14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20OCAK1998SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 ^W7~ 1 Yeni biçimi ve içeriğiyle lvalıcı veedebiyat dergisi, kitap-lık küavuz bir dergTKültür Senisi - Yapı Kredi Ya- yınlan'nın bundan böyle üç ayda bır yayımlanacak edebiyat dergisi kitap-lık. yeni biçimi \e içeriğiyle okura sunuluyor. kıtap-lık'ın bu 31. ve 'Uk' sayısında iki konukla söyle- şi var: Mina Urgan \ e Antonio Ta- bucchi. Ilk sayının dosyası" Yazar ve Pa- ra(lanmak)" başlığını taşıyor. Ah- met Oktay, Zeki Coşkun, Tahsin Yü- cel, Sırma Köksal. N. N. Feltes, Mal- com Covvley, Ercüment Aytaç ve Robert Musil'in yazılannın bulun- duğu dosya, hem Türkiye'de hem de dünyada yazarlann telif sorunla- n. kazanç durumlan. yaşamlarını idame ettirmek içtn çektikleri sıkın- tıları yansıttığı gibi, aynı zamanda genel değerlendirmeler sunuyor. Samih Rifat'ın fotoğraflanyla bel- gelenen söyleşilerde Mina Urgan söyleşisinı MuratBelge,GüvenTu- ran, Ayşin Candan. Samih Rıfat ile Özen Yula yapmış. Mina Urgan bu söyleşide, seksen küsur yıllık bir hayatı \e dünya tarihındekı geliş- meleri kendi bakış açısından cesur bir biçimde ortaya koyuyor. NefTnin gazellerinin ve Nurul- lah Ataç'ın yayımlanan ilk yazısı- nm transkripsiyonu, Gülten Akın, Ülkü Tamer ve Cem L'zungüneş'in ılk kez yayımlanan şiırlerinin yanı sıra Gottfried Benn ve Andre Ver- det'nin şiirleri yer alıyor. Füru- zan'ın 15 yıl aradan sonra yazdığı ılk öyküsü "Birinci Yaz Şarlalan", Ayfer Tunç"un yeni öyküsü "Kır- mızT, Sâdık Hidâyet'in "Daş Âk- U" adlı öyküsü, Salman Rüşdü'nün henüz kıtaplaşmamış "Ateşkuşu- nun Yuvası" adlı öyküsü bu sayının ürünlerı arasında. Büyük şaır Kavafis'ın tek öykü- sü olan "*Güpcgündüz"ü Tomris U- yar"ın çevırisıyle. Ece Ayhan'ın "Çanakkale MektuplarT. Nermi Uygurun "Kendi Güzel, Çirkin Adlı Alkibiades". John Barthın **20. Yüz>ılda Roman", EdgarAUen Poe'nun "ŞürFelsefesi"başlıklı de- nemelen de okur karşısında. Sevin Okyay da 'Günçelen' de geçen ay- lann edebiyat olaylannı kendi üslu- bu içinde değerlendiriyor. Edebiyat alanında kalıcı v e 'kıla- vuz' birdergı olmayı amaçlayan ki- tap-lık'ın editörü Ozen Yula ile gö- rüştük. Sanınz 'kitap-lık'. alanının en sık yenilenen dergiİerinden biri. Başlan- gıcından bugüne, bu kitap-lık"a sizi getiren nedenler nelerdi? ÖZEN YULA - kitap-lık dergisi daha önce de üç kez değişiklik ge- çiımişti. 1993 yılından beri çıkan birdergi olduğunu. editörlerinin sık sık değıştığini düşünürsek dergide- ki değişiklik fazla gelmez. Bu der- gi ilk yayımlandığında amacı, YKY'nin yeni çıkardığı yapıtlan ta- nıtmaktı. Daha sonra tanıtım amaçlı bir dergi olmaktan gıtgide uzaklaşıp. bir kıtap-kültür dergısıne dönüştü. Ama. gene ağırlıklı olarak YKY'nin kitaplarını tanıtıyordu. Sonunda. daha rahat okunabilecek formatta, daha fazla sayıda genç ya- zann ürünlerine yer veren ve daha zengin bir kitap-lık dergisi ortaya çıktı. Ama gene de birtakım değışik- likler gerekiyordu. Zaten bir edebi- yat dergisi olması yönünde çeşitli adımlar atıldığı okurlann dıkkatini çekiyordu. Nihayet bunu resmileş- /Citap-lık'ın editörü Özen Yula, edebiyat alanında var olan bir boşluğu doldurmayı hedeflediklerini belirtiyor. Farklı yazın biçimlerinde ve biçemlerinde belli bir düzeyin üzerindeki çeşitli ürünleri yayımladıklannı söyleyen Yula, usta yazarlara olduğu kadar, genç yazarlann edebi değer taşıyan yapıtlanna da açık olduklannı vurguluyor. tirelim deyip, bir edebiyat dergisi olarak yeni kitap-lık'ı ortaya çıkar- dık. Üç ayda bir ve yaklaşık 240 sayfa. Ürünlere hayli yer ayırsanız da so- nuçta bir kısıtlılık söz konusu değil mi? Bu ürünlerin seçiminde öne çı- kan ölçütler nelerdir kitap-lık için? Genç kalemler ne denli yer bulacak- lardır kendilerine? - kitap-lık. edebiyat alanında var olan bir boşluğu doldurmayı hedef- liyor. Ürün seçiminde. her sayı için belli bir kalıte düzeyini tutturmayı amaçlıyoruz. Yayın kurulumuz Cem Akaş. Enis Batur, tshak Rey- na, Samih Rıfat. Yurdanur Salman, Güv en Turan'dan oluşuyor. Dolayı- sıyla. kalite hedefimizin tutturul- masında yayın kurulu üyelerimizin büyük etkisi var. Farklı yazın biçimlerinde ve bi- çemlerinde belli bir düzeyin üzerin- deki çeşitli ürünlerı yayımlıyoruz. Usta yazarlara olduğu kadar, genç yazarlann edebi değer taşıyan ya- pıtlanna da açığız. Ister öykü, ister şiir. isterse deneme türlerinde veya başka türlerde genç yazarlann ya- pıtlannı da bekliyoruz. Söyleşi için seçilen edebi) at insan- lannı nasıl belirliyorsunuz? -Hersayımızda ıkı söyleşi yer alı- yor. Söyleşi konuklanmız kendi alanlarında edebiyata yıllardır e- mek veren. farklı kuşaklardan ede- biyatçılarla birlikte olmuş veya on- lan yetiştirmiş insanlar. Tam anla- mıyla edebiyat insanlan. Hayatlan- edebiyat dergilerinin bir misyonu olsun? Bugün edebiyat dergilerinin amacının yeni pazarlara yol açmak, ustalann katettikleri mesafeyi gös- termek ve okuyucuyla metni, yazı- yı, dizeleri buluştuımak olduğuna inanıyorum. Bundan ötesinde amaç yaratmaya çalışırsak edebiyatla ha- yat karşı karşıya kalır ki, bence kay- beden edebiyat olur. Okuyucuya ne denli açık bir der- gi kitap-lık? Seçkin bir dergi çıkar- tıyor olmak, okuyucu katılımını en- gelHyor mu yoksa? - Derginin eski sayılanna çok sa- yıda okur mektubu ve ürün geliyor- du. Yeni sayımızda ise böyle bir şe- yi söylemek için henüz çok erken. Okurun yazar olarak katılımını ile- ride göreceğiz. Seçkin değil de ka- lıtelı bir dergi diyelim ısterseniz. Okur bu dergiyi okuduğunda sanı- rım kendisinin bu kadar kaliteli ürünler verip veremeyeceğinden endişe ediyor. Dolayısıyla belirli öl- çüler içinde okuyucu katılımı en- gellenmiş oluyor. Bir eleştiri: Yeni kitap-lık'ın eski- sini en çok özlertiği böliim kitap eleş- tirileri gibi geldi bize. Sizce de üç ay- lık bir edebiyat dergisinde daha faz- la kitap tanıtılamaz mı? - Tabıı ki tanıtılabilır. Ancak bu derginin bir tanıtım ve kitap dergi- si olmasından ziyade bir edebiyat dergisi olma özelliğıni ön plana al- dığımızı da unutmamak gerek. Ürünlerin yanı sıra kitap eleştirisi yazılannı da yayımlayacağız. Ama Dergide Mine Lrgan'la kapsamlı söyleşi var. (Fotoğraf:SAMlH RIFAT) nı bu işe adamışlar ve edebiyatı ya- şam biçimi halıne getirmışler. Bu kişileri yeni çıkan veya çıkacak olan yapıtları bağlamında. edebiyat geç- mişlenni de yansıtacak bir üslupta ele alıp. okuyuculara daha geniş bır açıdan değerlendırme yapabilecek- leri biçiminde sunmaya gayret gös- teriyoruz. Edebiyatın bir misyonu kaldı mı ki? Orhan Pamuk, 'Öküz'de edebi- yat dergilerine yönelik bir saptama yaptı. katılıvor musuz? Sizce bugün bir edebiyat dergisinin misyonu ola- bilir mi. nedir bu misyon? - Günümüzde insanlara sanki özellikle iki seçenekbırakılıyormuş gibi: Ya popülerolacaksın veya seç- kinci. Muhakkak bu iki seçenekten bırini mı kabul etmek zorundayız? Okunup tüketilen. popüler edebiya- ta prim tanıyan bir dergi mi önem- lidir, yoksa koleksıyonerlerin de il- gi göstereceğı. kalıcı olacağına ına- nılan ürünleri basan bır dergi mi? Kişisel olarak. ikisinin de eşit ge- reksizlikte olduğuna manıyorum. Edebiyatın bir misyonu kaldı mı ki. bunun eski kitap-lık'taki kadar çok olmayacağını da belirtelim. Dosyanız. önemli ve öte yandan da medyatik, kışkırtıcı bir konu: Ah- metOktay'ın deyişiyle "ikircikli bir sorun". Dosya hakkuıda, konunun seçimi dahil olmak üzere, biraz b\\- gi verebilir misiniz? - Dosya konulan yayın kurulun- daki uzun tartışmalardan sonra be- lirlenmektedir. Hatta her toplantıda bır öncekinden daha farklı düşünce- ler ortaya çıkıyor ve hep daha ıyiye ulaşmak için çaba gösteriyoruz. Dosya konulannı seçerken. önce- likle daha önce pek fazla üzerinde durulmamış ya da üstünkörü değer- lendırmelerle geçiştirilmiş konula- n ele ahyoruz. llkin dosya konusu- na karar verip, ana başlıklan belır- ledikten sonra, bu konuda önde ge- len adlan saptıyoruz. - Ya bundan sonraki dosya konu- lan? - Bundan sonraki bölümler için i- ki üç tane dosya konusu belirlen- mış ve bu konularda hazırlıklara başlanılmışdurumda. "Fotoğraftan Sonra Yazar", "Edebiyatta Kirlen- me" gibi dosya başlıkİarımız var. Yelda Kaymakçı için oyunculuk bir tutku Yaşaımm w kazalar yönlendiriyor... Dergide 55 sayfayı içeren 'Yazar ve Paraflanmak)' başlıklı dosyada. Selçuk Demirel'in desenleri yer alıyor. ESRA ALİÇAVUŞOĞLL Genç. pırıl pırıl. heyecan dolu yeni bir yüz. Henüz 25 yaşında Yelda Kay- makçı Reynaud. Almanya'da vaşa- yangenç vönetmen Yümaz Arslan'ın 'Yara' adlı fılnıinde başrol oynuyor. Türkiye'de henüz tanın- mıyor ama bu filmle geniş kitlelere ses- leneceğe benziyor. Kendısı de bu film- deki rolünden çok umutlu. Nur Sürer. Halil Ergün, Füsıın Demi- rel ve VIustafa Suphi'nin rol aldığı fil- mın görüntü vönetmenlığini Jurgen Jurges yapıyor. Eurimages desteğiyle Gün İzi Prodüksıyon tarafından yapılan 'Yara'. yönetmenin ikinci filmi. Avusturya doğumlu Yelda Kaymakçı. 5 yaşına dek aılesiyle birlikte Türki- ye'de yaşamış. Hâlâ Parıs'te yaşayan Yelda'nın vaşamı ve oyunculuk kariyeri tesa- düflere v e kendi deyimıy- le "kazalar'a bağlı olarak gelişmiş. Yelda. 15>aşın- da Almanya'dakı evınden kaçarak Mısır'a yerleş- miş. Aslında Mısır'a gel- mesi de kaza. Çünkü an- cak buraya kadar ulaşabil- miş. Üç yıl Mısır'da kalan genç oyuncu burada dalış hocası olmuş ve bir Ame- rikan şirketınden Endo- nezya'da dalış dersleri vermek üzere teklif almış. Önce kurs almak ıçın Amenka'ya gitmiş fakat Endonezya ona Türk ol- duğu için vize vermevin- ce Amerika'da kalınış. Amerika'da bır Fransızla tanışmış ve 'kaza' sonucu evlenmiş. 18 yaşında evlı- liğe adım atan Yelda 7 yıldır Paris'te ko- casıyla yaşıvor. Tiyatrovla ilgılenmek birdenbire ak- lına gelmış Fransa'da. Önce Les Lovvs Florent'da iki yıl okuınuş. sonra üç yıl devlet konservatuvarına devam ederek buradan mezun olmuş. Kaymakçı bu- güne kadar; Theatre de Vincennes'da Beaumarchais'nın "Jean Bete a la Fo- ire". Theatre 18"de Jean-Lois Bour- don'un Jack'. II Palchetto Stageda \lo- liere'in 'Tartuffe'unda rol almış. "Hayatımda hep riyatro olsun isrivo rum. Hem devlet tiyatrolarında hem de özel tiyatrolarda çalıştım. Ama en çok devlet tiyatrolarında çalısmak hoşuma gidiyor. Fransa'da özel tiyatrolar sadece bulvar oyunlan yapıyorlar fakat en faz- la parayı da onlar veriyor. Bunun yanı sı- ra en kötii oyunlar da buralarda oyna- nıyor. Özel tiyatroları kültürsüz buluyo- rum." Öğrenciyken hiçbir oyunda rol alma- mış Yelda. çünkü Fransa'da okurken sahneye çıkınak vasak. Yelda Kaymakçı'nın sinemayla ilgi- lenmesi ve Yılmaz Arslan'la çalışmaya başlaması da genç sanatçının yaşamın- dakı kazalardan bıri. "Okul bittikten sonra tiyatro oyunlannda rol aldını ön- celeri. çünkü sinema ilgilendirmiyordu beni. Ben riyatro oyuncusuyum öncelik- le, sinema sonra gelir." 'Yara' ılk fılmı ^'elda'nın. Aslında tı- yatro yaparken de sinema teklıtleri alı- vormuş ama kabul etmıyormu!}. "Bana film tekliflnde bulunan yönetmenlerçok tanınmış kişiler ama bana göre kötü yö- netmenlerdi. Hiçbir zaman sanatımdan ödün \ermek taraftarı değilim. Ben oyunculuğu sanat olarak seçtim. iş ola- rak değil. Para kazanmak isteseydim başka işler yapardım. Önıeğin. 5 dil ko- nuşuy orum. para kazanmak için dilleri- mi kullanabilirim. Ama ben oyunculu- ğu seçtim ve kötü iş vapmak istemiyo- rum.'' \elda Kavmakçı'nın Yılmaz Arslan ile tanışması bağlı bulunduğu uluslara- rası ajansı aracılığıyla olmuş. "Ajansla çalışıyorum. Bu yüz- den beni direkt ara- madılar. Ajans aracılı- ğıyla V ılmaz'la tanış- tık. V ılmaz, benim ka- setlerimi izlediğini \e görüşmek istediğini bildirdi. Asistanıyla birlikte Paris'e geldi- ler \e 6 saat boyunca çalıştık. Hoş bir kaza oldu film benim için. 100 dakikahk filmin 99.5 dakikasında beni göreceksiniz. düşüne- biliyor musunuz... Fil- min konusunu okudu- ğumda, bu rolü al- ma/sam hiçbir rolü al- manı hayatta dedim. Çünkü çok güzel bir rol. İnsanlar bıkacak benden. filmde nere- deyse sadece ben va- nm. Bu önemli bir rol. Dünyada artık tek bir aktörün ya da aktristin üzerine Fılm yapılmıyor." Bu filmde oynamaktan büyük bir he- yecan duyuyor Yelda Kaymakçı. "Bu bir hazineydi ya bu hazineye girecektim ya da kapağını bile açmayacaktım. Ben hazinenin içine girdim" diyerek bu he- yecanını dıle getırıyor. Yılmaz Arslan'la çalıştıktan iki hafta sonra rolü aldığının haberı gelmış. Yelda Kaymakçı bu rol için 30 kışi arasmdan seçilmiş. Fran- sa'da belli bir gruba ait olmayan Yelda K.aymakçı. daha çok klasik oyunlarda ovnamış. "Oyunculuk bir tutku. Vata- mamen kendini \ereceksin ya da hiç bu işebulaşmayacaksın. Bunun ortası vok." Son olarak Ingiltere'den bir tiyatro oyunu için teklif gelmiş Yelda'ya. Ama kabul etnıemiş. yorgun olduğu için. "Bu fılm için bir ay hiç durmadan çalıştım. Ama iilkemi bir kez daha gördüm. tanı- dını ve çok sevdim. Dünyanın hiçbir ye- rinde bu kadar güzel bir ülke yok. Ka- padokya'y ı görünce ağlamaya başladım. Neden bunlarla gurur duymuyoruz da bunları öldürmeye çahşıyoruz?" • Paris'te yaşayan Yelda'nın yaşamı ve oyunculuk kariyeri tesadüflere ve kendi deyimiyle 'kazalar'a bağlı olarak gelişmiş. Tiyatro eğitimi gören sanatçının bu filmde rol alması da yaşamındaki 'kaza'lardan biri. 25 yaşındaki sanatçı filmdeki rolünü bir hazine olarak adlandınyor ve 'lyi ki bu hazinenin kapağını açmışım' diyor. Akbank Oda Orkestrası'mn konserleri • Kültür Servisi - Akbank Oda Orkestrası, 21 Ocak Çarşamba günü İTÜ Gümüşsuyu Kampusu Makine Faküitesı Orhan Öcalgirey Salonu'nda saat 19.00'da ve 22 Ocak Perşembe günü Sabancı Center Hacı Ömer Salonu'nda saat 19.30'da iki konser verecek. Orkestrayı şef Rengim Gökmen'in(üstte) yöneteceği konsere Taşkın Oray (obua) solist olarak katılacak. Konserlerde. Nevit Kodallı'nın 'Yaylı Çalgılar içn Sinfonietta'. Turgay Erdener'in 'Obua ve Yaylı Çalgılar için Konçertino', G.P.Telemann'ın 'Obua d'amore ve Yaylı Çalgılar için Sol Majör Konçerto' ve E.Elgar'ın 'Yaylı Çalgılar Serenadı Mi Minör. Op.20' eserleri seslendirilecek. İnkılap Öykü Ödülü Yeşim Eyüboğlu'nun • Kültür Servisi - İnkılap Kıtabevi tarafından düzenlenen 1997 İnkılap Öykü Ödülü. düzenlenen bır törenle sahibini buldu. Yeşim Eyüboğlu 'Geleceğinı Bılıyordum' adlı dosyasıyla öykü dalında ödüle değer görüldü. Fethi Naci. Füsun Akatlı. Doğan Hızlan, Pınar Kür, Prof. Dr. Dilek Doltaş. Tank Dursun K. ve Hilmi Yavuz'un bulunduğu seçıciler kurulu tarafından belirlenen yanşmanın birincisine 500 milyon TL ödül verildi. Öykü dalında dikkate değer bir dosyaya rastlamanın diğer türlere nazaran daha güç olduğuna değinen Füsun Akatlı. bu yıl sevindirici bir durumla karşılaştıklannı ve yanşmaya katılan 90 dosya içinden 21 'inin ön elemeyi geçtiğini belirtti. Yeşim Eyüboğlu'nun dosyasının diğerleri arasından sıynlarak birinciliği kazandığını da vurgulayan Akatlı, ödülü kazanan dosyanın İnkılap Yayınevi tarafından yayımlanacağının müjdesını de verdi.İnkılap Kıtabevi'nin kuruluşunun 70. yılı olan 1997'den başlamak üzere her yıl dönüşümlü olarak roman ve öykü dallannda verilen ödül geçen yıl roman dalında "Gölge Kokusu" adlı yapıtıyla Habib Bektaş'a verilmişti. Enkelejda Shkosa AKM'de • Kültür Senisi - Ünlü sanatçı Enkelejda Shkosa 24 Ocak Cumartesi günü Atatürk Kültür Merkezi'nde bır konser verecek. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık'tan yapılan açıklamaya göre cumartesi konserlen kapsamında sunulacak olan şan resitalinde W. C. Gluck, Paisiello, Bellini. Mozart, Rossini, Donızettı. C. Saint-Saens gibi bestecılerin yapıtlannı yorumlayacak Shkosa'ya piyanist Elisabetta Di Stefano eşlik edecek. Biletler, AKM Senfoni Gişesi'nden ve Yapı Kredi Kültür Merkezi'nden alınabılecek. Çocuklar ve gençler için • lar Kühür Ser\isi • Ekim ayında açılan Borusan Sanat Galerisi'nin üçüncü sergisi olan 'Çoğaltılmışlar' 22 Ocak-20 Şubat tarihleri arasında gezılebilecek. Sergide Selda Asal, Yılmaz Aysan, Alpaslan Baloğlu, Hülya Botasun, Handan Börütecene, Tayfun Erdoğmuş, Nilüfer Ergın. Inci Eviner. Serhat Kiraz, Ahmet Öktem ve Lerzan Özer'in yapıtlan yer alıyor. Sanat ve kültür hizmeti kapsamında çocuklan ve gençleri özellikle hedef kitlesi olarak gören Borusan Sanat Galensi. onlan daha erken yaşlarda bır sanat galerisinin işlevlerine ve anlamına alıştırmak, yaşadığı dönemin sanatçılannı yakından tanımasını, sanat yapıtının yaşam ıçindeki aydınlatıcı, düşündürücü anlamını kavramasını sağlamak amacıyla düzenlediğı bu sergide. bir oyuncak ya da kitap kadar kolay satın alınabilecek bir sanat yapıtı dizisi sunuyor. Sanatçılar. yapıtlannı çocuklar ve gençler olarak ıkı ana grupta ve işlevsel, oyun. kitap, salt sanat olarak dört alt grupta gerçekleştinrken çocuklan. zaran dokunduğu daha önceden saptanmış malzemeler dışında her türlü malzemeyi kullanarak eğitici. eğlendinci ve düşündürücü buluşlara yer veriyor. İFSAK yarışma sonuçları • Kühür Senisi - Istanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği'nın düzenlediği "Ocak Ayı Fotoğraf Yanşmasf nın sonuçlan belli oldu. 'Ayın Sıyah-Beyaz Yanşması' kapsamında "Sadelik" dalında birincilik ve ikincilik ödülünü Uğur Varlı alırken üçüncülük ödülüne Vedat Konyalı layık görüldü. "Ayın Saydam Yanşması'nda birinciliği ve ikinciliği lsmail Tütün, üçüncülüğü ise Altan Ozgan elde etti. BUGLN • ÇEKÜL GENÇLİK BİRİMİ nın Anadolu seminerleri kapsamında tTÜ Taşkışla 109'da saat 18.30'da Sezai Gülşen'in "Anadolu Uygarlığı ve tlkler' konulu semineri izlenebilir. (251 54 44) • ANDON'da saat 23.30'da Replikas grubu yer alıyor. (251 02 22) • AKSAJVAT'ta saat 12.30 ve 17.30'da videodan Beethoven'ın 'Fidelio' operası dinlenebilir. (252 35 00) • AVTJSTURYA BAŞKONSOLOSLUĞU KÜLTÜR OFİSİ'nde saat 19.30'da Ayşe Özge Erdem ve Zeynep Poyraz'ın keman-pıyano konseri yer alıyor. (223 78 43) • CRR'de saat 20.00'de Mussolini Quartet dinlenebilir. (232 98 30)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle