Katalog

21 OCAK 1998 ÇAflŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türk-îş'e bağlı Petrol-Iş'in hazırladığı rapora göre I997'nin ilk 6 ayında 800 bin işçi işten çıkarıldı Işçi kıyınunda gerekçe sendikalaşma 3000 2500 -• 2000" 1500 • iooc ! 50: } • Raporda, Türkiye'nin 1994'te imzaladığı ILO sözleşmesinin iş güvencesi sağlayan 158. maddesinin bir an önce iç hukukumııza yansıtılması istendi. Jsranbul Haber Servisi - İşten çıkarılan her dört iş- çiden binnin sendikal ge- rekçelerle işine son verildi- ğı belırlendi. 1997 yılının ilk 6 ayında yaklaşık 800 bin işçinin işten çıkanl- dığı. işten çıkarmalann >r üzde46.8'inin işverenlere sınırsız özgürlük tanıyan İş Yasası'nın 13. maddesine göre gerçek- leştiği, iş güvencesi yasasının bir an önce çıkanlması gerektiği vurgulandı. Türk-tş'e bağlı Petrol-lş Sendika- sı'nm hazırladığı "1997 İşçi Hareke- 3500. 1997'cteişten atılmaların aylara göre dağılımı t ln n n o_ I f 1997 >ılı içinde işten çıkarılan 12 bin 156 işçiyi kapsayan raporda. işten çıkarmalann yüzde 46.8'inin İş Vasası'nın 13. maddesine göre yüzde 25.5'inin sendikasızlaştırma amacıyla. yüzde 10.1'inin özelleştirme, yüzde 17.6"sının ise başka nedenlerle yapıldığı saptandı. İşten atılmaların nedenlerine göre dağılımı ti ve 1998'e Bakış" başlığını taşıyan raporda. Çalışma Bakanlığı verilerine göre 1997'nın ilk 6 ayında 766 bin 375 işçinin işten çıkanldığı yeraldı. Ancak bakanlık venlerinde işten çıkarma ne- denleri yer almadı. Raporda. '"Bu nedenle işten çıkar- mayla ilgili veriler basına dayalı bil- gilerden elde edildi" denildi. 1997 yılı içinde işten çıkanlan 12 bin 156ış- çiyi kapsavan raporda. işten çıkarma- lann yüzde 46.8'inin tş Yasası'nm 13. maddesine göre yüzde 25.5'inin sen- dikasızlaştırma amacıyla, yüzde 10.1'inin özelleştirme. yüzde 17.6'sı- nın ise çeşitli nedenlerle işten çıkanl- dığı saptandı. Petrol-tş'ın hazırladığı raporda. Tür- kıve'nın !994"te imzaladığı ILO söz- leşmesinin işgüvencesı sağlayan 158. maddesinin bir an önce iç hukukuma- za yansıltıması istendi. Anayasanın verdiği sendikalaşma hakkını kullan- mak isteyen on binlerce işçinin her yıl işten çıkanldığı anımsatılan raporda, sendikasızlaştırma ve işten çıkarmala- nn başlıca yöntem ve faktörleri olarak esnek çalışma gibi yeni üre- tim teknikleri ile özelleştir- me. taşeronlaştırma, kap- sam dışı. sözleşmeli ve mev- simlik işçi uygulamalan sı- ralandı. Özelleştirme nede- niyle 1997 yılı içinde bin 233 işçinin işten çıkanldı- ğı ifade edilen raporda. özel- leşirmenin hızlanacağı 1998 yılında hükümetin KlT'ler- de işçi kıyımma hazırlandı- ğı uyansı yapıldı. Raporda aynca, ücret ar- tışlannın ve kıdem tazminat tavanlannın yükseleceği dönemler ön- cesinde işçi kıyımının en üst düzeye ulaştığına dikkat çekildi. Buna göre kasım ve haziran işçi kıyımının en yoğun gerçekleştiği aylar olarak belir- Iendi. İş kolu açısından ise dokuma yüzde 14, metal iş kolu yüz 10'la en yoğun işçi kıyımını gerçekleştiren sek- törler oldu. Ormanlar Turizm Bakanlığı'nın Rant protokolü yürürlüktelstanbul Haber Servisi - Orman ve Turizm bakanlık- ları arasında imzalanarak 1 Ocak'ta yürürlüğe giren pro- tokole göre orman alanlan Turizm Bakanlığı'nca tahsis edilecek. Bütçe açıklarının kapatılması için 52 ilde 14 bin hektarlık orman ve milli par- kın haraç-mezat satılması Zanlılara cinayet m 4atbikatı ANTALYA (AA) - Antalya'da önceki gûn taksi içindeki biri ka- dın 5 kişinin pompalı (tûfeklerle çapraz ateş açılarak öldürûlmesi > olayında, cinayetzanlı- r lanna olay yerinde dün tatbikat yaptınldı. Horoz yüzünden tar- , üşançocuklannkavga- ; sı nedeniyle geçen yı- lın ekim ayında çıkan olayda, Vaşar Ku- zu'nun öldürülmesinin f üıtikamını almak için î saldınyı gerçekleştir- dikleri belirtilen Tuo- cay ve Çetin Kuzu ad- lı kardeşler. suç aletle- ri iki adet pompalı tü- fekle birlikte, yoğun gü- venlik önlemleri altın- da EtiîerMahaîlesi Es- ki Hal Kavşağı'ndaki olay yerine getirildiler. Antalya Emniyet Mü- dürlüğü Cinayet Masa- sı ekipleri, önceki gûn olaydan hemen sonra Tuncay ve Çetin Kuzu kardeşler ile anneleri Kadriye Kuzu'yu gö- zaltma aimıştı. Bu ara- da, polis, kavgalı iki ai- lcnin yaşadığı Zeytin- köy semtinde yeni bir olayın yaşanmaması için önlem aldı. planlanıyor. Satıştan 1.5 kat- rilyon liralık gelir bekleni- yor. Doğal Hayatı Koruma Demegi (DHKÖ), Turizm ve Orman bakanlıklannı. yatı- rımcıların değil, kamunun bakanhğı olmaya çağırdı. 2634 sayılı Turizmi Teş- vik Yasası gereği turizm böl- gesi ilan edilen yerlerde Tu- rizm Bakanlığı'nın zaten ımar yetkisi olduğu halde. iki bakanlığın imzaladığı pro- tokol, kıyı ormanlan ile mil- li parklann yagmalanmasını bızlandıracağı endışesı ya- rattı. Protokol ile ormanhk alanlarTurizm Bakanlığrnm denetım ve planlama yetkı- sine alınıyor. Tahsisatlardan Orman Bakanlığı'nca orman- lann özelleştirilmesi, köylü- ye devredilmesi. milli park- lann yönetiminin yerelleşti- rilmesi ve orman yönetimi- nin çağdaşlaştırılması kap- samında ele alınan bu uygu- lamalann hiçbirbilımseL tek- nik ve modern orman-mılli park yönetimi anlayışı ile il- gısi olmadığı belirtiliyor. DHKD Kıyı Yönetimi So- rumlusu Filiz Demirayak. turizm amaçlı yatınmlar ıçın verilen tahsisatlara karşıhk göstenlen ağaçlandırma ko- şulunun göstermelik oldu- ğunu belirterek "Eşsiz de- ğerdeki kıyı ormanlan, mil- li parklar ve doğal-vaşlı or- manlann yok edilmesinin ağaçlandırma ile telafi edi- lebileceğinin söylenmesi sa- dece kendimizi kandırmak- rır" dedi. 2873 sayılı Milli Park Ka- nunu'nun 4. maddesi ile mil- li park olarak belirlenen yer- lerin koruma ve kullanma ıl- kelennı gerçekleştirmek üze- re planlamalann Orman Ba- kanhğı tarafından yapılma- sı gerektığını anımsatan De- mirayak. bu alanlann turizm gelirlerinı artırma bahane- sıyle belırlı kesimlere rant sağlamaya yönelik tahsis edümeye çalışıldığını vur- guladı. Batman'da operasyon Hizbullah'm ölüm makinesi yakalandı BATMAN (Cumhuri- yet) - Batman'da 12 yurtta- şın öldüriilmesi. iki kişinin de yaraJanması olayma ka- nştığı öne sürülen Hızbul- lah örgütünün llım gru- bundan tetikçı Lazgin Cangir, düzenlenen ope- -asyonda >akalandı. Kentte son 20 günde ya- calanan Hizbullahçılann .ayısı 18"e ulaştı. Batman îmnıyet Müdürü M. Dmin Körpe, düzenlediğı »asın toplantısında, halk- an zekât adı altında zorla ıara toplanmasını önle- lek ve geçmiş dönemler- eki faili meçhul cinayet- :rin aydınlatılması ama- ıyla düzenlenen operas- onlarda, yasadışı Hizbul- lah örgütünün llim gru- bundan "Yasin" kod adlı tetikçi Lazgin Cangir ile "Mercek" kod adlı Bilal Taş'ın yakalandığını açık- ladı. Emniyet Müdürü Körpe, yakalanan zanlıla- nn 1992-1994 yılları ara- sında Batman kent merke- zinde 12 yurttaşın öldüriil- mesi. iki kişinin yaralan- ması, bir kişinin örgütsel amaçlı olarak kaçınhp sor- gulanması ve bazı kişilerin de darp edilmesi olayları- na kanştıklannın tespit edildiğini söyledi. Körpe. "Son operasyonla birlik- te 20 giin içerisinde Hiz- bullah örgütûne mensup toplam 18 kişi yakalan- dı" dedi. Temizlik işçîleri iş bıraktı İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde çalışan yaklaşık 70 temizlik işçisi maaşlarını alamadıkları gerekçesivle dün sabah iş bıraktı." AR-TEM Temizlik Limited Şirketi'ne bağlı olarak çalışan işçiler ayda ellerine net 23 milyon lira geçtiğini belirterek, paraları ödenene kadar çalışmavacaklarını vurguladılar. Dekanlığın perşembe günü kendilerine ödeme yapacağını ifade eden AR-TEM yetkilileri, hemen ardından işçilerin maaşlarını alabileceklerini belirttiler, (Fotoğraf: BERTAN AĞANOĞLU) Sayım vermeme eylemi yapan kadınların dövüldüğü îddia edildi Uşak Cezaevi'nde baskılar arttı İZMİR(Cumhuriyet Ege Bürosu) - Uşak E Tipı Cezaevı'nde sıyasi davalardan yargılanan ka- dın tutuklu ve hükümlü- lere yönelik baskılann gi- derek yoğunlaştığı öne sürüldü. Cezaev i yöneti- mınce tutuklulann banyo gereksinimlennı karşıla- dıklan bölümün ıptal edıl- mesı uzenne "sayım ver- meme" eylemi yapan ka- dınlara saldırı düzenlen- diğinı bildiren İzmir Ba- rosu avukatlanndan Ke- mal Bilgiç, Çetin Bin- gölbaşı v e Gül Kireçka- ya, 17 tutuklu ve hükümlünün yaralandıgını açıkladılar. Avukatlar, Uşak Cumhuriyet Başsavcısı Metin Adalıoğlu, cezaevi savcısı Hüseyin Av- ni Özcan ile saldınya katılan tüm görev lıler hakkında suç duyurusunda bulunacaklannı Avukat Terzi, iç hukukun tükendiğinî belirtti Savaş karşıtlanna hapis AÎHK'de İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Savaş Karşıtlan Derneği yönetici- lerine verilen hapis cezalannın Avrupa In- san Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğu savlandı. Avukat Mehmet Nur Terzi, "Mah- kemcnin verdiği karar, AİHS'nin din ve vicdan hürriyeti, düşüncenin özgür- ce ifade edilmesi ve dernek kurma öz- gürluğüne aykırı olduğu için Avrupa ln- san Hakları Konıisyonuna başvur- dum'* dedi. Izmır Savaş Karşıtlan Derneği Başka- nı Osman Murat ülke. yönetim kurulu üyclen Ayşe Tosuner, Ali Serdar Tekin hakkında " 1 EylüJ Dünya Banş Günü" nedeniyle, 27. 8.1994 tarihınde bastır- dıklan kartları. İzmir Savcılığı ve valili- ğin onayı alınmadan dağıttıklan savıyla 3'eray hapis cczasma çarptınlmışn. söyledıler Saldırı olaylarını ıncelemek ama- cıyla Uşak E Tipı Cezaevı"ne giden avukat- lar Kemal Bilgiç, Çetin Bingölbaşı, Gül Kı- reçkaya. tutuklu temsilcileri Türkan Çetin, Nurşen Koşar, Sevgi Erdoğan, Necla Ço- mak, Vergis İzci, Gülcan Öztürk, Serpil Gü- neş ile görüştüklerini be- lirttiler. Avukatlar, tııtuklu tem- silcilerinin, saldınyı Baş- savcı Adalıoğlu ile Ce- zaevi Savcısı Özcan'ın yönettığini belirttikleri- ni söylediler. Gardiyanların koğuş- ları basarak tutuklu ve hükümlüleri demir çu- buk, demir boru ve ka- laslarla dövdüklerini sav- layan avukatlar. 'Bu sal- dırının sonucunda 17 tutuklu ağır olmak üze- re tüm tutuklu ve hü- kümlüler yaralanmış- tır" dediler. A\ ukatlar, başta Uşak Cumhuriyet Başsav- cısı Metin Adalıoğlu olmak üzere cezaevi savcısı Hüseyin Avni Özcan ve diğer görev- lıler hakkında suç duyurusunda bulunacak- lannı açıkladılar. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Dönüşü Olmayan Irmak "Dönüşü Olmayan Nehir" gençlığimizin iz bırakan filmlerındendı. Müzığı hâlâ kulaklardadır. RP'nin kapatılmasını ızleyen olaylar ve yorumlar, bana her nedense o ismi çağrıştırdı... Bir de Herak- lit'in ünlü özdeyişini: "Aynı ırmakta iki kez yıkanılamaz!" Atalarımızdan etkilenerek sorabilirsiniz de: - Köprvlerin altından geçip gitmiş olan suyu geri dön- dürebilir misinız? • • • Hep iki görüş çatıştı. "Refah kapatılırsa kötü olur, Türkiye Cezayir'e dö- ner" diyenler bir taraftaydı.. bizim gibi düşünenler de öteki tarafta: - Asıl Refah kapatılmazsa kötü olur. Parti içinde sıv- rilerin cüreti artar ve ülkede de sivil çözüme bağlanan umutlarazalır... Ve ekliyorduk: - Kapatma karan, o siyasal çizgiyi izleyecek olanla- n rejim içine çekecekt/r. Sivrilerin devre dışı bırakılma- sını ve ılımlılann öne çıkmasını kolaylaştıracaktır. Şimdi o iki görüşe bir üçüncüsü katıldı: - RP'nin kapatılması hiçbir şeyi değiştirmez, hatta RP'yi daha da güçlendinr... Coşkulu karşılamatörenleri... Havaalanlarına giden yollann tıkanması... Her şey iyı güzel de, pekı kameralardan kaçama- yan o gözü yaşlı ınsanlar nıye? Madem kı degışen bir şey yok, hatta daha da güçlenılecek... Öyleyse niçin ağlıyorlar?.. Sevınçten mi? Elbettekı, RPtabanının "terar//"kesımıdahadake- netlenecek. Vefasını, tepkisini gösterecek... Ama RP'nin yerıni almak isteyecek parti, yeni bir RP ola- mayacak! Ne görüntüsüyle, ne de "gücü"y\e... • • • Daha partınm kapatıldığı gece. RP'nin elli kadar önemli ismi toplantı yapıyor. Içlerinde Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve I. Melih Gökçek gıbılerı de var. Vardıkları sonuç net: "Yeniyapı, Muslüman demokratkimliğe sahip birkit- le partisi olmalıdır. Yüzde 20'lik tabanı memnun ede- cek bir çizgı izlemek yerine, kalan yüzde 80 ile banş içinde yaşamanın yollan bulunup, yaşama geçirilme- lidir." Bu sağduyunun sesidir. Ve eğer RP kapatılmamış olsa idi.. herhalde o yapı içinde ortaya çıkması ve güçlenmesi çok güç olan "ye- ni" bir sestır. Bu köşede aylardır neyi savunmuştuk: - Kargalan susturun ki, bülbüllehn sesiduyulabı/sın! Aslında kart kargaların sesı kesılince, karaa heves- lileri bile büibüi sesı çıkarmaya başladılar...lnsanoğ- lunun en büyük özellığı, içinde buiunduğu koşullara göre davranmasıdır... Ne diyor Başsavcı Vural Savaş: - Aynı yapıda ve aynı çızgıde birparti kurulursa o da kapatılır! Hem de ilkinden çok daha hızlı olarak... Çünkü bu kez "Acaba suçlu mu" sorusunun yanıtı aranmayacak; sadece "Acaba ötekinin devamı mı"sorusunun yanı- tına göre karar verılecek!.. • • • RP kapatıldı..,Ama bakıyorum da, "Türkiye Geza*- yir'edöner"ijektentısi içerde kalmadı, ~ > -•" ' • »i Ya gerçeklerı görmeye başladıklanndan seslenni kestiler.. ya da öyle bir şey olmayacağını bilmelerine karşın yaygara koparıyorlardı... "Sakın ha, sonra öcü ge////"gibılerinden... Tutmayınca sustular. Şimdi o nakarat bir kısım Batı basınında var. Çün- kü Türkiye'yı bılmeden ahkâm kesmektedireniyorlar... Tıpkı geçmışteki gibi! 12 Eylül öncesinde, Türkiye'nin Lübnan'a dönece- ğini söyledıler... Olmadı. RP'nin oyları artınca, Türkiye'nin Iran'a benzeyece- ği kehanetinde bulundular... Tutmadı. Türkiye'de toplumsal adaletin daha da bozulduğu, ekonomik bunalımın genış kıtlelerı daha da bunalttı- ğı birçok fırsatta.. Mısır'daki, Polonya'dakı, bilmem ne- redekı olayları anımsadılar. "Türkiye'de halk ayaklanıp dükkânları yağma ede- cek!" diye beklediler... Gene olmadı! PKK teröründen bile umutlarını kestiler.. ama Tür- kiye'nin karışmasmdan birtürlü umutlarını kesmiyor- lar... • • • Türkiye'nin bir Cezayır olmadığını, bazı yabancılar da yaşayarak görecekler. Türklenn daha Islam öncesmden kaynaklanan kül- tür farklılıklarını.. uzun ve güçlü bir ımparatorluğun et- kisiyle, devlete ve genel olarak otorıteye karşı gelme geleneğinin yerleşrriediğini.. Cezayır'ın bir Kemalist dev- rim yaşamamış oluşunun etkisini... Türk ordusunun gücünü ve -tüm elverişli koşullara karşın- PKK gibi bir örgütün bile sonunda niçin pes etmiş olduğunu... Ve de bizzat RP'nin bile dinci terörü önlemek için elinden geleni yapmak zorunda bulunduğunu... Çün- kü Türkiye'de, Cezayir'den farklı olarak -çok eleş- tirilecek yanı olsa da- "demokrasi"r\in yaşandığını... Ya anımsayacaklar ya da öğrenecekler! Kosta Daponte etkinüklerle amldı Kültür Servisi - 1978 yılında Strasbourg'da bir trafık kazası so- nucu yaşamını yıtiren Kosta Da- ponte önceki akşam Ay şe \ e Ercü- mend Kalmık Vakfi'nda düzenlenen bir dizı etkinlikle anıldı. Ölümün- den yırmi yıl sonra anılan Kosta Daponte'nin ressamlarla olan mek- tuplaşmalan, onlar hakkında tuttu- ğu arşıvı. şımdıye dek hiçbir y, erde göstenlmemiş, yayımlanmamış olan fotoğrafları, özel notları vegazete- mizde) ay ımlanan v azı- larından oluşan "Ev rak- ı Metrukiye' sergısı açıl- dı. Gazetemızın Paris muhabirliğinı yapan, sı- yası ve politık gelışme- ler dışında y undışında- ki Türk ressamların ta- nıtılması için özel çaba harcayan Kosta Dapon- te'yı anma toplantısına Athena Daponte. Men- gü ErteK Alev Coşkun, Flhan Selçuk. Komet, Mehmet Göleryüz. Hülya Kalmık. Haşmet Atahan. Gökşin Sipa- hioğlu. Güneş Karabu- da, Filiz Ali. Sezer Du- ru. Orhan Duru. Hiise- yin Baş, Necmi Sön- Daponte mez. Ara Güler, Amelia Edgü. Ti- raje Dikmen. Cevat Çapan katıl- dı. Toplantı. îlhan Selçuk. Gökşin Sıpahıoğlu. Güneş Karabuda ve Necmi Sönmez'in Kosta Dapon- te'nin değışıközellıklennı ele aldık- ları bir söv leşıy le devam ettı flhan Selçuk yaptığı konuşmada Kosta Daponte ile olan tanışmala- rını tam olarak hatırlayamadığını söyleyerek "Bazı insanları ne za- man tanıdığınızı hatırlarsınız ba- zılarını hatırlamaz. Kosta ile ben sanki doğduğumuzdan beri tanı- şıyoruz" dedi. Kosta Daponte"nın çok ıvı bir muhabirolduğuna değinen Selçuk. vazdıği vazılann sade ama zor ya- zılan yazılar olduğunu vurguladı. llhan Selçuk. Kosta Daponte'nin çoksağlıklıbirdüşüncevapısı.-sağ- lam bir kültürü oldufunu. insanla- rı. olaylan derınlemesine kavradı- ğını ve sanatı ve felsefeyı benımse- yerek bunu yazılarına yansıttığını söyledi. Kosta Daponte'nin Cumhu- rıyet gazetesıne büyük katkılan ol- duğunu. sanatsal yazılarını, yurtdı- şındaki Türk ve yabancı sanatçılar- la ılgilı yazılarını vurgulayarak, "Kosta Cumhuriyet'te çalışırken gazetenin dış dünyayla olan iliş- kilerini düzenlerdi adeta. Kosta, 70"lerin Türkiyesi'nde dünyayı Cumhuriyet'e akıtan insandı. Bu, yalnızca siyasi değil. aynı zaman- da sanat alanında da böyleydi" dedi. Gökşin Sıpahıoğlu ise konuşma- sında Kosta'nın dürüst bırgazetecı olduğunade- ğinerek sanata büyük önem veren bir gazetede çalışmasının önemini vur- guladı. Necmi Sönmez de Kosta Daponte'nin us- ta gazeteci kışiliği \e yaz- dıklannın hâlâ güncelli- ğını koruduğunu söyle- di. Cevat Çapan ise Kos- ta Daponte'üin gizinin özellikle dostluklannı yo- ğunluğuna yaşaması ol- duğunu belirterek "Ge- çen yirmi yılda dünya değişse de ona olan bağ- lılığımız dcğişmedi" önceki akşam Ayşe ve Ercümend Kalmık N'akfı'nda anıldı. (KADER TL'ĞLA) dedi. ECumhuriYet kitap kulübü TAKSİM Sergi Salonu OCAK AYİ ETKİNLİKLER! SAYGI TOPLAHTlLm 24 Ocak Cumartesi Saat:18.00 SABAHATTİN EYUBOĞLU'nu 25. Ölüm Yıldönümünde P.E.N SoygıylaAnıyoruz. Konuşmacılar: ŞÜKRAK KURDAKUL MEHMET BAŞARAN PEN Yazarlar Derneği ve Yazariar Sendikası katkılanyla... r. c . n •rAZARLAR D E R N E Ğ İ Adres: Istiklal Cad. (Aksanat Karşısı) Taksim Tel:252 38 81/82