Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 OCAK 1998 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
TURKIYE
istanbul Y 1 0 Sinop 15 Adana
Edirne PB 6 Samsun 19 Mersın
Kocaeli Y 11 Trabzon Y 13 Diyarbakır Y
Çanakkale PB 8 Giresun Y 15 Şanlıurfa
Izmir PB 13 Ankara Y 11 Mardin
Manisa PB 10 Eskişehir
Aydın
9 Sıırt
Denizli
_Y 13 Konya 9 Hakkâri
16 Sıvas
Zonguldak Y 15 Antalya
4 Van
14 Kars
-1
-4
Marmara'nın batısı, Iç
ve Guney Ege. Akde-
nız Iç Anadolu, Batı ve
Orta Karaderrz. Gu-
neydoğu Anadolu ıle
Doğu Anadolu'nun gu-
ney ve batısı yağışlı ge-
çecek. Yağışlar yağ-
muryeryersağanak Iç
Anadolu'nun kuzeyı ıle
Doğu Anadolu'nun gu-
neydoğusunda karla
Karış:k yağmur ve kar
şeklinde olacak.
AVRÜPA
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Briiksel
Parıs
Bonn
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
K
U
3
1
9
4
3
6
4
Münıh
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
K
PB
PB
K
PB
K
PB
Y
3
4
14
1
4
-1
12
14
1 Milano PB 10
\*APJ¥
Taşkent
Tahran
ASYA
Moskova
Aşkabat
Akmola
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Şam
HB
K
Y
K
PB
PB
K
PB
Y
-3
3
-12
-3
3
1
4
19
14
pAçık Parçalı bulutlu ^ ÇoK Dulullu ı Yağmurij Karlı Sulu kar > Gok gurultulu
G U N C E L Cİ NEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
sergileyerek, bir piyesin bir sahnesinde rol alıyor.
Çanak soru:
"Raporu bize niçin verdiniz Sayın Başbakan?"
Daha önce provası yapılmış Başbakan yanıtı:
"Araştırmacı gazetecilik konulu uluslararası birya-
nşmada finale kalmışsınız, bir ödül de bizden olsun"
diyor.
Bu kadar sığ bir basın anlayışına pes doğrusu.
Oysa özel bir TV'nin programcısına sunulan ödül.
ulusal bir soruna dönüşen. halkın aynı anda kendi ga-
zetesinden öğrenmeye hakkı olan Susurluk raporu.
Başbakan Yılmaz. bu raporu almadan önce ve al-
dıktan sonra bilmem kaç kez "devlet sırrı saydıkla-
rının dışında kalan bölümleri" gazete ve TV -ayırtet-
meksizin- açıklayacağını vaat etti.
Ama kapalı kapılar ardında kartel dışı gazetecile-
re bir oyun hazırladığı son günlerde basına yansıdı.
Ortağı liderlere "rapora çok emeği geçtiği için belir-
li bölümleri Arena'ya vereceğini" söyledi.
Ortaklann karşı çıkan uyanlarına karşın "vız gelir
tıns gider" anlayışını benimsedi ve TRT stüdyoları-
na kurulu Arena sahnesinde üstüne düşen rolü, pek
güzel icra eyledi. Sanki Uğur Dündar başbakan. Yıl-
maz ise raporu ele geçinp açıklayan gazeteciydi.
Saatler boyu bir tek nokta açıkhğa kavuşmadı. Sü-
per müfettiş raporunda Yılmaz'ın ödüllendirdiği Are-
na'nın "katkıları" neydi. anlaşılamadı.
"Inceleme"raporunu "soruşturmaya"dönüştüre-
ceğini söyleyen Başbakan Yılmaz, "bir-iki kez med-
yadan" yardım istedi.
Hangi medyadan? Artık kanıtlandı ki; medya de-
yince Başbakan Yılmaz'ın ufkuna, aklından hiç çık-
mayan üç gazete ile iki basın grubu patronundan
başka kimse gelmiyor...
Yılmaz, Susurluk raporunun kimi bölümlerini bir
özel TV'ye vermekle. kartelin teslim aldığı bir başba-
kan kımliği sergilemiş bulunuyor.
Başbakan'ın demokrasi ve basın anlayışı artık sı-
ntıyor.
Niyet belli
Öyle bir başbakan kı hem ortaklarına hem de sol
muhalefete haksız kimi saldınlaryapıyor. Raporu, or-
taklarına vermiş, CHP lıderı Baykal a göndermek is-
temiş. "Okusun da önehleri varsa bildirsin" diye dü-
şünmüş.
Şimdi Yılmaz'ın Baykal'la ilgili şu açıklamasına
bakınız: "Kendi 'ideolojileri gereği' raponın devlet sır-
rı ayırmaksızın 'aynen' yayımlanmasını istedi" diyor.
"Kendi ideolojileri" yani solculuk gereği. Oysa
Baykal, ulusal soruna dönüşen Susurluk'la ilgili bil-
gileri Türk halkının her yayın organından aynı gün öğ-
renmeye hakkı olduğunu söylüyordu.
' OrtakJannın ayncalık yapmaması istemlerini ıfrrtuf- *
samayan bir Başbakan. Ecevit'le Cirtdoruk'un dev-
let sırrı görmedikleri "raporun 'aynen' yayımlanma-
sı" önerilerini de böylece, "ideolojik" diye niteliyor.
Baykal'a çatayım derken ortaklarını karalıyor.
Inceleme raporu "olayları" yargıya götürmüyor.
Kimi kişilerte olayların yargıya gitmesi ıçin -bir yıl
mı desem. iki yıl mı; ne kadar zaman alır bılınmez-
sonışturma komisyonunun çalışmalarını bitirmesi
beklenecek.
Yılmaz ekran açıklamalarıyla "çeteleşmenin tepe-
dekiikı ismini" vermemeye büyük çaba harcadı. Dev-
let adamı ya! Oysa görünen köy kılavuz istemiyor. An-
lattıklarıyla sorumlular belli.
Tepedeki isimler artık "meçhuldeğil". Çetelerya-
ratan ve çetelere olanak sağlayanlar 1993 ıle 1996
yıllan arasında "ıktidar sahibı".
Ama iş sorumluluklan ispatlamaya kalmış.
Rapordakı şu cümle bile sorumluyu tarif etmiyor
mu: "Genel Müdür Ağar, Başbakan'ın sağladığı des-
tek ve emrindeki teşkilat ile gerçekten etkili güce u-
laşmıştır. Burada en önemlı şey, Başbakan 'ın des-
tek ve güvenidir." Portre çıkıyor: Şaibe Hanım!
Ikinci bir portre daha var: Ne seçilmiş, ne de tayin
edilmiş ama.şağa sola talimat veriyor, devlet avucu-
nun içinde: Özer Çiller!
Soruşturma en az bir yıl sürer mi? Sürer.
Zaten Yılmaz'ın ısteği de soruşturmanın uzaması
ve...
Dedikodunun çoğalması!
Economist dergisi
'Yılnıaz IMF'ye yalvamyor'
Dış Haberler Servisi - Re-
fah Partisı'nin kapatılması ve
Necmettin Erbakan a beş yıl
süreyle sıyaset yasağı getiril-
mesi. dış basının gündemın-
de yenni koruyor.
Ingiltere'de yayımlanan
Economist dergisinin, Türki-
ye'deki siyasi gelişmelere
yer verdigi son sayısında.
Mesut Yılmaz hükümetı ağır
birdilleeleştinldı ve "Sonse-
çimden birinciçıkmışbir par-
ö>i yasaklayan ülkenin başı
dertte demektir" denildi.
" Yümaz, yardım için IMF'ye
yalvanyor" ifadesini kulla-
ndı. Erbakan tarafmdanyö-
netilen çürûk koalisyon hü-
kümetinin devTİlmesinde ge-
nerallerin büyük rol oynadı-
ğını iddıa eden Economist
dergisinin haber yorumunda
şöyle denildi: "Generaller.
Refah'ı yasaklavarak dini po-
litikadan çıkarabilecekleri
konusunda yanılmış olabilir-
ler. Erbakan ve arkadaşlan
Refah'ın düşüncelerinin siya-
si sahnede yerini koruduğunu
savunuyoıiar ve büyük olası-
lıkla haklılar. Her şeyden ön-
ce Türklerin çoğu. biraz da
generallerin sayesinde din çeş-
nili si\asetealışmışdurumda-
lar. Birtarihçi 'Generaller. bir
anda kendi yarattıklan hay-
vanın büyüklüğü ile karşı
karşıva geldiler' diyor. Çok
geç. Son genel seçimlerde Re-
fah, oylann jıizde 21 "ini aia-
rak birinci parti oldu. Bugün
bu oran yiizde 25'e ulaşmış
olabUir."
CHF»Tire llçesi
Uğur Mumcu Anısına Toplantı
Konuşmacı
Tarih :
Saat :
Yer :
ALEVCOŞKiy
Yazar-Cumhuriyet
Gazetesi Yönetim
Kurulu Başkanı
25.01.1998 Pazar
13.00
Belediye Düğün Salonu
ATILIM FİDANLIK
Her Türlü Ağaç ve Süs Bitkisi Fidanı
istenilen Adrese Gönderilir.
Tel: (232) 544 23 48
DYP liderinin 'şerefsiz onbaşı' sözleriyle ilgili fezlekesi dönem sonuna kaldı
Çiller: Sözlerim yardış anlaşıldı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anav asa
Adalet Karma Komisyonu içinde oluşturulan alt
komısyon. CHP Samsun Mılletvekılı Murat Ka-
ravalçın. DYP Isparta Milletvekıli Ömer Bilgin
\ e ANAP Hatay Millervekıli Hüse>in Yayla hak-
kındaki 4 fezlekey le ilgili olarak dokunulmazlık-
ların kaldırılmasına karar verdi. Alt komısyon.
DYP lideri Tansu Çiller'ın "şerefsizonbaşı" söz-
lerı nedeniyle düzenlenen fezlekenin ise dönem
sonuna bırakılmasmı kararlaşiırdı. Çiller. komis-
yona gönderdiğı savunmada. "Fezlekededayanı-
lan siyasi hitabetimde askeri kuvvet veya askeri
bir rütbe asla kastedilmemiştir" dedı.
Dokunulmazlık dosyalan ile ilgili ön ıncele-
me yapmak üzere oluşturulan 1 No'lu Hazırlık
Komisyonu. dün ANAP Konya Milletvekili
Mehmet Keçeciler başkanlığında toplandı. Keçe-
ciler. çalışmalannda anayasanın millenekili do-
kunulmazlığı ile ilgili 83. maddede yapılması
planlanan değişikliği esas alarak değerlendirme
yaptıklannı vurguladı.
Keçeciler. "Milletvekillerinin salt konuşmala-
nndan dolayı dokunulmazlıklanmn kaidınlma-
masını prensip edinerek karar veriyoruz. Bu çer-
çevede. Sayın Çiller'in Samsun mitinginde yaptı-
ğı konuşmadaki "Onbaşı olma şerefsizliğmi gö>-
termiştir' yolundaki sözleri ile ilgili dokunulmaz-
lığın kaldınlmasını oybirliği ile dönem sonuna bı-
ClvA&miv K i ı l ı ı n e ı i Y i ' '
n s a n
Haklan Derneği îstanbul Şubesi Kayıplara
^ A U C I I l l T i n i l l I I I M I I I Komis>t»nuü>«leriveka>ıp>akınlandünak5amANAPU
binası öniinde nıum yakarak kayıp Mehmet ÖzdemirMn bulunmasını istediler. İstiklal Caddesi girişinde topJa-
nanİHD'lileradına bir açıkJanıavapanAvukatErenKeskin, Başbakan Mesut Vılmaz"ın.kendi iktidarlandöne-
minden önceki riim kavıp olavlanna ve faili mechul cinmetlerin açıklanacağı sözleri ne dikkat çekti. Keskm, Yıl-
maz'ın da kendisinden öncekUer gibi gerçek iktidar sahibi olmadıgınj beürtti. (Fotoğraf: HATtCE TUNCER)
rakma karan verdik" dedi. Keçeciler, hazırlık
komisyonu raporunun karma komısyona sunula-
cagını ve karann burada kesinleşeceğini söyle-
di. Çiller dekomisyona gönderdiği yazılı savun-
masında, "si> asetin başka kurumlardan çok fark-
b olarak kendine has bir tabiati olduğunu" \ur-
gulayarak "Snasi hitabetteki üslup. siyasal düşün-
ce öz^ürlügünün koruduğu dokunulmaz bir alan-
dır. Üslup tarzuıın tercihi, beğenilmemesi, eleşti-
rilmesi; suç ve cezanın konusu olmamak gerekir.
Siyasal rekabet ve yanşma. arzulanmamasına
rağmen, geçici de olsa -şartlann zorunlu kıldığı
serteleştiri>idoğasuıdataşımaktadır''açıklama-
sını yaptı.
Pentagon 'da
iftaryemeği
FLAT KOZLUKLL ~~
WASHINGTON - ABD
tarihinde ilk defa Savunma
Bakanlığı da (Pentagon) or-
dudakı Müslümanlariçin if-
taryemeği dûzenlendi. Iftar
> emeği öncesinde görevli bir
imam subay ezan okudu \ e
ardından namaz kılındı. 250
dolayında kişinin katıldığı if-
tara askerlerin yanı sıra Was-
hıngton \e çe\resınde yaşa-
>an Müslümanlar ıle bazı
Müslüman örgütlerin temsıl-
cileri katıldı.
Iftar yemeğinde, Savunma
Bakan Yardımcısı John
Hamre, kendisinin Hınsti-
van olduğunu vurgulayarak
-Ramazanın Müslümanlar
için ne denli önemli olduğu-
nu bili>oruz" dedi. tftar \e-
meğine katılan önemli bir
isim de. Genelkurmay tkin-
ci Başkanı J. Ralston oldu.
Diker; Düğümü DemiralANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-
Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma
Komisyonu üyesi. ANAP Manisa
Millenekili Tevfîk Diker. suikastın
aydınlatılabilmesı için cinayet soruş-
turmasını ilk yürüten. emeklı Anka-
ra DGM Başsavcısı Nusret Demi-
ral'ın konuşması gerektıgmı vurgu-
ladı.
Dıker. cinayet soruşturmasında
kusurlan bulunan kamu göre\iileri
hakkında herhangı bir işlem yapıl-
madığını belirterek. 'hep. başansız-
lıklan söz konusu olan kişilerin ceza-
landınlmak yerine terfi etmelerinin
dikkat çekici' olduğunu ka\dettı.
Cumhuriyet'in. Mumcu cina\e-
tı\le ılgılı olarak kurulan komısso-
nun çalışmalarına ilişkin sorulannı
yanıtlayan Dıker. ifadeleri alınanla-
rın komisyonu yönlendırmeye çalış-
tıklarını kaydetti. Diker. şunlan söy-
ledi:
"Çalışmalar sırasında irirafçılar
yönlendirmeyeçalıştı. İstihbaratçılar
>önlendirdi.Hanefı A\cı İran'ayön-
İendirmeye kalktı. Mehmet Eymür
başka bir istihbarat örgütüne doğru
yöntendirmeye başladı. kriminoloji
bir yere> önlendirmeyeçalıştL Astsu-
ba> Hüseyın Oğuz'un yönlendirme-
si var. İslami Hareket'eyönlendirme-
ye çalıştılar, PKK'ye. de\let içindeki
çeteye. dış senislere... Şe\ ket Kazan
lsraü"e >önlendirme>e çalıştı."
Emnıvet kriminoloji binmı tara-
fından hazırlanan raporlan gü\enilir
bulmadığını kaydeden Dıker. bom-
banın uzaktan kumandayla patlatıl-
mış olabileceği kuşkusunun gözardı
edılmemesı gerektiğinı vurguladı.
Suikastın aydınlatılmasında, soruş-
turmanın ilk ayağını yürüten Demi-
ral"abü\-ükgöre\ düştüğüne işarete-
den Dıker şöyle de\am etti:
"Demiral elini vicdanına koysun,
ölmeden bu işin çözümüne \ardımcı
olsun. Konuşsun. Komis>ona gelme-
di. Kendisinden sonra bu konuyla il-
gili göre\ yapan sa\alar öldüler. Ken-
disinden daha ileride bilgi sahibi ola-
bilecekkr rahmetli oldu. Bu sonış-
turmaya Demiral ve Ülkü Coşkun el
koydu. Demiral konusursadügümün
çözülebilece0ne inanıyorum. Türki-
ye bu a> ıpla > aşamasın."
Dıker. suikastın aydınlatılacağı
inancını taşı\ıp ta^ınıadığına ilişkin
soru üzenne. "Demiral'laaşılır. Ger-
çek sonuca gidecek konuşmayı yapa-
cak kişi Nusret Demiral'dır" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin faıli
meçhul cınayetler ayıbıyla yaşaya-
mayacağını. devletin topyekûn bir
çahşmayla bu cinayetleri aydınlat-
maya çalışması gerektiğini vurgula-
yan Dıker. "Tekrar sonuca ulaşıla-
mamış bir yüdönümü yaşadığımız
için üzülüyomm. Meclis araştırma
komisyonunun da sıkıntılan vardır.
Dedektiflik bürosu değildir. L laşıla-
bilecek kadar belgelere ulaşm^tır. \e-
ni unsurlar ortaya çıkarmaya çalışn.
Bilgi ve belgeler ışığında özeüikle De-
miral'ın da vicdani görev yapma ar-
zusunu geliştirecek boyutlanyla dev-
letin bu olayı ele alması gerektiğine
inanıyorum. Bu işin çözüleceğine i-
nanıyorum. Lzun sürse de bu iş
çözülecek" görüşünü dile getirdi.
'Ihale alan banka sahibi oldu9
• Baştarafı 1. Sayfada
Komisyonu toplantısında. Ayaydın dönemindeki
ıhale ınşaatlan ve yüksek reklam giderlenndeki
YDK ve Hazine Müsteşarlığı raporlanna da giren
şolsuzluk ıddıaları ele alındı. YDK. Hazine ve
banka müfettişlerince hazırlanan ve komisyonun
bu toplantısında bazı üyelerce de dile getirilen
Ayaydın dönemine ilişkin yolsuzluk ve ubulsüz-
lük savları şöyle:
-1994-1995 yülannda. banka ihalelerine uvgun
bedelle çıkılmadL thale komisyonları sık sık değiş-
tirilirken ihalelere hep aynı firmalar çağrtldı.
- YDK raporlanna gö're 1994- 1995 yıllarında-
kı ınşaat ihaleleri sonucunda banka 44.6 trilyon
liralık zarar etti. Banka 1995 sonunda yalnızca
100 milyar lira kâr edebildi. DSP'li Ahmet Priş-
tina. gelınen noktayı. "Emlak Bankası ile hangi
fırma işyaptıysa banka sahibi oldu" sözleriv le di-
le getirdi.
-DSPKastamonu MilleKekiliHadi Dilekçuha-
len Rekabet Kurulu Başkanı
olan Ayaydın'ın Emlak Ban-
kası sürecinden sonra hem
makam hem de mali yönden
yükseldiğine dikkat çekti. Di-
lekçi. Aya>dın'ın genel mü-
dürlük döneminde yaptığı
harearııaların. Beşiktaş Yö-
nerim Kurulu üyeliği sırasın-
da yaptığı hareamaların ve 24
Aralık seçimleri öncesindeki
harcamalann yüksekliğine
dikkat çekti. DilekçL "Ben
bürokratlara yüklenmek iste-
mıjorum. Ama bu gıbı hare-
ketler dikkat çekıyor" diye
konuştu.
- Hazine ve YDK raporla-
rına göre Emlak Bankası. ba-
zı firmaların fınansörü gıbı
çalıştı. Bu çerçevede. stokta
32 bın tane satılmayan konut
bulunmasına karşın. bazı fir-
maları beslemek için sürekli
yeni ihaleleraçıldı. thaleleri
alan büyük inşaat firmaları-
na aynca yüksek a\anslar
ödendi. Yüksek rekJam gi-
derleriyle dikkat çeken ban-
ka 1994 vılında 234 milvar.
1995 yıluıda da 900 milyar liralık reklam verdi.
55. hükümetin ışbaşına gelmesinden sonra Dev-
let Bakanı Refaiddin Şahin. Başbakanlık Teftiş
Kurulu'na başvurarak ınceleme yapılmasmı iste-
di. Kurul incelemesı sonunda, usulsüz temınat
mektupları ve geri dönmeyen kredilerın yüksek-
liğine dikkat çekti. Teftiş Kurulu. Emlak Banka-
sı'nın. YDK'nın. KİT raporlan ve Bankalar Ye-
minli Murakıplarfnıntersıgörüşlenne karşın. ko-
nut üretimine devam ettiğine dikkat çekti. Bunun
üzerine Teftiş Kurulu. Başbakan"dan soruşturma
için onav istedi. TBMM Genel Kurul yolsuzluğu-
nun ortaya çıkmasının ardından da Bakan Şa-
hin'in taİımatıyla. Emlak Bankası Teftiş Kuru-
lu'nca, banka yönetimi ve Emlak Konut hakkın-
da soruşturma başlatıldı.
DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in başbakan
vadahükümetteolduğudönemde. \enalAnsen'in
yönetimındekı Halk Bankasfnın, daha sonra
DYP'den millenekili seçilen Sedat Aloğlu ile ba-
Alkolden kurtulma mutluluğıı
Hastanesi Alkol Madde Araştırma ve Teda\i Merkezi'nde (AMATEM) tedavi
görerek bağımlılıktan kurtulan hastalar. ayıkJıklarının 15'inci yılmı pasta kese-
rek kutladılar. Törende konuşan AMATEM Klinigi Şefi Doç. Dr. Duran Çak-
mak, "Aikol bagınılılığının bir hastalık oiduğu ve tedavi edilebileceği bilincini
toplumda oluşturmahvTz*' dedi. Törene. Dayanışma Grubu'nun kuruculann-
dan Kocaeli İ'niversitesi Fen-Edebi>at Fakültesi Eğirim Bölümü Ogretim Cye-
si rVof. Dr. İlkay Kasatura, Mimar Sinan Ünh ersitesi Sosyoloji Bölümü Başka-
nı Prof. Dr. Esin Küntay, AMATEM'de alkol tedavisi gören hastalar ve AMA-
TEM'deM heklm ve heinşireter katüdı. (Fotoğraf: İPEK YEZDANl)
zı basın kuruluşlanna usulsüz krediler kullandır-
dığı savlandı. Halk Bankası ile ilgili iddialar, TB-
MM KİT Komisyonu'nda da dile getirildi. Ban-
ka hesaplannın denetlendiğı 5.12.1996 tarihli ko-
misyon toplantısında söz alan CHP Ardahan Mil-
letvekili İsmetAtalay. Halk Bankası'nın amaç dı-
şı kredi kullandırdığına dikkat çekti. Atalay. De-
mirbank'ın sahibi HalitCıngıllıoglu'nun firmala-
rına kredi kullandınldığına dikkat çekerek "Ban-
ka vönetmeliğinin 13. maddesine göre bir banka-
nın bir bankaya teminat vererek müşterisine kre-
di verme olanağı yoktur. Ama buna rağmen temi-
nat mekhıbu verilmiştir. Bunlann arasuida Ahmet
Özal vardır. Halit Cıngılhoğlu vardır" görüşüne
yer verdi.
Banka müfettişlerince imzasız olarak hazırla-
nan ve Başbakan Mesut Yümaz"a sunulan bilgi
notunda, Halkbank'ın bazı kredi ışlemlerıne dik-
kat çekildi. Bilgi notunda yer alan bazı konular
şöyle: Aloğlu grubunaaçılan krediler: Bugrubun
Fen İş Dış Tıcaret AŞ firma-
sına l.Smılyondolardöviz. 1
milyon 250 bin dolar kabul
kredısi; Fen İş Alüminyum
fırmasına 5 milyon dolar dö-
viz. 2.5 milyon dolar kabul,
10 milyar lira temınat kredisi
açıldı.
Epengle Döşemecilik Ku-
maş Sanayi ve Ticaret AŞ fir-
masına 2.5 milyon lira temi-
nat mektubu, 1 milyon 400
bin dolar ithalat, 3 milyon do-
lar döviz ve 33 milvar lira ıh-
racat kredisi. banka v önetim
kurulu karan ile Karaköy/İs-
tanbul şubesınde açıldı.
- Cıngılhoğlu grubuna ve-
rilen krediler: Cıngılhoğlu
Holding'e 20 milyon dolar
döv ize endeksli kredi. Demir
Finansal Kiralama AŞ'ye 5
bın dolar dövize endeksli 13
milyon 250 bin mark karşıh-
ğında dövize natık teminat
mektubu. 3.5 milyon dolar it-
halat veya akreditif veya dö-
vize natık temınat mektubu.
8.5 milyon dolar karşılığı it-
halat kredisi kullandınldı.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Doğruların doğruluğunu doğrulatmış...
Şimdi kendi kendine soruyor:
- Doğrulanmış doğruları ne yapmalı?
Öyle anlaşılıyor ki şu yanıtı veriyor:
- Bu doğruları incelemeraporuyladoğaıladık, bir
de soruşturma raporuyla doğrulayalım...
Bugün, yazarımız Uğur Mumcu'nun bombalı
birsuikastsonucuöldürülüşününbeşinciyıldönü-
mü. Mumcu'nun, 1970-80'li yılları. bugünkü mo-
da deyimle "devlete sızmış - devletten beslenen
çeteleri" açığa çıkarmakla geçti. Bugün yaşanan-
lar Uğur Mumcu'yu her zamankinden daha çok
doğruluyor.
Böyle rapor açıklanmaz.
Bu, fili tanımlamak bile değil. Deyim yerindeyse
filin ayak kısmının ucunun bir bölümünü tanımla-
yıp açıklıyorlar:
- İştebeyin bu...
Ardından kuyruğunun bir bölümü için sesleniyor-
lar:
- Hortumu böyle bir şey...
Türkiye'de yaşananları bilmeyen bir kişi, sade-
ce Yılmaz'ı dinlemiş olsaydı şunlan düşünürdü:
- Bu ülke 1993 yılına dek cennet gibiymış. Hu-
kuk tıkır tıkır işliyormuş. Devletin tüm kurumları,
olabilecek en saygın biçimde yönetiliyormuş.
1993'te birden çeteleşme başlamış. 1997'ye ka-
dar sürmüş. Her ne hikmetse bu, 1996'da bıçak
gibi kesilmiş.
- Abdullah Çatlı adlı iyi bir insan uzun süre dev-
lete hizmet etmiş. Işte yine bu 1993'te uyuşturu-
cu ticareti ve benzeri olmadık işlere karışmış. Dev-
let elinden tutsaydı bu olmazmış.
- Kamu bankalannın üst yönetimlerine atanan ki-
mi kişiler de değişik görevlerde dolaşmış. Ama
bunlann ne yaptığı belli değil.
'Ince'leme raporu
Yılmaz, kendi deyişiyle durumun fotoğrafını çek-
mek istemiş. Fotoğraf gerçekten çekilmiş ama üst
üste basılmış. Aynı kartta dipte bir Mercedes gö-
rünüyor, içinde kamu binaları. binaların pencere-
lerinden dolarlar saçılıyor. uçlarında kan var, kan-
lar dev koltukların ayarlarından sızmış dolara bu-
lanmış...
Kısacası Mesut Bey'de poz çok ama net görün-
tü yok.
Raporun niteliğine gelince... Başlangıçta soruş-
turma havası vardı. Şimdi incelemeye dönüştü.
Çok doğru bir tanımlama yapılmış. Rapor tam bir
"ince"leme olmuş. Yirmı yıldır yaşadıklarımızı üç
ıyıHa,inceltrniŞİe.r,,,J, , , „,,..,
Yılmaz'a yöneltilen canlı sorular için ise söyle-
yebileceğimiz tek şey var:
- Çokkaliteliydi...
Ama markasını tam kestiremedim. Ya "Arço-
roc"tu ya "Arcopal"... Belki de Paşabahçe'ydi. A-
ma melamın ya da noramin degildi. Bir ara porse-
lenleşiyor mu diye baktım, değil. Neyse uzatma-
yalım, belki de paslanmaz çelikti...
Bir de soruların çerçevesıyle içine yanıtların otu-
ruşu vardı ki: bu kadar güzel olur... Sanki Kenan
Evren'in tablosu...
Tabii bunun adı "hamamda kadınlar" olmaz. Ol-
sa olsa, "ekranda erkekler" olur.
Yazıyı, bugün bir kez daha sevgiyle - saygıyla
anacağımız Uğur Mumcu ile noktalayalım. Mum-
cu'nun 14 Şubat 1988'de köşesinde yayımlanan
yazısının başlığı şuydu:
"Mesut Bakan..."
Dönemin Özal hükümetinin Devlet Bakanı Me-
sut Yılmaz, Mustafa Taşar'ın kardeşi Faruk Ta-
şar'ın Anadolu Bankası'nı üç milyar lira dolandır-
masına ilişkin soru önergesine şu yanıtı veriyor:
"Bu önergenin değeri nedir? Bu önergenin ya-
zılı oiduğu kâğıt kendisinden daha değehidir..."
Yılmaz'ın bu demecinden birkaç ay sonra ola-
yın doğru oiduğu ortaya çıkıyor.
Öyle anlaşılıyor ki Uğur Ağabey'in yazısını gün-
celleştirmek için küçük bir değişiklik yeterii:
"Mesut Başbakan..."
KESK, yüruyuşunu
mitingle bitirecek
İstanbul Haber Servisi - Grev v e toplusözleşme hakkı
içermeyen "kamu görev lileri sendikaJan > asa tasansı"nın
TBMM'den gen çekılmesı amacıyla Ankara'ya > ürü> en
KESK. bugün Rızılay'da büyük bir miting düzenliyor.
CHP'nin en üst düzeyde katılacağını bıldirdığı mıtinge
çok sayıda mılletvekılinin yanı sıra Türk-lş Genel Baş-
kanı BayTam Meral ve DtSK Genel Başkanı Rıdvan Bu-
dakda katılıyor. Hak-lş ile ÖDP. SİP. EMEP. HADEP ve
çok sayıda sivil kuruluş. mıtinge destek vereceklerini
açıkladı.
Ankara yürüyüşünün Bursa-Eskişehir-Ankara bölü-
münü dün tamamlayan KESK kafilesini Bursa'dan siya-
si parti ve sivıl kuruluş temsilcilerinden oluşan bir grup
uğurladı. Inegöl'e gırişine ızın verilmeyen KESK konvo-
yunu Eskişehir girışınde 30 araçlık bir konvov karşıladı.
Erdem hükümeti suçladı
lstasyon meydanında ÖDP. EMEP, HADEP ve KESK
şubeler platformunun da aralannda bulunduğu toplulu-
ğa seslenen Siyami Erdem, kamu çalışanlannın 8 yıldır
sürdürdüğü mücadelede geldikleri noktada tek istekleri-
nin grevli toplusözleşmelı sendika olduğunun altını çiz-
dı. Grevli toplusözleşmelı sendika önünde anayasal açı-
dan bir engel olmadığını. ILO sözleşmelennin kamu ça-
lışanlanna grevli toplusözleşmeli sendika hakkı verdiği-
nı kaydeden Erdem. hü-
kümeti bu gerçeklen
görmezden gelmekle ve
konuyu çarpıtmakla suç-
ladı. "
KESK yürüyüşü bu-
gün Kızılay Meyda-
nı 'nda gerçekleştirilecek
büyük bir mitingle sona
ereeek. Saat 10.00 ctaHı-
podrom'daki yürüyüşle
başlayacak KESK'in Kı-
zılay'daki mitingine on
binlerin katılması bek-
leniyor.