşuyorsun!..
Koşarken Cemal Süreya dan bir şeyler oku-
yorsun:
"Bilinir ne usta olduğum içlenmek zanaatında
Canımla besliyorum şu hüznün kuşlannı
Sen kalabalıkta bulup bulup kaybettiğim kimya
Yokluğun gayri şuradan şuraya geldi
Bir günler şölenlehe egemen ülkende
Şimdi iri gagalı yalnızlıklar dönüyor
N'olur ağzından başlayarak soyunmaya
Bir kez daha sür hayvanlannı üstüme üstüme
Çık gel bir kez daha yıkmtılardan
Çık gel bir kez daha beni bozguna uğrat."
hikmet.cetinkayagcumhuriyet.com.tr
Faks numaramtz: 0212/ 513 90 98
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr C A G D A S Y A Y I N L A R I
Gemiciydi.
(Çiftçi, berber, inşaat işçisi,
nalbur, kamyon şoförû, futbol
antrenörü, balıkçı, emlakkomis-
yoncusu da olabilirdi. Önemli
değif).
Karadenizliydi.
(Şımaklı birKürt, OrtaAnado-
lu'dan bir Türk, Karslı birAzeri,
Ayvalık'tan bir Giritli, Iskende-
runlu bir Arap da olabilirdi.
Önemli değil).
Marmara Denizi'nde bir ada-
da deniz taşımacılığı yapıyordu.
(Çift sürüyor, dükkânın önünü
süpürüyor, makas şakırdatıyor,
bir ınşaafta amelelik yapıyor da
olabilirdi. Önemli değit).
Arada bir gazete okuyor, he-
men her akşam televizyon sey-
rediyordu.
(Ötekilerden farklı değil yani.
Yani önemli değif).
• • *
iskele kahvesinde sohbet
ederken, kaşının birini yukan kal-
dırıp, parmağını gözüme doğru
uzatıp sözlerinin ciddiyetini pe-
Aydın Sorumluluğu...
kiştirdi ve söze girdi:
- Eğer ben başbakan olsay-
dım... Gel de meraklanma; gel
de bu başbakan adayının bes-
belli ki "icraatprogramı"n açık-
layacağı cümleleri bekleme. Me-
rakı gözümden kapıp sürdürdü:
- Eğer ki ben başbakan olsay-
dım, bu Suriye'yi... Kaç milyon
bunlar?..
-Onaltı.filangaliba...
- Hah, on altı milyonunu da
gebertirdim. Birzehirligazbom-
bası. Bummm! Tamam...
- Hoppalaaa! Ulan nerden çık-
tı şimdi bu? Çoluk çocuk, yaşlı,
genç, kadın erkek...
- Hepsini, hepsini... Bumm!
Tamam.
- Yahu onlar da Müslüman...
- Anlamam. Suriye, Irak hep-
sini temizlerdim billahi... Bir Tür-
kiye Cumhuriyeti kalacak, birde
Türk cumhuriyetleri...
Hoppalaaa. Bu iş dış politika
tartışmasından çıktı, ırkçı kitle kı-
rımlanna dönüştü... Az buçuk
nazım geçer, biraz zorladım.
- Ulan ben görmeyeli MHP'li
mi oldun?
ANAP'lıdır kendileri. Üstelik
Karadenizli. Soruyu tam kaptı-
ramadı. duraladı.
- Nasıl yani?
- Yani şu Çatlı, Çakıcı filan gi-
bi...
Aslında çok itirazı yok. Ama
tam mutabık da değil. Dudakla-
nnı büzdü.
- Yok MHP'li değilim ama...
Bak o adamlarda memleketiçin
çalışmışlar be? Çatlı... Sonra o
bizim hemşeri, Fransa'daki, Ça-
kıcı, Çakıcı. Hep vatan için ya-
ni... Mesela, bak, Yeşil var ya
Yeşil... Gitmiş, kpo'nun burnu-
nun dibine kadar girmiş. Yürek
ister biliyor musun! Patlatmış
bombayı, ama herif o an evde
değilmiş de kurtulmuş. Ama
kamp havaya uçmuş. Şimdi sal
bu Yeşil'i Suriye'ye... Ver eline
zehirli gaz bombasını. Bummm!
Tamam!.. On altı milyon vardı
ya... Bir bumm! On altı milyon
yok... Tamam mı?
•••
Tamam mı?
Bu adam Marmara Deni-
zi'ndeki adalardan bırinde yaşı-
yor. Italyanlar "ada"ya "Isola"
her. Isola, şu bildığimiz "izole ol-
mak, yalıtılmak, dış çevreyle iliş-
kisi kesik olmak" anlamına gelen
fiille aynı kökten geliyor.
Marmara Denizi'nin ücra bir
adasında, bir "isola "da yaşayan
bu adamın, Yeşil. Çatlı, Çakıcı,
Suriye, Şam, Hafız Esad, Sad-
dam Hüseyin üstüne bütün
"bilgilerinin" ve daha da önem-
lisi bütün "yargılannırT tek kay-
nağı var: En ücra köşelere kadar
ulaşan "medya". Gazeteleriyle,
ama ille de televizyonları ile
medya...
•••
Bu yazı elbette, meslektaşla-
ra dönüp "Aman arkadaşlar çok
dikkat edelim; yazdığımız her
satır, söylediğimiz hercümle ba-
kın ücra köşelerde nasılyankıla-
nıyor..." gibisinden bir peygam-
ber öğüdüyle bitmeyecek.
Ama Marmara'nın bir "iso-
/a"sından aktardığımız bu ürkü-
tücü boyutlara ulaşmış "bilinç
kirlenmesi"nn sokaklarımızda,
köylerimizde. kentlerimizde kol
gezdiğini anımsatmak abartı ol-
masa gerek. Bunun sorumlulu-
ğunun dolaylı ya da dolaysız,
medyanın omuzlannda olduğu-
na işaret etmek de abartı fılan
değil.
O yüzden, yazıyı, "aydın so-
rumluluğu" diye içeriği çok ağır
bir kavram olduğunu anımsata-
rak noktalasam haddimi aşmış
mı olurum?..
ÇAĞININ TANIĞl ÜC YAZAR
2 BAS!
«C0OCT
KUBİUYOIAYIVETARİKAT
KAMPIARI
4 BASI
550.TCTL
SANCILIYILUR KUŞATIUHtŞ
SOKAKLAR
4 BASI
KUZU POSTUNDA KURT
2. BASI
800 000 Tl
ZAJMAK SANA DA BULASTI KAN
2 BASI
800 000 Tl
DİN BARONUNUN KAZURI
2. BASI
90C000TL
ÂSIK KASINLAR SOKAİI
2. BASI
8O0 0CGTL
SERİAT PAZARI
900 000 TL
SEVDANIN ADRESİ BEILİ DEĞİL
Çağ Pazartama A.Ş. Tüıkocağı Caddesı No:39M1
(34334) Cağaloçlu-lstanbul Te): (0212) 514 01 96