Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18OCAK1998PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Köy
korucularının
silahları
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Köy koruculannın
ellerinde bulundurduklan
silahlan mülki amirlere
teslim etmeleri amacjyla
kanuni süreyi 45 günden
90 güne çıkaran yasa,
Resmi Gazete'de
yayimlandı. Yasa, 6136
sayılı Ateşli Silahlar ve
Bıçaklar ile Diğer Aletler
Hakkmda Kanun'un
geçici maddesinde
değişiklik yapıyor. Bu
kanuna 29 Ağustos 1996
gün ve 0178 sayılı
İCanun'la eklenen geçici
9. madde. Köy Kanunu
uyannca gönüllü korucu
olarak tespit edilenler ile
geçici köy korucusu
olarak
görevlendirilenlerin.
bulundurduklan her türlü
silahı 45 gün içinde
mahalli mülki makamlara
teslim etmeleri halinde
haklannda takibat
yapılmamasını.
isteyenlere sadece bir
adedi için ruhsat
verifmesıni öngörüyor.
Yasa, geçici 9.
maddedeki 45 günlük
kanuni süreyi 90 güne
çıkanyor.
Güneydoğu'ya
yardım
• SAKARYA/
KOCAELİ(AA)-
Güneydoğu'daki
öğrencilere yardım için
açılan kampanyaya,
Sakarya'dan 91 milyar
liralık katılım oldu.
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'ndeki ilköğretim
çağına gelen çocuklann
çeşitli ihtiyaçlannı
karşılamak için başlatılan
kampanyaya katılan
Sakaryalılar. 46.5 milyar
liralık giysi yardımında
bulundu. Kampanyada,
37 milyar liralık ilaç ve
7.5 milyar liralık da
kırtasiye yardımı
sağlandı. Öte yandan,
tzmit'te yürütülen
kampanyada toplanan 65
kpli malzemeDJLn bölgeye.
gönderildiği bildirildi. ,
Sokak
çocukları
• tZMtR(AA)-
tzmir'de. DYP Karşıyaka
Ilçe Örgütü Kadın
Komisyonu tarafından
sokak çocuklanna yemek
verildi. Kayıntı
Restorandaki yemekte
konuşan Kadın
Komisyonu Başkanı
Sevil Duru, sokak
çocuklanna herkesin
sahip çıkması gerektiğini
belirterek. "Sokak
çocuklan hepimizin
sorumluluğu altında.
Bu sorumluluğu
paylaşalım" dedi.
Karşıyaka Sokak
Çocuklan ve Yardıma
Muhtaç Çocuklan
Koruma Demeği Başkanı
Esin Üçer de. partileriistü
bir dernek olduklannı
anlatarak, yardımlarla
ayakta durduklannı ve
herkesten yardım
beklediklerini kaydetti.
Mahkûma af
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Çumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, bir
mahkûmun kalan
cezasını, sürekli hastalığı
nedeniyle kaldırdı.
Cumhurbaşkanlığı Basm
Merkezi'nden yapılan
açıklamada,
Çumhurbaşkanı
Demirel'in. hırsızlık
suçundan dolayı
mahkûmiyetine karar
verilen ve cezası
kesinleşen Yaşar
Şahin'in kalan cezasını,
Adli Tıp Kurumu
raporuna göre tespit
olunan ve sürekli hastalık
niteliğinde bulunan
"kronik böbrek
yetmezliği" nedeniyle
anayasanın 104.
maddesinin 2"nci
ftkrasının (b) bendi
hükmü uyannca
kaldırdığı bildirildi.
Emekli tanıtım
kartiarı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Bakanı Işılay
Saygın, emekli tanıtım
kartlanndan "dul kadın"
ibaresinin kaldınlması
için Emekli Sandığı
Genel Müdürlüğü'ne
genelge gönderdi.
Başsavcı Savaş, RP'nin devamı niteliğinde bir parti kurulamayacağını söyledi
4
Yeni bir dava açarnn'ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcısı V'uraİ Savaş, kapatılan
RP'nin devamı niteliğinde faali-
yet gösteren bir partı kurulması
durumunda Anayasa Mahkeme-
si'ne yeni dava açmasının anaya-
sal görevi olduğunu vurguladı.
Savaş. Kanal 6 televizyonun-
da yayımlanan "Ceviz Kabuğu"
programında gazeteci Hulki Ce-
vizoğlu'nun sorulannı yanıtladı.
Kapatma davasını açmasına
RP'nın neden olduğunu belirten
Savaş, kendisinden önceki baş-
savcının kapatma davası açmak
için RP'ye yardım ile Necmettin
Erbakan'ın Mısır gazetesine
verdiği demeçlere ilişkin yazış-
malann sonucunu beklediğini
kaydetti. Göreve başlamasının
ardından bu yazılan yenileyerek
• Kapatma davasını açmasına RP'nin neden olduğunu belirten Savaş, "İyi
hizmet yaptık; Allah'ın en büyük sevabını aldım" AaAk
dedi.
ŞevketKazan'ın Adalet Bakan-
lığı döneminde, bakanlık kana-
lıyla gönderdiğini ancak yanıt
alamadığını kaydeden Savaş,
"Adalet Bakanlığı iade etti. Ben
de, Dışışleri kanalıyla aJıp aiama-
yacağınu düşündüm. Dışişleri
Bakanlığı da iade etti. Bunun
üzerine bakanlığa sert yan >az-
dım. kazan. soruşturma açma-
yacağını içeren bir yanıt gönder-
di. Bunun üzerine iddianameyi
hazuiamaya başladırrT diye ko-
nuştu.
Savaş, partilerin kapatıldıkça
güçlendiğine ilişkin iddialann
anımsatılması üzerine. "Biz hu-
kukçular. anayasa. yasa ne derse
onu uygulamaya çalışınz. "Bun-
dan şu sonuç doğar. Kapatırsak
büyür' dersek, o zaman siyaset
yapmış oluruz" dedi.
Anayasal hükümler
Savaş. da\ anın açılmasının ar-
dından RPyöneticilerinin, iddia
makamım, kapatma karan ala-
cak heyeti "ilkellikle" suçladığı-
m anımsatarak "Ben de, 'De-
mokrasilerdeparti kapatmak şe-
reftir' demek zonında kaklım"
dedi. Savaş. bir soru üzerine, ka-
patılan partinin milletvekilleri-
nin toplu halde parti kurmalan
va da kapatılan partiyi destekle-
yecek faaliyetlerde bulunmalan
durumunda anayasal hükümle-
rin işleyeceğini kaydetti. Başsav-
cılık bilgisayarlannda RP'ye ka-
yıtlı üyelerin var olduğunu belir-
ten Savaş, şöyle de\am et-
ti : "RP'de kayıttı üyelerin çoğun-
luğuvla yeni partiler oluşturul-
ması tabü bir karinedir. diğer ka-
rineler vanında. Kapatılan bir
partinin devamı niteliğindeki
partive önemli bir kısnıı veya mil-
letveküleri geçerse, herkesçe bili-
nen belli başlı yayın organlan o
partiyi desteklemeye başlarsa,
poütikacılar. yasaklı politikaeıla-
rm işarerJeri doğrultusundaolur-
sa bunlar karinedir. Herhangi
bir partinin kapatılan bir parti-
nin devamı niteliğinde faaliyet
gösterdiği kanaatinevanrsak,ei-
bette anayasa bunu emrettiği için
o partinin kapaülması için dava
açanz." Eskiden PKK'yi destek-
leyen, Türkiye'yi bölmek is-
teyen kesimlerin şimdi irticai
faaliyetleri desteklediklerini
kaydeden Savaş. RP'nin, kapa-
tılmaya neden olan kişileri tetik-
çi olarak kullandığını söyledi.
Savaş. şeriatçılann "saadet zin-
ciri oluşturduklannı" belirterek
"Bu zincirden faydalanan sadece
İstanbulda 400 bin kişi olduğu
belirtiliyor. Bu göriiş mensuplan
gerektiğindekan dökülmesinden
yana" dedi.
Savaş. kapatma da\ası açtığı
için vicdanının rahat olduğunu
kaydederken de "Ben Allah'ın
en büyük sevabını bu davranı-
şımdan dolayı aldığımı sanıvo-
rum. Bana göre en iyi hizmeti
yaptık" diye konuştu.
Polis uyardı
'RP tabanı
yasadışılığa
kayabilir'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Emniyet Genel
Müdürlüğü Terörle Müca-
deleveHarekât(TEMÜH)
Dairesi Başkanlığı'ndan
bir yetkilı, RP'nin kapatıl-
ma karannın ardından, par-
tinin radikal kesiminin ye-
raltına inip bazı eylemler
yapacaklanna ilişkin bilgi-
îer aldıklannı belimi. Yet-
kili, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı V'uraİ Savaş ve
eski Anayasa Mahkemesi
Başkanı YektaGüngörÖz-
den'ın yanı sıra, RP'nin ka-
patılmasına olumlu oy ve-
ren mahkeme üyeleri ile ra-
portörün daha sıkı koruna-
cağını kaydetti.
Yargıtay Başsavcısı Sa-
vaş, 21 Mayıs 1997 günü
RP'nin kapatılması için da-
va açtıktan sonra. olası sal-
dınya karşj sjkı korumaya
aİHunış ve özel koruma po-
lislerinin sayısı arttınlmış-
0. Davanın açılmasının ar-
dından gerek RP'liler, ge-
rekse şeriatçı basın tarafın-
dan hedef gösterilmeve
başlanan Başsavcı Savaş,
şeriatçı terör örgütlerinin
de tehdidi altında bulundu-
ğunu bildirmişti.
Alınan bilgiye göre Baş-
savcı Savaş'a. dava süresm-
ce çeşitli defalar tehdit te-
lefonları geldi. Savaş'ın
özel korumalannın sayısı-
na bugünlerde takviye ya-
pılacağı bildirildi.
Eski Anayasa Mahke-
mesi Başkanı Yekta Gün-
gör Özden, yüksek mahke-
mede görev yaptığı süre
içinde laiklik yanlısı ko-
nuşma ve ta\ ırlan nedeniy-
le. şeriatçı kesimden defa-
larca ölüm tehdidi alırken.
RP davası açıldıkıan sonra,
aynı çevrelerin bov hedefi
haline gelen bir başka isim
de raportör Yusuf Oztürk
oldu.
Öztürk. RP hakkında ha-
zırladığı raporda. bu parti-
nin kapatılması yönünde
göriiş belirtmesi üzerine.
şeriat yanlısı çevreler tara-
fından tehdit edilmeye baş-
landı. Savaş ve Oztürk.
kendilerini terör örgütleri-
ne hedef gösteren Akit.
Milli Gazete ve Selam ga-
zeteleri hakkında tazminat
ve ceza davalan açtılar.
ÇİZV1EDEN YLKARI MUSA KART
ÖDP, şeriatçı yükselişin parti kapatmakla Önlenemeyeceğini savundu
Cindoruk: Karar dayanakhANKARA/İSTANBUL (Cum-
huriyet)-DTP Genel Başkanı Hü-
samettin Cindoruk. Milli Nizam
Partisi'nin(MNP) kapatılması ka-
rannın yeni bir dosya üzerinden
tekrar edildiğini. Anayasa Mah-
kemesi'nin "dayanaklı bir karar
verdiğini'" belimi.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi
(ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı
Saruhan Oluç da şeriatçı yükseli-
şin parti kapatmakla önlenemeye-
ceğini belirtı. Karara en sert tep-
kiyi gösteren Yeniden Doğuş Par-
tisi Genel Başkanı Hasan Celal
Güzel "Anayasa Mahkemcsi'nin
karanna saygısızhk duyuyorum.
şiddetle kjnıyorum" dedi.
DTP lideri Hüsamettin Cindo-
ruk. RP'nin kapatılması nedeniy-
le yaptığı yazılı açıklamada. geç-
mişte de parti kapatma olaylan-
nın olduğunu. bunlann olağanüs-
tü yönetim dönemlerinde yaşandı-
ğını kaydetti.
RP'nin kapatılma kararının.
anayasa ve yargının kesin hükmü-
nedayandığını belirten Cindoruk.
"Bu karar yeni değildir. Milli Ni-
zam Parttsi'nin kapatılmasına iliş-
kin yüee mahkeme kararının. ye-
ni bir dosva üzerinde tekrandır.
Diğer bir deyişle, Anayasa Mah-
kemesi, dayanakh bir karar orta-
ya koymaktadır" dedi.
Kurulu ya da kurulacak bütün
partilerin. Anayasa Mahkeme-
si'nin denetimini özenle dikkate
atmalan gerektiğine işaret eden
Cindoruk. şunlan kaydetti:
"Partiler zaman zaman devlet
yönetme gücünü elde ederler. Söy-
lem ve ev lemlerinin cumhuriyetin
korunmaya değer sınırlannı zoria-
yamayacağı. bu kararla isrikrar
kazanmıştır. İktidarolmak ve kai-
mak için ahlaka aykın anlaşma ve
çözümlerin, partinin esas inancına
da zarar vermesi doğaldır. Partile-
rimi/in ortak sorumluluğu, varhk-
lannı borçlu bulunduklan demok-
rasinin işlemesini sağlamaktır."
DTP lideri Cindoruk. partilerin
kapatılmasından sistemin zarar
göreceğinı belirterek. sosyal ve si-
yasal sonuçlan karmaşık ve uzun
süreli olgunun. demokratik sınır-
lar içinde çözülmesine herkesin
yardimcı olması gerektiğine işaret
etti. DTP olarak hiçbir söylemin
parlamento dışında kalmasını is-
temediklerini vurgulayan Hüsa-
mettin Cindoruk. açıklamasında
şu görüşlere yer verdi:
"Sayin Erbakan'ın ılımlı > akla-
şımının. RP söyleminin anayasal
sınııiar içinde parlamentoda tem-
sil edilmesini kolaylaştıracağı bel-
lidir. Bu yapının gerçekleşmesi, sis-
temin işlemesi ve ülkenin temel
meselelerine dönmesi için parti-
miz, dikkat ve ö/en gösterecektir.
RP'nin kapatılmasını bir siyasal
fırsat savmak istevenlere karşı di-
renç göstereceğimizi de veniden
ifade ediyoruz.'*
t
De\let dine kanşmasın'
ÖDP Genel Başkan Yardımcısı
Saruhan Oluç. devletin siyasal
partiler alanına her düzeyde mü-
dahale etmesinin. özgürlükçü bir
siv asal rejimi tesis etmenin önünü
tıkadığını vurguladı. Oluç. yaptı-
ğı yazılı açıklamada, şeriatçı yük-
selişin panzehirinin, devletin di-
ne, dinin de devlete kanşmaması-
nı sağlamak. özgürlükler alanını
genişletmek ve toplumu çaresizli-
ğe iten yeni liberal saldınlan dur-
durmak olduğunu ifade etti. Bu-
güne kadar TlP'ten DEP'e kadar
onlarca sosyalist partinin kapatıl-
dığını anımsatan Oluç, .sürdürülen
yasakçı zihniyete karşın sorunla-
rın aşılamadığına dikkat çekti.
Hem Refah Partisi"nın hem de si-
yasal Islamın bu hale gelmesinde
Türk-lslam sentezini sola karşı
kullanmayı öngören devlet politi-
kalannın büyük katkısı olduğunu
savunan Oluç. ÖDP'ninbukonu-
daki tavrını özetle şöyle ifade et-
ti:
"Siyasal İslamın gelişmesi kar-
şısında atılnıası gerekli adımlar po-
litik, demokratik ve ideolojik ol-
mak zorundadır. Avnca. bu akı-
mın destek ald jğı emekçi \ e yoksut
kitlelerin ekonomik ve kültürel ta-
leplerine cevap vermek gerekir.
İkinci olarak tehlikeli ve rakip bir
politik akım olsa bile. örgütlenme
özgürlüğüniin tutarlı savunucusu
olmak, Refah'ın bile kapatılması-
na karşı durmav ı gerektirir."
Istanbul Büyükşehir Belediye-
sı'nin düzenlediği "Demokrasi"
panelinde konuşan \'DP Genel
Başkanı Hasan Celal Güzel ise
Anayasa Mahkemesi'nin karan-
nın darbeci hukuk anlayışının bir
sonucu olduğu suçlamasında bu-
lundu. Karan şiddetle protestoet-
tiğini vurgulayan Güzel. teröre ve
anarşiye başvurmadan sivil itaat-
sizlik eylemleriyle karann protes-
to edilmesini önerdi.
IRMIKI AYDIN E
Refah'ı boşverin, o haber
çoktan bayatladı. Gözümüz ay-
dın bebek doğdu.
Alt yazılar geçince başladı
tiksinti. Bir kadıncağız, güzel,
alımlı, evlilere "kaçamak" düş-
leri kurdurtan; bekârlara sa-
bahlan boy aptesleri aldırtan bir
genç kadıncağız, Hülya Avşar
bebeğini doğurdu. Aft yazılar
gözümüze gözümüze giriyor:
"Hülya Avşar'ın doğumu daki-
ka dakika yalnızKanal D 'de. Az
sonra!.."
Gündüz okunmuş ve belleğe
saplanmış bir gazete başlığı:
Hülya Avşar doğumunu 200
bin dolara sattı!
Of hayır, çürümenin bu düze-
yini biz hak etmedik. Hiç etme-
dik!..
llktepki mesleki. Kanal D'de
gazetecilik yapmak, itin uğur-
suzun izini sürmek, yakalamak
ve sergilemek için gecesini
gündüzünü birbirine katan
genç-yaşlı meslektaşlar adına
koyu bir keder, belki dışa vurul-
mamaya çalışılan bir utanç.
Bir Bebek Haraç Mezat
Ama karşında haberciler yok.
"N'apalım beyim, sizin o ente-
lektüelgevezelikleriniz halkı ek-
ran başına çekmiyor. Hülya Av-
şar'ın doğum sahneleri kaç ra-
tingyaptı haberin varmısenin"
diye soran bir yılışık ve sıntkan
bir medya manageri var. Heri-
fe "Evet, eroin bağımlıları da
yalnız eroin satıcısının ardı sıra
gider" diyememenin öfkesi.
Sonra tiksintinin kaynakları-
na doğru bir düşünsel yolcu-
luk. Artık "Ulan ne b.k kan bu
be! Doğumunu bile paraya çe-
virmekten utanmıyor" diyenle-
ri duymuyorsunuz bile.
Kulaklarınızda daha 1989
sonbaharında çınlamaya baş-
layan bir böğürtü:
- Tarihin sonuna geldik. Ar-
tık serbest piyasa ekonomisi
var ve yalnız o var ve yalnız o
olacak!..
19. yüzyıldan beri amansızca
didiklenen, yıpranan, itibarını
tümüyle yitiren, adını fısıltıyla
bile söyleyemez hale gelmiş
kapitalizm. basit birad değişik-
liği ile ve doğduğu dönemler-
deki vahşetiyle yeniden karşı-
mızda: Liberalizm! (Siyasal li-
beralizmi geveze aydınlara bı-
rakın, oyalansınlar. Liberalizm
dediysek, ekonomik liberalizm.
Serbest piyasa ekonomisi).
Piyasaya dokunmayın. O her
şeyi düzenler.
Düzenliyor.
Bebeklermal oldu. "Bilgiça-
ğının" bebeği, doğumu izleyen
o sevinçli zafer çığlığını kame-
ralara atıyor artık.
Bu bebek 200 bin dolarlık
bebek.
Anneler terazinin bir kefesine
bebeklerini koyuyor, öteki kefe-
ye dolarlar yığılıyor. Senin be-
beğın kaç dolarlık genç anne?
Ozelleştir. Her şeyi özelleştir.
Devlet hantaldır. Devlet işlet-
mesi kirli politikacılann avlağı,
delege besleme çukuru, yağ-
ma alanıdır. Kurtulmak için
özelleştir.
"Hantalı kıvrak kılamaz mı-
yız? Politikacıyı avlağından ko-
vamaz mıyız? Kamu malına sü-
lük olmuş delege ağasını tepe-
leyemez miyiz? Yağma çukuru-
nu örtemez miyiz" diye soran-
lara dudak bük, alay et, küçüm-
se. Oyalanma, özelleştir.
Her şey maldır. Karabük De-
mir-Çelik maldır. Ona destansı
nitelikler yakıştıranlar geveze-
dir. Alpullu Şeker Fabrikası
maldır. Eskişehir Cer Atelyesi
maldır. Nazilli Basma Fabrika-
sı'nın, kefen bezi bile üretile-
meyen bir ülkede dallı güllü
basmalar dokuduğu günler
çoookgerilerde kaldı. Düşlerde
yaşayanlar bırak düşleriyle
avunsun. Sen özelleştir.
Her şey maldır.
Fabrika maldır. İçinde çalı-
şanlar insan değil, işgücü de-
nen malın satıcılandır.
Madenler maldır. Berga-
ma'nm aftı maldır. Üstünü alıp
satamazsın. Ama altını, altın
değerinde satarsın. Ne bekli-
yorsun, sat öyleyse. Her şey
maldır!
Kaz Dağı maldır. Kaz Dağı ef-
sanelerini satamazsın. Ama
dağın böğründeki maden mal-
dır. Kes ağaçlan, çıkar malı ve
sat.
Her şey maldır.
Bebek maldır.
Onu doğumundan itibaren
sat. En yüksek fiyatı iste; bul-
duğun en iyi fiyata sat. Serbest
piyasa ekonomisine güven.
Sen kanşma. O her şeyi düzen-
ler.
Bir bebek ağlıyor. Aman yak-
laştır mikrofonu. Bebeğin ilk
çığlığını da sat. Bir anne, için-
den çıkan o harikulade canlıyı
ilk kez göğsüne bastırıyor. A-
man kaçırma. yönelt kamerayı.
Annenin o yorgun gülücüğünü
sat.
Sat. Her şey maldır.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Bir Kadın Gülümser...
Gündüzün geceyle buluşan noktasında hoyrat
bir kadının çığlıkları alev alev yanan alaca bir kuşu
andınr...
Bir sevdadır o anda yüreklerde dolaşan...
Zamanın içinde yok olan yalnızlıklar her iklimden
şarkıları söyletir insana...
Seher vakti habersizce gara giren ekspres, yüz-
lerdeki korkuyu alıp bir yerlere saklar...
O koskoca Nâzım Hikmet, uçsuz bucaksızdon-
muş kuzey denizinde ışıldaklann gölgesinde gibi-
dir...
Bir şiir düşer o anda yasak aşklann geçit verme-
yen ormanında...
Bir kadın gülümser, bir çocuk ağlar...
Kırakof kentinin Kapris Ban'dır mekân...
Bir koca kişi gülümser bir buluta belli belirsiz...
Bir ses duyulur...
Der ki:
"Sesleniyorum, seni yitirmiş geri dönüyor sesi-
min yankılan..."
Ayrılık çok kötü bir düştür.
Aynlık hüznün ırmaklaria buluştuğu akşamüstü-
lergibidir...
Büyük korkularla selamlaşan aynlık "Hoşça kal"
dediğinde avuçlannda bir sıcakhğı saklar...
Gözleri dolar insanın, ağlamak ister...
Bilmem o anda neler geçer yüreğinizden...
Benim bacaklanm sızlar. kulaklanm zonklar...
Bir telefon zilidir çalan, hiç beklemediğiniz saat-
lerde...
Kadın biraz utangaçtır:
"Kocam evde bu akşam, dışanya çıkamam..."
Koskoca Nâzım, Bristol Oteli'nde alır soluğu...
Bir şarkı mırıldanır yalnızlığın içinde...
Ay diliminin üzerinde uyuyan genç kadını düşü-
nür...
• • •
Kurşuni gökyüzüne bakan adam, hapishaneden
dönen genç kadın, sevdanın pençesinden darma-
dağın olmuş düşlerle buluşur...
Birtutam kış kırçiçeği olur vazonun içinde... Du-
varda suluboya bir resim...
Hüzün o anda çoğalmaya başlamıştır...
Kıpkızıl çizgide bölünmüş sıcak bir karanlık kap-
lamıştır her yeri...
Parmakların ucunda kalan kokusu mudur sar-
dunya yaprağının bilinmez...
Bir şiirdir okunan şimdi, eski zamanlan çalıp gö-
türen...
Belki bir aşktır mevsimlerin içinde yitirilen...
Nâzım'dan gelen bir iki mektuptur başucumda
duran:
"Oyunda kaybeden aşkta kazanırmış. Beni sevi-
yorsun, ama yalnız çocuğun, baban, arkadaşın,
ağabeyin gibi değil, hatta kocan gibi de değil, âşı-
ğın gibi de beni seviyorsun değil mi?"
Duvardaki suluboya tabloya bakar...
Bir içki doldurur bardağa...
Odanın içinde menekşe kokusu vardır...
Okumayı sürdürür:
"Merhaba canımın canı!
Cuma günü sabahı Istanbul'dan yola çıktım.
Köprüden Yalova'yakadar, güneştepırılpınlbirat-
las kumaş gibi ışıldayan denizin üstünde, masma-'
vi havayı ciğerime doldurdum da doldurdum. Va-
pur Moda'ya uğradı. Kalamış Koyu'nu gördüm.
YıldızJı birgece, altın birbaş ve hatıralar...
Yalova 'dan Bursa 'ya otobüs yolculuğu, kâh dağ-
ların tepesınde, kâh iki tarafı yemyeşil boğazların
içinde üç saat süren biryol...
Cumartesi günü dinlendim. Pazar günü işte ve
ben yazıyorum sana!
Aynlışımızın garip bir tadı kaldı damağımda, acı
bir tat.. Yarı kalmış bir öpüşmeye benzer bir şey!..
Seninle gırtlağıma kadar doluyum!... Ben bir top-
rak çanak gibiyim ve sen beni dolduran, baygın, acı
kokulu kırmızı biriçkisin... Yaşım otuzsulannda, fa-
kat seni 14 yaşında bir mekteplinin ve 60 yaşında
bir felsefe adamının ikiz aşkıyla seviyorum...
Buraya gelmeden, sana yakın olanlardan, her
gün seni görebilen, sesini duyabilenlerden Vedat'ı
gördüm. Onun gözleıine bak, orda, beni, sana doğ-
ru eğilen gölgemigörürsün belki..."
• • •
O zamanın içinde yok olan yalnızlıklar, her iklim-
den şarkılar doldurur insanın yüreğini, gecenin bi-
linmeyen bir saatinde...
Karlı gecelerde ona uzanan sıcak elleri bekler, öf-
kesinin bir anda sevince dönüştüğü yıllan anım-
sar...
Hariem'de söylenen bir zenci türküsü, uyuyan
bir suyun ansızın haykırışı özgürlüğün sisi miydi?
Kederliydi ama umutsuz değildi!..
O maceradan sadece silik fotoğraflar kalmıştı...
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya " raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
AIHM, RP için
ıımut vermiyorANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)- Refah Parti-
si'nin, Türkiye'dekı en
yüksek yargı organı Ana-
yasa Mahkemesi'nin ka-
ranna karşı başvuracağı
Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesf nin (AİHM).
partinin yeniden açılması-
na hükmedemeyeceği be-
lirtildi. AİHM Yargıcı.
Prof. Dr. FevyazGölcüklü.
AtHM'nin kararlannın
"saptama" olduğuna dik-
kat çektı.
Prof. Dr. Feyyaz Göl-
cüklü, Türkiye Cumhuri-
yeti Anayasası 'na göre sı-
yasi partilerin kapatılabi-
leceğine dikkat çekerek, 2
ayn siyasi partinin kapa-
tılması konusunda
AtHM'de Türkiye aleyhi-
ne iki dava bulunduğunu
anımsattı. Birleşik Komü-
nist Partisi'nin duruşma-
sınınyapıldığını veyakın-
da müzakere edileceğini.
Sosyalist Parti davasının
da şubat av ında görüşüle-
ceğini söy leyen Göicüklü.
"Mahkemenin parti ka-
patma davasına tavn ne-
dir" sorusunu. "Mahke-
me, henüz parti kapatma
konusunda göriiş bildir-
medi. Ayrıca, hepsinin ay-
n özelliği var" diye yanıt-
ladı. AİHM'nin. Anayasa
Mahkemesi'nin verdiği
karan Türk hukuk mevzu-
atına göre değil. Avrupa
tnsan Haklan Sözleşme-
si'ne göre değerlendirece-
ğine dikkat çeken Prof.
Feyyaz Göicüklü. "Parti
kapatmak, Türkiye Cum-
huriveti Anavasası'na uy-
gun, ama anayasaya uy-
gun olması Av rupa İnsan
Haklan Sözleşmesi'ne ay-
kın oimasını engeüemez"
diye konuştu. Göicüklü,
RP'nin AtHM'yeyapaca-
ğı başvurunun ardmdan
izlenecek prosedürü şöyle
anlattı:
"Avnıpa İnsan Hakla-
rı Komisyonu'na müraca-
at edecekler, komisvon bu
başvTiruyu inceleyecek ve
Türk hükümetine bildire-
cek, hükümttin cevabını
alacak, ondan sonra o ce-
vabı şikâvetçiye bildirecek.
Bundan sonra komisyon
"kabul edilirlik" karan de-
nilen karannıverir. Kabul
edilirlik karan vermezseiş
orada biter."