Katalog

24 OCAK 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOM ŞİRKETLERDEN • CLUP VIANÇO, üyrferi için çeşitli aktiviteler düzenliyor. Bodrum'da inşa edilen de>Te-taril köviinün oluşturacağı bir zincir olarak tasarlanan Clup Manço. üyelerine aJternatif bir gezi olarak İ'rdiin-İsrail turu düzenledi. • MA\1 JEANS, Şeker Ba>rarru'na kadar sürecek "Gece Alışverişi" uyguiamasına başladı. Gece 22.00'ye kadar açık kalacak olan îstanbul'daki mağazalanndan alışvenş yapanlar, devam etmekte olan indırim avantajlanndan da yararlanabilecek. £- • AEG. yeni bulaşık makinesi Favorit 805'i rüketiciterin beğenisine sundu. 12 kişilik standart yemek takımı yıkama kapasitesi bulanan ithal ürüniin ekonomik ve sessiz çaJışöğı belirtiliyor. LEVt'S,yüzde50"ve varan ındirim kampanyasi başlattı. Levı's'ın 501 klasik modeli dışında kalan riim ürünlen ıçın geçerlı olacak kampanya 7 şubat tarihine kadar sürecek. • YKM. kışük kadın-erkek konfeksiyon, çocuk konfeksiyon, tuhafıye, ayakkabı ve kumaş reyonlannda geçerli olmak üzere belirii bir siire için 8 aylık taksidi satışlanna baştadı. • KOMtLl Şirketler Gnıbu'na bağlı. Apple Macintosh bılgısayarlannın Türkıye dıstrübıtörü Bılkom A.S.'nın Genel Müdürlüğü'ne. NCR'ntn Fınans Sektörü Orta ve Doğu Avrupa Satış ve Pazarjama Müdürü Tıjçrj Metgeugttrrn'df*'- *•* Amerikalı bakan Akkuyu için kulis yaptı. BAT, TEKEL'in sırtmdan Orta Asya'ya açılacak Hükümetin gizli pazarhkları A B D T İ ŞİRKETLER İÇİN BAKAN DEVBEYE GtRÖf Santral ihalesinde kulis HAZAL ATEŞ ÇAKIR/ FARl KATAAY ANKARA - Amerıkan Ticaret Bakanı \Mlliam Daley'ın. 650 tnlyon liralık Ak- kuyu nüideer santral ihalesınin Amerikan şirketlerine venlmesı şönünde kulis yap- tığı öğrenildi. Teklıflenn değerlendirilme- sıne yardımcı olacak danışman firmayı seçmek için yapılan ıhale> i 550 bin dolar- la İspanyol EA firması kazandı Elektrik Mühendislen Odası (EMO), nükleer ener- jıden vazgeçmek zorunda kalan ABD'nın. Türkiye gıbı ülkelere nükleer enerjı\ i da- yartığını ıddia ettı. Türkıye'ye gelerek hafta başmda yetki- lilerle görüşen Dalev "m. Akkuyu Nükle- erSantralı ihalesınin ABD'li VVestingho- use. Japon Mitsubıshı ile Türk firmalan Enka ve MNG'den oluşan konsorsiyuma venlmesinı ıstedığı öğrenildi. Avrupa Birlığı 'nın Türkı\e"> i tam üye- lık konusunda dışlaması karşısında, ıha- lenın Amerikan Westing- house'un hderlıginı yap- tığı konsorsiyuma veril- mesı eğılımınin arrtığı be- lirtildi. Alman Dışışlerı Bakanı Kiause Kinkei de geçen yıl Türkıye'ye yap- tığı gezıde. Almama'nm Akkuyu ihalesinde taraf olduğunu belırterek u Bu konuda ortak çalışma.vı umuyoruz'" demıştı. Ihaleye büyük Türk şır- ketlen ıle ortaklık kurarak giren yabancı şirketlerin kendi ülkelerinin politıka- cılan yanı sıra hükümete yakın Türk şirketleri ara- cılığıyla bakanlık ve hükümet üzerinde baskı kurdugu belırtildi. Bu arada MNG'nin patronu Mehmet Nazif Günalın, Başba- kan Mesut Yılmaz ın evınin karşısında 2 villa dairesi aldığı ıddia edildi. Akkuyu ıhalesine teklif veren firmalar şunlar: - Almanya-Fransa-Türkiye ortaklığı: Siemens, Framatome. Gec-Alsthom. Cam- penon Bernard. Simko. STFA, Tekfen. Garanti Koza. - Kanada-lngiltere- Japonya-Türkiye ortakhğı: AECL. KuarnerJohn Brown, Hi- tachi, Gama. Güriş, Bayındır. - ABD-Japonya-Türkiye ortaklığı: Wes- tinghouse, Vfitsubishi, Enka. MNG. W. Daky, iilkesine döndü. Amerikan VVestınghouse fırmasının. ABD'de 197 8"den bu yana yeni nükleer santral kurulmasına izin \erilmemesi ve bazı eyaletlerde mahkemelenn nükleer santralları kapatması nedenıvle zor du- rumda olduğu belirtiliyor. 30 Haziran 1997 olarak belirlenen tek- lıf verme süresı de. Westınghouse'un fı- nansman sorununu çözememesi nedenı\ - le 15 Ekim 1997 'ye uzatılmıştı. Kanada hükümeti ise. ihalenın AECL liderliğin- deki konsorsiyuma \enlmesi koşuluyla 1.5 mırvar Kanada Dolan peşin kredi ver- me\i teklif etmışti. Enerji \e Tabıi Kaynaklar Bakanlı- ğı'nın. Resmı Gazete'de "IMuhteiif mai- zeme abnacaktır" başlığıyla ilan ederek kamuo>undan gızlemeye çalıştığı Akku- yu ihalesı. öngörülen sürelerde gerçek- leştınlemı>or. Güney Koreli danışman fırma Kaeri'nın görevini yapmaması ne- derr, Ic \enıden açılan ihale, İspanyol EA fırmasına verildi. Teklifle- nn nisan aymda değerlen- dınleceği, Ocak 1999'da da ınşaata başlanacağı be- lirtildi. EMO, ABD'li Daley'ın Türkıye'nin uluslararası tahkımi kabul etmesi ıs- teğıne tepki göstererek -ABDTicaretBakanı Tiir- kiye'yi bir sömürge ülke- si olarak görmektedir. Türk hükümeti ise gerek- U yanıü vermek yerine, ne yazık ki. gerekli hukuksal değişikliğin yapılacağını belirterek ulusal onuru- muzu ayaklar alüna alnuş- ör" açıklamasını yaptı. Açıklamada ABD'de nükleer endüstrisinin tükenışın- de kamuoyu tepkisi yanı sıra hukukun da belirleyicı bir rol oynadığı belirtilerek "Oysa ABD'li bakan bizden nükleerener- jıninönünü açmamızı istnor"denildi.Açık- lamada. hükümet yetkılılerinin sessiz kal- dıgı uluslararası tahkim konusunda yargı ve kıtle örgütlerınin gerekli yanıtı verece- gı bildirildı. Bu arada Kanada Dışişleri Bakanı "nın Kanada Parlamentosu'ndatemsılcıliğini yapan Ted Mc Winney"ın. De\ let Baka- nı Mehmet Batallı'yı makamında zıya- ret ederek nükleer santral ıhalelenneiliş- kın bir süre görüştüğü öğrenildi. BAT İLE YAPILAN O:V ANLAŞ>L4 GİZLİ TLTLLDU TEKEDden ödünlü anlaşma NURSEL KARSAVURA.N TEKEL'in British Ame- rican Tobacco (BATl fır- masıyla ımzaladığı - ön an- laşma'nın taslak metnı. TE- KEL aleyhine hükümier ıçenyor. Anlaşmayla BAT'ye Ak- hısar fabrikasında kendi markalannı üretme imkânı sağlanırken. dağıtımını da TEKEL üstlenıvor. BAT. Türkıye'yı ûrtadoğu. Kaf- kaslar ve Orta Asya'ya ya- pacağı ihracat için üretim merkezi olarak kullanmayı amaçlıyor. TEKEL. Sam- sun ve Yeni Harman" ı üret- mek için alacağı 'geçici B- sans'ı BakanlarKurulu'nun 2000 ton karannm v'ürüriük- ten kaldırılmasına kadar kullanma>ı kabul ederek, BAT'ye kanun değişikl iği- nı gerçekleştırmev i vaat edi- \or. Cumhuriyet'in ele ge- çırdığı \e pazarhkları 3.5 yıl süren. 20 Ocak tanhın- de ımzalanan ön anlajjma- da gızlılik hükmü yer alı>or. Karşılıklıçıkarilkesıneay- kın bıçimde BAT çıkarla- nna uygun olarak hazırlan- TİÜT 'de FUTBOL HEYECANI YUKSELME GRUBUNDA BUGUN 24 OCAK 1998 CUMARTESİ DENİZLİSPOR-ÇAYKUR RİZESPOR SAAT: 12.00 TRT-1 ve TRT-INT NAKLEN YAREV 25 OCAK 1998 PAZAR SARIYER-SAKARYASPOR SAAT: 12.00 TRT-1 ve TRT-INT NAKLEN dığı belirtılen ön anlaşma- nm20Martl997tanhinde hazırlanan taslak metnıni yavımlıyoruz. Düny ada sigara devlen- nın giderek köşeye sıkıştı- ğı dönemde BAT. TEKEL'in eliyle verdığı avantajlan kullanarak hem Türkiye hem de Ortadoğu ve Kaf- kasya pazarlanna girebile- cek. Konu ıle ılgili bilgi ve- ren kaynaklar. imzalanan ön anlaşma ıle taslak metın arasında t'azla bir farklılık bulunmadığını belirtiyor- lar. Taslak metinde BAT'nin, Ortadoğu, Kafkaslar ve Or- ta Asya bölgelerineyapaca- ğı ihracat için fabrikayı üre- tim merkezi olarak kullan- ma> a "gay ret" edeceğı be- lırtıliNor. TEKEL, örtülü bıçimde Bakanlar Kurulu karannı değıştirmeyi BAT've vaat edıyor. TEKEL'in üretimde kullanacağı geçici lısansm va fabrikanın 2 bın ton üre- tım kapasıtesıne ulaşması > a da Bakanlar Kurulu'nun "2000 ton kararTnın yü- rürlükten kaldınlmasından sonra sona ereceğı belırtı- li\or. Anlaşmada. bu konu- da "Geçici lisansişlemlerin tamamlanmasında yürürlü- ğe girecek ve fabrikanın 2 bin ton üretim \apabilecek şeldlde (amamlannıasindan ve Bakanlar Kurulu'nun 4443 no'lu 200ü ton karan- nuı 5. maddehükümlerinin yürürlükten kaMınhnasın- dan hangisi daha önce ger- çekleşirse o tarihtesona ere- ceği" ıfadesı bulunuyor. Ânlaşma şardarı • TEKEL, geçici lısansı. fabrikanın üretim kapasitesi 2 bin tona ulaşıncaya ya da Bakanlar Kurulu'nun ilgili karan iptal edilinceye kadar kullanmayı kabul ediyor. • Akhisar Fabrikası'nda BAT'nin uluslararası marka ve ürünlerinin üretimi ve pazarlaması yapılabilecek. • BAT, Ortadoğu. Kafkaslar ve Orta Asya bölgelerine yapacağı ihracat için fabrikayı üretim merkezi olarak kul- İanacak. • TEKEL. Samsun ve Yeni Harman markalannm Tür- kiye ve dünyadaki kullanun hakkını şırkete devredecek. • Samsun ve Yeni Harman "ın isim haklan "en ax" 49 yıllığuıa, Türkiye'de veya dünyanın herfiangi bir yerinde tüm fikri mülkiyet haklannın kullanımını kapsayacak şe- kilde devredilecek. • TEKEL. fabrikanın kapasitesinın markalarla yapıla- cak üretimin tamamına ulaşmasına kadar Samsun ve Ye- ni Harman'ı şirket için üretecek. • TEKEL. Samsun ve Yeni Harman'ın kalitesini BAT standartlanna uyduracak. • TEKEL. Samsun ve Yeni Harman"ı, şirketin istedi- ği fabrikada üretecek. Böylece diğer markalann kortro- lü de dolaylı yoldan BAT'ye devrediliyor. • BAT'ninkalitesini beğenmesı halinde TEKEL "be- her 1000 sigara" için 1.5 dolar alacak. • Şirket. iki markanın dagıttmı. fiyatlandırma ve pa- zarlanmasında her türlü serbestliğe sahip olacak. • TEKEL, 3 yıl boyunca dağıtırru da "beher 1000 si- gara" için bir dolar ücretle üstlenecek. • Kalite ve fiyat bakımından piyasa koşullanna uygun olması koşuluyla TEKEL, fabrika üretime geçtikten son- ra en az 7 yıl boyunca şirkete riitün satacak. • TEKEL'in özelleştirilmesi halinde şirketteki hisse- lerini öncelikle satın alma hakkı BAT'ye tanınacak. • TEKEL, Yüksek Planlama Kurulu ve Yabancı Ser- maye Genel Müdürlüğü'nün izinlerini BA^'yi tatmin edi- ci şckılde alacak. • Şirketin bütün yatınm teşviklerini ve faaliyetlerini yürütebılmesi için gereken izinler TEKEL tarafından almacak. • ' •-• İŞÇİNİN EYRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Ötekiler Goethe Enstitüsü, Istanbul'da iki gün süren "Ötekiler ve Biz-Ş/ddete Karşı Stratejiler" konulu birtoplantı düzenledi. Toplantı, Almanların pence- resinden ötekiler sayılan Türklerle-Almanlann "öte- kiler-biz-şiddet" ihşkilerini örnekleyen çalışmalar, bilimsel araştırmalar ağırlıklıydı; ancak olayın ne ka- dar evrensel boyutları olduğunu, belirii koşulların nasıl ayırımcılığı, şiddetı yarattığını çok çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyordu. Toplantıda "2.5 Dakika" adlı yaşanmış bir öykü- den yola çıkılarak çevrilmiş bir de fîlm gösterildi. Doğu Almanya'dan Berlın'e göç etmiş, düşleri düş kırıklığına dönüşmüş, Nazi örgütlenmelerinin ağı- na düşmüş, bulamadığı işleri yabancıların kaptı- ğına inanan ve nefret duyguları için Türkleri hedef seçmiş bir Alman genci. Onun gibi ailesinden baş- layarak şiddete hedef olan. sürekli Almanlar tara- fından horlanan, korkulan aynı paralelde gelişmiş bir Türk gencı. Bunlar bir-iki dakikalığına trende kar- şı karşıya kalırlar. Alman genci ve çete arkadaşla- n saldınya geçmişlerdir. Aslında tabancalan bile ger- çek değildir, ama korku içindeki Türk genci savun- mada bıçağını kullanır, birkaçını yaralar ve filmin kahramanı Alman gencini öldürür... Gerçekçiliği ve yansıttığı şiddet öğeleri ile izle- yenleri çarpan fılmın tartışmasında, halen Alman- ya'da insan hakları örgütünde çalışan bir Türk va- tandaşının tepkisi çok çarpıcıydı. Kaderleri, yaşa- möyküleri çakışan, bin Alman. diğeri Türk iki gen- cin "ötekiler ve biz" olarak. çatışan iki grupta şid- dete bulaşmalarının anlatıldığı filmin, çevrildiği yer- lerin, gençlerin kımliklerinin silinmesi koşulu ile kendi geçmişini, 12 Eylül öncesi Türkiye'yi anlat- tığını söyledi. "Solcu gençlik hareketıiçindekiben ve arkadaşlanm ile o zamanlar kendilerine ülkü- cü kimliğini veren gruplan, yaşam ve kader ben- zerlikleri ile de aynen yansıtıyor.. neden-sonuç ilişkileri, derın devletin rolü de bence aynı" dedi. Almanya'da giderek tehlikeli boyutlarda gelişen yabancı düşmanlığı üzerine bilimsel çalışmalar yapmış bilim insanları ise bugün gelinen noktada Nazi ırkçılığının çok ürkütücü boyutlarda kök sal- dığını ve Yahudilerın yerıni obje olarak Türklerin al- dığını anlattılar. Bu konudaki çalışmaları ile ünlü iki bilim adamı Hajo Funke ile VVilhelm Heitme- yer'in araştırmalarının sonuçları ile kanıtlanan de- ğerlendirmeler çok çarpıcıydı. Insanların yaşamı üzerindeki sonuçlarına aldır- mayan küreselleşme ideolojısinin uygulaması, bü- tün dünya ülkelerinde olduğu üzere AJmanya'da da büyük işsızlik ve yoksullaşma ıle bağlantılı kim- lik sorununu gündeme getirmiştı. Doğu Almanya ile bırleşmesı vetoplumda bastınlmışolan Nazi eği- limleri, yeni sağ. sosyal Darvvinizm ile beslenen ayı- nmcılık kutuplaşmayı, şiddeti çok tehlikeli boyut- larda tırmandırmaktaydı. Kapitalizmin vahşileşti- ği ortamda, her tür aynmcılık kök salıyordu. Ne yazık ki bu tehlikeli gidişte siyasetçi, çözüm üretmek bir yana. ayrımcılığı, yabancı düşmanlı- ğını körükleyecek politikalar üretiyordu. önceya- bancılar her tür ayrımcılığa, eşitsizliğe hedef olu- yor, sonra da onlann içlerine kapanmaları ile orta- ya çıkan sorunlar gerekçe yapılarak, yabancı düş- manlığı körükleniyordu. Büyük birçıkmaz yaşanı- yordu. Ikibinler sonrasında kimi yörelerde Alman nüfusun yansına ulaşacak yabancılar, bunlann içinde en kalabalık, en aykırı kültürle hedef tahta- sı olan Türkler için uyum içinde yaşamaya yöne- lık yapılanlar çok yetersiz kalıyordu. Devlet, en önemlı, yaşamsal alan olan eğıtımden başlayarak hertüreşitsizlıği, haksızlığı, ayrımcılığı körükJeyen uygulamalarında dıretiyordu. Bu noktada Yeşiller Partısi'nin Berlin Bölge So- rumlusu Özcan MırUu'nun, göçmenlerın yoğun- luklu yaşadığı bölgesıne ilişkin eğitim durumunu yansıtan araştırmasının sonuçlan insanı çarpıyor: Nasıl oluyorsa aslında özel eğitime muhtaç ço- cuklar için açılan ve yükseköğrenıme yönelik ol- mayan okullar. bu bölgede Alman nüfusun ço- ğunlukta olduğu bölgelerin 2-3 katı. Gençlerin yüz- de 30'u diploma alamadan, yılları boşa tüketmış olarak ortaöğrenıme gitme zorunlu yaş sınırını ta- mamlamış oluyorlar. Zaten yükseköğrenime yöne- lik olmayan bu okullardan mezun bir yüzde 30'luk genç daha sonra istatıstiklere yakalanamayacak şekilde ortalıktan kayboluyorlar. Ne yükseköğre- nim ne de meslek öğreten eğitim kurumlanna gi- rebiliyorlar. Ya işsız ya da çok kötü koşullardaki iş- lere itılmış oluyorlar... Almanya gerçeği masaya yatırıldığında "öteki- ler ve Biz-Şiddet" tablosu böyle çiziliyor. Ya Tür- kiye gerçeğinde, günümüzde nasıl bir fotoğraf çı- kıyor? Bugünlerde Susurluk raporunda daha çar- pıcı bir gösterge aramaya gerek var mı ki? Cîtroen Ksara, Avrupa ile aynı andaÜnlü Fransız markası Cıtroen ul- kemizdetum otomobıl hayranları ta- rafından suspansiyonu ve üstun vi- raj kabılıyetı ıle bilinır. Bu hafta sız- lere tanıtmak ıstediğimiz otomobıl Citroen'ın Türkıye'de Avrupa ıle ay- nı anda p/yasaya sunduğu Xsara Citroen ZX'in yerıni alan bu otomo- bil ulkemıze 3 ayrı motor seçeneği ıle ithal edılmekte. 1.6ı 8V. 1.8i 16V 2.el otomobil fiyatları (ooo.ooo TL> Marka-Model '97 '96 '95 94 Ford Escort 1 6 CUX Opel Astra 1 4 GL Opel Vectra 2 0ı Opel Corsa 1,4ı Renault 12 Renault 9 Broadvvay Renault 11 Flash Fıat Uno SX Honda Cıvıc Sedan Lada Samara HB Mazda 323 Sedan Nıssan Sunny EX Peugeot 405GL Skoda Favont Toyota Corolla 1.6GLİ Şahın Doğan SLX 2.300 2.150 3.700 2.000 1.400 1.500 - 1.600 - - - - - - 2.950 1.450 1.800 2.150 2.000 3.350 1.800 1.250 1.400 - 1.500 2.350 1.000 1.900 1.800 - 1.100 2.600 1.300 1.650 1.850 1.850 3.100 1.650 1.050 1.300 1.500 1.250 2.000 900 1.750 1.600 1.950 850 2.200 1.200 1.500 - 1.600 2.850 1.550 950 1.200 1.400 1.150 1.900 850 1.600 1.450 1.800 800 1.900 1.050 1.300 Tempra SX 1.950 1.750 1.550 1.400 ve 2.0 167 hp. Bızım test aracımız Xsara'nın en düşük ekıpmanl/ mo- delı olan 1600 cc'lik versiyonu ıdi. 90 beygirlik motoru yeterlı bir perfor- mans gösteren ve de oldukça şık bir tasarıma ait olan Xsara. özellikle ge- niş ıç hacmı ıle bızı şaşırttı. Marşa ba- sıp Xsara ıle ılerlemeye başladığı- mızda karşımızda Peugeot 306'lar- dan tanıdığımız bir gösterge tablo- su ile karşılaştık. Ol- dukça sade fakat iş- levsel olan gösterge tablosu 4 kollu direk- sıyon sımidi tarafın- dan perdelenmiyor. Xsara'nın bizden + puan toplayan özellı- ği, oldukça rahat olan kullanımı ve sürüş konforu; vıteslerini parmağınızın ucuyla bile değiştirebıliyor o\- manız ve pedallarının yumuşak olması sü- rücüye büyük kolay- lık sağlamakta. Yal- nız bir güvenlik ekip- manı olan ABS'nin bu araçta standart olma- ması bızi şaşırttı. Fren- leri çok çabuk kılitle- nen Xsara, yağmurlu havalarda güven ver- miyor. Xsara'nın işçiliği ol- YARGITOKER dukça iyi, gösterge tablosu yapımın- da kulanılan malzemesi kaliteli. Ses ızolasyonu kaput ıçinden başlayarak çok iyi bir biçimde gerçekleştirilmiş. Xsara'nın 408 dm3'lük bagaj hacmi sınıfına göre çok iyi, fakat bagajı bü- yütmek ve aracın aerodinamik ol- ması için yükseltilmiş olan arka ta- raf, geri manevralarda oldukça zor anlar yaşatıyor. Soğuk havalara dikkat 1. Öncelikle aracınızı soğuk ha- valarda çalıştırır çalıştırmaz kalo- riferlerinizin ayariannı maksimum sıcaklığa getirin, böylelikle buğu- lanmayı engellemiş olacaksımz. 2. Motorunuz ısındıktan sonra üflenen havayı ön koltuklann ara- sına, yan havalandırma ızgarala- rını da camlara çevirin. 3. Güneş sıperliklerinizı indirme- niz buğulanmayı önleyecektir. Soğuk havada motorunuzu ça- lıştırdıktan sonra hemen hareke- te geçin. Aracınız karbüratörlü ise yola jikle çekili devam edin. Aracınızın motoru henüz so- ğukken yüksek devirlere çıkma- maya özen gösterin. Soğuk mo- torlarda gereksiz gaza basmalar motora çok zararlıdır.