Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18OCAK1998PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ANASOL-D hükümetinin ince ayarlı ekonomik icraatının faturası yine çahşana çıktı
6 aydır dinmeyen zam yağmura
FATMA KOŞAR
Yılın ilk altı ayında "fiyatian dondur-
ma" karanndan çark eden hükümetin zam-
lan bitmek bilmiyor. tktidannın ilk üç ayi-
nı her gün zatn yaparak geçiren ANASOL-
D hükümetinin son üç ayı da farldı geçme-
di.
Uluslararası Para Fonu'nun isteğı doğ-
rultusunda yılın ilk altı aymda KİT ürün-
lerine zam yapmama sözünden çark eden
hükümet, enflasyonu düşürme tartışmala-
n arasında bile, dar ve sabit gelirlinin büt-
çesinde delik açan fıyat düzenlemelerini
yapmaktan kaçınmadı.
lktidara gelir gelmez "enflasyona önlem
almak" gerekçesiyle yüksek oranlarda zam
yapan hükümetin, "fîyat artışının kaçınıl-
maz olduğu, yoksa yüklü oranda zam yap-
mak zorunda kaunabileceği" yönündekı
açıklamalan çifte zam politikasının haber-
cisi oldu. Bütün tartışmalara ve tepkilere
karşın, zam yapmadan duramayacağını
gösteren hükümet, yine sermayeden yana
davranarak belirli aralıklarla ve yüksek
oranlarda zam yapmayı sürdürdü. Akarya-
kıta yaptığı zamlarla diğer kalemlerdeki
fıyat artışlanna ortam hazırlayan hüküme-
tin, altı aylık icraatı zam yaparak geçti.
Enflasyonu düşürme çabasına girdiğıni
herkese ispatlamak istercesıne, fiyatian
dondurma karan aldığını açıklayan ve özel
sektöre zam yapmama çağnsında bulunan
hükümetin ekonomi kurmaylannın, bu ko-
nuda "samimi" olmadığı çok geçmeden
anlaşıldı.
Bu kışın "zorgeçeceğmi" söyleyen Baş-
bakan Mesut Yılmaz'ın, vatandaştan feda-
kârlık istemesinin hemen ardından yeni fî-
yat ayarlamalan yapılmaya başlandı. Enf-
lasyonun beslediği kesimden yana olduğu-
nu gösteren hükümet, art arda gelen fiyat
artışlan altında ezilen dar ve sabit gelirli-
den, başka ıfadeyle de olsa, yine aynı şey-
leri istedi: Kemerieri biraz daha... Bir yıl-
da enflasyonu yüzde 50'lere çekmeyi vaat
eden hükümetin. daha öncekilen yerine ge-
tirmemesi bu vaadinde de ne kadar sami-
mi oldugunu gösterdi.Yapılan son hesapla-
malar4kışilikbiraileninmutfakharcama-
lannın 153 mılyon 869 bin liraya çıktığını
gösterirken. aile gelirinin yüzde 50'ye ya-
kın kısmı gıda harcamalanna aynlmak zo-
runda kalıniyor. Temel tüketim ürünleri-
nin fiyat artışına, ulaşım başta olmak üze-
re temel gırdilerin artması gerekçe gös-
terilirken. son altı ayda sadece ekmeğin
yüzde 40 oranında zamlanması. ekmekle
beslenmek zorunda kalan dar ve sabit gelir-
linin bütçesinde büyük delikler açmaya
yetti,
Hemen hemen her ay akaryakıta yüklü
oranlarda zam yapan hükümetin bu poli-
tikası, diğer kalemlerde de sürekli zam
yapılmasına yol açtı. Temel gıda ürünleri.
gıyim ve diğer bütün ürünlerde yüzde yüz-
lere varan fıyat artışlan 150 milyon lirayı
aşan yoksulluk sınınnı zorladı.
6 ay sonrası fiyat (bin TL)
6 ay öncesi fîyat (bin TL)
6 ay sonrası nyat (bm TL)
6 ay öncasi fiyat (bin TL)
Ekmek (225 gr)
Süt (kg-paket)
Bısküvi (sade-kg)
Dana eti ftg-kıyma)
Margann (pakeî)
Çay (Çaykur kg) Samsun, Mattepe (kısa skjara)
12kg'ltk(mutfaktüpü)
45 kg'Nk (sanayı tüpü)
Tuz {Rafine edıimiş)
Patates
112 bin 700
39 bin 800
Tehlikeli boyutlara ulaştı
Oruç
tutmayanlara
yönelîk baskılar
artarak sürüyor
• Ramazanda mesai saatlerinde yapılan
değişiklikler, çalışma saatlerinin iftar ve namaz
vakitlerine göre ayarlanması, birçok kamu
kuruluşunun yemekhanelerinde öğle yemeği
verilmemesi veya ramazan ayına denk getirilerek
tadilat yapılması, lokanta ve kafeteryalara yapılan
sa.ldmlar, sözlü sataşma, taciz, dayak, olagan hale
ğefdı.
İstanbul Haber Senisi
•^^eriat özlemcilerinin
oruç tutmayanlar üzerin-
dekı baskıları, son yıllar-
da cinayet işleme boyu-
tuna ulaştı.
Malatya Inönü Üniver-
sitesi Edebiyat Fakültesi
öğrencisi Umit Cihan
Tarho'nun oruç tutmadı-
ğı gerekçesiyle. Koca-
eli'nin Körfez ilçesinde
de Muharrem Sancar'm.
evde namaz kıldığı sırada
saz çalan ağabeyi Ali
Sancar'ı öldürmeleri.
Türkiye'de oruç tutanla-
nn tutmayanlara yönelik
dinsel baskısının ne ka-
dar korkunç boyutlara u-
laştığını bir kez daha or-
İaya koydu.
Ramazan aylannda
mesai saatlerinde yapılan
değişiklikler, çalışma sa-
atlerinin iftar ve namaz
vakitlerine göre ayarlan-
ması. birçok kamu kuru-
luşunun yemekhanele-
rinde öğle yemeği veril-
memesi veya ramazan
ayına denk getirilerek ta-
dilat yapılması. lokanta
ve kafeteryalara yapılan
saldınlar. sözlü sataşma,
taciz, da>ak, olağan hale
geldi.
; Oruç tutmadığı gerek-
çesiyle öldürülen Inönü
Universitesi öğrencisi
Ümit Cihan Tarho ilk de-
ğil. 1987 yıhnda Van
100. Yıl Universitesi öğ-
rencisi Mehmet Şirin Te-
|dn adlı öğrenci oruç tut-
hıadığı gerekçesiyle öl-
dürülmüş. 5 öğrenci de
ağır yaralanmıştı. 1995
yılında ramazan ayında
ise Malatya'da Şakir Yi-
ğlt isimli öğrenci, karşıt
görüşlü öğrenciler ara-
sındaki oruç kavgasında
yaşamını yitirmışti.
Ramazan ayında ger-
çckleştirilen baskılardan
bazılan özetle şöyle:
• 1997 yıhnda Refah-
yol hükümeti döneminde
Necmettin Erbakan tari-
kat lıderlerine ve şeyhle-
rti iftar yemeği verdi. Ko-
nu günlerce tartışıldı ve
sert tepkilere neden oldu.
RP hükümetinin kapan-
masına yol açan en
önemli olaylardan birisi
de bu iftar yemeği oldu.
• H. 1.1997: REFAH-
YOL devlet memurlan-
nın mesai saatlerini ra-
mazan ayında iftar saatle-
rine göre ayarlamaya
kalktı. Fakat Bartın Adli-
yesi Yazı Işleri Müdürü
Abdurrahman Güzei-
gün'ün açtığı davayla,
hükümetin bu genelgesi
iptal edildi.
• Ramazan ayı bo-
yunca başta RP'li beledi-
yeler olmak üzere pek
çok belediye ve kamu ku-
rumu iftar yemeği vere-
rek, oruç tutmayanlara
bir anlamda aba altından
sopa gösterdi ler.
• 1.2.1995: tstanbul
Büyükşehır Belediyesi 2
yemekhaneyi onanmı
gerekçe göstererek rama-
zan ayı boyunca kapattı.
• 22.2.1995: Marma-
ra Universitesi Göztepe
Kampusu'nda 30 kadar
ülkücü. oruç rutmadıkla-
n gerekçesiyle öğrenci-
lere saldırdılar ve 8 öğ-
renciyi yaraladılar.
• 2.3.1993: Deniz-
li de sigara içen Şahin Se-
vinç adlı yurttaş, rama-
zanda oruç tutmadığı ve
sigara içtiğı ıçin trafik
polisince dövüldü.
• 13.3.1993: Salih-
li'de 25 yıllık öğretmen
Ali Han Kumru. ramazan
ayında sigara içtiği ge-
rekçesiyle açığa alındı.
• 24.3.1991: Ağn ve
Erzincan'da oruç tutma-
yan iki öğretmen meslek-
taşlan tarafından dövül-
dü.
• 8.5.1987: Gazi Uni-
versitesi Teknik Eğitim
Fakültesi'nde çay içen bir
grup öğrenci, oruç tutma-
dıklan gerekçesiyle baş-
ka bir grup tarafından tar-
taklandı. Cebeci Kız
Meslek Lisesi'nde oku-
yan 2 kız öğrenci de. oruç
yiyen arkadaşlannın içe-
ceği çaya zehir katarken
kantinde suçüstü yaka-
landı.
• 13.5.1987: Ankara
Universitesi Fen Fakülte-
si öğrencisi Doğan Çer-
mik. ramazanda yemek
yediği içın kendisini da-
ha önce de tehditeden bir
grubun saldınsına uğra-
dı. Isviçre'de işçı olarak
çalışan Mehmet Bulut.
izinli geldiği Erzincan'da
sigara içerken Erzincans-
porlu futbolcu Yılmaz
Kafkas ile çevreden ge-
çen bazı kişiler tarafın-
dan dövüldü.
• 19.5.1987: Sakar-
ya'da yüksekokul öğren-
cisi Murat Karteri. ra-
mazanda sigara içtiği ve
Cumhuriyetokuduğu ge-
rekçesiyle 4 kişi tarafın-
dan dövüldü.
Istanbul Barosu Başkanı Sayman, Türkiye'nin demokratikleşmesi zor' dedi
'Yağmurdereli için verilen karar siyasi'
tstanbul Haber Servisi - Çankın Cumhuriyet
Başsavcılığrnın. Avukat Eşber Yağmurdereli için.
ceza infazı tehir karanni gen çekerek yakalama
müzekkeresı çıkartma gerekçesmın. 'Yağmurde-
reti'nin AdHTıp'a gitmeyecegini bildirtnesi' oldu-
ğu öne sürüldü.
Gazetemizin konuyla ilgili sorulannı yanıtlayan
lstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman ıse Yağ-
murdereli'nin cezaevinden çıkanlmasında oldu-
ğu gibı şimdi yine cezaevıne gönderilmek ısten-
mesinin de siyasi oldugunu vurguladı. Yağmurde-
reli hakkındaki karann. RP'nın kapatıldığı güne
denk gelmesıne dikkat çeken Sayman "Türki-
ye'nin bu şekilde demokratikkşmtsi çok zor. Hu-
kuksa) mücadekye devam etmekgerekiyor" dedi.
AA muhabırınin aldığı bilgiye göre, Çankın
Cumhuriyet Başsavcısı tbrahim Ethem Dikmen
tarafından, ceza infazı 9 Kasım 1997'de sağlık ge-
rekçesiyle ertelenen Yağmurdereli, Çankın E Ti-
pi Cezae\ı'nden çıktıktan sonra. bu ilden ahnan
sağlık raporları, 10 gün ıçinde lstanbul Adli Tıp
JCurumu'na gönderildi. Bunun üzerine. Kadıköy
Cumhuriyet Başsa\ cılığı'na çağnlan görme özür-
lü Yağmurdereli'ye. 'yasa gereği Adli Tıp Kuru-
mu'na gftmesi' gerektiği söylendi. Ancak Yağ-
murdereli, Adli Tıp'a gitmeyeceğini hem sözlü
olarak hem imza karşılığı beyan etti.
Sağlık gerekçesiyle ceza infazı 1 yıl ertelenen
Yağmurdereli'nin Adli Tıp'a gitmemekte ısrar et-
mesi üzerine, Çankın Cumhuriyet Başsavcısı Dik-
men, yasal prosedürü yenne getirmediği gerekçe-
siyle, 'ceza infazı tehir karannı' geri çekerek ya-
kalama müzekkeresi çıkardı. Bu arada, yakalama
müzekkeresınin, Kadıköy Cumhunyet Başsavcı-
lığı'ndan emniyet bırimlerine gönderildıği kayde-
dildi.
Cumartesi
AnnelerVne
ABD desteği B«
Gözaltındaki kH>ıplann
bulunması için başlatılan
sessiz oturma e> leminin
üzerinden 140 hafta
geçerken Cumartesi
Anneleri'ne
Amerika'dan destek
geldi Aralannda İnsan
Hakian tzleme Komitesi
Başkanı John Porter'in
de bulunduğu Amerikan
Üst Kurulu, AGİT Ah
Komisyon üyesi 7 kişilik
bir gnıp dün
Galatasaray Lisesi
önünde ka\ip kişilerin
fotoğrafiannı taşıyarak
eyleme katüdılar.
Komisyon üyesi Kathnn
Cameron PDrter. vaptiğı
konuşmada e> leme
katılmaktan gurur
dmduklannı belirterek
"Sizin buradaki
mesajınızı dünya>a
Oeteceğiz, Cesaretiniz ve
inancımz için sizi
kutluyonım" dedi. Her
hafta bir kişinin
portresinin çizildiği
eylemde dün 26 Arahk
1997'de Diyarbakır'da
gözaltına alındıktan
sonra kendisinden bir
daha haber alınamayan
Mehmet Özdemir
tanıtildı. (Fotoğraf:
ÖZKANGÜVEN)
Atatürk'ün bütün eserleri yayımlanıyor
lstanbul Haber Servisi - Ata-
tûrk'ün imzası bulunan tüm sözler
ve belgelenn tek bir kaynakta top-
lanması amacıyla oluşturulan "Ata-
türk'ün Bütün Eserieri Danışma Ku-
rulu" çalışmalanna başladı. Eskı
Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta
GüngörÖzden ve İşçı Partisı liderı
Doğu Perinçek'ın de aralannda bu-
lunduğu danışma kurulunun, tüm
eserleri, 3 yıl ıçinde yaklaşık 20 cilt-
te toplayacağı belirtildi.
Kaynak Yayınlan Genel Yayın Yö-
netmenı Fikret Ulusoy, Atatürk'ün
1903 yıhndan ölümüne kadar ger-
çekleştirdiğı tüm faaliyetlerın gele-
cek nesillere tam olarak aktanlabil-
mesi amacıyla böyle bir çalışma baş-
latıldığını %-urguladı.
Ulusoy. ortaya çıkacak eserin bü-
yük bir titizlikle hazırlanacağını ifa-
deederek. "Eksikbelgelertamamla-
nacak, birbirleriyle karşılaştmlacak,
üzerinde yapılan tahrifatlar temıde-
necek ve öz Türkçe yazüacak" dedi.
İlk cıldın önümüzdeki sonbaharda
yayımlanacağını söyleyen Ulusoy,
hazırlandıkça ciltlerin kamuoyuna
sunulacağını ve yaklaşık 3 yıl içinde
ortaya 20 ciltlik bir eserin çıkacağı-
nı kaydettı.
Ulusoy. Atatürk'ün Bütün Eserle-
ri Danışma Kurulu'nun bu amaçla
ilk toplantısını 5 Ocak'ta Ankara
Mülkıyeliler Birlıgı'nde. ikincisinı
de 12 Ocak'ta Istanbul'da gerçekleş-
tırdiğıni belirterek kurulun şu isim-
lerden oluştuğunu söyledi:
"Türker Acaroğlu, Prof. Dr. Feroz
Ahmad, Prof.Dr. Şina Akşin, Talip
Apaydın, Prof.Dr. İlhan Arsel, Nejat
Birdoğan, Muazzez İlmiye Çığ, Ali
Dündar, Prof.Dr. Tahir Hatipoğlu,
Prof.Dr. Alpaslan Işıklu Suphi Kara-
man, Prof.Dr. Nejat Kay maz, Necdet
Kurdakul, Era, Tümg. Turhan Ol-
cayiu, İsmet Öğütücü, Yekta Güngör
Özden, Sadık Perinçek, Doğu Perin-
çek. Hakan Reyhan, Zeki Sarıhan,
Prof.Dr. Taner timur, Prof.Dr. Şera-
fettin Turan. Gürbüz Tüfekçi, Me-
met Türkkan. Fikret Ulusov."
Danışma kurulunun anlayış birli-
ğine vardığı noktalardan bazılan
şöyle:
% Atatürk'e aidiyeti kanıtlanmış
metinler eserde yer alacaktır. Bursa
Nutku'nda olduğu gibı Atatürk'e ait
olduğuna dair mahkeme karan. dıp-
not olarak belirtilecektir. Anılardaki
aktarmalar Atatürk'ün Bütün Eserle-
n'nde yer almayacaktır.
# Hatalar. tahrifatlar ve eksikler
olabileceği ihtimali nedeniyle yayım-
lanmış metinler yeniden gözden geçi-
rilecek.özgün metin ve belgelerle kar-
şılastıralacaktır.
# Belgenin kavnaği, konuşmanın
nerede, hangi tarihte yapıldığı gibi
nesnel bilgiler, vonımsuz olarak veri-
lecektir.
# Metinler eserde tarih sırasına
göre yer alacaknr.
# Ciltlerarasında dil birliğini sağ-
lamak için bir "Atatürk Sözlüğü"
oluşturulacak.
9 Her cildin sonuna isim ve kav-
ram diâni konulacak.
Özden
4
Her şey
satılınaya
çahşıhyor'
lstanbul Haber Servisi -
Eski Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör
Özden devleti küçültmek
söyleminin özelleştirmeye
alet edildiğini belirterek
"Devlet küçültülmeyecek
kadar büvüktür. Kutsal
devlet tanımına karsıyım,
ama dev let ülkey i ve ulusu
kapsayan bir hukuk
biçimi olarak zaten
kutsaklır" dedi. Özden,
özelleştirmenin bir
mirasyedi anlayışıyla
yürütüldüğünü, elde
avuçta ne varsa satılmaya
çahşıldığını söyleyerek,
Anayasa Mahkemesi'nin
konuyla ilgili kararlanna
uyulmamasını da
eleştırdı. lstanbul Barosu
dün Petrol-lş
Sendikası'nın
Altunızade'deki binasında
"ÖzeUeştirme ve Sosyal
Hukuk Devleo" konulu
bir açıkoturum düzenledi.
lstanbul Barosu Başkanı
Yücel Sayman'ın
yönettiği oturuma
konuşmacı olarak eski
Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör
Özden, lstanbul
Universitesi Iktısat
Fakültesi Öğretım Üyesi
Prof. Dr. tzzetttin Önder.
gazeteci Atilla Özsever.
Ozelleştırme Karşıtı
Platform Sözcüsü Kubilay
Özbek. KİGEM Genel
Sekreteri Üter Ertuğrul ve
Haber-lş 1 No'lu Şube
Başkanı Levent Dokuyucu
katıldı. Oturumun açış
konuşmasını yapan
Sayman, altında sosyal
demokratlann da imzası
bulunan, özelleştirmeye
Anayasa Mahkemesi'nin
olumsuz karanna karşı
izin veren Bakanlar
Kurulu karanna ilişkin
olarak u
Bu karala
kapürilasvonlar ihya
edilniiştir. Bu
mahkemelerin karanna
uyulmayacaksa bunlar
kapatılsın" dedi. Izzettin
Önder ıse özelleştirmenin
uluslararası sermayenin
Türkiye'ye yansıttığı bir
hastalık oldugunu
\urgulayarak
"ÖzeUeştirme sah emeğin
değiL tüm toplumun
karşısındadır- dedi.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Gökten Üç Elma Düştü...
Tıpkı masalların sonu gibi.
- Gökten düştü üç elma...
Birisi RP'nin, birisi Çiller'in, birisi de -başta ABD-
bazı Batılı "cfosf'lann başına...
1997'yi noktalayan yazımda şöyle demiştim:
"Demokrasiyi içlerine sindiremeyenler. dini siya-
sete açıktan aletedenler.. yalancılıklannı kişiliklerinin
parçası yapmış olanlar.. kaynağını açıklayamadıkla-
n inanılmaz servetlerin sahipleri.. yolsuzluk batağın-
da yûzenler. başbakanken bıle yabancılann görüş-
mekten kaçınacaklan kadar saygınhklannı yitirmiş
olanlar...
Onlar önderliklerini yitirmezlerse, bizyttirdiklerimi-
zi telafi edemeyeceğiz."
Ve eklemiştim:
"Demokrasımızkendisini onlardan temizleyemez-
se, onlar demokrasimızi erdemlennden birer bırer
yoksun bırakmayı sürdürecekler."
• • •
Elmalardan birisi RP'nin ve Erbakan ın başına
düştü.
- RP'nin kapatılması demokrasiyı -bazı Batılılann
öne sürdüklerigibi- yaralar mı, yoksa güçlendirirmi?
Güçlendiriıi
Çünkü RP'nin vartığı demokrasi için bir tehdit idi.
Dernokrasinin olanaklannı kullanarak, demokrasinin
temellerini yıkmaya çalışıyordu. Yerine kurulacak olan
parti daha gerçekçi olmak ve demokrasinin sınıriarı-
nı zorlamamak zorunda kalacak.
- Kapatılmış olması RP tabanının daha da kenet-
lenmesi sonucunu yaratmaz mı?
RP'nin seçimsel tabanı iki kesimden oluşuyor:
"Dinci" seçmen, "tepkıci" seçmen.. Ya da "kararlı"
seçmen. "kararsız" seçmen...
Kapatılmış olmak, birinci kesim seçmeni daha da
kenetler... Ikinci kesim seçmenın bir bölümünü ise
uzaklaştınr.
Kararsız seçmen "g0ç/ü"yemeyleder. Devletınto-
kadını yemiş, bir kısım ünlü ısmi kendini Meclis'in ka-
pısı önünde bulmuş ve yargı önünde hesap verir du-
ruma düşmüş bir siyasal hareket, artık "güçlü" gö-
rünümünden çok şey yitirmiş demektir.
- RP'nin kapatılması, kıtlesel eylemlere ve kanştk-
lıklara neden olur mu?
Tüm dinci güçlerin çabalanna karşın.. sekiz yıllık
kesintisiz temel egıtimle imam okullannın orta kısım-
lannın tarihe kanşmasından sonra ne oldu ki bundan
sonraolsun? Üstelik RP'nin yerinı yenı bir partinin ala-
cağı da açikça biliniyor.
RP yoluna devam edecek!
Adı değişmiş, gücü azalmış ve de sivrilikleri törpü-
lenmiş olarak...
• • •
Ikinci elma Çiller'in başına düştü.
Yargıtay'ın karan, "Şaibe Hanım"a Yüce Divan yo-
lunu sonunda açmış oluyor.
Yol bir kez açılmayagörsün!.. Ardından başka yol-
suzluk ve yasa tanımazlık dosyalan peşpeşe günde-
me gelecek demektir.
Türkiye'de kalıp cezasını çekmeye ve -uzun yıllar
sonra- "mazlum" rolü oynamaya mı soyunur? Yok-
sa kısayoldan "ikıncı vatanı" ABD'yemikapağıatar?
Bu şimdiden belli degil. Ama DYP Genel Başka-
nı'nm artık yolun sonuna geldığı bellı...
Bu olay DYP ıçin ve genel olarak "ılımlı sağ" için
bir çıkış yolu olabılir. ANAP- DYP-DTP birleşmesı si-
yasal yaşamımıza yeni bir görünüm kazandırabilir.
Sağdakı birleşme, soldaki birieşmeyı de kaçınılmaz
kılabilır.
• • •
Üçüncü elma da, bir kısım Batılı'nın başına düştü.
Neler ıstiyorlardı Türkiye'den?
- RP kapatılmasın! (Ve giderek Türkiye "ılımlı Is-
lam"\a bütünleşıp, yan-laik, yan- demokratik, yan-
çağdaş bir "model" oluştursun!..)
- Kıbns Turklen "azınlık statüsü" ile yetinsin! (Ve
giderek Kıbns Yunanistan'ın olsun!..)
- PKK'nın isteklerine "siyasal çözüm" bulunsun! (Ve
giderek Türkiye'nin Güneydogusu ile Irak'ın kuzeyı
birleşıp, ortaya Batı'nın maşası btr Kurt devleti çık-
sın!..)
Atatürk geçmişte "Batı'ya rağmen" çağdaşlaş-
mayolunu açmıştı.. Bugünün Türkiye'sı de, "Batı'ya
rağmen" çağdaşlaşma yolunda ilerteme kararlılığın-
da oldugunu göstermek zorunda.
• • •
RP'nin kapatılmasının.. Çiller'e, Erbakan'a ve bil-
mem kımlere yargı önünde hesap verme yolunun
açılmasının anlamı nedir?
Yargının Türkiye'de bir "güvenlık kapakçığı" işlevi-
nı görmeye başlamasıdır. Demokrasinin güvenlik ka-
pakçığı...
Sincan Belediye Başkanı ile Kayseri Belediye Baş-
kanı hakkındaki kararlar da bu işlevın bir parçasıdır.
Sivil kurum ve kuruluşlar görevlerinı yapmaya baş-
layınca.. Asker kendisini, onlann bıraktığı boşluğu
doldurmak zorunda hissetmez!
Geriye kalıyor bir soru:
- RP'nin kapatılması ve DYP Genel Başkanı'nın
cezalandınlması.. onlara oy vermış mılyonlarca yurt-
taşın da dolaylı olarak cezalandınlması anlamına gel-
mez mi?
Hayır!
Kendilerine verilen mılyonlarca oya "ihanet" etmiş
olanlann cezalandınlmaları anlamına gelir!
izmir'de eylem
Ozelleştirmelere karşı
protesto mitingi
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - tzmir Ozel-
leştırme Platformu tarafın-
dan tzmır Cumhunyet
Alanı'nda gerçekleştırilen
mitingde binlerce işçı ve
memur özelleştırmeleri
protesto ettı.
lzmir ÖzeUeştirme Kar-
şıtı Platform'u oluşturan
KESK. DİSK. Türk lş'e
bağh Tes Iş 1. Tes Iş 2.
Harb Iş, Belediye tş.
TÜMTİS, Demıryol-tş.
Tek Gıda Iş, Yol Iş tzmir
şubeleri, TMMOB'ye
bağh EMO. MMO. JMO.
KMO, ÇMO. MO. İMO,
ŞHP lzmir şubeleri, ÇHD.
İHD. tzmir Öğrenci Velile-
ri Derneği. Diş Hekimlen
Odası. tzmir Tabip Odası,
ÖDP. EMEK. HADEP. tP.
StP, DSİP, Pir Sultan Ab-
dal Demekleri \e Halkev-
leri'nden gTuplar, ellerin-
de pankartlar. bayraklar ve
dövızlerle Konak ile Al-
sancak yönünden slogan-
lar atarak Cumhunyet Ala-
nı'na geldiler.
Bütün grupların Cum-
huriyet Alanı'nda toplan-
masının ardından konuşan
lzmir Özelleştırme Karşı-
tı Platform Sözcüsü Alim
Murathan, ulusal ve ulus-
lararası sermayenin, adına
yeni dünya düzeni dediği
bir dünya talanı olan özel-
leştırme programına dur
demek için bir araya gel-
diklerini anlattı. Daha
sonra KESK adına konu-
şan Enerji Yapı Yol Sen
Genel Başkanı Cengiz
Faydah. "Özelliştirme so\-
gun, talan ve hırsızlık poli-
tikasıdu-" dedi.
Yoğun güvenlik önlem-
lerinın alındığı miting
olaysız sona erdı.