14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18OCAK1998PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Köy korucularının silahları • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Köy koruculannın ellerinde bulundurduklan silahlan mülki amirlere teslim etmeleri amacjyla kanuni süreyi 45 günden 90 güne çıkaran yasa, Resmi Gazete'de yayimlandı. Yasa, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkmda Kanun'un geçici maddesinde değişiklik yapıyor. Bu kanuna 29 Ağustos 1996 gün ve 0178 sayılı İCanun'la eklenen geçici 9. madde. Köy Kanunu uyannca gönüllü korucu olarak tespit edilenler ile geçici köy korucusu olarak görevlendirilenlerin. bulundurduklan her türlü silahı 45 gün içinde mahalli mülki makamlara teslim etmeleri halinde haklannda takibat yapılmamasını. isteyenlere sadece bir adedi için ruhsat verifmesıni öngörüyor. Yasa, geçici 9. maddedeki 45 günlük kanuni süreyi 90 güne çıkanyor. Güneydoğu'ya yardım • SAKARYA/ KOCAELİ(AA)- Güneydoğu'daki öğrencilere yardım için açılan kampanyaya, Sakarya'dan 91 milyar liralık katılım oldu. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki ilköğretim çağına gelen çocuklann çeşitli ihtiyaçlannı karşılamak için başlatılan kampanyaya katılan Sakaryalılar. 46.5 milyar liralık giysi yardımında bulundu. Kampanyada, 37 milyar liralık ilaç ve 7.5 milyar liralık da kırtasiye yardımı sağlandı. Öte yandan, tzmit'te yürütülen kampanyada toplanan 65 kpli malzemeDJLn bölgeye. gönderildiği bildirildi. , Sokak çocukları • tZMtR(AA)- tzmir'de. DYP Karşıyaka Ilçe Örgütü Kadın Komisyonu tarafından sokak çocuklanna yemek verildi. Kayıntı Restorandaki yemekte konuşan Kadın Komisyonu Başkanı Sevil Duru, sokak çocuklanna herkesin sahip çıkması gerektiğini belirterek. "Sokak çocuklan hepimizin sorumluluğu altında. Bu sorumluluğu paylaşalım" dedi. Karşıyaka Sokak Çocuklan ve Yardıma Muhtaç Çocuklan Koruma Demeği Başkanı Esin Üçer de. partileriistü bir dernek olduklannı anlatarak, yardımlarla ayakta durduklannı ve herkesten yardım beklediklerini kaydetti. Mahkûma af • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bir mahkûmun kalan cezasını, sürekli hastalığı nedeniyle kaldırdı. Cumhurbaşkanlığı Basm Merkezi'nden yapılan açıklamada, Çumhurbaşkanı Demirel'in. hırsızlık suçundan dolayı mahkûmiyetine karar verilen ve cezası kesinleşen Yaşar Şahin'in kalan cezasını, Adli Tıp Kurumu raporuna göre tespit olunan ve sürekli hastalık niteliğinde bulunan "kronik böbrek yetmezliği" nedeniyle anayasanın 104. maddesinin 2"nci ftkrasının (b) bendi hükmü uyannca kaldırdığı bildirildi. Emekli tanıtım kartiarı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Işılay Saygın, emekli tanıtım kartlanndan "dul kadın" ibaresinin kaldınlması için Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'ne genelge gönderdi. Başsavcı Savaş, RP'nin devamı niteliğinde bir parti kurulamayacağını söyledi 4 Yeni bir dava açarnn'ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcısı V'uraİ Savaş, kapatılan RP'nin devamı niteliğinde faali- yet gösteren bir partı kurulması durumunda Anayasa Mahkeme- si'ne yeni dava açmasının anaya- sal görevi olduğunu vurguladı. Savaş. Kanal 6 televizyonun- da yayımlanan "Ceviz Kabuğu" programında gazeteci Hulki Ce- vizoğlu'nun sorulannı yanıtladı. Kapatma davasını açmasına RP'nın neden olduğunu belirten Savaş, kendisinden önceki baş- savcının kapatma davası açmak için RP'ye yardım ile Necmettin Erbakan'ın Mısır gazetesine verdiği demeçlere ilişkin yazış- malann sonucunu beklediğini kaydetti. Göreve başlamasının ardından bu yazılan yenileyerek • Kapatma davasını açmasına RP'nin neden olduğunu belirten Savaş, "İyi hizmet yaptık; Allah'ın en büyük sevabını aldım" AaAk dedi. ŞevketKazan'ın Adalet Bakan- lığı döneminde, bakanlık kana- lıyla gönderdiğini ancak yanıt alamadığını kaydeden Savaş, "Adalet Bakanlığı iade etti. Ben de, Dışışleri kanalıyla aJıp aiama- yacağınu düşündüm. Dışişleri Bakanlığı da iade etti. Bunun üzerine bakanlığa sert yan >az- dım. kazan. soruşturma açma- yacağını içeren bir yanıt gönder- di. Bunun üzerine iddianameyi hazuiamaya başladırrT diye ko- nuştu. Savaş, partilerin kapatıldıkça güçlendiğine ilişkin iddialann anımsatılması üzerine. "Biz hu- kukçular. anayasa. yasa ne derse onu uygulamaya çalışınz. "Bun- dan şu sonuç doğar. Kapatırsak büyür' dersek, o zaman siyaset yapmış oluruz" dedi. Anayasal hükümler Savaş. da\ anın açılmasının ar- dından RPyöneticilerinin, iddia makamım, kapatma karan ala- cak heyeti "ilkellikle" suçladığı- m anımsatarak "Ben de, 'De- mokrasilerdeparti kapatmak şe- reftir' demek zonında kaklım" dedi. Savaş. bir soru üzerine, ka- patılan partinin milletvekilleri- nin toplu halde parti kurmalan va da kapatılan partiyi destekle- yecek faaliyetlerde bulunmalan durumunda anayasal hükümle- rin işleyeceğini kaydetti. Başsav- cılık bilgisayarlannda RP'ye ka- yıtlı üyelerin var olduğunu belir- ten Savaş, şöyle de\am et- ti : "RP'de kayıttı üyelerin çoğun- luğuvla yeni partiler oluşturul- ması tabü bir karinedir. diğer ka- rineler vanında. Kapatılan bir partinin devamı niteliğindeki partive önemli bir kısnıı veya mil- letveküleri geçerse, herkesçe bili- nen belli başlı yayın organlan o partiyi desteklemeye başlarsa, poütikacılar. yasaklı politikaeıla- rm işarerJeri doğrultusundaolur- sa bunlar karinedir. Herhangi bir partinin kapatılan bir parti- nin devamı niteliğinde faaliyet gösterdiği kanaatinevanrsak,ei- bette anayasa bunu emrettiği için o partinin kapaülması için dava açanz." Eskiden PKK'yi destek- leyen, Türkiye'yi bölmek is- teyen kesimlerin şimdi irticai faaliyetleri desteklediklerini kaydeden Savaş. RP'nin, kapa- tılmaya neden olan kişileri tetik- çi olarak kullandığını söyledi. Savaş. şeriatçılann "saadet zin- ciri oluşturduklannı" belirterek "Bu zincirden faydalanan sadece İstanbulda 400 bin kişi olduğu belirtiliyor. Bu göriiş mensuplan gerektiğindekan dökülmesinden yana" dedi. Savaş. kapatma da\ası açtığı için vicdanının rahat olduğunu kaydederken de "Ben Allah'ın en büyük sevabını bu davranı- şımdan dolayı aldığımı sanıvo- rum. Bana göre en iyi hizmeti yaptık" diye konuştu. Polis uyardı 'RP tabanı yasadışılığa kayabilir' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Müca- deleveHarekât(TEMÜH) Dairesi Başkanlığı'ndan bir yetkilı, RP'nin kapatıl- ma karannın ardından, par- tinin radikal kesiminin ye- raltına inip bazı eylemler yapacaklanna ilişkin bilgi- îer aldıklannı belimi. Yet- kili, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı V'uraİ Savaş ve eski Anayasa Mahkemesi Başkanı YektaGüngörÖz- den'ın yanı sıra, RP'nin ka- patılmasına olumlu oy ve- ren mahkeme üyeleri ile ra- portörün daha sıkı koruna- cağını kaydetti. Yargıtay Başsavcısı Sa- vaş, 21 Mayıs 1997 günü RP'nin kapatılması için da- va açtıktan sonra. olası sal- dınya karşj sjkı korumaya aİHunış ve özel koruma po- lislerinin sayısı arttınlmış- 0. Davanın açılmasının ar- dından gerek RP'liler, ge- rekse şeriatçı basın tarafın- dan hedef gösterilmeve başlanan Başsavcı Savaş, şeriatçı terör örgütlerinin de tehdidi altında bulundu- ğunu bildirmişti. Alınan bilgiye göre Baş- savcı Savaş'a. dava süresm- ce çeşitli defalar tehdit te- lefonları geldi. Savaş'ın özel korumalannın sayısı- na bugünlerde takviye ya- pılacağı bildirildi. Eski Anayasa Mahke- mesi Başkanı Yekta Gün- gör Özden, yüksek mahke- mede görev yaptığı süre içinde laiklik yanlısı ko- nuşma ve ta\ ırlan nedeniy- le. şeriatçı kesimden defa- larca ölüm tehdidi alırken. RP davası açıldıkıan sonra, aynı çevrelerin bov hedefi haline gelen bir başka isim de raportör Yusuf Oztürk oldu. Öztürk. RP hakkında ha- zırladığı raporda. bu parti- nin kapatılması yönünde göriiş belirtmesi üzerine. şeriat yanlısı çevreler tara- fından tehdit edilmeye baş- landı. Savaş ve Oztürk. kendilerini terör örgütleri- ne hedef gösteren Akit. Milli Gazete ve Selam ga- zeteleri hakkında tazminat ve ceza davalan açtılar. ÇİZV1EDEN YLKARI MUSA KART ÖDP, şeriatçı yükselişin parti kapatmakla Önlenemeyeceğini savundu Cindoruk: Karar dayanakhANKARA/İSTANBUL (Cum- huriyet)-DTP Genel Başkanı Hü- samettin Cindoruk. Milli Nizam Partisi'nin(MNP) kapatılması ka- rannın yeni bir dosya üzerinden tekrar edildiğini. Anayasa Mah- kemesi'nin "dayanaklı bir karar verdiğini'" belimi. Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç da şeriatçı yükseli- şin parti kapatmakla önlenemeye- ceğini belirtı. Karara en sert tep- kiyi gösteren Yeniden Doğuş Par- tisi Genel Başkanı Hasan Celal Güzel "Anayasa Mahkemcsi'nin karanna saygısızhk duyuyorum. şiddetle kjnıyorum" dedi. DTP lideri Hüsamettin Cindo- ruk. RP'nin kapatılması nedeniy- le yaptığı yazılı açıklamada. geç- mişte de parti kapatma olaylan- nın olduğunu. bunlann olağanüs- tü yönetim dönemlerinde yaşandı- ğını kaydetti. RP'nin kapatılma kararının. anayasa ve yargının kesin hükmü- nedayandığını belirten Cindoruk. "Bu karar yeni değildir. Milli Ni- zam Parttsi'nin kapatılmasına iliş- kin yüee mahkeme kararının. ye- ni bir dosva üzerinde tekrandır. Diğer bir deyişle, Anayasa Mah- kemesi, dayanakh bir karar orta- ya koymaktadır" dedi. Kurulu ya da kurulacak bütün partilerin. Anayasa Mahkeme- si'nin denetimini özenle dikkate atmalan gerektiğine işaret eden Cindoruk. şunlan kaydetti: "Partiler zaman zaman devlet yönetme gücünü elde ederler. Söy- lem ve ev lemlerinin cumhuriyetin korunmaya değer sınırlannı zoria- yamayacağı. bu kararla isrikrar kazanmıştır. İktidarolmak ve kai- mak için ahlaka aykın anlaşma ve çözümlerin, partinin esas inancına da zarar vermesi doğaldır. Partile- rimi/in ortak sorumluluğu, varhk- lannı borçlu bulunduklan demok- rasinin işlemesini sağlamaktır." DTP lideri Cindoruk. partilerin kapatılmasından sistemin zarar göreceğinı belirterek. sosyal ve si- yasal sonuçlan karmaşık ve uzun süreli olgunun. demokratik sınır- lar içinde çözülmesine herkesin yardimcı olması gerektiğine işaret etti. DTP olarak hiçbir söylemin parlamento dışında kalmasını is- temediklerini vurgulayan Hüsa- mettin Cindoruk. açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Sayin Erbakan'ın ılımlı > akla- şımının. RP söyleminin anayasal sınııiar içinde parlamentoda tem- sil edilmesini kolaylaştıracağı bel- lidir. Bu yapının gerçekleşmesi, sis- temin işlemesi ve ülkenin temel meselelerine dönmesi için parti- miz, dikkat ve ö/en gösterecektir. RP'nin kapatılmasını bir siyasal fırsat savmak istevenlere karşı di- renç göstereceğimizi de veniden ifade ediyoruz.'* t De\let dine kanşmasın' ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç. devletin siyasal partiler alanına her düzeyde mü- dahale etmesinin. özgürlükçü bir siv asal rejimi tesis etmenin önünü tıkadığını vurguladı. Oluç. yaptı- ğı yazılı açıklamada, şeriatçı yük- selişin panzehirinin, devletin di- ne, dinin de devlete kanşmaması- nı sağlamak. özgürlükler alanını genişletmek ve toplumu çaresizli- ğe iten yeni liberal saldınlan dur- durmak olduğunu ifade etti. Bu- güne kadar TlP'ten DEP'e kadar onlarca sosyalist partinin kapatıl- dığını anımsatan Oluç, .sürdürülen yasakçı zihniyete karşın sorunla- rın aşılamadığına dikkat çekti. Hem Refah Partisi"nın hem de si- yasal Islamın bu hale gelmesinde Türk-lslam sentezini sola karşı kullanmayı öngören devlet politi- kalannın büyük katkısı olduğunu savunan Oluç. ÖDP'ninbukonu- daki tavrını özetle şöyle ifade et- ti: "Siyasal İslamın gelişmesi kar- şısında atılnıası gerekli adımlar po- litik, demokratik ve ideolojik ol- mak zorundadır. Avnca. bu akı- mın destek ald jğı emekçi \ e yoksut kitlelerin ekonomik ve kültürel ta- leplerine cevap vermek gerekir. İkinci olarak tehlikeli ve rakip bir politik akım olsa bile. örgütlenme özgürlüğüniin tutarlı savunucusu olmak, Refah'ın bile kapatılması- na karşı durmav ı gerektirir." Istanbul Büyükşehir Belediye- sı'nin düzenlediği "Demokrasi" panelinde konuşan \'DP Genel Başkanı Hasan Celal Güzel ise Anayasa Mahkemesi'nin karan- nın darbeci hukuk anlayışının bir sonucu olduğu suçlamasında bu- lundu. Karan şiddetle protestoet- tiğini vurgulayan Güzel. teröre ve anarşiye başvurmadan sivil itaat- sizlik eylemleriyle karann protes- to edilmesini önerdi. IRMIKI AYDIN E Refah'ı boşverin, o haber çoktan bayatladı. Gözümüz ay- dın bebek doğdu. Alt yazılar geçince başladı tiksinti. Bir kadıncağız, güzel, alımlı, evlilere "kaçamak" düş- leri kurdurtan; bekârlara sa- bahlan boy aptesleri aldırtan bir genç kadıncağız, Hülya Avşar bebeğini doğurdu. Aft yazılar gözümüze gözümüze giriyor: "Hülya Avşar'ın doğumu daki- ka dakika yalnızKanal D 'de. Az sonra!.." Gündüz okunmuş ve belleğe saplanmış bir gazete başlığı: Hülya Avşar doğumunu 200 bin dolara sattı! Of hayır, çürümenin bu düze- yini biz hak etmedik. Hiç etme- dik!.. llktepki mesleki. Kanal D'de gazetecilik yapmak, itin uğur- suzun izini sürmek, yakalamak ve sergilemek için gecesini gündüzünü birbirine katan genç-yaşlı meslektaşlar adına koyu bir keder, belki dışa vurul- mamaya çalışılan bir utanç. Bir Bebek Haraç Mezat Ama karşında haberciler yok. "N'apalım beyim, sizin o ente- lektüelgevezelikleriniz halkı ek- ran başına çekmiyor. Hülya Av- şar'ın doğum sahneleri kaç ra- tingyaptı haberin varmısenin" diye soran bir yılışık ve sıntkan bir medya manageri var. Heri- fe "Evet, eroin bağımlıları da yalnız eroin satıcısının ardı sıra gider" diyememenin öfkesi. Sonra tiksintinin kaynakları- na doğru bir düşünsel yolcu- luk. Artık "Ulan ne b.k kan bu be! Doğumunu bile paraya çe- virmekten utanmıyor" diyenle- ri duymuyorsunuz bile. Kulaklarınızda daha 1989 sonbaharında çınlamaya baş- layan bir böğürtü: - Tarihin sonuna geldik. Ar- tık serbest piyasa ekonomisi var ve yalnız o var ve yalnız o olacak!.. 19. yüzyıldan beri amansızca didiklenen, yıpranan, itibarını tümüyle yitiren, adını fısıltıyla bile söyleyemez hale gelmiş kapitalizm. basit birad değişik- liği ile ve doğduğu dönemler- deki vahşetiyle yeniden karşı- mızda: Liberalizm! (Siyasal li- beralizmi geveze aydınlara bı- rakın, oyalansınlar. Liberalizm dediysek, ekonomik liberalizm. Serbest piyasa ekonomisi). Piyasaya dokunmayın. O her şeyi düzenler. Düzenliyor. Bebeklermal oldu. "Bilgiça- ğının" bebeği, doğumu izleyen o sevinçli zafer çığlığını kame- ralara atıyor artık. Bu bebek 200 bin dolarlık bebek. Anneler terazinin bir kefesine bebeklerini koyuyor, öteki kefe- ye dolarlar yığılıyor. Senin be- beğın kaç dolarlık genç anne? Ozelleştir. Her şeyi özelleştir. Devlet hantaldır. Devlet işlet- mesi kirli politikacılann avlağı, delege besleme çukuru, yağ- ma alanıdır. Kurtulmak için özelleştir. "Hantalı kıvrak kılamaz mı- yız? Politikacıyı avlağından ko- vamaz mıyız? Kamu malına sü- lük olmuş delege ağasını tepe- leyemez miyiz? Yağma çukuru- nu örtemez miyiz" diye soran- lara dudak bük, alay et, küçüm- se. Oyalanma, özelleştir. Her şey maldır. Karabük De- mir-Çelik maldır. Ona destansı nitelikler yakıştıranlar geveze- dir. Alpullu Şeker Fabrikası maldır. Eskişehir Cer Atelyesi maldır. Nazilli Basma Fabrika- sı'nın, kefen bezi bile üretile- meyen bir ülkede dallı güllü basmalar dokuduğu günler çoookgerilerde kaldı. Düşlerde yaşayanlar bırak düşleriyle avunsun. Sen özelleştir. Her şey maldır. Fabrika maldır. İçinde çalı- şanlar insan değil, işgücü de- nen malın satıcılandır. Madenler maldır. Berga- ma'nm aftı maldır. Üstünü alıp satamazsın. Ama altını, altın değerinde satarsın. Ne bekli- yorsun, sat öyleyse. Her şey maldır! Kaz Dağı maldır. Kaz Dağı ef- sanelerini satamazsın. Ama dağın böğründeki maden mal- dır. Kes ağaçlan, çıkar malı ve sat. Her şey maldır. Bebek maldır. Onu doğumundan itibaren sat. En yüksek fiyatı iste; bul- duğun en iyi fiyata sat. Serbest piyasa ekonomisine güven. Sen kanşma. O her şeyi düzen- ler. Bir bebek ağlıyor. Aman yak- laştır mikrofonu. Bebeğin ilk çığlığını da sat. Bir anne, için- den çıkan o harikulade canlıyı ilk kez göğsüne bastırıyor. A- man kaçırma. yönelt kamerayı. Annenin o yorgun gülücüğünü sat. Sat. Her şey maldır. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bir Kadın Gülümser... Gündüzün geceyle buluşan noktasında hoyrat bir kadının çığlıkları alev alev yanan alaca bir kuşu andınr... Bir sevdadır o anda yüreklerde dolaşan... Zamanın içinde yok olan yalnızlıklar her iklimden şarkıları söyletir insana... Seher vakti habersizce gara giren ekspres, yüz- lerdeki korkuyu alıp bir yerlere saklar... O koskoca Nâzım Hikmet, uçsuz bucaksızdon- muş kuzey denizinde ışıldaklann gölgesinde gibi- dir... Bir şiir düşer o anda yasak aşklann geçit verme- yen ormanında... Bir kadın gülümser, bir çocuk ağlar... Kırakof kentinin Kapris Ban'dır mekân... Bir koca kişi gülümser bir buluta belli belirsiz... Bir ses duyulur... Der ki: "Sesleniyorum, seni yitirmiş geri dönüyor sesi- min yankılan..." Ayrılık çok kötü bir düştür. Aynlık hüznün ırmaklaria buluştuğu akşamüstü- lergibidir... Büyük korkularla selamlaşan aynlık "Hoşça kal" dediğinde avuçlannda bir sıcakhğı saklar... Gözleri dolar insanın, ağlamak ister... Bilmem o anda neler geçer yüreğinizden... Benim bacaklanm sızlar. kulaklanm zonklar... Bir telefon zilidir çalan, hiç beklemediğiniz saat- lerde... Kadın biraz utangaçtır: "Kocam evde bu akşam, dışanya çıkamam..." Koskoca Nâzım, Bristol Oteli'nde alır soluğu... Bir şarkı mırıldanır yalnızlığın içinde... Ay diliminin üzerinde uyuyan genç kadını düşü- nür... • • • Kurşuni gökyüzüne bakan adam, hapishaneden dönen genç kadın, sevdanın pençesinden darma- dağın olmuş düşlerle buluşur... Birtutam kış kırçiçeği olur vazonun içinde... Du- varda suluboya bir resim... Hüzün o anda çoğalmaya başlamıştır... Kıpkızıl çizgide bölünmüş sıcak bir karanlık kap- lamıştır her yeri... Parmakların ucunda kalan kokusu mudur sar- dunya yaprağının bilinmez... Bir şiirdir okunan şimdi, eski zamanlan çalıp gö- türen... Belki bir aşktır mevsimlerin içinde yitirilen... Nâzım'dan gelen bir iki mektuptur başucumda duran: "Oyunda kaybeden aşkta kazanırmış. Beni sevi- yorsun, ama yalnız çocuğun, baban, arkadaşın, ağabeyin gibi değil, hatta kocan gibi de değil, âşı- ğın gibi de beni seviyorsun değil mi?" Duvardaki suluboya tabloya bakar... Bir içki doldurur bardağa... Odanın içinde menekşe kokusu vardır... Okumayı sürdürür: "Merhaba canımın canı! Cuma günü sabahı Istanbul'dan yola çıktım. Köprüden Yalova'yakadar, güneştepırılpınlbirat- las kumaş gibi ışıldayan denizin üstünde, masma-' vi havayı ciğerime doldurdum da doldurdum. Va- pur Moda'ya uğradı. Kalamış Koyu'nu gördüm. YıldızJı birgece, altın birbaş ve hatıralar... Yalova 'dan Bursa 'ya otobüs yolculuğu, kâh dağ- ların tepesınde, kâh iki tarafı yemyeşil boğazların içinde üç saat süren biryol... Cumartesi günü dinlendim. Pazar günü işte ve ben yazıyorum sana! Aynlışımızın garip bir tadı kaldı damağımda, acı bir tat.. Yarı kalmış bir öpüşmeye benzer bir şey!.. Seninle gırtlağıma kadar doluyum!... Ben bir top- rak çanak gibiyim ve sen beni dolduran, baygın, acı kokulu kırmızı biriçkisin... Yaşım otuzsulannda, fa- kat seni 14 yaşında bir mekteplinin ve 60 yaşında bir felsefe adamının ikiz aşkıyla seviyorum... Buraya gelmeden, sana yakın olanlardan, her gün seni görebilen, sesini duyabilenlerden Vedat'ı gördüm. Onun gözleıine bak, orda, beni, sana doğ- ru eğilen gölgemigörürsün belki..." • • • O zamanın içinde yok olan yalnızlıklar, her iklim- den şarkılar doldurur insanın yüreğini, gecenin bi- linmeyen bir saatinde... Karlı gecelerde ona uzanan sıcak elleri bekler, öf- kesinin bir anda sevince dönüştüğü yıllan anım- sar... Hariem'de söylenen bir zenci türküsü, uyuyan bir suyun ansızın haykırışı özgürlüğün sisi miydi? Kederliydi ama umutsuz değildi!.. O maceradan sadece silik fotoğraflar kalmıştı... E. Posta: Hikmet.Cetinkaya " raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 AIHM, RP için ıımut vermiyorANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)- Refah Parti- si'nin, Türkiye'dekı en yüksek yargı organı Ana- yasa Mahkemesi'nin ka- ranna karşı başvuracağı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesf nin (AİHM). partinin yeniden açılması- na hükmedemeyeceği be- lirtildi. AİHM Yargıcı. Prof. Dr. FevyazGölcüklü. AtHM'nin kararlannın "saptama" olduğuna dik- kat çektı. Prof. Dr. Feyyaz Göl- cüklü, Türkiye Cumhuri- yeti Anayasası 'na göre sı- yasi partilerin kapatılabi- leceğine dikkat çekerek, 2 ayn siyasi partinin kapa- tılması konusunda AtHM'de Türkiye aleyhi- ne iki dava bulunduğunu anımsattı. Birleşik Komü- nist Partisi'nin duruşma- sınınyapıldığını veyakın- da müzakere edileceğini. Sosyalist Parti davasının da şubat av ında görüşüle- ceğini söy leyen Göicüklü. "Mahkemenin parti ka- patma davasına tavn ne- dir" sorusunu. "Mahke- me, henüz parti kapatma konusunda göriiş bildir- medi. Ayrıca, hepsinin ay- n özelliği var" diye yanıt- ladı. AİHM'nin. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karan Türk hukuk mevzu- atına göre değil. Avrupa tnsan Haklan Sözleşme- si'ne göre değerlendirece- ğine dikkat çeken Prof. Feyyaz Göicüklü. "Parti kapatmak, Türkiye Cum- huriveti Anavasası'na uy- gun, ama anayasaya uy- gun olması Av rupa İnsan Haklan Sözleşmesi'ne ay- kın oimasını engeüemez" diye konuştu. Göicüklü, RP'nin AtHM'yeyapaca- ğı başvurunun ardmdan izlenecek prosedürü şöyle anlattı: "Avnıpa İnsan Hakla- rı Komisyonu'na müraca- at edecekler, komisvon bu başvTiruyu inceleyecek ve Türk hükümetine bildire- cek, hükümttin cevabını alacak, ondan sonra o ce- vabı şikâvetçiye bildirecek. Bundan sonra komisyon "kabul edilirlik" karan de- nilen karannıverir. Kabul edilirlik karan vermezseiş orada biter."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle