Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 EKİM 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
KUŞBAKISI MEMET BAYDUR
Ucceflo'nun kuşlanna dair...• İtalo Calvino (yazı yazmak
düşüncesinin bu büyük düşünürü)
Uccello'nun Kuşlan başlıkh
denemesine şu cümleyle başlar:
"Uccello'nun resimlerinde kuş
filan görmeyiz. Görme umuduyla
bakanz, ama ne gökyüzünde ne de
ağaç dallannda uçuşan tüylü
yaratıklan görünmez." Nedendir?
Giacometti'nin Yazıiar'ı yayımJanmış Yapı Kre-
di'den. Yazı yazan ressamlara, heykeltıraşlara ta-
kıldı aklım. Bir süredir Marcel Duchamp'ın yaz-
dıklanyla uğraşıyorum. Başka kimJeri sayabiliriz?
Van Gogfa kardeşıne yazdığı mektuplanyla, Klee
günlükJeriyle, Gauguin Pasifık adalanndan yaz-
dıklanyla, Cezanne mektuplanyla (Emile Zola iJe
yazışmışlar yıllarca), Matisse resim sanatı üstüne
yazdıklanyla, Salvador Dali kendi üstüne yazdık-
lanyla, Leonardoda Vinci defterleriyle, CihatBu-
nık iki enfes hikâye kitabiyla geldiler aklıma.
Sanat tarihçilerinin, eleştirmenlerin, araştın ve
inceleme yazanlann yapıtlannı katmıyorum liste-
ye. Sadece Picasso üstüne yazılmış yapıtlar orta boy
bir kitaplığı doldurur rahatça. Biyografileri, mo-
nografîleri de katmıyorum. Daha çok Kandinsky'nin
sanat üstüne düşüncelerini yazdığı benzeri kitap-
lar var aklımda. Ya da dürbünün öbür ucundan ba-
karsak, RainerJYlaria RiftVnin Paris'te kansına yaz-
dı|ı Cezanne Mektuplan gibi yapıtlan düşünüyo-
rum daha çok.
Öyle ya, yazı yazmaktan hoşlanan ressamlarol-
duğu gibi, resim üstüne yazmayı seven şairler, ya-
zarlar da vardır.
Rilke, kendisine şiirindeki temel etkilenmelerin
kaynağı sorulduğunda Paul Cezanne'ın resimleri-
ni gösteriyordu 1906 yılında. Bu tarih, ressamın öl-
düğü tarihtir. Rilke ise yirmi yıl daha yaşayacak,
birbirinden güzel, derin, ürpertici işleryazacaktır.
Kansına yazdığı birdizi mektupta Cezanne'ı gök-
lere çıkanp bulutlann üstüne yerleştirmekle kal-
maz, bir resim ve heyke) dünyasına daJıp gider. Ce-
zanne Mektuplan'nda şairin, Van Gogh ve Rodin
üstüne düşündüklerini de keşfederiz. Belki kansı-
na yazıldıklan ıçin tutkulu ve içten aşk mektupla-
n olarak da nıteleyebiliriz bu mektuplan. Küçük
bir farkJa: Mektuplann öznesi sanattırya da sanat
tutkusu.
Rilke, 1907 yılında Paris'te açılan Cezanne top-
lu sergisinden söz ederken başka sanatçılara ve
vapıtlanna da yelken açar. sonra yaşadıgı küçük
odayı aynı gözlerle anlatmaya başlar, oradan da Pa-
ns sokaklanna açılır. kentın eski sokaklannı Ce-
zanne"ın gözleriyle betımlemeye koyulur. Cezan-
ne'ın yalnızlığıyla Rilke'nin yahuzhgı örtüşür, bir-
birlerini tamamJar bu mektuplarda.
Resimlere bakarken mektuplan yeniden oku-
mak ister insan. Mektuplan okurken ise resimleri
yeniden görmek isteriz. Bakmakla görmek arasın-
daki aynmı ve ilişkiyi en derin düzeyde sürekJi kur-
calamış olan usta ressam John Berger'i bir başka
yazıya saklayıp, yazmak- resmetmek ilişkisinin
üstüne eğilen metiniere kafa patlatmayı sürdüre-
lim şimdi. Kim var orada?
Oktay Rıfat olağanüsrü bir ressamdır.
Abidin Dino olağanüstü bir oyun yazandır.
Bir tek şiiriyle bile (An) Orhan fieker olağanüs-
tü bir şairdir.
Nâzun sahici bir ressamdır.
Metin Eloğlu sahici bir ressamdır.
Günther Grass'm desenleri, gravürleri, baskıla-
n geliyor aklıma. Muhteşem işlerdir.
Roiand Topor'un yazdıklannı ve çizdiklerini
düşünüyorum. Büyük değerli bir sanatçıydı o da.
(Yazının bu noktasında Eric Satic'ye de bir yer aç-
mak gerekebilir, ama adam ne yazar ne de res-
sam!)
Resim üstüne yazmış vazarlar ise insanın duda-
gını uçuklatır doğnısu. ItaJo Calvino, Andre Mal-
raux,Jean Genet, Susan Sontag, Aldous Hıudey,D.
H. Lawanee, Jean PaulSartre, Marcel Proust,do-
gal olarak Gertnıde Stein, Ortegay Gasset Albert
Camus,EmestHeming^ay;OctavioPaz_ Böyle uza-
1
yıp giden bir liste işte resim sanatı ve ressamlar üs-
tüne kafa yorup kalem tüketen insanlann listesi.
itatoCaMno (yazı yazmak düşüncesinin bu bü-
yük düşünürü) Uccello'nun Kuşlan başlıklı dene-
mesine şu cümleyle başlar: "Ucceilo'nun resimle-
rinde kuş filan görmeyiz. Görme umuduyla baka-
nz, ama ne gökyüzünde ne de ağaç dallannda uçu-
şan riiylü yaraüklan görünmez." Nedendir?
Calvino'yagöreaskerler, ordularürkütmüştürkuş-
lan. Uccello'nun kuşlan vardır, ama resmin dışı-
na kaçmışlardır! OkJar, mızrakJar, topuzlar, balyoz-
lar, borazanlar ortalıktan çekilip gidene dek tablo-
nun kıyısında, hemen yanı başında, ama görüş ala-
nımızın dışında bir yerde sakJanıyordur kuşlar:
Resmin içine girmedikleri için resmedilmedikle-
rini düşünemeyiz bu kuşlann. fşi gücü bırakıp bu-
gün de kuş olmanın onuru üstüne düşünmeye baş-
Iadım. Uccello'nun kuşlan gibi.
Francis Bacon 'ınyaşamını konu alan tartışmalıfilm 'Love is the Devil' Ingiltere'degösterimde
ResminşeytanısonundabeyazperdedeKüitür Servisi -Adını 20. yüzyıla altın
harflerle yazdınruş sanatçılardan Francis
Bacon'ın yaşamını konu aJan'Loveis the
Devil' (Aşk Şeytandır) adlı film gösteri-
me girdi. Yönetmenliğini John May-
bury'nin üstlendiği fılmde Bacon'ı tngi-
lizlerin deneyimli oyuncusu DerekJaco-
bi canlandınyor. Filmde Daniel Craig
(Dyer) ve Tilda Swinton rol alıyor.
1992'de yaşama veda eden ve "Tur-
oerHan beri İııgütere'ninyetistirdığien bü-
rtikressam"olaraknitelenen Bacon'ın ya-
jamı gerçekten de tam "filmlik."
Bacon'ın yaşamını konu alan film, he-
ıüzçekimlen başlamadan Ingiltere'de ln-
şiliz Film Enstıtüsü (BF1) ile Sanat Kon-
«yi'ni birbirine düşürmüştü. Hatta BFI,
3acon'ın yaşamındaki eşcinse) ilişkilerin
ilmde fazla yer tuttuğunu belirterek Sa-
lat Konseyi Başkanı ve Bacon'ın arka-
laşı LordGotvrie'mnkaranyla parasaJ des-
îk verilmeyen füme daha proje aşama-
ındayken büyük tepki vermişti.
Maybury fılmde Bacon'ın özel yaşa-
iına ayna futuyor. 'Love is The Devil'
rancis Bacon'ın 1971 yılında ölen sev-
ilisi GeorgeDyerile ilişkisi üzerine odak-
ınıyor. 1964 yılında gerçekten de bir te-
ıdüf eseri tanışan Bacon- Dyer ikilisi-
in ilişkileri Dyer'ın intihanna dek sür-
ii. Filmde; Bacon'ın evine çatı pencere-
nden hırsızlık amacıyla giren George
jDacon'ı Derek Jacobi'nin
oynadığı film, çekimler
başlamadan önce
Ingiltere'de tartışma
• yaratmıştı. John
Maybury'nin yönettiği,
ûnlü ressamın özel
yaşamını yansıtan filmde
Jacobi'nin oyunculuğu
beğeni topladı.
Dyer ve Bacon iki dakika sonra kendile-
rini yatakta buluyor. Mutsuz, kekeme.
ama yakışıkJı Dyer, Bacon'ın karizmatik
kişiliğüıden ve parasından etkilenir. Sert
mizaçlı Bacon ve korunmaya muhtaç
Dyer arasında tüm ahlaki değerlerden sıy-
nlmış bir ilişkı başlar. Ve zaman geçtik-
çe Bacon ve Dyer arasındaki ilişki kor-
kunç bir evlilik parodisinedönüşür. Ama
ilişki sonucta bir facia ile noktalanır. Dyer,
Bacon'ın Paris'teki Pompidou Merke-
zi'nde gerçekleştirilen retrospektifinin
açılış gününde, kaldığı Paris Oteli'nde
alkolle hap içerek intihar eder. Dyer ve
Bacon'ın ilişkisi Bacon'ın sanatına da
yansımış, ikilinin yaşadıgı sevgi-nefret
çizgisi Bacon'ın resimlerinde göstermiş-
ti kendini. Hatta Bacon, Dyer'ın ölümü-
nü 'Tripteh 1973' adlı resimde tuvale ak-
tarmıştı. Maybury ikilinin sado-mazo iliş-
kisini filmde aynntılanyla ele alıyor.
Merak üzerine kurulu yaşam
Francis Bacon'ın yakın arkadaşı Dani-
el Farson 1993 yılında yayımladıgı 'The
Güded GutterUfe of FrancisBacon' ad-
lı kitapta ünlü ressamın George D>er ile
olan ilişkisini a>nntılanyla anlatmıştı.
Farson da bu ilişkinin filme aktanlması-
na karşı çıkmıştı.
Eleştirmenlenn "Rolünün hakkını ve-
riyor,yeteneklerinişonunadekkuJlanrvor"'
şeklinde nitelendirdiğı Derek Jacobi, ro-
lüne hazırlanırken Bacon'ın sıklıkla git-
tıgı ColonyClub'da Bacon'ı tanıyanlarta-
rafindan "Francis, Francisgerigekh'" söz-
lerine tanık olmuş.
Jacobi, Francis Bacon rolüne hazırla-
nırken sanatçının biyografik malzemele-
rinin içinedalmış. Tele\ izyon röportajla-
n, söyleşiler ve sanatçıyı yakından taıu-
yanlarla tanışarak Bacon hakkında bü-
75. yıl kutlamalan çeşitli etkinliklerle sürüyor
ANKARA (CumhuriyetBüro-
) - Cumhuriyetın kuruluşunun
. yıldönümü, Savarona Yatı'nda
bancı devlet başkanJanna veri-
ek resepsiyondan "Cumhuri-
Aşıklan Geceffl"ne kadar uza-
ı çok sayıda etkınlık ile kutla-
:ak. Dıkmen sırtJanndan valili-
kadar Atatürk'ün Ankara'ya
işi temsili olarak canlandınla-
. TRT tarafindan yapımı gerçek-
irilen "Cumhuriyet" filmi 29
•n'degösterime gırerken, "Cum-
iyetBidz'' adı altuıda düzenle-
:k şölen ile ünlü sanatçılar Baş-
t'e konuk olacak.
alilikler, kamu kurum ve kuru-
ın, sivil toplum örgütleri ve
üniversitelerce hazırlanan cumhu-
riyetprojeleri, 29 Ekim'inyaklaş-
masıyla hız kazandı. TBMM Baş-
kanLgı'nca yürüfülen proje dogrul-
rusunda 29 Ekim'de Çankaya'da
8.5 dönümlük bir arazi üzerinde
küitür, sanat ve kongre merkezinin
temeli atılacak. Merkezin,
TBMM'nin açılışının 80. yıldönü-
mü olan 23 Nisan 2000 yıhnda hiz-
mete girmesi planlaruyor. Sulta-
nahmet Meydanı'nda bütün or-
kestra ve korolann katılımı ile hal-
kaaçık büyük birkonserdüzealen-
mesinin yaru sıra, Ankara'da "Ka-
ramanoğiu Mehmet Bey Türk Di-
B Akademisi" kurulacak. TBMM
Başkanlığı, Kurtuluş Savaşı'nın
önemli aşamalanndan binrun ger-
çekJeşrigi Amasya'da Yeşilırmak
75. Yıl Cumhuriyet Üniversitesi
kurulmasını da kararlaştırdı.
Başbakan Mesut Yılmaz'ın hı-
mayesinde 30 Ekim'de Savarona
Yatı 'nda yabancı devlet başkanla-
nna birresepsryon verilecek. 10 Ka-
sım'da Ankara Atatürk Spor Salo-
nu'nda yapılacak "Fahir Atakoğ-
lu KonseriveCumhuriyetKoktev-
B", izin aluıması durumunda Kı-
zılay Meydanrnda kurulacak pa-
nolardan da yayımlanacak. Istan-
bul'da 11 Aralık'ta düzenlenecek
Jose Carreras konser ve gala ye-
meğinden elde edilecek gelir, Bi-
zim Lösemili Çocuklar Vakfi'na
bağışlanacak.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)
tarafindan 28 Ekim'de imam-hatip
lisesi ögrencileri arasında Atatürk
ve cumhuriyet konulu hutbe yaz-
mayanşması düzenlenecek. MEB,
Ankara'da Atatürk Eğitim Müze-
si, Istanbul ve Izmir'de Milli Eği-
tim Müzesi kurmayı planüyor. Dı-
şişleri Bakanlığı, yurtdışında dü-
zenleyeceği çeşitli konser, konfe-
rans ve sergilerin yanı sıra Hanun-
larFasılHeyeti'ni21-23 Ekimta-
rihleri arasuıda Islamabad ve Ka-
raçi'ye gönderecek. Güney Ame-
rika ve Uzakdoğu'da "Türk Film
Günleri" gerçekleştirilecek.
TRT'nın "Cumhumet'' fılmı, 29
Ekim'de sınemaseverlerin beğeni-
sine sunulacak. Türk Hava Kuru-
mu, Ankara üzerinde serbesfuçuş,
paraşüt motorlu yamaç paraşütü ve
motorlu yelkenkanat uçuşlan dü-
zenJeyecek. Milli Piyango Idaresi
29 Ekım için özel bir çekiliş ger-
çekleştirirken, Küitür Bakanlığı
Devlet Opera ve Balesi, Ulusal
Opera ve Bale Günleri yapacak.
Diyanet Işleri Başkanlığı'nca
hazırlanan cumhuriyet hutbesi 29
Ekim'de taşra ve yurtdışı bınmle-
rine bağiı tüm camilerden okuna-
cak. Bağımsız bırdevleti olmayan,
istiklai ve özgürlüğü alınan ulus-
lann rahat edemeyeceği ve dini
görevlerinı yeteri kadar yerine ge-
tiremeyeceği \urgulanan hutbede.
"Cenabn Hak vatanımızı ve cum-
huri>etimizi her türiü tehlike ve
düşmandan k*nısun" denıyor.
Çanka>a Belediyesı'nın 29
Ekim'de Hipodrom'da "Cumhu-
ri>et BJzJz" adlı altında düzenleye-
ceği şölene, sanatçılar Nihıfer, Se-
zen Aksu, Zülfü Lhaneli, Şükriye
Tutkun, Yavuz BingöL ,\rif Sağ,
YavuzTop ve Musa Eroglu katıla-
cak. Türkiye Ekonomik ve Top-
lumsal Tarih Vakfı, 28-30 Ekim
tarihleri arasında Ankara, Istanbul
ve izmir'de konseT ve geçitler dü-
zenJeyecek. Cumhuriyet konulu,
Türk ve yabancı akademisyenlerin
katılacağı kongre de 10-12 Aralık
tarihlerinde yapılacak. Berlin-98
Organızasyon Komitesi, 26 Ekim
tanhinde bir "Cumhuriyet Â$ık-
lan Geeesi'' gerçekleştirecek. An-
kara Kültürünü Yaşatma Derneği,
27 Aralık"ta Dıkmen sırtlanndan
valiliğin önüne kadar Atatürk'ün
Ankara'ya gelişinı temsili olarak
canlandıracak.
tün bilgilere ulaşmış. "Tümayle
drme yapmak istemedim. Fakat sanatçı-
nın vurgiılama biçiminive vücut dih'ni en
iyi biçimde izleviciye aktarmaya çalışüm.
Bacon'ın bütün yaşanu 'merak' Üzerine
kuruluvdu. Acımasız /ekâsıyla etraûna
zararverme>e kadar götüriiyordu işl Hat-
ta bu kendniezarar vermeye dekgidiyor-
du. Otaganüstü duyarblıklan olanBacon,
biünçilebiünçdtşı arasında sürekii bir ka-
sılma .vasjyordu."
İzle\iciyi şajirtacak bir film
Jacobi, Bacon ve sevgilisi hakkında ise
şunlan söylüyor: "Dyer ve Bacon yakla-
şık on yıl birttkte oldu. Ftaksel birliktefik
ikisi için de ön piandaydı. Kuşkusuz Dyer
için bu zor bir iliskiydi, çünkii sosvaL kül-
rürel ve entelektüel olarak farkln dıJar. Ve
Bacon,Dyeriçinhiçfoir şeji kolaylaşanm-
yordıı."
'Love is the De> il' da Bacon'ın Odes-
saSteps'in 'BattkshipPotemkin' katliamı-
nı izlerken, kontrolsüz olarak kıkırdayıp
cızırdarken görüyoruz. Aynca filmde diş-
lerini Vim'le firçalayan ve ayakkabı ci-
lasıyla saçlannı cilalayan Jacobi'nin so-
ğukkanlı oyunculuğu eleştirmenlerden
tam not alıyor ve "sanlri bunu her sabah
yapıyonnuş gjW şeklinde yorumlanıyor.
EleştirmenlerJohn Maybury'nin Bacon'ın
yapıtlan üzerinde uzman bir göze sahip
olduğunu ve duyarlı davran-
dığını belirtiyorlar. Eleştir-
menleraynca izleyicide 'buz
gibi bir etki' yaratacak şa-
şırtıcı bir film olarak değer-
lendiriyorlar 'Love is the
Devü'ı
Gelecek ay 60 yaşına gi-
recekolan DerekJacobi, önü-
müzdeki günJerdePhfl^)Ha-
as'ın 'L'p at the Villa' ve
Avustralyalı yönetmen Paul
Cra'ın 'Father Damien' ad-
lı fılmlerinde rol alacak.
1909'da Dublin'dedoğan,
bir süre Paris ve Berlin'de
yaşayan Bacon, gençliğini
amaçsızca, boşluk içindege-
çirdi. 19 yaşındayken baba-
sından kaçarak Berlin 'e, ar-
dından da Paris'egitti. Lond-
ra'ya döndükten sonra has-
talığı dolayısıyla askerlik
yapmadı ve günlerini kumar
oynayarak geçirdi. 1944 yı-
lında yaptığı 'Bir Çarmıh
Kaidesmin FigürieriÜzerine
ÜçÇaüşma' adlı çalışmayla
adeta sanat dünyasına bom-
ba gibi düşen Bacon, 1927-
29 ytllan arasındayapüğı ilk
resimlerini yok etti. Bacon'ın
Soho barlanndageçirdiği çıl-
gın yaşamını sanatmdan ay-
n tutarsak, yapıtlannda savaş
sonrası yıllann beklenebilir
ürünleri olduğu gibi, belirsiz-
lik veyıkım ortamuun koşul-
Iannda kendine ve geleceğe
güveni sarsılan Avrupa in-
sanına da seslenebilen ender
sanatçılardan biri olduğuna
tanık oluruz.
Jacques Brel
Belçika 'dq anılıyor
• JaccjuesBref
ölümünün 20. yılında
Belçika'da çeşitli
etkinlikJerle anılıyor. 'Le
Plat Pays' adlı parçasıyla
Belçika'yı ve Belçika
müziğini bütün dünyaya
tanıtan sanatçı 49
yaşında akciger
kanserinden ölmüştü.
Anma etkinlikleri
kapsamında sanatçının
parçalan yeniden
yorumJanirken sanatçı
anısına sergiler açılacak.
Brel'in doğum yeri olan
Brüksel sokaklanndaki
vitrinler özel olarak
süslenecek, özel bir anma
töreni düzenlenecek.
• Tanztheater
Wuppertalm
(VV'uppertal Dans
Tiyatrosu) kuruluşunun
25. yıldönümünde,
tiyatronun koreografi ve
yönetmeni Pina Bausch
(Bausch), Wuppertal
kentinde üç hafta sürecek
bir kutlama şenliği
düzenledi. 9-31 Ekim
tarihleri arasında
gerçekleşecek olan
program Bausch'un
koreografîlerini
kendisinin yaptığı eserler
dışında, bu alanda ün
yapmış Amerikalı,
BelçikaJı ve Rus
koreograflann serbest
gösterilerini de içeriyor.
j | ATŞİmet'in milattan
önce 250 yılında yazdığı
bir metinin satın
alınabilmesı için Yunan
hükümeti tarafmdan bir
milyon dolarlık bir fon
oluşturuldu. 12. yüzyılda
Bızans topraklannda
bulunmuş olan
elyazması, 29 Ekim'de
Chrisries Müzayede
Salonu'nda satışa
sunulacak. Metnin sekiz
yüz bin dolar ile bir
milyon iki yüz bin dolar
arasında bir miktara alıcı
bulması bekleniyor.
• Cus Vansantve
Universal Pictures,
Alfred Hitchcock'un
ünlü filmi Sapık'ı
yeniden çekiyorlar. Fiün,
4 Arahk'ta ABD'de
göstenme girecek.
• Catherlne
DeneVUe un 'Place
Vendome' adlı yeni filmi
geçen hafta Fransa'da
gösterime girdi. Ünlü bir
mücevher üreticisi olan
kocasının bir cinayete
kurban gitmesinin
ardından onun ruhuyla
boğuşmak zorunda kalan
alkolik birkadını
canlandıran Denevue, bu
filmiyle ilk defa, şimdiye
dek çizdiği soğuk,
ağırbaşlı ve zarif kadın
tipinin dışına çıkıyor.
Nicol Garcia'nın
yönettiği film, ünlü
yıldızın son dönemde
başrol oynadığı dört
filmden ilki.
• Chicago
uiuslararası Fflm
FeStivali. 'Gold Hugo'
ödülünü alabilmek için
kıyasıya yanşan 100
filme ev sahipliği
yapıyor. Perşembe gûnü
başlayan festival
kapsamında 24 Ekim
geeesi ünlü aktör John
Travolta'ya da 'Yaşam
BoyuBaşan Ödülü'
verilecek. Toplam 14 gün
sürecek olan festivalde
Claude Lelouch, Rakan
Khosa, Tsai Ming-Lian
ve Maya Angleou gibi
ünlü yönetmenlerin
filmleri de yanşacak.
• Brian de
Palma'nın ünlü fiLmi
'Carrie'nin devamı
çekiliyor. 22 yıl önce
çevrildiğinde Sissy
Spacek'uı üstlendiği
başrol, bu kez Emily
Bergle'e verildi.
• Tfm BurtOII, yeni
filmınde başrolü
üstlenmesi için yine
Johnny Deep'i seçti.
'Sleepy Hollovv' isimli
korku filminde, sürgüne
gönderildiği küçük
kasabada bir profesörün
başından geçen olaylar
anlarılıyor.
• Sharon stone.
çekim hazırlıklan
başlayan yeni Bond
fılminin yapımcılanyla
yaptığı göriişmeleri
sürdürüyor. Stone'un.
Pierce Brosnan'la aynı
ücreti aimak konusunda
direttiği ve gerekçe
olarak da fılmde rol
almasınm gişe başansını
garantileyeceğıni
gösterdiğı bıldınldı.
• Robert De Nlro
ve Billy Cristal, 'Analyze
This' isimli fifmde
başrollen üstleniyorlar.
Çekim mekânının New
York olarak belirlendiği
psikolojik polisiye
niteliğindeki filmin
yönetmeni, III. Richard'ı
da yöneten Rıchard
Loncraine.
• Ettore Scola ve
Miiva, Pans'te 'des Art
et des Lettres' devlet
nişanı ile
onurlandınldılar. Aynca
Scola'nın ünlü filmi Özel
Bir Gün'ün tiyatro
versiyonu. Francoise
Fabian ve Jacques Weber
tarafindan Porte Saint-
Martin Tiyatrosu'nda
oynanmakta.
• Riccardo
MUtti nın Phıladelphia
Grkestrasrnın müzik
direktörlüğünden
aynldıktan beş yıl sonra,
geçen günlerde
Philadelphia'da Academy
ofMusic ile verdıği
konser büyük bir
coşkuyla kaşılandı. Şu
anda La Scala'nm müzik
yönetmenliğini
sürdüren 57 yaşındaki
Mutti çok kısa bir zaman
içinde yeniden
Philadelphialı
müzikseverlerin karşına
çıkmak istediğini
açıkladı.
• Stanley
Kllbrlek'in 10 yıl sonra
setlere dönerek çektiği ve
başrollerini Nicole
Kidman ile Tom
Cruise'un paylaştıklan
'Eyes VVide Shut' isimli
filmin 16Temmuzl999
tarihinden önce
gösterime giremeyeceği
açıklandı. Filmin daha
önce belirtilen gösterim
tanhi 1998 Eylül'dü.
Filmin 13 hafta süreceği
söylenen çahşmalan ise
iki yılda tamamlandı.
• Anthony
Mingheila. yeni
filmını Italya'da çekiyor.
'The Talented Mr.
Ripley' isimli filmde
Gvvyneth Paltrow ve
Matt Damon başrolleri
paylaşıyorlar. Film,
Patricia Highsmith'in
romanından sınemaya
aktanlıyor.
• Noel Cowardm
Ingiltere'de yaşadıgı süre
içinde yaşamını
sürdürdüğü ve oyunlannı
yazdığı ev restore
edilecek. 1973 yılında
hayata gözlerini yuman
yazar, 50 oyun, 25 film
senaryosu ve yüzlerce
şarkı, şiir ve öyküye imza
atmıştı.